Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/4 E. 2020/463 K. 11.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/4
KARAR NO : 2020/463

DAVA : Endüstriyel Tasarım Hakkına Tecavüz ve Haksız Rekabetin Tespiti, Durdurulması, Önlenmesi, Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 05/01/2018
KARAR TARİHİ : 11/12/2020

Mahkememizde görülmekte bulunan endüstriyel tasarım hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması, önlenmesi, maddi ve manevi tazminat talepli asıl dava ile endüstriyel tasarım hükümsüzlüğü talepli karşı davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ve aşamalardaki beyanlarında özetle; müvekkili şirketin uzun yıllardır bayan giyim tekstili alanında faaliyet gösteren bir firma olduğunu, tüm marka ve endüstriyel tasarımlarını mevzuatın öngördüğü şekilde TPMK nezdinde tescil ettirdiğini, bu anlamda… locarno sınıfında … tarih ve … numara ile tescilli “…” ürünlerinin tasarımında tescilli münhasır hak sahibi olduğunu, davalının müvekkilinin tescilli tasarımı ile iltibas yaratacak derecede birebir benzeyen ürünleri müvekkili tarafından kendisine herhangi bir hak tanınmaksızın veya arada herhangi bir lisans sözleşmesi olmaksızın haksız ve hukuka aykırı bir şekilde üretildiğini ve satıldığını, söz konusu ürünlerin bilgilenmiş tüketici nezdinde karışıklığa yol açacak derecede birebir benzediğini, davalının eylemlerinin ayrıca haksız rekabete de yol açtığını, bu hususların tespiti amacıyla … 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin … D.iş sayılı dosyası üzerinden bilirkişi incelemesi talep edildiğini, yapılan incelemede davalıya ait mağazada müvekkiline ait tescilli tasarıma birebir benzeyen vitrinde 1 adet, askıda paketli olarak 139 adet olmak üzere toplam 140 adet 4 farklı renkte taklit ürün bulunduğunu ve satışının toptan ve perakende olarak yapıldığının tespit edildiğini, davalının davaya konu ürünleri, ticari amaçla toptan ve perakende şekilde piyasaya sunması, tüketiciye arz etmesinin de bu haksız kullanım sayesinde ticari kar elde etmesine neden olduğunu iddia ederek, fazlaya ilişkin taleplerinin saklı kalması kaydıyla, davalı eylemlerinin tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine, 5.000 TL maddi ve 5.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline, ele geçirilen ürünlerin imhasına ve hükmün ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı-karşı davacı vekili cevap dilekçesi ve karşı dava dilekçesi ve aşamalardaki beyanlarında özetle; davacının tescilli ürünü, müvekkilinin tescil öncesi (25/10/2016) tasarlayıp satışa sunduğu (… kodlu) ürün, müvekkili tarafından taklit edildiği iddia edilen dava konusu (… kodlu) ürün, dava dışı sektör firmalarının gerek başvuru öncesi ve gerekse halen satışa sundukları ürünler olmak üzere hep birlikte değerlendirildiğinde davacının tescilli ürününün özgün ve ayırt edici özelliklere sahip olmadığının görüleceğini, müvekkiline isnat edilen tecavüz eyleminin mesnetsiz olduğunu, buna dayandırılan dava ve tüm taleplerinin reddi gerektiğini belirtmiş karşı davasına ilişkin olarak da davalı-karşı davacı müvekkilinin davacı-karşı davalının tescil başvurusundan önce 25/10/2016 tarihinde … kodlu … ürününü tasarladığını ve satışa arz ettiğini, tam bir sene sonra 25/10/2017 tarihinde aynı ürünü küçük birkaç nüans farkıyla güncelleyip … koduyla tekrar satışa sunduğunu, müvekkili firmanın özgün ve ayırt edici tasarımlarını tescil ettirdiğini, koruma altına alarak çalıştığını, ancak anılan … ürününün sektördeki tüm firmalar tarafından küçük detay farklılıklarıyla çalışılan anonim bir ürün olması nedeniyle tescil talebinde bulunulmadığını, davacı-karşı davalının ürünü tescil ettirip piyasa esnafını tasarım hırsızlığı ile itham ederek maddi taleplerde bulunulmasının kötü niyetten başka bir şey olmadığını iddia ederek, asıl davanın reddine, karşı davalarının kabulü ile, 02-02 lokarno sınıfında 05/01/2017 tarihinde tescilli ve … tescil nolu “…” ürününe ilişkin tasarım tescil belgesinin hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı-karşı davalı vekili karşı davaya cevap dilekçesi ve aşamalardaki beyanlarında özetle; davalı-karşı davacının müvekkiline ait tasarımı tescil tarihinden önce tasarlayıp satışa sunduğunu iddia ettiği … kodlu … ürünü ile ilgili sunmuş olduğu satış ve teslimi gösterir fatura ve sevk irsaliyesi sunduğunu, bu belge ile tescil öncesinde kullanıma dayalı hak iddia etmişse de sundukları üretim teknik föyü başlıklı belgeden de anlaşılacağı üzere … kodlu … ürününün model kodu ile tarih hanesinin üstünün karalandığını ve faturaların da siyah beyaz fotokopiden çoğaltılması nedeniyle görselden herhangi bir kıyaslama ve değerlendirme yapılamadığını, ispata yarar delil sunmadığını, aynı şekilde küçük birkaç nüans farkıyla güncelleyip … kodu ile tekrar satışa sunduğunu beyan ettikleri ve sunulan üretim teknik föyünde de aynı durumun olduğunu, … kodlu ürünün müvekkiline ait tescilli tasarımın tescil tarihinden önceki tarihte piyasaya sürüldüğünün ispatlamadığından davalının tabiriyle küçük nüans farkıyla güncelleme şeklinde piyasaya sürülen bu modelin de yeni ve ayırt edici olduğunun kabulünün mümkün olmadığını iddia ederek, ispatlanamayan karşı davanın reddi ile davalarının kabulüne karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Taraflarca bildirilen tüm deliller toplanmış, TPMK kayıtları getirtilmiş, … D.iş sayılı dosyamız bu dosya arasına alınmış, bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor alınmıştır.
Türk Patent ve Marka Kurumu kayıtlarının incelenmesinde, … tescil nolu, … tescil tarihli, …lokarno sınıfında bulunan … adlı tasarımın … adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememize ait … D.iş sayılı dosyanın incelenmesinde, talep edenin dosyamız davacısı, karşı tarafın dosyamız davalısı olduğu, delil tespiti talebine ilişkin olduğu ve yapılan inceleme sonucunda alınan bilirkişi raporunda, … Tic. Ltd. Şti tarafından üretimi yapılan pelerin ürününün 05/01/2017 tarihi itibariyle tescilinin alındığı, söz konusu pelerinin taklit ürünlerinin tespiti için keşfe çıkıldığı, davalı mağazasında yapılan incelemede, vitrinde 1 adet askıda paketli 139 adet ve 4 farklı renkte olmak üzere 140 adet ürün (…) tespit edildiği, ürünlerin fotoğraflarının çekilip dosyaya konulduğu, ürünlerin … tarafından toptan fiyatının 70 TL ve etiket fiyatının 129,99 TL olmak üzere satışının yapıldığının tespit edildiği, etiketli satış fiyatının görselinin dosyada mevcut olduğu, 1 adet orijinal ve 1 adet taklit ürün pelerin numunesi alındığı ve alınan numuneler üzerinde yapılan detaylı incelemede, orijinal pelerinde yaka kürkü ürünle birleşikken, taklit ürün pelerinde yaka kürkünün ayrı takıldığı, her iki ürün arasında tasarım olarak ayırt edilemeyecek kadar benzerlik görüldüğü, ürünün yaka ve kol uçlarında kürk kullanıldığı, kol ağzı bitiminde boydan yırtmacının başladığı, bolluğu ve salaşlığının aynı olduğu, hususlarında tespit yapıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce oluşturulan bilirkişi heyetinden alınan raporda, davacıya ait tasarımın, tescil tarihi olan 05/01/2017 öncesinde, piyasada yer alan ve üretilen bir ürün olduğu, bu tasarımın yenilik ve ayırt edicilik vasfının bulunmadığı, tescil şartı taşıyamayan bir anonim ürün görünümünün tescillendiği, haliyle yasanın aradığı anlamda hükümsüzlük şartlarının oluştuğu, hükümsüzlük davasının geçmişe etkisi dikkate alındığında davalı-karşı davacının kullanımının tasarıma tecavüz teşkil etmeyeceği, hususlarında görüş ve tespitlerini bildirdikleri anlaşılmıştır.
Davacı- karşı davalı vekilinin bilirkişi raporuna itiraz ettiği, mahkememizce yapılan 05/12/2019 tarihli oturum 1 nolu ara karar uyarınca, dosyanın rapor sunan heyete tevdi edilerek, davacı-karşı davalının itirazlarının özellikle ürün bazlı …/pelerine yönelik itirazları ile sunulan faturalar kapsamındaki itirazlarının değerlendirilmesi yönünden ek rapor alınmasına karar verildiği, dosyanın heyete tevdi edilerek ek raporun sunulduğu anlaşılmıştır.
Alınan ek raporda bilirkişilerin, kök raporda belirtilen hususlarda herhangi bir değişiklik bulunmadığını belirterek, davacıya ait tasarımın, tescil tarihi olan 05/01/2017 öncesinde piyasada yer alan ve üretilen bir ürün olduğu, bu tasarımın yenilik ve ayırt edicilik vasfının bulunmadığı, tescil şartı taşımayan bir anonim ürün görümünün tescillendiği, haliyle yasanın aradığı anlamda hükümsüzlük şartlarının oluştuğu, hükümsüzlük davasının geçmişe etkisi dikkate alındığında davalı-karşı davacının kullanımının tasarıma tecavüz teşkil etmeyeceği, hususlarında görüş ve tespitlerini bildirdikleri anlaşılmıştır.
Dava, 6769 sayılı SMK hükümleri kapsamında açılmış endüstriyel tasarım hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, durdurulması, sonuçlarının ortadan kaldırılması, maddi ve manevi tazminat talepli asıl dava ile endüstriyel tasarım hükümsüzlüğü talepli karşı davaya ilişkindir.
1-Karşı davadaki tasarım hükümsüzlük talebi yönünden;
Davacı karşı davalının tasarım tecavüzüne ilişkin taleplerinin değerlendirilebilmesi için öncelikle karşı davadaki hükümsüzlük iddiasının değerlendirilmesi gerek ve zorunludur.
6769 sayılı SMK’da tescilli tasarımların korunma şartları belirlenmiştir. Tasarım ve ürün; Madde 55- (1)Tasarım, ürünün tümü veya bir parçasının ya da üzerindeki süslemenin çizgi, şekil, biçim, renk, malzeme veya yüzey dokusu gibi özelliklerinden kaynaklanan görünümüdür. Yenilik ve ayırt edicilik; Madde 56- (1)Tasarım yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olması şartıyla bu Kanunla sağlanan haklar kapsamında korunur. (4)Bir tasarımın aynısı; a)Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce, b)Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edilir. Tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorsa aynı kabul edilir. (5)Bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim; a)Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce, b)Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir. (6)Ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır. Madde 57- (1)Kamuya sunma; sergileme, satış gibi yollarla piyasaya sürme, kullanma, tarif, yayım, tanıtım veya benzer amaçlı faaliyetleri kapsar. Tasarımın gizlilik şartıyla üçüncü bir kişiye açıklanması kamuya sunma sayılmaz. (2)Koruma talep edilen bir tasarım, BAŞVURU TARİHİNDEN VEYA RÜÇHAN TALEBİ VARSA RÜÇHAN TARİHİNDEN ÖNCEKİ ON İKİ AY İÇİNDE tasarımcı veya halefi ya da bu kişilerin izni ile üçüncü bir kişi tarafından veya tasarımcı ya da halefleri ile olan ilişkinin kötüye kullanımı sonucu kamuya sunulması hâlinde bu açıklama tasarımın yeniliğini ve ayırt edici niteliğini etkilemez. Madde 58- (1)Tasarım sahibi, kendi tasarımına kıyasla ayırt edici niteliğe sahip olmayan tasarımlara karşı bu Kanundan doğan haklarını kullanabilir. (2)Koruma kapsamının değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır… Madde 59- (1)Tasarımdan doğan haklar münhasıran tasarım sahibine aittir. Üçüncü kişiler, tasarım sahibinin izni olmadan koruma kapsamındaki tasarım veya tasarımın uygulandığı ürünü üretemez, piyasaya sunamaz, satamaz, ithal edemez, ticari amaçlı kullanamaz veya bu amaçlarla elde bulunduramaz ya da bu tasarım veya tasarımın uygulandığı ürünle ilgili sözleşme yapmak için öneride bulunamaz. (2)Tescilsiz tasarım, sahibine birinci fıkrada belirtilen fiilleri engelleme hakkını sadece korunan tasarımın aynısının veya genel izlenim itibarıyla ayırt edilemeyecek kadar benzerinin kopyalanarak alınması hâlinde verir. Korunan tasarımın kendi tasarımından önce kamuya sunulduğunu makul yollarla bilmesi mümkün olmayan bir tasarımcı tarafından bağımsız olarak yapılan tasarımın koruma kapsamındaki tasarımdan kopyalanmış olduğu kabul edilmez. MADDE 77- (1)Aşağıdaki hâllerde tasarımın hükümsüz sayılmasına mahkeme tarafından karar verilir: a)55 inci maddenin birinci ve ikinci fıkralarında yer alan tanımlara uygun olmadığı, 56 ncı ve 57 nci maddelerde belirtilen şartları taşımadığı, … başvurunun kötüniyetle yapıldığı ve bir fikri mülkiyet hakkının yetkisiz kullanımını içerdiği ispat edilmişse. b)Hak sahipliğinin başka kişiye veya kişilere ait olduğu ispat edilmişse. c)Sonradan kamuya açıklanan aynı veya benzer nitelikteki bir tasarımın başvuru tarihi, tescilli bir tasarımın başvuru tarihinden önce ise…. Madde 79- (1)Tasarımın hükümsüzlüğüne ilişkin karar geçmişe etkili olup, tasarıma bu Kanunla sağlanan koruma hiç doğmamış sayılır. 2)Tasarım sahibinin ağır ihmali veya kötüniyetli hareket etmesinden zarar görenlerin tazminat talepleri saklı kalmak üzere, hükümsüzlüğün geçmişe dönük etkisi aşağıdaki durumları etkilemez: a)Hükümsüzlüğe karar verilmeden önce tasarımın sağladığı haklara tecavüz nedeniyle verilen kesinleşmiş ve uygulanmış kararlar. b)Hükümsüzlüğe karar verilmeden önce yapılmış ve uygulanmış sözleşmeler. (3)İkinci fıkranın (b) bendinde belirtilen sözleşme uyarınca ödenmiş bedelin hakkaniyet gereğince kısmen veya tamamen iadesi talep edilebilir. (4)Tasarımın hükümsüzlüğüne ilişkin kesinleşmiş karar herkese karşı hüküm doğurur.
Bilirkişi raporundaki tespitlerde;
Dava konusu tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihi tespit acısından tarafların delil olarak sundukları ve sosyal medyada yer alan görsellerde yapılan incelemelerde;
-… üretim teknik föyünde model kodu … olan ve 25/10/2016 tarihli evrakta … ve ürün görseli yer almaktadır. … üretim teknik föyünde model kodu … olan ve 25/10/2017 tarihli evrakta … ve ürün görseli yer aldığı,
-Davalı-karşı davacının, dosyaya sunmuş olduğu 02/11/2016 tarihli fatura ve yine aynı tarihli sevk irsaliyesinde kamuya sunum herhangi bir ürün görseli ile desteklenmediğinden değerlendirilmeye alınmadığı,
-Kamilkeskinbutik sayfasında yer alan 20 Ekim 2016 tarihli …/… ürün görseli, kamilkeskinbutik sayfasında yer alan 05 Kasim 2016 tarihli …/ ürün görseli, … sayfasında yer alan 01 Kasım 2016 tarihli …/pelerin ürün görseli, … sayfasında yer alan 18 Aralık 2016 tarihli …/… ürün görseli, lamiagiyim sayfasında yer alan 24 Aralık 2016 tarihli …/ ürün görseli yer aldığı,
-… üretim teknik föyü sonradan oluşturulabilecek belge niteliğinde olduğundan değerlendirmeye alınmamıştır. Ancak instagram yayım tarihleri arşiv niteliğinde doğrulanabilir kaynak olduğundan delil niteliği bulunmadığı,
-Dava dosyasına sunulmuş olan ve 05/11/2016 tarihli olan instagram paylaşım görselinde bulunan … da tescilli tasarımın ayırt edici özelliği olan yaka ve kol ağzında kürk detayının bulunduğu, kesiminin ve boyunun da benzer olduğunun tespit edildiği, dolayısıyla kamuya sunulma tarihinin de … tescil nolu tasarımın başvuru tarihi olan 05/01/2017 tarihinden önce olduğu,
-İnstagramdan kamilkeskinbutik sayfasında 20/10/2016 tarihli paylaşım görselinde bulunan pançonun da tescilli tasarımın ayırt edici özelliği olan yaka ve kol ağzında kürk detayının bulunduğu, kesiminin ve boyunun da benzer olduğu tespit edilmiştir. Dolayısıyla kamuya sunulma tarihinin de … tescil nolu tasarımın başvuru tarihi olan 05/01/2017 tarihinden önce olduğu, her ne kadar tescilli taşanının ön kapamasının fermuar veya düğmeli olması veya ön kısmının birleşik olması tasanma ayırt edici nitelik kazandırmayacağından benzer tasanmlar olarak değerlendirildiği,
-Dava dosyasına sunulmuş olan ve 01/11/2016 tarihli olan instagram paylaşım görselinde bulunan pançonun da tescilli tasarımın ayırt edici özelliği olan yaka ve kol ağzında kürk detayının bulunduğu, kesiminin ve boyunun da benzer olduğu tespitlerinde bulunulduğu davacı karşı davalı vekilinin itirazları sonrası sunulan ek raporda da itirazlar değerlendirilmek suretiyle bu kanaat ve tespitlerin geçerli olduğu yönünde görüş bildirdikleri anlaşılmıştır.
Sonuç olarak; sunulan bilirkişi heyet raporu ve izahı yapılan mevzuat kapsamında hükümsüzlük talebi değerlendirildiğinde; davacıya ait tasarımın, tescil tarihi olan 05/01/2017 öncesinde, piyasada yer alan ve üretilen bir ürün olduğu, bu tasarımın yenilik ve ayırt edicilik vasfının bulunmadığı, tescil şartı taşıyamayan bir anonim ürün görünümünün tescillendiği, şu hale göre hükümsüzlük şartlarının oluştuğu anlaşılmakla karşı davadaki hükümsüzlük şartlarının oluştuğuna kanaat getirilmiş ve hükümsüzlüğe yönelik karşı davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
2-Asıl davadaki tasarıma tecavüz tespiti, durdurulması, önlenmesi talepleri yönünden;
6769 sayılı yasanın “Tasarım hakkına tecavüz sayılan fiiller” başlıklı 81. Maddesi; “(1)Aşağıda belirtilen fiiller tasarım hakkına tecavüz sayılır: a)Tasarım sahibinin izni olmaksızın bu Kanun hükümlerine göre koruma kapsamındaki bir tasarımın kullanıldığı veya uygulandığı ürünün aynısını veya genel izlenim itibarıyla ayırt edilemeyecek kadar benzerini üretmek, piyasaya sunmak, satmak, sözleşme yapmak için öneride bulunmak, ticari amaçla kullanmak veya bu amaçlarla bulundurmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak. b)Tasarım sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek. c)Tasarım hakkını gasp etmek. (2)Başvuru, 65 inci maddeye göre tescil edilerek yayımlandığı takdirde, tescil sahibi, tasarım hakkına yönelik olarak bu maddede sayılan tecavüzlerden dolayı hukuk davası açma hakkına sahiptir. Tecavüz eden, başvurudan ve kapsamından haberdar edilmişse başvurunun yayımlanmış olmasına bakılmaz. Tecavüz edenin kötüniyetli olduğuna mahkeme tarafından hükmolunursa yayımdan önce de tecavüzün varlığı kabul edilir. (3)Koruma kapsamındaki tasarımın tescilli olduğuna ilişkin kaydın ürün, ambalaj veya fatura üzerine konulmamış olması, bu maddede sayılan fiilleri tasarım hakkına tecavüz olmaktan çıkarmaz. (4)Tescilsiz tasarımlar için, tasarım 57 nci maddeye göre kamuya sunulduğu takdirde, hak sahibi, tasarım hakkına yönelik ihlallerden dolayı dava açmaya yetkilidir.” hükümlerine amirdir.
Kanunun 149.maddesinde “Sınai mülkiyet hakkı tecavüze uğrayan hak sahibi, mahkemeden aşağıdaki taleplerde bulunabilir: a)Fiilin tecavüz olup olmadığının tespiti. b)Muhtemel tecavüzün önlenmesi. c)Tecavüz fiillerinin durdurulması. ç)Tecavüzün kaldırılması ile maddi ve manevi zararın tazmini. d)Tecavüz oluşturan veya cezayı gerektiren ürünler ile bunların üretiminde münhasıran kullanılan cihaz, makine gibi araçlara, tecavüze konu ürünler dışındaki diğer ürünlerin üretimini engellemeyecek şekilde elkonulması. e)(d) bendi uyarınca elkonulan ürün, cihaz ve makineler üzerinde kendisine mülkiyet hakkının tanınması f)Tecavüzün devamını önlemek üzere tedbirlerin alınması, özellikle masraflar tecavüz edene ait olmak üzere (d) bendine göre elkonulan ürünler ile cihaz ve makine gibi araçların şekillerinin değiştirilmesi, üzerlerindeki markaların silinmesi veya sınai mülkiyet haklarına tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise imhası. g)Haklı bir sebebin veya menfaatinin bulunması hâlinde, masrafları karşı tarafa ait olmak üzere kesinleşmiş kararın günlük gazete veya benzeri vasıtalarla tamamen veya özet olarak ilan edilmesi veya ilgililere tebliğ edilmesi” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.
Yine “Tazminat” başlıklı 150. Maddesine göre “(1)Sınai mülkiyet hakkına tecavüz sayılan fiilleri işleyen kişiler, hak sahibinin zararını tazmin etmekle yükümlüdür. (2)Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edilmesi durumunda, hakka konu ürün veya hizmetlerin, tecavüz eden tarafından kötü şekilde kullanılması veya üretilmesi, bu şekilde üretilen ürünlerin temin edilmesi yahut uygun olmayan bir tarzda piyasaya sürülmesi sonucunda sınai mülkiyet hakkının itibarı zarara uğrarsa, bu nedenle ayrıca tazminat istenebilir. (3)Hak sahibi, sınai mülkiyet hakkının ihlali iddiasına dayalı tazminat davası açmadan önce, delillerin tespiti ya da açılmış tazminat davasında uğramış olduğu zarar miktarının belirlenebilmesi için, sınai mülkiyet hakkının kullanılması ile ilgili belgelerin, tazminat yükümlüsü tarafından mahkemeye sunulması konusunda karar verilmesini mahkemeden talep edebilir. ” yasanın “Yoksun kalınan kazanç” başlıklı MADDE 151- (1)Hak sahibinin uğradığı zarar, fiili kaybı ve yoksun kalınan kazancı kapsar. (2)Yoksun kalınan kazanç, zarar gören hak sahibinin seçimine bağlı olarak, aşağıdaki değerlendirme usullerinden biri ile hesaplanır: a)Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin rekabeti olmasaydı, hak sahibinin elde edebileceği muhtemel gelir. b)Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin elde ettiği net kazanç. c)Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin bu hakkı bir lisans sözleşmesi ile hukuka uygun şekilde kullanmış olması hâlinde ödemesi gereken lisans bedeli. (3)Yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında, özellikle sınai mülkiyet hakkının ekonomik önemi veya tecavüz sırasında sınai mülkiyet hakkına ilişkin lisansların sayısı, süresi ve çeşidi, ihlalin nitelik ve boyutu gibi etkenler göz önünde tutulur. (4)Yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında, ikinci fıkranın (a) veya (b) bentlerinde belirtilen değerlendirme usullerinden birinin seçilmiş olması hâlinde, mahkeme ürüne ilişkin talebin oluşmasında sınai mülkiyet hakkının belirleyici etken olduğu kanaatine varırsa, kazancın hesaplanmasında hakkaniyete uygun bir payın daha eklenmesine karar verir. (5)Mahkeme, patent haklarına tecavüz hâlinde, patent sahibinin bu Kanunda öngörülen patenti kullanma yükümlülüğünü yerine getirmemiş olduğu kanaatine varırsa yoksun kalınan kazanç, ikinci fıkranın (c) bendine göre hesaplanır. (6)Coğrafi işarete veya geleneksel ürün adına tecavüz hâlinde bu madde hükmü uygulanmaz.” hükümlerine amirdir.
Tasarımlar ayırt edici nitelik açısından birbirleriyle kıyaslanırken farklı bilgi ve tecrübeye sahip kişilerce değişik şekilde yorumlanabilmektedir. Söz konusu sektörde bilgi ve tecrübe sahibi olan bir kişinin yapacağı kıyaslama ile herhangi bir tüketicinin yapacağı kıyaslama farklı olacaktır. Ayırt edici niteliğin belirlenmesinde ve tasarımların karşılaştırılmasında, ne sıradan tüketici gibi basit ne de ilgili sektörde uzman kişi kadar derin bir değerlendirme gerektirmeyecek şekilde, ürün hakkında temel bilgilere sahip bir kişinin yapacağı değerlendirme anlaşılmalıdır. Söz konusu değerlendirmeyi yapabilecek kişi Kanunda bilgilenmiş kullanıcı olarak yer almıştır. Ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, tasarımcı ne kadar seçenek özgürlüğüne sahipse tasarımı o derece farklılaştırabilir. (Yasemin Şahinler Baykara, Levent Yavuz, Türkay Alıca)
Bilgilenmiş kullanıcı, kural olarak alanında uzman olan bir kişi değil aksine sıradan bir kullanıcının gözden kaçırabileceği ayrıntıları fark edebilecek düzeyde dikkatli ve deneyimli bir kullanıcı olup ürün hakkında önceden beri belli bir bilgi birikimi olan kimsedir.
Ayrıca genel piyasa şartlarında tasarımcıların birbirlerinin tasarımlarından etkilenme durumu da söz konusudur. Tasarımcılar birbirlerinin tasarımlarından esinlenerek (ilham alarak) kendi tasarımlarında farklı görselliklere ulaşabilmektedirler. Bu sebeple, birbirleri ile kıyaslanan tasarımların ayırt edici niteliklerinin değerlendirilmesinde ilke olarak farklılıklarından çok ortak özelliklerinin değerlendirilmesine ağırlık verilir ve tasarımcının tasarımı geliştirme açısından ne kadar seçenek özgürlüğüne sahip olduğu göz önüne alınır.
Somut olaya dönüldüğünde; Dava konusu tasarım yönünden yukarıda hükümsüzlüğe ilişkin kısımda izahı yapıldığı üzere SMK hükümleri kapsamında hükümsüzlük şartlarının oluştuğu anlaşılmakla davalı karşı davacının tasarım tecavüzüne ilişkin iddialarının sübut bulan hükümsüzlük davası dikkate alındığında dinlenilemeyeceği anlaşılmakla tasarım tecavüzü ve bu kapsamda maddi ve manevi tazminata yönelik asıl davanın reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Asıl davada, davacının açmış olduğu tescilli tasarıma tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması, önlenmesi, ortadan kaldırılması, maddi ve manevi tazminata yönelik davaların REDDİNE,
a)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 54,40 TL karar harcından peşin yatırılan 35,90 TL’nin mahsubu ile kalan 18,50 TL bakiye karar harcının davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
b)-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ret edilen tecavüz talebine ilişkin 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ret edilen maddi tazminat talebine ilişkin 5.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ret edilen manevi tazminat talebine ilişkin 5.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
c)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
2-Karşı davanın KABULÜ ile, davacı-karşı davalı adına … no ile Locarno sınıfı … de tescilli … isimli tasarımın HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE, SİCİLDEN TERKİNİNE,
a)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 54,40 TL karar harcından peşin yatırılan 35,90 TL’nin mahsubu ile kalan 18,50 TL bakiye karar harcının davacı-karşı davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
b)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen talep açısından 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacı-karşı davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalı-karşı davacıya verilmesine,
c)Davalı-karşı davacı tarafından yapılan: 1.050,00 TL bilirkişi ücreti, 31,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 1.081,50 TL ve 71,80 TL harç (peşin+başvuru) olmak üzere toplam 1.153,30 TL yargılama giderinin davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya verilmesine,
3-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/12/2020

Katip …
¸

Hakim …
¸
Bu belge 5070 sayılı elektronik imza kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır