Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/530 E. 2019/297 K. 02.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/530
KARAR NO : 2019/297

DAVA : Marka Hakkına Tecavüzün ve Haksız Rekabetin Tespiti, Marka Hükümsüzlüğü, Maddi, Manevi ve İtibar Tazminatı
DAVA TARİHİ : 21/11/2018
KARAR TARİHİ : 02/07/2019

Mahkememizde görülmekte bulunan marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, marka hükümsüzlüğü, maddi, manevi ve itibar tazminatı davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin emlak sektöründe dünya çapında tanınmış marka statüsünde olduğunu, tanınmışlık düzeyinin Türkiye’yi de kapsadığını, müvekkili şirkete ait … alan adlı web sitesinde belirtildiği üzere Amerika’da 1971 yılında kurulmuş olan müvekkili bayilik sisteminin dünyada kurumsal satışında lider ve aynı zamanda alanında dünyanın en yaygın ve tanınmış franchising markası olduğunu, …’a bağlı olarak faaliyet gösteren … Türkiye’nin ülkemizde… A.Ş. Tarafından temsil edildiğini, müvekkili şirketin TPMK nezdinde tescilli bir çok markasının bulunduğunu, davalı şirketin müvekkili şirket ile aynı sektörde faaliyet gösterdiğini, davalı şirketin 36.sınıfta yer alan sigorta hizmetleri, finansal ve parasal hizmetler, gayrimenkul komisyonculuğu, müşavirliği ve idaresi hizmetleri, gümrük müşavirliği hizmetleri için tescilli … nolu ve “…” ibareli markanın sahibi olduğunu, müvekkili şirketin 35 ve 36.sınıflarda yer alan hizmetler için tescil ettirmek üzere … nolu ve “…” ibareli marka tescil başvurusunda bulunduğunu, bu başvurunun davalının tescilli markası nedeniyle 36.sınıfte yer alan hizmetler bakımından reddine karar verildiğini ve davalıya ait markadan bu şekilde haberdar olduklarını, davalı şirkete ait markanın müvekkiline ait markalar ile iltibas yaratır nitelikte olduğunu, davalının davaya konu … tescil nolu ve “…” ibareli markayı kötüniyetli olarak tescil ettirdiğini, davalı şirketin müvekkiline ait şekil ve markaları … isimli site üzerinden izinsiz kullandığını iddia ederek, davalının davacıya ait … ve … ibareli markalarını izinsiz kullanmasının, davacının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, davalıya ait … tescil nolu ve “…” ibareli 36.sınıftaki hizmetler için tescilli markanını hükümsüzlüğüne, müvekkilinin markalarının izinsiz kullanılması nedeniyle fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla şimdilik 10.000 TL maddi, 10.000 TL itibar ve 10.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, öncelikle müvekkilinin adresinin … olması nedeniyle yetkili mahkemenin Gebze olduğunu, davanın yetkisizlik ile reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkili ile davacı arasında franchise sözleşmesi bulunduğunu, 04/09/2018 tarihli aynı esas üzerinden yapılan delil tespitinde yer alan kullanımların ise franchise sözleşmesinden kaynaklı kullanımlar olduğunu, davacı yanın müvekkiline usulüne uygun fesih yapmadığı gibi dava dosyasında haklılığını gösterir olarak herhangi bir bilgi ve belge sunmadığını, davacının iddiası olan kullanıma dair linkler ve internet sitelerinin ise, franchise sözleşmesi kapsamında belirlenen süreler içinde bazılarının kapatıldığını, bazılarının ise markanın tükenmesi ilkesi ve franchise sözleşmesi gereği gerekli zamanlar içerisinde kapatılacağını, davacının bu durumu kötüniyetli olarak öne sürdüğünü, davacının müvekkili markasına açmış olduğu hükümsüzlük davasının ise dava açma ehliyetinin suistimal edildiği ve yok hükmünde olduğunu, davacının marka takibini gördüğü halde 2015 yılında itiraz etmediğini ve müvekkiline müsaade ettiğini, bunun da uzun süre sessiz kalma anlamına geldiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Dava, 6769 sayılı SMK hükümleri uyarınca açılmış marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, marka hükümsüzlüğü, maddi, manevi ve itibar tazminatı talebine ilişkindir.
6769 sayılı SMK’nun 156. maddesi bu kanunda öngörülen davalarda görevli ve yetkili mahkemenin tespitine ilişkindir. SMK 156/5 maddesi “üçünçü kişiler tarafından sınai mülkiyet hakkı sahibine aleyhine açılacak olan davalarda yetkili mahkeme davalının yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesidir.” hükmüne amirdir.
Yine 6100 sayılı HMK’nın 19/2 maddeside “Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz..” hükmü düzenlenmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davalının adresinin … olduğu, davanın marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, marka hükümsüzlüğü, maddi, manevi ve itibar tazminatına ilişkin olduğu, SMK 156/5 gereği yetkili mahkemenin davalı ikametgahı mahkemesi olduğu davalı tarafça usulünce yetki itirazında bulunduğu, yetkili mahkemenin Kocaeli Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu şu hale göre hükümsüzlük davası yönünden davalıların ikametgahı mahkemesi olan Kocaeli Mahkemelerinin yetkili mahkeme olarak kabulünün gerektiği, davacının kendi sınai mülkiyet hakkına dayalı olarak tecavüz iddiasında bulunması SMK 156/3 kapsamında değerlendirilmesi gerek ise de hükümsüzlükle açılan davalar yönünden öncelikle hükümsüzlüğün karara bağlanmasının gerektiği, sonuca göre tecavüz iddia ve taleplerinin değerlendirilebileceği dikkate alındığında birlikte açılan davalar yönünden kanun amir hükmünün dolanılmasına sebebiyet verecek türden yargılamalara sebebiyet verilmemesi amacıyla özellikle davalının Kocaeli ikametgahlı olduğu dikkate alındığında salt davalının internet adresi üzerinden yapılan tanıtım vs dikkate alınarak yetkinin belirlenmesinin usul uygun düşmeyeceği kanaatiyle davalıların usulünce yapmış oldukları yetki itirazının kabulüne karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davalının yetki itirazının kabulü ile mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
2-Dosyanın talep halinde görevli ve yetkili Kocaeli Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
2-HMK 20.Maddesi gereğince yetkisizlik kararının kesinleşmesini mütaekip iki haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın yetkili Kocaeli Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine, aksi taktirde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
3-Harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin yetkili mahkemece dikkate alınmasına,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/07/2019

Katip …
¸

Hakim …
¸
Bu belge 5070 sayılı elektronik imza kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır