Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/387 E. 2019/21 K. 17.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/387
KARAR NO : 2019/21

DAVA : Marka (Tecavüzün Mevcut Olmadığının Tespiti İstemli)
DAVA TARİHİ : 17/11/2014
KARAR TARİHİ : 17/01/2019

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Tecavüzün Mevcut Olmadığının Tespiti İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle, müvekkili şirketin dünyanın 50 ülkesinde faaliyet gösteren dünyaca tanınmış çelik üreticisi olan … bünyesinde yer aldığını, ıslah edilmiş, temperlenmiş çelik alanında dünyanın en büyük üreticisi olduğunu, müvekkilinin Türkiye’de tescilli birçok markası bulunduğunu, “belli bir forma sokulmaya hazır güçlendirilmiş çelik levhalar” üzerinde kullanılmakta olan … markasının dünya çapında olduğunu, … sayı ile TPE nezdinde de tescilli olduğunu, müvekkilinin … markasının Türkiye dışında birçok ülkede tescilli olduğunu ve bu ülkelerde kullanıldığını, davalının … tescil numaralı … ve … tescil numaralı … + şekil markalarının sahibi olduğunu, ticaret unvanının çekirdek unsurunun … ibaresi olduğunu, davalı markalarının müvekkiline ait tanınmış markaları ile Marka KHK m.8/1-(b) anlamında karıştırılacak derecede benzer olduğunu, bu sebeple davalı markalarının Marka KHK m.8/l-(b) ve 42 uyarınca hükümsüz kılınması gerektiğini, davalının tescilinin kötüniyetli tescil olduğunu, davalı ticaret unvanının çekirdek unsuru olan … ibaresinin müvekkilinin marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğini ileri sürmek suretiyle, davalı adına tescilli … ve … tescil numaralı markaların Marka KHK m.42’nin atfıyla 8/1-(b), 8/IV ve 35 hükümleri uyarınca geçmişe etkili olarak hükümsüzlüğünün tespiti, davalı ticaret unvanından … ibaresinin çıkartılması suretiyle sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin 1988 yılında egzoz üretimi ile faaliyetine başladığını, ülkemizdeki radyatör üretiminin öncüsü olduğunu, motorlu araçların yedek parçasını ürettiğini, müvekkili şirketin 1988 yılında …Tic.Ltd.Şti adı altında kurulduğunu, 05/01/2011 yılında unvan değiştirerek bugünkü unvanını aldığını, 04/07/2003 tarihinde tescil ettirilen … Tic.A.Ş. ile müvekkili şirket arasında organik bağ bulunduğunu, bu sebeple ticaret unvanının değiştirildiğini, müvekkiline ait … ve … + Şekil markalarının piyasada tanınmış olduğunu, ticaret unvanının terkinine yönelik talebin TTK m.60 uyarınca 3 yıllık zamanaşımına uğradığını, davacı markasının tescil edildiği ürünlerin müvekkili markalarının tescil edildiği ürünleri kapsamadığını, müvekkili markalarının davacı markalarına benzemediğini, … ve … ibarelerinin tüketiciler tarafından karıştırılmayacağını, davacı markasının tanınmış bir marka olmadığını, Türkiye’de yoğun olarak kullanıldığına dair davacı tarafından delil sunulamadığını, davacının müvekkilin … markasını 5 yılı aşkın süredir kullanımına sessiz kaldığını, sessiz kalmak suretiyle hak kaybının olduğunu, açılan davanın kötüniyetli olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce yargılama yapılmış,”Davacı … tarafından davalı … Tic. Aş aleyhine açılan davanın kısmen kabulü ile davalının 26/11/2013 tescil tarihli, …. tescil nolu, … ibareli markasının 6. sınıftaki malların tümü ve 40. sınıfta adi metallerin işleme hizmetleri yönünden hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine,
2-Davalının 29/06/2012 tescil tarihli, … tescil nolu … + Şekil markasının 6. sınıftaki malların tümü ve 40. sınıfta adi metallerin işleme hizmetleri yönünden hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine,
3-Davalının … ibaresini ticaret unvanında davacı marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet yaratacak şekilde markasal kullanımı nedeniyle tecavüzün ve haksız rekabetin tespitine,
4-Davacının davalı ticaret unvanının terkinine yönelik talebin reddine” dair karar verilmiş, verilen kararın davalı taraflarca temyiz edilmesi üzerine;
Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 2016/10347 esas-2018/2860 karar sayılı, 18.04.2018 tarihli ilamı ile:”….Dava, haksız rekabetin tespiti, markanın hükümsüzlüğü ve ticaret ünvanının terkini talebine ilişkindir. Mahkemece, yukarıda özetlendiği gibi davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak, bir teşebbüsün ürettiği mal ve hizmetleri diğer teşebbüsün ürettiği mal ve hizmetlerden ayırt etmeyi sağlayacak işaretler marka iken, bir teşebbüsün ticari faaliyetlerinin türü ve niteliğinin diğer işletmelerin faaliyetlerinden ayırt edilmesini sağlayan tanıtıcı işaretler ise ticaret ünvanı olup, her ikisinin kullanım nitelikleri birbirilerinden farklıdır. Bizatihi ticaret ünvanının tescil edilmiş olması tescilli marka hakkının ihlalini oluşturmaz. Ticaret ünvanının amacı dışında markasal kullanımı ile marka hakkına tecavüz söz konusu olması durumunda, sadece markasal kullanımın durdurulması ve önlenmesine karar verilmesi mümkün olup mahkemece infazda tereddüt yaratacak şekilde hükmün 3. bendinde “davalının … ibaresini ticaret ünvanında davacı marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet yaratacak şekilde markasal kullanımı nedeniyle tecavüzün ve haksız rekabetin tespitine” karar verilmesi doğru olmamış hükmün davalı yararına bozulması gerekmiştir.” gerekçesiyle bozulmasına karar verilerek dosya mahkememize iade edilmiş ve Mahkememizce bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Dava, 556 sayılı KHK hükümleri uyarınca marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturan davalının ticaret unvanının terkini ve markasının hükümsüzlüğü talepli davadır.
Tüm dosya kapsamı, tarafların dosyaya ibraz ettikleri deliller, bilirkişi raporları ve Yargıtay bozma ilamı bir bütün olarak değerlendirilerek; bozma dışında kalan hususlara dokunmaksızın bozma ilamı doğrultusunda, davalının ticaret ünvanının amacı dışında markasal kullanımının dosya kapsamı dikkate alındığında markaya tecavüz teşkil ettiği, şu hale göre bozma ilamında da belirtildiği üzere sadece markasal kullanımın durdurulması ve önlenmesinin mümkün olduğu gözetilerek davalının … ibaresini, ticaret unvanı amacı dışında markasal kullanımının durdurulmasına ve önlenmesine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davacı … tarafından davalı … TİC. AŞ aleyhine açılan davanın KISMEN KABULÜ ile; davalının 26/11/2013 tescil tarihli, … tescil nolu, … ibareli markasının 6. Sınıftaki malların tümü ve 40. Sınıfta adi metallerin işleme hizmetleri yönünden hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine,
2-Davalının 29/06/2012 tescil tarihli, … tescil nolu …+ Şekil markasının 6. Sınıftaki malların tümü ve 40. Sınıfta adi metallerin işleme hizmetleri yönünden hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine,
3-Davalının … ibaresini ticaret unvanı amacı dışında markasal kullanımının durdurulmasına ve önlenmesine,
4-Davacının davalı ticaret unvanının terkinine yönelik talebin reddine,
5-Alınması gereken harçtan peşin yatırılan 25,20 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 19,20 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Davacı tarafından yapılan: 1.700,00 TL bilirkişi ücreti, 327,25 TL posta gideri olmak üzere toplam 2.027,25 TL yargılama giderinden kabul ve red oranına göre takdiren 1.750,00 TL ile 50,40 TL harç (peşin+başvuru) olmak üzere toplam 1.800,40 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı yargılamada kendini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen marka hakkına tecavüz ( ticaret unvanının markasal kullanımının önlenmesine yönelik) talebi yönünden AAÜT’sine göre tespit olunan 3.931,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
8-Davacı yargılamada kendini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen hükümsüzlük talepleri yönünden AAÜT’sine göre tespit olunan 3.931,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
9-Davalı yargılamada kendini vekil ile temsil ettirdiğinden red olunan talep yönünden AAÜT’sine göre tespit olunan 3.931,00 TL’nin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
10-Davalı tarafından yapılan 81,80 yargılama giderinin kabul ve red oranına göre takdiren 11,80 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
11-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 15 gün içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere açıkça okundu, usülen anlatıldı. 17/01/2019

Katip …
¸

Hakim …
¸

Bu belge 5070 sayılı elektronik imza kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır