Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/408 E. 2020/205 K. 12.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/408
KARAR NO : 2020/205

DAVA : FSEK Kapsamında Telif, SMK kapsamında Tasarım Tecavüzünün Men’i, Ref’i, Haksız Rekabetinin Tespiti, Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 15/08/2018
KARAR TARİHİ : 12/06/2020

Mahkememizde görülmekte bulunan FSEK Kapsamında Telif, SMK kapsamında Tasarım Tecavüzünün Men’i, Ref’i, Haksız Rekabetinin Tespiti, Maddi ve Manevi Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkillerinin artık pek kullanılmayan, unutulan ya da duyulmamış ve kendilerini heyecanlandıran, duymaktan ve söylemekten haz aldığı kelimeleri sosyal mecralar üzerinden, #… yaftasıyla her gün bir kelime olmak suretiyle 365 güzel kelimeyi, kendine … tasarımıyla paylaşarak tamamlandığını ve 2015 yılında çıkarılan “…” isimli bir kitapta topladığını, aynı sene içinde bu tasarımları ürünlere taşıyarak ticari ürün haline getirdiğini ve “…” logosu ile birlikte anılan kitapta bulunan bu sözcüklerin ayırt edici, farklı ve tasarım yazım şekilleri çanta, kupa, bardak, defter, takvim, afiş gibi ürünlerin üzerine basılarak piyasaya arz edildiğini, müvekkillerinin anılan ürünlerde ve kitabında kullanılan sözcüklerin ayırt edici, farklı ve tasarım yazım şekilleri için TPMK nezdinde tasarım tescili başvurusunda da bulunduklarını ve tasarımların … ve … numaraları koruma altına alındığını, müvekkilinin bu çalışmalarının FSEK açısından müvekkilinin hususiyetini ve eser niteliği taşıdığını, müvekkillerinin bunlar açısından telif hakkının mevcut olduğunu, davalının eylemlerinin müvekkilinin eser sahipliğinden doğan telif haklarını ihlal eder nitelikte olduğunu, davalı yanın ticari faaliyetlerinde kullanabileceği onlarda farklı logo mevcutken, hatta bazı ürünlerde ve web sitelerinde logosunu kullanmaktayken müvekkili firmanın kullanımlarına bu denli yakınlaşma çabası içerisinde hareket ediyor olmasının çok net bir şekilde kötüniyet göstergesi olduğunu, müvekkili ürünlerindeki formatın tamamen ve birebir aynısının davalı ürünlerinde kullanıldığını, davalı tarafından hiçbir kayda değer değişiklik yapılmaksızın aynen kullanılmasının müvekkillerinin ilgili telif haklarını ihlal eder nitelikte olduğunu, davalı tarafından gerçekleştirilen fiili kullanımların müvekkili adına tescilli … işlem nolu tasarımdan doğan haklarını ihlal eder mahiyette olduğunu, müvekkillerinin tescilli çoklu tasarımlarının aynısı/ayırt edilemeyecek derecede benzerini haksız ve izinsiz olarak davalıya ait sosyal medya hesaplarında kullanıldığını, davalının aynı olan ürününün bütünüyle kötü niyetli olarak kullanımını gerçekleştirdiğini, bu yolla tüketicileri yanıltarak ve haksız kazanç sağlama düşüncesiyle haraket ettiğini, davalının eylemlerinin haksız rekabete yol açtığını iddia ederek, telif ve tasarım hakkına tecavüzün men’ine, ref’ine, tecavüz teşkil eden her türlü tanıtım vasıtası dahil olmak üzere ürünlere el konulmasına, el konulan ürünler üzerindeki tasarımların silinmesi veya mümkün olmaması halinde bu ürünlerin imhasına ve ilgili piyasadan toplatılmasına, davalı eylemlerinin tasarım ve telif hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, tasarım ihlali nedeniyle 1.000 TL maddi ve 10.000 TL manevi tazminatın, telif hakkı ihlali nedeniyle FSEK 68.maddesi uyarınca üç katı bedel olmak üzere şimdilik 1.000 TL maddi ve 10.000 TL manevi tazminatın faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya yapılan usulüne uygun tebligata rağmen cevap vermediği delil bildirmediği anlaşılmıştır.
Dava, 6769 sayılı SMK ve 5846 sayılı FSEK hükümleri uyarınca tasarım ve telif hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, men’i, ref’i, maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Tarafların 08/04/2020 havale tarihli dilekçe ekinde sundukları 19/12/2019 tarihli, 2 sayfa 7 maddeden ibaret protokolü dosyaya sundukları anlaşılmıştır.
Davacı vekili 08/04/2020 tarihli dilekçesinde; davada hukuka aykırı eylemlerin davalı yanca kabul edilmiş olduğunu, hukuka aykırı eylemlerin sonlandırılması ve dosya kapsamındaki yargılama giderleri konusunda da anlaşarak aralarında sulh protokolü imzalamış olduklarını beyan ettiği anlaşılmıştır.
Sulh 6100 sayılı HMK’nın 313 vd maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre “Sulh, görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir. Sulh, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıkları konu alan davalarda yapılabilir.
Dava konusunun dışında kalan hususlar da sulhun kapsamına dâhil edilebilir. Sulh, şarta bağlı olarak da yapılabilir.” Sulh, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir. İrade bozukluğu ya da aşırı yararlanma hâllerinde sulhun iptali istenebilir.
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde tarafların dava konusu hususunda sulh oldukları sulhe göre hüküm kurulması taleplerinin bulunmadığı yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığı anlaşılmakla esas hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına kararı verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-19/12/2019 tarihli sulh protokolü uyarınca tarafların sulh olduğu, davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca peşin yatırılan 392,76 TL’den karar harcı olan 54,40 TL’nin düşülmesine, kalanı 338,36 TL’nin karar kesinleştikten sonra talep halinde davacıya iadesine,
3-Taraflar karşılıklı olarak yargılama gideri ve vekalet ücreti talebinde bulunmadıklarından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda karar verildi. 12/06/2020

Katip …
¸

Hakim …
¸

Bu belge 5070 sayılı elektronik imza kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır