Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/94 E. 2019/7 K. 11.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/94
KARAR NO : 2019/7

DAVA : FSEK-Tazminat
DAVA TARİHİ : 07/06/2012
KARAR TARİHİ : 11/01/2019

Mahkememizde görülmekte bulunan FSEK-tazminat talepli asıl ve birleşen davada yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkillerinin yıllardır ekip halinde televizyon dizi senaryosu ürettiklerini, sektörde tecrübeli ve tanınmış senaristler olduğunu, davalı yapımcı şirketin sahibi …’ın müvekkillerine 20 sayfalık bir taslak öykü göndererek bunun televizyon dizi senaryosu haline getirilmesini istediğini, bu çerçevede 08/10/2010 tarihli Senaryo Yazım Sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin 3.16 maddesinin son fıkrasında, yapımcının senaristlerle çalışmak istemesi durumunda, senaristler tarafından yaratılacak ek karakterlerin, yapımcı tarafından kullanılamayacağının düzenlendiğini, bu maddenin özellikle konulduğunu, sözleşme gereği müvekkillerinin yükümlülüklerini yerinde getirdiğini ve 2 bölüm senaryo, 13 bölüm sinopsisi davalı yapımcıya teslim ettiklerini, davalının sözleşmeye aykırı olarak yalnızca 7.500 TL ödeme yaptığını, başka ödeme yapmadığını ve müvekkileriden …’ü arayarak sadece kendisi ile çalışmayı teklif ettiğini, bu teklifin müvekkili tarafından reddedildiğini, daha sonra dava konusu senaryodan oluşan … adlı televizyon dizinin … TV’de yayınlanmaya başlandığını, bu diziyi izlediklerinde dizinin senaryosunun, müvekkillerine ait temel öykü ve karakterler, olayların akışı, çatışma kurgusu üzerine inşa edildiğini gördüklerini, bu gibi durumlarda teammül olarak konsept sahibine haftalık senaryo yazım bedelinin üçte birinin ödendiğini, … TV’de yayını devam eden dizinin senaryosunun, davalı şirket yapımcısı …’ ın gönderdiği öyküden çok farklı olduğunu, bu eserin, müvekkilleri tarafından meydana getirildiğini, dizinin ne kadar süre ve ne şekilde devam edeceğinin bilinemediğini bu nedenle belirsiz alacak davası biçiminde talepte bulunduklarını” iddia ile müvekkileri tarafından oluşturulmuş konsept, öykü, karakter ve olay akışı kullanılarak davalı tarafça oluşturulup yayınlatılan televizyon dizisinin, müvekkillerinin eser üzerindeki mali haklarının ihlali nedeniyle, davalı tarafın müvekkillerince oluşturulan eseri kullandıklarının tespitini, şimdilik 50.000 TL tazminatın FSEK 68 maddesi gereğince 3 kat hesabıyla davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 17/10/2014 tarihli ıslah dilekçesi ile, talep ettikleri tazminat bedelini 49.687,00 TL arttırdıklarını ve toplamda 99.687,00 TL tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davanın belirsiz alacak biçiminde açılamayacağını, dizinin öykü ve senaryosunun müvekkiline ait olduğunu, sözleşmeye göre öykü ve ek karakterlerin yapımcı şirket tarafından dilediği biçimde kullanılabileceğini, ek karakter yaratıldığı iddiasının ispatının gerektiğini, müvekkilinin iletişim fakültesi mezunu olduğunu ve bir çok başarılı senaryo yazdığını, dizinin müvekkili tarafından yazılan öykü, konsept ve unsurlara göre oluşturulduğunu, müvekkiline 13 bölümlük sinopsis teslim edilmediğini, davacılara ödenen 7.500 TL dışında herhangi bir ödeme yapmalarının gerekmediğini, …’ ün tek başına çalışma teklifinin kendilerinden değil, …’ den geldiğini, somut olayda FSEK 68.maddenin uygulanamayacağını, davacıların herhangi bir mali ya da manevi hakkının ihlal edilmediğini, bu davanın haksız menfaat elde etmek amacı ile açıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket sahibi …’ın davalılara 20 sayfalık bir temel öykü metni vererek senaryo yazmalarını istediği ve taraflar arasındaki 08/10/2010 tarihli sözleşme gereği davacıların bu temel öyküden hareketle dizi senaryosu hazırlayıp, davalı şirket yetkilisine teslim ettiği ve buna karşılık 7.500 TL ödeme aldıkları taraflar arasında çekişmesizdir. Çekişmeli olan husus, “… adlı dizide kullanılan bir takım ek karakterlerin, davacıların meydana getirdikleri senaryoyla birlikte yaratılan ek karakterler olup olmadığı, bu dizi senaryosunun davacılarca hazırlanan senaryo olup olmadığı, senaryo üzerinde davacıların eser sahipliğinin söz konusu olup olmadığı, dizide davacıların senaryosu kullanılmış ise, davacıların talep edebileceği bedelin ne olduğu” hususlarıdır.
BİRLEŞEN DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili yapım şirketinin yetkilisi diğer davacının hazırladığı yirmi sayfalık dizi projesinin … TV kanalına götürdüğü kendisinden iki bölüm senaryo ve onbir bölüm snopsis istendiğini müvekkilinin çalışmayı kabul ederek arada sözleşme imzalandığını senaryoda sürekli düzeltmelerin yapıldığını 2010 yılı aralık ayında senaryoların yazılımının sonuçlandığını kanal tarafından senaryonun kötü olduğundan ve geç sunulduğundan bahisle projeden vazgeçildiğinin belirtildiğinden bahisle 20.000,00 TL manevi tazminat ve sözleşmeden doğan 10.000,00 TL cezai şartın davalılardan tahsil edilmisini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, … 4. FSHHM’nin … esas sayılı dosyasında … Film Sözleşme ihlali nedeniyle davalılara 99.687 TL ödemesine karar verildiğini, aynı konuya ilişkin ikinci bir dava açıldığını, dosyanın halen Yargıtayda olduğunu, davacı …’in sözleşmede imzasının bulunmadığını bu nedenle husumetinin bulunmadığını, müvekkillerinin sözleşme uyarınca işlerini laikiyla yaparak teslim ettiklerini, başarılı bir TV dizisi senaryosu hazırladıklarını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
… 4. FSHHM’nin … esas sayılı dosyasının Yargıtay’ca bozulduğu, karar düzeltme aşamasından geçerek kapatılan 4.FSHHM dosyalarının mahkememize devredildiği anlaşılmakla bozma sonrası mahkememizde 2018/94 esasına kaydının yapıldığı ve dosyalar arasındaki hukuki ve fiili irtibat dava konusunun ve taraflarının aynı olması ve birlikte görülmesinin uygun olacağı kanaati ile dosyaların birleştirilmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
YARGITAY BOZMA İLAMI:
Mahkememizin 2012/62 esas sayılı dosyasında davanın kabulüne dair verilen karar davalı vekilinin temyizi üzerine, karar Yargıtay 11 HD’nin 20/01/2016 tarihli 2015/6615 esas, 2016/567 sayılı kararı ile “Somut uyuzmazlıkta mahkemece görüşüne başvurulan bilirkişi raporunda yapımcı tarafından dava dışı senarıstlere yazdırılan 16 bölümün senaryo metninin, davacılar tarafından sözleşme kapsamında meydana getirilip davalıya teslim edilen ilk 2 bölüm senaryo ile sonraki 11 bölüm sinopsisinden gerçekleştirildiği belirtildiğine göre, dava konusu senaryonun bu haliyle davacıların müşterek eser sahibi oldukları senaryodan bağımsız bir ilim ve edebiyat eseri mahiyetinde veya davacılara ait eserden yararlanma ve esinlenme serbestisini aşan ve esere tecavüz oluşturan bir kopyası ya da davacıların eserinin işlenmesi suretiyle oluşturulan işleme eser niteliğinde olup olmadığı, şayet işleme eser niteliğinde ise davacıların sözleşme ile işleme hakkını davalıya devir edip etmediğinin belirlenmesi gereklidir. Mahkemece benimsenen bilirkişi raporunda bu hususlarda bir belirleme bulunmadığı gibi, taraflar arasında sözleşmenin 3.16. maddesi son fıkrasındaki “yapımcının senaritsler tarafından yaratılan ek karakterleri kullanamama” yasağı kapsamındaki ek karakterlerin hangileri olduğu davacı tarafa açıklattırılmamış ve dava konusu senaryoda bu karakterlerin ne şekilde kullanıldığı da tartışılmamıştır. Bu durumda, yukarda açıklanan hususlarda araştırma ve inceleme yapılmak üzere yeni bir bilirkişi heyetinden görüş alınarak sonuca ulaşılması gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi isabetli görülmediğinden kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir.” gerekçesiyle bozulmasına karar verilerek dosya mahkememize iade edilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılamada bozma sonrası alınan raporda bilirkişiler; asıl davaya ilişkin olarak, davacıların 2 bölüm senaryo ve 11 bölüm sinopsisinin, davalı yapım şirketinin hak sahibi olduğunu, … tarafından yazılan 20 sayfalık öykünün FSEK 6/2’deki roman, hikaye, şiir ve tiyatro piyesi gibi eserlerden birinin bu sayılan nevilerden bir başkasına çevrilmesi şeklinde işlenmesi olduğunu, Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda, davacı senaristlere ait iki bölüm senaryo ve on bir bölüm eserde davacıların hususiyetini taşıyan örgülemelerin … TV’ye verilen dizide kullanıldığı ve bunun da yine yarı yarıya bir oranda olduğunu, davalı yapımcının … TV’ye sattığı dizide davacıların yarattığı kendi hususiyetlerini taşıyan karakterleri kullandığını, bu çerçevede … TV’de yayınlanan dizideki bölümlerin, davalı ile davacılar arasındaki 08/10/2010 tarihli sözleşme ile verilen izin çerçevesinde davacıların yarattığı ve işlenme eser vasfındaki 2 bölüm senaryo ve 11 bölüm sinopsisin FSEK 6/2’deki roman, hikaye, şiir ve tiyatro piyesi gibi eserlerden birinin bu sayılan nevilerden bir başkasına çevrilmesi şekilde işlenmesi, başka bir deyişle işlenme eserin işlenmesi olduğunu, davalı yapımcının … TV’ye sattığı eserde kullandığı ana kahramanlardan üç tanesi hariç (… ve adamı … ve amiri …) öteki ana kahramanların hepsini davacı senaristlerin yarattığı kahramanlar olarak işlediğini, ancak aynı olan … ve onun birinci adamı Mahmut ve amir …’in klişe mafya tipleri olduğunu, bu anlamda herkes tarafından kullanıma açık olduğunu, ancak öteki kullanılan karakterlerin davacılara ait hususiyetler taşıdığını, bozma öncesi talep edilen tazminata yönelik hükmedilen tazminat miktarının da yapılan değerlendirmeler ve sektörel uygulama çerçevesinde makul ve uygun bir tazminat olduğunu, birleşen davaya ilişkin olarak, dosyadaki bilgi ve belgeler ile sektörel uygulama dikkate alındığında senaryo yazım sürecinin zorluğu ve mutad süresi dikkate alındığında davalı senaristlerin sözleşmeye aykırı bir kusurlarının dosyada delillendirilemediğini, bilakis davacının davaya konu senaryo üzerine kurulu yeni bir dizi yapıp TV’de yayınlandığı bu çerçevede davacının birleşen davadaki sözleşmeye aykarılık taleplerinin yerinde olmadığına ilişkin görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir.
Asıl dava; eser sahipliğine dayalı ve eser üzerindeki mali hakların ihlali nedeniyle FSEK 68 kapsamında tazminat davası, birleşen dava ise sözleşmeye aykırılığa dayalı cezai şart ve manevi tazminat davasına ilişkindir.
Taraflar arasındaki 08/10/2010 tarihli sözleşme hükümleri incelendiğinde; 3.15. Maddesinde “Senaristler yapımcının senaryo/ senaryolar üzerinde değişiklik, ekleme, çıkarma ve geliştirme yapma ve yapılmasını senaristlerden talep etme hakkına sahip olduğunu, yapımcının görüşleri doğrultusunda söz konusu değişikleri yerine getireceğini ve bunun için yapımcıya 4.1. Maddede belirtilen alacağı dışında herhangi bir nam altında hak ve/veya alacak talep etmeyeceğinin kabul beyan taahhüt eder.” 3.16. Maddesinde “… Yapımcının Tv dizisi ile ilgili olarak senaristler ile çalışmak istememesi halinde yapımcı senaristler tarafından hazırlanacak ilk iki bölüm senaryosu ve sonraki 11 bölüm sinopsisini kullanarak eklemeler, değişiklikler yaparak ya da kullanmayarak TV dizisinin yada başka bir yapımın senaryolarını başka kişilere yazdırabilir ya da TV dizisi ya da herhangi bir yapım üretmeyebilir…Senaristlerin iki bölüm senaryosunu ve sonraki 11 bölüm sinopsisini yapımcıya teslim etmesinden sonra yapımcının senaristlerle çalışmak istememesi halinde yapımcı, SENARİSTLER TARAFINDAN YARATILAN EK KARAKTERLERİ KULLANMAYACAKTIR. Ancak yapımcının fikirleri tarafından senaristler tarafından yazılan karakterler unsurlar sözleşmenin ekinde yer alan öykü yapımcı tarafından dilediği biçimde kullanılabilir, geliştirilebilir.” sözleşmenin süresi başlıklı 7. Maddeye göre “İş bu sözleşme imzalandığı tarihte yürürlüğe girer. Sözleşme sözleşmede süreler ile ilgili olarak yer alan ayrık hükümler dışında tarafları sözleşme uyarınca birbirlerine karşı doğan borçlarının sözleşme gereğince yerine getirilmesi yönünden tarafların her biri açısından borçlarının tümüyle ve noksansız olarak yerine getirileceği ve hakların tümüyle noksansız olarak elde edileceği tarihe kadar yürürlükte kalacak ve borçların tümüyle ve noksansız olarak yerine getirildiği, hakların tümüyle ve noksansız olarak elde edildiği tarihte sona erecektir….”. Yine sözleşmenin Cezai Şart başlıklı 10. Maddesine göre; ” Senaristlerin sözleşmede belirlenen yükümlülüklerini yerine getirmemesi taahhütlerine aykırı davranması, ve / veya aykırı bir durumun ortaya çıkması durumunda söz konusu aykırılık giderilebilecek ve / veya ortadan kaldırılabilecek bir nitelikte ise yapımcı senaristlere yazılı bildirimde bulunarak ihlalin 3 gün içerisinde giderilmesini, ortadan kaldırılmasını talep eder, söz konusu süreye rağmen aykırılığın senaristler tarafından giderilememesi, ortadan kaldırılamaması halinde senaristler yapımcının uğramış olduğu ve / veya uğrayacağı her türlü maddi manevi zararın mahrum kaldığı karın yasadan ve iş bu sözleşmeden kaynaklanan hak takip ve alacaklarının yanında 250.000 TL tutarındaki cezai şart meblağını yapımcıya nakden defaten ve aynen ödemeyi beyan kabul ve taahhüt eder. Senaristler iş bu cezai şartın fahiş olmadığını ve bu nedenle indirilmesini talep edemeyeceğini yapımcının kendisinden cezai şart yanında sözleşmenin aynen ifasını da talep edebileceğini kabul ve taahhüt eder. Senaristlerin iş bu sözleşmede belirlendiği biçimde senaryo teslim yükümlülüklerini yerine getirmemesi, TV dizisinin çekim ve yayın programının aksamasına yol açması, TV dizisinin çalışmaları ile ilgili yükümlülüklerini ihlal etmesi hallerinden herhangi birinin gerçekleşmesi halinde yapımcı senaristlere bu maddede belirtildiği gibi herhangi bir süre vermek zorunda değildir. Senaristler bunu peşinen kabul eder.” hükümlerini içerdiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı bozma ilamı doğrultusunda ve birleşen dosyadaki talepler yönünden alınan bilirkişi raporu ile birlikte değerlendirildiğinde; davacıların 2 bölüm senaryo ve 11 bölüm sinopsisinin, davalı yapım şirketinin hak sahibi olduğu, … tarafından yazılan 20 sayfalık öykünün FSEK 6/2’deki roman, hikaye, şiir ve tiyatro piyesi gibi eserlerden birinin bu sayılan nevilerden bir başkasına çevrilmesi şeklinde işlenmesi olduğu, davacı senaristlere ait iki bölüm senaryo ve on bir bölüm eserde davacıların hususiyetini taşıyan örgülemelerin … TV’ye verilen dizide kullanıldığı ve bunun da yine yarı yarıya bir oranda olduğu, davalı yapımcının … TV’ye sattığı dizide davacıların yarattığı kendi hususiyetlerini taşıyan karakterleri kullanıldığı, bu çerçevede … TV’de yayınlanan dizideki bölümlerin, davalı ile davacılar arasındaki 08/10/2010 tarihli sözleşme ile verilen izin çerçevesinde davacıların yarattığı ve işlenme eser vasfındaki 2 bölüm senaryo ve 11 bölüm sinopsisin FSEK 6/2’deki roman, hikaye, şiir ve tiyatro piyesi gibi eserlerden birinin bu sayılan nevilerden bir başkasına çevrilmesi şekilde işlenmesi, başka bir deyişle işlenme eserin işlenmesi olduğu, davalı yapımcının … TV’ye sattığı eserde kullandığı ana kahramanlardan üç tanesi hariç (… ve adamı … ve amiri …) öteki ana kahramanların hepsini davacı senaristlerin yarattığı kahramanlar olarak işlediğini, ancak aynı olan … ve onun birinci adamı Mahmut ve amir …’in klişe mafya tipleri olduğunu, bu anlamda herkes tarafından kullanıma açık olduğunu, ancak öteki kullanılan karakterlerin davacılara ait hususiyetler taşıdığı, her ne kadar yukarıda izahı yapılan taraflar arasındaki sözleşme hükümlerinin 3.16 maddesi (.. yapımcı senaristler tarafından hazırlanacak ilk iki bölüm senaryosu ve sonraki 11 bölüm sinopsisini kullanarak eklemeler, değişiklikler yaparak ya da kullanmayarak TV dizisinin yada başka bir yapımın senaryolarını başka kişilere yazdırabilir ya da TV dizisi ya da herhangi bir yapım üretmeyebilir..) dikkate alındığında ekleme değişiklik yapma hakkının bulunduğu kabul olunabilir ise de yine aynı madde de düzenlenen “yapımcının senaristlerle çalışmak istememesi halinde yapımcı, SENARİSTLER TARAFINDAN YARATILAN EK KARAKTERLERİ KULLANMAYACAKTIR.” hükmü karşısında davalının eyleminin işleme eser sahibi olan davacıların haklarını ihlal ettiği, yapılan değişikliğin sözleşmede öngörülen “Ancak yapımcının fikirleri tarafından senaristler tarafından yazılan karakterler unsurlar sözleşmenin ekinde yer alan öykü yapımcı tarafından dilediği biçimde kullanılabilir, geliştirilebilir.” kapsamında değerlendirilmesinin mümkün olmadığı, bozma öncesi talep edilen tazminata yönelik hükmedilen tazminat miktarının da yapılan değerlendirmeler ve sektörel uygulama çerçevesinde makul ve uygun bir tazminat olduğunu, birleşen davaya ilişkin olarak; dosyadaki bilgi ve belgeler ile sektörel uygulama dikkate alınarak hazırlanan rapordaki tespitler ve sözleşme de herhangi bir sürenin öngörülmemiş olması göz önünde bulundurulduğunda senaryo yazım sürecinin zorluğu ve mutad süresi, sözleşmenin dönemsel bir edimi içerdiği, taraflar arasındaki mail yazışmalarının yazım süreci ile ilgili olduğu ve sözleşmeye aykırılık kapsamında değerlendirilemeyeceği davalı senaristlerin sözleşmeye aykırı bir kusurlarının dosyada delillendirilemediğini, bilakis davacının davaya konu senaryo üzerine kurulu yeni bir dizi yapıp TV’de yayınlandığı bu çerçevede davacının birleşen davadaki sözleşmeye aykırılığa dayalı taleplerinin yerinde olmadığı, manevi tazminat şartlarının da oluşmadığı anlaşılmakla asıl davanın kabulü birleşen davanın reddi yönünde aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Asıl dava yönünden; davanın KABULÜ ile davacılarca oluşturulan senaryo ve yaratılan ek karakterlerin davalı tarafça … adlı Tv dizisinde izinsiz kullanılması nedeniyle 99.687,00 TL’nin davalıdan alınarak davacılara ödenmesine,
a)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 6.809,62 TL karar harcından peşin yatırılan 742,50 TL ve 848,55 TL ıslah harcının mahsubu ile kalanı 5.218,57 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
b)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacılar vekili yararına hesap olunan 10.724,96 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacılara verilmesine,
c)Davacı tarafından yapılan: 3.600,00 TL bilirkişi ücreti, 528,40 TL posta gideri olmak üzere toplam 4.128,40 TL ve 1.612,20 TL harç (peşin+başvuru+ıslah) olmak üzere toplam 5.740,60 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
d)Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
e)Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
2-Birleşen dava yönünden; davacıların maddi (cezai şarta dayalı) ve manevi tazminat davalarının REDDİNE,
a)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca peşin yatırılan 512,33 TL’den 44,40 TL karar harcının düşülerek, kalanı 467,93 TL’nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
b)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalılar vekili yararına ret edilen maddi cezai şart talebine ilişkin 3.931,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalılara verilmesine,
c)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalılar vekili yararına ret edilen manevi tazminat talebine ilişkin 3.931,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalılara verilmesine,
d)Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
e)Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.11/01/2019

Katip …
¸

Hakim …
¸
Bu belge 5070 sayılı elektronik imza kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır