Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/429 E. 2019/484 K. 21.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/429
KARAR NO : 2019/484

DAVA : Marka (Tecavüzün Giderilmesi İstemli)
DAVA TARİHİ : 11/09/2018
KARAR TARİHİ : 21/11/2019

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Tecavüzün Giderilmesi İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; “…” markası … no ile 03 / 25 / 41 , … no ile 35 / 38, “… & …” markası da … no ile 35 / 38 / 41 sınıflarda müvekkil şirket adına tescilli olduğunu, ayrıca, müvekkil şirket adına “…” , “…, …, …, …” 35 / 38 ve 41 sınıflarda Türkiye de ve uluslararası platformda tescili olduğunu ve dünya çapında saygın bir üne sahip olduğunu, müvekkili şirketin “…” dahil bu markaları 1986 yılından bu yana Türkiyede ve uluslararası platformda organizasyonlar yaparak tanınmış hale getiren … A.Ş. şirketinden devraldığını, “…” markası kendilerine ait olmamasına, müvekkil şirket ve devraldığı şirket adına tescil edilmiş olmasına rağmen, davalıların “…” markasıyla mükerrer ve defalarca yarışma organize ettiklerini, tüm yazılı ve görsel medya olanaklarını kullandıkları gibi, basın toplantıları düzenleyerek, yapacakları organizasyonların reklâmlarını yaptıklarını ve internet ortamında “…” markasının kendi adlarına tescilli ve ait olduğunu iddia ederek tanıtım yaptıklarını, davalıların, bu davranışlarının, üçüncü kişilerin müvekkil şirket markasına bakışını, yaklaşımını ve değerlendirmelerini olumsuz yönde etkilediğini, hatta müvekkili firmanın büyük masraflar yapmasına rağmen, yapmış olduğu organizasyonları iptal etmesine, bu atılımlardan vazgeçmesine sebep olduklarını, davalıların müvekkilini telafisi zor, ağır zararlara uğrattıklarını, davalıların …’da yaptıkları tanıtımla 2017-2018 yılı “…” organizasyonunu yapacaklarını öğrendiklerinde kendilerine ihtarname yollayarak, bu korsan organizasyona son vermelerini, “…” markasını kullanmamalarını, tanıtım ve internetten kaldırmalarını ihtarname bildirmelerine rağmen, davalılar internetten bu organizasyonu yapacaklarına ilişkin tanıtımı kaldırmadıkları gibi, ihtarnamede ki taleplerini de yerine getirmediklerini, bu eylemleri ile müvekkilinin uzun yıllarını verdiği ve yatırım yaparak kamuoyu nezdinde tanınır hale getirip itibar kazandırdığı markasını, müvekkil şirketten izin almadan ve kamuoyunu yanıltarak, kendilerine ait markaymış gibi kullanmalarının müvekkili şirket ve markasının itibarına maddi ve manevi zarar verdiğinden bahisle; davalıların bu organizasyonu yapmaktan vazgeçtiklerini beyanlarıyla birlikte, müvekkil şirketin markasına tecavüzün durdurulmasına ve ileride önlenmesine karar verilmesini, üçüncü kişiler aleyhine markamız veya markamıza benzer isimlerle değişik organizasyon yapılmaması, durdurulması ve önlenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini,davalıların eyleminin, müvekkili şirketin markasına tecavüz teşkil ettiğinin tespitine, önlenmesine ve kaldırılmasına, devamlı aynı suçu işlemesi nedeniyle savcılığa suç duyurusunda bulunulmasına, Davalıların bugüne kadar yapmış oldukları bu gayrikanuni işlem, müvekkil şirketin markasına tecavüz nedeniyle müvekkil şirketin uğramış olduğu zararların 556 sayılı KHK.nın 66. c. fıkrasına göre ödenmesine, dvalıların kaçak ve korsan kullandığı “…” ibaresinin, davalılara ait tüm internet, sanal, görsel yazılı yayınlar ile web sayfasından çıkartılmasına ve hükmün ilanına karar verilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacının Orta Amerika ülkelerinden olan , vergi cenneti ve … şirketleriyle bilinen … ismiyle tüzel kişiliği haiz olup olmadığı şüpheli olan paravan bir şirket görünümünde olduğunu, yabancılık unsuru olduğundan öncelikle MÖHUK M.48 gereği davacı şirketten müvekkilinin uğrayacağı zarar ve ziyanları nazara alınarak en az 30.000,00 TL yabancılık teminatı alınması gerektiğini, müvekkilinin gerek geçmişe dayalı üstün ve gerçek hak sahipliğinden gerekse de 41.sınıfta “… + Şekil” şeklinde TÜRKPATENT nezdinde tescile dayanan (ekte sunulmuştur) marka hakkından kaynaklanan dava konusu marka üzerinde mutlak hakka sahip olduğunu, davacının markaya tecavüz, men ve tazminat talepli davasının hukuka aykırı olduğunu, dava konusu markanın son yüzyılın ilk güzellik yarışması olduğunu ve 1925 yılında ortaya çıkarılan bir organizasyon olduğunu, bu yarışmanın bütün haklarının müvekkili …’a ait olduğunu, müvekkilinin bu markmayı tüm ticari faaliyetlerinde kullandığını, … ile “… ” markasının özdeşleştiğini, davacı şirketin Marka Şantajcılığı organizasyonu yapan paravan bir şirket olduğunu, davacının kütö niyetli tesciline dayanarak yaptığı eylemlerin haksız rekabet ve marka tecavüzü oluşturduğunu, davacının müvekkiline ait “… ” markasını kullanarak değil müvekkilinin kullanmasına engel olarak markaya tecavüz ettiğini, müvekkilinin dava konusu “…+Şekil” markasını TÜRKPATENT nezdinde 41.Sınıfta … (01/10/2007 Koruma Tarihi) ; … (12/07/2010 Koruma Tarihi); … ( 01/03/2013 Koruma Tarihi) ile tescil ettirdiğini, “…” markasının tescilli olarak korunduğunu ve sahibi olan müvekkiline bu tescilin sağladığı tüm hukuki imkanları mutlak olarak sağladığını ayrıca aynı markaya ilişkin … 1.FSHHM’nin … esas sayılı dosyası ile devam eden hükümsüzlük davasının halen derdest olduğundan bahisle, davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine; MÖHUK m.48 ‘ in amir hükmü dolayısıyla, davacı Belize orijinli paravan … şirketinden miktarı en az 30.000,00-TL olmak üzere yargılama öncesinde teminat alınmasına aksi takdirde davanın esasa girilmeksizin reddine; … FSHHM … Esas Nolu dava ile huzurdaki davanın HMK m.166 f./2’ye göre birleştirilerek görülmesine ve devamında o davadaki kullanmamaya dayanan markanın iptali talebinin kabulüne, davacının hukuki dayanaktan yoksun davasının REDDİNE, karşı davanın kabulüne; davacı/karşı davalının, karşı davamızda kötüniyetli tescile dayanan tescil ve işlemleri dolayısıyla şantaj amaçlı kullandığı “…” 41.sınıf yönünden … no, … no ve … nolu markalarının hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine , aksi halde kullanmama nedeniyle iptaline, karşı dava yönünden; karşı davalının müvekkiline ait “…” markasına tecavüzünün tespitine, men’ine bu kabul görmezse haksız rekabet oluşturduğunun tespitine, müvekkilin yoksun kalınan kazancının, uğratıldığı maddi zararın tespit edilerek , SMK m.151/2-a ‘da belirlenen esas doğrultusunda bu şekilde kabul edilmezse genel haksız rekabet ve haksız fiil hükümleri doğrultusunda hesaplanana kadar HMK107.madde kapsamında şimdilik 1.000,00-TL ( bin türk lirasi) maddi tazminatın davacı/karşı davalı şirketten alınarak, tehdit amaçlı ihtarnamenin çekildiği tarihten başlayarak mevduata uygulanan en yüksek faizle, bu faiz kabul görmezse aynı tarihten başlayan avans faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesine; müvekkilinin şahsi itibarında ve uzun yıllardır sektörde edindiği güvenilirliğinde yaratılmaya çalışılan tahribat dolayısıyla ve ayrıca asılsız suç duyuruları, ihtarnameler ile kişilik haklarına yapılan saldırı dolayısıyla, 10.000,00-TL (on bin türk lirası) manevi tazminatın davacı/karşı davalı şirketten alınarak müvekkile ödenmesine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
… 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyasına ilişkin taraf dilekçeleri ve diğer belgeler incelendiğinde davacının …, davalısının … A.Ş olduğu, dava konularının aynı markaya ilişkin olduğu, dosyalar arasındaki hukuki ve fiili irtibat mevcut olduğu anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere 6100 sayılı HMK.nun 166. maddesi uyarınca “(1) Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar. (2)Davalar, ayrı yargı çevrelerinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış ise bağlantı sebebiyle birleştirme ikinci davanın açıldığı mahkemeden talep edilebilir. Birinci davanın açıldığı mahkeme, talebin kabulü ile davaların birleştirilmesine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren, bununla bağlıdır. (3)Birleştirme kararı, derhâl ilk davanın açıldığı mahkemeye bildirilir.” denilmektedir.
Tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde, … 1.FSHHM’nin … esas sayılı dosyasının hükümsüzlük iddiasına ilişkin olduğu, tecavüz iddiasının hükümsüzlük iddiası ile birlikte görülmesinin usul ekonomisi ve marka hukukuna uygun bir çözüm olacağı kanaatine varılarak, davalı vekilinin de talebi doğrultusunda mahkememiz dosyasının … 1.FSHHM’nin … esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesi gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-… 1.FSHHM’nin … esas sayılı dosyasının hükümsüzlük iddiasına ilişkin olduğu, tecavüz iddiasının hükümsüzlük iddiası ile birlikte görülmesinin usul ekonomisi ve marka hukukuna uygun bir çözüm olacağı anlaşılmakla mahkememiz dosyasının … 1.FSHHM’nin … esas sayılı dosyasında BİRLEŞTİRİLMESİNE, yargılamaya birleşen dosya üzerinden devam olunmasına, esasın bu şekilde kapatılmasına,
2-Harç, yargılama gideri ve vekalet ücretine ilişkin taleplerin birleşen dosya üzerinden değerlendirilmesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, esas hükümle birlikte yasa yolu açık olmak üzere,açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/11/2019

Katip …
¸

Hakim …
¸

Bu belge 5070 sayılı elektronik imza kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır