Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/605 E. 2019/464 K. 13.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/605
KARAR NO : 2019/464

DAVA : Fikir Ve Sanat Eseri (Maddi Tazminat İstemli), Fikir Ve Sanat Eseri (Manevi Tazminat İstemli.), Fikir Ve Sanat Eseri (Tecavazün Meni İstemli)
DAVA TARİHİ : 31/12/2018
KARAR TARİHİ : 13/11/2019

Mahkememizde görülmekte bulunan Fikir Ve Sanat Eseri (Maddi Tazminat İstemli), Fikir Ve Sanat Eseri (Manevi Tazminat İstemli.), Fikir Ve Sanat Eseri (Tecavazün Meni İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkili kuruluşun 1956 yılında Cumhuriyet’in ilk Milli Eğitim Bakanlarından … tarafından kurulmuş ve günümüze kadar Türk Düşünce ve edebiyat dünyasına büyük hizmetlerde bulunmuş saygın ve köklü bir kuruluş olduğunu, bu kapsamda müvekkili şirketin, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 6.maddesinin 1 numaralı bendinde “işlenme eser” olarak sayılan ve korunmakta olan tercümeler alanında Türkiye’nin önde gelen yayınevlerinden olduğunu, müvekkili yayınevinin yetkililerine FSEK hükümlerine göre tüm mali haklarının Kültür Yayınları’na devredilmiş olan tercüme (işleme) eserlerin, neredeyse bire bir kopyalarının başka bir çevirmen ismi altında davalı firma tarafından basıldığına dair bilgi aldıklarını, bunun üzerine yapılan araştırmada …’ın “…” adlı işleme eserin, büyük bir bölümünün benzer olduğu kopyalarının davalı tarafından basıldığının ve piyasaya sunulduğunun tespit edildiğini, bu kitapların basımının ve yayınının halihazırda devam ettiğini, reklam, tanıtım ve satışlarının yapıldığını münferit internet sitelerinde görüldüğünü, davalı yan tarafından basılan tercüme eserlerin tüm mali haklarının FSEK mad.52 uyarınca müvekkili şirkete ait olduğunu, “…” isimli eserin ilk baskısının Kasım 2015’te son ve 15.baskısının ise Kasım 2018’de müvekkili yayınevi tarafından FSEK hükümlerine uygun olarak basılarak piyasaya sürüldüğünü, basılan bu nüshalarda İlknur İgan çevirisinin kullanıldığını, eserin tüm mali haklarının İlknur İgan ile imzalanan 19.12.2013 tarihli telif hakkı devir sözleşmesi ile müvekkili yayınevine devredildiğini, ancak davalı firmanın izinsiz olarak neredeyse eser içeriğinin tamamının aynı olduğu metin ile … isimli başka bir tercümanın adını kullanarak basımını yapıp piyasaya sürdüğünü , müvekkilinin mali haklarının ciddi ölçüde ihlal edildiğini, buna ilişkin olarak davalı yana … 35.Noterliği’nin … nolu … tarihli ihtarnamesi ile ihtarat yapıldığını ancak davalı tarafından herhangi bir dönüş yapılmadığını, davalının haksız kazanç sağladığından bahisle, müvekkili yayınevinin zararının karşılanmasına, FSEK mad.68 gereğince talep edebileceği zararın üç katına tekabül eden bedelin ve fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması koşulu ile, tespit, mütalaa ve inceleme ile netlik kazanacak bu bedele mahsuben şimdilik 10.000,00 TL’nin eser için tespit edilecek davalı tarafından haksız fiilin gerçekleştiği tarih olan ilk basım tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, bu tarihlerin bilirkişi tarafından defter ve bandroller üzerinden yapacağı incelemeler sonucunda farklı ya da daha eski olduğunun tespit edilmesi halinde bu tarihlerden itibaren işleyecek en yüksek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, devam eden tecavüzün ref’i ve mühtemel tecavüzün men’ine dair ihtiyati tedbir kararı verilerek dava konusu kitapların ek baskılarının önlenmesine, yasaya aykırı çoğaltılmış nüshaların ülke genelinde durdurulmasına, mevcutların toplatılmasına, hükmün gazetede ilanına karar verilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından …’in “…” isimli kitabının, çevirmen … ile yapılan Telif Ücret Sözleşmesi ile tüm mali haklarının alındığını ve bu sözleşmeye binaen eserin basıldığını, dava dilekçesindeki iddiaların doğru olmadığını, davacının kötüniyetli oldulğunu, müvekkilinin dava konusu eseri telif sözleşmesine uygun olarak bastığını ve yayımını yaptığını, müvekkili şirket açısından eserin intihal eser olmasının mümkün olmadığını, müvekkili ile çevirmen … arasında akdedilen sözleşmenin II.maddesinde “Garanti Taahhüdü” başlığıyla çevirmenin hukuki sorumluluğu üzerine aldığını, bu nedenle davanın çevirmene ihbar edilip davaya dahil edilmesi gerektiğini, dava konusu eserin birçok yayınevinin basıp yayınladığı bir eser olduğunu, müvekkilinin çevirmen sözleşmesi ile bastığı eserin intihal eser olup olmadığını piyasa şartları dolayısıyla araştırmasının ve bilmesinin mümkün olmadığını, müvekkilinin kitabı sözleşme kapsımanda basıp piyasaya sürdüğünü, dolayısıyla da iyi niyetli olduğundan bahisle çevirmen …’e dava dilekçesinin ihbar edilerak davaya dahil edilmesini, haksız ve mesnetsiz iddialarla açılan davanın reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin 02.10.2019 kayıt tarihli dilekçesi ile, tarafların haricen sulh olmaları sebebiyle açmış oldukları davadan feragat ettiklerini bildirdiği anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin sunduğu vekaletnamenin incelenmesinde davadan feragate yetkisinin bulunduğu anlaşılmıştır.
HMK.nun 307 ve devamı maddelerinde davadan feragat ve şekli açıkça belirtilmiştir. HMK 307. Maddesi düzenlemesine göre feragat davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. Feragat beyanı dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır, hüküm ifade etmesi için karşı tarafın veya mahkemenin muvafakatine bağlı değildir (HMK 309. madde). Feragat hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir (HMK 310. Madde).
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davacı vekilinin Beyoğlu 7. Noterliği, 05/10/2015 tarih ve 17589 yevmiye nolu vekaletnamesindeki açık yetkisine dayalı olarak 02.10.2019 kayıt tarihli dilekçesindeki vaki feragat nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davacı vekilinin … 7. Noterliği, …tarih ve … yevmiye nolu vekaletnamesindeki açık yetkisine dayalı olarak 02.10.2019 kayıt tarihli dilekçesindeki vaki feragat nedeniyle davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 44,40 TL karar harcından peşin yatırılan 35,90 TL’nin mahsubu ile 8,50 TL’nin davacıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-Davalı yargılamada kendini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’sine göre tespit olunan 3.931,00 TL’nin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda karar verildi. 13/11/2019

Katip …
¸

Hakim … ¸

Bu belge 5070 sayılı elektronik imza kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır