Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/567 E. 2021/260 K. 21.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/567
KARAR NO : 2021/260

DAVA : Tazminat (Fikir Ve Sanat Eserleri Sahipliğinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/01/2018
KARAR TARİHİ : 21/09/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 12/01/2018 tarihli dava dilekçesi ile, müvekkili şirkete ait olan ve davaya konu uyuşmazlığa ilişkin … İlçesi, … Mahallesi, … Caddesi … ada projesine ilişkin davalılar tarafından yetkisiz yararlanılarak söz konusu ada üzerinde müvekkiline ait projenin inşa edildiğinden bahisle, başlanan inşaatın derhal tedbiren durdurulmasına karar verilmesini, davalıların haksız rekabetinin tespitine, müvekkili şirket ticaret unvanının ticari dürüstlüğe aykırı biçimde kullanıldığının tespiti ile haksız rekabetin men’ine, geçici talep sonucu olarak HMK madde 107 kapsamında belirsiz alacak ve tespit davası kuralları çerçevesinde taraflarından talep edilen zarar miktarının bu aşamada (harca esas değer olarak) 10.000,-TL olmak suretiyle, tazmini gereken tüm zarar miktarının ve davalıların elde etmesi mümkün görülen menfaatin tespitine; zarar miktarının tespitinden sonra taraflarınca bildirilecek kesin talep sonucuna göre miktarın fazlaya dair hakları saklı tutulmak kaydıyla, avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkili şirkete ödenmesine, 100.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tazmini ile müvekkili şirkete ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılara usulüne uygun dava dilekçesi, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş, davalılar vekili vermiş olduğu cevap dilekçesinde; Davacının maddi ve manevi tazminat isteminin zamanaşımı yönünden usulden reddine, haksız, maddi, hukuki olgu dayanaklarından yoksun kötüniyetli davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
KANAAT VE GEREKÇE
Dava, haksız rekabet ve ticari ünvanın ve davacıya ait projenin haksız kullanımı nedeniyle uğranılan kar kaybı ve manevi tazminatın tazmini istemine ilişkindir.
TTK 4. Maddesine göre; her iki tarafında ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve tarafların tacir olup olmadığına bakılmaksızın TTK da düzenlenen davalar ticari dava sayılır.
TTK’nın 4. Maddesinde her iki taraf için ticari sayılan hususlardan doğan hukuk davaları ile Türk Ticaret Kanunununda tanzim olunan hususlardan doğan hukuk davalarının ticari dava sayılacağı belirtilmiş, 5. Maddesinde de ticari davaların Ticaret Mahkemeleri tarafından bakılması gerektiği hükmüne yer verilmiştir.
HMK’nın 114. Maddesi hükmünde, dava şartları düzenlenmiş olup 114/1-c maddesinde “mahkemenin görevli olması”ndan açık bir şekilde bahsedilmiştir. HMK’nın 115. Maddesi düzenlemesine göre; “mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır” Yasal düzenleme kapsamında dava şartlarının yargılamanın her aşamasında değerlendirilmesinin gerekli olduğu, boşuna zaman ve masraf kaybına neden olunmaması gözetilerek yargılamanın sürümcemede kalmaması ve hızlandırılması, usul ekonomisi ilkesi gereğince dava şartı olan görev değerlendirilmiştir.
Mahkememiz ihtisas mahkemesi olup, 5846 sayılı Yasa’nın 76. Maddesinde açıkça belirtildiği üzere; Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun düzenlendiği hukuki ilişkilerden doğan davalar ile SMK kapsamında düzenlenmiş olan marka, patent, tasarım gibi uyuşmazlık konusu davalara bakmakla görevlidir.
Somut olay bakımından yapılan incelemede, tarafların 2013 yılında davacı şirketi kurdukları, 28/11/2016 tarihinde şirket ortaklarından …’ün ortaklıktan ayrıldığı, hisse devri sonrasında işbu davalının, şirketin sürdürmüş olduğu projelerden dolayı özlük hakkı ve tazminat taleplerinde bulunamayacağı, … markasından doğan tüm hakların davacıya devredildiğine dair aralarında anlaştıkları, davalının taahhüde aykırı bir biçimde …A.Ş’yi kurduğu, 4.5 aylık süre sonunda … şirketinin, …ye devredildiği, 4.5 aylık kullanımların marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğu iddiası ile eldeki davanın açılmış olduğu görülmüştür. Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda, davalı tarafın kullanımlarında… ibarelerinin ön planda olduğu, davalılar tarafından marka hakkına tecavüz kapsamında bir kullanıma rastlanılmadığı, eylemin haksız rekabet olarak nitelendirilebileceğine ilişkin görüş ve değerlendirmelerde bulunulduğu görülmüştür.
Somut uyuşmazlıkta dosya münderecatı, alınan bilirkişi raporu ve tarafların rapora karşı beyan ve itirazlarının değerlendirilmesinde taraflar arasındaki uyuşmazlık konusunun marka tecavüzünden çok davalının taraflar arasında akdedilen hisse devrine ilişkin sözleşme kapsamında eylemlerinin haksız rekabete sebebiyet verip vermeyeceği noktasında toplandığı, 4.5 aylık döneme ilişkin haksız rekabetin oluşması halinde zarar hesaplamasının yapılması gerekeceği, davacı vekilinin de 30.06.2020 tarihli bilirkişi raporuna beyan ve itiraz dilekçesinde açıkça belirttiği “MARKA HAKKINA TECAVÜZ OLDUĞU İDDİAMIZ BULUNMAMAKTA OLUP, DAVAYA KONU HUSUS …’NIN BÖLGEDEKİ BİLİNİRLİĞİNDEN YARARLANILARAK TOPRAK SAHİPLERİ İLE SÖZLEŞMESİ YAPILMASI OLUP, MÜVEKKİLE AİT PROJEDEN HAKSIZ YARARLANILMASIDIR” şeklinde ki beyanları, haksız rekabetin varlığı halinde somut uyuşmazlık bakımından inşaat hukuku, gayrimenkul alanında uzman bilirkişilerce hesaplama yapılması gerekeceği bir bütün olarak değerlendirildiğinde dosyada SMK hükümleri uyarınca bir inceleme yapılmasını gerektirir durum oluşmadığı, yukarıda açıklanan mevzuat hükümleri uyarınca yargılamanın Asliye Ticaret Mahkemesinde devam etmesi gerektği kanaatine varılmakla, davanın göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın görev yönünden reddine, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Karanın kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesi halinde; aynı konu İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin görevsizlik kararı vermesi sebebiyle 6100 sayılı HMK’nın 21/1-c maddesi uyarınca yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ İLGİLİ HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-Karar kanun yolundan geçmek suretiyle kesinleştiğinde ve yasal süresi içerisinde başvurulduğunda dosyanın görevli ve yetkili İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-6100 Sayılı HMK’nın 323 ve 331/2. maddeleri gereğince davaya görevli ve yetkili mahkemede devam edilmesi halinde harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli ve yetkili mahkemece hüküm altına alınmasına, görevsizlik kararından sonra davaya görevli ve yetkili mahkemede devam edilmez ise talep üzerine mahkememizce dosya üzerinden bu hususların tespitine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle , İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.21/09/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸