Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/423 E. 2020/470 K. 16.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/423
KARAR NO : 2020/470

DAVA : Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/09/2018
KARAR TARİHİ : 16/12/2020

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekilinin dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkillerinin Türkiye çapında tescilli ve dünyaca tanınan “…, … ve …” markalarının sahibi olduğunu, markalarının Türk Patent ve Marka Kurumu’nda tescilli olduğunu, müvekkili şirketlerin tescilli markalarının izinsiz bir şekilde kullanılması, ürünlerinin satışa arz edilmesi ve depolanması üzerine, bu ihlallerin tespiti için davalı aleyhine … 1.Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nden delil tespiti talebinde bulunduklarını, … 1. Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi tarafından… Değişik İş sayısı ile yapılan tespit sonucu düzenlenen bilirkişi raporu ile, davalı …’a ait mağaza ve depo adreslerinde yapılan tespitte mağaza adresinde müvekkilere ait tescilli markaların birebir aynısının kullanıldığı, işyeri adresinde (… ) … markalı 113 adet kumaş çanta, 2 adet suni deri çanta, 89 adet şeffaf plaj çantası, 2 adet sırt çantası,- … marka 7 adet çanta,- … markalı 4 adet sırt çantası, depo adresinde ise (…) … markalı 3 adet el çantası, 8 adet çanta- … markalı 2 adet sırt çantası tespit edildiğini, tespit edilen ürünlerin taklit olduğunun 29.07.2018 tarihli bilirkişi raporu ile sabit olduğunu, ürünlere el konularak yedd-i emine teslim edildiğini, davalı tarafın fiillerinin müvekkili şirketlerin marka hakkına tecavüz teşkil ettiğinden bahisle, … 1. Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi … Değişik İş sayılı dosyası ile tespit edilen ve elkoyma kararı verilen ürünler üzerindeki ihtiyati tedbir kararının devamına karar verilerek ürünlerin muhafazasının devamına, davalı eylemlerinin marka hakkına tecavüz eylemi ve haksız rekabet eylemi olduğunun tespitine, durdurulmasına, önlenmesine, giderilmesine, taklit ürünlerin kapladığı yer ve muhafazasının ciddi külfet meydana getirmesi sebebiyle Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 163. maddesine istinaden hızlı imhasına, depolama-sundurma ücretinin davalıya tahmiline, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla her bir davacı için 1000-TL maddi, (6769 sayılı SMK m.151/2(a) bendine göre hesaplanmak üzere) 1000-TL manevi, 1000-TL itibar tazminatının haksız fiil tarihinden işleyecek en yüksek reeskont faizi ile birlikte hüküm altına alınmasına ve hükmün ilanına karar verilmesini talep ve dava ettiği, 30.07.2020 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat taleplerinin 2.913,18TL olarak talep ettiklerini bildirdiği anlaşılmıştır.
Davalının 27.02.2019 tarihli beyan dilekçesinde özetle; davacıların davaya konu eylemden dolayı hiçbir zararlarının olmadığını değişik iş dosyasında tespit edilen ürünlerin kalite ve görüntü bakımından davacılar tarafından satışı yapılan orijinal ürünlerle uzaktan yakından bir ilgisi bulunmadığını, çantaları alan müşterilerin davacı ürünlerini aldıkları zannı ile hareket etmediklerini, davacıların ürünlerini almak isteyen müşterilerin kendisinin dükkanına gelme ihtimallerinin bulunmadığını, iltibasa neden olacak bir eyleminin olmadığını, dükkanında sattığı ürünlerin gerek modelleri ve gerekse fiyatlarının oldukça düşük olduğunu davacının ürünleri ile karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını, karıştırılma ihtimalinin tespitinde esas alınması gereken tüketici kitlesinin, o ürünle ilgili tüketici kitlesi olduğunu, dolayısıyla hiçbir kadının benim dükkânımdan çanta alırken … ya da … çantası aldığını zannederek çanta almadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Dava konusu uyuşmazlık; 6769 sayılı SMK hükümleri uyarınca markaya tecavüzün tespiti, durdurulması, sonuçlarının ortadan kaldırılması ve maddi-manevi tazminat istemine ilişkindir.
Dosyada tarafların bildirdikleri deliller toplanmış, TPMK kayıtları getirtilmiş, özel ve teknik bilgi gerektirmesi nedeniyle bilirkişi heyeti oluşturularak rapor alınmıştır.
Celp olunan … 1.Fikrive Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyasında bilirkişi marifetiyle yapılan tespit sonucunda sunulan 29.07.2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle;”…Tespit istenen yana ait, dosyada belirtilen işyerlerinin … isimli şahsa ait olduğu, işyerlerinin çeşitli çanta, cüzdan v.b eşyaların toptan satışının yapıldığı işyerleri olduğu, eşyaların raflarda hazır şekilde dizildiği, 56 nolu işyerinde yapılan aramada; … markalı, 113 adet taklit kumaş çanta, 89 adet taklit plaj çantası, 2 adet taklit suni deri çanta, 2 adet taklit sırt çantası, … markalı 4 adet taklit sırt çantası, … markalı 7adet taklit çanta, 57 nolu işyerinde yapılan aramada, … markalı 3 adet taklit el çantası ve 8 adet taklit çeşitli çanta, … markalı 2 adet taklit sırt çantası bulunduğunun…” tespit edildiği anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulan 16.01.2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle;”Davalının “…, … VE …” ibareli marka kullanımlarının, davacının tescilli “…, … VE …” markaları ile ayırt edilemeyecek denli benzer olduğu, bu sebeple iltibas yarattığı ve haksız rekabet teşkil ettiği, itibar tazminatı şartlarının oluştuğu, davacılar vekilinin, müvekkillerinin uğradıkları zararlarının tespit edilmesi için 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’ nun 151. Maddesinin 2. Fıkrasının (b) bendinde geçen; “Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin elde ettiği net kazanç…;” hesap yöntemi kullanılarak maddi zararının hesaplanmasını talep ettiği, söz konusu seçimlik hakkı doğrultusunda hesaplama yapılabilmesi için, davalı tarafın 2017 ve 2018 yıllarına ait ticari defterleri, satış faturaları, gelir vergisi beyanları ve satış raporlarının incelenerek, dava konusu markaya yönelik satış hasılatı ve elde ettiği kazancın tespit edilmesi gerektiği, ancak davalı tarafın 18.06.2019 tarihli celse de, incelemeye sunabileceği ticari defterinin bulunmadığını beyan ettiği, davalı tarafın, dava dosyası üzerinde ve tarafımca yapılan araştırmalarda, irtibat telefonlarının tespit edilemediği, bu nedenle inceleme için kendisiyle iletişime geçilemediği, davalı tarafın ticari defter ve belgeleri incelenemediğinden, davacı tarafların maddi tazminat talepleri doğrultusunda tespit ve değerlendirme yapılamadığı, davacı tarafların maddi tazminat taleplerinin Borçlar Kanununun 50. ve 51. Maddelerine göre belirlenmesi hususunun da Mahkemenin takdirinde olduğu…” sonuç ve kanaatinin bildirildiği, mahkememizce verilen 12.02.2020 tarihli ara kararı gereğince, davalıya ait işyerlerinde ve depolarında ele geçirilen ürünlerin piyasaya fiyatlarının araştırılarak bu ürünlerden piyasaya uygulamalarına göre ne kadar kazanç sağlanabileceğinin tespiti hususunda alınan 13.07.2020 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle;”…davalının “…, … VE …” ibareli marka kullanımlarının davacının tescilli “…, … VE …” markaları ile ayırt edilemeyecek denli benzer olduğu, bu sebeple iltibas yarattığı ve haksız rekabet teşkil ettiği, itibar tazminatı şartlarının oluştuğu, davalıya ait işyerinde ve depolarında ele geçirilen ürünlerin piyasa ortalama toptan fiyatları ve karlılık oranları dikkate alınarak yapılan hesaba göre, davalı tarafın, dava konusu ürünlerin satışından elde edeceği muhtemel kazancın 2.913,18 TL olarak hesap edildiği, davacılar vekilinin, müvekkillerinin uğradıkları zararların tespit edilmesi için 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’ nun 151. Maddesinin 2. Fıkrasının (b) bendinde geçen; “Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin elde ettiği net kazanç.; ” hesap yöntemi kullanılarak maddi zararının hesaplanmasını talep ettiği, söz konusu seçimlik hakkı doğrultusunda hesaplama yapılabilmesi için, davalı tarafın 2017 ve 2018 yıllarına ait ticari defterleri, satış faturaları, gelir vergisi beyanları ve satış raporlarının incelenerek, dava konusu markaya yönelik satış hasılatı ve elde ettiği kazancın tespit edilmesi gerektiği, ancak davalı tarafin 18.06.2019 tarihli celse de, incelemeye sunabileceği ticari defterinin bulunmadığım beyan ettiği, davalı tarafin, dava dosyası üzerinde ve tarafımca yapılan araştırmalarda, irtibat telefonlarının tespit edilemediği, bu nedenle inceleme için kendisiyle iletişime geçilemediği, davalı tarafin ticari defter ve belgeleri incelenemediğinden, davacı tarafların maddi tazminat talepleri doğrultusunda tespit ve değerlendirme yapılamadığı, davacı tarafların maddi tazminat taleplerinin Borçlar Kanununun 50. ve 51. Maddelerine göre belirlenmesi hususunun Mahkemenin takdirinde olduğu…” sonuç ve kanaatinin bildirildiği anlaşılmıştır.
KANAAT VE GEREKÇE
Dava konusu uyuşmazlık; 6769 sayılı SMK hükümleri uyarınca markaya tecavüzün tespiti, durdurulması, sonuçlarının ortadan kaldırılması ve maddi-manevi tazminat istemine ilişkindir.
Markaların Aynılığı/Benzerliği
Markalar arasında ayniyet veya benzerliğin tespitinde markanın bütünü itibariyle bıraktığı izlenimin dikkate alınması gerekmektedir. Marka incelemesi, markayı oluşturan unsurlar parçalara bölünerek yapılmamalıdır. Markaların tek başına ayrım gücü bulunmayan tanımlayıcı işaretlerden oluşan kısımlarının aynı yada benzer olup olmadıklarının üzerinde durulmasına gerek yoktur.
İltibasın, karıştırılma olasılığının belirlenmesinde iki markanın bir bütün olarak bıraktıkları genel izlenime bakılmalıdır. Markanın esas unsurunun kullanılıp kullanılmaması iltibası belirlemede önemlidir.
Türk Patent ve Marka Kurumu’nun kayıtlarından … markasının Tanınmış Marka statüsüne alındığı anlaşılmaktadır. Ayrıca …, … VE … markalarının Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde çeşitli sınıflarda pek çok tescili bulunmaktadır.
Davacılara ait tanınmış tescilli …, … VE … markaları ile davalının işyeri dükkanda bulunan ve satışını yaptığı ürünlerde kullanılan …, … VE … markalarının birebir aynı olduğu tespit edilmiştir. Davacıların tescilli “…, … VE …” markaları ile davalının söz konusu marka kullanımlarının, markalarının bütünü itibariyle bıraktıkları etki incelendiğinde, ortalama tüketici nezdinde iltibasa sebebiyet verecek şekilde görsel, fonetik ve anlamasal olarak benzerlik oluşturduğu ve ayırt edilemeyecek denli benzer oldukları anlaşılmıştır.
Malların ve Hizmetlerin Aynılığı ve Benzerliği
Marka sahibi, markası hangi sınıflarda tescil edilmişse markasının başkası tarafından kullanılmasını ve tescilini önleme yetkisi, o mal veya hizmetler ve onlarla benzer olan mal ve hizmetlerle sınırlıdır. Tanınmış marka bunun istisnasını oluşturmaktadır.
Davacıların …, … VE … markaları 14/ 16/ 18/25 /28. sınıflarda tescillidir. Davalının davacılara ait markaları çanta sektöründe 18.sınıfta kullandığı tespit edilmiştir.
Halk tarafından Karıştırılma ihtimali
SMK Md. 6/1 maddesinde belirtilen nispi red sebepleri değerlendirilirken, ilgili sektördeki ortalama tüketici algılar dikkate alınmaktadır. Bu tüketici modeli, kural olarak alışveriş sırasında çok vakit harcayan, inceden inceye araştıran karşılaştıran bir tüketici anlamına gelmemekte, ancak bilgisi olan ve malı daha önce almış, kullanmış veya bilen bir tüketici olarak kabul edilmektedir. Halk tarafından karıştırılma ihtimalinde ölçü ise, bu işin ilgilisi veya uzmanı değil, tüketici olan halkın olduğu göz önünde tutulacaktır.
Karıştırılma ihtimalinde önemli olan husus, halkın bu iki işaret arasında herhangi bir şekilde herhangi bir sebeple bağlantı kurmasıdır. Burada işitsel veya görsel bir benzerlik ve hatta genel görünüş açısından “umumi intiba” olmasa bile, halk tarafından iki marka arasında bir bağlantı kurulması ve hatta çağrıştırması dahi karıştırılma ihtimali için yeterli bir ölçü olarak kabul edilmelidir.
Firmaların hizmet verdiği kitle özel bir tüketici grubu yada uzmanlık/ihtisas sahibi bir tüketici grubu değildir. Bu sebeple ortalama tüketici kitlesinin dikkate alınması gerekmektedir.
Markaların aynı sınıfta kullanıldığı tespitimizle aynı zamanda çağrıştırma sebebiyle bağlantı kurulması ihtimali dahil karıştırılma ihtimaline yol açabilecek derecede benzerlik olduğu ve iltibas yarattığı kanaatine varılmıştır. Başkasına ait marka hakkının doğrudan ya da dolaylı ve iltibaslı kullanımı marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturmaktadır.
Tazminat Taleplerine İlişkin Yapılan Değerlendirme
Davacı maddi tazminat istemini 151/2-a maddesine göre talep etmiştir. davacının kar kaybının kendi ticari defter ve kayıtlarına göre belirlenmesi gereklidir., ancak davacı şirketlerin mali kayıtları yurt dışında bulunduğundan mali bilirkişilerce bir İNCELEME YAPILAMADIĞINDAN tazminatın T.B.K. 50. ve 51. maddeleri dikkate alınarak hesaplanması gerekir.
Maddi tazminat isteminin aydınlatılmasına yönelik olarak mahkememizce tüm araştırmalar yapılmıştır. Değişik iş dosyası de celp edilmiş işyeri ve depoda ele geçen ürünler bulunduğu anlaşılmıştır.
Borçlar kanununun 51/1 maddesinde “Hakimin tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını gözönüne alarak belirleyeceği” , Türk Medeni Kanun’un 4. maddesinde de “Kanun’un takdir yetkisi tanıdığı veya durumun gereklerini yada haklı sebepleri gözönünde tutmayı emrettiği konularda hakimin hukuka ve hakkaniyete göre karar vereceği” belirtilmiştir.
Davacının üç markası da dünyada tanınmış markalardan olup, belirli bir fiyat ve kalite ile belirli bölgelerde lisans verilen mağazalarda satışı yapılan markalardan olup, davalının izinsiz olarak ticari amaçla ürünleri satışa sunduğu, haksız olarak kar elde ettiği, ticari faaliyet sahasının popüler bir mevkiide olması nedeniyle ürünün satışını kolaylaştırdığı, dolayısıyla davalıya ait iş yerinde ve depolarında ele geçirilen ürünlerin çeşitliliğine ve hükme esas alınan 13/07/2020 tarihli ek bilirkişi raporunda tespit edilen 2.913,18- TL’nin somut olaya göre makul bir maddi tazminat bedeli olduğu anlaşılmış bu doğrultuda karar verilmiştir.
Davacı manevi tazminat da talep etmiştir. Manevi tazminat yönünden marka hakkına yapılan tecavüzün niteliği, ,davacının manevi ticari varlığında meydana gelen kayıp durumu, manevi tazminatın amaç ve içeriğine, hak, nesafet ve adalet ilkesine keza manevi tazminatın maddi bir zenginleşme talebinden çok manevi tatmine yönelik bir talep olması, dolayısıyla somut olaya göre takdiren 1.000- TL manevi tazminatın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine karar verilmesi gerekmiştir.
SMK 150/2. maddesi gereğince marka hakkına tecavüz durumunda hakka konu ürün veya hizmetlerin, tecavüz eden tarafından kötü şekilde kullanılması veya üretilmesi, bu şekilde üretilen ürünlerin temin edilmesi veya uygun olmayan bir tarzda piyasaya sürülmesi sonucunda markanın itibarı zarara uğrarsa bu nedenle ayrıca tazminat yani itibar tazminatı talep edilebileceği belirtilmiştir. Her ne kadar bilirkişilerce itibar tazminatı koşullarının oluştuğuna ilişkin değerlendirmede bulunulmuşsa da davalının, davaya konu markaların itibarını zarara uğrattığına dair dosyada somut bir delilin bulunmadığı, bilirkişilerin görüşlerinin somut delillere dayanmadığı, bu talep yönünden mahkememizde kanaat oluşmadığından itibar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, sunulan deliller, … 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin… D.İş sayılı dosyası kapsamı, bilirkişi raporları bir bütün olarak değerlendirildiğinde ; davalının “…, … VE …” ibareli marka kullanımlarının, davacının tescilli “…, … VE …” markaları ile ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğu, iltibas yarattığı ve haksız rekabet teşkil ettiği anlaşılmakla, davanın kısmen kabulü ile, davalı kullanımlarının, davacı adına TPMK nezdinde tescilli “…”, “…” “…” ibareli markalarına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunun tespitine, davalının tecavüz ve haksız rekabet teşkil eden fiillerinin durdurulmasına, önlenmesine ve giderilmesine, maddi tazminat talebi yönünden davanın kabulü ile, 2.913,18 TL maddi tazminatın 19/07/2018 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak, davacılara verilmesine, manevi tazminat talebi yönünden davanın kabulü ile, 1.000,00 TL manevi tazminatın 19/07/2018 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak, davacılara verilmesine, itibar tazminatı talebinin reddine, … 1.FSHHM’nin …D. İş sayılı dosyası ile el koyma kararı verilen üzerindeki ihtiyati tedbir kararının karar kesinleşinceye kadar devamına, kararın kesinleşmesine müteakip masrafı davalıya ait olmak üzere imhasına, karar kesinleştiğinde hüküm özetinin tirajı en yüksek üç gazeteden birinde masrafı davalıya ait olmak üzere bir defaya mahsus ilanına, infazda … 1.FSHHM’nin … D. İş sayılı dosyasına sunulan bilirkişi raporu ile işbu dosyamız arasında bulunan 16/01/2020 tarihli bilirkişi raporlarının dikkate alınmasına, raporların kararın eki sayılmasına dair karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE, davalı kullanımlarının, davacı adına TPMK nezdinde tescilli “…”, “…” “…” ibareli markalarına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunun tespitine, davalının tecavüz ve haksız rekabet teşkil eden fiillerinin durdurulmasına, önlenmesine ve giderilmesine,
2-Maddi tazminat talebi yönünden davanın kabulü ile, 2.913,18 TL maddi tazminatın 19/07/2018 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak, davacılara verilmesine,
3-Manevi tazminat talebi yönünden davanın kabulü ile, 1.000,00 TL manevi tazminatın 19/07/2018 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak, davacılara verilmesine,
4-İtibar tazminatı talebinin REDDİNE,
5-… 1.FSHHM’nin … D. İş sayılı dosyası ile el koyma kararı verilen üzerindeki ihtiyati tedbir kararının karar kesinleşinceye kadar devamına, kararın kesinleşmesine müteakip masrafı davalıya ait olmak üzere imhasına,
6-Karar kesinleştiğinde hüküm özetinin tirajı en yüksek üç gazeteden birinde masrafı davalıya ait olmak üzere bir defaya mahsus ilanına,
7-İnfazda … 1.FSHHM’nin… D. İş sayılı dosyasına sunulan bilirkişi raporu ile işbu dosyamız arasında bulunan 16/01/2020 tarihli bilirkişi raporlarının dikkate alınmasına, raporların kararın eki sayılmasına,
8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 267,30 TL karar harcından peşin yatırılan 86,24TL’nin mahsubu ile kalan 181,06. TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
9-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, davalının tecavüz ve haksız rekabet teşkil eden fiillerinin durdurulmasına, önlenmesine ve giderilmesine yönelik talepler yönünden davacılar vekili yararına hesap olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacılara verilmesine,
10-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen maddi tazminat talebi yönünden davacılar vekili yararına hesap olunan 2.913,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacılara verilmesine,
11-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen manevi tazminat talebi yönünden davacılar vekili yararına hesap olunan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacılara verilmesine,
12-Davacılar tarafından yapılan:2.100,00 TL bilirkişi ücreti, 202,2 TL posta gideri olmak üzere toplam 2.302,20 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesap edilen, 1726,65 TL ve 122,14 TL harç (peşin+başvuru+ıslah) olmak üzere toplam 1.848,79’nin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, kalan kısmının davacılar üzerinde bırakılmasına,
13-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/12/2020
Katip …

Hakim …

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İmza ile imzalanmıştır.