Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/444 E. 2022/8 K. 13.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/444 Esas
KARAR NO : 2022/8

DAVA : Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/09/2018
KARAR TARİHİ : 13/01/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesi ve aşamalardaki beyanlarında özetle; davacı müvekkillerinin Türkiye çapında tescilli ve Dünyaca tanınan …, ve … markalarının sahibi olduğunu, müvekkillerinin markalarının Türk Patent ve Marka Kurumu’nda tescilli olduğu kayıtlı tescillerine ilişkin belgeleri sunduklarını, müvekkili şirketlerin tescilli markalarının izinsiz bir şekilde kullanılması, ürünlerinin satışa arz edilmesi, depolanması üzerine, müvekkil şirketler ihlalin tespit edilebilmesi için davalı hakkında … 1. Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nden delil tespiti talebinde bulunduğunu, ihlale konu ürünlerin adet ve değerlerinin tespiti ile bu ürünlerin mühürlenerek yeddi-i emine teslim edilmesini talep ettiklerini, … 1. Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi tarafından … Değişik İş sayısı ile yapılan tespit sonucu birçok ürünün yeddi-i emine teslim edildiğini, açıklandığı üzere … 1. Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi tarafından…Değişik İş sayılı dosyası 05.09.2018 tarihli ara kararı ile el konulan ürünler hakkında ürünlerin muhafazasına devam edilebilmesi için Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 159. maddesine istinaden ihtiyati tedbir kararı devamına karar verilmesini talep ettiklerini, marka hakkı sahibi davacı müvekkili şirketlerin tescilli markasını taşıyan taklit malın üretilmesini, ithal edilmesini ve satılmasını 6769 sayılı sınai mülkiyet kanunu’nun 149. maddesi gereği önleme yetkisine haiz olduğunu, davalı tarafın fiillerinin müvekkili davacı şirketlerin marka hakkına tecavüz teşkil ettiğini, … 1. Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi tarafından gerçekleştirilen tespit sonucu müvekkili şirketlerin marka hakkına tecavüz edildiğinin sabit olduğu SMK md. 150 ve 151 gereği müvekkili şirketlerin maddi-manevi tazminat ile itibar tazminatı talep etme hakkına sahip olduğunu, bu sebeple fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik herbir davacı için 1000.00 TL maddi tazminat ( SMK 151/2(a) bendine göre hesaplanmak üzere), 1000.00 TL manevi tazminat 1000.00 TL itibar tazminatının haksız fiil tarihinden işleyecek en yüksek reeskont faizi ile birlikte hüküm altına alınması ile SMK m.149’ye dayalı tecavüzün tespitini, muhtemel tecavüzün önlenmesini, durdurulmasını ve imha taleplerinin bulunduğunu, açıklanan nedenlerle … 1. Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi …Değişik İş sayılı dosyası ile tespit edilen ve elkoyma kararı verilen ürünler üzerindeki ihtiyati tedbir kararının devamına karar verilerek ürünlerin muhafazasının devamını, davalının eylemlerinin marka hakkına tecavüz eylemi ve haksız rekabet eylemi olduğunun tespitini, durdurulmasını, önlenmesini, giderilmesini, taklit ürünlerin kapladığı yer ve muhafazasının ciddi külfet meydana getirmesi sebebiyle Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 163. maddesine istinaden hızlı imhasını, depolama-sundurma hizmetinin davalıya tahmilini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik her bir davacı için 1000-TL maddi, (ön incelemedeki bayanlarında 6769 sayılı SMK m.151/2(b) bendine göre hesaplanmak üzere) 1000-TL manevi, 1000-TL itibar tazminatının haksız fiil tarihinden işleyecek en yüksek reeskont faizi ile birlikte hüküm altına alınmasını, davalı aleyhine verilecek mahkeme kararının Türkiye’nin bütününde yayın yapan tirajı yüksek bir gazetede masrafları davalı tarafından karşılanmak üzere yayınlanmasını, davanın kabulünü, yargılama giderleri ve herbir davacı için ayrı ayrı vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapıldığı ancak cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmış, davalı vekilinin aşamadaki beyanlarında davanın reddini savunmuştur.
Taraf delilleri toplanmıştır.
Davacılara ait marka tescil kayıtları dosya içerisine alınmış, TPMK kayıtlarından … Tescil No’lu … Marka tescilinin, … Tescil No’lu … Marka tescilinin, … Tescil No’lu … Marka tescilinin, … Tescil No’lu … Marka tescilinin,… Tescil No’lu … Marka tescilinin, … Tescil No’lu … Marka tescilinin, … Tescil No’lu … Marka tescilinin, … Tescil No’lu … Marka tescili nin, … Tescil No’lu … Marka tescili
nin, … Tescil No’lu … Marka tescili nin, … Tescil No’lu … Marka tescilinin, … Tescil No’lu … Marka tescilinin, … Tescil No’lu … Marka tescilinin, … Tescil No’lu … Marka tescilinin bulunduğu anlaşılmıştır.
… 1. Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi … Değişik İş dosyası dosya içerisine alınmış, sunulan 30/09/2018 tarihli bilirkişi raporunda; “tespit istenen mağaza ve depo adreslerinde iş yerlerinin … e ait olduğu, mağazadaki ayakkabı ve terlik vb eşyaların şatışının yapıldığıiş yeri olduğu mağazada eşyların raflarda satışa hazır şekilde dizildiği, depoda ise ayakkabıların koliler içinde bulunduğu, mağazada yapılan aramada … marka ve logolu, 175 tek ayakkabı, ve 32 tek terlik, … markalı 16 tek terlik, depoda … marka ve logolu 96 çift kutulu spor ayakkabı, 24 çift kutusuz ayakkabı, 130 çift bez torbalı ayakkabı, … marka ve logolu 24 çift kutulu ayakkabı bulunduğu tespit ve değerlendirmelerinde bulunulduğu anlaşılmıştır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerin değerlendirilmesi yönünden dosya alanında uzman bilirkişilerden oluşan heyete tevdi olunmuş olup bilirkişi heyetince sunulan 27/05/2021 tarihli raporda özetle; … 1. Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi …Değişik İş dosyası üzerinden davalı iş yerinde gerçekleştirilen tespit işleminde, fotoğraflanan ürünlerde ve ambalajlarda davacı taraflara ait şekil ve kelime markalarının ayakkabılar ve ambalajlar üzerinde aynen kullanıldığının görüldüğünü, … 1. Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin… Değişik İş dosyası üzerinden, davalı işyerinde gerçekleştirilen tespit işlemine konu fotoğraflar üzerinden tarafımızca gerçekleştirilen değerlendirme neticesinde, 6769 Sayılı SMK’ nın 7/1 a maddesince “a) Tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin, tescil kapsamına giren mal veya hizmetlerde kullanılması” şartlarının somut olay bakımından gerçekleşmiş olduğu, 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun “Marka hakkına tecavüz sayılan fiiller” başlıklı 29. Maddesi uyarınca, davalı yanın, marka sahibi davacı yanların izni olmaksızın, markalarını 7 nci maddede belirtilen biçimlerde kullanmasının marka hakkına tecavüze yol açtığı, 6769 Sayılı SMK’ nın 149. Maddesi uyarınca, maddi ve manevi tazminat talep etme hakkı bulunduğu, davalı yan tarafından tanınmış …, … ve … kelime ve şekil markalarının aynen kopyalanarak, davacı şirketlerinin ürünlerinin taklitlerinin piyasaya sunulması, gerek davacı markalarının tanınırlığı gerekse de, markaların ürünlerin talebinde belirleyici etken olması nedeni ile, davalı ürünlerinin uygun olmayan satışa sunulma şekli ve yerleri de gözetilerek, her bir davacı şirket bakımından, itibar tazminatı talep edilebileceği, … 1. Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi … Değişik İş dosyası kapsamında tespit dilen taklit ürün adetleri özetildiğinde, sektörel değerlendirmeye tabii olarak davalının markaya tecavüz suretiyle elde ettiği karın ilgili sektörde ki net kâr marjının ortalama %20 – %30 aralığında olduğu, bu oranlarla tepsit edilen ürünlerin piyasa satış fiyatından net karın 40.500 TL le 60.750 TL arasında olabileceği hususunda sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Davacılar vekilince 15/06/2021 tarihinde sunulan bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi ile ıslah dilekçesinde özetle; davadaki taleplerini 27.05.2021 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda ıslah ettiklerini, 27.05.2021 tarihli bilirkişi heyet raporunda 6769 Sayılı SMK’nun 151/2 b Maddesi uyarınca tazminat değerlendirmesine takılmakla birlikte Sayın Mahkemenizce maddi tazminatı taleplerinin 60.750- TL olarak hüküm altına alınmasını talep ettiklerini, herhangi bir hak kaybı yaşanmaması adına, fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla dava dilekçeleri ile 1.000,00-TL olarak talep ettikleri maddi tazminat talebini, (ileride ek dava ve talep haklarımız saklı kalmak kaydıyla) şimdilik 59.750,00-TL artırarak 60.750,00 -TL’ye yükselttiklerini, açıklanan nedenlerle davalarının kabulünü, bilirkişi raporu ile tespit edildiği üzere ve maddi tazminat taleplerinin 60.750 TL olarak arttırdıklarını ve bilirkişi raporu ile taklit olduğu sabit olan ürünlerin imhasını talep etmiştir.
Dava, 6769 sayılı SMK hükümleri uyarınca açılmış markaya tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, men’i, sonuçlarının ortadan kaldırılması, maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Markaya Tecavüz iddiası yönünden;
6769 sayılı Kanunun 29. maddesinde marka hakkına tecavüz sayılan fiiller sayılmıştır. Bunlar Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 7. maddede belirtilen biçimlerde kullanmak, marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak, marka sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek halleridir.
İlgili Kanunun 7 inci maddesi; “Marka tescilinden doğan haklar münhasıran marka sahibine aittir. Marka sahibinin, izinsiz olarak yapılması hâlinde, aşağıda belirtilen fiillerin önlenmesini talep etme hakkı vardır: a)Tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin, tescil kapsamına giren mal veya hizmetlerde kullanılması. b)Tescilli marka ite aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle betik tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması. c)Aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde olmasına bakılmaksızın, tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve Türkiye de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle markanın itibarından haksız bir yarar elde edecek veya itibarına zarar verecek veya ayırt edici karakterini zedeleyecek nitelikteki herhangi bir işaretin haklı bir sebep olmaksızın kullanılması.
Aşağıda belirtilen durumlar, işaretin ticaret alanında kullanılması hâlinde, ikinci /fıkra hükmü uyarınca yasaklanabilir: a)İşaretin, mal veya ambalajı üzerine konulması. b)İşareti taşıyan malların piyasaya sürülmesi, teslim edilebileceğinin teklif edilmesi, bu amaçlarla stoklanması veya işaret altında hizmetlerin sunulması ya da sunulabileceğinin teklif edilmesi. c)İşareti taşıyan malın ithal ya da ihraç edilmesi. ç)İşaretin, teşebbüsün iş evrakı ve reklamlarında kullanılması. d)İşareti kullanan kişinin, işaretin kullanımına ilişkin hakkı veya meşru bağlantısı olmaması şartıyla işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük ya da benzeri biçimlerde kullanılması. e)İşaretin ticaret unvanı ya da işletme adı olarak kullanılması. f)İşaretin hukuka uygun olmayan şekilde karşılaştırmalı reklamlarda kullanılması. ” hükümlerine amirdir.
Kanunun 149.maddesinde “Sınai mülkiyet hakkı tecavüze uğrayan hak sahibi, mahkemeden aşağıdaki taleplerde bulunabilir: a)Fiilin tecavüz olup olmadığının tespiti. b)Muhtemel tecavüzün önlenmesi. c)Tecavüz fiillerinin durdurulması. ç)Tecavüzün kaldırılması ile maddi ve manevi zararın tazmini. d)Tecavüz oluşturan veya cezayı gerektiren ürünler ile bunların üretiminde münhasıran kullanılan cihaz, makine gibi araçlara, tecavüze konu ürünler dışındaki diğer ürünlerin üretimini engellemeyecek şekilde elkonulması. e)(d) bendi uyarınca elkonulan ürün, cihaz ve makineler üzerinde kendisine mülkiyet hakkının tanınması f)Tecavüzün devamını önlemek üzere tedbirlerin alınması, özellikle masraflar tecavüz edene ait olmak üzere (d)bendine göre elkonulan ürünler ile cihaz ve makine gibi araçların şekillerinin değiştirilmesi, üzerlerindeki markaların silinmesi veya sınai mülkiyet haklarına tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise imhası. g)Haklı bir sebebin veya menfaatinin bulunması hâlinde, masrafları karşı tarafa ait olmak üzere kesinleşmiş kararın günlük gazete veya benzeri vasıtalarla tamamen veya özet olarak ilan edilmesi veya ilgililere tebliğ edilmesi” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.
SMK m. 29/1-a atfıyla uygulanacak olan SMK m, 7/2- b’ye göre tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tesdili markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması, marka hakkına tecavüz niteliği taşıyacaktır.
Mutlak hak niteliğini taşıyan markanın, marka sahibinin izni olmaksızın bir başkası tarafından kullanılması yasaklanmış bulunmaktadır. Markanın sahibinden başkası tarafından aynen veya taklit, tağyir, iltibas suretiyle kullanılıp kullanılmadığının saptanmasında her şeyden önce markanın şekil ve anlam itibariyle taşıdığı baskın unsur göz önünde tutulmalıdır. Bu baskın unsurun aynen veya değiştirilerek başkası tarafından kullanılması, haksız olarak kullanımın tespitinde büyük önem taşır. Bir marka ana özellikleri itibariyle başkası tarafından bir hakka dayanmadan kullanıldığında tecavüz unsuru gerçekleşmiş olur (Erdal Noyan, Marka Hukuku, Ankara 2006, s.545). Bir marka hakkına tecavüz teşkil edilebilmesi için, markayla ayniyet taşıyan veya benzer olan işaretin, tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerin aynı veya benzeri mal veya hizmetlerde alıcıların karıştırılmasına sebebiyet verecek şekil ve surette kullanılması gerekir.
Somut olaya dönüldüğünde ; gerek diş dosyasında alınan raporda gerekse mahkememizce alınan heyet raporunda “fotoğraflanan ürünlerde ve ambalajlarda davacı taraflara ait şekil ve kelime markalarının ayakkabılar ve ambalajlar üzerinde aynen kullanıldığı, davalı yan tarafından Türkiye çapında tescilli ve Dünyaca tanınan …, …OR ve … kelime ve şekil markalarının aynen kopyalanarak, davacı şirketlerinin ürünlerinin taklitlerinin piyasaya sunulduğu, gerek davacı markalarının tanınırlığı gerekse de, markaların ürünlerin talebinde belirleyici etken olduğu” tespit ve değerlendirmeleri dikkate alındığında davalı kullanımlarının davacının tescilli markalarından doğan haklarını ihlal niteliğinde olduğu anlaşılmakla izahı yapılan mevzuat kapsamında markaya tecavüz şartlarının oluştuğu sonucuna ulaşılmış buna dayalı taleplerin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Haksız rekabet iddiası yönünden;
6102 sayılı TTK’nın 54 vd maddeleri Haksız Rekabete ilişkindir. Madde 54- “(1)Haksız rekabete ilişkin bu Kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır. (2)Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.” hükümlerine amridir. Yine TTK Madde 55- (1)Aşağıda sayılan hâller haksız rekabet hâllerinin başlıcalarıdır: a)Dürüstlük kuralına aykırı reklamlar ve satış yöntemleri ile diğer hukuka aykırı davranışlar ve özellikle;…. 4.Başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak,… dürüstlüğe aykırı davranmış olur. Şeklinde düzenlenmiş Madde 56 da “Haksız rekabet sebebiyle müşterileri, kredisi, meslekî itibarı, ticari faaliyetleri veya diğer ekonomik menfaatleri zarar gören veya böyle bir tehlikeyle karşılaşabilecek olan kimse; a)Fiilin haksız olup olmadığının tespitini, b)Haksız rekabetin men’ini, c)Haksız rekabetin sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, haksız rekabet yanlış veya yanıltıcı beyanlarla yapılmışsa bu beyanların düzeltilmesini ve tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise, haksız rekabetin işlenmesinde etkili olan araçların ve malların imhasını, d)Kusur varsa zarar ve zıyanın tazminini, e)Türk Borçlar Kanununun 58 inci maddesinde öngörülen şartların varlığında manevi tazminat verilmesini isteyebileceği düzenlenmiş kararların ilanının talep edebileceği öngörülmüştür.
Somut olaya dönüldüğünde; yukarıda izahı yapılan raporundaki değerlendirmeler dikkate alındığında davalının davacıya ait markaları iltibasa sebebiyet şekilde kullanımlarının izahı yapılan TTK md. 54 ve TTK md. 55/l-a (4) kapsamında haksız rekabete sebebiyet verdiği sonucuna ulaşılmış, yine davacının haksız rekabete dayalı taleplerinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Tazminat Talepleri yönünden değerlendirme;
Yine 6769 sayılı Kanunun “Tazminat” başlıklı 150. Maddesine göre “(1)Sınai mülkiyet hakkına tecavüz sayılan fiilleri işleyen kişiler, hak sahibinin zararını tazmin etmekle yükümlüdür.
(2)Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edilmesi durumunda, hakka konu ürün veya hizmetlerin, tecavüz eden tarafından kötü şekilde kullanılması veya üretilmesi, bu şekilde üretilen ürünlerin temin edilmesi yahut uygun olmayan bir tarzda piyasaya sürülmesi sonucunda sınai mülkiyet hakkının itibarı zarara uğrarsa, bu nedenle ayrıca tazminat istenebilir.
(3)Hak sahibi, sınai mülkiyet hakkının ihlali iddiasına dayalı tazminat davası açmadan önce, delillerin tespiti ya da açılmış tazminat davasında uğramış olduğu zarar miktarının belirlenebilmesi için, sınai mülkiyet hakkının kullanılması ile ilgili belgelerin, tazminat yükümlüsü tarafından mahkemeye sunulması konusunda karar verilmesini mahkemeden talep edebilir.
“Yasanın “Yoksun kalınan kazanç” başlıklı MADDE 151-
(1)Hak sahibinin uğradığı zarar, fiili kaybı ve yoksun kalınan kazancı kapsar.
(2)Yoksun kalınan kazanç, zarar gören hak sahibinin seçimine bağlı olarak, aşağıdaki değerlendirme usullerinden biri ile hesaplanır: a)Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin rekabeti olmasaydı, hak sahibinin elde edebileceği muhtemel gelir. b)Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin elde ettiği net kazanç. c)Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin bu hakkı bir lisans sözleşmesi ile hukuka uygun şekilde kullanmış olması hâlinde ödemesi gereken lisans bedeli.
(3)Yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında, özellikle sınai mülkiyet hakkının ekonomik önemi veya tecavüz sırasında sınai mülkiyet hakkına ilişkin lisansların sayısı, süresi ve çeşidi, ihlalin nitelik ve boyutu gibi etkenler göz önünde tutulur.
(4)Yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında, ikinci fıkranın (a) veya (b) bentlerinde belirtilen değerlendirme usullerinden birinin seçilmiş olması hâlinde, mahkeme ürüne ilişkin talebin oluşmasında sınai mülkiyet hakkının belirleyici etken olduğu kanaatine varırsa, kazancın hesaplanmasında hakkaniyete uygun bir payın daha eklenmesine karar verir.” hükümlerine amirdir.
Sınai mülkiyet hakkına tecavüz sayılan fiilleri işleyen kişiler, hak sahibinin zararını tazmin etmekle yükümlüdür. Markaya tecavüz nedeniyle marka sahibinin uğradığı maddi kayıp, fiili zarar ve yoksun kalınan kazançtan oluşmaktadır. Yoksun kalınan kazanç, marka hakkına tecavüz edilmesi dolayısıyla malvarlığında kesin olarak ya da büyük ihtimalle gerçekleşecek artışın kısmen veya tamamen önlenmesi, yitirilmesi olarak tanımlanabilir.
Davacı yanın dosyaya sunmuş olduğu beyanlar ve deliller kapsamında bu hesaplama usullerinden maddenin 151/2-b fıkrası kapsamında davalının elde ettiği kazanç üzerinden hesaplanmasını talep ettiği bunun yanında davacının SMK 150/2 gereği itibar tazminatı ve 151/4 kapsamında tazminat talep ettiği anlaşılmıştır.
Somut olaya dönüldüğünde ;
… 1. Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi tarafından … Değişik İş sayısı ile yapılan tespit sonucu;
• … markalı ve logolu 175 tek ayakkabı
• … markalı ve logolu 32 tek terlik,
• C. … markalı 16 tek terlik tespit edilmiştir.
Gedikpaşa Neviye Sok. No: 6 3 Katlı Depo (Depo Girişi FERRIT yazılı yerin altındaki beyaz kapı) FATİH/İSTANBUL ve müştemilatı” adresindeki depoda
• … markalı ve logolu 96 çift spor ayakkabı ve 96 adet ayakkabı kutusu,
• … markalı ve logolu 24 çift kutusuz ayakkabı,
• … markalı ve logolu 130 çift ayakkabı ve 130 adet ayakkabı torbası
• … markalı ve logolu 24 çift spor ayakkabı ve 24 adet ayakkabı kutusu tespit edilmiştir.
Alınan heyet raporunda; tespit
dilen taklit ürün adetleri gözetildiğinde, sektörel değerlendirmeye tabii olarak davalının markaya tecavüz suretiyle elde ettiği karın ilgili sektörde ki net kâr marjının ortalama %20 – %30
aralığında olduğu, bu oranlarla tespit edilen ürünlerin piyasa satış fiyatından net karın 40.500 TL le 60.750 TL arasında olabileceği hususunda sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Öte yandan davalı yan tarafından Türkiye çapında tescilli ve Dünyaca tanınan …, … ve … kelime ve şekil markalarının aynen kopyalanarak, davacı şirketlerinin ürünlerinin taklitlerinin piyasaya sunulduğu, gerek davacı markalarının tanınırlığı gerekse de, markaların ürünlerin talebinde belirleyici etken olduğu, nedeni ile davalı ürünlerinin uygun olmayan satışa sunulma şekli ve yerleri de gözetilerek, her bir davacı şirket bakımından, itibar tazminatı talepleri şartlarının oluştuğu sonucuna ulaşılmıştır.
Rapordaki tespit ve değerlendirmelerin mahkememizin emsal nitelikteki davalarına uygun olduğu, belirlenen %30 kar marjının yerinde olduğuna kanaat getirilmiş, esasen net bir kazanç tespitinin mümkün olmadığı da dikkate alındığında BK 50 de gözetilerek tespit edilen ürün adedi sektör bilirkişinin ürün değerlendirmeleri gözetilerek %30 kar marjı üzerinden gerekli hesaplama resen yapılmak ve her bir davacı yönünden ayrı ayrı belirlenmek suretiyle (usul ekonomisi gözetilerek tekrardan bu hususta ek inceleme yaptırılmamıştır.) yine SMK 150/2 gereği hakka konu ürün veya hizmetlerin, tecavüz eden tarafından kötü şekilde kullanılması veya üretilmesi, bu şekilde üretilen ürünlerin temin edilmesi yahut uygun olmayan bir tarzda piyasaya sürülmesi sonucunda sınai mülkiyet hakkının itibarı zarara uğradığına kanaat getirilmekle takdiren taleple uyumlu olarak toplamda 1000,00 eklenmek suretiyle toplamda 61.750,00 TL (SMK 151/2-b kapsamında 60.750,00 TL (C.Dior yönünden 5600,00* %30 =1680 TL, Louis Vuitton yönünden 187.300,00*%30=56.190,00 TL, Lacoste yönünden 9600,00*%30=2880,00 TL olmak üzere) ve SMK 150/2 uyarınca 1.000,00 TL’nin tespit tarihi olan 19/09/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte) olarak takdiren hesaplanmış ve bu miktar üzerinden talebin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Yine izahı yapılan mevzuat kapsamında manevi tazminat şartlarının da oluştuğu, gözetilmekle eylemin ağırlığı hak ve nesafet gözetilerek taleple bağlı kalınarak takdiren 1.000,00 TL üzerinden tazminatın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Tüm dosya kapsamı, tespit dosyasına sunulan bilirkişi raporu ve sunulu tüm deliller bir arada değerlendirildiğinde; davalı kullanımlarının -Türkiye çapında tescilli ve Dünyaca tanınan …, … ve … kelime ve şekil markalarının aynen kopyalanarak, davacı şirketlerinin ürünlerinin taklitlerinin piyasaya sunmaktan ibaret -markaya tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespiti, durdurulması, önlenmesi, ortadan kaldırılmasına, bu kapsamda … 1. FSHHM … değişik iş sayılı dosyası üzerinden el konulan ürünlerin karar kesinleştiğinde yediemin ve imha masrafları davalıya ait olmak üzere imhasına, davacının maddi ve manevi tazminat davasının kabulüne ve hükmün ilanına ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın KABULÜ ile, davalı kullanımlarının markaya tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespiti, durdurulması, önlenmesi, ortadan kaldırılmasına, bu kapsamda … 1. FSHHM … değişik iş sayılı dosyası üzerinden el konulan ürünlerin karar kesinleştiğinde yediemin ve imha masrafları davalıya ait olmak üzere İMHASINA,
3-Davacının maddi tazminat davasının KABULÜ ile, SMK 151/2-b kapsamında 60.750,00 TL (C.Dior yönünden 5600,00* %30 =1680 TL, Louis Vuitton yönünden 187.300,00*%30=56.190,00 TL, Lacoste yönünden 9600,00*%30=2880,00 TL olmak üzere) ve SMK 150/2 uyarınca 1.000,00 TL’nin 19/09/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte (reeskont faizini geçmemek kaydı ile) davalılardan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
4-Davacının manevi tazminat davasının kabulü ile, 1.000,00 TL manevi tazminatın 19/09/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte (reeskont faizini geçmemek kaydı ile) davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
5-Hükmün karar kesinleştiğinde masrafları davalıya ait olmak üzere tirajı en yüksek 3 gazeteden birinde bir defaya mahsus ilanına,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 4.286,45 TL karar harcından peşin yatırılan 35,90 TL ile 1.037,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.072,90 TL harcın mahsubu ile kalan 3.213,55 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Davacı tarafından yapılan: 2.614,70 TL bilirkişi + posta gideri ve 1.114,00 TL harç (peşin+başvuru+ıslah) olmak üzere toplam 3.728,70 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
8-a)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul olunan markaya tecavüz ve haksız rekabet talebine ilişkin hesap olunan 7.375,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacılara verilmesine,
b)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13 maddesi uyarınca kabul edilen maddi tazminat üzerinden hesap olunan 8.957,50 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacılara verilmesine,
c)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 10 maddesi uyarınca kabul edilen manevi tazminat üzerinden hesap olunan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacılara verilmesine,
9-Davalı tarafça herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
10-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.13/01/2022

Katip … Hakim …
¸ ¸