Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/520 E. 2021/187 K. 30.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/520
KARAR NO : 2021/187

DAVA : Endüstriyel Tasarımın Hükümsüzlüğü ve Sicilden Terkini
DAVA TARİHİ : 14/11/2018
KARAR TARİHİ : 30/04/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan Endüstriyel Tasarımın Hükümsüzlüğü ve Sicilden Terkini Talepli davasının yapılan açık yargılamasının sonunda
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ve aşamalardaki beyanlarında özetle; davalı … ‘nın “…” tasarımının kendi tasarımları olduğunu, bu tasanmların … sayı ve 5 ve 7 sıra sayıları ile adlarına tescil edildiğini, söz konusu tasarımlarının aynısının müvekkili tarafından tescil edildiği ve kullanıldığı iddiası ile … 1. Fikri Sinai Haklar Hukuk Mahkemesi ‘nin … D. İş sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine tespit davası, … esas sayılı dosyası ile de maddi ve manevi tazminat davası açıldığını, davalının tescilini aldığı tasarımlardan … sayılı çoklu Endüstriyel Tasarım Tescil Belgesinin 5,6,7 sıra sayılı tasarımlarının 6769 sayılı Sinai Mülkiyet Kanununun 56.maddesinde aradığı yenilik ve ayırt edicilik özelliğine haiz olmadığını, aynı kanunun 77.maddesi uyarınca söz konusu tasarımların hükümsüzlüğünü ve sicilden terkinini talep ettiklerini, dosyaya sunulan katalogda yer alan ürünler incelendiğinde davalının tescilini aldığı fincan takımlarının 2005 yılında yayınlanan katalogdaki ürünlerle birebir aynı olduğunu, davalının tasarımlarının çok önce piyasaya sunulduğunu, kamuya mal olmuş tasarımlar olduğunu ve bu nedenle dava konusu tasanmların yenilik ve ayırt edicilik özelliğinin bulunmadığını, dava konusu tasarımların incelemesiz sistem nedeniyle tescili alınmış tasarımlar olduğunu, yenilik özelliği bulunmayan, umuma mal olmuş tasarımlar olduğunu, bu nedenden dolayı tasarımların iptaline karar verilmesi gerektiğini, dava konusu tasarımların tescilinin her an 3.kişilere devrinin önlenmesi hususunda sicil kaydına ihtiyati tedbir konulması gerektiğini belirterek, davanın etkinliğinin sağlanması ve tasarımların muhtemel devirlerin önlenmesine yönelik olarak HMK md.389 vd. maddeleri uyarınca, Türk Patent ve Marka Kurumu tasarımın sicil kaydına ihtiyati tedbir konulmasını, maddi ve manevi tazminat haklarının kalması kaydıyla, davalı adına tescilli bulunan; … sayılı çoklu Endüstriyel Tasanın Tescil Belgesinin 5, 6 ve 7 sıra sayılı tasarımların hükümsüzlüğüne ve tescil kaydının terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ve aşamalardaki beyanlarında özetle; davacının tüm iddialarının dayanağı olan katalogu ve ürünleri dosyaya süresinde sunmadığını, fotoğraflama imkanı bulunan bir ürünü dosyaya sunmayarak savunma haklarını kısıtlayan davacının iyi niyetli olmadığını, ön inceleme tespit tutanağının 14 numaralı ara kararı ile verilen davaya konu tasarımların dava sonuçlanıncaya kadar üçüncü kişilere devir ve temlikinin önlenmesi yönünden teminatsız tedbir konulduğunu, mahkememizce tedbir kararının gerekçelerinin ön inceleme tespit tutanağına yazılmadığını, bu sebeplerle ihtiyati tedbirin kaldırılması gerektiğini, müvekkilinin 1972 yılında kurulduğu günden bugüne sektöre her zaman öncülük ettiğini, bir tasarımı kopyaladığı hatta çaldığı iddia edilen … ‘in her yıl ürettiği ürünler için ödül aldığını, müvekkilinin dünyanın en prestijli tasarım ödüllerini aldığını, müvekkiline ait … Serisi tasarımının yeni ve ayırt edici olduğunu, … isminin …’e yapılan bir vurgu olduğunu ve buradan esinlenildiğini, davacının müvekkili şirket adına tescilli … numaralı endüstriyel tasarıma ayniyet teşkil eden ürünlerini piyasaya sunduğunu ve bu satışlardan haberdar olduğunu, bunun üzerine davacıya 29/05/2018 tarihinde ihtarname gönderildiğini ve söz konusu tecavüzü durdurmasının istendiğini, ihtarnameye rağmen satışına devam eden davacı aleyhine … l.FSHHM ’nin … D.iş sayılı dosyası ile tespit yapıldığını ve bilirkişi raporunda davacının ürünlerinin müvekkile ait ürünlere tecavüz teşkil ettiğinin tespit edildiğinin belirtildiğini, ardından açılan dava ile alınan tescilin hükümsüzlüğü ve uğranılan zararın tazmininin istendiğini, davacının sunduğu katalogun aslının dahi olmadığını, kataloğun düzmece olduğunu, davacının sunduğu ürünlerin yalnızca hayal ürünler olduğunu, davacının talep ettiği hükümsüzlüğün reddedilmesi gerektiğini, davacının kötü niyetli olduğunu, müvekkili tarafından açılan davayı geciktirmeyi amaçladığını belirterek, davanın tümden reddine, davacının iddia ettiği firmanın araştırılarak böyle bir kataloğun var olup olmadığı, kataloğun ilgili sayfasında bu ürünün var olup olmadığı, davacının sunduğu ürünün 2005 yılında üretilip üretilmediği, hususlarında bilirkişi raporu alınmasına, Mahkememizce verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde özetle; söz konusu delilleri yasal süre içerisinde sunacaklarını, davalının tedbire ilişkin taleplerinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davalının adına tescilli tasarımların 3.kişilere devir ihtimalinin önlenmesine tedbiren ihtiyati tedbir karan verildiğini, davalının iptal edilen tescil başvuruları olduğunu, davalının “…” firmasının 2010 yılı kataloğundaki bir ürünün aynısını 2013 yılında … sayılı tescil ile adına tescil ettirdiğini, davalının Türk Patent Kurumu tarafindan yeni ve ayırt edici olmayan tasarımlarının iptaline karar verilmiş olduğunu, davalının dava konusu tasarımların yeni olduğunu iddia ettiği özelliği (fincan ile altlıklarının birbirine geçerek oturması) davalının daha önceden … sayı ile tescil ettirdiği çay tabağında aynen yer aldığını ve bu nedenle dava konusu tasarımların yenilik özelliğinin bulunmadığını, davalının müvekkili hakkında açtığı … FSHHM ‘nin … esas sayılı dosyasında adına … sayı ile tescilli tasarım ile müvekkili adına tescilli …sayılı tasarımın benzer olduğu gerekçesiyle müvekkil hakkında tazminat ve hükümsüzlük davası açtığını, ancak iddia edilenin aksine müvekkili ve davalının tasarımları arasında en ufak benzerlik bulunmadığını belirterek davanın kabulü ile davalı adına tescilli bulunan … sayılı çoklu Endüstriyel Tasarım Tescil Belgesinin 5,6,7 sıra sayılı tasanmlarının hükümsüzlüğüne ve tescil kaydının terkinine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili ikinci cevap dilekçesinde özetle; açıkça sahtelik iddiasında bulundukları katalog ve ürünle ilgili hiçbir beyanda bulunmadığını, davacının, ürününün kopyalandığını iddia ettiği … firmasının ve 2010 yılındaki ürünün, müvekkilinin …’a sipariş ettiği ürün olduğunu, bir kısım tasarımların iptal edilmiş veya reddedilmiş olmasının, müvekkilinin kopyacı olduğu sonucunu doğurmayacağını, … numaralı tescildeki ürün ile hükümsüzlüğe konu ürünün aynı olmadığını, ilk tescil de hükümsüzlüğe konu tescilin de … tarafından tasarlandığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu hükümleri uyarınca açılmış, Endüstriyel Tasarımın Hükümsüzlüğü ve Sicilden Terkini talepli davadır.
Mahkememizce, taraflarca bildirilen tüm deliller toplanmış, özel ve teknik bilgi gerektirmesi nedeniyle bilirkişi raporu alınmıştır.
Türk Patent ve Marka Kurumu … – … sayılı sayılı yazısında davaya konu … sayıyla tescilli13 adet çoklu tasarım örnekleri gönderilmiş tasarımların, 30/07/2010 tarihinde tescil edildiği, halen sahibi adına kayıtlı olduğu bildirilmiştir.
… 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin … D. İş sayılı dosyası incelendiğinde, dosyaya sunulan bilirkişi raporunda tespit talep eden tarafa ait … (5) numaralı endüstriyel tasarım ile aleyhine tespit istenene ait … (2) numaralı endüstriyel tasarım ve tespit edilen ürünler arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde belirgin farklılıklar bulunduğu bu nedenle farklı olarak algılandıkları, Tespit talep edene ait … (7) numaralı endüstriyel tasarım ile aleyhine tespit istenene ait … (1) numaralı endüstriyel tasarım ve talep edene ait … (6) numaralı tasarım ile aleyhine tespit istenene ait iş yerinde tespit edilen ürünler arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde belirgin farklılıklar bulunmadığı, bu sebeple benzer olarak algınlandıkları görüş ve kanaati bildirildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin 05/07/2019 tarihli duruşmasının 5 numaralı ara kararı ile taraflar arasındaki uyuşmazlık konusunun tespiti yönünden özellikle davalıya ait tasarımların yenilik ve ayırt edicilik unsurlanmn bulunup bulunmadığı, iddia ve savunmalar kapsamında davalıya ait tasarımlar yönünden hükümsüzlük şartlarının oluşup oluşmadığı konularında dosyaya sunulan deliller kapmasında ve sektörel bazda gerekli araştırmalar yapılması hususlarında bir tasarım vekili, bir porselen tasarım alanında uzman akademisyen ve bilişim uzmanı bilirkişiden oluşan heyetten rapor alınmasına karar verilmiştir.
Mahkememize 11/07/2019 tarihli sunulan bilirkişi raporunda özetle; … sitesi üzerinde yapılan teknik inceleme sonucunda davaya konu tasarımla ilgili bir adet görsel bulunduğu, fakat görselin yayınlanma tarihi tespit edilemediği, …linki üzerinde yapılan teknik inceleme sonucunda davaya konu tasarımla ilgili herhangi bir görsel tespit edilemediği, … web sitesi üzerinde sitede yer alan eski tarihli kataloglar da dahil olmak üzere yapılan teknik inceleme sonucunda davaya konu tasarımla ilgili herhangi bir görsel tespit edilemediği, davaya konu ürünün yenilik ve ayırt edicilik unsurlarını barındırmadığına dair dosya kapsamında somut bir delile rastlanmadığı, … firmasının fuar yetkilisi …’ın 2005 yılından beri ürünü ürettiklerine dair beyanı hususunda ve davacının iddia ettiği gibi davalı tarafın 2010 yılından önce 2006-2007 yıllarında da davaya konu ürünün ithalatını yapmış ise davaya konu tasarımların yenilik kriterinin bulunmadığının açık olduğunu, bu hususlarda takdirin mahkememize ait olduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Davacı vekili 29/07/2019 uyap tarihli bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesinde özetle; dava Konusu Tasarımın Aynısının Fransız porselen firmasının ürünleri arasında yer almasının dava konusu tasarımın yeni olmadığının bir kanıtı olduğunu, bilirkişilerin … katalogunda davaya konu tasarımla ilgili herhangi bir görsel tespit edilmediği açıklamasının büyük bir talihsizlik olduğunu, dava konusu tasarımların “… firmasının 2009 kataloğunda da … numarası ile yer aldığını, … firmasının dava konu tasarımının 2005 yılından beri ürettiği firma yetkilisinin kayıtlı beyanı ile sabit olduğunu, dava konusu tasarımların yenilik özelliğini kaldıran … sayılı tescille ilgili bilirkişilerin hatalı değerlendirmede bulunduklarını belirterek, itirazları doğrultusunda ek bir rapor alınmasını aksi takdirde yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 14/11/2019 tarihli duruşmasında verilen ara karar ile; dosyanın bir marka tasarım vekili, bir mali müşavir bir bilişim uzmanı bilirkişiye tevdii ile tarafların iddia ve savunmaları tek tek irdelenmek suretiyle davaya konu tasarım yönünden mevzuat kapsamında hükümsüzlük şartlarının oluşup oluşmadığı, davalının davacı tarafça yenilik ve ayırt edicilik bulunmadığı iddiasına dayanak olarak gösterilen ürünlerin kendileri tarafından sipariş suretiyle üretildiği, piyasada tescil tarihi itibariyle kendi tasarımlarının yenilik ve ayırt ediciliğini ortadan kaldıracak başkada bir tasarımın bulunmadığına yönelik iddia ve savunmalarda irdelenmek suretiyle daha önce sunulan rapordan farklı bir kanaate ulaşılması halinde bu hususta ayrıca gerekçelendirilmek suretiyle ayrıntılı ve gerekçeli rapor tanziminin istenilmesine, davalı tarafın bahse konu ürünlerin sipariş suretiyle getirildiğine yönelik iddiaların değerlendirilmesi yönünden mali müşavir tarafından davalı tarafça bildirilecek olan adreste yerinde inceleme yapılarak davalının dava dışı firma … firması ile …kodlu ürün yönünden ilk ticari işlemlerinin tarih itibariyle tespit edilerek düzenlenecek olan raporun mahkememize sunulmasının istenilmesine karar verilmiştir.
Mahkememize 06/03/2020 havale tarihli sunulan bilirkişi raporunda özetle; dava konusu hükümsüzlüğü talep edilen tasarımın 01/10/2010 başvuru tarihli olduğu, davalı tarafın davaya konu ürünleri dava dışı … firmasına ürettirdiği ve … kodlu ürün yönünden ilk ticari işlemin 17/06/2010 tarihinde tescil başvurusunda önce gerçekleştiği, 2010 tarihli … firması tarafından internet ortamında yayımlanan katalogların taraflar arasındaki ticari ilişki gözetilerek benzerlik incelemesinde dikkate alınmaması gerektiği, davalı adına tescilli … (5) numaralı tasarımın yeniliğini ortadan kaldırabilecek nitelikte bir belge veya internet görseline dosya içeriğinde rastlanmadığı, davalı adına tescilli … (6) ve (7) nolu ürün ile …” ibareli sayfada yer alan “…” kodlu kahve takımına konu resim 10 ve resim 12 de yer alan ürünler arasında ayırt edilemeyecek derecede benzerlik olduğu, internet sayfasında ürünlerin 2009 yılına ait katalogda yer alan ürünler olduğu ifade edildiğinden, davacı tarafa ait … (6) ve (7) numaralı tasarımların yenilik vasfının ortadan kalktığı, 2009 yılına ait olduğu yazan ürünlerin teknik olarak ne zamandan itibaren internette yayında olduğu hususunda sağlıklı bir sonuca varılamadığından hükümsüzlük konusundaki nihai takdirin mahkememize ait olduğu görüş ve kanaatleri bildirilmiştir.
Davacı vekili 08/04/2020 tarihli sunduğu bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesinde özetle; bilirkişiler tarafından tanzim edilen raporun yeterli tetkik ve inceleme mahsulü olmayan eksik ve hatalı olduğunu belirterek aynı heyetten ek rapor alınmasına aksi takdirde yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 15/10/2020 tarihli duruşmasında verilen ara karar ile; son bilirkişi heyetine bir tasarımcı akademisyen bilirkişinin eklenerek, davacının itirazları doğrultusunda ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Mahkememize 29/01/2021 tarihi ile sunulan bilirkişi ek raporunda özetle; davacı tarafından dava dilekçesinde bahsedilen, renkli görselleri sunulmayan … firmasına ait tek sayfadan ibaret, üzerinde … yazan fotokopide yer alan ürünlerin incelemeye esas olabilecek derecede net olmaması sebebiyle- denetime elverişli bir benzerlik incelemesi yapılmasının ek rapor kapsamında da mümkün olmadığı, davacı tarafından dosyaya sunulan ilgili “…’’ internet web sitesinin bulunan “…’ linkte/sayfada kataloğun davacının belirtmiş olduğu “14,15,16” nolu sayfaların görsellerinde “… ” olarak yazılı olduğu gösteren ekran görüntülerinde dava konusu ürünlere benzer bir tasarıma rastlanmadığı, yapılan mali incelemelerden 07/04/2010 tarihli Gümrük Beyannamesi eki …’te (Çeki Listesi) ithalata konu ürünlerin kalemler bazında adetlerinin bulunduğu, aynı adetlerin … (Ticari Fatura) üzerinde bulunan adetlerle uyumlu olduğu, fatura üzerinde ürün bazında birim fiyatların yer aldığı görüldüğü, dava dışı …Tic. A.Ş.’nin ticari defterlerinde yapılan incelemede, söz konusu ithalata ilişkin kayıtların, gerek adet gerekse tutar olarak ithalat evraklarıyla uyumlu olarak … tarih ve … No’lu yevmiye fişi ile kayıtlara intikal ettirildiğinin görüldüğü, dava konusu hükümsüzlüğü talep edilen tasarım 01/10/2010 tarihli olduğu, davalı tarafın davaya konu ürünleri dava dışı … firmasına ürettirdiği ve … kodlu ürün yönünden ilk ticari işlemin 17/06/2010 tarihinde tescil başvurusunda önce gerçekleştiğinin görüldüğü, bu durumda 2010 tarihli … tarafından internet ortamında yayımlanan katalogların taraflar arasındaki ticari ilişki gözetilerek benzerlik incelemesinde dikkate alınmaması gerektiği, davalı adına tescil edilen … (6) ve (7) nolu ürün ile ilgili davacı tarafından dosyaya sunulan ‘…” internet web sitesine ait “…” sayfa/linkinde davacının belirtmiş olduğu “…” kodlu isimli ürünün sitede bulunan “..” isimli kategori menü altında bulunduğu ve güncel olarak yayında olduğu, ürünün ne zamandan itibaren internette yayında olduğunu tespit edebilmek adına web arşiv sistemi üzerinden yapılan inceleme sonucunda ilgili internet sitesinde bulunan ilgili link/sayfanın arsivleme/yedekleme yapılmadığı tespit edilmiş olduğu, ilgili ürünün teknik olarak ne zamandan itibaren internette yayında olduğu hususunda sağlıklı bir sonuca varılamadığı, davacı tarafından dosyaya sunulan …” internet web sitesinde bulunan “…” kodlu ürün ile dava konusu hükümsüzlüğü istenen … (6) (7) nolu tasarımlar arasında bulunan farklar küçük ayrıntılardan olduğu, bu farkların tasarımlara ayırt edici nitelik kazandırmadığı, tasarımların benzer olarak algılandığı, ürünler ile farklı zamanlarda karşı karşıya kalan tüketicinin ürünlerin aynı firmaya ait olduğunu düşünmelerinin kuvvetle muhtemel olduğu, mahkemenin aksi kanaate ulaşarak internet sitesinde yer alan 2009 tarihinin doğru olduğu sonucuna ulaşılması halinde … (6) ve (7) nolu tasanmların hükümsüz kılınabileceği, davacı tarafından dosyaya sunulan …” internet web sitesinde bulunan espresso sayfasında yer alan ürün ile davacı tarafın … (5) nolu ürün arasında ayırt edilemeyecek derecede benzerlik olsa da ürünün ne zamandan itibaren internette yayında olduğunun tespit edilemediğinden hükümsüzlük değerlendirilmesinde dikkate alınmaması gerektiği şeklindeki görüşlerinde bir değişiklik olmadığı, mahkememizce aksi kanaate ulaşılması halinde … (5) nolu tasarımın hükümsüzlüğüne karar verilebileceği görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Davalı taraf, davaya konu ürünlerin dava dışı firma … firması tarafından kendileri için üretildiğini beyan ve iddia etmiş, verilen ara karar uyarınca … kodlu ürün yönünden ilk ticari işlemin tarih olarak tespiti amacıyla davalı şirket merkezinde yerinde inceleme yapılmış olup, cevap dilekçesi ekinde yer alan gümrük beyannamesi ve eklerinin davalı firmanın grup şirketi olan dava dışı … A.Ş. adına düzenlendiği, başka bir deyişle davaya konu … Kodlu … serisi ürünlerin dava dışı …Tie. A.Ş. tarafindan ithalatının yapıldığı mali incelemelerde tespit olunmuştur.
Dava dışı … A.Ş.’nin 03.08.2012 tarih ve 8126 sayılı Ticaret Sicil Gazetesi’nde yapılan ilan ile 30.07.2012 tarihi itibariyle Davalı … San. A.Ş. tarafindan tüm aktif ve pasifi ile devralındığı tespit edilmiştir.
Davacı vekili 16/02/2021 tarihli bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesinde özetle; bilirkişilerin hukuki değerlendirmelerde bulunarak görev kapsamı dışına çıktıklarını, davalı firma ile … arasında ticari ilişki varsa dahi bu ilişkinin ancak basit bir ithalat-ihracat ilişkisinden ibaret olduğu, üçüncü kişiye ait olan sitede 2009 tarihli olduğu belirtilen kataloğun siteye yüklenme tarihinin somut olayın çözümüne katkısının olmadığını belirterek itirazları kapsamında ek rapor alınmasını, aksi takdirde davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 17/02/2021 tarihli bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesinde özetle; alınan bilirkişi kök ve ek rapor kapsamlarında davanın haksız ve mesnetsiz olduğunun gözler önüne serildiğini, bilirkişi raporlarının davayı aydınlatacak düzeyde olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, 6769 sayılı SMK hükümleri uyarınca açılmış tasarım hükümsüzlüğü ve sicilden terkini ve haksız tespitten kaynaklı maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Tasarım hükümsüzlük talebi yönünden;
6769 sayılı SMK’da tescilli tasarımların korunma şartları belirlenmiştir. Tasarım ve ürün; Madde 55- (1)Tasarım, ürünün tümü veya bir parçasının ya da üzerindeki süslemenin çizgi, şekil, biçim, renk, malzeme veya yüzey dokusu gibi özelliklerinden kaynaklanan görünümüdür. Yenilik ve ayırt edicilik; Madde 56- (1)Tasarım yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olması şartıyla bu Kanunla sağlanan haklar kapsamında korunur. (4)Bir tasarımın aynısı; a)Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce, b)Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edilir. Tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorsa aynı kabul edilir. (5)Bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim; a)Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce, b)Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir. (6)Ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır. Madde 57- (1)Kamuya sunma; sergileme, satış gibi yollarla piyasaya sürme, kullanma, tarif, yayım, tanıtım veya benzer amaçlı faaliyetleri kapsar. Tasarımın gizlilik şartıyla üçüncü bir kişiye açıklanması kamuya sunma sayılmaz. (2)Koruma talep edilen bir tasarım, BAŞVURU TARİHİNDEN VEYA RÜÇHAN TALEBİ VARSA RÜÇHAN TARİHİNDEN ÖNCEKİ ON İKİ AY İÇİNDE tasarımcı veya halefi ya da bu kişilerin izni ile üçüncü bir kişi tarafından veya tasarımcı ya da halefleri ile olan ilişkinin kötüye kullanımı sonucu kamuya sunulması hâlinde bu açıklama tasarımın yeniliğini ve ayırt edici niteliğini etkilemez. Madde 58- (1)Tasarım sahibi, kendi tasarımına kıyasla ayırt edici niteliğe sahip olmayan tasarımlara karşı bu Kanundan doğan haklarını kullanabilir. (2)Koruma kapsamının değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır… Madde 59- (1)Tasarımdan doğan haklar münhasıran tasarım sahibine aittir. Üçüncü kişiler, tasarım sahibinin izni olmadan koruma kapsamındaki tasarım veya tasarımın uygulandığı ürünü üretemez, piyasaya sunamaz, satamaz, ithal edemez, ticari amaçlı kullanamaz veya bu amaçlarla elde bulunduramaz ya da bu tasarım veya tasarımın uygulandığı ürünle ilgili sözleşme yapmak için öneride bulunamaz. (2)Tescilsiz tasarım, sahibine birinci fıkrada belirtilen fiilleri engelleme hakkını sadece korunan tasarımın aynısının veya genel izlenim itibarıyla ayırt edilemeyecek kadar benzerinin kopyalanarak alınması hâlinde verir. Korunan tasarımın kendi tasarımından önce kamuya sunulduğunu makul yollarla bilmesi mümkün olmayan bir tasarımcı tarafından bağımsız olarak yapılan tasarımın koruma kapsamındaki tasarımdan kopyalanmış olduğu kabul edilmez. MADDE 77- (1)Aşağıdaki hâllerde tasarımın hükümsüz sayılmasına mahkeme tarafından karar verilir: a)55 inci maddenin birinci ve ikinci fıkralarında yer alan tanımlara uygun olmadığı, 56 ncı ve 57 nci maddelerde belirtilen şartları taşımadığı, … başvurunun kötüniyetle yapıldığı ve bir fikri mülkiyet hakkının yetkisiz kullanımını içerdiği ispat edilmişse. b)Hak sahipliğinin başka kişiye veya kişilere ait olduğu ispat edilmişse. c)Sonradan kamuya açıklanan aynı veya benzer nitelikteki bir tasarımın başvuru tarihi, tescilli bir tasarımın başvuru tarihinden önce ise…. Madde 79- (1)Tasarımın hükümsüzlüğüne ilişkin karar geçmişe etkili olup, tasarıma bu Kanunla sağlanan koruma hiç doğmamış sayılır. 2)Tasarım sahibinin ağır ihmali veya kötüniyetli hareket etmesinden zarar görenlerin tazminat talepleri saklı kalmak üzere, hükümsüzlüğün geçmişe dönük etkisi aşağıdaki durumları etkilemez: a)Hükümsüzlüğe karar verilmeden önce tasarımın sağladığı haklara tecavüz nedeniyle verilen kesinleşmiş ve uygulanmış kararlar. b)Hükümsüzlüğe karar verilmeden önce yapılmış ve uygulanmış sözleşmeler. (3)İkinci fıkranın (b) bendinde belirtilen sözleşme uyarınca ödenmiş bedelin hakkaniyet gereğince kısmen veya tamamen iadesi talep edilebilir. (4)Tasarımın hükümsüzlüğüne ilişkin kesinleşmiş karar herkese karşı hüküm doğurur.
Tüm dosya kapsamı sunulan bilirkişi heyet raporları ve izahı yapılan mevzuat kapsamında kapsamında değerlendirildiğinde; davalı adına tescil edilen … nolu çoklu tasarımda yer alan (5), (6) ve (7) nolu tasarımların fincan tabağı ve fincan tasarımları olduğu, davacının bahse konu takımın tasarım tescili öncesinde piyasada bulunan dava dışı … firmasına ürettirdiği ve … kodlu ürün ürün olduğunu iddia ettiği yapılan incelemede davalı tarafın davaya konu ürünleri dava dışı … firmasına ürettirdiği ve … kodlu ürün yönünden ilk ticari işlemin 17/06/2010 tarihinde tescil başvurusunda önce gerçekleştiğinin tespit olunduğu, bu durumda 2010 tarihli … tarafından internet ortamında yayımlanan katalogların benzerlik incelemesinde dikkate alınmaması gerektiği yönündeki bilirkişi değerlendirmesinin yerinde olmadığı, tam aksine bu durumun SMK 57/2 kapsamında ele alınması gerektiği, davacı tarafından dosyaya sunulan ‘…” internet web sitesine ait “http://…” sayfa/linkinde davacının belirtmiş olduğu “…” kodlu isimli ürünün sitede bulunan “…” isimli kategori menü altında bulunduğu ve güncel olarak yayında olduğu, her ne kadar web arşiv sistemi üzerinden yapılan inceleme sonucunda ilgili internet sitesinde bulunan ilgili link/sayfanın arsivleme/yedekleme yapılmadığı tespit edilmiş ise de kataloğun 2009 yılına ait olduğu, … firmasının fuar yetkilisi … ’run 2005 yılından beri ürünü ürettiklerine dair beyanı da dikkate alındığında SMK 57/2 de öngörülen sürenin geçtiği, “…” kodlu ürün ile dava konusu hükümsüzlüğü istenen … (6) (7) nolu tasarımlar arasında bulunan farklar küçük ayrıntılardan olduğu, bu farkların tasarımlara ayırt edici nitelik kazandırmadığı, tasarımların benzer olarak algılandığı izahı yapılan mevzuat kapsamında … (6) ve (7) nolu tasarımların hükümsüzlük şartlarının oluştuğu, her ne kadar alınan raporlarda … (5) nolu tasarım yönünden incelenen ürünler arasında ayırt edilemeyecek derecede benzerlik olsa da ürünün ne zamandan itibaren internette yayında olduğunun tespit edilemediğinden hükümsüzlük değerlendirilmesinde dikkate alınmaması gerektiği şeklinde değerlendirme yapılmış ise de dosya kapsamı sunulan deliller itibarı ile davalının daha önceden ticari ilişki içerinde bulunduğu dava dışı dava dışı … firmasına ürettirdiği ve… kodlu ürünlere ilişkin tasarım tescili yaptırdığı, 5 nolu tabak tasarımının diğer 6 ve 7 nolu fincan tasarımından ayrı düşünülemeyeceği (sunulan görseller dikkate alındığında ürünün takım olarak üretildiğine, fincandaki benzerliğin tabakta farklı olduğunun kabulünü gerektirir bir delil bulunmadığı anlaşılmakla ) 5 nolu tasarım yönünden de hükümsüzlük şartlarının oluştuğuna kanaat getirilmekle davacının sübut bulan hükümsüzlük davasının kabulüne karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın KABULÜ ile; TPMK nezdinde davalı adına tescilli … nolu çoklu tasarımlardan 5,6 ve 7 nolu tasarımların hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 59,30 TL karar harcından peşin yatırılan 35,90 TL’nin mahsubu ile kalan 23,40 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı vekili yararına hesap olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan: 6.200,00 TL bilirkişi ücreti, 124,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 6.324,00 TL ve 71,80 TL harç (peşin+başvuru) olmak üzere toplam 6.396,30 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.15/04/2021

Katip
¸

Hakim …
¸

Bu belge 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İmzalanmıştır.