Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/544 E. 2019/300 K. 08.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/544
KARAR NO : 2019/300

DAVA : Marka Hakkına Tecavüzün Tespiti, Önlenmesi, Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 03/12/2018
KARAR TARİHİ : 08/07/2019

Mahkememizde görülmekte bulunan marka hakkına tecavüzün tespiti, önlenmesi, maddi ve manevi tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, 1980 yılına dayanan geçmişi ile Türkiye ve dünyanın önde gelen pırlanta markalarından biri olan …’un Türkiye’de pırlanta denildiğinde akla ilk gelen markaların başında geldiğini, müvekkili adına TPMK nezdinde tescilli toplam 10 adet “…” ibareli markasının bulunduğunu, tescilli bir tanınmış marka olduğunu, davalı tarafından müvekkili şirket adına tescilli “…” ibareli markasını ifade ve şekil bakımından taklit eder nitelikteki “…” ibaresini taşıyan ayakkabıların davalıya ait “…” ve “…” adlı internet siteleri üzerinden satıldığının öğrenildiğini, delil olarak kullanmak üzere 1 çift numune ürün satın alındığını, davalının müvekkili şirket adına tescilli markasını ürünlerinde aynen kullanmak suretiyle marka hakkına tecavüz fiilini gerçekleştirdiğini, davalının müvekkilinin Türkiye’deki tanınmışlık düzeyi nedeniyle müvekkili adına tescilli … ve … markalarının itibarından haksız menfaat elde edecek ve markanın itibarına zarar verecek şekilde, izinsiz olarak markayı taklit etmek ve tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satışa sunmak suretiyle marka hakkına tecavüz teşkil eden fiilleri işlediğini iddia ederek, davalının fiilinin marka hakkına tecavüz teşkil ettiğnin tespitine, önlenmesine, müvekkili şirketin uğramış olduğu zararın tazminine yönelik fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla şimdilik 1.000 TL maddi ve 1.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline, tescilli “…” markası, logo, ambalaj ve dizaynına tecavüz sureti ile imal edilen ürünlerin, ambalajların, bununla ilgili tanıma vasıtalarının ve imalinde kullanılan kalp, klişe, makine, alet ve edevatin imha yolu ile tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, satıcı firmi olarak kendilerinin … ilçesinde faaliyet gösteren Sanatkar … adlı üretici şahıs firmasından bu ürünleri hazır olarak satın aldıklarını ve … merkezde bulunan mağazalarında sattıklarını, ürünü hazır olarak satın aldıklarından marka veya logosunun imalatına bir müdahalelerinin olmadığını, ilk defa 2018 yılı Ağustos ayında İstanbul’daki fuarda gördükleri bu ürünü bahsedilen üretici firmadan 2018 yılı Kasım ayında sadece 60 çift olarak satın aldıklarını, başkaca bu firmayla alış verişlerinin bulunmadığını, ürünleri satın alırken satıcının ürünlerin tescilli ve patentli olduğunu belirttiğini, yaptıkları araştırmada bu marka ve ismin tescilli olduğunu öğrendiğini, davanın üretici firmaya açılması gerekirken kendilerine açılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, ayrıca davacı tarafın sektörü ile kendi faaliyet sektörlerinin farklı olduğunu, markanın az da olsa dikkatini çekmediklerini, işyerlerinde yapılan tespitten sonra ürünleri toplayıp adı geçen üretici firmaya iade edip satışı durdurduklarını, davacı tarafın davası karşısında … kelimesinin çeşitli anlamlarında incelenerek davacı tarafın kullandığı marka ibarelerinin başkaca unsurdan geldiği, markalar arasında kavramsal benzerlik bulunmadağını ve markaların bütün olarak bıraktıkları izlenimin göz önünde alındığında birbirleriyle bağlantılandırma veya karıştırmaya sebebiyet verecek derecede benzerliklerinin bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Dava, 6769 sayılı SMK hükümleri uyarınca açılmış, marka tecavüzünün tespiti, önlenmesi, maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Davacı vekilinin sunduğu 14/06/2019 tarihli dilekçe ile açmış oldukları davadan sulh protokolü uyarınca feragat ettiklerini bildirdiği anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin sunduğu … 8. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye nolu vekaletnamesinin incelenmesinde davadan feragate yetkisinin bulunduğu anlaşılmıştır.
HMK.nun 307 ve devamı maddelerinde davadan feragat ve şekli açıkça belirtilmiştir. HMK 307. maddesi düzenlemesine göre feragat davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.
Feragat beyanı dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır, hüküm ifade etmesi için karşı tarafın veya mahkemenin muvafakatine bağlı değildir (HMK 309. madde). Feragat hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir (HMK 310. Madde).
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde davanın vaki feragat nedeniyle REDDİNE karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın vaki feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesaplanan 44,40 TL karar harcından peşin yatırılan 35,90 TL’nin düşülmesine, kalanı 8,50 TL’nin davacıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Tarafların yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/07/2019

Katip …
¸

Hakim …
¸

Bu belge 5070 sayılı elektronik imza kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır