Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/452 E. 2022/132 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/452 Esas
KARAR NO : 2022/132

DAVA : Marka (Manevi Tazminat İstemli), Marka (Maddi Tazminat İstemli)
DAVA TARİHİ : 03/10/2018
KARAR TARİHİ : 15/09/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Manevi Tazminat İstemli), Marka (Maddi Tazminat İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili ihtiyati tedbir talepli dava dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; Müvekkili şirketlerden (1) No.lu … ŞİRKETİ “…”, “…” ve “…” ibareli prezervatif ürünlerinin marka sahibi, (2) Nolu … SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ, ürünlerin Türkiye’deki tek yetkili satıcısı olduğunu, Müvekkili şirketlerin uzun yıllardır Türkiye’de sağlık sektöründe, gerek ilaç gerekse tedavi ve koruma amaçlı sağlık ürünleri konusunda lider … topluluğu şirketler gurubunda yer aldığını, … topluluğunun ilk olarak 1991 yılında, aile planlaması; A.İ.D.S., frengi, vb. gibi cinsel yolla bulaşan hastalıkları önleme çalışmalarına katkı sağlamak üzere, Türkiye’de “prezervatif” kavramını kullanmaya başladığını ve eczanelerde satışını başlattığını, aynı zamanda, 1991 yılından bu yana İnsan sağlığı için, davaya konu ürünler ile ilgili sivil toplum kuruluşlarının sosyal kampanyalarında aktif biçimde rol aldığını, müvekkili … TİCARET ANONİM ŞİRKETİ “…” ve “… ”, markalarının, Türk Patent Enstitüsü nezdinde tescilli hak sahibi olduğunu, yıllar içinde … topluluğu, tüm faaliyetleri ve ürünlerinde sağladığı kalite ve güven nedeniyle, Türkiye’de saygın ve sağlık sektöründe lider konumunda yer aldığını, müvekkil şirketin Türkiye’de Pazar lideri olan … Marka ürünlerinin tanıtımı ve toplum sağlığı konusunda duyarlığı artırmak için … adresini faaliyete geçirdiğini, bu sitede müvekkili şirket tarafında piyasaya arz edilen tüm ürünlerinin görülebildiğini, karşı yanın tespit edildiği üzere, http://…/f ve https://… adlı internet sitesine izinsiz olarak müvekkilinin tescilli markaları olan “…” ve “…” markalarını internet alan adında kullanıldığını, müvekkilline ait olmayan ürün gamında yer almayan tamamen gerçek dışı “…” adı altında müvekkilinin markasını hukuka aykırı olarak kullanarak ürün satışı yapıldığını, ayrıca davalının müvekkilinin markasını ve adını kullanarak İnstagram sayfasında ve internet sitesinden … sponsorluk anketini çözen tüketicileri … numaralı telefondan arayarak, 2 boxer hediye edeceklerini ve dikleştirici jel kazandıklarını iddia ederek 135 TL yerine 80 TL’ye satışı gerçekleştirebileceklerini belirttiklerini, (2) no.lu davalı … Ltd. Şti.’nin ise ürünün satışın) yapan ve kargo ile tüketicilere gönderen şirket olduğunun tespit edildiğini, bu şekilde gerek müvekkllinin marka hakkına (isim hakkına) tecavüz edildiğini, gerekse ticari itibarının zedeleyecek şekilde internet sitesi açılarak haksız menfaat elde edilmeye çalışıldığını, bu durumun müvekkilinin 6769 Sayılı kanunda belirtilen haklarına ağır bir tecavüz teşkil ettiğini, ayrıca anılan İnternet sitesinden “…” şirketlerine ve “…” markasına duyulan güvene bağlı olarak fark etmeden satın alan son tüketicilerin sağlığı da risk altında olduğunu, internette yapılanı araştırmada (2) no.lu Davalı hakkında çeşitli web sitelerinde benzer şikayetlerin olduğu da görüldüğünü, açıklamaları kapsamında ilgili site üzerinden müvekkilinin tescilli markası kullanılarak müvekkiline ait olmayan, ürün gamında yer almayan tamamen gerçek dışı ürün satışı yapıldığı anlaşıldığından, ihlalin kamu sağlığı üzerindeki etkileri ve 6769 sayılı kanun kapsamında ağır bir ihlal teşkil eden https://www.okhipnoz.space adlı internet sitesi hakkında verilen ihtiyati tedbirin devamına karar verilmesi gerektiğini, davacı müvekkillerinin tescilli markalarına yapılan haksız tecavüz nedeniyle hem mali açıdan zarara uğradığını hem de tüketiciler tarafından gerek markalarına gerekse uzun yıllar ve emekler sonucunda oluşan ürünlerine duyularn güvenin azaldığını, ayrıca itibar kaybına uğradığını, açıklanan ve yargılama sonucunda gerçekliği kanıtlanacak durumlar uyarınca, müvekkili şirketlerin sair talep ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile; http://… adlı internet sitesinin ve satışı yapıldığı iddia edilen ürünün Marka hakları müvekkil şirketlere ait “…” markası ile benzer ve iltibas yarattığının tespitini, tecavüz teşkil eden fiillerin önlenmesi ve durdurulması için Müvekkili şirketin tescilli markalarınt birebir kullanarak satış yapan http://… wehb sitesi hakkında … 1. Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi’nin …D.İş dosyasında verilen ve taraflarınca depo edilen teminat mukabilinde … 18. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile uygulanan ihtiyati tedbir kararının devamını, davalı şirketin haksız rekabet ve markaya tecavüz fiillerinin durdurulmasına ve önlenmesini, müvekkili şirketlerin marka haklarına davalıların vaki tecavüz fiili nedeniyle, müvekkil şirketlerin mevcut tüketicileri üzerinde, markaya duyulan güvenin olumsuz etkilenmesi nedeniyle 50,000,00 TL (Ellibin Türk Lirası) manevi tazminatın, dava tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, müvekkili şirketlerin marka haklarına davalı şirketçe vaki tecavüz fiili nedeniyle, müvekkili şirketlerin uğradığı maddi zararın tazmini amacıyla, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 1.000,00 TL (Bin Türk Lirası) maddi tazminatın, dava tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte davalılardan tahsilini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalı yana yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …LİMİTED ŞİRKETİ vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; Müvekilinin kargo taşıma işini yaptığını ürün satış faaliyet yapmadığını, davacının da beyanın da bu yönde olduğunu, müvekkilinin kendisine kapalı kutuda teslim edilen ürünleri tüketiclere dağıtmadığını, söz konusu web siteleri ve sayfalar taraflarına ait olmadığı gibi bağları da olmadığını, Müvekkilinin satış, pazarlama faaliyetinde bulunmadığını, dava dilekçesinin eki taraflarına tebliğ edilmediğinden bu konuda ek beyanda bulunma haklarını saklı tuttuklarını, davacının maddi zararını ispat etmesi gerektiğini, ayrıca tüzel kişilerin bu şekilde manevi tazminat taleplerinin hukuka aykırı olduğunu, belirlenen bedellerin fahiş olduğunu, müvekkilinin kesinlikle marka tecavüzünde bulunmadığı gibi FSHK kapsamında da eylemi olmadığını, Müvekkilinin dağıtımı doğrudan yapmadığını anlaşmalı kurumlar aracılığıyla ( …, … … kargo) müşterilerin satışını yaptığı ürünlerin dağıtımını yaptığını, bu halde söz konusu kargo firmalarının da sorumlu olduğunu, açıklanan nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Davacılar vekili cevaba cevap dilekçesinde özetle; Davalı …’in her ne kadar ürün satış faaliyetinde bulunmadığını iddia etse de tüketicilere gönderilen kargolarda gönderici ismi olarak davalı şirketin unvanı görüldüğünü, dava dilekçeleri ekinde mahkememiz dikkatine sunulan ve delil listelerinde 6. sırada bulunan kargo paketi görüntüsünde davalı şirketin unvanı gönderici satırında “… Tic. Ltd. Şti.” olarak yazıldığını, internet ortamında yapılan araştırmalarda davalı … hakkında çeşitli web sitelerinde benzer şikayetlerin olduğu da görüldüğünü, …, …, … alan adlı internet sitelerinde davalı … hakkında pek çok benzer şikayet yer aldığını, davalı şirket hakkında dilekçede gösterilen internet sitelerindeki yorumlarda sahte ve yanlış ürün gönderildiğine ilişkin pek çok şikayet bulunduğunu, şikayetlerin orijinal ürün olarak tanıtılan ürünlerin sahtelerinin gönderildiği veya tamamen farklı ürünlerin gönderildiği doğrultusunda birleştiğini, bu şekilde gerek müvekkilinin marka hakkına (isim hakkına) tecavüz edilmekte gerekse ticari itibarının zedeleyecek şekilde internet sitesi açılarak haksız menfaat elde edilmeye çalışıldığını, bu durumun müvekkilinin 6769 Sayılı kanunda belirtilen haklarına ağır bir tecavüz teşkil ettiğini, davacı müvekkillerinin tescilli markalarına yapılan haksız tecavüz nedeniyle hem mali açıdan zarara uğramakta hem de tüketiciler tarafından gerek markalarına gerekse uzun yıllar ve emekler sonucunda oluşan ürünlerine duyulan güveni azalttığını, ayrıca itibar kaybına uğradığını, ilgili site üzerinden müvekkilinin tescilli markası kullanılarak müvekkiline ait olmayan, ürün gamında yer almayan tamamen gerçek dışı ürün satışı yapıldığı anlaşıldığından, ihlalin kamu sağlığı üzerindeki etkileri ve 6769 sayılı kanun kapsamında ağır bir ihlal teşkil eden http://…/ adlı internet sitesi hakkında verilen ihtiyati tedbirin devamına karar verilmesi gerektiğini, açıklanan nedenlerle müvekkili şirketlerin sair talep ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile; http://… adlı internet sitesinin ve satışı yapıldığı iddia edilen ürünün Marka hakları müvekkil şirketlere ait “…” markası ile benzer ve iltibas yarattığının tespitini, tecavüz teşkil eden fiillerin önlenmesi ve durdurulması için Müvekkili şirketin tescilli markalarınt birebir kullanarak satış yapan http://… wehb sitesi hakkında … 1. Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi’nin …D.İş dosyasında verilen ve taraflarınca depo edilen teminat mukabilinde … 18. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile uygulanan ihtiyati tedbir kararının devamını, davalı şirketin haksız rekabet ve markaya tecavüz fiillerinin durdurulmasına ve önlenmesini, müvekkili şirketlerin marka haklarına davalıların vaki tecavüz fiili nedeniyle, müvekkil şirketlerin mevcut tüketicileri üzerinde, markaya duyulan güvenin olumsuz etkilenmesi nedeniyle 50,000,00 TL (Ellibin Türk Lirası) manevi tazminatın, dava tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, müvekkili şirketlerin marka haklarına davalı şirketçe vaki tecavüz fiili nedeniyle, müvekkili şirketlerin uğradığı maddi zararın tazmini amacıyla, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 1.000,00 TL (Bin Türk Lirası) maddi tazminatın, dava tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte davalılardan tahsilini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalı yana yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili ikinci cevap dilekçesinde özetle; Davacı dava dilekçesi ekinde delil listemizde 6. sırada bulunan kargo paketi görüntüsünde davalı şirketin unvanı gönderici satırında “…Tic. Ltd. Şti.” olarak yazıldığı şeklinde beyanı olduğunu, Müvekkilinin kargo aracılık faaliyeti yaptığını, bu durumun ilgili kargonun sahibi firmasından da sorulabileceğini, dava dilekçesindeki ekler taraflarına tebliğ edilmediğini, bu nedenle ilgili kargo gönderisinin görüntüsünün taraflarına tebliği sonrası ürünün hangi kişi/ kurum adına taşındığı bilgisi verileceğini, müvekkilinin unvanındaki pazarlama kelimesinin bir çok Ltd Şti için konulan genel unvan içinde geçmediğini, sadece unvanda yer alması şirketin o alanda aktif olarak faaliyet gösterdiği anlamına gelmediğini, davacı taleplerini ancak ilgili web sitelerinin sahiplerine yöneltebileceğini, müvekkilinin günde onlarca kargo gönderisi için aracılık hizmeti verdiğini, tüketicilerin gönderici olarak müvekkilinin adını gördüğünden o şekilde yorum yaptığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
… 1. FSHHM’nin …diş sayılı dosyası dosya içerisine alınmış incelendiğinde; 12/09/2018 tarihli karar ile ” Tespit talep edenin sunduğu ekran görüntüleri, web sayfası çıktıları, marka tescil belgesi dikkate alındığında, aleyhe tedbir talep edilenin web sayfasındaki ürünlerin üzerinde ticari etki yaratacak şekilde davacının tescilli markasınnı kullanıldığı anlaşıldığından 6100 sayılı HMK’nun 389.-391. maddeleri ile 6769 sayılı SMK’nun 159. Maddesi gereğince ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile karşı yanın http://…/ internet sitesinin erişimin taktiren 5.000,00 TL nakdi teminat ya da aynı miktarda kesin ve süresiz banka teminat mektubu ibrazı koşuluyla erişimin tedbiren engellenmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememiz 17/10/2018 tarihli Tensip Zaptında “… 1.FSHHM’nin… D.İş sayılı dosyasından verilen tedbir kararının DEVAMINA…” karar verilmiş olup …1.FSHHM’nin … D.İş sayılı dosyası Mahkememiz dosyası içerisine alınmıştır.
Taraf teşkilinin sağlanması açısından davacıya süre verilmiş, ilgili operatörlere ve ilgili yerlere müzekkere yazılarak davalıların ve adreslerinin tespitine çalışılmış, davacı vekili aşamalarda sunmuş olduğu beyanlarda … numaralı telefonun davalı olarak gösterilen … ye ait olduğu düşüncesiyle sehven … nin davalı olarak gösterildiğini yapılan araştırmalarda bu telefonun …’ya ait olduğunun tespit edildiğini bu kişinin davalı olarak dosyaya eklenmesini talep etmiş, … dosyaya davalı olarak eklenmiş, kendisinin almış olduğu mahkumiyet kararından kaynaklı olarak kısıtlandığı ve vasi atandığı anlaşılmakla gerekli tebliğler vasisine yapılmak suretiyle yargılamaya devam olunmuş, DAVALI OLARAK GÖSTERİLEN … (TC VE ADRES BİLGİLERİNİN TESPİT EDİLEMEDİĞİ DE DİKKATE ALINARAK) DOSYADAKİ DAVALI SIFATINA SON VERİLMİŞ, yine davalı … şirketinin vekilinin vekillikten çekildiği ve tasfiye halinde olduğu anlaşılmakla tasfiye memuruna tebligat yapılarak yargılamaya devam olunmuş, yine davacı vekilinin davalı şirket yetkilisinin savcılık aşamasındaki beyanlarında davaya konu ürünleri Erakman şirketinden aldığnı bildirdiği dikkate alınarak davanın bu şirkete ihbarını talep etmiş ihbar talebi kabul olunarak dava bu şirkete ihbar olunmuştur.
… Cumhuriyet Başsavcılığı Fikri Ve Sınai Haklar Soruşturma Bürosunun … soruşturma nolu dosyası sureti dosya içerisine alınmıştır.
TPMK kayıtlarının incelenmesinde davacının çok sayıda … ibareli marka tesciline sahip olduğu görülmüştür.
Davalı … davaya konu ürünlere ilişkin kargo gönderilerinin kim tarafından yapıldığı, gönderiyi yapan kişiye ait bilgi ve belgeleri sunabilmesi için iki haftalık kesin süre verilmesine, aksi takdirde bu hususta delil sunmaktan vazgeçmiş sayılacağı, dosyanın mevcut haliyle değerlendirileceği hususu ihtarını içerir davetiye tebliğ olunmuş, dosyaya incelemeye esas herhangi bir bilgi ve belge sunulmamıştır.
Dava, 6769 sayılı SMK hükümleri uyarınca açılmış marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, durdurulması, maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Markaya Tecavüz iddiası yönünden;
6769 sayılı Kanunun 29. maddesinde marka hakkına tecavüz sayılan fiiller sayılmıştır. Bunlar Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 7. maddede belirtilen biçimlerde kullanmak, marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak, marka sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek halleridir.
İlgili Kanunun 7 inci maddesi; “Marka tescilinden doğan haklar münhasıran marka sahibine aittir. Marka sahibinin, izinsiz olarak yapılması hâlinde, aşağıda belirtilen fiillerin önlenmesini talep etme hakkı vardır: a)Tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin, tescil kapsamına giren mal veya hizmetlerde kullanılması. b)Tescilli marka ite aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle betik tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması. c)Aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde olmasına bakılmaksızın, tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve Türkiye de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle markanın itibarından haksız bir yarar elde edecek veya itibarına zarar verecek veya ayırt edici karakterini zedeleyecek nitelikteki herhangi bir işaretin haklı bir sebep olmaksızın kullanılması.
Aşağıda belirtilen durumlar, işaretin ticaret alanında kullanılması hâlinde, ikinci /fıkra hükmü uyarınca yasaklanabilir: a)İşaretin, mal veya ambalajı üzerine konulması. b)İşareti taşıyan malların piyasaya sürülmesi, teslim edilebileceğinin teklif edilmesi, bu amaçlarla stoklanması veya işaret altında hizmetlerin sunulması ya da sunulabileceğinin teklif edilmesi. c)İşareti taşıyan malın ithal ya da ihraç edilmesi. ç)İşaretin, teşebbüsün iş evrakı ve reklamlarında kullanılması. d)İşareti kullanan kişinin, işaretin kullanımına ilişkin hakkı veya meşru bağlantısı olmaması şartıyla işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük ya da benzeri biçimlerde kullanılması. ” hükümlerine amirdir.
Kanunun 149.maddesinde “Sınai mülkiyet hakkı tecavüze uğrayan hak sahibi, mahkemeden aşağıdaki taleplerde bulunabilir: a)Fiilin tecavüz olup olmadığının tespiti. b)Muhtemel tecavüzün önlenmesi. c)Tecavüz fiillerinin durdurulması. ç)Tecavüzün kaldırılması ile maddi ve manevi zararın tazmini. d)Tecavüz oluşturan veya cezayı gerektiren ürünler ile bunların üretiminde münhasıran kullanılan cihaz, makine gibi araçlara, tecavüze konu ürünler dışındaki diğer ürünlerin üretimini engellemeyecek şekilde elkonulması. e)(d) bendi uyarınca elkonulan ürün, cihaz ve makineler üzerinde kendisine mülkiyet hakkının tanınması f)Tecavüzün devamını önlemek üzere tedbirlerin alınması, özellikle masraflar tecavüz edene ait olmak üzere (d)bendine göre elkonulan ürünler ile cihaz ve makine gibi araçların şekillerinin değiştirilmesi, üzerlerindeki markaların silinmesi veya sınai mülkiyet haklarına tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise imhası. g)Haklı bir sebebin veya menfaatinin bulunması hâlinde, masrafları karşı tarafa ait olmak üzere kesinleşmiş kararın günlük gazete veya benzeri vasıtalarla tamamen veya özet olarak ilan edilmesi veya ilgililere tebliğ edilmesi” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.
SMK m. 29/1-a atfıyla uygulanacak olan SMK m, 7/2- b’ye göre tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tesdili markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması, marka hakkına tecavüz niteliği taşıyacaktır.
SMK m. 7/2-c’ye göre ise tanınmış marka söz konusu olduğunda, tanınmışlık düzeyi nedeniyle markanın itibarından haksız bir yarar elde edecek veya itibarına zarar verecek veya ayırt edici karakterini zedeleyecek nitelikteki herhangi bir işaretin haklı bir sebep olmaksızın kullanılması, aynı sınıfta olup olmadığına bakılmaksızın marka hakkına tecavüz fiili teşkil edecektir.
Mutlak hak niteliğini taşıyan markanın, marka sahibinin izni olmaksızın bir başkası tarafından kullanılması yasaklanmış bulunmaktadır. Markanın sahibinden başkası tarafından aynen veya taklit, tağyir, iltibas suretiyle kullanılıp kullanılmadığının saptanmasında her şeyden önce markanın şekil ve anlam itibariyle taşıdığı baskın unsur göz önünde tutulmalıdır. Bu baskın unsurun aynen veya değiştirilerek başkası tarafından kullanılması, haksız olarak kullanımın tespitinde büyük önem taşır. Bir marka ana özellikleri itibariyle başkası tarafından bir hakka dayanmadan kullanıldığında tecavüz unsuru gerçekleşmiş olur (Erdal Noyan, Marka Hukuku, Ankara 2006, s.545). Bir marka hakkına tecavüz teşkil edilebilmesi için, markayla ayniyet taşıyan veya benzer olan işaretin, tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerin aynı veya benzeri mal veya hizmetlerde alıcıların karıştırılmasına sebebiyet verecek şekil ve surette kullanılması gerekir.
Markaların baskın unsurlarının değerlendirmesinde ise logo etkisi, baskın hece veya kelime etkisi, yazılış biçimi etkisi, kelime anlamı etkisi gibi unsurların baskınlığına bakılır.
Tescilli bir markanın aynı veya benzeri olan bir işaretin, tescilli markanın kapsamına giren mal veya hizmetlerin aynı veya benzeri mal veya hizmetlerde alıcıların karıştırmalarına (iltibasa) yol açacak şekilde kullanılması marka hakkına tecavüz oluşturacaktır. Bu tecavüz türüne, iltibas suretiyle marka hakkına tecavüz denilmektedir. Bu suretle oluştuğu iddia edilen marka hakkına tecavüz değerlendirmesinde, ilk olarak markaların tescilli olduğu mal veya hizmet sınıfları arasında ayniyet veya benzerlik olup olmadığı, sonrasında markalar arasında işaretsel olarak ayniyet/benzerlik bulunup bulunmadığı ve böyle bir ayniyet benzerlik olduğu kanaatine varıldığı takdirde, bunun markalar arasında karıştırılma ihtimaline sebebiyet verip vermeyeceği incelenmelidir.
6100 sayılı HMK’nın “USUL EKONOMİSİ İLKESİ” başlıklı Madde 30-“(1)Hâkim, yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlüdür.” hükmüne amirdir.
Dosya içerisine alınan internet ekran görüntüleri, şikayet kayıtları, savcılık dosyasındaki değerlendirmeler dikkate alındığında inceleme yapılmasının esasa etkili olmadığı usul ekonomisine uygun düşmeyeceği anlaşılmakla inceleme yapılmaksızın yargılamaya devam olunmuştur.
Haksız rekabet iddiası yönünden;
6102 sayılı TTK’nın 54 vd maddeleri Haksız Rekabete ilişkindir. Madde 54- “(1)Haksız rekabete ilişkin bu Kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır. (2)Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.” hükümlerine amridir. Yine TTK Madde 55- (1)Aşağıda sayılan hâller haksız rekabet hâllerinin başlıcalarıdır: a)Dürüstlük kuralına aykırı reklamlar ve satış yöntemleri ile diğer hukuka aykırı davranışlar ve özellikle;…. 4.Başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak,… dürüstlüğe aykırı davranmış olur. Şeklinde düzenlenmiş Madde 56 da “Haksız rekabet sebebiyle müşterileri, kredisi, meslekî itibarı, ticari faaliyetleri veya diğer ekonomik menfaatleri zarar gören veya böyle bir tehlikeyle karşılaşabilecek olan kimse; a)Fiilin haksız olup olmadığının tespitini, b)Haksız rekabetin men’ini, c)Haksız rekabetin sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, haksız rekabet yanlış veya yanıltıcı beyanlarla yapılmışsa bu beyanların düzeltilmesini ve tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise, haksız rekabetin işlenmesinde etkili olan araçların ve malların imhasını, d)Kusur varsa zarar ve zıyanın tazminini, e)Türk Borçlar Kanununun 58 inci maddesinde öngörülen şartların varlığında manevi tazminat verilmesini isteyebileceği düzenlenmiş kararların ilanının talep edebileceği öngörülmüştür.
Somut olaya dönüldüğünde; Davacıya ait biden fazla “…” “…” ibareli markanın bulunduğu davacı markalarının tanınmışlığı noktasında çekişme olmamakla birlikte bu markaların tanınmış marka olduklarının izaha muhtaç olmadığı, davacı şirketin Türkiye’de Pazar lideri olan … Marka ürünlerinin tanıtımı ve toplum sağlığı konusunda duyarlığı artırmak için … adresini faaliyete geçirdiğini, bu sitede müvekkili şirket tarafında piyasaya arz edilen tüm ürünlerinin görülebildiğini, davalıların tespit edildiği üzere, … ve https://.. adlı internet sitesine izinsiz olarak davacıya ait tescilli markaları olan “…” ve “…” markalarını internet alan adında kullanıldığı ve davacıya ait olmayan ürün gamında yer almayan tamamen gerçek dışı “… ” adı altında davacı markasını hukuka aykırı olarak kullanarak ürün satışı yapıldığı, ayrıca marka ve adını kullanarak İnstagram sayfasında ve internet sitesinden …anketini çözen tüketicileri … numaralı telefondan arayarak, 2 boxer hediye edeceklerini ve dikleştirici jel kazandıklarını iddia ederek 135 TL yerine 80 TL’ye satışı gerçekleştirebileceği vaatlerinde bulunulduğu, (2) no.lu davalı … Ltd. Şti.’nin ise ürünün satışın) yapan ve kargo ile tüketicilere gönderen şirket olduğu, her ne kadar kendisinin bilgisi olmadığı sadece kargo işi yaptığı savunmasında bulunmuş ise de aksi kabulü gerektirecek delillerin verilen süreye rağmen sunulmadığı, bu davalı hakkında çeşitli web sitelerinde benzer şikayetlerin olduğunun da sunulan delillerden görüldüğü, anlaşılmakla markaya tecavüz şartlarının oluştuğu anlaşılmakla markaya tecavüz ve haksız rekabete dayalı taleplerin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Maddi ve manevi tazminat talepleri yönünden değerlendirme;
Davacı vekili maddi tazminat taleplerinin SMK 151/2-a kapsamında olduğunu bildirmiştir.
Davacı vekili talep arttırım dilekçesinde müvekkilinin e ticaret sitelerindeki satışları üzerinden tazminat taleplerinin değerlendirilmesini talep etmiş bu kapsamda maddi tazminat taleplerini 33.756,00 TL’ye arttırmıştır.
Dava tarihi itibarı ile uygulanması gereken 6769 sayılı SMK’nın “Tazminat” başlıklı madde 150- “(1) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz sayılan fiilleri işleyen kişiler, hak sahibinin zararını tazmin etmekle yükümlüdür. (2) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edilmesi durumunda, hakka konu ürün veya hizmetlerin, tecavüz eden tarafından kötü şekilde kullanılması veya üretilmesi, bu şekilde üretilen ürünlerin temin edilmesi yahut uygun olmayan bir tarzda piyasaya sürülmesi sonucunda sınai mülkiyet hakkının itibarı zarara uğrarsa, bu nedenle ayrıca tazminat istenebilir. (3) Hak sahibi, sınai mülkiyet hakkının ihlali iddiasına dayalı tazminat davası açmadan önce, delillerin tespiti ya da açılmış tazminat davasında uğramış olduğu zarar miktarının belirlenebilmesi için, sınai mülkiyet hakkının kullanılması ile ilgili belgelerin, tazminat yükümlüsü tarafından mahkemeye sunulması konusunda karar verilmesini mahkemeden talep edebilir. ” hükümlerine amirdir.
Yine “Yoksun kalınan kazanç” başlıklı MADDE 151- (1) Hak sahibinin uğradığı zarar, fiili kaybı ve yoksun kalınan kazancı kapsar. (2) Yoksun kalınan kazanç, zarar gören hak sahibinin seçimine bağlı olarak, aşağıdaki değerlendirme usullerinden biri ile hesaplanır: a) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin rekabeti olmasaydı, hak sahibinin elde edebileceği muhtemel gelir. b) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin elde ettiği net kazanç. c) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin bu hakkı bir lisans sözleşmesi ile hukuka uygun şekilde kullanmış olması hâlinde ödemesi gereken lisans bedeli.(3) Yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında, özellikle sınai mülkiyet hakkının ekonomik önemi veya tecavüz sırasında sınai mülkiyet hakkına ilişkin lisansların sayısı, süresi ve çeşidi, ihlalin nitelik ve boyutu gibi etkenler göz önünde tutulur.(4) Yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında, ikinci fıkranın (a) veya (b) bentlerinde belirtilen değerlendirme usullerinden birinin seçilmiş olması hâlinde, mahkeme ürüne ilişkin talebin oluşmasında sınai mülkiyet hakkının belirleyici etken olduğu kanaatine varırsa, kazancın hesaplanmasında hakkaniyete uygun bir payın daha eklenmesine karar verir…” hükümlerine amirdir.
Maddi tazminat talebi yönünden hesaplamaya esas herhengi bir kayıt davalılarca dosyaya sunulmamış olmakla paranın alım gücü ve hakkaniyet gözetilerek BK 50. Maddesi gereği talep edilen 10.000 TL üzerinden takdiren talebin kabulünün gerektiği sonucuna ulaşılmış ve bu miktar üzerinden kabul kararı vermek gerekmiş, yine izahı yapıldığı üzere manevi tazminatın yasal şartlarının oluştuğu anlaşılmakla eylemin ağırlığı, hak ve nesafet gözetilerek takdiren 5.000,00 TL üzerinden talebin kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş fazlaya ilişkin talep ise reddolunmuştur.
Tüm dosya kapsamı yukarıda izahı yapılan mevzuat ve açıklamalar kapsamında değerlendirildiğinde; ele geçirilen ürünler üzerinde davacı adına tescilli … tescil numaralı “…” tanınmış markasının (tanınmışlık konusunda ihtilaf bulunmadığı, davacı markasının tanınmışlığı izahtan vareste olduğu dikkate alınarak ayrıca irdelenmemiştir) izinsiz bir şekilde internet ortamında ve piyasaya sundukları ürünler üzerinde kullandıkları anlaşılmakla davacının sübut bulan markaya tecavüz ve haksız rekabete yönelik davasının kabulü ile davalı eyleminin markaya tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine, bu kapsamda htpp://…/ adlı siteye erişimin engellenmesine, maddi tazminat talebi yönünden BK 50 gözetilerek takdiren 10.000 TL üzerinden kısmen kabulüne, manevi tazminat yönünden ise izahı yapılan gerekçelerle kısmen kabule ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,
2-Davalıların kullanımlarının markaya tecavüz ve haksız rekabetin teşkil ettiğinin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine, ortadan kaldırılmasına, bu kapsamda htpp://…/ adlı siteye erişimin engellenmesine, … 1. FSHHM’nin …D.İş dosyası üzerinden verilen ve yargılama sefahatinde devamına karar verilen 12/09/2018 tarihli tedbir kararının karar kesinleşinceye kadar teminatsız olarak devamına, yatırılan teminatın talep halinde yatırana iadesine,
3-Davacının maddi tazminata yönelik talebinin KISMEN KABULÜ ile 10.000,00 TL’nin 1.000,00 TL’sinin dava tarihinden itibaren 9.000,00 TL’sinin ıslah tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
4-Davacının manevi tazminata yönelik talebinin KISMEN KABULÜ ile 5.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
5-Peşin alınan harçtan alınması gerekli harcın mahsubu ile fazladan yatırıldığı anlaşılan 416,31 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
6-Davacı tarafından yapılan: 431,70 TL posta ücreti ve 1.024,65 TL harç olmak üzere toplam 1.456,35 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-a)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen tecavüz talebine ilişkin hesaplanan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
b)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen maddi tazminat talebine ilişkin hesaplanan 10.000,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
c)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen manevi tazminat talebine ilişkin hesaplanan 5.000,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
8-Davalılar tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
9-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.15/09/2022

Katip
¸

Hakim
¸