Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/584 E. 2022/10 K. 13.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/584 Esas
KARAR NO : 2022/10

DAVA : Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli)
DAVA TARİHİ : 24/12/2018
KARAR TARİHİ : 13/01/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesi ve aşamalardaki beyanlarında özetle; Davacı müvekkilleri … ve … tarafından diğer davacı … Ltd. Şti.’ni kurulduğunu, günümüzde … ve … ‘ün şirketin kurucu hissedarları ve imza yetkilileri ve aynı zamanda şirketin satışını gerçekleştirdiği ürünlerin de tasarımcıları olduğunu, … Ltd. Şti.’nin …’ markası altında ev/ofis dekorasyon ürünleri sattığı ve yine ev/ofislerin iç mimari tasarımları konusunda danışmanlık işiyle uğraştığını, davalı …’ın müvekkiller ile iş ilişkisine girmeden önce “…” markası altında, avize imalatı ve satımı ile uğraşan bir tacir olduğunu, müvekkillerden … ile …”ün herhangi bir imalathane sahibi olmadıklarından kendilerine ait tasarımları ürettirmek için arayış içerisine girdiği ve davalı …’ı bulduğunu, davacı müvekkillerinin davalı yan ile Mayıs 2014 yılında tasarımlarının üretilmesi için anlaştığını, müvekkilleri … ve …’ün …’a güvenerek aralarındaki sözlü anlaşmayı yazıya dökme gereği görmediğini, sözlü anlaşmanın fiili olarak 2016 yılının Ağustos ayına kadar devam ettiğini, bu süre zarfında müvekkillerinin gerek whatsapp ve gerekse de mail yoluyla üretilmesini istedikleri tasarımlarını … ile paylaştığını, üretimleri için sipariş verdiğini ve üretimlerin yapıldığını, davalı yanın sahibi olduğu … tarafından müvekkillere tasarımlarının üretimine ilişkin faturalar düzenlendiği ve bu faturaların bedellerinin de müvekkiller tarafından ödendiğini, ancak bir süre sonra davalı yanın müvekkillere ait tasarımları üretip, kendi nam ve hesabına 3. Kişilere satışını gerçekleştirdiğinin müvekkiller tarafından öğrenildiğini, görüşmelerden sonuç alınamaması üzerine müvekkillerin davalı yanla çalışmayı bıraktığını, müvekkillerin bu tasarımlarını davalı da dahil herhangi bir üçüncü kişiler tarafından kullanımını engellemek amacıyla tasarımlarını tescil ettirme gereği duyduğunu, bu kapsamda yapılan başvunu ve incelemeler neticesinde müvekkillere ait 2014 – 2016 yılları arasında üretim amaçlı olarak davalı yanla paylaşılan tasarımları için, müvekkillerin davalı yanla çalışmayı bıraktıktan sonraki tarihlerde davalı yan tarafından kötü niyetli olarak tasarım tescil başvurusu yapıldığı ve tescil ettirildiğinin görüldüğünü, müvekkillerinin tasarladığı, davalı …’a üretmesi için gönderdiği ve mevcut tasarım tescil tarihinden önce sosyal medya hesaplarından dahi paylaştığı tasarımlar ile haksız ve hukuka aykırı şekilde davalı yan adına yapılan tescillere ait bilgilerin dosyaya sunulduğunu, davalı yan adına, TPE tarafından… No ile yapılan 01.11.2017 tarihli tescil başvurusuna konu tasarımların müvekkiller tarafından 2015 yılında paylaşıldığını, paylaşıma ilişkin görselin dava dilekçesinde sunulduğunu, davalı yan adına, TPE tarafından … No ile yapılan 28.07.2017 tarihli tescil başvurusuna konu tasarımların müvekkiller tarafından 2017 (Mayıs) yılında paylaşıldığını, davalı yan adına, TPE tarafından … No ile yapılan 16.03.2017 tarihli tescil başvurusuna konu tasarımların müvekkiller tarafından 2016 yılında paylaşıldığını, davalı yan adına, TPE tarafından … No İle yapılan 22.11.2016 tarihli tescil başvurusuna konu tasarımların müvekkiller tarafından 2014 ve 2015 yıllarında paylaşıldığını, davalı yan adına, TPE tarafından … No ile yapılan 21.03.2016 tarihli tescil başvurusuna konu tasarımların müvekkiller tarafından 2013 yılında paylaşıldığı, … Tarihinde … 25. Noterliği … Yevmiye numaralı evrakı ile davalıya ihtarname gönderildiği ve kötü niyetli olarak tescil ettirdiği tasarımlara ilişkin tasarım tescilinden doğan hakların meşru sahibi olan müvekkillere devretmesi, aksi takdirde tescillerin hükümsüzlüğü de dahil olmak üzere dava açacağı ihtarında bulunulduğunu, davalının ise … Tarihli … 40. Noterliği … Yevmiye numaralı evrakı ile çekilen İhtarnameye itiraz ettiğini, davalı tarafından kötü niyetli olarak tescili gerçekleştirilen tasarımların gerçek sahibinin müvekkiller olduğunu, tasarım sahipliğinin müvekkillere devredilmesinin usul ve yasa gereği olduğunu belirtmiş öncelikle davaya konu tasarımların müvekkillerine devrini aksi halde kötü niyetli olarak tescil edilen yenilik ve ayırt edicilik özelliklerine ait olmayan dava konusu tasarımların hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ve aşamalardaki beyanlarında özetle; davacı iddialarının 4 yıl öncesine kadar uzamakta olduğu, ileri sürülen iddiaların doğruluğunu kesinlikle kabul etmemekle birlikte, iddiaların niteliğine göre TBK m. 49, TTK m.60, SMK m. 157 vd. Uyarınca zamanaşımı ve hak düşürücü süreler geçtiğinden davanın sırf bu nedenle reddinin gerektiğini, dava dilekçesindeki anlatımlardan, dava dilekçesinde davacı olarak yazılan isimlerin hangisinin iddia edilen tasarımların tasarımcısı olduğunun açıklanmadığını, Tüzel kişi olan davacı …Tic. Ltd. Şti.’nin konu ile ne ilgisi olduğunun hiç açıklanmadığını, dolayısıyla hak sahibi olmayan ve taraf ehliyetine sahip olmayan davacıların davasının bu nedenle reddine karar verilmesinini talep ettiklerini, müvekkili …’ın, … isimli şirketi ile 1970 yılından beri avizecilik yaptığını, aynı zamanda da imalatçı olan müvekkilin, sehpa, avize, ayna vb. dekorasyon ürünleri ürettiğini, davacı tarafın müvekkilin sadece avize ürettiği şeklindeki iddialarının olumsuz kanaat oluşturmaya yönelik gerçek dışı iddialar olduğunu, aksini ispatlayan, müvekkilin çok uzun yıllardan beri avize yanında aksesuar, dekorasyon ürünleri üretip sattığına dair delillerin dosyaya sunulacağını, müvekkilinin ürünlerinin tüketici nezdinde teveccüh görmesinin sık sık taklit edilmesine neden olduğundan, tasarımlarını koruma altına almak için Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan tasarımlarının tescilini aldığını, davacıların ise dekarosyon firması olduğu, üretim ve tasarım faaliyetleri olmadığını, tasarım yapmak bir yana, sadece satış odaklı olduklarını, müvekkilin tasarımlarını kendi faaliyetlerinde kullandıklarını, müvekkilden üretmelerini istedikleri ürünlerin halihazırda müvekkilin kendi tasarımı olduğunu, müvekkilinin davacılar için avize, aydınlatma, pirinç sehpa gibi ürünler ürettiğini, davacıların ise instagramda fourandmore istanbul isimli bir hesaptan müvekkilin tasarımlarını sattığını, davacı tarafın, dava dilekçesinde beyan ve kabul ettiği üzere, dekorasyon ürünlerini çok eskiden beri müvekkilden satın aldığını, bir süre önce davacı tarafın, müvekkile başvurarak, bu ürünleri üst gelir düzeyine hitap eden işlerde kullandıklarını, bu nedenle müşterilerine müvekkilden aldıktarı mallar için yüksek fiyatlandırma yaptıklarını ancak müvekkilin perakende de ucuza mal satması nedeniyle müşterilerinin bu durumu sorun edebileceklerini, dolayısıyla müvekkilinin piyasaya mal vermeyip sadece kendilerine satmasını talep ettiklerini, davacıların tasarım lisanslarının da kendilerine devredilmesini talep ettiklerini, müvekkilinin piyasayı sınırlandırmaya yönelik bu kabil bir ticaret usulünü uygun bulmadığını söyleyerek davacıların teklifini kibarca reddettiği, müvekkilden istedikleri sonucu alamayan davacı tarafın kötü niyetli olarak bu dava sürecini başlattığını, davacı tarafın, haksız iddialarını içeren bir ihtarname gönderdiğini, müvekkil adına … 40, Noterliğinin … Tarih ve … yevmiye nolu ihtamamesi ile verilen cevapta, bu iddiaların kötü niyetli ve haksız menfaat sağlamaya yönelik olduğunun açıklandığını, davacı tarafın davasının gerçeklikten uzak ve kötü niyetli olduğu ve reddinin gerektiğini, TTK’nın 18/2 ye göre basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerektiğini, davacı tarafın, tüm bu iddialarına delil olarak sadece müvekkilin tescilinden çok sonraya, 2018 yılına ait bir mail yazışması sunduğunu, sunulan bir adet mail yazışmasının hiçbir iddialarını ispatlamadığı gibi, müvekkilin tasarımını kendi mağazalarında satmak için sipariş verdiklerinde ortada olduğunu, Whatsapp yazışmaları ve dahi sipariş verildiği, verilen siparişlere ilişkin faturaların sunulmanış olduğunu, gönderilen bir adet mailin de iddiadan öteye gidemediğini, davacı yanın bu ithamlarının yazılı belge ispat edilmesi gerektiğini, tanık dinletilmesine muvafakatlerinin olmadığını, davacının sunduğu İnstagram resimlerindeki müvekkil tasarımlarının Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde tescilli olduğunu, davacıların instagramda kendilerine ait olduğunu iddia ettikleri tasarımları paylaşarak sipariş almalarının davayı ispatlamaya yönelik somut deliller olmadığını, afaki iddialar olarak kaldığı, sunulan bir adet mail yazışmasının 2018 yılına ait siparişe ilişkin olduğunu, oysaki müvekkilin 2016 ve 2017 yıllarında tasarımlarının tescilini aldığı, bu durumda davacıların müvekkilin tescilli tasarımlarını satmak üzere bilerek ve isteyerek sipariş verdiğini, davacıların haksız iddialarla dolu davasının reddinin gerektiğini, davacıların müvekkilin tasarımlarının madde 56’da belirtilen yenilik vasfina haiz olmadığını, tasarımın tescil tarihinden evvel kamuya arz edildiğini savunduklarını, ancak müvekkil tasarımlarının tescilini almadan önce davacıların bu tasarımların vücut bulmuş hallerini ticari amaçla kullandıkları için müvekkil namına SMK m.60’da belirtilen “önceki kullanımdan doğan hak” iddia edilebileceğini, davacı tarafın, tasarımların yenilik vasfına sahip olmadığı yönündeki iddiasına dayanak olacak herhangi bir emsal veya benzer ürün örneği de sunulmadığını belirtmiş haksız davanın reddini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacılar vekili tarafından sunulan cevaba cevap dilekçesinde özetle; davalı yanın zamanaşımı iddiasının mesnetsiz olduğunu, dava dilekçelerinde de beyan ettikleri üzere davalı yan ile müvekkilleri arasındaki sözlü anlaşmanın müvekkilleri tarafından haklı olarak sonlandırılması üzerine, davalı yan kötü niyetli olarak müvekkile ait tasarımları tescil ettirdiğini, müvekkilleri kendilerine ait olan tasarımların 3. Şahıslarca kullanımını önlemek amacıyla tescil başvurusunda bulundukları sırada kötü niyetli tescilden haberdar olduklarını, hemen akabinde dosyada mevcut … 25. Noterliğinin … Tarih, … Yevmiye Numaralı İhtarı gönderildiğini, ihtarname tarihinin 02.11.2018, dava tarihini 24.12.2018 olduğu gözönüne alındığında davalı yanın zamanaşımı itirazının usul ve yasaya aykırı olduğunun görüleceğini, huzurdaki davada herhangi bir hak düşürücü olmadığı gibi geçirilmiş bir sürede olmadığını, müvekkili şirketin kısa bir süre içerisinde bilinirliğe ulaşmış halihazırda ‘marka’ olduğunu, iddia edilenin aksine hiçbir zaman var olan bir ürünü kullanmadığını, her biri kendi tasarımı olan ve davalı gibi çeşitli üreticilere imal ettirdikleri ürünleri kullandıklarını, müvekkillerin sayesinde yepyeni bir müşteri kitlesiyle karşı karşıya kaldıklarını, hayal dahi edemeyecekleri kişilerle karşılaştıklarını, esas tasarımcı olmayan ve tasarımcılığın ne demek olduğundan dahi haberdar olmayan tarafın davalı olduğunu, davalı yanın taraflarınca sunulan maile ilişkin itirazları tamamen mesnetsiz olduğunu, söz konusu mailin içeriğine bakıldığında davalı yana hitaben “Çap 45, Yükseklik 60 olacak. Renk eskitme bronz olacak. 2 adet yapabilir misiniz?” şeklinde bir ifadenin yer aldığının görüldüğünü, bu ifadenin tamamen üretilmesi istenilen tasarıma dair davalı yana verilen talimatlar olduğunu, tasarım özgün olup tüketicinin arzusuyla değiştirilemeyeceğini, mezkur mail gösterdiği üzere müvekkillerinin tasarımlarına uygun üretim için davalı yana talimat verdiğini, davada tarafların ticari defterleri incelendiği zaman görüleceği üzere davalı yanın bahsi geçen sözlü anlaşmadan önce adından da anlaşılacağı üzere avize satışı yapan bir firma iken müvekkilinin mallarını üretmeye başladıktan sonra müvekkile ait tasarımları kötü niyetli olarak kendi adına satışa sunduğunu belirtmiş davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan ikinci cevap dilekçesinde özetle; davacının cevaba cevap dilekçesi hukuki değerlendirme veya iddiaları ispatlama noktasında hiçbir şekilde yeterli olmadığını hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacı tarafın halen taraflar arasında var olduğunu iddia ettiği sözlü anlaşmanın varlığını ispat edemediğini, iddiasını kanıtlayamayan davacı tarafın kendisini haklı göstermek için kendi ihtarnamesine dayanmasının bir ispat vesilesi olamayacağını, zamanaşımı hükmüne karşı kurtulma çabası içine girdiğini, davacı tarafın kötü amaçlı ihtarnamesine süresi içinde itiraz da edildiğini, davacı tarafın mülga 556 sayılı KHKnın hükümsüzlük ve iptal hükümlerine dayanması hukuki güncellikten uzak olduğu gibi hükümsüzlüğü istenen tescilli sınai mülkiyet hakkının tasarım olmasına rağmen Markalar hakkındaki 556 Sayılı KHKya dayanılması ilgisiz talep niteliğinde olduğunu, davacı tarafın müvekkillerinin basiretli tacir olmadığını cevaba cevap dilekçesiyle kabul ettiğini, bu hususta da taraflarına yöneltilen kötü niyet iddialarını kabul etmediklerini, davacı tarafın davanın başından beri iddia ettiği sözlü üretim anlaşmasını ispatlayamadığını, taraflar arasındaki sözlü ilişkinin varlığını müvekkile evvelce atılan tek bir e-posta ile ispat etmeye çalıştığını, davacı tarafın müvekkilinin kendilerinin siparişi üzerine ürettiği ürünlerden yola çıkarak tasarımın özgünlüğüne varan yorumunun mahkemeyi yanıltarak kendileri ile ilgili olumlu kanaat oluşturma çabasından ibaret olduğunu, davacının haksız ve kötü niyetli davasının reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosyaya sunulan deliller ve TMPK kayıtları celp edilmiş olup, davalı … adına …, …, …, …, … ve … humaraları ile kayıtlı Endüstriyel Tasarım Tescil Belgelerinin onaylı suretleri dosya içerisine alınmış, bahsi geçen tüm belgeler halen sahibi adına geçerliliğini koruduğu anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulan deliller ve belgeler kapsamında dosya gerekli incelemenin yapılması yönünden alanında uzman kişilerden oluşan bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, alınan 19/10/2020 tarihli raporda özetle; davalı tarafın mağazasında yapılan yerinde inceleme ve keşif neticesinde mağazada her türlü aydınlatma armatürü, malzemesi metal yoğunlukta aksesuar ve dekoratif süs eşyaları görüldüğünü, davalı … tarafindan tescil ettirilmiş ürünlerin tescil tarikinden önce Davacı Dört Dekorasyon ve sahipleri … ile … tarafından davalıya siparişle fason imalat yaptırıldığı, davacının bu ürünleri mağazalarında, internet hesapları üzerinden ve ayrıca yazılı basında reklamı yapılarak satılmak üzere Türkiye’de kamuya sunduğunın anlaşıldığını, davalının tescil ettirmiş olduğu ürünler ile davacının aslında bu ürünleri tescil tarihinden önce imalatını yaptırarak satış amaçlı kamuya sunduğunu gösteren internet paylaşımları ve yazılı basında yayınlanma tarihlerine ilişkin karşılaştırmalı tablonun sunulduğunu, davaya konu tasarımların üretim ve satış şartlarını analiz etmek açısından dosyada dikkate alabilecekleri, taraftar arasında yapılmış olan bir sözleşme olmadığı, ayrıca da davaya konu bu tasarımların yaratım aşamasından üretilerek piyasaya sunum aşamalarını gösteren eskiz, teknik resim, prototip üretim ve/veya üretim ve satış planları ile ilgili bir evrakın yer almadığının görüldüğünü, bununla beraber davalı … tarafından tescili yaptırılmış ürünlerin tescil tarihinden önce davacı … tarafından davalıya fason imalat yaptırıldığı ve davacının yaptırttığı bu ürünleri mağazalarında, internet hesapları üzerinden ve ayrıca yazılı basında reklamı yapılarak satılmak üzere kamuyla paylaşıldığının anlaşıldığını, (dosyadaki evraktan örülmüş ayrıca bu paylaşımların güncel olarak da netten kontrolü yapılıp dilek ede bahsi geçen paylaşım tarihleri doğrulandığı, linkler ve ekran görüntülerinin dosyaya sunulduğunu) davacı … Ltd. Şti ‘nin incelemeye ibraz edilen 2014-2016 mali dönemine ait ticari defterinin ait olduğu yılda yürürlükte olan T.T.K. ve V.U.K. Hükümlerine göre tutulduğu, ticari defterinin yasal süreleri içerisinde açılış ve kapanış tasdiklerini yaptırmış oldukları, delile dayanan taraf lehine delil niteliğinde olup olmadığının takdiri hususunda değerlendirmenin mahkemede olduğu, davalı …’ın incelemeye ibraz edilen 2014 ve 2016 mali dönemine ait yevmiye defterlerinin ait olduğu yılda yürürlükte olan T.T.K. ve V.UK. hükümlerine göre tutulduğu, yasal süreleri içerisinde açılış ve kapanış tasdiklerini yaptırmış oldukları, 2014 ve 2016 mali dönemlerine ilişkin Defter-i Kebir ve Envanter defterinin incelemeye ibraz edilmediği, 2015 mali dönemine ilişkin olarak ise hiçbir defterin incelemeye ibraz edilmediği, delile dayanan taraf lehine delil niteliğinde olup olmadığının takdiri hususunda değerlendirmenin mahkemede olduğu, davalıya ait davaya konu 34 tasarım, yapılan inceleme ve araştırma sonucunun; davalıya ait tescillerden … nolu tasarım (1 adet) dilekçede veya ek delil listesinde belirtilmediğini, … numaralı tescilin (1 adet) davacı delil listesinde diğerlerinin ise ilk dilekçede belirtilmiş olduğunun görüldüğünü, dilekçe ve ekinde tescil öncesinde medyada paylaşılmış otduğuna dair bilgi/evrak olmayan 6 adet tasarım için araştırma yapılmadığını, dilekçe ve ekinde tescil öncesinde medyada paylaşılmış olduğu belirtilen 5 adet tasarımın net ortamında 3, kişilerce üretilerek paylaşılmış olduğuna dair bir görsele vb. Rastlanmadığını, dilekçe ve ekinde tescil öncesinde medyada paylaşılmış olduğuna dair bilgi/evrak olmayan 7 adet tasarımın net ortamında 3.kişilerce üretilerek paylaşılmış olduğunun görüldüğünü, dilekçe ve ekinde tescil öncesinde medyada paylaşılmış olduğu belirtilen 14 adet tasarımın aynı zamanda net ortamında 3, Kişilerce de üretilerek paylaşıldığının görüldüğünü, davaya konu tasarımların isimleri standart olmadığından ya da kamuoyunca bilinen genel isimler konulmadığından Google ortamında aranarak bulunması çok güç olmuş olup araştırmalar sonucu aynı ya da benzeri bulunan objeler için Türkçe ve İngilizce dilinde akla gelebilecek bir çok adın denenip aratılması gerektiğini, genel anlamda mobilya aksesuar/ biblo sektöründen ve gündelik hayattan aşina olunan şekiller olmalarına karşın bazı tasarımların benzer örneklerinin bulunamamasının nedeni bu şekilde açıklanabileceğin, söz konusu bu güçlük nedeni ile davaya konu tasarımlardan bir kısmının netten ya da piyasadan örneklendirilememesi salt davacının daha önceki tarihteki bir paylaşımının tasarımın kendisine ait olacağına dayanak olarak kabul edilemeyeceği, aynı zamanda tasarımlarda yer alan … nolu kuş, yaprak, ayaklı anfora ve yıldız/kirpi tarzı ürünlerle, … ve … no.İu tasarımdaki ağaç gövdeleri; yenilik unsuru içermeyerek hali hazırda bilinen, var olan nesnelere farklı materyaller vasıtası ile sanatsal yorum katılmış olarak bin yıllardır görülen örnekler olarak değerlendirildiğini, açıklanan nedenlerden dolayı davalı tarafından tescil ettirilen ve davacı tarafından bu tescil tarihinden de önce Türkiye’de imal ettirilip, satış amacıyla reklamı yapılan ve kamuya sunulan bu ürünlerin çoğu yeni ve özgün tasarımlar olmayarak ülke ve dünya genelinde yer alan firma ve tasarımcılar tarafından önceden tasarlanmış ve halen satışı yapılmakta olunan ürünlerin aynı ve/veya çok benzerleri olduğuna kanaat edildiğini, Türk hukukunda tasarımların korunması açısından dünya çapında yeniliği öngören mutlak objektif yenilik kriteri- benimsendiğini, buna göre bir tasarımın aynısı, başvuru veya rüçhantarihinden önce dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edildiğini, sadece küçük ayrıntılarla farklılık gösteren tasarımlar aynı sayıldığını, “Dünyanın hiçbir yerinde kamuya sunulmamış olma” şartında ifadesini bulan mutlak yenilik kriteri gereği, başvuru tarihinden önce mevcut ve kamuya açıklanmış bir tasarımın aynısının başvuru sahibi tarafından tamamen habersiz olarak tasarlanmış dahi olsa ilkinden bağımsız olarak tasarlanmış ikinci tasarımın yeni sayılamayacağını, dolayısıyla, davalı …-… tarafından Türk Marka ve Patent Kurumuna tescil ettirilmiş işbu tasarımların özgün ve yeni tasarımlar olmadığı, söz konusu tasarımların bir çoğunun tescil tarihlerinden önce davacı …-… ve … tarafından imal ettirilerek kamuya sunulduğu, ancak bu tasarımların da yapılan araştırmalar sonucu yeni ve ayırt edici özelliklere haiz olmadığı, … çoklu tasarım, … çoklu tasarım, … çoklu tasarım ,… çoklu tasarım, … çoklu tasarım, …çoklu tasarımda yer alan tasarımların tescil tarihleri öncesinde kamuya sunulmuş oldukları, yapılan değerlendirme sonucunda davalı tasarımlarının genel görünüm özellikleri ve detaylar yönünden bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattıkları genel izlenimde farklılıklar bulunmadığı, davalı tasarımları ile gerek davacı ürünleri gerekse de internet ortamında tespit edilen ürünler arasında ayırt edicilikten ziyade benzerlik bulunduğu, bu sebep ile benzer olarak algılandıkları ve gerek davacı ürünleri gerekse de internet ortamında tespit edilen ürünlerin yayın tarihleri dikkate alındığında, davalı tasarımlarının yenilik ve ayırtedicilik vasıflarını ortadan kaldırdıkları, davalıyla davacının aynı sektörde yer almaları ve aralarındaki fason imalat hususu dikkate alındığında, davalının ilgili ürünlerden haberdar olmasının bekleneceği ve haliyle tasarım tescil başvurusunun kötüniyetli olarak değerlendirilebileceği, kötü niyete ilişkin takdirin Mahkememize ait olduğu, yukarıda belirtilen dava konusu tasarımlar açısından hükümsüzlük şartlarının gerçekleşmiş olduğu sonuç ve kanaatine vardıkları belirtilmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan 13/11/2020 tarihli Bilirkişi Raporuna karşı beyan dilekçesinde özetle; bilirkişi heyetinin hukuki değerlendirmesinin müvekkiline ait tescilli tasarımların hükümsüzlüğünün ve kötü niyetin iddia edilmesi yönünden hatalı olduğunu, zira, müvekkilin kendisine ait tescilli tasarımlarındaki kötü niyet iddiaları ispatlanamadığı halde, bilirkişi heyetinin hatalı ve soyut değerlendirmesi ile müvekkilin tasarım tescillerinin hükümsüzlüğüne karar verilmesi yönündeki kanaatinin isabetsiz olduğunu, bilirkişi heyetinin müvekkiline ait tasarımların davacılara ait olduğuna dair görüşü somut delile dayanmayan yorumlardan ibaret olduğunu, bilirkişi raporunda tescil tarihinde henüz kurulmadığını, davacı … şirketinin hak sahipliğinden bahsedilmesinin bariz maddi hata içerdiğini, müvekkilinin çok uzun yıllardır sürekli yeni ve farklı tasarımlar üreten ve kendi ürettiği tasarımları satışa sunan bir firma olduğunu, müvekkilinin kendisinin ürettiği ve tescil ettirdiği tasarımlardan davacı sayesinde haberdar olmasının da mümkün olmadığını, tüm bu iddialar mesnetsiz ve afaki olduğunu, bilirkişi heyetinin müvekkilline ait tasarımları piyasadaki benzerlerinden ayıran ayırt edici unsurlarını karşılaştırmalı olarak tartışmadan genel ifadelerle müvekkilinin tasarımlarının yeni olmadığını ileri sürmesi afaki bir görüş olup raporun denetim imkanını ortadan kaldırdığını, müvekkili şirketin elli yılı aşkın süredir avizeciliğin yanı sıra, süs eşyaları ve aksesuarları ile dekoratif ürün imalatı ve satışı yaptığını, zaten sektörde tanınan, yerleşmiş bir müşteri çevresi olan müvekkil şirket ürettiği ve sattığı ürünleri instagram gibi sosyal medya araçlarından sonradan paylaşmaya başladığını, davacının, müvekkilinden satın aldığı dava konusu tasarımlara ait ürünleri yalnızca müvekkilinden daha önce instagram hesabında paylaşmış olduğu hususuna dayanılarak bu tasarımların müvekkilden daha önce kamuya arz edildiği anlamı çıkartılamayacağını, kaldı ki davacının salt daha önceki tarihteki bir paylaşımının tasarımın kendisine ait olacağına dayanak olarak kabul edilemeyeceğinin bilirkişi heyetince de tespit edildiğini, bunu ispatlamaya yönelik hiçbir somut delil sunamadığını, davacı tarafın davanın başından beri iddia ettiği sözlü üretim anlaşmasını da ispatlayamadığını, zira davacının iddia ettiği gibi bir üretim anlaşmasının mevcut olmadığının bilirkişi raporuyla da sabit hale geldiğini, her ne kadar sunulan rapor ile davacı tarafın hak sahipliği iddialarının doğru olmadığı sabit olmuş ise de Heyetin benzerlik açısından değerlendirmeleri hatalı ve denetime elverişli olmadığı için yeni bir rapor alınmasını talep ettiklerini, açıklanan nedenlerle bilirkişi raporuna beyan ve itirazlarının kabulünü, itirazları doğrultusunda yeni bir rapor alınmasını, yargılama sonunda davacının ispatlanamayan, haksız ve kötü niyetli davasının tümden reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememiz 25/12/2020 tarihli Ara Kararı ile “Dosyanın rapor sunan heyete tevdi edilerek ek rapor alınmasına, buna ilişkin her bir tasarımın ayrı ayrı ele alınarak karşılaştırmalı olarak incelenmesi, tasarım gaspına ilişkin iddialar irdelenerek, sonuç kısmında hükümsüzlük şartları oluşanların tek tek belirtilmesi hususunun bilirkişilere ihtarına” karar verilmiş olup dosya ek rapor alınmak üzere Bilirkişi Heyetine tevdi edilmiş olup alınan 26/04/2021 tarihli raporda özetle; Hükümsüzlüğü istenen …(1) numaralı tasarım ile hükümsüzlüğe dayanak olarak gösterilen internet adresinde ve ilgili dergide yer alan ürün arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde farklılıklar bulunmadığı, bu sebep ile benzer olarak algılandıkları ve tescil tarihi olan 01.11.2017 tarihinden önce kamuya sunulduğu, yenilik ve ayırt edicilik niteliklerine haiz olmadığı, hükümsüzlük şartları mevcut olmakla birlikte,… (1) tescil no.lu tasarım açısından SMK 71/1 kapsamında nihai takdirin mahkemeye ait olduğu, Hükümsüzlüğü istenen … (1) numaralı tasarım ile hükümsüzlüğe dayanak olarak gösterilen internet adresinde yer alan ürün arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde farklılıklar bulunmadığı, bu sebep ile benzer olarak algılandıkları ve tescil tarihi olan 28.07.2017 tarihinden önce kamuya sunulduğu, yenilik ve ayırt edicilik niteliklerine haiz olmadığı, hükümsüzlük şartlarının mevcut olduğu, Hükümsüzlüğü istenen … (…) (…) (…) (…) (…) (…) (…) (…) (…) (…) numaralı tasarım ile hükümsüzlüğe dayanak olarak gösterilen internet adresinde yer alan ürün arasında
bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde farklılıklar bulunmadığı, bu sebep ile benzer olarak algılandıkları ve tescil tarihi olan 01.11.2017 tarihinden önce kamuya sunulduğu, yenilik ve ayırt edicilik niteliklerine haiz olmadığı, hükümsüzlük şartları mevcut olmakla birlikte, …(…) tescil no.lu tasarım açısından SMK 71/1 kapsamında Nihai Takdirin Mahkemeye ait olduğu, Hükümsüzlüğü istenen …(…) no.lu tasarım için dosya içerisinde ve resen yapılan araştırmalar sonucunda tescil tarihi olan 28.07.2017 tarihinden önce benzer tasarımda ürünlerin kamuya sunulduğunu ispatlayan denetlenebilir bir bilgiye ulaşılamadığı, bu yüzden ilgili tasarım açısından hükümsüzlük şartlarının mevcut olmadığı, … (…) numaralı tasarım ile hükümsüzlüğe dayanak olarak gösterilen internet adresinde yer alan ürün arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde farklılıklar bulunmadığı, bu sebep ile benzer olarak algılandıkları ve tescil tarihi olan 28.07.2017 tarihinden önce kamuya sunulduğu, yenilik ve ayırt edicilik niteliklerine haiz olmadığı, hükümsüzlük şartlarının mevcut olduğu, Hükümsüzlüğü istenen … (…) (…) (…) (…) numaralı tasarım ile hükümsüzlüğe dayanak olarak gösterilen internet adresinde yer alan ürün arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde farklılıklar bulunmadığı, bu sebep ile benzer olarak algılandıkları ve tescil tarihi olan 16.03.2017 tarihinden önce kamuya sunulduğu, yenilik ve ayırt edicilik niteliklerine haiz olmadığı, hükümsüzlük şartlarının mevcut olduğu, …(…) numaralı tasarım için dosya içerisinde ve resen yapılan araştırmalar
sonucunda tescil tarihi olan 16.03.2017 tarihinden önce benzer tasarımda ürünlerin kamuya sunulduğunu ispatlayan denetlenebilir bir bilgiye ulaşılamadığı, bu yüzden ilgili tasarım açısından hükümsüzlük şartlarının mevcut olmadığı, Hükümsüzlüğü istenen … (…) (…) (…) (…) (…) numaralı tasarım ile hükümsüzlüğe dayanak olarak gösterilen internet adresinde yer alan ürün arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde farklılıklar bulunmadığı, bu sebep ile benzer olarak algılandıkları ve tescil tarihi olan 24.11.2016 tarihinden önce kamuya sunulduğu, yenilik
ve ayırt edicilik niteliklerine haiz olmadığı, hükümsüzlük şartları mevcut olmakla birlikte, … (…) tescil no.lu tasarım açısından SMK 71/1 kapsamında Nihai Takdirin Sayın Mahkemeye ait olduğu, Hükümsüzlüğü istenen … (…) numaralı tasarım için dosya içerisinde ve resen yapılan araştırmalar sonucunda tescil tarihi olan 22.11.2016 tarihinden önce benzer tasarımda ürünlerin kamuya sunulduğunu ispatlayan denetlenebilir bir bilgiye ulaşılamadığı, bu yüzden ilgili tasarım açısından hükümsüzlük şartlarının mevcut olmadığı, … (…) (…) (…) (…) numaralı tasarım ile hükümsüzlüğe dayanak olarak gösterilen internet adresinde yer alan ürün arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde farklılıklar bulunmadığı, bu sebep ile benzer olarak algılandıkları ve tescil
tarihi olan 22.11.2016 tarihinden önce kamuya sunulduğu, yenilik ve ayırt edicilik niteliklerine haiz olmadığı, bu tasarımlar açısından hükümsüzlük şartları mevcut olmakla birlikte, … (…) ve (…) tescil no.lu tasarımlar açısından SMK 71/1 kapsamında Nihai Takdirin Mahkemeye ait olduğu, Hükümsüzlüğü istenen … (…) numaralı tasarım ile hükümsüzlüğe dayanak olarak gösterilen internet adresinde yer alan ürün arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde farklılıklar bulunmadığı, bu sebep ile benzer olarak algılandıkları ve tescil tarihi olan 21.03.2016 tarihinden önce kamuya sunulduğu, yenilik ve ayırt edicilik niteliklerine haiz olmadığı, hükümsüzlük şartlarının mevcut olduğu, … (…) (…) (…) (…)) numaralı tasarımlar yenilenmemiş olduğundan ortada denetlenebilir,
incelenebilir ve hükümsüzlüğe konu herhangi bir tasarım olmadığı sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Davacı vekili tarafından sunulan 05/05/2021 tarihli Bilirkişi Raporuna karşı beyan dilekçesinde özetle; raporda … (…), … (…), … (…), … (…), …(…) tescil numaralı çoklu tasarımların, davalı yan adına tescil edildiği tarihten önceki bir tarihte müvekkillerce kamuoyuna sunulmuş olduğu, müvekkillerin gerçek hak sahibi oldukları ortaya çıktığını, Heyet tarafından hazırlanan kök ve ek rapor neticesinde müvekkilinin işbu tasarımların gerçek hak sahibi olduğu ortaya çıktığından davalı yanın tescilinin tüm unsurlarıyla gasp eylemini oluşturduğunun ispatlandığını, ek raporda … tescil numaralı çoklu tasarımın (5) numaralı ürünü, davalı yanın tescil tarihinden önce benzer tasarımdaki ürünlerin kamuya sunulduğunu ispatlayan denetlenebilir bir bilgiye ulaşılamadığı gerekçesiyle değerlendirmeye alınmadığını, ancak işbu tasarımın da gerçek hak sahibinin müvekkili olduğu konusunda hiçbir kuşku bulunmamakla birlikte zaten davalı yanın kötü niyetli tescili dahi işbu tescilin hükümsüz kılınmasını gerektirdiğini, açıklanan nedenlerle mezkur bilirkişi ek raporu doğrultusunda gerçekleşen hükümsüzlük şartı sebebiyle davalı adına yapılan tescillerin hükümsüzlüğünü, mezkur bilirkişi ek raporu ile sabit olduğu üzere söz konusu tasarımların müvekkile ait olması sebebiyle davalı yan adına yapılan tescillerin müvekkillere devrine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan 12/05/2021 tarihli Bilirkişi Raporuna İtiraz dilekçesinde özetle; bilirkişi heyetinin müvekkile ait bazı tasarımların davacı tarafından kamuya sunulmuş olduğu iddia edilerek davacının gerçek hak sahibi olabileceği kanaatinde bulunmasının somut delile dayanmayan afaki yorumlardan ibaret olduğunu, zira üretim yapmayan yalnızca müvekkilinden satın aldığı ürünlerin satışını gerçekleştiren davacının bu ürünleri instagram hesabından paylaşması ürünlerin kamuya arzının davacı tarafından gerçekleştirildiği anlamına gelmeyeceğini, bilirkişi heyetinin güya internet ortamında yaptığı bazı araştırmalar neticesinde müvekkilinin tasarımlarına benzer tasarımlar bulunduğunu ve tasarımların benzer olarak algılanmaları sebebiyle müvekkile ait olmadığını iddia ettiğini, fakat tasarımların incelenmesinde salt internet görüntüsü yeterli olmayacağı tasarımların karşılaştırmalı ve bir bütün olarak benzerlikleri ve farklılıklarının değerlendirilmesi gerektiğini, bilirkişi heyetinin dava konusu tasarımlara ilişkin yenilik ve ayırt edicilik değerlendirmesinin isabetsiz olduğunu, EUIPO Temyiz Kurulu reddettiği bir hükümsüzlük kararında, hükümsüzlüğün reddine gerekçe olarak olaya konu tasarımlar arasındaki farklılıkları ve bilgilenmiş kullanıcı nezdinde tasarımlar arasındaki genel izlenim bakımından belirgin benzerlik bulunmamasını gösterdiğini, marka hakkı ihlali iddialarına ise Temyiz Kurulunca söz konusu marka ile hükümsüzlük talebine konu tasarım arasındaki açık stil farklılıkları bulunması ve ilgili tüketici kitlesinin dikkatinin yüksek olması nedeniyle reddedildiğini, her ne kadar sunulan kök ve ek rapor ile davacı tarafın hak sahipliği iddiaları ile SMK 71/1 kapsamındaki taleplerinin doğru olmadığı sabit olmuş ise de Sayın Heyetin benzerlik açısından değerlendirmeleri ile müvekkiline ait tasarımların hükümsüzlüğüne ilişkin değerlendirmelerin hatalı ve denetime elverişli olmadığı için ek rapora da bu yönüyle itiraz ettiklerini, açıklanan nedenlerle bilirkişi raporuna beyan ve itirazlarının kabulü ile itirazları doğrultusundan yeni bir rapor alınmasını, yargılama sonunda davacının ispatlanamayan, haksız ve kötü niyetli davasının tümden reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
6769 sayılı SMK’da tescilli tasarımların korunma şartları belirlenmiştir.
Tasarım ve ürün; Madde 55- (1)Tasarım, ürünün tümü veya bir parçasının ya da üzerindeki süslemenin çizgi, şekil, biçim, renk, malzeme veya yüzey dokusu gibi özelliklerinden kaynaklanan görünümüdür. Yenilik ve ayırt edicilik; Madde 56- (1)Tasarım yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olması şartıyla bu Kanunla sağlanan haklar kapsamında korunur. (4)Bir tasarımın aynısı; a)Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce, b)Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edilir. Tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorsa aynı kabul edilir. (5)Bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim; a)Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce, b)Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir. (6)Ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır. Madde 57- (1)Kamuya sunma; sergileme, satış gibi yollarla piyasaya sürme, kullanma, tarif, yayım, tanıtım veya benzer amaçlı faaliyetleri kapsar. Tasarımın gizlilik şartıyla üçüncü bir kişiye açıklanması kamuya sunma sayılmaz. (2)Koruma talep edilen bir tasarım, BAŞVURU TARİHİNDEN VEYA RÜÇHAN TALEBİ VARSA RÜÇHAN TARİHİNDEN ÖNCEKİ ON İKİ AY İÇİNDE tasarımcı veya halefi ya da bu kişilerin izni ile üçüncü bir kişi tarafından veya tasarımcı ya da halefleri ile olan ilişkinin kötüye kullanımı sonucu kamuya sunulması hâlinde bu açıklama tasarımın yeniliğini ve ayırt edici niteliğini etkilemez. Madde 58- (1)Tasarım sahibi, kendi tasarımına kıyasla ayırt edici niteliğe sahip olmayan tasarımlara karşı bu Kanundan doğan haklarını kullanabilir. (2)Koruma kapsamının değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır… Madde 59- (1)Tasarımdan doğan haklar münhasıran tasarım sahibine aittir. Üçüncü kişiler, tasarım sahibinin izni olmadan koruma kapsamındaki tasarım veya tasarımın uygulandığı ürünü üretemez, piyasaya sunamaz, satamaz, ithal edemez, ticari amaçlı kullanamaz veya bu amaçlarla elde bulunduramaz ya da bu tasarım veya tasarımın uygulandığı ürünle ilgili sözleşme yapmak için öneride bulunamaz. (2)Tescilsiz tasarım, sahibine birinci fıkrada belirtilen fiilleri engelleme hakkını sadece korunan tasarımın aynısının veya genel izlenim itibarıyla ayırt edilemeyecek kadar benzerinin kopyalanarak alınması hâlinde verir. Korunan tasarımın kendi tasarımından önce kamuya sunulduğunu makul yollarla bilmesi mümkün olmayan bir tasarımcı tarafından bağımsız olarak yapılan tasarımın koruma kapsamındaki tasarımdan kopyalanmış olduğu kabul edilmez.
MADDE 77- (1)Aşağıdaki hâllerde tasarımın hükümsüz sayılmasına mahkeme tarafından karar verilir: a)55 inci maddenin birinci ve ikinci fıkralarında yer alan tanımlara uygun olmadığı, 56 ncı ve 57 nci maddelerde belirtilen şartları taşımadığı, … başvurunun kötüniyetle yapıldığı ve bir fikri mülkiyet hakkının yetkisiz kullanımını içerdiği ispat edilmişse. b)Hak sahipliğinin başka kişiye veya kişilere ait olduğu ispat edilmişse. c)Sonradan kamuya açıklanan aynı veya benzer nitelikteki bir tasarımın başvuru tarihi, tescilli bir tasarımın başvuru tarihinden önce ise…. Madde 79- (1)Tasarımın hükümsüzlüğüne ilişkin karar geçmişe etkili olup, tasarıma bu Kanunla sağlanan koruma hiç doğmamış sayılır. 2)Tasarım sahibinin ağır ihmali veya kötüniyetli hareket etmesinden zarar görenlerin tazminat talepleri saklı kalmak üzere, hükümsüzlüğün geçmişe dönük etkisi aşağıdaki durumları etkilemez: a)Hükümsüzlüğe karar verilmeden önce tasarımın sağladığı haklara tecavüz nedeniyle verilen kesinleşmiş ve uygulanmış kararlar. b)Hükümsüzlüğe karar verilmeden önce yapılmış ve uygulanmış sözleşmeler. (3)İkinci fıkranın (b) bendinde belirtilen sözleşme uyarınca ödenmiş bedelin hakkaniyet gereğince kısmen veya tamamen iadesi talep edilebilir. (4)Tasarımın hükümsüzlüğüne ilişkin kesinleşmiş karar herkese karşı hüküm doğurur.
6769 sayılı SMK ‘nın “Tasarımın gaspı” başlıklı Madde 71- (1) Tasarım başvurusu gerçek hak sahibi olmayan bir kişi tarafından yapılmış veya tasarım bu kişi adına tescil edilmişse veya tescilsiz tasarım gerçek hak sahibi olmayan bir kişi tarafından kamuya sunulmuşsa, gerçek hak sahibi olduğunu iddia eden kişi, tasarım hakkından doğan diğer hak ve talepleri saklı kalmak kaydıyla, tasarım sahipliğinin kendisine devredilmesini veya tasarım sahibi olarak tanınmayı mahkemeden talep edebilir.(2) Tasarım üzerinde kısmi bir hakkın iddia edilmesi hâlinde, birinci fıkra uyarınca ve paylı mülkiyet esaslarına göre hak sahipliği tanınması talep edilebilir. (3) Birinci ve ikinci fıkralarda belirtilen talepler, tescilli tasarımın yayımlandığı tarihten veya tescilsiz tasarımın kamuya sunulduğu tarihten itibaren üç yıl içinde ileri sürülmemesi hâlinde düşer. Ancak gerçek hak sahibi olmayan kişinin kötüniyetli olması hâlinde hak düşürücü süre uygulanmaz. (4) Bu madde hükmüne göre açılan dava ve davada ileri sürülen talepler, dava sonunda verilen kesin hüküm veya davayı herhangi bir şekilde sona erdiren bütün diğer hâller talep üzerine sicile kaydedilerek Bültende yayımlanır ve sicile kaydedildiği tarih itibarıyla iyiniyetli üçüncü kişilere karşı hüküm ve sonuç doğurur.(5) Dava devam ederken başvurunun tescil edilmesi durumunda başvurunun gaspı davası, tasarımın gaspı davasına dönüşür.” hükümlerine amirdir.
Tüm dosya kapsamı sunulan bilirkişi heyet raporları ve izahı yapılan mevzuat kapsamında kapsamında değerlendirildiğinde; her ne kadar davacı şirket yönünden husumet itirazında bulunulmuş ise davacı şirketin diğer davacılar tarafından kurulduğu, davaya konu talepler yönünden taraf sıfatının ve hukuki yararının varlığının kabulünün gerektiği anlaşılmakla davalının bu yöndeki itirazlarına itibar olunmamış, yine davacılar terditli olarak dava konusu tasarımların SMK 71 kapsamında gaspa dayalı devrini öncelikli olarak talep etmişler ve hükümsüz kılınan tasarımlar yönünden bir kısmında davacıların hak sahibi olduğu (sunulan deliller ve taraflar arasındaki ticari ilişki dikkate alındığında davalının tescile konu etmiş oldukları tasarımlarda davacıların hak sahibi olduğunu bildiği ve kötü niyetli olduğu sonucuna ulaşılmakla birlikte) kabul olunabilir ise de davacıların kendi ikrar ve kabullerinde de olduğu üzere yenilik ve ayırt ediciliği ortadan kaldıran davalı paylaşımlarının tasarım tescillerinden 57/2 maddesinde öngörülen hoşgörü süresi olan 12 aylık süreyi aştığı, bir kısım tasarımların ise harcı alem nitelikte oldukları, şu hale göre gaspa dayalı devir taleplerinin dinlenilemeyeceği sonucuna ulaşılmış olup, davaya konu … nolu çoklu tasarıma ait tescilin yenilenmediği, tescil korumasının sona erdiği anlaşılmakla bu tasarımlar yönünden davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, yenilik ve ayırt ediliğinin tescil başvuru tarihi itibarı ile bulunmadığı anlaşılan davaya konu …, …, … – …, …, …, …, …, …, …, …,…, … nolu …nolu, …, …, …, … nolu, …, …,…, …, … nolu, …, …, …, … nolu ve … nolu tasarımlar yönünden davanın kısmen kabulü ile bu tasarımların hükümsüzlüğüne sicilden terkini ile fazlaya ilişkin taleplerin ise reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
TPMK nezdinde davalı adına tescilli davaya konu …, …, …,…,…,…,…,…,…,…,…,… nolu …nolu, …,…,…,… nolu, …,…,…,…,… nolu, …,…,…,… nolu ve … nolu tasarımların hükümsüzlüğüne sicilden TERKİNİNE, …,…,…,… nolu tasarımlar yönünden davanın konusuz kaldığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 80,70 TL karar harcının peşin yatırılan 35,90 TL’nin mahsubu ile bakiyesi 44,80 TL’nin davalıdan alınarak Hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan: bilirkişi ücreti ve posta gideri olmak üzere toplam 7.900,70 TL kabul/red oranına göre hesaplanan 6041,71 TL ve 77,00 TL harç (vh+peşin+başvuru) olmak üzere toplam 6.118,71 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5-Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen kısım yönünden hesaplanan 7.375,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
6-Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca red edilen kısım yönünden hesaplanan 7.375,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
7-Artan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep olması halinde taraflara İADESİNE,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.13/01/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸