Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/542 E. 2021/395 K. 11.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/542 Esas
KARAR NO : 2021/395

DAVA : Marka (Tecavüzün Giderilmesi İstemli)
DAVA TARİHİ : 30/11/2018
KARAR TARİHİ : 11/11/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Tecavüzün Giderilmesi İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili sunmuş olduğu dava dilekçesi ve aşamalardaki beyanlarında özetle: müvekkil Şirketin 2000 yılında kurulmuş olduğunu, bu yıldan itibaren online yemek siparişi pazarında “…” alan adı üzerinden hizmet verdiğini, Müvekkil Şirketin 2000 yılından bu yana “…” markasının ticaret unvanını aldığını ve TPE nezdinde tescilli olarak kullandığını, ilgili markanın 2003 yılında … numara ile tescil edilmiş olduğunu, o tarihten bu yana çeşitli tasarımsal değişiklikler yapılarak koruma altında bulunduğunu, müvekkil şirkete ait markanın, http://…/ alan adının davalı tarafından kullanıldığını, dava sonuçlanıncaya kadar ihtiyaten durdurulması gerektiğini, ilgili kullanımın marka haklarına açık tecavüz teşkil ettiğini, davalı tarafın bu sürede haksız kazanç sağlamakta olduğunu, müvekkil şirketin zararının arttığını, ihtiyati tedbir kararının verilmesi için gerekli olan tüm unsurların mevcut bulunduğunu, davalı tarafça müvekkiline ait olan “…” markasının ayırt edilemeyecek derecede benzeri olan ”…” ifadesinin http://…/ alan adı üzerinde kullanıldığını, davalı tarafın, müvekkil şirkete kasten iltibas yaratma isteği olduğunu, ilgili alan adı açıldığında görüntülenen http://…/web-siteleri/ sekmesinde açıkça … adını geçirerek tanıtımını yapmakta olduğunu, müvekkil şirketin ticari itibarından faydalandığını, davalı tarafça haksız kullanımın tüm koşullarının ilgili olayda gerçekleştiğini, yapılacak inceleme ile bu kullanımın kolaylıkla tespit edileceğini, bu kapsamda ispat koşulunun da gerçekleştiğini, müvekkil şirket tarafından bu kullanıma ilişkin verilmiş lisansın veya onayın bulunmadığını, bu durumun tüketiciler nezdinde de mağduriyet yaratma riski taşıdığını, … alan adı üzerinden her gün yüzlerce online paket sipariş talebi alındığını ve siparişlerin teslimi amacıyla kullanıcılarının isim-adres gibi kişisel verilerinin toplandığını, davalının benzer alan adı kullanarak tüketiciler nezdinde müvekkil şirketin sitesi olduğu izlenimi yaratmakta olduğunu, online paket siparişi verilebiliyormuş intibası yaratarak kullanıcıların kişisel verilerini toplamayı amaçladığını, ihtiyati tedbir taleplerinin incelenmesini ve kabulünü, davalı şirketin, www…. alan adı üzerinden ihtiyati tedbir kararı verilmesine ilgili muhatabın bulunamaması halinde www…. alan adına erişimin engellenmesine karar verilmesini, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’na müzekkere yazılarak alan adının sahipliğinin varsa kayıtlı kullanıcılarının trafik ve IP bilgilerinin temin edilmesini, www…. alan adı sahibinin tespiti için …, … vb. … firmalarına müzekkere yazılmasını, … telefon numarasının kime ait olduğunu öğrenmek adına…A.Ş’ye müzekkere yazılmasını, davalı şirket tarafından kullanılan www,… adlı alan adının iptalini, markaya tecavüzün önlenmesi ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasını, masraf, yargılama, vekalet ücreti ve sair tüm giderlerinin davalı yana yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesi ve aşamalardaki beyanlarında özetle: müvekkilinin emekli ve ev hanımı olduğunu, hiçbir sosyal medya ağını kullanmadığını, hiçbir internet sitesinin ne kurucusu ne de işleticisi olmadığını, … adlı internet sitesinin müvekkilinin annesinin kaldığı … adresinde bulunan …nolu telefonu iletişim telefonu olarak vermek sureti ile bir site kurduğunu, söz konusu site ile ilgili gösterilen adresin ise …adresi olduğunu, bu adresin müvekkil ile bir ilgisinin olmadığını, Müvekkilinin söz konusu olayla bilgisi dışında 3. kişilerin telefonunun bir internet sitesine iletişim telefonu olarak verildiğini, davacı şirketin araştırma yükümlülüğünü yerine getirmediğini, söz konusu sitenin sahiplerine dava açmak yerine müvekkiline dava açıldığını, davanın yetki yönünden incelenmesini ve yetkisizlik kararı verilmesini, husumet yönünden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraf delilleri toplanmış, site sahiplik bilgilerinin tespiti için gerekli inceleme ve araştırma yapılmış, ilgili sitede bildirilen adreste kolluk vasıtasıyla inceleme yaptırılmıştır.
TPMK kayıtları dosya içerisine alınmış davacıya ait “…” ibareli … nolu tanınmış marka tescili ve diğer marka tescilleri ( … )dosya içerisine alınmıştır.
Davaya konu sitede bildirilen telefon numarasına ait sahiplik bilgilerinin tespiti yönünden ilgili telekomünikasyon şirketlere müzekkere yazılmış gönderilen müzekkere cevapları ve davalının talebi dikkate alınarak tespit olunan … davalı olarak eklenmek suretiyle yargılamaya devam olunmuştur.
Davaya konu site sahiplik bilgileri ve dosyadaki bilgi ve belgelerin değerlendirilmesi ve davalının husumete yönelik itirazlarının değerlendirilmesi yönünden dosya bilişim uzmanı bilirkişiye tevdii olunmuş 02.03.2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle: www…. alan adı sahibinin bilgileri kontrol edildiğinde alan adının 09.06.2015 tarihinde alındığı, Kayıt Kısmında … yazdığını, Alan Adı Sahibinin bilgilerinin …firmasından talep edildiğini, www…. alan adının mevcut durumu kontrol edildiğinde “Bu siteye ulaşılamıyor” ibaresinin olduğunu, alan adı içerisinde web sitesi görülemediği için aralıklarla web siteleri yedekleyen … sistemi üzerinden kontroller sağlanmış olduğunu, … ibaresinin geçtiği Web site içerisinde Hakkımızda, Online Sipariş, Web Siteleri, Pişirme Malzemeleri, Baharatlar ve Faydaları, İletişim menülerinin olduğunu, ”Soru ve görüşleriniz için info©… adresine mesaj atabilir veya aşağıdaki formu doldurabilirsiniz.” bilgilerinin olduğunu, 20 Ağustas 2018 ve 20 Ocak 2016 tarihli iletişim sayfası yedeğinde aynı iletişim bilgilerinin olduğunu, … da dahil olmak üzere başka yemek siteleri hakkında da tanıtıcı bilgi verildiğini, ilk yedek alınan tarihin 19 Ocak 2016 olduğunu, bunun, ilgili web sitesinin 19 Ocak 2016 tarihinde yayınlandığı anlamına gelmediğini, …sistemi belirli aralıklarla yedek aldığı için … alan adı içerisinde bulunan web sitesi 19 Ocak 2016 tarihinden önce de yayınlanmış olabileceğini, İletişim bilgisi kısmında telefon numarası web site sahibinin bilgisinin olabileceğini, iletişim sayfasına kontrol paneli bilgileri veya web sitesi FTP bilgilerine sahip olan kişiler tarafından herhangi bir telefon numarası ve adres yazabileceği durumunun da ihtimalinin bulunduğunu bu sebeple sadece telefon numarası üzerinden web site sahibinin, telefon numarası sahibi kişi olduğunu söylemenin doğru olmayacağını belirtildiği anlaşılmıştır.
Dava markaya tecavüzün tespiti, durdurulması, önlenmesi ve ortadan kaldırılması ile alan adı terkin talebine ilişkindir.
Markaya Tecavüz iddiası yönünden;
6769 sayılı Kanunun 29. maddesinde marka hakkına tecavüz sayılan fiiller sayılmıştır. Bunlar Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 7. maddede belirtilen biçimlerde kullanmak, marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak, marka sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek halleridir.
İlgili Kanunun 7 inci maddesi; “Marka tescilinden doğan haklar münhasıran marka sahibine aittir. Marka sahibinin, izinsiz olarak yapılması hâlinde, aşağıda belirtilen fiillerin önlenmesini talep etme hakkı vardır: a)Tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin, tescil kapsamına giren mal veya hizmetlerde kullanılması. b)Tescilli marka ite aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle betik tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması. c)Aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde olmasına bakılmaksızın, tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve Türkiye de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle markanın itibarından haksız bir yarar elde edecek veya itibarına zarar verecek veya ayırt edici karakterini zedeleyecek nitelikteki herhangi bir işaretin haklı bir sebep olmaksızın kullanılması.
Aşağıda belirtilen durumlar, işaretin ticaret alanında kullanılması hâlinde, ikinci /fıkra hükmü uyarınca yasaklanabilir: a)İşaretin, mal veya ambalajı üzerine konulması. b)İşareti taşıyan malların piyasaya sürülmesi, teslim edilebileceğinin teklif edilmesi, bu amaçlarla stoklanması veya işaret altında hizmetlerin sunulması ya da sunulabileceğinin teklif edilmesi. c)İşareti taşıyan malın ithal ya da ihraç edilmesi. ç)İşaretin, teşebbüsün iş evrakı ve reklamlarında kullanılması. d)İşareti kullanan kişinin, işaretin kullanımına ilişkin hakkı veya meşru bağlantısı olmaması şartıyla işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük ya da benzeri biçimlerde kullanılması. e)İşaretin ticaret unvanı ya da işletme adı olarak kullanılması. f)İşaretin hukuka uygun olmayan şekilde karşılaştırmalı reklamlarda kullanılması. ” hükümlerine amirdir.
Kanunun 149.maddesinde “Sınai mülkiyet hakkı tecavüze uğrayan hak sahibi, mahkemeden aşağıdaki taleplerde bulunabilir: a)Fiilin tecavüz olup olmadığının tespiti. b)Muhtemel tecavüzün önlenmesi. c)Tecavüz fiillerinin durdurulması. ç)Tecavüzün kaldırılması ile maddi ve manevi zararın tazmini. d)Tecavüz oluşturan veya cezayı gerektiren ürünler ile bunların üretiminde münhasıran kullanılan cihaz, makine gibi araçlara, tecavüze konu ürünler dışındaki diğer ürünlerin üretimini engellemeyecek şekilde elkonulması. e)(d) bendi uyarınca elkonulan ürün, cihaz ve makineler üzerinde kendisine mülkiyet hakkının tanınması f)Tecavüzün devamını önlemek üzere tedbirlerin alınması, özellikle masraflar tecavüz edene ait olmak üzere (d)bendine göre elkonulan ürünler ile cihaz ve makine gibi araçların şekillerinin değiştirilmesi, üzerlerindeki markaların silinmesi veya sınai mülkiyet haklarına tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise imhası. g)Haklı bir sebebin veya menfaatinin bulunması hâlinde, masrafları karşı tarafa ait olmak üzere kesinleşmiş kararın günlük gazete veya benzeri vasıtalarla tamamen veya özet olarak ilan edilmesi veya ilgililere tebliğ edilmesi” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.
SMK m. 29/1-a atfıyla uygulanacak olan SMK m, 7/2- b’ye göre tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tesdili markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması, marka hakkına tecavüz niteliği taşıyacaktır.
Mutlak hak niteliğini taşıyan markanın, marka sahibinin izni olmaksızın bir başkası tarafından kullanılması yasaklanmış bulunmaktadır. Markanın sahibinden başkası tarafından aynen veya taklit, tağyir, iltibas suretiyle kullanılıp kullanılmadığının saptanmasında her şeyden önce markanın şekil ve anlam itibariyle taşıdığı baskın unsur göz önünde tutulmalıdır. Bu baskın unsurun aynen veya değiştirilerek başkası tarafından kullanılması, haksız olarak kullanımın tespitinde büyük önem taşır. Bir marka ana özellikleri itibariyle başkası tarafından bir hakka dayanmadan kullanıldığında tecavüz unsuru gerçekleşmiş olur (Erdal Noyan, Marka Hukuku, Ankara 2006, s.545). Bir marka hakkına tecavüz teşkil edilebilmesi için, markayla ayniyet taşıyan veya benzer olan işaretin, tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerin aynı veya benzeri mal veya hizmetlerde alıcıların karıştırılmasına sebebiyet verecek şekil ve surette kullanılması gerekir.
Raporda belirtildiği üzere davalı adına tescilli ve tanınmış markanın alan adı olarak kullanıldığı noktasında çekişme bulunmamaktadır.
6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun “Marka tescilinden doğan hakların kapsamı ve istisnaları” başlıklı 7/3- d gereği İşareti kullanan kişinin, işaretin kullanımına ilişkin hakkı veya meşru bağlantısı olmaması şartıyla işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük ya da benzeri biçimlerde kullanılmasının başlı başına marka hakkı ihlali yarattığı izahtan varestedir.
6100 sayılı HMK’nın “USUL EKONOMİSİ İLKESİ” başlıklı Madde 30-“(1) Hâkim, yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlüdür.” hükmüne amirdir.
Uyuşmazlığın yapılan tespit ve kullanım durumu dikkate alındığında hukuki değerlendirme gerektirdiği ayrıca bir inceleme yapılmasını gerektiren bir durumun bulunmadığı anlaşılmakla usul ekonomisi gözetilerek bilirkişi incelemesi yapılmaksızın yargılamaya devam olunmuştur.
Tüm dosya kapsamı, sunulan deliller getirtilen TPMK kayıtları ve bilirkişi raporu ile birlikte değerlendirildiğinde; davalı site sahiplik bilgileri tespit olunamamış ise de bahse konu sitede davacıya ait tanınmış tescilli markanın alan adı olarak kullanıldığı, bu kullanımın izahı yapılan mevzuat kapsamında markaya tecavüz teşkil ettiği, site sahiplik bilgilerinin tespit olunamaması halinde bu tür davalarda mahkemece tespit ve önleme niteliğinde kesin olmamak üzere karar tesis edebileceği – İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 10.06.2020 gün ve 2020/813 E., 2020/1013 K. sayılı kararı – anlaşılmakla davacının davasının ilgili site yönünden kabulüne karar vermek gerekmiş, her ne kadar yapılan inceleme sonucunda tespit olunana telefon numarasının davalı … ait olduğu tespit olunmuş ise de sunulan delillerden davalının davaya konu site ile bağ ve bağlantısının bulunmadığı, adres itibarı ile yapılan araştırmada sitedeki işletmeye ulaşılamadığı gibi bilişim uzmanı tarafından sunulan raporda “iletişim sayfasına kontrol paneli bilgileri veya web sitesi FTP bilgilerine sahip olan kişiler tarafından herhangi bir telefon numarası ve adres yazabileceği durumunun da ihtimalinin bulunduğunu bu sebeple sadece telefon numarası üzerinden web site sahibinin, telefon numarası sahibi kişi olduğunu söylemenin doğru olmayacağı” tespiti dikkate alındığında bu davalı yönünden açılan davanın husumetten reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM :Ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı … yönünden açılan davanın husumet yokluğundan REDDİNE,
2-”http://…/” alan adı sahibine yönelik açılan davanın KABULÜ ile; davaya konu kullanımının markaya tecavüz teşkil ettiğinin TESPİTİNE, DURDURULMASINA, ÖNLENMESİNE, ORTADAN KALDIRILMASINA, bu kapsamda ALAN ADININ İPTALİ İLE TERKİNİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 59,30 TL karar harcından peşin yatırılan 35,90 TL’nin mahsubu ile kalan 23,40 TL bakiye karar harcının davalı ”http://…/” alan adı sahibinden tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalı …’na ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalı ”http://…/” alan adı sahibinden alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 79,60 TL harç 785,10 TL posta ve bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 864,70 TL yargılama giderlerinin nin davalı ”http://…/” alan adı sahibinden alınrak davacıya ödenmesine,
7-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/11/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸