Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/453 E. 2020/219 K. 24.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/453
KARAR NO : 2020/219

DAVA : Patent (Tecavüzün Mevcut Olmadığının Tespiti İstemli)
DAVA TARİHİ : 03/10/2018
KARAR TARİHİ : 24/06/2020

Mahkememizde görülmekte bulunan Patent (Tecavüzün Mevcut Olmadığının Tespiti İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerine ait ve dava konusu olan “…” ve “…” ürünleri, davalı yan adına koruma altına alınmış olan …, …, …, … ve … sayı ile koruma altında olan patent belgeleri ile korunan unsurlara tecavüz etmediğinin tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; esasa ilişkin ayrınıtılı beyanlarının sunulabilmesi ve savunma haklarının kullanılabilmesi için müvekkiline ait ürünün ruhsat dosyası üzerinde inceleme yapılması gerektiğini belirtmiş, nihai olarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraf vekilleri ayrı ayrı gönderdikleri beyan dilekçeleri ile davanın kabulüne karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığı beyan ettikleri görülmüştür.
Dava 6769 sayılı SMK kapsamında açılmış Patentten doğan haklara tecavüzün olmadığı tespiti talepli davadır.
Uyuşmazlığın yapılacak teknik inceleme sonucu çözülebileceği hususunda oluşan kanaat doğrultusunda taraflar ve teknik elemanları huzurunda ruhsat dosyası üzerinde de Bakanlık tarafından uygun görülen günlerde inceleme yaptırılmasına karar verilmiş ve bu karar doğrultusunda tarafların Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi ilaç kurumunda 08.11.2019 tarihinde yaptıkları inceleme sonucu davacı ürününün davalının patentlerinin koruması kapsamında kalmadığı dolayısıyla davalı patentine tecavüzün bulunmadığı ve davacı yanın menfi tespit talebinin yerinde olduğu tespit edilerek taraf vekillerinin 24.06.2020 tarihli celsesinde bu hususu yazılı beyanları ile açıklandıktan sonra karşılıklı olarak vekalet ücreti ve yargılama gideri talep etmediklerini belirterek davanın bu suretle sonlandırılmasını istemeleri ve taraf vekillerinin vekaletnamelerinde de bu hususta yetkilendirme bulunduğu görülmekle, bu halde davalı vekilinin davayı kabul beyanı nazara alınarak aşağıda yazılı olduğu üzere davanın kabulüne, karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM : Gerekçesi ayrıntılı olarak açıklandığı üzere
1-Davanın KABULÜNE, Dava konusu … ve … ticari isimli ürünlerin davalıya ait …, …, …, … ve … sayılı patentlere tecavüz etmediğinin tespitine,
2-Yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda karar verilmesine yer olmadığına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 54,40 TL karar harcından peşin yatırılan 35,90 TL’nin mahsubu ile kalan 18,50 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsiline,
4-Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair tarafların yokluğunda (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.24/06/2020

Katip …
¸

Hakim …
¸