Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/464 E. 2019/39 K. 24.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/464
KARAR NO : 2019/39

DAVA : Marka Hakkına Tecavüzün ve Haksız Rekabetin Tespiti, Önlenmesi, Durdurulması, Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 07/04/2016
KARAR TARİHİ : 24/01/2019

Mahkememizde görülmekte bulunan marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, durdurulması maddi ve manevi tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin 1920 yılından beri … markasını ve ticaret unvanını kullandığını, başta … sayılı … markası olmak üzere birçok tescilli markaları bulunduğunu, davalı tarafın hizmet verdiği restoranında … markasını taklit ettiğini, müvekkili markasının tanınmışlığının TPMK nezdinde ve mahkeme kararları ile tescillendiğini, … 4. FSHHM’nin … esas sayılı dosyasında verilen 08/04/2014 tarihli 2014/74 sayılı kararının kesinleştiğini, davalıya tebliğ edilmesine rağmen tecavüz eylemlerinin devam ettiğini, … 2. FSHMM tarafından … D.iş dosyası ile davalı kullanımlarının tespit edildiğini, bu kullanımlarda mahkeme kararına rağmen … logosu ile birlikte tarihi … ibaresinin kullanılmaya devam edildiğini, davalıya ait www….com isimli internet sitesinden alman görsellerde de kullanımların halen devam ettiğinin görüldüğünü, davacı kullanımlarında baskı unsurun … ibaresi olduğunu, bu kullanımın müvekkilinin marka hakkına tecavüz teşkil ettiğini, davalı tarafın bu eylemlerinin aynı zamanda haksız rekabet teşkil ettiğini iddia etmek suretiyle, şimdilik 1.000 TL maddi, 30.000 TL manevi tazminat, esas olmak üzere dosyadaki diğer taleplerini ileri sürmüştür.
Davalı vekili dosyada bulunan cevap dilekçesinde özetle; … 4. FSHHM’nin… esas sayılı dosyasında verilen 08/04/2014 tarihli 2014/74 sayılı kararının kesinleştiğine ilişkin kararın müvekkiline tebliğ edilmediğini, bu sebeple müvekkilinin markasal nitelikte olmayan işçi önlükleri, merdiven boşluklarında yer alan cam bölmeler, tente ve değiştirilmesi unutulan iki tablo dışında bir kullanımının tespit edilemediğini, … 2. FSHHM tarafından … D.İş dosyası ile yapılan tespitte müvekkilinin tabelası, reklam ve dağıtım broşürleri, tanıtım kartvizitlerinin dosyaya alınmadığını, bu kullanımlarda dava konusu markanın yer almadığını, müvekkilinin … semtinde faaliyet göstermesi sebebiyle bu ibareyi kullanabileceği, ayrıca … bir ürün adı olduğundan hiçbir markasal kullanım olmadığını, kesinleşen mahkeme kararının tebliğ edilmemesi sebebiyle müvekkilinin kusuru bulunmadığını, bu sebeple maddi ve manevi tazminat şartlarının oluşmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davacı vekili alınan bilirkişi raporu sonrasında 1.000 TL olan maddi tazminat talebini 104.002,86 TL’ye yükseltmiş ve ıslah edilen miktara ıslah tarihinden itibaren diğerine dava tarihinden itibaren reeskont faizi yürütülmesini talep etmiştir.
YARGITAY BOZMA İLAMI:
Mahkememiz dosyasında davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekilince istinaf yoluna başvurulması nedeniyle dosyanın gönderildiği İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16.Hukuk Dairesi’nin 26/02/2018 tarihli 2017/6552 esas, 2018/404 sayılı kararında istinaf başvurusunun verilen kesin süreye rağmen harcın ikmal olunmaması nedeniyle usulden reddine karar verildiği, bu kararın davalı vekilince duruşma istemli temyiz edilerek Yargıtay’a gönderildiği, ancak bu aşamada davacı vekilinin davadan feragat ettiği ve davalı vekilinin de sunduğu dilekçe ile yargılama gideri ve vekalet ücreti haklarından feragat ettikleri anlaşılmış ve Yargıtay 11. HD’nin 11/07/2018 tarihli 2018/2140-5043 sayılı kararında “dava tarafların üzerinde serbestçe tasarrufta bulunabileceği nitelikte olup feragat yapıldığı anda kesin hüküm sonucu doğurduğu gibi karşı tarafın kabulüne de bağlı bulunmamaktadır. Davacı vekilinin, 31.5.2018 tarihli davadan feragatine ilişkin beyanı davaya son veren taraf işlemi niteliğinde olup HMK’nın 74. maddesi de gözetildiğinde kesin sonuç doğurucudur. Şu halde, gerek yukarda açıklanan ve re’sen gözetilen nedenler ve gerekse de HMK’nın 311., 371. ve 373/1. maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi’nin istinaf başvurusunun usulden reddine dair kararının bozularak ortadan kaldırılmasına, dava dosyasının davadan feragate ilişkin bir hüküm kurulmak üzere İlk Derece Mahkemesi’ne gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.” gerekçesiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nce verilen kararın bozularak davadan feragate ilişkin bir hüküm kurulmak üzere dosyanın mahkememize iade edilmesi üzerine yargılama yapılmış ve dosya bitirilmiştir.
Dava 556 sayılı KHK hükümleri uyarınca açılmış marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, durdurulması maddi ve manevi tazminat talepli davadır.
Davacı vekilinin sunduğu 30/05/2018 tarihli dilekçe ile açmış olduğu davadan feragat ettiklerini bildirdiği, davalı vekilinin 31/05/2018 tarihli dilekçesiyle yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını bildirdiği anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin sunduğu … 16.Noterliği’nin … tarihli ve … yevmiye nolu vekaletnamesinin incelenmesinde davadan feragate yetkisinin bulunduğu anlaşılmıştır.
HMK.nun 307 ve devamı maddelerinde davadan feragat ve şekli açıkça belirtilmiştir. HMK 307. maddesi düzenlemesine göre feragat davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.
Feragat beyanı dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır, hüküm ifade etmesi için karşı tarafın veya mahkemenin muvafakatine bağlı değildir (HMK 309. madde). Feragat hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir (HMK 310. Madde).
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde davanın vaki feragat nedeniyle REDDİNE karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın vaki feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca peşin yatırılan 529,41 TL’den 44,40 TL karar harcının düşülmesine, kalanı 485,01 TL’nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı yanın yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/01/2019
Katip …
¸

Hakim …
¸
Bu belge 5070 sayılı elektronik imza kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır