Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/101 E. 2021/244 K. 14.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/101
KARAR NO : 2021/244

DAVA : Endüstriyel Tasarım (Endüstriyel Tasarım Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/04/2019
KARAR TARİHİ : 14/09/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan Endüstriyel Tasarım (Endüstriyel Tasarım Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin eğlence sektöründe faaliyet gösterdiği ve tüketicilere “…” adıyla tasarım hakkı müvekkiline ait ters bir ev şeklinde dizayn edilmiş tasarımlarla hizmet sunduğu, dava konusu edilen tasarımların … ve … no ile TürkPatent nezdinde tescil ettirildiği, müvekkiline ait bu tasarıraların müşterilere tepetaklak olmuş ters çevrilmiş bir evde gezme, fotoğraf çekme ve farklı anılar elde etme imkanı sunduğu, …ve … no’lu tasarımların da kullanıldığı, davalılardan … A.Ş.’nin yetkilisi olan …’in müvekkili şirket adına görüşmeler yapan ve tasarımlar hakkında imzalanacak sözleşmelere aracılık eden kişi olduğu, …’in müvekkil şirket adına sözleşme yapma yetkisine binaen diğer davalı … AŞ. yetkilisi ile mailleştiği, sözleşme taslağının hazırlanması aşamasında müvekkiline ait tasarımın konumlandırılacağı yerin kroki ile tespit edildiği, böylelikle her iki davalının da dava konusu tasarımların müvekkiline ait olduğunu bildikleri, buna tağmen hukuka aykırı olarak müvekkilinin tescitli tasartımlarına tecavüz ve haksız rekabet oluşturacak şekilde tasarımların davalılarca kullanıldığı, talepleri doğrultusunda … 2. Fikri ve Sınal Haklar Hukuk Mahkemesi … D.İş sayılı dosya ile delil tespiti işlemi yapıldığı, müvekkiline ait … tescil no’lu tasarımın davalılarca kullanıldığı ve ticaret alanına çıkarıldığı, böylelikle davalıların eylemlerinin müvekkilinin tescilli tasarım hakkına tecavüz teşkil ettiği, davalıların müvekkilinin tasarımlarında kullandığı karpuz tenteye kadar tasarımı birebir. kopya ettikleri, davalının eylemlerinin ayrıca TTK m.5d ve devamı uyarınca haksız rekabet de teşkil ettiği, davalıların müvekkili ile sözleşme akdetme aşamasında kendi aralarında anlaşarak müvekkilini saf dışı bırakmalarının haksız rekabet teşkil ettiğinden bahisle; öncelikle davanın etkinliğini sağlamak amacı ile, duruşmasız ve tebligatsız olarak, huzurdaki davada hüküm verilip, kesinleşinceye dek müvekkili şirketin tasarım hakkına yönelik tecavüzün devamını önlemek amacı ile; müvekkil şirketin tasarımdan doğan haklarına tecavüz teşkil eden fiillerin durdurulması, tecavüz suretiyle imal edilen ters ev tasarımlı ürüne bulunduğu “…” adreste el konularak kaldırılması ve davalıların haksız eylemlerine son verilmesi amacıyla 6769 sayılı SMK’nın 159. ile ilgili HMK maddeleri uyarınca, ihtiyati tedbir kararı verilmesini, müvekiline ait Türk Patent nezdinde “…” ve “…” no ile tescilli tasarımlara vaki tecavüzün durdurulmasına ve ortadan kaldırılmasına, mümkün olduğu takdirde tecavüze konu tasarım üzerinde müvekkile mülkiyet hakkı tanınmasına, mümkün olmadığı takdirde bu tasarımın imhasına, davalıların hukuka, ticari ahlak ve rekabete aykırı davranışı sebebiyle içerisinde bulundukları haksız rekabetin tespiti ve menine, 6769 sayılı SMK uyarınca müvekkilin tescilli tasarımlarına yönelik tecavüzün tespitine, men’ine ve ref’ine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak laya ilişkin talep haklarımız saklı kalmak üzere şimdilik HMK 107. Maddesi uyarınca tahkikat sonucu uğranılan zararın tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın arttırma hakkı saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL maddi tazminatın tespit tarihinden işleyecek ticari faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak müvekkiline ödenmesine; aynı şekilde 50.000,00 TL manevi tazminatın tespit tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.
… A.Ş. vekilinin 17/06/2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacının … “… (…) ve … “…” tescil numaralı tasarımlarının SMK m.56 gereğince yenilik ve ayırt edicilik şartlarını taşımadığı, bu doğrultuda müvekkili tasarımlarının davacı tasarımlarına tecavüz teşkil etmesinin mümkün olmadığı, zira bir evin ters şekilde yapılması ve inşa edilmesinin evrensel bir tasarımın ürünü olduğu, tasarımların tek ortak yönünün evlerin ters şekilde oturtulması olduğu, bunun dışında çatı, kapı ve pencere gibi evin önemli unsurlarının hepsinin birbirinden farklı olduğu, diğer davalı …Ş. yetkilisi …’in de TürkPatent nezdinde … tescil numaralı “…” isimli tasarımı bulunmakta olup, TürkPatent nezdinde bu tasarıma ilişkin herhangi bir itiraza rastlanılamadığı, bu tasarıma ilişkin itiraz veyahut iptal davası açmayan davacının işbu dava ile tazminat talep etmesinin kötü niyet olduğunu nitekim müvekkili, diğer davalının tasarımının tescilli olduğu beyanına güvenerek tasarımlı evlerin işyerinde kullanımına izin verdiği, tescilli bir tasarımın başka bir tasarıma tecavüz etmesinin Yargıtay kararları uyarınca mümkün olmadığı, diğer davalı …Ş ile müvekkilinin imzalamış olduğu Kiosk İşletme Sözleşmesinin 7/6. Maddesi uyarınca, diğer davalı ters ev tasarımının fikri mülkiyet haklarının kendisine ait olduğu hususunda garanti verdiğini, bu nedenlerle müvekkilinin davacının tazminat taleplerine dair bir sorumluluğu bulunmadığını, davacının ihtiyati tedbir talebinin hukuka aykırı ve şartlarının da oluşmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Diğer davalı …Ş. vekilinin 24/06/2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Mahkememizin …D.İş sayılı dosyası ile yapılan delil tespiti neticesinde hazırlanan bilirkişi raporunda uyumsuzluk bulunmasından dolayı davanın reddinin, aksi halde yeniden yapılması gerektiğini, Yargıtay tescilli hakkın kullanımını hukuka uygun bulmakla, tescilin kötü niyetli olduğu durumlarda dahi tescilin devam ettiği sürece tecavüzün ve haksız rekabetin varlığından söz edilemeyeceği, gerçek hak sahipliği ilkesi gereğince müvekkilinin asıl mağdur konumunda olduğu, davaya konu evin tasarımının çalınmış olduğu 06/12/2018 tarihinde AVM’ye atılan proje uygunluk mailindeki … çizimleri ve tasarımlar ile de bu durumun ispatlanabildiği, davacının başvurusunun 24/12/2018 tarihinde yani müvekkilinin AVM’ye gönderdiği mailden sonra olduğu, davacının müvekkilinin eski arkadaşı olduğundan müvekkilinin fikirlerini çalıp Türk Patent’e kötü niyetli olarak başvurduğu ve haksız yere mağdur edildiği, müvekkilinin dava konusu evi 29/12/2018 tarihinde…’ye kurduğu ve bu hususun faturalar ile de ispatlı bulunduğu, 24/12/2018 tarihinde başvurular ve tasarımdan ibaret evin müvekkilinin gerçeğini 29/12/2018 tarihinde hayata geçirdiği, müvekkilinin 100 m2 evi 5 günde yapmasının mümkün olmadığı, sürecin aylar öncesinden AVM ile birçok kez yapılan toplantılar ile gerçekleştiği, 05/12/2018 tarihinde de kira sözleşmesinin yapıldığı, müvekkili ile davacı arasında aracılık değil ortaklığın söz konusu olduğu, …ile sözleşme aşaması sırasında, …’de yapılacak … sayılı patent konusu tır üzerine monte ters evin fiziki olarak uygun olamayacağının anlaşıldığı, müvekkili şirketin yetkilisi …’in başka bir çizim yaparak oraya uygun bir ev yaptığı, davacının dava konusu tescilin bu andan itibaren …’in fikri ve çizimi olduğunun bilindiği, bu hususta tanıklarının bulunduğu, müvekkilinin davacının tasarımlarını kutlanmadığı, eski arkadaşı olan davacının müvekkilinin fikrini kendisinden önce tescilleyeceğini düşünmediği, davacının MK m.2 dürüstlük kuralını ihlal ettiği, davacının …’taki bahsedilen tasarımı ile müvekkili tescili arasında belirgin farklılıklar bulunduğu, davacının müvekkilinin … sayılı tesciliyle tasarımın karpuz tenteye kadar birebir aynısının kullanıldığının iddia edildiği, alınan tescilde ise böyle bir karpuz tentenin bulunmadığı, davacının 3 tasarımdan hangisi üzerinden dava açtığının anlaşılamadığı, müvekkilinin tescili ile aynı özellikler olduğu iddia edilen …..ters ev şeklinde eğlence alanlarının bulunduğu, Türkiye’de de davacıdan önce tescil alan modeller olduğu, müvekkili tasarımının özgün olduğu, tasarımda aranan ayırt edici özelliğin tasarımın şeklinde, renginde, dokusunda, genel görünümünde, çizgisinde olabildiği, … tasarımı denilince sadece çatının aşağıda tavanın yukarıda olmasından yola çıkarak tecavüzün ispatlanamayacağı, 2015 yılında çatısı aşağıda zemini yukarıda olan “…”in …’da açıldığı, davacının markasının kendilerince kullanılmadığı, müvekkilinin “…” isimli modele bakınca davacıya ait bir marka, ibare ve o tasarıma özgülenmiş bir ayrıntının görülmediği, müvekkilinin TTK m.55 gereğince haksız rekabete ilişkin bir eyleminin bulunmadığı hususlarını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Dava 6769 Sayılı SMK hükümleri uyarınca açılmış endüstriyel tasarım tescil belgesine tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması, sonuçlarının ortadan kaldırılması ve önlenmesi ile madde ve manevi tazminat talebine ilişkin davadır.
Dosyada taraflarca bildirilen tüm deliller toplanmış, özel ve teknik bilgi gerektirmesi nedeniyle bilirkişi heyeti oluşturularak rapor alınmıştır.
Dosyaya sunulan 29.07.2020 kayıt tarihli bilirkişi raporunda özetle; Heyetimiz mimar bilirkişisinin değerlendirmesine göre; Eğlence Dünyasında tersten yaşam hissi uyandıracak değişik tasarımlar ile hizmet verilmesi davacı …Ltd. Şti. tarafından icat edilmiş ya da bulunmuş bir fikir değildir. Davacı firma da bir yerlerden alıntı yapmıştır. Davacı firmanın … diye tescil ettirdiği tasarımı olarak gözüken binanın çatı-temel-dış duvar-kapı ve pencerelerinin olmasi sadece bu tescili alınmış bina görüntüsüne ait olduğu ve başka yerde kullanılamayacağı anlamına gelmez ve iddia edilemez. Çünkü her binanın temeli-çatısı-kapışı ve pencereleri vardır. Buradan hareketle kopyalandığı iddiası olamaz. Ancak tescilli tasarım sanatsal eser niteliğindeyse eserin sahibine telif hakkı doğabilir. Davacının Tescilli tasarımın ise sanat eseri olarak kabul görmesi imkansızdır. Hem nitelik açısından hem de taşınabilir her yerde kullanılabilir bir yapı olmasından dolayıdır. Ancak davacı … Tic.Ltd.Şti. adına Türk Patent ve Marka Kurumu’nda, …markası ile, yine davalı … adına Türk Patent ve Marka Kurumu’nda … markası ile tescil edilmiş tasarımlar arasında benzerlikler vardır. Bu benzerlikler kopyalama anlamında olmayıp alıntı kapsamına girmektedir. Kamu yararı gözetilerek alıntı serbestisi kabul görmüş ve yasalarda yer almıştır. Ancak alıntının kapsam, usul ve ölçüsü vardır. Uyulmaması durumunda ceza uygulanmalıdır. Davacı da esasında Dünya’da ve Türkiye’de eğlence dünyasında uygulanan ve bilinen fikir olan, tersten yaşam hissi verecek mekanlar hizmeti fikrinden alıntı yapmıştır. Doğal olarak her firma kamuya mal olmuş bu ticair ve sınai hizmetten alıntı yaparak kendi markası ile hizmet verebilir. Bu davada dikkat edilmesi gereken davacı ve davalı tasarımlarının birebir aynı olup olmamasıdır.Davacı ile davalı taraflar dava dosyasından anlaşıldığına göre ilk önce söz konusu eğlence hizmetinde birlikte hareket etmek üzere anlaşmış olsalar da bir nedenden birlikte çalışmaktan vazgeçtikleri görülmüştür. Bu hareketten doğacak ticari kayıp için hatalı tarafa çıkarılacak maddi ceza tescilli tasarımın kopyalanmasına bağlanamaz ancak ticari faaliyetin gerçekleşmemesi nedeniyle yaşanacak kayıplar dikkate alınmalıdır.
Mali bilirkişinin değerlendirmesine göre, Somut olaydaki iddia, savurma vakıa, sunulan belgeler ve yapılan testler Mahkemenizin tarafımıza tevdi ettiği görev kapsamında değerlendirildiğinde, Davacı ve davalı yasal defterleri incelenemediğinden yasal kayıtlarına göre hiçbir alacak borç doğmamaktadır. Davalı firmaların birisi il dışında ev yerinde inceleme yetkisi olmadığından davalı firmalara ulaşma imkanı olmadığından yasal defter kayıtlarının incelenme imkanı olmamıştır. Dosya içeriğinde mevcut olan vesikalar üzerinde yapılan incelemeler sonucunda davalı tarafça ödenecek tanzim edilen fatura içeriğinin davacı tarafça kabulüne ilişkin tespit yapılamamıştır. Yukarıda yapılan tespitlere göre SMK 151/2-c kapsamınca…Aş için 2.241.630,09 TL ve de … Aş. için 450,00 TL toplam 52.242,080,09 TLdir.
Heyetimiz fikri mülkiyet ve haksız tekabet uzmanı bilirkişilerinin değerlendirmesine göre; Davada tasarım hakkına tecavüz nedeniyle haksız rekabetin tespiti, meni ve maddi ve manevi tazminat talep edilmektedir. Sayın Mahkemenin görevlendirme ara kararında da belirttiği üzere davacı tasarımının yenilik ve ayırt edicilik vasıflarının bulunup bulunmadığı tespiti ve ayrıca tasarımların karşılaştırması yapılarak tecavüz ve haksız rekabetin bulunup bulunmadığının tespiti gerekir. Yukarıda teknik değerlendirme kısmında tasarım karşılaştırması yapılmadığından davaya konu olayda tasarım tecavüzü ve haksız rekabetin söz konusu olup olmadığı hususu değerlendirilememiştir…” sonuç ve kanaatinin bildirildiği anlaşılmıştır. Bilirkişi raporuna karşı itirazların değerlendirilmesi, dava konusu tasarımların yenilik ve ayırt edicilik özelliğine sahip olup olmadığının tespiti yönünden tasarımların karşılaştırılması yapılmak suretiyle tecavüz ve haksız rekabetin bulunup bulunmadığı hususlarında alınan 30.12.2020 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle”… Davacı tarafa ait …numaralı tasarım tescili ile Davalı …Ş. yetkilisi …’e ait 12.02.2019 başvuru tarihli … numaralı tasarım tescili bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunduğu, bu sebep ile farklı olarak algılandıkları, Davacı tarafa ait …numaralı tasarım tescili ile Davalı …Ş. yetkilisi …’e ait 12.02.2019 başvuru tarihli … numaralı tasarım tescili bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunduğu, bu sebep ile farklı olarak algılandıkları, davalı …Ş. yetkilisi … adına tescilli … tescil numaralı tasarımın, davacı adına tescilli … ve … numaralı tasarımları karşısında pencere, çatı, kapı, merdiven, tente gibi öğelerin biçimleri, oranları ve yüzey özellikleri ile farklılaşıp ayırt edici nitelik kazandığı belirtildiğinden, taraf tasarımlarının farklı olduğu anlaşılmakla, davalılar eylemlerinin davacının tasarım hakkına tecavüz oluşturmadığı, taraf tasarımlarının birbirinden farklı olduğu tespit edildiğinden haksız rekabet koşullarının da böylelikle oluşmadığı…” sonuç ve kanaatinin bildirildiği anlaşılmıştır.
KANAAT VE GEREKÇE
Dava konusu uyuşmazlık, davalılar tarafından kullanılan tescilli tasarımların, davacıya ait TPMK nezdinde … ve … numara ile tescilli tasarımlara tecavüz ve haksız rekabet oluşturup olmadığının tespiti, tespiti halinde bunların durdurulması ve sonuçlarının ortadan kaldırılması ile maddi ve manevi tazminat taleplerine ilişkindir.
Davacı, tescilli tasarımlarının aynısı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerinin davalılar tarafından üretilip kullanılarak kendisine ait tasarımlara tecavüz edilip edilmediğini iddia etmektedir.
TPMK kayıtlarının incelenmesinde, davacı adına tescilli … numaralı tasarımın 14/05/2017 tarihinde tescil edildiği,… numaralı tasarımın da 24/12/2018 tarihinde tescil edildiği ve halen geçerli olduğu, davalı adına tecilli, … numaralı tasarımın da … adına 12/02/2019 tarihinde tescil edildiği ve halen geçerliliğini koruduğu görülmüştür.
Dava konusu uyuşmazlık bakımından uygulanacak olan mevzuat hükümlerine kısaca bakılacak olursa, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun madde 81 hükmüne göre tasarım hakkına tecavüz fiili tanımlanırken; “a) Tasarım sahibinin izni olmaksızın bu Kanun hükümlerine göre koruma kapsamındaki bir tasarımın kullanıldığı veya uygulandığı ürünün aynısını veya genel izlenim itibarıyla ayırt edilemeyecek kadar benzerini üretmek, piyasaya sunmak, satmak, sözleşme yapmak için öneride bulunmak, ticari amaçla kullanmak veya bu amaçlarla bulundurmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak. ” fiilleri tecavüz kapsamında sayılmıştır. Buradaki ayırt edici kriterin “ürünün aynısı veya genel izlenim itibarıyla ayırt edilemeyecek kadar benzeri ” ifadesi olduğu anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 55/1 hükmüne göre tasarım, ürünün tümü veya bir parçasının ya da üzerindeki süslemenin çizgi, şekil, biçim, renk, malzeme veya yüzey dokusu gibi özelliklerinden kaynaklanan görünümüdür. Tasarım incelenirken tek tek parçalarına bakılmaz, tasarımın genel görünümünü incelenir. Ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır. Ayırt ediciliğin tespitinde temel kıstas genel izlenimden farklılık kıstasıdır. Yani kıyaslanan tasarımlar arasında genel izlenimde farklılık varsa tasarımın ayırt edici nitelikte olduğu kabul edilebilecektir. O halde bir tasarımın ayırt edici nitelik taşıyıp taşımadığı onun başka bir tasarım ile karşılaştırılması ile elde edilir. Mülga 554 sayılı KHK’da tasarımın “bilgilenmiş kullanıcı anlamında yarattığı belirgin farklılık” çerçevesinde karşılaştırma yapılırken yeni SMK’da “aynı kullanıcıda yarattığı genel izlenim ” dikkate alınacaktır. Yani yeni düzenleme ile karşılaştırılan tasarımlar arasındaki farklılık düzeyi düşürülmüş ve böylece belirgin farklılık yerine genel bir farklılık dahi benzerlik için yeterli görülmüştür1.
Böylelikle, bir tasarımın ayırt edici kabul edilebilmesi için, tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimin önceki bir tasarımla karşılaştırıldığında ufak farklılıklardan ziyade genel görünüm üzerinde belirgin bir farklılık yaratması gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır.
Somut olay bakımından yapılan değerlendirmede, bilirkişi heyetinin teknik olarak tasarımları karşılıklı olarak incelemesi neticesinde, dava konusu her iki tarafa ait olan tasarımların, “…” biçiminde tasarımlar olduğu, tasarımların baş aşağı biçimde konumlandırılmış ev morfolojisinde olduğu, taban kaidesi, dış duvarlar ve çatıdan oluştuğu, bu öğeler ile tasarımlarda yer alan kapı, pencere, tente, merdiven gibi ek öğelerin biçimleri, oranları, yüzey özellikleri sayesinde farklılaştıkları ve ayırt edici nitelik kazandıkları tespiti karşısında davaya konu davacıya ait … tescil numaralı tasarım ile tecavüz iddiasına konu davalılara ait … tescil numaralı tasarımın birisi kareye yakın oranlarda ve yan yüzeyleri desenli iken diğerinin dikdörtgene yakın oranlarda, düz yüzeyli olduğu, yine davaya konu davacıya ait … tescil numaralı tasarım ile davalıya ait tasarım bakımından yapılan karşılaştırmada her iki tasarımda da çatıların yüzey özellikleri, oran ve biçimlerinin farklı oldukları, tasarımlarda ana algıyı oluşturan öğelerin özellikleri ile farklılaştıkları, ve ayırt edici nitelik kazandıkları tespit edilmiştir.
Yukarıda yer alan bilirkişilerce yapılan tasarım karşılaştırması neticesinde, davalı …Ş. yetkilisi … adına tescilli … tescil numaralı tasarımın, davacı adına tescilli … ve … numaralı tasarımlan karşısında pencere, çatı, kapı, merdiven, tente gibi öğelerin biçimleri, oranları ve yüzey özellikleri ile farklılaşıp ayırt edici nitelik kazandığı belirtildiğinden, taraf tasarımlarının farklı olduğu anlaşılmıştır. Böylelikle de, davalılar eylemlerinin davacının tasanın hakkına tecavüz oluşturmadığı kanaatine varılmıştır.
Haksız rekabet iddiası bakımından yapılan değerlendirmede; Haksız rekabet, TTK m.54 vd. maddelerinde düzenlenmiş olup, dürüstlük kuralına aykırı olarak ekonomik düzeni bozan, ekonomik düzenin aktörleri aleyhine sonuçlar doğuran hareket ve fiillerin tümünü ifade eder. Diğer bir deyişle haksız rekabet, rakipleri ezmek ve onlan iktisadi faaliyet alanından uzaklaştırmak amacıyla ve hüsnüniyet kurallarına aykırı suretlerle başvurulan, kanuna, nizama, adaba ve teamüle göre teviz edilemeyecek hareketlerin kaffesidir. ( Örs Halil, Türk Hususi Hukukunda Haksız Rekabet, Ankara, 1958 sf.13 ) Bu bağlamda başkasının serbestçe ifaya hakkı olduğu rekabet hareketini mene veya onu rekabet sahasından çıkarmaya ve kendi edalarını daha avantajlı göstermeye yarayan yasal olmayan vasıtaları kullanan kişi haksız rekabet fiilini işlemiş olur . Haksız rekabet hukuku da haksız fiilin bir türü olarak, haksız rekabet faili ile mağduru arasında dürüstlük kuralına uyma şeklinde hukuk düzeni tarafından tahmil edilen vazifeye muhalefet sebebiyle doğan bir zararı veya zarar tehlikesini bertaraf etmeyi amaçlayan hukuki bir kurumdur. Haksız rekabette korunan hak herkese karşı ileri sürülebilen mutlak bir hak olup bu hakkın mutlaka ticari bir işletme ile ilgili olmasına gerek yoktur .( Erdil Engin, Haksız Rekabet Hukuku, 2. Bası, Ankara, sf. 31 vd. )
TTK 55/l-a-4 bendine göre “Başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak” haksız rekabet sayılır. Karıştırılma(iltibas), ticari alandaki faaliyetlerde, şeyler arasında bir benzerliği veya karışımı ifade etmekte olup, satın alman iki mal arasında veya kullanılan iki unvan arasında veya iş mahsullerinde birbirinden ayrılmayacak derecede benzerliğe istinat ettirilmesidir. İltibas doğrudan iltibas ve dolaylı iltibas olarak ikiye ayrılabilir. Buna göre, karışıklığı yaratan aynı veya benzeri bir işaret, bu işaretin hitap ettiği çevrede, söz konusu işaretlerin kullanıldığı mal veya hizmetin, iltibasa maruz bırakılan mal ve hizmetle özdeşleştirilmesine yol açıyorsa doğrudan iltibas söz konusu iken, karışıklığı yaratan aynı veya benzeri bir işaret, bu işaretin hitap ettiği çevrede, işaretler arasındaki farklılığı anlasalar bile benzerliğe dayalı olarak mal veya hizmetler arasında yanlış bağlantılar kurmasına yol açıyorsa dolaylı iltibas söz konusu olur. Karıştırılmanın (iltibasın) varlığının kabul edilebilmesi için, davacının tanıtma işaretini davalıdan önce “haklı olarak kullanmış ” olması zorunludur. Kanştırılmanın(iltibasın) varlığı için, tanıtma işaretlerinin aynı tür emtialar için kullanılmasına, taraflar arasında bir rekabet ilişkisinin olmasına gerek yoktur. İltibasın arzu edilmiş olması veya meydana gelmiş olunmasının önemi yoktur, önemli olan objektif bakımdan tehlikenin mevcut olmasıdır .
Somut olay bakımından yapılan değerlendirmede, taraflara ait tasarımların birbirinden farklı olduğu tespit edildiğinden haksız rekabet koşullarının da böylelikle oluşmadığı sonucuna varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, hükme esas alınan 30/12/2020 tarihli bilirkişi raporu bir bütün olarak değerlendirildiğinde, taraf tasarımlarının birbirinden farklı olduğu davalılar eylemlerinin davacının tasarım hakkına tecavüz oluşturmadığı, taraf tasarımlarının birbirinden farklı olduğu tespit edildiğinden haksız rekabet koşullarının da oluşmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 59,30 TL karar harcından peşin yatırılan 44,40 TL’nin mahsubu ile kalan 14,90 TL bakiye karar harcının davacıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddolunan endüstriyel tasarım tescil belgesine tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması, sonuçlarının ortadan kaldırılması ve önlenmesi talepleri yönünden davalı vekili yararına hesap olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalılara verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddolunan maddi tazminat talebi yönünden davalı vekili yararına hesap olunan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalılara verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddolunan manevi tazminat talebi yönünden davalı vekili yararına hesap olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalılara verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/09/2021

Katip …

Hakim …

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İmza ile imzalanmıştır.