Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/560 E. 2021/274 K. 24.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/560 Esas
KARAR NO : 2021/274

DAVA : Endüstriyel Tasarım (Tecavüzün Tespiti İstemli),
DAVA TARİHİ : 12/12/2018
KARAR TARİHİ : 02/07/2020

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli), Endüstriyel Tasarım (Endüstriyel Tasarımın Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ve aşamalardaki beyanlarında özetle; müvekkil firmanın 1970 yılından bu yana seramik ve porselen sektörlerinde ticari faaliyetlerde bulunmak ile birlikte hâlihazırda nezdinde onlarca marka ve tasarım tesciline sahip olduğunu, müvekkil firmanın nihai tüketici nezdinde tanınır olduğunu, müvekkil firmanın Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde …kod ve sıra numarasıyla 32-00 Locarno sınıfında 08.07.2014 tarihinden bu yana tescilli olmak ile birlikte (ŞEKİL) şeklindeki görseli haiz olan tasarımların sahibi olduğunu, müvekkil firma bünyesinde gerçekleştirilen ar-ge ve üretim çalışmaları ile tescilli olan ürünleri ve söz konusu ürünlerin görünümleri bakımından bilgilenmiş kullanıcı nezdinde ayırt edici nitelik kazandığını, müvekkil firma tarafından bilgilenmiş kullanıcı nezdinde ayırt edici hale getirilmiş olan tasarımlarının davalı yan tarafından kullanılarak müvekkil firmanın endüstriyel tasarımları ile tecavüz teşkil eden kullanımları tespit edildiğini, tasarıma tecavüz teşkil eden davalıya ait http://…/ uzantılı internet sitesinde yayınlanan görsellerin ticaret faaliyetleri kapsamında kullanıldığı müvekkili tarafından tespit edildiğini, sitede yayınlanan seramik tasarımlarının ticari faaliyetlerinde kullanma hakkının yalnız ve ancak müvekkil firmaya ait olduğunu, ancak davalı yan tarafından müvekkil firmanın bilgisi ve onayı dışında müvekkil firmanın haklarını ihlal etmek suretiyle müvekkil firmanın tasarımlarını kullanarak müvekkil firmanın tasarımlarından doğan haklarına tecavüz teşkil eden faaliyetlerde bulunulduğunu ve haksız rekabet teşkil eden fiiller gerçekleştirildiğini, davalı yanın instagram uygulamasında kendisine ait hesap üzerinden http://…/ internet sitesinde yer alan görsel ile müvekkil firmanın endüstriyel tasarımlarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil eder nitelikte paylaşımlarda bulunduğunu, müvekkilin ürünlerinin müşterileri ve ticari çevreler tarafından bilinirliğinden faydalanmak maksadıyla müvekkilinin tek hak sahibi olduğu markaları ve tasarımları ile iltibas yaratacak kullanımların herhangi bir hakkı haiz olmaksızın taklit ürünleri sattığını, müvekkilinin ticari haklarına tecavüz ederek TTK çerçevesinde düzenlenmiş olan haksız rekabet yapmama yükümlülüğünü ihlal ettiğini beyan ederek http://…/ internet sitesi içerisinde müvekkil firmanın tasarımlarına vaki tecavüzün ve haksız rekabet teşkil eden eylemlerin varlığı nedeniyle anılan URL adresinde yer alan içeriğin yayından çıkarılmasını, müvekkilinin 32-00 Locarno sınıfında … kod numaralı tescilli endüstriyel tasarımı bakımından davalının müvekkilinin tasarımlarına vaki tecavüzünün tespiti, meni, durdurulması ve önlenmesi, haksız rekabet teşkil eden eylemlerinin tespiti, meni, durdurulması ve önlenmesi, diğer talepleriyle birlikte talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesi ve aşamalardaki beyanlarında özetle; davacı adına … sıra sayılı tescilli tasarım ile müvekkiline ait tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim farklı olup, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun (SMK) 56/5 fıkrası uyarınca müvekkil tasarımının ayırt edici niteliğe sahip olduğunu, müvekkilinin kendi adına tescilli markası ile uzun yıllardır seramik sektöründe faaliyet gösterdiğini, ürün tasarımlarını günün şartlarını da dikkate alarak tasarladığını, dava konusu müvekkiline ait tasarım görseli ile davacı taraf adına tescilli tasarımın görünümleri incelendiğinde müvekkiline ait her şeyden önce 3 boyutlu bir görünüme sahip olduğunu, tasarım ile ortaya konan en büyük farklılıklardan birinin görsel olarak sanki iki katmanlı bir yapı havası oluşturulmuş olması olduğunu, alt katmandaki açık gri renkli bölge, üst katmandaki koyu gri renkli bölgenin gölgesi izlenimi oluşturacak şekilde tasarlanmış olması olduğunu, ayrıca üst katmanın koyu gri mozaik deseniyle tasarlandığını ve sınırları simli kabartılarla şekillendirildiğini, davacının tescilli tasarımında ise görünümün tamamen 2 boyutlu olarak geliştirildiğini, koyu gri alanın düz renk olarak tasarlandığını, her iki tasarımda da yumurta figürünü andıran şekilsiz eliptik figürlere yer verilmiş olsa da tasarımlar arasındaki tek ortak özelliğin bu olduğunu, her ne kadar müvekkil tasarımı ile davacıya ait dava konusu tescilli tasarımın genel izlenim itibariyle farklı olsa da bir an için iki tasarımın genel izleniminde belirgin farklılık olmadığı kabul edildiği durumda, davacının tescilli tasarımının yenilik ve ayırt edici nitelik olarak belirtilen koruma şartlarını taşımadığı görüleceğini, zira davacı adına 08.07.2014 tarihinden bu yana tescille korunan tasarımın başvuru tarihinden daha önce tasarımın aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerinin üçüncü kişilerce kamuya sunulduğunu ve bu sebeple koruma şartlarını taşımadığını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Davacı vekili sunmuş olduğu cevaba cevap dilekçesinde özetle; müvekkil firmanın tekelinde olan aşağıda görseline yer verilen tasarıma tecavüz teşkil eden görsele haiz ürünleri ticari faaliyetleri kapsamında kullanıldığı müvekkil tarafından tespit edildiğini, tasarımların davalı yanın farklı olduğunu bildirmiş olduğu tasarımın da müvekkil tasarımları ile bire bir aynı olduğu izahtan vareste olduğunu, müvekkil tasarımının davalı yan tarafından herhangi bir hakkı haiz olmaksızın kullanıldığı açıkça görüldüğünü, bu bakımdan da tasarımların farklı olduğu yönündeki davalı yanın beyanlarının taraflarınca anlaşılamadığını, tasarımlar incelendiğinde ön plana çıkan desenlerin alt kısmında da yine benzer desenlerin yer aldığı görülebildiğini, davalı yanın kullanımlarında da müvekkil firma tasarımında yer alan desenlerin yerleri dahi değiştirilmeksizin kullanıldığını, bu hususun her iki tasarım yan yana konulması ile birbirini tamamlaması ile açıkça anlaşılabildiğini, davalı yanın cevap dilekçesinde aksi yöndeki beyanları da taraflarınca anlaşılamadığını, zira müvekkil firma tasarımı görsel herhangi bir değişiklik yapılmaksızın bire bir şekilde davalı tarafından kendi tasarımı imişçesine kullanıldığını, davalı iddialarına göre de müvekkil firmanın tasarımının davalı tarafından kullanılmasının gayet doğal ve hukuka uygun olduğu yönünde olduğunu beyan ederek davanın kabulünü talep etmiştir.
Davalı birleşen dosya davacı vekili … 1. Asliye Hukuk Mahkemesine sunmuş olduğu birleştirme talepli dava dilekçesinde özetle; birleşen dosya davalı adına …sıra numaralı tescilli tasarımın yeni ve ayırt edici olmadığını, bu sebeple de koruma şartlarını taşımadığını, zira … sayılı tescilin başvuru tarihi olan 08.07.2014 tarihinden önce üçüncü kişilerce tasarımın kamuya sunulmuş olduğunu gösterir delillerin bulunduğunu, … uzantılı web adresi üzerinden erişim sağlanan sayfada yer alan tasarımın davacı adına tescil edilen tasarımın aynısı olduğunu, tasarıma erişilen URL adresinde 2010 yılına yer verildiği görüldüğünü, bu yönüyle ilgili tasarımın başvuru tarihi olan 08.07.2014 tarihinden önce üçüncü kişilerce kamuya sunulduğunu, Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından … sıra sayılı tasarımın kurum tarafından 01.11.2013 tarihinde yayımlanarak kamuya açıklandığını, bu tasarım ile davacı tasarımında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenimin benzer olduğunu, yine … adresinde yer alan tasarımın genel özelliklerinin tıpkı davalının tescilli tasarımında olduğu gibi 2 katmanlı bir görünüme sahip olduğunu, alttaki katmanın daha açık renkte tasarlandığını, her iki katmanda da düzgün olmayan eliptik ve kenarları yuvarlatılmış üçgen şekillerin yer aldığı görüldüğünü, bu yönüyle iki tasarım arasındaki görünüm özellikleri kıyaslandığında her iki tasarım arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenimin aynı olduğu kanaatine varıldığını, fotoğrafın yayın tarihinin 20.09.2012 olduğunu, bir başka … adresi üzerinden erişim sağlanan internet sayfasında yer alan tasarımın da davacı adına …sıra sayısıyla tescilli tasarımın aynısı olduğunu, sitedeki söz konusu tasarımların 23.02.2011 tarihinde yayımlandığını, ayrıca işbu sitedeki tasarımların 2012 yılında facebook sosyal ağ hesaplarında da paylaşıldığını, tüm bu unsurlar dikkate alındığında davacı tasarımının yeni olmadığı açık şekilde görüldüğünü beyan ederek davaya konu … sıra sayılı tasarım tescilinin hükümsüzlüğünü talep ve dava etmiş, İş bu talep … 1.asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sırasına kaydolunmuş olup davalar arasındaki hukuki ve fiili bağlantı sebebiyle davalar birleştirilmiştir.
Taraf delilleri toplanmış, TPMK kayıtları dosya içerisine alınmış, bilirkişi raporu alınmıştır.
TPMK kayıtları incelendiğinde davaya konu … numaralı çoklu tasarım başvurusunun davacı yan …A.Ş. adına 08.07.2014 tarihinde gerçekleştirildiği, “…- ( …)” isimli tasarımların davacı yan adına 08.07.2014 tarihinde tescil edildiği, belgenin 09.07.2019 tarihinde … numaralı desen tasarımları bakımından kısmen yenilerek, koruma süresinin 1. Yenilemesinin yapılarak, koruma süresinin 5 yıl uzatıldığı görülmekle, davacının tasarıma tecavüz konusu taleplerinin dayanağı olan .. numaralı çoklu tasarım belgesinin 13 numaralı … numaralı çoklu tasarımının güncel koruma süresi içerisinde olduğu anlaşılmıştır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerin değerlendirilmesi yönünden dosya bilirkişi heyetine tevdi olunmuş, sunulan heyet raporunda özetle; davacının 08/07/2014 tarihinde başvurusu gerçekleştirilen … nolu desen tasarımına konu desenin, bilgilenmiş kullanıcı nezdinde benzer algılanacak şekilde, davacının başvuru tarihi olan 08.07.2014 yılı öncesinde, 2011 yıllında ve 2010 yılında Facebook hesabında ve … linkinde kullanıldığı tespit edilmekle, 6769 Sayılı SMK’ nın 56. Maddesi uyarınca, … nolu desen tasarımının tescil tarihi itibarı ile yeni ve ayırt edici olmadığı ve hükümsüzlük koşullarının oluştuğu yönünde kanaat bildirildiği anlaşılmıştır.
Asıl dava, 6769 sayılı SMK hükümleri kapsamında açılmış davalıya ait … tescil numaralı endüstriyel tasarıma tecavüzün ve hasız rekabetin tespiti durdurulması önlenmesi ortadan kaldırılması, birleşen dava ise endüstriyel tasarımın hükümsüzlüğü talebine ilişkindir.
Davacının tasarım tecavüzüne ilişkin taleplerinin değerlendirilebilmesi için öncelikle birleşen davadaki hükümsüzlük iddiasının değerlendirilmesi gerek ve zorunludur.
1-Birleşen davadaki hükümsüzlük talebi yönünden;
6769 sayılı SMK’da tescilli tasarımların korunma şartları belirlenmiştir.
Tasarım ve ürün; Madde 55- (1)Tasarım, ürünün tümü veya bir parçasının ya da üzerindeki süslemenin çizgi, şekil, biçim, renk, malzeme veya yüzey dokusu gibi özelliklerinden kaynaklanan görünümüdür. Yenilik ve ayırt edicilik; Madde 56- (1)Tasarım yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olması şartıyla bu Kanunla sağlanan haklar kapsamında korunur. (4)Bir tasarımın aynısı; a)Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce, b)Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edilir. Tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorsa aynı kabul edilir. (5)Bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim; a)Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce, b)Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir. (6)Ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır. Madde 57- (1)Kamuya sunma; sergileme, satış gibi yollarla piyasaya sürme, kullanma, tarif, yayım, tanıtım veya benzer amaçlı faaliyetleri kapsar. Tasarımın gizlilik şartıyla üçüncü bir kişiye açıklanması kamuya sunma sayılmaz. (2)Koruma talep edilen bir tasarım, BAŞVURU TARİHİNDEN VEYA RÜÇHAN TALEBİ VARSA RÜÇHAN TARİHİNDEN ÖNCEKİ ON İKİ AY İÇİNDE tasarımcı veya halefi ya da bu kişilerin izni ile üçüncü bir kişi tarafından veya tasarımcı ya da halefleri ile olan ilişkinin kötüye kullanımı sonucu kamuya sunulması hâlinde bu açıklama tasarımın yeniliğini ve ayırt edici niteliğini etkilemez. Madde 58- (1)Tasarım sahibi, kendi tasarımına kıyasla ayırt edici niteliğe sahip olmayan tasarımlara karşı bu Kanundan doğan haklarını kullanabilir. (2)Koruma kapsamının değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır… Madde 59- (1)Tasarımdan doğan haklar münhasıran tasarım sahibine aittir. Üçüncü kişiler, tasarım sahibinin izni olmadan koruma kapsamındaki tasarım veya tasarımın uygulandığı ürünü üretemez, piyasaya sunamaz, satamaz, ithal edemez, ticari amaçlı kullanamaz veya bu amaçlarla elde bulunduramaz ya da bu tasarım veya tasarımın uygulandığı ürünle ilgili sözleşme yapmak için öneride bulunamaz. (2)Tescilsiz tasarım, sahibine birinci fıkrada belirtilen fiilleri engelleme hakkını sadece korunan tasarımın aynısının veya genel izlenim itibarıyla ayırt edilemeyecek kadar benzerinin kopyalanarak alınması hâlinde verir. Korunan tasarımın kendi tasarımından önce kamuya sunulduğunu makul yollarla bilmesi mümkün olmayan bir tasarımcı tarafından bağımsız olarak yapılan tasarımın koruma kapsamındaki tasarımdan kopyalanmış olduğu kabul edilmez.
MADDE 77- (1)Aşağıdaki hâllerde tasarımın hükümsüz sayılmasına mahkeme tarafından karar verilir: a)55 inci maddenin birinci ve ikinci fıkralarında yer alan tanımlara uygun olmadığı, 56 ncı ve 57 nci maddelerde belirtilen şartları taşımadığı, … başvurunun kötüniyetle yapıldığı ve bir fikri mülkiyet hakkının yetkisiz kullanımını içerdiği ispat edilmişse. b)Hak sahipliğinin başka kişiye veya kişilere ait olduğu ispat edilmişse. c)Sonradan kamuya açıklanan aynı veya benzer nitelikteki bir tasarımın başvuru tarihi, tescilli bir tasarımın başvuru tarihinden önce ise…. Madde 79- (1)Tasarımın hükümsüzlüğüne ilişkin karar geçmişe etkili olup, tasarıma bu Kanunla sağlanan koruma hiç doğmamış sayılır. 2)Tasarım sahibinin ağır ihmali veya kötüniyetli hareket etmesinden zarar görenlerin tazminat talepleri saklı kalmak üzere, hükümsüzlüğün geçmişe dönük etkisi aşağıdaki durumları etkilemez: a)Hükümsüzlüğe karar verilmeden önce tasarımın sağladığı haklara tecavüz nedeniyle verilen kesinleşmiş ve uygulanmış kararlar. b)Hükümsüzlüğe karar verilmeden önce yapılmış ve uygulanmış sözleşmeler. (3)İkinci fıkranın (b) bendinde belirtilen sözleşme uyarınca ödenmiş bedelin hakkaniyet gereğince kısmen veya tamamen iadesi talep edilebilir. (4)Tasarımın hükümsüzlüğüne ilişkin kesinleşmiş karar herkese karşı hüküm doğurur.
Bilirkişi raporundaki tespitlerde; davacı birleşen dosya davalısı 08/07/2014 tarihinde başvurusu gerçekleştirilen … nolu desen tasarımına konu desenin, bilgilenmiş kullanıcı nezdinde benzer algılanacak şekilde, davacı birleşen dosya davalısı başvuru tarihi olan 08.07.2014 yılı öncesinde, 2011 yıllında ve 2010 yılında Facebook hesabında ve … linkinde kullanıldığı tespit edilmekle, 6769 Sayılı SMK’ nın 56. Maddesi uyarınca, … nolu desen tasarımının tescil tarihi itibarı ile yeni ve ayırt edici olmadığı yönünde görüş bildirdikleri anlaşılmıştır.
Sonuç olarak; sunulan bilirkişi heyet raporu ve izahı yapılan mevzuat kapsamında hükümsüzlük talebi değerlendirildiğinde; davacıya ait tasarımın, tescil tarihi olan 08/07/2014 öncesinde 2010 – 2012 yılları aralığında piyasaya kamuya sunulduğu sosyal medya hesaplarında yayınlandığı şu hale göre hükümsüzlük şartlarının oluştuğu anlaşılmakla birleşen davadaki hükümsüzlük şartlarının oluştuğuna kanaat getirilmiş ve hükümsüzlüğe yönelik birleşen davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Asıl davadaki tasarıma tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması, önlenmesi talepleri yönünden;
6769 sayılı yasanın “Tasarım hakkına tecavüz sayılan fiiller” başlıklı 81. Maddesi; “(1)Aşağıda belirtilen fiiller tasarım hakkına tecavüz sayılır: a)Tasarım sahibinin izni olmaksızın bu Kanun hükümlerine göre koruma kapsamındaki bir tasarımın kullanıldığı veya uygulandığı ürünün aynısını veya genel izlenim itibarıyla ayırt edilemeyecek kadar benzerini üretmek, piyasaya sunmak, satmak, sözleşme yapmak için öneride bulunmak, ticari amaçla kullanmak veya bu amaçlarla bulundurmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak. b)Tasarım sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek. c)Tasarım hakkını gasp etmek. (2)Başvuru, 65 inci maddeye göre tescil edilerek yayımlandığı takdirde, tescil sahibi, tasarım hakkına yönelik olarak bu maddede sayılan tecavüzlerden dolayı hukuk davası açma hakkına sahiptir. Tecavüz eden, başvurudan ve kapsamından haberdar edilmişse başvurunun yayımlanmış olmasına bakılmaz. Tecavüz edenin kötüniyetli olduğuna mahkeme tarafından hükmolunursa yayımdan önce de tecavüzün varlığı kabul edilir. (3)Koruma kapsamındaki tasarımın tescilli olduğuna ilişkin kaydın ürün, ambalaj veya fatura üzerine konulmamış olması, bu maddede sayılan fiilleri tasarım hakkına tecavüz olmaktan çıkarmaz. (4)Tescilsiz tasarımlar için, tasarım 57 nci maddeye göre kamuya sunulduğu takdirde, hak sahibi, tasarım hakkına yönelik ihlallerden dolayı dava açmaya yetkilidir.” hükümlerine amirdir.
Kanunun 149.maddesinde “Sınai mülkiyet hakkı tecavüze uğrayan hak sahibi, mahkemeden aşağıdaki taleplerde bulunabilir: a)Fiilin tecavüz olup olmadığının tespiti. b)Muhtemel tecavüzün önlenmesi. c)Tecavüz fiillerinin durdurulması. ç)Tecavüzün kaldırılması ile maddi ve manevi zararın tazmini. d)Tecavüz oluşturan veya cezayı gerektiren ürünler ile bunların üretiminde münhasıran kullanılan cihaz, makine gibi araçlara, tecavüze konu ürünler dışındaki diğer ürünlerin üretimini engellemeyecek şekilde elkonulması. e)(d) bendi uyarınca elkonulan ürün, cihaz ve makineler üzerinde kendisine mülkiyet hakkının tanınması f)Tecavüzün devamını önlemek üzere tedbirlerin alınması, özellikle masraflar tecavüz edene ait olmak üzere (d) bendine göre elkonulan ürünler ile cihaz ve makine gibi araçların şekillerinin değiştirilmesi, üzerlerindeki markaların silinmesi veya sınai mülkiyet haklarına tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise imhası. g)Haklı bir sebebin veya menfaatinin bulunması hâlinde, masrafları karşı tarafa ait olmak üzere kesinleşmiş kararın günlük gazete veya benzeri vasıtalarla tamamen veya özet olarak ilan edilmesi veya ilgililere tebliğ edilmesi” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.
6102 sayılı TTK’nın 54 vd maddeleri Haksız Rekabete ilişkindir.
Madde 54- “(1)Haksız rekabete ilişkin bu Kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır. (2)Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.” hükümlerine amridir. Yine TTK Madde 55- (1)Aşağıda sayılan hâller haksız rekabet hâllerinin başlıcalarıdır: a)Dürüstlük kuralına aykırı reklamlar ve satış yöntemleri ile diğer hukuka aykırı davranışlar ve özellikle;…. 4.Başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak,… dürüstlüğe aykırı davranmış olur. Şeklinde düzenlenmiş Madde 56 da “Haksız rekabet sebebiyle müşterileri, kredisi, meslekî itibarı, ticari faaliyetleri veya diğer ekonomik menfaatleri zarar gören veya böyle bir tehlikeyle karşılaşabilecek olan kimse; a)Fiilin haksız olup olmadığının tespitini, b)Haksız rekabetin men’ini, c)Haksız rekabetin sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, haksız rekabet yanlış veya yanıltıcı beyanlarla yapılmışsa bu beyanların düzeltilmesini ve tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise, haksız rekabetin işlenmesinde etkili olan araçların ve malların imhasını, d)Kusur varsa zarar ve zıyanın tazminini, e)Türk Borçlar Kanununun 58 inci maddesinde öngörülen şartların varlığında manevi tazminat verilmesini isteyebileceği düzenlenmiş kararların ilanının talep edebileceği öngörülmüştür.
Somut olaya dönüldüğünde; Dava konusu tasarım yönünden yukarıda hükümsüzlüğe ilişkin kısımda izahı yapıldığı üzere SMK hükümleri kapsamında hükümsüzlük şartlarının oluştuğu ve baştan itibaren hüküm doğurduğu anlaşılmakla davacı birleşen dosya davalının tasarım tecavüzüne ve haksız rekabete yönelik iddialarının sübut bulan hükümsüzlük davası dikkate alındığında dinlenilemeyeceği anlaşılmakla tasarım tecavüzü ve haksız rekabete yönelik asıl davanın reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM :Ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl davanın REDDİNE,
a)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 59,30 TL karar harcından peşin alınan 35,90 TL’nin mahsubu ile kalan 23,40 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye İRAT KAYDINA,
b)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca asıl dava yönünden hesap olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ÖDENMESİNE,
c)Davalı tarafından yapılan 2.250,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ÖDENMESİNE,
d)Davacı tarafından yapılan masrafların üzerine bırakılmasına,
2-Birleşen davanın KABULÜ ile; TPMK nezdinde davalı …A.Ş. Adına kayıtlı … sayılı çoklu desen tasarımının … nolu tasarım yönünden kısmen hükümsüzlüğüne, bu tasarım yönünden sicilden terkinine,
a)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 59,30 TL karar harcından peşin alınan 44,40 TL’nin mahsubu ile kalan 14,90 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye İRAT KAYDINA,
b)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca birleşen dava yönünden hesap olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
c)Birleşen dosya davacısı tarafından yapılan 104,55 TL masraf ve 101,60 TL harç gideri (peşin+başvuru+vek.harcı) olmak üzere toplam 206,15 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
3-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/09/2021
Katip …
¸

Hakim …
¸