Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/455
KARAR NO : 2019/115

DAVA : FSEK-Tecavüzün Tespiti, Men’i, Ref’i, Haksız Rekabetin Tespiti ve Men’i
DAVA TARİHİ : 03/10/2018
KARAR TARİHİ : 07/03/2019

Mahkememizde görülmekte bulunanFSEK-tecavüzün tespiti, men’i, ref’i, haksız rekabetin tespiti ve men’i davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili şirketin 2010 yılı Aralık ayında televizyon izleme araştırmalarını organize etmek ve denetlemek amacıyla kurulmuş bağımsız, tarafsız ve kurumsal bir anonim şirketi, organizasyon ve ortak birim olduğunu, müvekkili şirketin sadece abonelerinin kullanımına açık olarak gerçekleştirdiği ölçüm hizmetinin ifası sonucunda elde edilen tüm verilerin 5846 sayılı FSEK çerçevesinde fikri mülkiyet hakkının münhasıran müvekkili şirkete ait olduğunu, davacı tarafından gerçekleştirilen araştırma çerçevesinde … linkinde yer verilen bilgilerin TPMK nezdinde … sayılı “…!” marka tescili çerçevesinde davalı şirkete ait olduğunu, … isimli internet sitesinde, …rating linki üzerinden fikri mülkiyeti müvekkili şirkete ait olan televizyon izleme ölçüm/sonuç verilerinin “… Tablosu” başlığı altında yayınlandığının tespit edildiğini, bunun üzerine davalıya noter aracılığı ile ihtarname gönderildiğini, buna rağmen davalı şirket tarafından söz konusu internet sitesi üzerinden günlük reyting sonuçlarının yayınlanmaya devam ettiğini belirterek, davalı şirkete ait … linki ile müvekkili şirkete ait olan televizyon izleme ölçüm sonuç verilerinin izinsiz olarak yayınlandığı başkaca linklere erişimin dava sonuna kadar ihtiyati tedbiren engellenmesine, tecavüzün tespiti ile men’ine, ref’ine, haksız rekabetin tespiti ile davalı şirket eylemlerinin men’ine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, sui generis veri tabanlarının yani özgün olmayan veri tabanlarının korunmasının hukuki mahiyeti itibariyle bir eser, telif hakkı koruması olmadığını, sui generis veri tabanları için hukuki taleplerin FSEK hükümlerine göre değil Borçlar Kanununun genel hükümlerine veya şartları gerçekleşmiş ise TTK’nın haksız rekabete ilişkin hükümlerine dayandırılabileceğini belirterek görevli mahkemenin Ticaret Mahkemesi olduğunu, müvekkili şirketin Türkiye’nin en büyük medya haber sitelerinden biri olan … sahibi olduğunu, 2002 yılından bu yana yayın hayatını sürdürdüğünü, müvekkili şirketin Medyatava aracılığı ile kamunun bilgi alma hakkını kullanması adına kamu yararı amacıyla … A.Ş. Hissedarlarından aldığı verilerin paylaşıldığını, bu paylaşımın durdurulduğunu, davacı şirket hissedarlarının müvekkili şirketin reyting verilerini yayınlamasına muvafakat ettiğini ve hatta bu verileri bizzat kendilerinin müvekkili şirket ile paylaştıklarını, hissedarların bu tutum ve davranışlarına karşılık şirket unvanı ile yayına muvafakat edilen veriler için hukuka aykırılık iddiasında bulunmalarnıın ve buna dayalı sair taleplerinin dürüstlük kuralına aykırı ve kötü niyetli olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Dava, 5846 sayılı FSEK hükümleri uyarınca açılmış yayın haklarının ihlaline ilişkin tecavüzün tespiti, men’i, ref’i, haksız rekabetin tespiti ve men’i taleplerine ilişkindir.
Taraflar arasında düzenlenen 07/03/2019 tarihli sulh protokolünün dosyaya ibraz edildiği, protokol içeriğinde tarafların birbirlerinden herhangi bir yargılama gideri ve ücreti vekelat taleplerinin bulunmadıkları anlaşılmıştır.
Sulh 6100 sayılı HMK’nın 313 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre “Sulh, görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir. Sulh, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıkları konu alan davalarda yapılabilir. Dava konusunun dışında kalan hususlar da sulhun kapsamına dâhil edilebilir. Sulh, şarta bağlı olarak da yapılabilir.”
Sulh, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir. İrade bozukluğu ya da aşırı yararlanma hâllerinde sulhun iptali istenebilir.
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde tarafların dava konusu hususunda sulh oldukları sulhe göre hüküm kurulması taleplerinin bulunmadığı yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığı anlaşılmakla esas hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına kararı verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla esas hakkında hüküm kurulmasına YER OLMADIĞINA
2-Davacı tarafça yatırılan tedbir için yatırılan teminatın talep halinde iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 44,40 TL karar harcının peşin yatırılan 35,90 TL’den mahsubu ile kalan 8,50 TL’nin davacıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
4-07/03/2019 tarihli sulh sözleşmesi doğrultusunda tarafların birbirlerinden yargılama gideri ve ücreti vekalet talep etmedikleri anlaşıldığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran taraflara iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/03/2019

Katip …
¸

Hakim …
¸

Bu belge 5070 sayılı elektronik imza kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır