Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/462 E. 2019/38 K. 24.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/462
KARAR NO : 2019/38

DAVA : Endüstriyel Tasarım Hakkına Tecavüzün Önlenmesi, Durdurulması, Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 29/04/2015
KARAR TARİHİ : 24/01/2019

Mahkememizde görülmekte bulunan endüstriyel tasarım hakkına tecavüzün önlenmesi, durdurulması, maddi ve manevi tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin bayan takım elbise, bluz, etek, pantolon, ceket, manto, kaban, pardesü üretimi yaptığını, müvekkili firmanın hazır giyim tekstil piyasasında ciddi yatırımlar yaparak, yeni ve tamamen özgün tasarımlar oluşturarak bu tasarımları adına tescil ettirip ürünlerinde kullandığını, müvekkili şirket adına tescilli … tescil nolu çoklu endüstriyel tasarım tescil formunda gösterilen ürünlerden 2 nolu endüstriyel tasarımlarının yoğun olarak taklit edilip üretilerek internet alışveriş sitelerinde satışa sunulduğunu, bu hususların … 1. FSHHM’nin … D.iş sayılı dosyası ile tespit edildiğini, davalının müvekkilinin tamamen yeni ve özgün, aynı zamanda sektöründe belli pazar payına sahip tasarımlarından yararlanarak ticari çıkar sağlamak amacı ile hareket ettiğini, müvekkiline ait tescilli tasarımlarının taklitlerini üreterek satışa sunduğunu, davalıların bu yol ile daha fazla tüketiciye ulaşarak, daha fazla ticari kazanç elde etmeyi amaçladıklarını, bu taklitlerin sadece değişik iş dosyasında tespit edilen tasarımlarla sınırlı kalmadığını, gerek tescilli tasarımların gerekse de tescil başvurusu yapılmış tasarımlarının taklit edilerek müvekkilinin tasarım hakkına tecavüz edildiğini, davalı firmanın gerçek satış rakamlarının tespit edilmesini, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla, 5.000 TL maddi, 5.000 TL manevi tazminata hükmedilmesini, tecaüzün önlenmesini, durdurulmasını değişik iş dosyasında yapılan masrafların davalıdan tahsil edilmesini, taklit edilen ürünlerin davalı taraftan alınarak müvekkiline teslimine aksi halde taklit ürünlerin imhasına ve hükmün ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket temsilcisi cevap dilekçesinde özetle, tasarım yapan bir firma olmadıklarını, piyasada toptancı olarak tabir edilen firmalardan üretmiş oldukları ürünleri toptan alıp satışını yaptıklarını, dava konusu ürünlerin de aynı yöntemle İstanbul’un toptan satış yapan bölgesi olan Mahmutpaşa semtinde faaliyet gösteren firmadan satın aldıklarını, tasarımın patent tescilinin olup olmadığıyla ilgilenmediklerini, davacı yanın ürettiği elbiselerin astarsız olduğunu ve kendilerinin sattığı elbiselerin astarlı olduğunu bunun hazır giyim sektöründe önemli bir ayrıntı olduğunu, teknik açıdan incelendiğinde de ürünlerin farklı olduğunun laboratuvar incelemesi yapılmadan da anlaşılabileceğini, estetik ve kullanılan kumaşlar açısından da bakıldığında ürünlerin birbirinden farklı olduğunun açık olduğunu, davacı yanın kendilerine bilgi verdikleri tarihten itibaren de internet satışını durdurduklarını, İstanbul Sanayi Odası verilerine göre İstanbul’da 1000’e yakın konfeksiyon imalat firması ile 650 civarında toptan satış firmasının olduğu gözönüne alındığında toptancı olan firmalarının sattığı ürüne ait estetik ve tasarım kopyalamalarını tespit etmelerinin mümkün olmadığını, ürünün üzerinde yer alan firma etiketinin kendileri için referans niteliğinde olduğunu ve haksız açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkememizce yapılan yargılamada davanın kısmen kabulü ile davalının davacının tescilli … nolu çoklu tasarımı hakkına tecavüzünün ve haksız rekabetinin önlenmesi ve durdurulmasına, maddi ve manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulüne dair verilen karar davalı vekilince temyiz edilmiş olup, Yargıtay 11.HD’nin 11/04/2018 tarih ve 2016/10389 esas, 2018/2614 sayılı kararı ile “Dairemizin 19.12.2013 tarih, 2013/8889 Esas, 2013/23302 Karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere, 554 sayılı KHK 49/c bendine göre, tasarımdan doğan hakları tecavüze uğrayan tasarım hakkı sahibi tecavüzün giderilmesini ve maddi-manevi zararının tazminini talep edebilir. Ancak, aynı KHK’nın 50. maddesine göre de, tecavüz fiilini işleyenin kusurlu olması halinde tasarım hakkı sahibinin zararının tazminine karar verilebilecektir. Bu nedenle, davalının kusurlu sayılması için satış eyleminin davacının tasarım hakkına tecavüz oluşturduğunu bilmesi ya da bilebilecek durumda olması gerekir. Oysa, somut uyuşmazlıkta perakende olarak davalı tarafından satışa sunulan pardesü ürünlerinin sıkça üretildiği ve satışa arzedilirken tasarımı hususunda kendisinden özel bir ihtimam göstermesi beklenilemeyecek (C.Suluk, A.Orhan, Uygulamalı Fikri Mülkiyet Hukuku, Cilt 3, Tasarımlar, sayfa 463) nitelikte olduğu gözetildiğinde, perakende satıcı olan davalının bu ürünlerin davacıya ait tasarımlar olduğu hususunu bildiğinin ya da bilmesi gerektiğinin kabulü mümkün olamayacağından tecavüz eyleminde kusuru bulunmadığının kabulü ile davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde maddi-manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesiyle bozulmasına karar verilerek dosya mahkememize iade edilmiş ve yargılama yapılarak bitirilmiştir.
Dava, 554 sayılı KHK hükümleri uyarınca açılmış tasarım hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin önlenmesi, durdurulması, maddi ve manevi tazminat talepli davadır.
Dosyada tarafların bildirdikleri tüm deliller toplanmış, TPMK kayıtları getirtilmiş ve bilirkişi incelemesi yapılarak rapor alınmıştır.
Dosyada sunulan delillere göre, … nolu tasarım TPMK nezdinde davacı adına 19/09/2014 tescil tarihi ile kayıt altına alınmıştır.
Tüm dosya kapsamı, tarafların dosyaya ibraz ettikleri deliller, bilirkişi raporları ve Yargıtay Bozma İlamı bir bütün olarak değerlendirilerek, mahkememizce bozma öncesi verilen hükmün bozma ilamı dışında kalan kısımlarına dokunulmaksızın bozma ilamı doğrultusunda davalının satışa sunduğu elbiselerin davacıya ait tasarımlar olduğu hususunu bildiği ya da bilmesi gerektiğinin kabulü mümkün olamayacağı anlaşılmakla tecavüz eyleminde kusuru bulunmadığı kanaatiyle davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şeklide hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davacı … Ltd Şti tarafından davalı … LTd Şti hakkında açılan davanın kısmen kabulü ile, davalının davacının tescilli … nolu çoklu tasarımı hakkına tecavüzünün ve haksız rekabetinin önlenmesi ve durdurulmasına, tecavüze konu taklit ürünlere el konularak masrafı davalıdan alınmak üzere imhasına,
2-Davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin REDDİNE,
3-Masrafı davalıdan alınmak üzere hüküm özetinin yurt çapında yayın yapan trajı en yüksek üç gazeteden birinde bir kez ilamına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca peşin yatırılan 170,78 TL’den karar harcı olan 44,40 TL’nin düşülmesine, kalanı 126,38 TL’nin karar kesinleştiğinde talep halinde iadesine,
5-a)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı vekili yararına kabul edilen talepler yönünden 3.931,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
6-a)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı vekili yararına ret edilen maddi tazminat talebine ilişkin 3.931,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
b)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı vekili yararına ret edilen manevi tazminat talebine ilişkin 3.931,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan: 1.600,00 TL bilirkişi ücreti, 281,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 1.881,00 TL’nin -ret ve kabul oranına göre takdiren hesaplanan- 940,50 TL ve 198,48 TL harç (peşin+başvuru) olmak üzere toplam 1.138,98 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafından yapılan 25,10 TL posta giderinin -ret ve kabule göre takdiren hesaplanan- 12,55 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kalan giderin davalı üzerinde bırakılmasına,
9-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay temyiz kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/01/2019

Katip …
¸

Hakim …
¸

Bu belge 5070 sayılı elektronik imza kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır