Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/51 E. 2020/148 K. 26.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/51
KARAR NO:2020/148

DAVA:Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:05/02/2018
KARAR TARİHİ:26/02/2020

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin dünyaca ünlü … markasının sahibi olduğunu, TPMK nezdinde de başta … tescil no’lu marka olmak üzere … ibareli markalarının bulunduğunu, bu markanın Tanınmış Marka olduğunu … sicil numarası ile tanınmış markalar siciline kayıtlı olduğunu, davalı tarafın … ibareli marka başvurularında bulunduğunu, bu başvuruların reddedildiğini, davalı tarafın bu sefer … ibaresi ile marka başvurusunda bulunduğunu ve … numarası ile markanın tescil edildiğini, davalının … internet adresinde … ve … işareti ile ürünler tanıtıp satışa sunduğunu, bu ibarelerin kullanılmasının marka hakkına tecavüz oluşturduğunu, buna ilişkin ihtarname gönderdiklerini, … markasının ise müvekkilinin markasına çok benzediğini ve karıştırılma ihtimaline sebebiyet verdiğini, tanınmışlığına zarar verdiğini, … ibaresinin öne çıkarılarak kullanılmasının davalının kötüniyetli olduğunu gösterdiğini belirterek markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespitini, durdurulmasını, önlenmesini, davalının … ibareli ürünlerin tanıtımının, imalinin, ithal ve ihracının, pazarlanmasının, dağıtımının ve ticaretinin durdurulmasını ve önlenmesini, bu ibareli ürünlerin ve tanıtım vasıtalarının el konulmasına ve masrafı davalı tarafça karşılanmak üzere imhasını, bu ibareli ürünlerin internetteki kullanımlarının durdurulmasını ve kaldırılmasını, davalının … tescil numaralı … markasının hükümsüzlüğünü talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … ve … markalarını müvekkilinin kullanmadığını, ihtarname geldikten sonra bu ibareyi taşıyan ürünlerin üretilmediğini, satışa sunulmadığını, üretilmiş olan ürünlerin imha edildiğini, internet sitesindeki kısımların kaldırıldığını, internet sitesininin İngilizce kısmındaki görsellerin sehven silinmediğini, hatayı farkedince hemen kaldırdıklarını, müvekkilinin … markasının davacının markası ile karıştırılma ihtimaline sebebiyet vermeyeceğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
YAPILAN YARGILAMA VE GEREKÇE
Dosyada tarafların belirttiği deliller toplanmış ve uyuşmazlığın çözümü kısmen teknik bilgi gerektirdiği için bilirkişi raporu alınmıştır.
Mahkememizce ihtiyati tedbir talebi haklı görülerek, 21/03/2018 tarihli duruşmada, davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin takdiren teminatsız olarak kısmen kabulü ile davalının davacı tescilli markasına benzer nitelikteki …, … ibareli kullanımının dava sonuçlanıncaya kadar ihtiyati tedbir yoluyla önlenmesine, … ve … … ibaresini taşıyan ürün ambalajlarıı her türlü tanıtım ve ticari materyallerin el konularak muhafaza altına alınmasına, davalıya ait internet siteleri; … ve … isimli sitelerdeki … ve … … ibaresini taşıyan görsellerin içerikten çıkartılmasına mümkün değilse söz konusu sitelere erişimin engellenmesine dair karar verilmiştir.
Marka hakkına tecavüz sayılan fiiller SMK Madde 29’ da sayılmıştır. Marka hakkına tecavüz sayılan haller Sınai Mülkiyet Kanun’ nun 7. Maddesine atıf yapılmak suretiyle 29. Maddesinde düzenlenmiştir.
6769 sayılı SMK madde 29’ a göre, Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 7 nci maddede belirtilen biçimlerde kullanılması ve yine madde 29/b’ ye göre Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edilmesi marka hakkına tecavüz sayılmaktadır.
Marka hakkı sahibinin markasına zarar vermeye yönelik tüm fiilleri engelleme hakkı vardır. Marka hakkına tecavüz de bunların başında gelir. Marka hakkına tecavüzün varlığı için Sınai Mülkiyet Kanun’ da belirtilen eylemlerden birinin gerçekleşmiş olması ve somut olayda bu eylemin hukuka uygunluk sebeplerinden birinin bulunmaması gerekir.
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’ nun 7. Maddesinde ise;
Marka tescilinden doğan haklar münhasıran marka sahibine aittir. Marka sahibinin, izinsiz olarak yapılması hâlinde, aşağıda belirtilen fiillerin önlenmesini talep etme hakkı vardır.
a) Tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin, tescil kapsamına giren mal veya hizmetlerde kullanılması.
b)Tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması.
c)Aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde olmasına bakılmaksızın, tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve Türkiye’de ulaştığı tanınmıştık düzeyi nedeniyle markanın itibarından haksız bir yarar elde edecek veya itibarına zarar verecek veya ayırt edici karakterini zedeleyecek nitelikteki herhangi bir işaretin haklı bir sebep olmaksızın kullanılması.
6769 sayılı SMK’ nin yukarıdaki ilgili maddeleri genel olarak, marka sahibinin tescilli markası ile iltibasa neden olacak işaretlerin kullanılmasını yasaklamaktadır. Madde metninde de belirtildiği üzere; tescilli marka ile aynı veya benzer olan bir işaretin tescilli markanın kapsadığı mal ve hizmetlerde kullanılarak halk tarafından karıştırılma ihtimaline yol açılması marka hakkına tecavüz olarak nitelendirilmektedir. Aynca işaret ile tescilli marka arasında halk nazarında “ilişkilendirme” olduğu ihtimali de “kanştınlma ihtimali” kavramına dahil sayılmıştır. Marka sahibi tescilli markası ile bağlantı kurulması ve veya kanştırılma olasılığı taşıyan markaların aynı veya benzer mal ve hizmetlerde kullanılmasını önleme yetki ve hakkına sahiptir.
Bu bakımdan marka hakkına karıştırılma ihtimali yaratmanın incelenmesi gerekir.
Karıştırılma İhtimalinin Unsurları
a)Markalann Aynılığı / Benzerliği
Markalar arasında ayniyet veya benzerliğin tespitinde markanın bütünü itibariyle bıraktığı izlenimin dikkate alınması gerekmektedir. Arkan’ a göre; marka incelemesi, markayı oluşturan unsurlar parçalara bölünerek yapılmamalıdır. Markaların tek başına ayrım gücü bulunmayan tanımlayıcı işaretlerden oluşan kısımlarının aynı yada benzer olup olmadıklarının üzerinde durulmasına gerek yoktur. (Prof. Dr. Sabih Arkan, Marka Hukuku, cilt 1, s. 99).
İltibasın, karıştırılma olasılığının belirlenmesinde iki markanın bir bütün olarak bıraktıktan genel izlenime bakılmalıdır. Markanın esas unsurunun kullanılıp kullanılmaması iltibası belirlemede önemlidir.
b)Malların ve Hizmetlerin Aynılığı ve Benzerliği
Marka sahibi, markası hangi sınıflarda tescil edilmişse markasının başkası tarafından kullanılmasını ve tescilini önleme yetkisi, o mal veya hizmetler ve onlarla benzer olan mal ve hizmetlerle sınırlıdır.
c)Halk tarafından Karıştırılma ihtimali
SMK Md. 6/1 maddesinde belirtilen nispi red sebepleri değerlendirilirken, ilgili sektördeki ortalama tüketici algıları dikkate alınmaktadır. Bu tüketici modeli, kural olarak alışveriş sırasında çok vakit harcayan, inceden inceye araştıran karşılaştıran bir tüketici anlamına gelmemekte, ancak bilgisi olan ve malı daha önce almış, kullanmış veya bilen bir tüketici olarak kabul edilmektedir. (İlhami Güneş, Uygulamada Fikri ve Sınai Mülkiyet Hakları / Haksız Rekabet Davaları isimli eserinde sf. 145-146) Halk tarafından kanştınlma ihtimalinde ölçü ise, bu işin ilgilisi veya uzmanı değil, tüketici olan halkın olduğu göz önünde tutulacaktır. Karıştırılma ihtimalinde önemli olan husus, halkın bu iki işaret arasında herhangi bir şekilde herhangi bir sebeple bağlantı kurmasıdır. Burada işitsel veya görsel bir benzerlik ve hatta genel görünüş açısından “umumi intiba” olmasa bile, halk tarafından iki marka arasında bir bağlantı kurulması ve hatta çağrıştırması dahi karıştırılma ihtimali için yeterli bir ölçü olarak kabul edilmelidir. (Prof. Dr. Ünal Tekinalp, Fikri Mülkiyet Hukuku, İst. 1999, Birinci Baskı,sh. 400 vd.)
Tüm bu çerçevede değerlendirildiğinde …’in çok uzun zamandan beri bilinen bir marka olduğu ve tanınmışlığa sahip olduğu kuşkusuzdur. Davalı tarafın markasındaki … ibaresi …’i çağrıştırmaktadır. Görsel ve işitsel olarak akıllara … markası gelmektedir. Dolayısıyla karıştırılma ihtimaline sebebiyet vermektedir. Nitekim davalının üretmiş olduğu ürünlerde … ve … gibi ibareler kullanılmaktadır ki doğrudan … markasının tanınmışlığından yararlanılmak istenmiştir. Bu bakımdan davalının …, … ibareleri ile ürün imal etmesi marka hakkına tecavüz ve karıştırılmaya neden olan davranış nedeniyle haksız rekabet yarattığı gibi … markası da karıştırılma nedeniyle hükümsüz addedilmelidir.
Bu sebeplerle davanın kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın KABULÜNE, davalıya ait … tescil nolu … ibareli markanın hükümsüzlüğüne,
2-Davalının … ibareleri ile ticari ürün üzerinde kullanımının davacının … markalarına tecavüz ettiğinin tespitine, tecavüzün durdurulmasına, önlenmesine,
3-Aynı eylem nedeniyle davalının haksız rekabet eylemde bulunduğunun tespitine, haksız rekabetin durdurulmasına, engellenmesine,
4-Davalının … ibareli ürünlerin tanıtımının, imalinin, ithal ve ihracının, pazarlanmasının, dağıtımının ve ticaretinin durdurulmasına ve önlenmesine, bu ibareli ürünlerin ve tanıtım vasıtalarının el konulmasına ve masrafı davalı tarafça karşılanmak üzere imhasına, bu ibareli ürünlerin internetteki kullanımlarının varsa durdurulmasına ve kaldırılmasına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 54,40 TL karar harcından peşin yatırılan 35,90 TL’nin mahsubu ile kalan 18,50 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsiline,
6-Kabul edilen, tecavüze ilişkin talepler yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı vekili yararına hesap olunan 4.910,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
7- Kabul edilen, hükümsüzlüğe ilişkin talepler yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı vekili yararına hesap olunan 4.910,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan: 2.400,00TL bilirkişi ücreti, 309,90TL posta gideri olmak üzere toplam 2.709,90TL ve 71,80TL harç (peşin+başvuru) olmak üzere toplam 2.781,7TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
10-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 26/02/2020

Katip …

Hakim …