Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/601 E. 2020/169 K. 04.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/601
KARAR NO : 2020/169

DAVA : Faydalı Model Belgesi (Maddi Tazminat İstemli)
DAVA TARİHİ : 28/12/2018
KARAR TARİHİ : 04/03/2020

Mahkememizde görülmekte bulunan Faydalı Model Belgesi (Maddi Tazminat İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili ihtiyati tedbir talepli dilekçesinde özetle, müvekkili şirketin … adı altında faydalı model tescili olan “…” ile şubelerindeki müşterilerine sağlıklı zayıflama ve diyet programı uyguladığını, … ve … Caddesi şubelerinde hizmet verdiğini, vakumlu egzersiz makineleri ile sağlıklı zayıflama ve diyet programının müvekkili … Tic. Ltd. Şti tarafından “…” başlığı ile faydalı model olarak … başvuru numarasıyla TPMK nezdinde tescil yaptırıldığını, bu şirket tarafından da tüm kullanım haklarının münhasıran davacı müvekkili şirkete devredildiğini, ülke sınırları içinde kullanım hakkının sadece davacıya ait olduğunu, davalıların “…” ibaresiyle kullanım hakkı münhasıran müvekkili şirkette olan faydalı modelin kendi iş yerlerinde izinsiz olarak aynı konseptte ve orijinalliği belli olmayan cihazlar vasıtasıyla yaptığını, faydalı modeli izinsiz olarak kullanmak suretiyle müvekkili şirkete ait sınai haklarını ihlal ettiğini, davalı şirketlerin birbiri ile organik bağa sahip olduğunu, davalı şirketlerin faaliyetlerinde müvekkilinin markası ve logosuyla karıştırılacak kadar benzer ibareler kullandığını, iş yeri dekorasyonunda ve tanıtım mecralarında müvekkilinin kurumsal kimliğini taklit ettiğini, bu hususlarla ilgili davalı şirkete müvekkili tarafından noter kanalıyla ihtarname gönderildiğini, ancak davalıların haksız rekabet teşkil eden eylemlerine devam ettiğini, … 1. FSHHM’nin … D.iş ve … Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin … D.iş sayılı dosyalarıyla davacıların iş yerlerine giderek tescilden doğan faydalı model haklarının ihlal edildiğinin tespit edildiğini, davalı şirketlerin reklam faaliyetlerinde ve sosyal medya paylaşımlarında müvekkiline ait slogan ve açıklamaları kullanmak suretiyle de müvekkili şirketi açıkça taklit ettiklerini iddia ederek, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla, davalılardan … Hizmetleri firması tarafından işletilen … Şubesindeki … cihazlarının tedbiren toplatılmasına, davalılar tarafından … şubelerinde müvekkilinin izni olmadan kullanılan ürün ve yöntemlerin, reklam faaliyetlerinde kullanılan görsellerin faydalı model ihlalinin yanında haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, davalıların faydalı model tescilinden doğan kullanım haklarını ihlal eden ve haksız rekabet teşkil eden faaliyetlerine ilişkin müştereken ve müteselsilen tahsil edilmek üzere şimdilik 1.000 TL maddi (Kar Mahrumiyeti) ve 100.000 TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı şirketin davaya konu faydalı model üzerinde hak sahibi olmadığını, davada hukuki menfaati bulunmadığını, faydalı modelin … Hizmetleri şirketi adına kayıtlı olduğunu, hak sahibi olarak görünen … Hizmetleri şirketi ile davacı arasında delil olarak sunulan sözleşmenin kanunun faydalı modelin devri için zorunlu kıldığı resmi şekil şartına uyularak düzenlenmiş bir devir sözleşmesinin bulunmadığını, sözleşmenin noter onaylı olmadığını, davacının dava hakkının bulunmadığını, davacı yanın faydalı modelin buluş sahibi olmadığını, … Hizmetleri isimli şirketin ise faydalı model konusu cihazın üreticisinden distribütörlük aldığını kabul ve beyan ettiğini, kendi delilleri ile davalarının haksız ve mesnetsiz olduğunu kanıtlayan davacı yanın davasının ve ihtiyati tedbir taleplerinin de reddinin gerektiğini, davacının talep sonucu hakkında hüküm alabilme yetkisine sahip olmadığını, dava konusu faydalı model üzerinde hak sahibi olmadığı gibi haksız rekabet teşkil edecek herhangi bir somut iddia ve delil de sunmadığını, davanın dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini, davacı yanın müvekkili şirketlerin itibarını sarsmak ve zarara uğratmak amacıyla davayı açtığını bu nedenle öncelikle müvekkili şirketler yönünden davanın husumetten reddini talep ettiklerini, davacının haksız rekabete dayalı iddiaları için görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğunu, davaya konu faydalı modelin hükümsüzlüğü davasının da … 2. FSHHM’nin … esas sayılı dosyasından devam ettiğini ve derdest olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte davacı tarafın dava hakkı olduğu varsayılsa dahi tedbir ve tazminat taleplerinin değerlendirilebilmesi için faydalı modelin hükümsüzlüğüne ilişkin davanın bekletici mesele yapılması gerektiğini belirterek, davanın davacının faydalı model üzerinde hak sahibi olmadığı, davacı tarafça da hem dava dilekçesinde hem de delillerinde açıkça kabul edildiği üzere, davacının faydalı model konusu cihazın sadece distribütörü olduğu ne dava takip yetkisi ne de dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı, bu nedenle davanın öncelikle dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, husumetten reddine, görev itirazlarının kabulü ile haksız rekabet yönünden davanın görevli Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, davacının tedbir talep etme hakkının bulunmadığı, faydalı model üzerinde hak sahibi olmadığı, faydalı modelin hükümsüzlüğü davasının derdest olduğu ve tedbir talebinin kanuni şartları taşımadığından reddine ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiş, duruşmalardaki beyanlarında ise davanın Mahkememizin 2018/358 esas sayılı dava dosyası ile birleştirilmesini talep etmiştir.
Mahkememizde açılan davanın 6769 sayılı SMK hükümleri uyarınca açılmış Faydalı modelin ihlali, haksız rekabetin tespiti, maddi ve manevi tazminat talepli davadır.
Mahkememizin 2018/358 esas sayılı dosyasının incelenmesinde, taraflarının dosyamız tarafları ile aynı dava konusunun yine Faydalı modelin ihlali, haksız rekabetin tespiti, maddi ve manevi tazminat talepli ilişkin olduğu aralarında hukuki ve fiili irtibat olduğu anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere 6100 sayılı HMK.nun 166. maddesi uyarınca “(1) Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar. (2)Davalar, ayrı yargı çevrelerinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış ise bağlantı sebebiyle birleştirme ikinci davanın açıldığı mahkemeden talep edilebilir. Birinci davanın açıldığı mahkeme, talebin kabulü ile davaların birleştirilmesine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren, bununla bağlıdır. (3)Birleştirme kararı, derhâl ilk davanın açıldığı mahkemeye bildirilir.” denilmektedir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, mahkememizin iş bu dava dosyası ile yine Mahkememizin 2018/358 esas sayılı dosyası arasında fiili ve hukuki bağlantısının mevcut olduğu, biri hakkında verilecek hükmün diğerini de etkileyeceği anlaşıldığından usul ve dava ekonomisi de gözönüne alınarak her iki dosyanın birleştirilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Dosyamızda görülen dava ile yine mahkememizin 2018/358 esas sayılı dosyasında görülen ve davalar arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu, birisi hakkında verilecek kararın diğerini etkileyeceği bir birlikte görülmesinde hukuki yarar ve zorunluluk bulunduğu kanaatine varıldığından işbu dosyanın mahkememizin .. esas sayılı dosyası ile BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2-Esasımızın bu şekilde kapatılarak yargılamanın birleştirilen 2018/358 esas sayılı dosyamız üzerinden yürütülmesine,
3-Harç, yargılama gideri ve vekalet ücretine ilişkin taleplerin birleşen dosya üzerinden değerlendirilmesine,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren esas kararla birlikte 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 04/03/2020

Katip …
¸

Hakim …
¸