Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/102 E. 2020/333 K. 22.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/309
KARAR NO : 2020/310

DAVA : Marka (Manevi Tazminat İstemli)
DAVA TARİHİ : 20/06/2018
KARAR TARİHİ : 13/10/2020

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Manevi Tazminat İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin dahil olduğu … şirketler grubunun dünya devi olarak nitelendirilen sayılı şirket gurupları arasında olduğunu, … şirketler grubuna dahil, dünyanın çeşitli bölgelerinde en az 20 şirket bulunduğunu, müvekkillerinin 172 yıldır, temizlik ürünleri de dahil olmak üzere tüketim malzemeleri, kumaş ve ev bakımı ve temizliği, bebek bakımı, kişisel bakım ürünleri, havlular, kağıt mendiller, yiyecek ve içecekler gibi pek çok sahada faaliyet gösterdiğini, 180’den fazla ülkede faaliyet gösteren müvekkillerinin …, …, …, …, …, …, …, …, …, … gibi, dünyaca meşhur ve yüksek tanınmışlık seviyesine ulaşmış pek çok markasının bulunduğunu, ev ve temizlik ürünlerinin ana ürün yelpazesine dahil olduğu müvekkillerinin meşhur markalarından birisinin de “…” markası olduğunu, müvekkillerinin bu markayı dünya çapında uzun yıllardır ürettiklerini ve pazarladıklarını, Türkiye’de 1932 yılından beri tescilli …’nin bulaşık deterjanları başta olmak üzere temizlik malzemeleri ile bütünleşmiş bir marka ve ürün olduğunu, müvekkillerinin Türk Patent ve Marka Kurumu (TPMK) nezdinde … ibaresi için, hepsi deterjan ve bulaşık deterjanlarının bulunduğu 3. sınıfı kapsayan, … ibareli …, …, …, …, …, … sayılı; … ibareli … sayılı tescillerinin ve … tescil numaralı markanın da sahibi olduklarını, müvekkillerinin … ürününü Türkiye’de sürekli ve yoğun olarak tanıttığını, … markasının, özgün şişe biçimi ve etiket tasarımı ile Türkiye piyasasında yüksek tanınmışlığa sahip olduğunu, piyasaya sunulduğu ilk günden beri, müvekkillerinin … ürünü, üzerinde dalga figürleri bulunan ve silueti omuzu andıran bir şişe tasarımı ve kırmızı kapaktan oluşan belirli bir şekle sahip beyaz bir şişede pazarlandığını, şişe biçiminin müvekkillerinin … ürünü ile özdeşleştiğini, tüketici tarafından görüldüğünde doğrudan … ile ilişkilendirildiğini, müvekillerinin diğer ürünlerinin yanı sıra, … ürününe ait ticari takdim şeklinin de tanınmışlığından haksız kazanç elde etmek isteyen kişilerce çeşitli yol ve şekillerle sıklıkla taklit edildiğini, davalının “…” markası ile üretip/ürettirip satışa sunduğu bulaşık deterjanı ürünlerinin piyasaya sunuluş şekli, şişe tasarımı, renk, etiket kompozisyon ve dizayn özelliklerinin müvekkillerinin … sayılı markasının ve … ürününün birebir taklidi olduğunu, müvekkillerinin faaliyetleri ve iş mahsulleri ile iltibas yarattığını, haksız rekabete ve markaya tecavüzde bulunulduğunu, davalı tarafın kullandığı şişenin, müvekkillerine ait … sayı ile tescilli ve tanınmışlığı müsbet şişe şekli ile aynı özellikleri içerdiğini, müvekkillerinin … şişesinin … sayılı marka tescili ile korunduğunu, şişe siluetinin yanı sıra, … şişesinin diğer şişelerden en bariz farklılaştığı ayırtedici özelliği olan omuz bölgesinde bulunan kabartma dokunun davalının kullandığı şişede birebir yer aldığını, bu özelliğin müvekkillerinin farklı gramajdaki tüm … ambalajlarında bulunduğunu ve … sayılı tescil ile de korunduğunu, kabartma dokunun davalı ürününde müvekkillerinin … şişesi ile yeri, pozisyonu, biçimi itibarıyla birebir aynı olduğunu, davalının etiketinde de müvekkillinin ticari takdim şeklini de birebir aynı unsurları ile kullandığını, davalının dava konusu mütecaviz ürünlerinin görsellerinin http://…/ adresli resmi web sitesinde yer aldığını, sırf şişe şekli ile dahi doğrudan müvekkillerinin ürünü olarak algılandığının kamuoyu araştırması ile tespit edildiğini, davalının bu fiillerinin müvekkillerinin … ürünlerinin yoğun tanıtım ve promosyon faaliyetleri, yoğun emek ve masraf neticesinde elde edilen haklı ününden haksız kazanç sağlamasına, tüketicide iltibasa ve aldanmaya yol açtığını, marka hakkına tecavüz oluşturduğunu ve müvekkillerinin ürünlerinin itibarına zarar verdiğini, davalının müvekkillerinin şişe ve etiket dahil ticari takdim şekli ve markalarını taklit eder fiillerinin … 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporu ile tespit edildiğini, davalıya … 54. Noterliği vasıtası ile … tarih ve … Yevmiye No’lu ihtarnamenin gönderildiğini ancak davalının haksız kullanımlarına devam ettiğinden bahisle, davalı tarafından üretilip satışa sunulan ve … bulaşık deterjanı ürünü ile şişe tasarımı ve etiket dahil tüm ticari takdim şekli ile ayırtedilemeyecek kadar benzer ve iltibas yaratan … ürünlerinin ve benzerlerinin etiket ve boş şişe dahil her tür ambalaj ve şiselerinin üretim, satış, pazarlama, dağıtım ve ticari maksatla elde bulundurmasının ÖNLENMESİNİ; http://…/ sitesindeki ve … sayfasındaki ve internetteki ve diğer mecralardaki tüm tanıtım ve kullanımlarının (http.//…,http:// URL adresi dahil olmak üzere dava konusu ürünlerin bulunduğu tüm URL adreslerinin) durdurulmasını; mütecaviz görüntülerin web sitesi içeriğinden çıkartılmasını; davalı tarafa ait ve iltibas yaratan görünümlü ürünler dahil olmak üzere … markalı ve … bulaşık deterjanı ile benzer tüm ürünlerine ve benzerlerine ait, şişe, etiket, kalıp, kutu, koli, ambalaj, katalog, broşür, basılı evrak, yazı velhasıl her türlü tanıtım vasıtasının, davalıya ait işyerlerinden ve bulundukları her yerden toplanarak yeddiemine teslimine dair ihtiyati tedbiren karar verilmesini, yapılacak yargılama neticesinde, davalının müvekkillerinin tanınmış … ürününe, ticari takdim şekli ve tescilli ve tanınmış markaları ile iltibas yaratacak, … marka ve ürünün tanınmışlığından faydalanacak şekilde dava konusu … ürünlerini üretmek/ürettirmek, şişelemek, depolamak, satışa arz etmek, satmak, reklam ve tanıtımını yapmak suretiyle vaki fiillerinin haksız olduğunun ayrı ayrı hükmen tespitine, davalının müvekkillerinin tanınmış … ürünü, ticari takdim şekli ve tescilli ve tanınmış markaları ile iltibaslar yaratacak ve bu markanın tanınmışlığından faydalanacak şekilde dava konusu ve … ürünlerini üretmek/ürettirmek, şişelemek, depolamak, satışa arz etmek, satmak, reklam ve tanıtımını yapmak suretiyle haksız rekabetlerinin men’ine; davalının fiillerinin müvekkillerinin markalarına tecavüz teşkil ettiğinin tespitine, tecavüzün önlenmesi (men’ine) ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına (ref’ine) davalının, … ürünlerini, aynen veya cüzi değişikliklerle dahi olsa imalat, satış, depolama ve pazarlama dahil her tür ticari kullanımının önlenmesine; davalının … ürünlerine ait, şişe, etiket, kalıp, kutu, koli, ambalaj, katalog, broşür, basılı evrak, yazı velhasıl her türlü ürün ambalaj ve tanıtım vasıtasının, davalıya ait işyer(ler)inden ve ticari amaçla bulundukları her yerden, (özellikle TTK md. 56/(4) bendi hükmü uyarınca üçüncü kişilerin elinde olsalar dahi) toplanmasına, imha edilmesine; …/ web sitesinden ve… sayfasından müvekkillerinin markasına ve fikri sınai haklarına tecavüz teşkil eden davalının tüm kullanımlarının;
…,

…,
… URL adresi dahil olmak üzere dava konusu ürünlerin bulunduğu tüm … adreslerinden çıkarılmasına; davalının müvekkili şirketlerin markalarına vaki tecavüzleri ve haksız rekabetleri nedeni ile 50.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline ve hükmün ilanına karar verilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin … Ltd. Şti. adı ile …’da kimyasal ürünlerin üretimi hakkında faaliyet gösterdiğini, müvekkili tarafından üretilen ürünlere süt gıda, tekstil, arıtma, kozmetik ve havuz vb. Kimyasalların dahil olduğunu, 2016 yılı itibariyle mutfak deterjanı üretimi yapılmadığını, davacı tarafça marka hakkının ihlali suretiyle müvekkili şirket tarafından üretilip satıldığı iddia edilen ürün kategorisinin 2016 yılı itibariyle üretiminin durdurulduğunu ve satışının bırakıldığına, davanın konusunu oluşturan ve iltibasa neden olduğu iddia edilen ürün ve etiketin numune olarak üretildiğini ancak internet üzerinden ya da fiziki olarak marketlerde satışının yapılmadığını, davacı şirketin 2017 yılında müvekkili şirkete ulaşarak söz konusu ürünlerin marka hakkına iltibas oluşturduğu gerekçesi ile işbu ürünleri üretim ve satımının durdurulması, internet ve sosyal medya paylaşımlarının durdurulması hususlarını bildirdiğini, bunun üzerine müvekkil şirketin zaten herhangi bir üretim ve satış işlemi olmadığını, ürünün müvekkili şirkete ait güncel web sayfasında görüntüsünün yer alıp almadığının kontrolü ile yer aldığı takdirde derhal silineceğini mail yoluyla bildirdiğini ve gerekli kontrolleri yaparak söz konusu ihlale sebep olacak ihtimalleri ortadan kaldırdığını, müvekkili şirkete ait güncel web sayfasında bu ürüne ilişkin herhangi bir paylaşım yapılmadığını, şirket çalışanları tarafından açılan ve resmi olmayan facebook sayfası ise çalışanlarının kontrolü altında olduğunu, bu nedenle facebook üzerinden yapılan paylaşımın müvekkili şirket yetkilisinin bilgisi ve talimatı dışında olduğunu, şirketin eski çalışanı … tarafından yapıldığını, müvekkili şirkete ait ürünler ile davaya konu ürünler karşılaştırıldığında ürünler arasında iddia edildiği gibi bir benzerlik olmadığını, ürünlerin etiketlerinde taklit olarak değerlendirilemeyecek farklılıklar bulunduğunu, yalnızca etiketlerde ve şişede kullanılan renk benzerlikleri ile kelimenin konumunun aynı olması hususunun ortalama tüketici bakımından yanılma meydana getirmesinin mümkün olamayacağını, müvekkili şirketin hiçbir zaman ve hiçbir surette dava konusu ürünlere ilişkin üretim ve satış yapmadığı ve dolayısıyla ticari faaliyette bulunmadığı göz önüne alındığında, taraflar arasında herhangi bir haksız rekabetin ve marka hakkına tecavüzün söz konusu olmadığını ve dolayısıyla maddi tazminat taleplerinin yerinde olmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
DELİLLER VE DOSYA MÜNDERECATI
Dosyada taraflarca bildirilen tüm deliller toplanmış, TPMK kayıtları getirtilmiş, bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor alınmıştır.
Türk Patent ve Marka Kurumu kayıtlarının incelenmesinde, … tesil numaralı , “…” ibareli markanın 03. Sınıf emtiasında, … tescil numaralı “…” ibareli markanın 03.sınıf emtiasında, … tescil numaralı “… ibareli” markanın 03 emtiasında, … tescil numaralı “…” ibareli markanın 03.sınıf emtiasında, … tescil numaralı “…” ibareli markanın 21.sınıf emtiasında davacı … LIMITED şirketi adına kayıtlı oldukları anlaşılmıştır.
Mahkememizin 27.06.2018 tarihli kararı ile, “6100 sayılı HMK’nın 389-390 maddeleri ile 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 159.maddesi gereğince takdiren 50.000,00 TL nakdi teminat veya aynı miktarda kesin ve süresiz banka teminat mektubu ibrazı şartıyla dava sonuçlanıncaya kadar ihtiyati tedbir kararı verilmiştir.
Dosyaya sunulan 18.06.2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle;”…Davalı şişe tasarımının, davacı markalarından tescilli 3 boyutlu şişe tasarımı markasına tecavüz ettiği, davalı etiket tasarımının da haksız rekabet teşkil ettiği…” sonuç ve kanaatinin bildirildiği anlaşılmıştır.
Dosyada bilirkişi olarak görevlendirilen bilişim uzmanı tarafından yapılan incelemede, davalıya ait olduğu belirtilen “…” internet sitesinde dava konusu ürününün yayınlandığı belirtilen “…” ve “…” katagorilerinin incelenmesinde ilgili ürünlerin güncel olarak sitede pasif edildiği, sitede gözükmediğinin tespit edildiği ayrıca “…” facebook sosyalm medya adresinin de açık ve faaliyette olmadığının tespit edildiği anlaşılmıştır.
KANAAT VE GEREKÇE
Dava, 6769 sayılı SMK ve 6102 sayılı TTK hükümleri uyarınca açılmış, marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, sonuçlarının ortadan kaldırılması ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
6769 Sayılı SMK’nın 29. maddesinde marka hakkına tecavüz sayılan filler;
a) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 7 ‘nci maddede belirtilen biçimlerde kullanmak.
b) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek.
c) Markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği halde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak.
ç) Marka sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek.
Buna göre maddenin “a” bendinde aynen “Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 7’nci maddede belirtilen biçimlerde kullanmak” marka hakkına tecavüz olarak değerlendirilmektedir. Aynı kanunun atıf yapılan 7. maddesinde ise marka tescilinden doğan hakların kapsamı belirtilmiştir. Dolayısıyla marka hukuku açısından ihlal yaratacak derecede benzerliğin tespiti için SMK m.29 ve m.7’nin birlikte değerlendirilmesi zorunluluğu bulunmaktadır.
SMK m.29 (a) bendi SMK m.7’ye yollama yapmaktadır. Dolayısıyla bir fiilin marka hukuku anlamında tecavüz oluşturup oluşturmadığını saptamak için bu fiilin bir de 7. madde kapsamında benzerlik değerlendirmesine tabi tutulması gereklidir. SMK m.7 ikinci fıkra (b) bendi; “Tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal ve/veya hizmetlerin aynı veya benzeri mal ve/veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından, işaret ile tescilli marka arasında ilişkilendirilme ihtimali de dahil, kanştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması.” hükmünü içermektedir. Aynı maddenin üçüncü fıkrasında da “Aşağıda belirtilen durumlar, ikinci fıkra hükmüne göre, yasaklanabilir” demiş ve bu maddede bazı durumları örnekseme biçiminde saymıştır. Buna göre,
a) İşaretin, mal veya ambalajı üzerine konulması.
b) İşareti taşıyan malların piyasaya sürülmesi, teslim edilebileceğinin teklif edilmesi, bu amaçlaria stoklanması veya işaret altında hizmetlerin sunulması ya da sunulabileceğinin teklif edilmesi.
c) İşareti taşıyan malın ithal ya da ihraç edilmesi.
ç) İşaretin, teşebbüsün iş evrakı ve reklamlarında kullanılması.
d) İşareti kullanan kişinin, işaretin kullanımına ilişkin hakkı veya meşru bağlantısı olmaması şartıyla işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük ya da benzeri biçimlerde kullanılması.
e) İşaretin ticaret unvanı ya da işletme adı olarak kullanılması.
f) İşaretin hukuka uygun olmayan şekilde karşılaştırmalı reklamlarda kullanılması. Yasaklanabilecektir.
Tescilli marka sahibinin sayılan eylemleri yasaklayabilmesi için ön koşul ikinci fıkrada belirtilen marka ve mal/hizmet benzerliğinin bulunmasıdır.
Kimyager bilirkişi tarafından yapılan incelemede; davacı ile davalı ürününün ticari takdim şekli karşılaştırıldığında marka benzeşmesi olmadığı ancak ambalaj tasarımlarının birbirine benzediği, ürün şişelerinin %95 civarında benzer oldukları, etiket tasarımlarının kısmen farklı olduğu, renk seçimlerinin benzer olduğu tespit edilmiştir.
Marka Petent Uzmanı bilirkişi tarafından yapılan incelemede;davacı şişe şeklinin kedine has özeliklerinin bulunduğu ve ayırt edici niteliğe sahip olduğu, davalı kullanımıyla davacı markası incelendiğinde şişe tasarımlarının ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğu, şişelerin uzunluk ve genişlik farklılıklarının küçük ayrıntıda bir değişiklik olup, tüketicinin bunu farketmesinin beklenemeyeceğini, ek olarak davacı şişesine ayırt edici özellik katan unsurun şişenin üst kısmında bulunan oluklar olduğunu, bu olukların aynen davalının kullanımında da yer aldığını, bu bağlamda davalı şişe tasarımının davacının… nolu tescilli markasından doğan haklarına tecavüz ettiği, tarafların etiket kullanımlarının incelenmesinde, taraf markalarının aynı konumda birebir aynı damla figürünün yer aldığı, marka ibaresinin kırmızı-beyaz renkler seçilerek betimlendiği, alt bölümde sarı arka fon üzerinde tencere-tava görselinin kullanıldığını, genel izlenim bakımından ürün etiketlerinin de benzer olduğu, ambalaj dizaynının ayniyet derecesinde birbirine benzer olduğu tespit edilmiştir.
TTK md.55’te haksız rekabet sayılan eylemler belirtilmiş olup, “Başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak, ” açıkça haksız rekabet olarak sayılmıştır.
Somut olayda; davalı ve davacının aynı ürünü piyasaya sundukları, davalının davacının markasının tanınmışlığından ve pazar payından yararlanmak amacı ile davacı ambalajının neredeyse birebir aynısını kendisine ambalaj olarak seçtiği ve binlerce seçenek varken ürününü bu ambalaj ile üretmeyi tercih ettiği, her ne kadar bu ürünleri numune olarak üretip piyasaya sunulmadığı iddia olunsa da, ticari bir işletmenin piyasaya ürün sürme ve kâr etme hedefi olmadan üretim yapmasının ticari hayatın olağan akışına aykırı olduğu ve davalı tarafından bilinçli bir şekilde ürün şişesi ve etiketin tasarlandığı ve üretimin yapıldığı, davalının davacıya ait ürünün şişe tasarımı ile etiket tasarımının neredeyse birebir aynısını seçmesinin kötü niyet göstergesi olduğu, piyasada satışı bulunmasa dahi satışın planlandığı ve bu yönde girişimlerde bulunulduğu, davalının bu eylemleri ile haksız rekabete sebebiyet verdiği ve davacı markalarından tescilli üç boyutlu şişe tasarımı markasına tecavüz ettiği kanaatine ulaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, sunulan deliller, TPMK kayıtları, hükme esas alınan bilirkişi raporu bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacılar tarafından davalı …Ticaret Limited Şirketi aleyhine açılan davanın kabulü cihetine gidilmiş, davacının … ürünü takdim şekli, … tescil numaralı markası ve ürün etiketi ile benzerlik ve iltibas yaratacak şekilde, davalının … markalı ürünlerini üretim ve pazarlamasının davacı marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunun tespitine, markaya tecavüz ve haksız rekabetin men’ine, sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, davalı tarafın davacıların … Deterjanı ile benzerlik oluşturan … markalı ürünleri, şişe, etiket, kalıp kutu, koli, ambalaj, katalog, broşür, basılı evrak ve her türlü tanıtım vasıtasının, davalı iş yerlerinden ve bulundukları diğer yerlerden toplanarak imhasına, ürünlerin market, satış, depolama ve pazarlama dahil her türlü ticari kullanımının önlenmesine, …ve … isimli web sitelerinden iltibasa konu ürün görsellerinin çıkartılmasına, davacı yanın manevi tazminat talebi yönünden yapılan değerlendirmede ise; davalının eyleminin haksız olduğu, marka hakkına tecavüz sonucunda davacı şirketin piyasada edindiği imaj ve güvenden oluşan manevi ticari varlığında meydana gelen kayıp ve zararlar ile uzun süren çabalarla yaratılan imajın zedelenmesi ve davalı şirketin basiretli bir tacir gibi davranmayarak tecavüz teşkil eden markayı ticari faaliyetlerinde kullanmaya devam etmesinin kusurlu bir davranış oldığu, işbu haksız eylemin manevi tazminatı da gerektirdiği, manevi tazminatın sebepsiz zenginleşme aracı olamayacağı da gözetilerek 30.000 TL tazminata hükmedilmiş, tüm bu gerekçeler doğrultusunda aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davacılar tarafından davalı …Ticaret Limited Şirketi aleyhine açılan DAVANIN KABULÜ İLE, davacının … ürünü takdim şekli, … tescil numaralı markası ve ürün etiketi ile benzerlik ve iltibas yaratacak şekilde, davalının … markalı ürünlerini üretim ve pazarlamasının davacı marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunun tespitine,
2-Markaya tecavüz ve haksız rekabetin men-ine, sonuçlarının ortadan kaldırılmasına,
3-Davalı tarafın davacıların … Deterjanı ile benzerlik oluşturan … markalı ürünleri, şişe, etiket, kalıp kutu, koli, ambalaj, katalog, broşür, basılı evrak ve her türlü tanıtım vasıtasının, davalı iş yerlerinden ve bulundukları diğer yerlerden toplanarak imhasına,
4-Ürünlerin market, satış, depolama ve pazarlama dahil her türlü ticari kullanımının önlenmesine,
5-Davalının …ve … isimli web sitelerinden iltibasa konu ürün görsellerinin çıkartılmasına,
6-Davacı yanın manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile somut olayın özelliğine göre 30.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
7-Masrafı davalıdan alınmak üzere kesinleşen hüküm özetinin yurt çapında yayın yapan tirajı en yüksek üç gazeteden birinde bir kez ilanına,
8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 2.049,30 TL karar harcından peşin yatırılan 853,88 TL’nin mahsubu ile kalan 1.195,42 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
9-Davacı tarafından yapılan: 2.600,00 TL bilirkişi ücreti, 176,00TL posta gideri olmak üzere toplam 2.776,00 TL yargılama giderinden kabul ve red oranına göre hesaplanan 1.665,60 TL ile 889,78 TL harç (peşin+başvuru) olmak üzere toplam 2.555,38 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, kalan kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına,
10-Davacılar yargılamada kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen talepler yönünden AAÜT’sine göre tespit olunan 4.910,00 TL’nin davalıdan alınarak davacılara ödenmesine,
11-Davacılar yargılamada kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen manevi tazminat talebi yönünden AAÜT’sine göre tespit olunan 4.910,00 TL’nin davalıdan alınarak davacılara ödenmesine,
12-Davalı yargılamada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden red edilen manevi tazminat talebi yönünden AAÜT’sine göre tespit olunan 4.910,00 TL’nin davacılardan alınarak davalıya ödenmesine,
13-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacılar vekilinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/10/2020

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İmza ile imzalanmıştır.