Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/59 E. 2019/394 K. 27.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/59
KARAR NO : 2019/394

DAVA : Marka ve Endüstriyel Tasarım Hakkına Tecavüzün önlenmesi, Durdurulması, Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 20/01/2011
KARAR TARİHİ : 27/09/2019

Kapatılan İstanbul 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 30/12/2014 tarihli, 2011/10 esas, 2014/289 sayılı kararı Yargıtay 11.HD’nin 18/11/2015 tarihli, 2015/4585 esas, 2015/12214 karar sayılı ilamıyla bozularak, 4.FSHHM’nin kapatılarak mahkememize devredilmesi sonucu yeni esasa kaydı yapılan marka ve endüstriyel tasarım hakkına tecavüzün önlenmesi, durdurulması, maddi ve manevi tazminat talepli asıl dava ile endüstriyel tasarım hükümsüzlüğü ve sicilden terkine ilişkin karşı davanın yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, “müvekkilinin “…” ibaresi üzerinde 2003 yılından bu yana münhasır hakka ve … marka tescili ile birlikte tescilli marka hakkına sahip olduğunu, ayrıca müvekkilinin … sayılı “…+şekil” marka başvurusunun bulunduğunu, bu markanın … Şirketi adına 2007 yılında tescil edildiğini, şirkete TMSF tarafından el konulması nedeniyle bu şirkete ait tescilli ve başvurusu yapılmış markaların ve endüstriyel tasarımların devir sözleşmeleri ile müvekkiline devrolunduğunu, böylece müvekkilinin … nolu “…+şekil” markasının, … nolu “…+şekil” biçimindeki tasarımın ve … nolu …+şişe şekli biçimindeki tasarımın sahibi olduğunu, davalıların ise müvekkilinin marka ve tasarımlarında yer alan “…+şekil” ibaresi ile enerji içeceği üretimine başladıklarını ve bu ibareyi, tasarımı taşıyan ürünleri piyasaya sunduklarını, davalılardan … Şirketi tarafından tescil ettirilen … no’ lu markanın hükümsüzlüğü için … 2 FSHHM’nde … Esas sayılı davanın açıldığını, … Şirketi’ne ait markalar müvekkiline devredildiğinden, müvekkilinin belirtilen davada davacı sıfatını almak için mahkemeye başvurduğunu, davalardan …’nın her ne kadar 32.sınıfta “…” ibaresini tescil ettirmiş ise de, davalıların kullanımının, hükümsüzlük davasına konu “…+şekil” markasından farklı olduğunu, davalıların kullandığı logonun müvekkilinin tescilli markasındaki logo olduğunu, davalıların kötüniyetli olduklarını, davalılardan …’nın kurucu ortağı olan … isimli şahsın, eski bir çalışan olarak edindiği… bilgilerini kullanarak bu şekilde harekette bulunduğunu, davalılarca üretilen enerji içecekleri üzerinde yer alan amblemin, müvekkilinin tanınmış votka markası “…” ile birebir aynı olduğunu, votkanın enerji içecekleri ile karıştırılarak tüketildiğini, bu durumda müvekkilinin markasının birebir aynısı olan bu logunun, müvekkilinin ürettiği ürünün tamamlayıcısı olarak kullanılmasının iltibası artıracağı, davalı tarafın, müvekkiline ait markanın tanınmışlığından ve ticari itibarından faydalanmak amacıyla, kötüniyetli olarak hareket ettiğini, davalı tarafın piyasaya sunduğu cinsel içerikli enerji içeceği olarak bilinen “… ” ibareli ürünün de aynı şekilde müvekkilinin markası ile ayırt edilemeyecek kadar benzer bir logo taşıdığını, davalı tarafın tüketiciyi kandırmaktan ve müvekkilinin markasını taklit etmekten başka bir amacı olmadığını, davalıların eylemlerinin marka hakkına tecavüz teşkil ettiğini, “…” adlı ürünlerin enerji içeceği ve cinsel içerikli enerji içeceği olarak satılmasının müvekkilinin ticari itibarına zarar vereceğini, müvekkiline ait tanınmış markanın sulanacağını, markanın tüketici nezdindeki itibarının zarara uğrayacağını, ayrıca davalının eyleminin, 554 sayılı KHK kapsamında tasarım tescilinden kaynaklanan haklara tecavüz ve TTK anlamında haksız rekabet teşkil ettiğini” iddia ile müvekkilinin tescilli ve başvuru halindeki markaları ile endüstriyel tasarımlarına vaki tecavüzün durdurulmasını, giderilmesini varsa üretim araçlarına, tabelalara el konularak bunların indirilmesini, üzerlerindeki markaların silinmesini veya imhasını, davalıların haksız rekabetlerinin men’ ini, durdurulmasını, önlenmesini, davalılarca üretilen ve piyasaya sürülen ürünler üzerinde yer alan yanlış ve yanıltıcı beyanların kaldırılmasını, 10.000 TL maddi, 50.000 TL manevi tazminatın davalılardan tahsilini ve verilecek kararın masrafı davalılara ait olmak üzere gazetelerde ilanını talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle, “davacı tarafın dayandığı … tescil numaralı endüstriyel tasarım tescil belgesi ile … nolu endüstriyel tasarım tescil belgesindeki 3 nolu tasarımın yenilik ve ayırd edicilik niteliğine haiz olmadığını, davacının 2007 yılındaki … sayılı marka tescil başvurusu nedeniyle bu tasarımlardaki görselin alenileştiğini, bu görsel alenileştikten 2 yıl 10 ay sonra tasarım tescil başvurusu yapıldığını bu nedenle davacının tasarımlarının yenilik vasıflarının ortadan kalktığını, koruma şartlarını taşımadığı için tasarım hakkına tecavüzün söz konusu olmadığını, kötüniyet iddialarının kabul edilemeyeceğini, müvekkilinin 32.sınıfta “…+şekil” marka tescilinin bulunduğunu, … tescilli … no’ lu marka nedeniyle, tescile dayalı kullanımın marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturmayacağını, enerji içeceği sektöründe “…” markasının ilk kez müvekkili tarafından kullanıldığını, davacı şirketin Alkollü içki alanında faaliyet gösterdiğini, müvekkilinin ürünlerinin alkolsüz enerji içecekleri olduğunu, taraflara ait ürünler ile müvekkiline ait ürünlerin market raflarında yan yana gelmediklerini, davacı tarafın, müvekkilinin Türkiye’ de ve yurt dışında tanıttığı markayı ele geçirmeye çalıştığını, davacının “…+şekil” markasının tanınmış marka olarak kabul edilemeyeceğini, bu markanın önceki sahibinin birtakım eylemleri nedeniyle markanın güven ve garanti fonksiyonunun zedelendiğini, “…” markasının sadece votka emtiası alanında bir süre kullanıldığını, markayı sulandıran bir taraf var ise o tarafın davacı taraf olduğunu, dava dışı üçüncü kişilerce tescil ettirilmiş “…” markalarının bulunduğunu, dolayısıyla davacının markasının tanınmış marka olamayacağını, davacının markasının alkollü içecekler alanında 33.sınıfta yer aldığını, müvekkilinin ise 32.sınıftaki enerji içecekleri alanında marka tescilinin bulunduğunu, 32.sınıfta tescili olmayan davacı tarafın marka hakkına tecavüz ve tazminat iddialarının dayanaksız olduğunu, davacı tarafın davadan bir kaç önce marka ve tasarımları devraldığını, herhangi bir zararının söz konusu olmadığını, müvekkilinin tescilli bir markayı kullandığını” iddia ile asıl davanın reddini talep etmiş ve karşı davada karşı davalı adına tescilli … nolu tasarımın tamamen, … sayılı tasarımın ise 3 nolu tasarım bakımından kısmen hükümsüzlüğünü ve sicilden terkinini, bu tasarımların üçüncü kişilere devrinin ve lisans verilmesinin engellenmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı-karşı davalı vekili karşı davaya cevap dilekçesinde özetle, “bir an için müvekkiline ait tasarımların tecavüze mesnet olamayacağının kabul edilmesi durumunda dahi, müvekkiline ait … no’ lu markanın zaten haksız rekabeti kanıtladığını, karşı davanın sonucunun beklenmemesinin gerektiğini, karşı davada müvekkiline ait tasarımların hükümsüzlüğüne karar verilse bile, müvekkilinin … no’ lu …+şekil markasının, bu davadaki taleplerin kabulü için tek başına yeterli olduğunu, davalı-karşı davacı … Şirketi’nin 32. Sınıfta tescil ettirdiği … kod numaralı “…+şekil” markasının … logosu içerdiğini, müvekkilinin …+şekil markasında ise … bulunduğunu, davalı tarafın kendi markasını değil, müvekkilinin markasını kullandığını, ayrıca davalının “…+… şekli biçimindeki markasının hükümsüzlüğü için açtıkları davanın derdest olduğunu, karşı davadaki hükümsüzlük taleplerinin haksız ve kötüniyetli olduğunu, hükümsüzlüğü talep edilen tasarımlar hükümsüz kılınsa dahi davalının haksız rekabetini ve marka hakkına tecavüz eylemlerini haklı çıkarmayacağını, müvekkilinin tasarımlarının yenilik ve ayırd edicilik özelliklerine sahip olduğunu, müvekkilinin marka tescilinde yer almayan ve tasarımda bulunan unsurların da tasarım değerlendirmesinde göz önünde bulundurulması gerektiğini” savunarak karşı davanın reddini istemiştir.
Davacı vekili 08/12/2014 tarihli ıslah dilekçesiyle maddi tazminat talebini arttırarak 32.426,37 TL maddi tazminat talebinde bulunmuştur.
Davacı taraf TPMK nezdinde … nolu marka tesciline sahiptir. “… +şekil+ …+ …” ibareli marka 33. sınıftaki … emtiası bakımından tescillidir. Davacı taraf ayrıca TPE nezdinde … sayılı marka tescil başvurusuna sahip olup, bu başvuru 32, 33 ve 34. sınıflara ilişkin ve biralar hariç alkollü içkiler emtiasını kapsamaktadır. Davacı tarafın karşı davada hükümsüzlüğü istenen tasarım tescilleri ise … sayılı çoklu tasarım tescil belgesinde yer alan 1 ve 2 nolu tasarımlar ile … sayılı tasarım tescil belgesinde yer alan 3 nolu ambalaj şişesi tasarımına ilişkindir.
Asıl dava yönünden dava konusu uyuşmazlık, davalıların dava konusu ürünler nedeniyle sorumluluklarının bulunup bulunmadığı, bu çerçevede husumet itirazının yerinde olup olmadığı, davalılarca üretildiği, pazarlandığı, satışa sunulduğu iddia edilen “…” ve “… ” ibareli ürünler nedeniyle davacının marka ve tasarım hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin söz konusu olup olmadığı, durdurma, giderme, önleme, toplatma, imha, maddi ve manevi tazminat talepleri ile ilan talebinin yerinde olup olmadığına ilişkindir. Karşı davadaki uyuşmazlık ise davacı- karşı davalı adına tescilli … nolu çoklu tasarım tescil belgesindeki 1 ve 2 sıra sayılı tasarımlar ile, … sayılı çoklu tasarım tescil belgesinin 3 nolu tasarımın hükümsüzlük koşullarını taşıyıp taşımadığı ve terkin talebinin yerinde olup olmadığı hususu ile ilgilidir.
Taraf delilleri toplanmış bilirkişi incelemeleri yapılmış raporlar dosyaya sunulmuştur.
Kapatılan İstanbul 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “Asıl dava yönünden; ıslah edilmiş haliyle asıl davanın kısmen kabulüne, davalıya ait … ve … ibareli ürünler nedeniyle davalı tarafça davacının marka hakkına yönelik tecavüzün durdurulmasına, giderilmesine, dava konusu bu ürünlerin ve bu logo ve yazıyı taşıyan tabelaların el konularak toplatılmasına, tabela üzerindeki logonun boya ile kapatılmasına, karar kesinleştikten sonra bu markaları taşıyan ürünlerin imhasına, Tasarım hakkına tecavüzün durdurulması, giderilmesi taleplerinin reddine, davalının eylemi aynı zamanda haksız rekabet oluşturduğundan, haksız rekabetin men’ ine, durdurulmasına, tekrarının önlenmesine, takdiren 32.426,37 TL maddi tazminatın ve takdiren 25.000 TL manevi tazminatın davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya dair manevi tazminat talebinin reddine, dava konusu ürünlerin toplatılmasına ve imhasına karar verildiğinden, ürünler üzerindeki yanlış ve yanıltıcı beyanların kaldırılması biçimindeki talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına, karar kesinleştiğinde karar özetinin, masrafı davalılardan alınarak Türkiye çapında yayın yapan ve kararın kesinleşeceği tarih itibariyle tirajı en yüksek 3 gazeteden birinde 1/8 gazete tek sayfası ebadında ve bir kez ilanına, Karşı dava yönünden; karşı davanın kabulüne, karşı davada davalı adına kayıtlı … nolu çoklu tasarım tescil belgesindeki 1 ve 2 nolu tasarımlar ile … sayılı çoklu tasarım tescil belgesindeki 3 nolu tasarımın hükümsüzlüğüne, TPE sicilinden terkinine,” dair verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiş olup, Yargıtay 11. HD’nin 18/11/2015 tarihli, 2015/4585 esas, 2015/12214 karar sayılı ilamıyla, “…2-Karşı davada davacı-karşı davalı adına kayıtlı … tescil numaralı şişe tasarımının bir desen tasarımı değil, ambalaj tasarımı olduğu hususu dikkate alınarak, 554 sayılı KHK’nın 6. ve 7. maddelerinde yer alan ilkeler doğrultusunda, yeni ve ayırt edici nitelikte olup olmadığı yönünde bir inceleme yapılması ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, sadece grafik desenin varlığı gerekçe gösterilerek hükümsüzlük kararı verilmesi doğru görülmemiş, karşı davada verilen hükmün temyiz eden davacı-karşı davalı yararına bozulması gerekmiştir.” gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiş, mahkememizce bozma ilamına uyulmak suretiyle yargılamaya devam olunmuştur.
Bozma ilamı doğrultusunda, karşı dava yönünden tasarımın yeni ve ayırt edici olup olmadığı hususunda dosyanın rapor sunan bilirkişi heyetine tevdi edilerek ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişilerin incelemelerini yaparak ek raporlarını sundukları anlaşılmıştır.
Mahkememize sunulan ek raporda bilirkişiler, “554 sayılı KHK’nın 5.maddesine göre, ‘yeni ve ayırt edici niteliğe sahip tasarımlar belge verilerek korunur. Bileşik bir ürünün bir parçası ile ilgili tasarımın kendi yeni ise ve ayırt edici bir niteliğe sahipse ayrıca korumadan yararlanır.’ TPMK’nın internet sitesinden yapılan sorgulamada … Şirketi … nolu endüstriyel tasarım tescili ile şişenin (ambalaj) biçimini koruma altına aldığı görülmektedir. … tescil nolu 12/04/2010 tarihli şişenin (ambalaj) tescil tarifnamesinde … yazı ve şekli bulunmamakta olup tescil alınan şişenin üzerinde … yazı ve şekli görülmektedir. Tescil kapsamı biçimsel olarak şişe tasarımını içermekte olup durumun tescilin iptalini oluşturacak bir durum yaratmadığı kanısı oluşmuştur. Bu yüzden, tasarımın yenilik ve ayırt edicilik ölçütlerini karşıladığı düşünülmektedir. … Şirketi’ne ait olan … nolu endüstriyel tasarım tescilinin yenilik ve ayırt edicilik ölçütlerini koruduğu kanısı oluşmuştur.” şeklinde görüşlerini bildirmişlerdir.
28/03/2019 tarihli celsede davalı karşı davacı duruşmaya katılmamış, davacı karşı davalı vekili karşı davayı takip etmediklerini mahkememize bildirmiş, davalı karşı davacı vekili tarafından süresi içerisinde yenileme dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK Madde 150- “(1) Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir. … (5) İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar, sürenin dolduğu gün itibarıyla açılmamış sayılır ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır.” hükümlerine amirdir.
Tüm dosya kapsamı, sunulan bilgi ve belgeler, bilirkişi raporları ve bozma ilamı kapsamında değerlendirildiğinde; bozmaya konu davacı-karşı davalı adına kayıtlı … tescil numaralı şişe tasarımının yenilik ve ayırt edicilik ölçütlerini karşıladığı, hükümsüzlük şartlarının bu tasarım tescili yönünden oluşmadığı anlaşılmış ve karşı davanın bu tasarım tescili yönünden reddine karar vermek gerektiği sonucuna ulaşılmış ise de karşı davanın bozma sonrası 28/03/2019 tarihinde işlemden kaldırıldığı, süresi içerisinde yenilenmediği anlaşılmakla bozma ilamı dışında kalan hususlara dokunulmaksızın bozma kapsamında kalan kısım yönünden karşı davanın HMK 150/5 maddesi gereği açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
I-Asıl dava yönünden; ıslah edilmiş haliyle asıl davanın kısmen kabulüne,
1-Davalıya ait … ve … ibareli ürünler nedeniyle davalı tarafça davacının marka hakkına yönelik tecavüzün durdurulmasına, giderilmesine, dava konusu bu ürünlerin ve bu logo ve yazıyı taşıyan tabelaların el konularak toplatılmasına, tabela üzerindeki logonun boya ile kapatılmasına, karar kesinleştikten sonra bu markaları taşıyan ürünlerin imhasına,
2-Tasarım hakkına tecavüzün durdurulması, giderilmesi taleplerinin reddine,
3-Davalının eylemi aynı zamanda haksız rekabet oluşturduğundan, haksız rekabetin men’ ine, durdurulmasına, tekrarının önlenmesine,
4-Takdiren 32.426,37 TL maddi tazminatın ve takdiren 25.000 TL manevi tazminatın davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya dair manevi tazminat talebinin reddine,
5-Dava konusu ürünlerin toplatılmasına ve imhasına karar verildiğinden, ürünler üzerindeki yanlış ve yanıltıcı beyanların kaldırılması biçimindeki talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
6-Karar kesinleştiğinde karar özetinin, masrafı davalılardan alınarak Türkiye çapında yayın yapan ve kararın kesinleşeceği tarih itibariyle tirajı en yüksek 3 gazeteden birinde 1/8 gazete tek sayfası ebadında ve bir kez ilanına,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 3.922,79 TL karar harcından peşin yatırılan 891,00 TL ve ıslah harcı olan 383,00 TL’nin mahsubu ile kalan 2.648,79 TL bakiye karar harcının davalılardan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
8-a)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen tecavüz talebine ilişkin 3.931,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
b)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen maddi tazminat talebine ilişkin hesap olunan 4.863,96 TL TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
c)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen manevi tazminat miktarı üzerinden hesap olunan 3.931,00 TL TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
9-a)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ret edilen tecavüz talebine ilişkin 3.931,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalılara verilmesine,
b)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 10/2 maddesi uyarınca ret edilen manevi tazminat talebine ilişkin 3.931,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalılara verilmesine,
10-Davacı tarafından yapılan: 6.500,00 TL bilirkişi ücreti, 646,85 TL posta gideri olmak üzere toplam 7.146,85 TL’nin -ret ve kabule göre hesaplanan takdiren 2/3- 4.764,56 TL’si ve 1.292,40 TL harç (peşin+başvuru+ıslah) olmak üzere toplam 6.056,96 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
II-Karşı dava yönünden; karşı davanın kısmen kabulü ile; davalı adına kayıtlı 2010/01982 no’lu çoklu tasarım tescil belgesindeki 1 ve 2 nolu tasarımların HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE, TPE sicilinden terkinine, davalı adına kayıtlı … sayılı çoklu tasarım belgesindeki 3 nolu tasarım yönünden açılan davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
1-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 44,40 TL karar harcından peşin yatırılan 18,40 TL’nin mahsubu ile kalan 26,00 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen talep yönünden 3.931,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacılara verilmesine,
3-Açılmamış sayılan 2010/02046 nolu tasarım tesciline ilişkin açılan dava yönünden; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 3.931,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
4-Davacılar tarafından yapılan: 400,00 TL bilirkişi ücreti, 174,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 574,50 TL’nin -ret ve kabule göre hesaplanan- 287,25 TL ve 36,80 TL harç (peşin+başvuru) olmak üzere toplam 324,05 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı karşı davalı vekilinin yüzüne karşı davalı karşı davacının tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 27/09/2019

Katip …
¸

Hakim …
¸
Bu belge 5070 sayılı elektronik imza kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır