Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/474 E. 2018/241 K. 18.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/474
KARAR NO : 2018/241

DAVA : Haksız Fesih Nedeniyle Sözleşmeden Kaynaklanan Alacak
DAVA TARİHİ : 11/10/2018
KARAR TARİHİ : 18/10/2018

İstanbul 22. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2018/143 esas, 2018/292 karar sayılı 09/07/2018 tarihli görevsizlik kararı üzerine mahkememize tevzi edilen dosyada yapılan inceleme sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacı şirket ile davalı arasında ”ajans oyuncu sözleşmesi” tanzim edildiğini, sözleşmenin 8.1 hükmü ile sürenin 3 yıl olarak belirlendiğini, sözleşmenin sona erme tarihinin 03/02/2019 olduğunu, davalının … 21. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile sözleşmeyi haklı bir neden olmaksızın sona erdirdiğini, davalının, davacı şirkete 28/03/2011 tarihinde kayıt olduğunu ve başvurusunun kabul edilmesinin ardından davalının 2012 yılında koyu kırmızı isimli dizide bölüm ücreti olarak 1.000,00 TL bedel ile rol aldığı, 2012 yılında yayınlanan Veda isimli dizide rol aldığını, 2013-2016 yılları arasında yayınlanan Karagül isimli dizide rol aldığını, 2016-2017 yılları arasında yayınlanan hayat bazen tatlıdır isimli dizide bölüm ücreti olarak 5.000,00 TL ücretle rol aldığını, davalının sektörde ciddi anlamda kariyer yaptığını, Türkan Şoray’ın yönetmenliğini yaptığı uzaklarda arama filminde başrol olarak görev yaptığını, ancak davalının haklı bir neden olmaksızın kariyer planlamasını farklı yönde gerçekleştireceğini beyan ederek sözleşmeyi haksız olarak feshetmesi nedeni ile davacı şirketin mahrum kaldığı gelirlerin söz konusu olduğunu belirterek 5.000,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davaya bakmaya görevli mahkemenin Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesi olduğunu, taraflar arasındaki ihtilaf ile ilgili olarak iş bu davadan daha önce açılmış dava ve icra dosyalarının mevcut olduğunu, taraflar arasında 03/02/2016 tarihli oyuncu sözleşmesinin imzalandığını, davalının bir takım projelerde yer aldığını, ancak haklı gerekçelerle davalının sözleşmeyi feshettiğini, davacıya herhangi bir cezai şart ödemesini ön gören hükmün sözleşmede yer almadığını, davacı tarafın herhangi bir maddi kaybının bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlık, davacı oyuncu ile davalı ajans arasında 03/02/2016 tarihli ajans oyuncu sözleşmesinin haksız feshinden kaynaklı tazminat davası olduğu anlaşılmıştır.
Sözleşme içeriği incelendiğinde, davalı şirket ile davacı oyuncu arasında akdedilen sözleşme, fikir ve sanat eseri meydana getirmeye yönelik değil, oyuncunun dizi veya filmlerde oynamasına aracılık etmek ve bunun karşılığında yapım şirketinden belli bir komisyon bedeli alınmasına ilişkindir. 5846 sayılı Yasa’nın 76. maddesinde bu kanunun düzenlediği hukuki ilişkilerden kaynaklı uyuşmazlıklara ihtisas mahkemesi niteliğindeki fikri ve sınai haklar hukuk mahkemelerince bakılacağı belirtilmiştir. (bu yönde Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2016/3602 Esas- 2017/6977 Karar ve 6.12.2017 tarihli kararı) Dolayısıyla işbu davada FSEK’ten doğan bir uyuşmazlık söz konusu olmadığından fikrî sınai haklar hukuk mahkemesinin görevli olduğundan söz edilemeyecektir.
HMK’nın 114. Maddesi hükmünde, dava şartları düzenlenmiş olup 114/1-c maddesinde “mahkemenin görevli olması”ndan açık bir şekilde bahsedilmiştir. HMK’nın 115. Maddesi düzenlemesine göre; “mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır…. Yasal düzenleme kapsamında dava şartlarının yargılamanın her aşamasında aşamasında değerlendirilmesinin gerekli olduğu, boşuna zaman ve masraf kaybına neden olunmaması gözetilerek yargılamanın sürüncemede kalmaması ve hızlandırılması, usul ekonomisi ilkesi gereğince dava şartı olan görev değerlendirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; mahkememizin davaya bakma görevi bulunmadığı, mahkemelerin görevi kanunla düzenlendiği, görev hususu taraflarca ileri sürelmese dahi yargılamanın her aşamasında res’en dikkate alınması gerekli olduğundan, her ne kadar İstanbul 22.Asliye Hukuk Mahkemesince görevsizlik kararı verilmiş ise de dosya kapsamı, taraflar arasındaki sözleşme hükümleri dikkate alındığında yargılamanın görevsizlik kararı veren Asliye Hukuk mahkemesinin görev alanında kaldığı anlaşılmakla yukarıda izahı yapılan sebeplerle dosya üzerinden karşı görevsizlik kararı vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın görev yönünden reddi ile mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Kararın kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesi halinde; aynı konuda İstanbul 22.Asliye Hukuk Mahkemesinin görevsizlik kararı vermesi sebebiyle 6100 sayılı HMK’nın 21/1-c maddesi uyarınca yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ İLGİLİ HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-Karar kanun yolundan geçmek suretiyle kesinleştiğinde ve yasal süresi içerisinde başvurulduğunda dosyanın görevli ve yetkili İstanbul 22.Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-6100 Sayılı HMK’nın 323 ve 331/2. maddeleri gereğince davaya görevli ve yetkili mahkemede devam edilmesi halinde harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli ve yetkili mahkemece hüküm altına alınmasına, görevsizlik kararından sonra davaya görevli ve yetkili mahkemede devam edilmez ise talep üzerine mahkememizce dosya üzerinden bu hususların tespitine,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 18/10/2018

Katip …
¸

Hakim …
¸

Bu belge 5070 sayılı elektronik imza kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır