Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/507 E. 2020/215 K. 23.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/507
KARAR NO:2020/215

DAVA:Marka Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ:05/11/2018
KARAR TARİHİ:23/06/2020

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka Hükümsüzlüğü talepli davanın yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirketin 05/11/2018 tarihli “Haksız Marka Kullanımının … Gün İçinde sonlandırılması” konulu ihtarnamesi ile … tescii numaralı “…” … tescil numaralı ” yılın en uğurlu kampanyası …” ve … tescil numaralı “… … …” ile … sayılı “… Türkiye’nin alışveriş günü” markalarının hak sahibi olduğundan bahisle müvekkili tarafından “…” ibaresinin halk nezdinde karıştırılmaya neden olacak şekilde kullanıldığı ve davalıya ait markalardan ve ulaştığı tanınmışlık düzeyinden haksız olarak yararlanıldığını iddia ettiğini, müvekkilinin … ibaresinin kullanımına … gün içerisinde son vermesini aksi halde hukuki yollara başvurulacağını bildirdiğini, davalının ihtarnamesine konu ettiği … ibaresinin, diğer bir deyişle … tarihinin yalnızca tekilliğin karşılığı olan … rakamının kullanılması sebebiyle her yıl … tarihinde kutlanan “…”; …’nün yalnız insanlar için alternatifi olarak …’lı yılların başında …’de ortaya çıktığını, “…” ismiyle de anıldığını, 1990’lı yıllarda …’de başlayan bu akımın zaman içerisinde e-ticaret alanında faaliyet gösteren şirketlerin bu günde satış rekorları kırmasına da varacak, global çapta bir alışveriş akımına dönüştüğünü, dünyanın en büyük online elektronik ticaret şirketi olan …, müvekkilinin şirket hissedarı olduğunu, … tarihine ilişkin ilk alışveriş akımını başlatanın da müvekili şirketin hissedarı olan … olduğunu, … tarihinin, içerdiği … rakamları sebebiyle dünya ve dolayısıyla Türkiye çapında yalnızlar günü olarak kutlandığını ve e-ticaret platformlarının yıl içerisinde en çok satış yaptığını, yani en çok talep gördüğü günlerden olduğunu, dünya çapındaki e-ticaret platformlarının … tarihinde birçok kampanya düzenlediğini, bu kampanyaların duyurularında pek tabi teklik kavramını sembolize eden … rakamını kullanarak … tarihini kullandıklarını, davalının ise bu … tarihini tanımlayan … ibaresinin marka tescilini alarak kendisi gibi e-ticaret alanında faaliyet gösteren diğer firmaların kullanımına engel olmaya çalıştığını, yıl içerisinde en çok satış yaptığı, e-ticaret sitelerine en çok rağbet gösterilen günlerden olan … tarihinde, e-ticaret sektöründe faaliyet gösteren müvekkilinin bu tarihi kullanmasının engellenmesinin maddi zararının artmasına ve gecikildiği takdirde artarak mevcut halinden daha da ciddi boyutlara ulaşmasına neden olacağını, “…” tarihini tanımlar nitelikte olduğundan herkes tarafından kullanılabilen ve bir kişinin tekeline bırakılması mümkün olmayan ibareyi “esaslı unsur” olarak içeren davalı markalarının hükümsüzlüğünün gerektiğinini belirterek, Davalı adına TÜRKPATENT nezdinde … tescil numaralı “…, … tescil numaralı ” yılın en uğurlu kampanyası …” ve … tescil numaralı “… … …” ile … sayılı “… Türkiye’nin alışveriş günü” markalarının hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: müvekkilinin … yılında kurulan … ile …’nin en büyük gruplarından … ortaklığında e-ticaret sektöründe faaliyet göstermek üzere Haziran …’de kurulduğunu, ortaklık çerçevesinde “…” sitesinin açıldığını, dava konusu ve dava dışı bir çok markanın müvekkili adına kayıtlı olduğunu, “…” sayısının müvekkili şirket için yalnızca bir sayıdan ibaret olmadığını, müvekkilin dava konusu markaların sicilden terkinini gerektiren herhangi bir hükümsüzlük sebebinin bulunmadığını, müvekkilinin dava konusu markaları tescil ettirmekte kötü niyetli olmadığını, davacı yanın kötü niyetli olduğunu, davacının “… ibareli markaların müvekkili şirketçe uzun yıllar boyunca baskın ve istikrarlı bir şekilde kullanılmasına zımnen de olsa rıza gösterdiğini, hükümsüzlük davası açabilme hakkını sessiz kalma suretiyle kaybettiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YAPILAN YARGILAMA VE GEREKÇE
Dava 6769 sayılı SMK kapsamında açılmış marka hükümsüzlüğü talepli davadır.
Tarafların bildirdikleri tüm deliller toplanmış, marka kayıtları getirtilmiş, kısmen özel ve teknik bilgi gerektirmesi nedeniyle bilirkişi raporu aldırılmıştır.
Mahkememize 17/10/2019 havale tarihi ile sunulan bilirkişi raporunda özetle; dava konusu markaların hükümsüzlük hallerini taşımadıkları görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Davacı hükümsüzlük sebebi olarak mutlak red nedenlerine dayanmıştır.
6769 sy. SMK m.5’e göre
c)Ticaret alanında cins, çeşit, vasıf, kalite, miktar, amaç, değer, coğrafi kaynak belirten veya malların üretildiği, hizmetlerin sunulduğu zamanı gösteren veya malların ya da hizmetlerin diğer özelliklerini belirten işaret veya adlandırmaları münhasıran ya da esas unsur olarak içeren işaretler,
d)Ticaret alanında herkes tarafından kullanılan veya belirli bir meslek, sanat veya ticaret grubuna mensup olanları ayırt etmeye yarayan işaret veya adlandırmaları münhasıran ya da esas unsur olarak içeren işaretler,
Marka olarak tescil edilemez ancak bir marka, başvuru tarihinden önce kullanılmış ve başvuruya konu mal veya hizmetler bakımından bu kullanım sonucu ayırt edici nitelik kazanmışsa bu markanın tescili birinci fıkranın (b), (c) ve (d) bentlerine göre reddedilemez.
Burada tartışılması gereken davalının markalarının gerçekten bu bentlerde belirtilen ve tanımlayıcı kavramıyla karşılanan nitelikte olup olmadığı ve eğer öyleyse kullanım sonucu ayırt edicilik niteliği kazanıp kazanmadığıdır. Eğer her iki soruya da olumsuz cevap verilirse markaların mutlak red sebebi bulunması nedeniyle hükümsüzlüğüne karar verilmelidir.
Dava konusu markaların özünde asıl olarak bulunan … ibaresinin, bir indirimli alışveriş günü olarak tanıtılan belirli bir tarihe işaret ettiği tartışmasızdır. Bu tarihte mal ve hizmetler normalden daha indirimli olarak sunulmak istenmektedir. Belli bir zamana işaret edilmesi ve bu zaman diliminde yapılan sunumu anlatması nedeniyle salt bu yönden dahi SMK m. 5/1-c’deki malların üretildiği, hizmetlerin sunulduğu zamanı gösteren anlatımına gireceği ve markaların mutlak red nedeni taşıdığı sonucuna varılmalıdır. Ancak böyle de olsa kullanım sonucu ayırt edicilik kazanıp kazanmadıkları incelenmelidir.
Dava konusu dört markadan üçü yalnızca … ibaresini değil, bunun yanında şekil ve ek ibareleri de içermektedir. Bu şekil ve ekler dava konusu markalara bir ayırt edicilik katmalıdır ki kullanım sonucu ayırt edicilik gerçekleşmiş olsun.
Mahkememizce yapılan incelemede davalının bu markalar ile ticaret yaptığı , bu markaların davalıya gönderme yaptığına dair ortalama tüketicide belirli bir kanaat oluşacağı çünkü kullanılan şekil ve ibarelerin davalıya has özellikler kazandığı …’daki bu markaların kullanımının davalıca yaygınlaştırıldığı anlaşılmıştır.
Ancak … numaralı markanın yalnızca … ifadesini içermesi, başka hiçbir şekil ve ek içermemesi nedeniyle ve mal ve hizmetlerin sunulduğu zamana işaret etmesi nedeniyle ayırt edicilik kazanamadığı, bu markanın kullanımının ortalama tüketicide bir farkındalık yaratamayacağı, tüketicinin aynı tarihte indirim sunan pek çok firma bulunması nedeniyle bu markanın hangi firmayı işaret ettiğine dair duraksamaya düşeceği ve doğrulama ihtiyacı duyacağı sonucuna varılmıştır. Dolayısıyla … numaralı markanın hükümsüzlük koşullarının oluştuğu, diğer markaların ise hükümsüzlük koşullarının oluşmadığı kanaatine varılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın Kısmen Kabulüne, davalı adına tescilli … Tescil nolu, … ibareli markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine,
Diğer markalar ile ilgili taleplerin reddine,
Fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 54,40 TL karar harcından peşin yatırılan 35,90 TL’nin mahsubu ile kalan 18,50 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsiline,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen talepler yönünden davacı vekili yararına hesap olunan 4.910,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen talepler yönünden davalı vekili yararına hesap olunan 4.910,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan: 2.400,00 TL bilirkişi ücreti ve 293,40 TL posta gideri olmak üzere toplam 2.693,40 TL’den kabul ve ret oranına göre 1.346,70 TL ve 71,80 TL harç (peşin+başvuru) olmak üzere toplam 1.418,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.23/06/2020

Katip …

Hakim …