Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/498 E. 2020/111 K. 13.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/498
KARAR NO : 2020/111

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 25/10/2018
KARAR TARİHİ : 13/02/2020

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesi ve aşamalardaki beyanlarında özetle; davalı … AŞ. hakkında … 30. İcra Müdürlüğü … e. sayılı dosyası ile 15/08/2009 tarihli Müzik Eserleri Yayın İzin Lisans Sözleşmesi ve faturalardan kaynaklanan 36.786,22 TL asıl alacak ve 7.390,66 TL faiz olmak üzere toplam 44.176,88 TL alacağın tahsiline ilişkin olarak 01/12/2015 tarihinde ilamsız takibi başlattıklarını, 03/10/2018 tarihli itiraz dilekçesi ile borca, bu takibin dayanağı olan faturalara, akdi ilişkiye ve borç miktarının tamamına ferileri ile birlikte itiraz edilerek takibin durdurulmasının talep edildiğini, davalının takibe haksız ve mesnetsiz olarak itiraz ettiğini, davalı … hizmetleri sanayi AŞ. (…) ile davacı meslek birliği arasında 15/08/2009 tarihinde meslek birlikleri repertuarının yayın kuruluşu tarafından sözleşmede belirtilen koşullarla kullanılması için müzik eserleri yayın izin sözleşmesi imzalandığını, nitekim davalı borçlu … AŞ. (…) hakkında, aynı sözleşmeye istinaden daha evvel … 3. icra müdürlüğünün … esas sayılı dosya üzerinden yapılan takibe davalının itirazı üzerine … 3. Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi … E. sayı ile açılan itirazın iptali davasında taraflar aralarında imzaladıkları 03/01/2011 tarihli ek protokol no:l başlıklı sulh anlaşmasıyla davayı sulh yolu ile sonuçlandırdıklarını, iş bu husussun 23/03/2011 tarihli … 3.Fıkri ve Smai Haklar Hukuk Mahkemesi .. E. … K. sayılı gerekçeli kararında da belirtildiğini, dolayısıyla davalı borçlunun sulh protokolünü imzalamasına rağmen davaya konu 30. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra takibine ilişkin itirazının kötü niyetli olduğunu, taraflar arasındaki 15/08/2009 tarihli Müzik eserleri yayın izin lisans sözleşmesi kapsamında meslek birliklerinin davalı yayın kuruluşuna vermiş olduğu müzik yayın izni karşılığı olarak, lisans alan davalı tarafından 01/01/2008-31/12/2008 tarihine kadar ki süreç için 12 aylık ödenmesi gereken mali hak bedeli toplam KDV hariç 14.830,75 TL olarak belirlendiğini, taraflar arasındaki lisanjs sözleşmesinin 31/12/2008 tarihinden sonraki dönemleri için sözleşme süresinin yenilenmesi hususu sözleşmenin “Sözleşmenin süresi” başlıklı 10.maddesinde “Taraflardan her biri işbu sözleşme ile belirlenen hükümlere aykırılık ile oluşacak haklı bir nedenin varlığı halinde sözleşmenin devamı boyunca her yıl sonunda hitanımdan en az bir ay öncesinde kadar işbu sözleşmenin feshedildiğini karşı tarafa noter vasıtası edilmediği müddetçe kendiliğinden 1er yıllık dönemler halinde uzar. Taraflar sözleşmenin bu şekilde yenilendiği her yıl sözleşme bedelinin bir önceki yıla ait sözleşme bedelinin ÜFE ve TÜFE oranlarının ortalaması kadar arttırılması sureti ile yeniden belirleneceğini kabul, beyan ve taahhüt etmişlerdir. Bu şekilde bulunacak yeni yıla ait ödemeler protokolde belirtilen sürelerde nakden yapılacaktır.” hükümlerini içerdiğini, borçlu davalının itirazında böyle bir borcu bulunmadığını iddia ettiğini, belirtilen söz konusu sözleşme hükümleri gereği sözleşmenin yenilendiği dönemler için davalı borçlu tarafından müvekkil … birliğine ödenmesi gereken mali hak bedelinin faturalarda gösterildiğini, davacı meslek birliğinin davalıdan toplam 36.786,22 TL asıl alacağının bulunduğunu, sözleşmeye istinaden vadeler belirli olmasına ve iş bu takibe konu faturaları tebliğ almasına rağmen davalının ödeme yapmadığını, asıl alacağa ek olarak sözleşmenin mali şartlar başlıklı 5.maddesi uyarınca yayın kuruluş ödemesi gereken mali hak bedellerini, sözleşmede belirlenen vadelerde ödemediği takdirde TL üzerinden yıllık olarak yasal ve ticari faizin ortalaması oranında faiz ödemesinin kararlaştırıldığını bu düzenleme sebebiyle asıl alacağa yasal ve ticari faizin ortalaması oranında faiz işletildiğini, davalı tarafın basiretli tacir olarak bu sözleşmeyi okuyarak imzaladığını ve kabul ettiğini, icra takip talebinde hesaplandığı üzere 7.390,66 TL işlemiş faiz alacaklarının bulunduğunu, bu sebeple borçlu davalının işlemiş faiz alacağına itirazının da haksız olduğunu, davalı borçlunun gerek sözleşmemin imzalanması döneminde gerekse faturaları tebliğ aldığında faturalarla ve mali hak bedelleriyle ilgili hiçbir itirazda bulunmadığını, faturalardan ve sözleşmeden gayet haberdar olan borçlu davalının itirazı kötü niyetli olduğunu, Türk Borçlar Kanunu’nun Borçlunun temerrüdü başlıklı 117. Maddesi gereği borcun ifa edileceği gün birlikte belirlenmiş olduğundan davalı borçlunun vadelerin geçmesiyle birlikte borçlu temerrüde düştüğünü, davalı borçludan talep edilen alacağın sözleşme hükümleri gereğince likit ve belirlenebilir nitelikte olması sebebiyle İcra ve İflas Kanunu’nun 67. Maddesi uyarınca müvekkilim meslek birliği lehine icra inkar tazminatına karar verilmesi gerektiğini belirtmiş davalının itirazının iptali ile icra inkar tazminatına hükmolunarak yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili mahkememize sunmuş olduğu beyan dilekçesi ve aşamalardaki beyanlarında özetle; davalıya yapılan tebligatın usulsüz ve emredici hükümlere aykırı olması sebebiyle, huzurdaki davaya karsı elde olmayan sebeplerle süresinde cevap verilemediğini ve savunma hakkının kısıtlandığını, ön inceleme aşamasından da bihaber olunduğundan, HMK 95 ve devamı maddeleri uyarınca eski hale getirme taleplerinin kabulü ile doğrudan müvekkiline yapılan usulsüz tebligatın geçersiz sayılmasını, dava dilekçesini ıttıla tarihimizin 13.02.2019 tarihi olarak kabulü ile cevap dilekçeleri doğrultusunda delillerin toplanarak davanın reddine karar verilmesini, dava dilekçesi her ne kadar doğrudan davalıya tebliğ edilmiş olsa da; dava konusu icra takibine ve ödeme emrine karşı vekil aracılığıyla süresi içerisinde borca itiraz edildiğinden ve vekile ait vekaletname takip dosyası içinde bulunduğundan huzurdaki itirazın iptali davasında ve ekinde dava dilekçesi bulunan ve üzerinde duruşma gününün yazılı olduğu tebligatın vekile yapılması gerekirken asile yapılmasının doğru olmadığını, davalı … A.Ş. Unvanlı şirketin gıyabında 31.03.2005 tarihinde … 8. Asliye Ticaret Mahkemesi … E. sayılı İFLAS Kararı verildiğini, haksız verilen bu karar, Yargıtay 19 HD. 31.03.2005 tarih ve 2005/338 E., 2005/3430 K. “Bozma Kararı” verildiğini, iflas aşaması ve iflasın kaldırılmasına kadar, üç yıldan fazla bir süre geçtiğinden, organsız kalan şirketin Genel Kurul Toplantısının yapılmasına yönelik davalı şirket tarafından yapılan müracaat üzerine, … 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 08.06.2006 tarih ve …E. ve … K ile Genel Kurul Toplantısı yapılmasına karar verildiğini, bu karara, 3. Şahıslar tarafından … 12. Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde yapılan itirazlar ve müdahillik talepleri nedeniyle, şirketin organ teşkili amacıyla yapacağı Genel Kurul toplantısına engel olunduğunu, şirketin iflas kararının onaylanması talep edilmesi nedeniyle, yeniden mahkeme kararına ihtiyaç duyulduğunu, … 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E ve … K. sayılı 16.09.2009 tarihlî Kararı uyarınca, 30.12.2009 tarihinde (organ teşkili ve adres değişikliği amaçlı) Olağanüstü Genel Kurul Toplantısı yapıldığını, davalı şirketin bu zorluklarla mücadele ederken, davacı … nin ( … ve … Unvanlı diğer Müzik Meslek Birlikleriyle birlikte) Müvekkil şirketin evrak üzerinde RTÜK tarafından verilmiş bir radyo yayın iznini bahane göstererek, sözleşme imzalanması konusundaki yasal takibe geçecekleri yönündeki aşırı baskılan ve “sözleşme imzalanmazsa suç duyurusunda bulunacakları” yönündeki tehditleri üzerine, 15.08.2009 tarihinde yani daha şirket organlan tesis edilmeden ( 30.12.2009 tarihli Genel Kurul Toplantısı öncesinde) “Müzik Eserleri Yaym İzin Sözleşmesi” imzalanmak mecburiyetinde kalındığını, davalı şirketin mevcut hukuki durumu ve mali yapısı nedeniyle, radyo yayınına başlaması için yatırım yapmasının imkânsız olduğu bu bu dönem içinde, telif hakkı iddiasında bulunan … tarafından faturaların gönderildiğini, … tarafından gönderilen faturalar geri iade edilmiş olmasına rağmen, tekrar tekrar şirkete gönderilmeye devam ettiğini, şirketin, tek kuruşluk maddi imkânı, tek bir personeli ve çalışacak mekânı dahi bulunmadığı için, yeniden organize olma amacıyla; … Ticaret A.Ş. Unvanlı kardeş şirketin … adresindeki bir odasına taşındığını, Maliye Bakanlığı İstanbul Defterdarlığı tarafından yapılan yerinde denetim sonunda hazırlanan 02.02.2011 tarihli “Yoklama Tutanağı” incelendiğinde, davalı şirketin “çalışan personelinin olmadığı, yaklaşık dört yıl önce müflis duruma düştüğü, faaliyetinin olmadığı, yeniden faaliyete geçmek için 25.01.2011 tarihinde bu adrese geçtiği, mülk sahibi firma tarafından, bir masa, bir koltuk ve bir bilgisayar ve yazıcının tahsis edildiği” nin açık ve net olarak tespit edildiğini ve tutanağa bağlandığını, hal böyleyken, davacı … tarafından davalı şirkete gönderilen faturaların haksız olduğuna, radyo yayını yapılmadığına ve tek kuruşluk geliri bulunmadığına dair yapılan itirazlarının davacı tarafından kabul görmediğini, davalının itirazları üzerine davacı … tarafından, … 3. İcra Müdürlüğü nezdinde …E. Sayılı dosya üzerinden takip başlatıldığını, davalı şirket tarafından yapılan itiraz nedeniyle … 3. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinde … E nolu itirazın iptali davası açılmışsa da bu aşamada sulh yoluna gidilerek, radyo yayınına başladıktan sonra, haksız kesilen fatura bedellerini ödeyeceği beyan edilerek “Ek Sözleşme” imzalamak mecburiyetinde kaldığını, bu arada davacının fatura göndermeye devam ettiğini, davalı şirket yönetiminin, mali kaynak temin etmek ve radyo yayınlarına başlayarak elde edilecek gelirlerden davacı …’nin (haksız) alacağını öncelikle ödemek amacıyla, yeni hissedar arayışına girdiğini 20.06.2011 tarihinde “Sermaye Arttınmı konulu Genel Kurul toplantısı gerçekleştirildiğini, ancak sözde yeni hissedarların tek kuruş para koymadıktan gibi, düzenledikleri sahte belgeler ve hileli yollarla şirketin temsil ve ilzam yetkisinin bu kişilerin eline geçtiğini, söz konusu şahıslar hakkında, davalı şirket tarafından açılmış çok sayıda ceza ve hukuk davaları ile suç duyurularının halen derdest olduğunu, davalı şirketin gerçek hissedarları tarafından … 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne yapılmış olan …E nolu “Genel Kurul Yapılmasına izin verilmesi konulu dosya” sonuçlanması üzerine davalı şirket hissedarlarının tümünün katılımıyla 6012 sayılı TTK’nun 416 maddesi uyarınca, Genel Kurul Toplantısı yaparak, şirket merkezim ve adresini açıklandığını ve beyan edildiğini, davalı şirketin yönetimini kanunsuz olarak elinde bulunduran son ve sahte yönetim kurulu üyelerinden, şirkete ait resmi defter ve kayıtlar … 57. Noterliği aracılığıyla gönderilen … tarih ve … nolu ihtarname ile talep edilmiş olmasına rağmen bu şahıslar tarafından cevap dahi verilmediğini, İstanbul bu hususta suç duyurusunda bulunulduğunu, davacı …’nin beyan ettiği fatura tarih ve gönderdiği şirket adreslerine bakıldığında hiç birisinin beyan edilen şirket adresleri olmadığını, tek dönem faturalar hariç, diğerlerinin şirkete ulaşmadığını, davalı şirkete ait radyo kanalının hala kapalı olup yayın yapmadığını, davalı şirkete ait Resmi Defterler, faturalar, bilançolar ve Vergi Dairesine sunulan Beyannameler incelendiğinde de bu durumun anlaşılacağını, bu nedenle davacı …’ nin radyo yayınları yapılıyor gerekçesiyle kestiği faturalar karşılığında “Hak Kullanım Bedelleri” adı altında tahsilat talep etmesi haksız, kanunsuz ve sebepsiz zenginleşme nedeni olacağını, faturaların şirket kayıtlarında yer almadığını, radyo kanalının yayında olup olmadığına bakmaksızın fatura gönderildiğini, şirket adresinin değiştiğini, yanlış adrese fatura kesildiğini, hakkedilmeyen fatura bedellerine fahiş faizler işletildiğini belirtmiş açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosyada taraflarca bildirilen tüm deliller toplanmış, icra müdürlüğü dosyası dosyamız arasına alınmış, bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor alınmıştır.
Mali müşavir bilirkişi tarafından dosyaya sunulan 15/05/2019 uyap havale tarihli raporda özetle; davacı meslek birliğinin 2011-2012-2013-2014-2015 yılma ait ibraz ettiği ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırılmış olduğu, defterlerin birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, kayıtların düzenli ve yasalara uygun tutulduğu, ticari defterlerin HMK 222 maddesi uyarınca sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu, davalı şirketin ticari defter ve belgelerini ibraz etmediği, yerinde inceleme talebinin dosya kapsamında görülmediği, taraflar arasındaki uyuşmazlık konusunun tespiti yönünden; taraflar arasındaki sözleşme hükümleri dikkate alınmak sureti ile düzenlenen faturaların sözleşmeye uygun olarak tanzim edildiği, davacının asıl alacak yönünden KDV dahil 36.786,22 TL alacaklı olduğu, işlemiş faize yönelik taleplerin sözleşmenin 5.3. bendine uygun olarak hesaplanması sonucunda davacının 36.786,22 TL asıl alacağına 8.069,97 TL faiz hesabının yapıldığı, ancak icra takip talebinde 7.390,66 faiz talebinde bulunulduğu tespit olunmuştur.
İş bu dava taraflar arasında akdedilen lisans sözleşmesine dayalı yapılan takibe vaki itirazın İİK.’nın 67. Maddesine dayalı iptali istemine ilişkindir.
Dosyada taraflarca bildirilen tüm deliller toplanmış, icra müdürlüğü dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
Davalı tarafa yapılan defter ihtaratının usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olmasına rağmen davalı tarafça süresi içerisinde ticari defterlerin sunulmadığı anlaşılmıştır.
Anılan maddede “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. (Değişik fıkra: 09/11/1988 – 3494/1 mad.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibin de haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare: 02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” hükümlerine amirdir.
Davaya konu … 30. İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyasının incelendiğinde; davalının davacı aleyhine 11.12.2015 tarihinde asıl alacak 36.786,22 TL, 7.390,66 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 44.176,88 TL üzerinden ilamsız icra başlattığı, davalı tarafa 02.10.2018 tarihinde tebliğ olunan ödeme emrine, davalı şirket yetkilisinin 03.10.2018 tarihli dilekçesi ile borcun tamamına, işlemiş faize ve talep edilen faiz oranına itiraz ettiği ve süresinde yapılan itiraz üzerine takibin durdurulduğu davanın süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında akdedilen sözleşmenin; “Sözleşmenin Süresi” başlıklı 10. Maddesinde: “…İşbu sözleşme 01.01.2008-31.12.2008 dönemi için imzalanmıştır. Taraflardan her biri, iş bu sözleşme ile belirlenen hükümlere aykırılık ile oluşacak haklı bir nedenin varlığı halinde sözleşmenin devamı boyunca her yıl sonunda hitamından en az 1 (bir) ay öncesine kadar iş bu sözleşmenin feshedildiğinin karşı tarafa noter vasıtası ile bildirerek sözleşmeyi feshedebilir Sözleşme yukarıda belirtilen koşullarla feshedilmediği müddetçe kendiliğinden l’er (birer) yıllık dönemler halinde uzar.” hükümlerini içermekte olup, dosya kapsamında sözleşmenin feshi için düzenlenen ihtarname sunulmamıştır.
“Mali Şartlar” başlıklı 5.Maddesinin 5.1 bendinde: “…5846 sayılı FSEK ve 3984 sayılı Yasa gereği sadece; bu sözleşme ile sınırlı olmak ve sadece bu sözleşme süresince geçerli kalmak kayıt ve şartıyla, 01.01.2008 tarihinden 31.12.2008 tarihine kadar olan dönemi kapsayacak şekilde Meslek birliklerinin YAYIN kuruluşuna vermiş olduğu yayın izni karşılığında … Logolu yaym kuruluşu, 12 aylık sözleşme bedeli olan 14.830,75-TL+KDV mali hak bedelini EK-1’de belirtilen şekilde ve tarihlerde meslek birliklerine ödeyecektir. ….” şeklinde düzenlenmiştir. 5.3. bendi ise “Yayın kuruluşu, ödemesi gereken mali hak bedellerini, sözleşmede belirlenen vadelerde ödemediği takdirde TL üzerinden yıllık olarak yasal ve ticari faizin ortalaması oranında faiz ödenecektir.” hükmünü içermektedir.
Yine “Tebligat Adresi” başlıklı madde 9 a göre “Tarafların yukarıda yazılı adresleri tebligat adresleridir. Bu adreslere yapılacak her türlü gönderiler, ihbar, ihtar ve tebliğler iadeli taahhütlü gönderilmesi şartıyla taraflara yapılmış sayılır. Taraflar adres değişikliklerini derhal yazı ile bildirmek zorundadır. Aksi takdirde tebligat 7201 sayılı Tebligat Kanunun 10. Maddesi uyarınca yapılmış sayılır.” hükümü içermektedir. Davalının sözleşme sonrası meydana gelen adres değişikliklerini bildirdiğine dair herhangi bir bilgi ve belge sunulmamış olup, icra dosyası üzerinden gönderilen ödeme emrinin tebliği üzerine davalının itirazını icra dosyasına sunduğu, yine sonrasında davalı tarafından sözleşme kapsamında gerek icra dosyasına gerek davacı meslek birliğine herhangi bir adres değişikliği bildiriminin bulunmadığı anlaşılmıştır.
… Ticaret Sicil Müdürlüğünden gönderilen 22/10/2019 tarihli müzekkere cevabından davalının adresinin sözleşmede yazan adres olarak bildirildiği anlaşılmıştır.
Davalı vekili, icra takibine süresi içerinde vekil aracılığıyla itiraz edildiği, açılan davada vekile tebliğ yapılmamış olduğundan bahisle usulsüz tebliğe dayalı eski hale getirme talebinde bulunmuş ise de yerleşik yargı uygulamaları gereği icra dosyasında vekille temsil edilmiş olmasının itirazın iptali davalarında vekalet sunulmaksızın doğrudan vekile tebliğ sonucu doğurmadığı, ticaret sicil kayıtları ve yukarıda izahı yapılan taraflar arasındaki sözleşmenin tebliğe ilişkin 9. Maddesi gözetildiğinde davalı tarafından yapılan herhangi bir adres değişikliği bildirimi bulunmadığı anlaşılmakla yargılama safahatinde yapılan tebliğlerin usulüne uygun olduğu, 6100 sayılı HMK’nın 95 vd maddelerinde düzenlenen eski hale getirme şartlarının oluşmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, tanzim olunan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında imzalanan 15/08/2009 tarihli Meslek Birlikleri Lisans Sözleşmesi kapsamında davacı tarafça düzenlenen faturaların ödenmemesi üzerine … 30. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyası ile davalı hakkında icra takibinin başlatıldığı, davalıya çıkartılan ödeme emrinin tebliği üzerine davalı tarafından süresi içerisinde itiraz edildiği ve yine davacı tarafından itiraz üzerine süresi içerisinde itirazın iptali davasının açıldığı, davalı tarafça usulsüz tebliğ ve eski hale iade talebinde bulunulmuş ise de izahı yapıldığı üzere yapılan tebliğlerin usulüne uygun olduğu, eski hale iade şartlarının oluşmadığı, yine davalının şirket yönetimine ve faaliyetine ilişkin iddialarının TTK 18/2 de düzenlenen basiretli tacir ilkesi ve sözleşme hükümleri bir arada değerlendirildiğinde usulünce yapılmış fesih bulunmadığı da dikkate alındığında yerinde olmadığı, mahkememizce taraflar arasındaki sözleşme hükümleri dikkate alınarak yapılan bilirkişi incelemesinde ayrıntısı bilirkişi raporunda gösterildiği şekilde davacının takip talebindeki asıl alacak talebi yerinde olduğu gibi faiz talebinin sözleşmece kararlaştırılanın altında kaldığı anlaşılmakla, davacının sübut bulan davasının kabulü ile; … 30. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı takip dosyasında davalı tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin aynen devamına ve alacağın likit olduğu davalının itirazında haksız ve kötü niyetli olduğuna kanaat getirilmekle takip miktarının %20 si oranında inkar tazminatına hükmolunarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davacının davasının KABULÜ ile, … 30. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında davalı tarafından yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin aynen DEVAMINA,
2-İcra İflas Kanun’unun 67/2. maddesi uyarınca takip miktarı olan 44.176,88 TL’nin %20.’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 3.017,72 TL karar harcından peşin yatırılan 754,44 TL’nin mahsubu ile kalan 2.263,28 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap olunan 6.542,99 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan: 700,00 TL bilirkişi ücreti, 91,90 TL posta gideri olmak üzere toplam 791,90 TL ve 790,34 TL harç (peşin+başvuru) olmak üzere toplam 1.582,24 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
7-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.13/02/2020

Katip …
¸

Hakim …
¸
Bu belge 5070 sayılı elektronik imza kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır