Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/580 E. 2019/267 K. 18.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/580
KARAR NO : 2019/267

DAVA : Marka Hakkına Tecavüzün Tespiti, Önlenmesi, Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 20/12/2018
KARAR TARİHİ : 18/06/2019

Mahkememizde görülmekte bulunan marka hakkına tecavüzün tespiti, önlenmesi, maddi ve manevi tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ve grup şirket … A.Ş’nin uzun yıllar boyunca sürdürmüş olduğu ticari faaliyetleri ile yapılan reklam kampanyaları sayesinde pazarda önemli ölçüde tüketici portföyüne sahip olduğunu, müvekkili şirket tarafından, tescilli “…” markası ile üretilen ve grup şirketi … A.Ş uzmanlığı ile satışa arz edilen ürünlerin, gerek kalitesi ve güvenirliği gerekse özgün tasarımları ve tüketici memnuniyeti sonucunda kazandığı pazar yapından haksız menfaat amacıyla … markasının taklitlerinin piyasaya sürüldüğünü, davalının müvekkiline ait markanın taklidi niteliğindeki logoyu, … adresinde mükim işyerinde imal ettiği ayakkabıların üstüne basarak satışa sunduğunu ve müvekkili şirketin marka hakkına tecavüz ettiğini, müvekkili şirket tarafından üretilen ürünlerin gerek kalitesi, gerekse reklam kampanyaları sonucunda kazandığı pazar payından haksız kazanç sağlamak amacıyla dava konusu markaların taklidi olan “…” ibareli dava konusu ayakkabıların piyasaya sunulduğunu, bu suretle tüketici nezdinde müvekkili şirkete olan güvenin haksız olarak kullanıldığını, müvekkili şirket tarafından üretilen ürünlerin kalitesine olan güven ve itibarın zedelendiğini, imaj ve güvene dayanan manevi ticari varlığında kayıp ve zararlar meydana geldiğini, müvekkilinin hem maddi hem de manevi zararının söz konusu olduğundan bahisle; davalının fiilinin marka hakkına tecavüz teşkil ettiğinin tespitine, devamında tecavüzün önlenmesine, dava konusu ürünlerin satışı hakkında teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilerek ürünlerin piyasadan toplatılmasına ve dava sonuna kadar satışlarının durdurulmasına, müvekkilinin uğramış olduğu zarara yönelik olarak 1.000,00 TL maddi ve 1.000,00 TL manevi tazminata, tescilli “…” markası, logo, ambalaj ve dizaynına tecavüz sureti ile imal edilen ürünlerin, ambalajların, bununla ilgili tanıma vasıtalarının ve imalinde kullanılan kalıp, klişe, makine, alet ve edevatın imha yolu ile tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiş ise de; 14.06.2019 tarihli dilekçesi ile taraflar arasında uzlaşmaya ilişkin protokol imzalandığını bu nedenle açmış oldukları davadan feragat ettiklerini bildirdiği anlaşılmıştır.
Dava, 6769 sayılı SMK hükümleri uyarınca açılmış marka hakkına tecavüzün tespiti, önlenmesi, maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Davalı vekilinin 20.05.2019 tarihli dilekçesi ile davacı tarafın davadan feragat etmesi halinde ücreti vekalet ve yargılama gideri taleplerinin bulunmadığını bildirdiği anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin sunduğu vekaletnamenin incelenmesinde davadan feragate yetkisinin bulunduğu anlaşılmıştır.
HMK.nun 307 ve devamı maddelerinde davadan feragat ve şekli açıkça belirtilmiştir. HMK 307. Maddesi düzenlemesine göre feragat davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.
Feragat beyanı dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır, hüküm ifade etmesi için karşı tarafın veya mahkemenin muvafakatine bağlı değildir (HMK 309. madde). Feragat hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir (HMK 310. Madde).
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde davanın vaki feragat nedeniyle REDDİNE karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davacı vekilinin usulüne uygun vekaletnamesindeki açık yetkisine dayalı olarak 14.06.2019 tarihli dilekçesindeki vaki feragat nedeniyle davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 44,40 TL karar harcından peşin yatırılan 35,90 TL’nin mahsubu ile 8,50 TL’nin davacıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-Davalı vekili ücreti vekalet talep etmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda karar verildi. 18/06/2019

Katip …
¸

Hakim …
¸

Bu belge 5070 sayılı elektronik imza kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır