Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/62 E. 2020/194 K. 12.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/62
KARAR NO : 2020/194

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 07/02/2018
KARAR TARİHİ : 12/03/2020

Mahkememizde görülmekte bulunan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilleri şirket ile davalı şirket arasında “…” isimli televizyon dizisinin yapımı hususunda, 01/01/2015 tarihli sözleşme ve işbu sözleşmenin eki olan 28/12/2015 tarihli protokol akdedildiğini, müvekkilinin işbu sözleşmeden ve eki olan protokolden kaynaklanan 190.341,70 TL tutarındaki bakiye cari hesap alacağına yönelik olarak, davalı şirket aleyhine, … 12. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası ile ilamsız icra takibi başlattıklarını, davalı şirket tarafından takibe itiraz edilmiş olduğunu ve itirazın iptalinin gerektiğini, müvekkili şirketin işbu sözleşme ve eki olan protokolden kaynaklanan alacaklarına yönelik olarak taraflar arasında davalı şirketin müvekkili şirkete 13.655.151,25 TL tutarında borcu olduğuna dair 30/04/2017 tarihli mutabakat metni imzalandığını söz konusu mutabakat metni uyarınca davalı şirketin kısmi ödeme yaptığını ancak 17/08/2017 tarihi itibariyle müvekkili şirketin ödenmeyen cari hesap alacağının 11.655.172,32 TL tutarına ulaştığını söz konusu alacağın 11.464.830,64 TL tutarının … 12. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile takibe konulmuş olduğunu, işbu itirazın iptali davasına konu bakiye meblağ olan 190.341,70 TL’nin ise … 12. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile takibe konulmuş ve davalı şirket tarafından haksız, hukuka aykırı olarak takibe itiraz edilmiş olduğunu, borçlu şirketin itirazının kötü niyetli olduğunu, aleyhine başlatılan tüm takiplere itiraz ederek süreci uzatmayı amaçladığını bu nedenlerle borçlunun itirazının iptalini, (asıl alacak, faize ve tüm ferilere itirazının iptaline) takibin devamı ve borçlunun haksız itirazı sonucu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davanın cari hesap alacağı iddiasıyla başlatılan ilamsız icra takibinden kaynaklı itirazın iptali davası olduğunu, görevli mahkeme olan Asliye Ticaret Mahkemesi yerine Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nde açılmış olduğunu, Fsek m. 76/1 hükmü uyarınca, bir uyuşmazlığın fikir ve sanat eserlerine ilişkin bir sözleşmeden kaynaklanması, o uyuşmazlığın ihtisas mahkemesi olan Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemelerinde görülmesi için yeterli bulunmadığını, uyuşmazlık konusunun cari hesap alacağı olduğunu, diğer taraftan davanın taraflarının iki şirket, dolayısıyla tacir sıfatını haiz iki tüzel kişi olduğunu, hal böyleyken ticari alacaktan kaynaklanan işbu davanın hiçbir şekilde mahkememizin görev alanına girmediğini, bunun yanında HMK m. 114/1-c uyarınca mahkemenin görevli olması hususu mahkemeye ilişkin bir dava şartı olduğunu bu nedenle huzurdaki davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddedilmesi gerektiğini, ancak mahkeme aksi kanaatte ise huzurda görülmekte olunan davanın haksız ve hukuka aykırı nitelikte olduğunu, davacı tarafın alacak iddiasını ispata elverişli hiçbir delil sunmadığını, icra dosyasında mevcut bulunan ödeme emrinde görüleceği üzere herhangi bir takibe dayanak belge gösterilmediğini, davacı tarafın, dava dilekçesinin ekinde “borçlar dökümü” adında bir belge sunmuş ve söz konusu belgeyle kendi alacağının kayıt altına alındığını öne sürdüğünü, söz konusu belgenin, HMK m 200 kapsamında senet olarak değerlendirilebilecek nitelikte olmadığını, bunun yanında kabul anlamına gelmemekle birlikte, davacı tarafın müvekkil şirket aleyhine başlatmış olduğu icra takiplerinin toplam tutarının iddia etmiş oldukları toplam cari hesap alacağı tutarının üstünde olduğunu, davacı tarafın … 12. İcra Müdürlüğü nezdinde başlatmış bulunduğu … E. … E. … E. ve … E. sayılı icra dosyalarının toplam alacak tutarının 11.874.596,54-TL olduğunu, hakkında icra takibi başlatılan alacak tutarının, davacının iddia etmiş olduğu toplam alacak tutarının oldukça üzerinde olduğunu, bu durumun davacı tarafın aynı alacak iddiası için birden fazla takip başlattığını gösterdiğini, davacı taraf aynı alacağın iki defa tahsil edilmesi için çaba gösterdiğini açıklanan tüm sebeplerle öncelikle görevsizlik sebebiyle davanın usulden reddini, mahkeme aksi kanaatte ise haksız ve hukuka aykırı işbu davanın reddini, takibe konu alacağın %20’sinden aşağı olmamak kaydıyla İİK m. 67/2 uyarınca kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama masrafları ve vekâlet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Taraf delilleri toplanmış bilirkişi raporu alınmıştır.
İş bu dava taraflar arasında akdedilen “…” isimli televizyon dizisinin yapımına ilişkin eser sözleşmesi kapsamında oluşan cari alacağın tahsili istemine dayalı yapılan takibe vaki itirazın İİK.’nın 67. maddesine dayalı iptaline ilişkindir.
HMK’nın 114. maddesi hükmünde, dava şartları düzenlenmiş olup 114/1-c maddesinde “mahkemenin görevli olması”ndan açık bir şekilde bahsedilmiştir.
TTK 4. maddesine göre; her iki tarafında ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve tarafların tacir olup olmadığına bakılmaksızın TTK da düzenlenen davalar ticari dava sayılır.
Türk Ticaret Kanununun 4.maddesinde her iki taraf için ticari sayılan hususlardan doğan hukuk davaları ile Türk Ticaret Kanununda tanzim olunan hususlardan doğan hukuk davalarının ticari dava sayılacağı belirtilmiş, 5.maddesinde de ticari davaların Ticaret Mahkemeleri tarafından bakılması gerektiği hükmüne yer verilmiştir.
Mahkememiz ihtisas mahkemesi olup, 5846 sayılı Yasa’nın 76.maddesinde açıkça belirtildiği üzere; Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun düzenlediği hukuki ilişkilerden doğan davalara, SMK ile düzenlenmiş olan marka, patent, tasarım gibi uyuşmazlık konusu davalara bakmakla görevlidir. Dosyada buna ilişkin herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır. (Bu yönde Yargıtay 17.Hukuk Dairesi’nin 2014/3102-5641 sayılı 11/04/2014 tarihli kararı “5846 sayılı FSEK’in 1.ve 1/A maddelerinde amaç ve kapsamı düzenlenmiş olup, fikir ve sanat eserlerini meydana getiren eser sahiplerinin ürünleri üzerindeki manevi ve mali haklarını belirlemek, korumak, bu ürünlerden yararlanma şartlarını düzenlemek, öngörülen esas ve usullere aykırı yararlanma halinde yaptırımları tespit etmektir.”)
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; ihtisas mahkemesi niteliğinde olan mahkememizin davada görevli olmadığı, gerek FSEK gerekse SMK kapsamında değerlendirilmesi gereken bir uyuşmazlık bulunmadığı, sözleşmenin 2. Maddesi gereği davalının 3. Kişilerle imzalayacağı dizi film yapım sözleşmesi uyarınca davalı tarafından taahhüt edilen prodüksiyonun yine davalının talebi üzerine davacı tarafından gerçekleştirilmesi olduğu, bu kapsamda eser sözleşmesinden kaynaklı cari borcun tahsiline ilişkin takipte, yapılan itirazın iptaline ilişkin davanın izahı yapılan hükümler ve tarafların tacir sıfatları çerçevesinde Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görev alanında kaldığı anlaşılmakla görevin kamu düzeninden olduğu hususu nazara alınarak, dava dilekçesinin görev yönünden reddine, mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın görev yönünden reddine, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Dosyanın talep halinde görevli ve yetkili İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK 20.maddesi gereğince görevsizlik kararının kesinleşmesini mütaekip iki haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine, aksi taktirde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
4-Harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkemece dikkate alınmasına,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/03/2020

Katip …
¸

Hakim …
¸

Bu belge 5070 sayılı elektronik imza kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır