Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/386 E. 2020/319 K. 15.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/386
KARAR NO : 2020/319

DAVA : Endüstriyel Tasarım Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 07/09/2012
KARAR TARİHİ : 15/10/2020

Mahkememizde görülmekte bulunan asıl davada endüstriyel tasarım hükümsüzlüğü davası ile karşı davada tasarıma tecavüz ve haksız rekabetin tespiti tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi, karşı davaya cevap dilekçesi ve aşamalardaki beyanlarında özetle; kuyumculuk sektöründe faaliyet gösteren müvekkilinin TPMK nezdinde yaptığı müracaatlara istinaden … ve … tescil numaralı çoklu altın takı tasarımlarını kendi özgün tasarımı iddiası ile tescil ettirdiğini, bu tasarımların muhtelif altın takıların değişik görünümdeki çoklu tasarımlar olduğunu, çoklu olarak tescil edilen bu tasarımlardan bazılarının kesinlikle davalının özgün tasarımı olmadığını, kuyumculuk sektöründe tescil talebinden çok uzun zaman öncesinde piyasaya sunulan muhtelif firmalar tarafından üretilerek satılan, uluslararası bir çok şirket tarafından internet üzerinden sergilenen ve kamuya sunulan, geçmiş yıllara ait takı kataloglarında yer bulduğunu, kısacası kamuya sunularak anonim hale geldiğini ve 554 sayılı KHK’nın 6 ve 7.maddeleri kapsamında yenilik vasfını yitirmiş ve ayırt edici olma niteliği bulunmayan tasarımlar olduğunu, koruma kapsamına alınma vasıflarına haiz olmadığını, davalı şirketin haksız yere tescil ettirdiği bu tasarımların özgün nitelikte olmadığını, özellikle yurt dışından taklit-esinlenme ve benzetme yöntemleri ile çoğaltılarak üzerinde hak elde etmeye çalışıldığını, kuyumculuk piyasasında davalının müvekkili aleyhine keşide ettiği ihtarname ve tespit dilekçelerinde iddia ettiği şekilde, gerçekten tasarladığı, tanıttığı ve yaygın hale getirdiği Anne Çocuk figürlerinin kullanıldığı bir ürün zinciri olmadığını, sektörde, tüm dünyada doğum günlerinde ve anneler günlerinde müşterilerin ilgisine yönelik muhtelif görsellere dayalı tasarımların dönem dönem kamuya ve satışa sunularak belli bir süre sonra anonim nitelik kazandığını, tüm kuyum firmalarının dünya üzerinde kamuya sunulan ve katalog, dergi, fuar ve internet yoluyla tanıtılan bu anonim ürünleri aynen ya da belli değişimlerle kendi bünyelerinde kullandıklarını, davalının … FSHHM’nin … D.iş sayılı dosyası üzerinden müvekkili şirket adresinde habersiz tespit uygulamasında bulunduğunu, ancak haksız olarak yapılan tek taraflı tespiti ve de tespit sonucunda alınacak olan raporun kabulünün mümkün olmadığını iddia ederek, davalıya ait … tescil nolu çoklu tasarımın 1, 2 ve 3 numaralı, … tescil nolu çoklu tasarımın 12 numaralı ve … tescil nolu çoklu tasarımın 26 numaralı tasarım tescillerinin hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili yargılama sürürken davalının TPMK nezdinde tescili gerçekleşen … nolu tasarımın yenilik ve ayırt edicilik özelliği bulunmadığından bahisle hükümsüzlüğüne karar verilmesini ıslah dilekçesi ile talep etmiştir.
Davalı vekili cevapdilekçesi, karşı dava dilekçesi ve aşamalardaki beyanlarında özetle; 2008 yılında anneler gününe özel bir koleksiyonu kendi tecrübe ve Ar-Ge çalışmaları neticesinde oluşturduğunu davacının sunduğu delillerde belirtilen tasarımların tarihlerinin belli olmadığı gibi davalı tasarımlarının benzer olmadığını, davacının delil olarak sunduğu İngiliz ve ABD patent enstitülerindeki tasarımların davalı tasarımları ile benzer veya aynı olmadığını, davacının iddialarının kendi içinde çelişkili olduğunu, kendilerinin tescilli ürünlerini korumak için hukuki yollara başvurmalarının doğal olduğunu ve bunun dürüstlük temel ilkeleri ile çelişmediğini, bu açıdan daha önce … FSHHM’nin … D.iş dosyasında bilirkişi raporu ile bilirkişiler tarafından … Şirketine ait … isimli internet sitesinde … Anonim Şirketi’ne ait Anneler Günü’ne Özel Anne-Çocuk temalı tasarımlara rastlandığını, bu tasarımların görsel açıdan tespit isteyenin tasarımlarına ayniyet derecesinde benzer olduğunun tespit edildiğini belirterek davacının hakkında açmış olduğu davanın reddi ile davacı/karşı davalının haksız rekabetinin tespiti ile tecavüzün önlenim yasaklanması 10.000,00 TL maddi tazminat ile verilecek hükmün ilanına karar verilmesini talep etmiştir.
YARGITAY BOZMA İLAMI:
Mahkememizce yapılan yargılamada verilen 24/12/2015 tarihli, 2012/195 esas, 2015/321 sayılı kararında asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın kabulüne ilişkin verilen kararın taraf vekillerince temyiz edildiği, Yargıtay 11 HD’nin 21/03/2018 tarih ve 2016/6320 esas, 2018/2162 karar sayılı ilamıyla, “…asıl davada mahkemece, davalıya ait … nolu tasarım dışında kalan diğer tasarımlar hakkında hükümsüzlük davasının reddine karar verilmiştir. Mahkemece benimsenen bilirkişi raporunda, uyuşmazlık konusu bahsi geçen tasarımların kıyaslanan tasarımlar ile aralarındaki ayrıntılarda mevcut farklılıklar itibariyle tescil edilebilirlik koşullarını taşıdığı görüşü açıklanmış ise de, 554 sayılı KHK 11. maddesine göre; bir tasarımın koruma kapsamı belirlenirken buna, 7. maddeye uygun olarak o tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimle bariz bir benzerlik gösteren bütün tasarımlar dikkate alınır. Koruma kapsamının belirlenmesinde, kıyaslanan tasarımların farklılıklarından çok ortak özelliklerine ağırlık verilir ve tasarımcının tasarlama açısından seçenek özgürlüğüne sahip olduğu dikkate alınır. Buna bakımdan, söz konusu bilirkişi raporunda az önce de ifade edilen 554 sayılı KHK 11. maddesindeki koşulları gözetilmediğinden hükme esas alınması mümkün değildir. Bu durumda, aralarında bir tasarım vekilinin de bulunduğu yeni bir bilirkişi heyetinden, uyuşmazlık konusu tasarımların bilgilenmiş kullanıcı gözüyle ve kıyaslanan tasarımlarla farklılıklarından çok ortak özellikleri ile birlikte bıraktıkları genel izlenim itibariyle benzer olup olmadıkları hususunda yeni bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi doğru olmamış, asıl davada verilen kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir.” gerekçesiyle bozulmuş, dosya mahkememize iade edilerek yeni esasa kaydı yapılmış, bozma ilamına uyulmak suretiyle yargılamaya devam olunmuştur.
Dava 554 sayılı KHK hükümleri uyarınca açılmış Endüstriyel tasarımın hükümsüzlüğü talepli asıl dava olup davalı karşı davası ile tasarım hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti önlenmesi ve buna dayalı olarak tazminat talepli dava açmış ve davacının web sitesindeki içeriklerin kaldırılmasını talep etmiştir.
Uygulanması gereken mevzuat açısından değerlendirme;
554 sayılı KHK, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun (SMK) 10.01.2017’de Resmi Gazete’de yayımlanmasıyla beraber yürürlükten kalkmıştır. Bu doğrultuda derdest davalara hangi mevzuatın uygulanacağının açıklanması zarureti doğmuştur.Kanunlar kural olarak yürürlüğe girdiği tarihten itibaren ileriye etkili olarak uygulanırlar; ancak kanunun geçmişe etkili olarak uygulanacağına ilişkin bir hüküm ihdas edilmiş ise kanun geçmişe etkili olarak uygulanabilir.Kanunun yürürlüğü düzenleyen 192. Maddesinin ”A” ve ”b” bendinde yer alan ileri yürürlük hükümleri istisna olamk üzere, kanunun diğer hükümlerinin SMK’nın yayımı tarihinde yürürlüğe girecek olup; SMK’nın geçmişe etkili olarak uygulanmasına ilişkin bir hükmün bulunmadığı, dolayısıyla yürürlüğe girdiği 10/01/2017 ‘den itibaren ileriye etkili olarak uygulanacağı dikkate alındığında uyuşmazlığa uygulanması gereken mevzuat KHK’dır.
554 sayılı Endüstriyel Tasarımların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname Madde 3 e göre; Bu Kanun Hükmünde Kararnamede geçen; a)”Tasarım”, bir ürünün tümü, veya bir parçası veya üzerindeki süslemenin, çizgi, şekil, biçim, renk, doku, malzeme veya esneklik gibi insan duyuları ile algılanan çeşitli unsur veya özelliklerinin oluşturduğu bütünü,… c)”Tasarımcı”, korumaya konu olan tasarımı tasarlayan kişiyi,… İfade eder.
Yeni ve ayırt edici niteliğe sahip tasarımlar belge verilerek korunur. Bileşik bir ürünün bir parçası ile ilgili tasarımın kendi yeni ise ve ayırt edici bir niteliğe sahipse ayrıca korumadan yararlanır. (Madde 5 )
554 sayılı KHK’ya göre; Tasarımın kullanılması hak ve yetkileri münhasıran tasarım hakkı sahibinindir. Üçüncü kişiler, tasarım hakkı sahibinin izni olmadan koruma kapsamındaki tasarlanan veya tasarımın uygulandığı bir ürünü üretemez, piyasaya sunamaz, satamaz, sözleşme yapmak için icapta bulunamaz, ithal edemez, ticari amaçlı kullanamaz veya bu amaçlarla elde bulunduramaz. (madde 17)
Aşağıda sayılan fiiller tasarım hakkının dışında kalır, a)Özel amaçla sınırlı kalan ve ticari amaç taşımayan fiiller, b)Deneme amaçlı fiiller, c)Ticari uygulamadaki dürüstlük kuralları ile bağdaşır olmak, tasarımın normal kullanımını gereksiz şekilde tehlikeye sokmamak ve kaynak göstermek kaydı ile eğitim veya referans amaçlı çoğaltmalar, d)Yabancı ülkelere kayıtlı olan ve geçici olarak Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde bulunan deniz veya hava taşıt araçlarında bulunan ekipman, bu araçların onarımı için kullanılmak üzere ithal edilen yedek parça ve aksesuarlar ile bu araçların onarım fiili. (Madde 21)
Tasarımdan doğan hakları tecavüze uğrayan tasarım hakkı sahibi, mahkemeden özellikle aşağıdaki taleplerde bulunabilir: a)Fiilin tecavüz olup olmadığının tesbitini; b)Tasarımdan doğan haklara tecavüz fiillerinin durdurulması ve önlenmesi talebi; c)Tecavüzün giderilmesi ve maddi ve manevi zararın tazmini talebi; … g)Tasarımdan doğan haklara tecavüz eden kişi aleyhine verilen mahkeme kararının, masrafları tecavüz eden tarafından karşılanarak, ilgililere tebliğ edilmesi ve kamuya ilan yoluyla duyurulması talebi. (Madde 49)
Tasarım tecavüzü fiilini işleyen kusurlu kişiler tasarım hakkı sahibinin zararını tazmin etmekle yükümlüdür. (madde 50)
Tasarım hakkı sahibinin uğradığı zarar, sadece fiili kaybın değerini değil, ayrıca Tasarımdan doğan haklara tecavüz dolayısıyla yoksun kalınan kazancı da kapsar. Yoksun kalınan kazanç, zarar gören tasarım hakkı sahibinin seçimine bağlı olarak, aşağıdaki değerlendirme usullerinden birine göre hesap edilir, a) Tasarımdan doğan haklara tecavüz edenin rekabeti olmasaydı, Tasarım hakkı sahibinin Tasarımı kullanması ile elde edebileceği muhtemel gelire göre, b) Tasarımdan doğan hakka tecavüz edenin, tasarımı kullanmakla elde ettiği kazanca göre, c) Tasarımdan doğan hakka tecavüz edenin, tasarımı bir lisans anlaşması ile hukuka uygun şekilde kullanmış olması halinde ödemesi gereken lisans bedeline göre. Yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında, özellikle tasarımın ekonomik önemi, tasarımdan doğan haklara tecavüz edildiği anda geçerlilik süresi ve tecavüz sırasında tasarıma ilişkin lisansların sayısı ve çeşidi gibi etkenler göz önünde tutulur. (madde 52)
Yine aynı KHK’nın “HÜKÜMSÜZLÜK HALLERİ” başlıklı Madde 43 – Aşağıdaki hallerde tasarımın hükümsüz sayılmasına yetkili mahkeme tarafından karar verilir: a)Bu Kanun Hükmünde Kararnamenin 5 inci ila 10 uncu, maddelerinde belirtilen koruma şartlarına sahip olmadığı ispat edilmişse; b)Bu Kanun Hükmünde Kararnamenin 13 üncü, 14 üncü, 15 inci ve 16 ncı maddesinde belirtilen hak sahipliğinin başka kişiye veya kişilere ait olduğu ispat edilmişse; c)Tescilli bir tasarım, sonradan kamuya açıklanan aynı veya benzer nitelikteki diğer tasarımın başvuru tarihi kendisinden önce ise; Tasarım belgesi sahibinin, 13 üncü, 14 üncü, 15 inci ve 16 ncı maddelere göre tasarım hakkına sahip bulunmadığı hakkındaki iddia, ancak, bu maddelerde belirtilen hak sahipleri tarafından ileri sürülür. Bu durumda, bu Kanun Hükmünde Kararnamenin 19 uncu maddesi hükmü uygulanır…” hükümlerine amirdir.
Tasarımdan doğan hakları tecavüze uğrayan tasarım hakkı sahibi, mahkemeden özellikle aşağıdaki taleplerde bulunabilir: a)Fiilin tecavüz olup olmadığının tesbitini; b)Tasarımdan doğan haklara tecavüz fiillerinin durdurulması ve önlenmesi talebi; c)Tecavüzün giderilmesi ve maddi ve manevi zararın tazmini talebi; … g)Tasarımdan doğan haklara tecavüz eden kişi aleyhine verilen mahkeme kararının, masrafları tecavüz eden tarafından karşılanarak, ilgililere tebliğ edilmesi ve kamuya ilan yoluyla duyurulması talebi. (Madde 49)
Tasarım tecavüzü fiilini işleyen kusurlu kişiler Tasarım hakkı sahibinin zararını tazmin etmekle yükümlüdür. (madde 50)
Tasarım hakkı sahibinin uğradığı zarar, sadece fiili kaybın değerini değil, ayrıca Tasarımdan doğan haklara tecavüz dolayısıyla yoksun kalınan kazancı da kapsar. Yoksun kalınan kazanç, zarar gören tasarım hakkı sahibinin seçimine bağlı olarak, aşağıdaki değerlendirme usullerinden birine göre hesap edilir…. b)Tasarımdan doğan hakka tecavüz edenin, tasarımı kullanmakla elde ettiği kazanca göre, … Yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında, özellikle tasarımın ekonomik önemi, tasarımdan doğan haklara tecavüz edildiği anda geçerlilik süresi ve tecavüz sırasında tasarıma ilişkin lisansların sayısı ve çeşidi gibi etkenler göz önünde tutulur. (madde 52)
Dava sonucunda haklı çıkan taraf, haklı bir sebebin veya menfaatının bulunması halinde, masrafları karşı tarafa ait olmak üzere, kesinleşmiş kararın günlük gazete, radyo, televizyon veya benzeri vasıtalarla tamamen veya özet olarak ilan edilmesini talep etmek hakkına sahiptir. İlanın şekli ve kapsamı kararda tesbit edilir. İlan hakkı, kararın kesinleşmesinden sonra üç ay içinde talep edilmezse düşer. (madde 59)
Bozma sonrası alınan denetime elverişli raporda;
… çoklu tasarımın 13/04/2017 tarihinde cezalı olarak kısmi yenileme yapıldığı ancak davaya konu 26 sıra numaralı tasarımın yenilenmediği anlaşılmıştır.
Alınan raporda …, … nolu tasarımın, anne-çocuk temalı benzer tasarımlardan esinlenildiği, fakat esinlenme serbestiyeti fazla olan tasarımlar olduğu, anne ve çocuk figürleri farklı olduğu, taş yerleştirmeler, anne ve çocuk figür kompozisyonları, askı şeklinin farklı olduğu, orta kısma taşlar ilave edildiği,
… nolu tasarım, anne-çocuk temalı benzer tasarımlardan esinlenildiği, fakat esinlenme serbestiyeti fazla olan tasarımlar olduğu, anne ve çocuk figürlerinin farklı olduğu, taş işleme bulunmadığı, anne ve çocuk figür kompozisyonları, askı şeklinin farklı olduğu,
… ve … nolu tasarımlar, anne-çocuk temalı benzer tasarımlardan esinlenildiği, fakat esinlenme serbestiyeti fazla olan tasarımlar olduğu, anne ve çocuk figürleri farklı olduğu, yazı olmadığı, anne ve çocuk figür kompozisyonlarının farklı olduğu,
… nolu tasarım, benzer tasarımlardan esinlenildiği, fakat esinlenme serbestiyeti fazla olan tasarımlar olduğu, anne ve çocuk figürlerinin farklı olduğu, taş işleme olmadığı, anne ve çocuk figür kompozisyonları, askı şeklinin farklı olduğu,
… nolu tasarımın, … ve … nolu tasarımlardan farklı tasarım olduğu, esinlenme ve benzerlik bulunmadığı,
… nolu tasarım, benzer tasarımlardan esinlenildiği, fakat esinlenme serbestiyeti fazla olan tasarım olduğu, kalp şekli ve askı şekli farklı olduğu, iç kısımdaki taş formatının farklı olduğu, üst kısma ayrı bir askı tokası ilave edildiği,
… nolu her iki tasarımın benzer tasarımlar olduğunu, tasarımın öne çıkan ortak noktaları, 8 şekli, anne ve kız çocuk kafa şekilleri, kompozisyonu, aralarındaki kalp şekli çukuru aynı olduğu, fark olarak … nolu tasarımdaki taş işlemeleri olduğunu, tasarımcı esinlenme serbestiyetini hemen hemen kullanmadığını, ortak noktaların daha fazla olduğu,
… nolu her iki tasarım ayniyat derecesinde benzer tasarımlar olduğu, tasarımın öne çıkan ortak noktaları, kalp şekli, baba, anne ve çocuk şekilleri, kompozisyonu, üst kısımda bulunan kalp şekli ve ortasına asılı duran taş şeklinin aynı olduğu, fark olarak üzerlerindeki taş işlemelerin yer aldığı, tasarımcı esinlenme serbestiyetini hemen hemen kullanmadığını, ortak noktalar çok olduğu, görseller eklenmek ve karşılaştırılmak suretiyle değerlendirilmiştir.
Asıl dava (tasarım hükümsüzlük) yönünden ;
Raporda da ele alındığı üzere”Tasarım” sözcüğü İngilizce’deki … ve Fransızca’daki … sözcükleri karşılığı olarak kullanılmaktadır. … kelimesi Latince olup … köklerinden oluşur. “…” işaret etmek demektir. Sözlük anlamı ise “bir plan ya da eskizi yapmak üzere zihinde canlandırmak, biçim vermek yada üretilmek üzere zihinde canlandırılan bir plan ya da bir şey” olarak ifade edilmektedir. Diğer anlamda zihinde canlandırılan ve üretilen bir nesnedir. Tasarım yapılırken mevcut bilgilerden ve tekniklerden yararlanılır. Tasarımcı tasarımını yaparken kendi yaptıklarından ve müşterilerinin taleplerinden edindiklerini tasarımına yansıtması gerekir. Bilinen birçok tasarım metodu vardır.
Tasarımcı tasarımını yaparken çeşitli tekniklerden yararlanırken aynı zamanda mevcut bilgilerden de yararlanılır. Yani tasarımcı, doğadan yararlanır, mevcut tasarımlardan yararlanır, çeşitli temalarda yararlanır, çeşitli günlere özel temalardan yararlanır. Bu yaralanmada her şey sonsuz değildir, tasarımında muhakkak fonksiyonelliği göz önüne almalıdır. Örnek, araba tasarımında 4 teker olacak, pantolonda 2 paça olacak, kolye ucu ise, askısı ve belli bir büyüklükte olacak v.b. Tasarımların çoğunda örnek tasarımlardan küçük değişiklikler yaparak ürünler tasarlanır. Buna “yeniden tasarım” denir. Bu tasarımlarda tasarımcının tasarımı geliştirme açısından esinlenme serbestisi fazla değildir, ortak nokta çoktur. Tasarımcı seçenek özgürlüğünü fazla kullanmamıştır. Bu tasarımlar, “yenilik” vasfı taşımadığı için tescil edilmezler. Diğeri ise “Yepyeni Tasarım”dır. Mevcut tasarımdan çok farklı tasarımdır, esinlenme serbestisi fazladır, tasarımcı seçenek özgürlüğünü fazla kullanmıştır, ortak noktalar azdır. Bu tasarımlar “ayırt edici nitelik” kazandıkları için tescil edilebilirler.
Asıl dava yönünden hükümsüzlüğü istenen davalı/karşı davacı firmaya ait … çoklu 1,2,3 sıra nolu tasarımlar, … çoklu nolu 12 numaralı tasarım ve … çoklu nolu 26 sıra numaralı tescilli tasarımlar, takı ve kolye ucu tasarımları olup 11.01 locarno sınıfı olarak tescil edilmiştir.
Bilirkişiler tarafından incelenmiş tasarımlar, yeniden incelenmiş ve Yargıtay’ın bozma ilamı kapsamında yeniden değerlendirilmiştir.
Davalı/karşı davacıya ait tasarımlar incelendiğinde, tasarımların anne-çocuk temalı tasarımlar olduğu ve anne ile çocuk arasındaki sevgiyi kalp ile özleştiren tasarımlar olduğu görülmektedir.
14/02/2014 tarihli bilirkişi raporundan alınan ve tescil tarihlerinden önceki yıllara ait tasarımlarında aynı şekilde anne-çocuk temalı tasarımlar olup, aralarındaki sevgiyi kalp ile özleştiren tasarımlar olduğu görülmektedir.
Tasarımların bilgilenmiş kullanıcı gözüyle ve kıyaslanan tasarımlarla farklılıklarından çok ortak özellikleri ile bıraktıkları genel izlenim itibariyle benzer olup olmadıkları hususunda değerlendirme:
Yukarıda ifade edilen kapsamda değerlendirme yapıldığında, esinlenme konusu, sevgiyi anlatan ve anonim form olan kalp şekli, anne-çocuk temasıdır. Bu kalp şekli ve tema konusu benzerlik için ortak özellik olarak değerlendirmede yeterli değildir. Bu kalp şekli ve tema çok farklı şekillerde tasarlanabilir. Yukarıda da görüldüğü gibi gerek davalı/karşı davacıya ait tasarımlarda ve gerekse diğer tasarımlarda kalp şekli kullanılarak anne-çocuk temalı çok farklı tasarımlar yapılmıştır. Burada benzerlik konusundaki değerlendirme, ortak özellikler yanında tasarımcının esinlenme serbestiyetini ne kadar kullanıp kullanmadığını da bakılmalıdır.
Yukarıdaki değerlendirmeler kapsamında, davalı/karşı davacıya ait tasarımlar, daha önceki yıllarda kamuya arz edilmiş ve tescil edilmiş tasarımlardan farklı tasarımlar, olduğu bıraktıkları genel izlenim itibariyle farklı oldukları, tasarımlarda, kalp şekli farklı formlarda, anne ve çocuk figürleri farklı şekillerde yapıldığı, anne ve çocuk formları ile kalp şeklinin kompozisyonlarının farklı olduğu, … çoklu 1 ve 2 sıra numaralı tasarımlarda kalp üzerine taş işlemeleri bulunduğu, … çoklu 3 sıra numaralı tasarımda kalp şeklinin ayrı yapıldığı, … çoklu 12 sıra numaralı tasarımda kalp içine ayrı taş ilave edildiği, tasarımlarda tasarımcı esinlenme serbestiyetini fazlalıkla kullandığı, ortak olarak değerlendirilebilecek belli bir kalp şekli, kadın ve çocuk figürleri bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Sonuç olarak; dosyada bulunan bilgi ve belgeler kapsamında alınan raporlardan bahse konu tasarımların yenilik ve ayırt edicilik vasıfları devam ettiği, bu tasarımlar yönünden hükümsüzlük şartlarının oluşmadığı anlaşılmakla hükümsüzlük davasının bu tasarımlar yönünden reddine, davaya konu … nolu tasarımın yenilemesinin yapılmadığı karar tarihi itibarı ile tescilli olmadığı anlaşılmakla bu tasarım hakkında karar verilmesine yer olmadığına, yine davaya konu … nolu tasarıma ilişkin temyiz itirazlarının reddolunduğu bozma kapsamı dışında kaldığı anlaşılmakla bu tasarım yönünden önceki karara dokunulmaksızın hüküm tesisi yoluna gidilmiştir.
Karşı dava (Tasarım tecavüzü) yönünden;
Tasarımlar ayırt edici nitelik açısından birbirleriyle kıyaslanırken farklı bilgi ve tecrübeye sahip kişilerce değişik şekilde yorumlanabilmektedir.Söz konusu sektörde bilgi ve tecrübe sahibi olan bir kişinin yapacağı kıyaslama ile herhangi bir tüketicinin yapacağı kıyaslama farklı olacaktır.Ayırt edici niteliğin belirlenmesinde ve tasarımların karşılaştırılmasına, ne sıradan bir tüketici gibi basit ne de ilgili sektörde uzman kişi kadar derin bir değerlendirme gerektirmeyecek şekilde, ürün hakkında temel bilgilere sahip bir kişinin yapacağı değerlendirme anlaşılmalıdır. Söz konusu değerlendirmeyi yapabilecek kişi kanunda bilgilenmiş kullanıcı olarak yer almıştır.Ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, tasarımcı ne kadar seçenek özgürlüğüne sahipse tasarımı o derece farklılaştırabilir.(Yasemin Şahinler Baykara,Levent Yavuz,Türkay Alıca)
Bilgilenmiş kullanıcı, kural olarak alanında uzman olan bir kişi değil aksine sıradan bir kullanıcının gözden kaçırabileceği ayrıntıları fark edebilecek düzeyde dikkatli ve deneyimli bir kullanıcı olup ürün hakkında önceden beri belli bir bilgi birikimi olan kimsedir.
Somut olaya dönüldüğünde bozma kapsamında alınan rapordaki tespitler izahı yapılan mevzuat kapsamında değerlendirildiğinde; karşı davalıya ait “…” web sitesinde yer alan … kodlu tasarımın davalı karşı davacıya ait … nolu çoklu tasarımdaki 7 nolu tasarım ile iltibasa sebebiyet verecek derecede benzer olduğu, yine aynı sitede yer alan … kodlu tasarımın karşı davacıya ait … nolu çoklu tasarımdaki 10 nolu tasarım ile ayniyet derecesinde benzer olduğu sonuç olarak karşı dava yönünden tasarım tecavüzü şartlarının oluştuğu sonucuna ulaşılmıştır.
Karşı davada davaya konu davacı karşı davalıya ait aynı web sitesindeki … nolu tasarıma ilişkin açılan dava yönünden karşı davacının davasına dayanak … nolu tasarımın yukarıda izah olunduğu üzere karar tarihi itibarı ile yenilemesi yapılmaması sebebiyle tescil korumasının sona erdiği dikkate alınarak bu tasarım yönünden açılan karşı davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Haksız rekabet iddiası yönünden;
6102 sayılı TTK’nın 54 vd maddeleri ise haksız rekabete ilişkindir.Madde 54-”(1)Haksız rekabete ilişkin bu Kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır. (2)Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.” hükümlerine amridir.Yine TTK Madde 55-(1)Aşağıda sayılan haller haksız rekabet hallerinin başlıcalarıdır: a)Dürüstlük kuralına aykırı reklamlar ve satış yöntemleri ile diğer hukuka aykırı davranışlar ve özellikle;….4.Başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak…dürüstlüğe aykırı davranmış olur.Şeklinde düzenlenmiş Madde 56’da ”Hakszı rekabet sebebiyle müşteileri, kendisi, mesleki itibarı, ticari faaliyetleri veya diğer ekonomik menfaatleri zarar gören veya böyle bir tehlikeyle karşılaşabilecek olan kimse; a)Fiilin haksız olup olmadığının tespitini, b)Haksız rekabetin men’ini, c)Haksız rekabetin sonucu olan maddi durumun ortadn kaldırılmasını, haksız rekabet yanlış veya yanıltıcı beyanlarla yapılmışsa bu beyanların düzeltilmesini ve tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise, haksız rekabetin işlenmesinde etkili olan araçların ve malların imhasını, d)Kusur varsa zarar ve zıyanın tazminini, e)Türk Borçlar Kanununun 58 inci maddesinde öngörülen şartların varlığında manevi tazminat verilmesini isteyebileceği düzenlenmiş kararların ilanının talep edebileceği öngörülmüştür.
Somut olay ele alındığında; bilirkişi raporları ve dosyadaki delillerden elde edilen sonuca göre karşı davalıya ait “…” web sitesinde yer alan … kodlu tasarımın davalı karşı davacıya ait … nolu çoklu tasarımdaki 7 nolu tasarım ile iltibasa sebebiyet verecek derecede benzer olduğu, yine aynı sitede yer alan … kodlu tasarımın karşı davacıya ait … nolu çoklu tasarımdaki 10 nolu tasarım ile ayniyet derecesinde benzer olduğu ve bu şekilde TTK madde 54 ve TTK madde 55/1-a(4) kapsamında haksız rekabete sebebiyet verdiği sonucuna ulaşılmış, bu yöndeki taleplerin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Maddi tazminat talebi yönünden;
Davacı yoksun kalınan kazanç tercihini 554 sayılı KHK’nın 52/b bendi; b)Tasarımdan doğan hakka tecavüz edenin, tasarımı kullanmakla elde ettiği kazanca göre, ‘ olarak açıklamıştır.
Kanundaki düzenlemeye göre tazminat olarak hesaplanacak kazanç, tecavüz edenin elde ettiği net kazanç olacak, yani, elde ettiği toplam gelir veya satış cirosu değil, bunlardan masraflarının çıkartılmasından sonra kalan “net kazanç” veya diğer bir ifadeyle “net kar” olacaktır. Dolayısıyla, davalının defter ve belgeleri, kanundaki düzenleme çerçevesinde incelenerek açıklanan bu yöntem dâhilinde maddi tazminat/yoksun kalınan kazancın hesaplanmasına çalışılacaktır.
TBK Madde 50- “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler. ” hükümlerine amirdir.
Mahkememizce alınan raporlarda; davalı yanın üretip sattığı ürünlerin perakendeci kuyumcu ve tüketici tarafından karıştırılma ihtimalinin yüksek olduğu, kök rapordaki buna ilişkin görüşlerinin aynen geçerli olduğu, muhasip bilirkişi incelemesi sonucu davacı karşı davalı tarafın şirket merkezinde yapılan incelemelerde stoklu ürün imalatı yapılmadığı sipariş üzerine çalışıldığı, web sayfalarında görünen ürünlere ilişkin ürün kodları veya ürün adlarının fatura üzerinde kullanılmadığı bu nedenle dava konusu tasarımlara ilişkin satış kayıtlarının tespit edilemediği, faturalarda 14 ayar altın takı şeklinde malın cinsinin belirtildiği, bu nedenle ürün bazında karlılık hesabı yapılamadığı, dava konusu 24 nolu tasarımın satış fiyatının KDV hariç 198,70 TL olduğu, 10000 adet üründen elde edilecek muhtemel kazancın 24.517,59 TL olacağı, sektörel bazda yapılan hesaplama sonucu dava konusu ürünün toplam maliyetinin 163,68 TL olduğu, muhtemel kazancında 350.200,000 TL olduğu hesaplanmış, dava dışı … Şirketine davacı karşı davalının 2012 yılında toplam 1.051,955,45 TL satış yapması nedeniyle bu şirkete gerçekleşen satış hasılatı üzerinden elde edilecek muhtemel kazancın 179.704,50 TL olduğu hesaplanmıştır.
Bilirkişi heyeti ek raporunda, … tescil numaralı tasarımın yeni olduğu kabul edilse bile ayırt edici nitelikte olmadığı anonim özellik taşıdığı, bu nedenle hükümsüzlüğüne karar verilebileceği ihtimaline dayalı olarak …’nın sitesindeki… tescil nolu tasarımın … internet sitesindeki … nolu kolye ile benzerlik ve farklılıkları değerlendirilmiş ve esinlemenin olduğu, … nolu tasarımdaki benzerlik ve farklılıklar değerlendirilerek tasarımların aynı olduğu bu açıdan hak ihlalinin bulunduğu belirtilmiş ve … tescil numaralı tasarımın yeni olmadığı hükümsüzlük şartlarının oluştuğu bu nedenle önceki ek raporda belirtilen bu tasarıma yönelik hak ihlali olabileceği yönündeki tespitlerin dikkate alınmaması gerektiği belirtilmiş, karşı davada haksız rekabetin bulunduğu, davacı karşı davalı işyerinde bulunan bilgisayarlarda yapılan incelemelerde muhasebe bilgi sisteminde satışlara ait ayırt edici bilgi olmadığından bahse konu ürünlerin satışına yönelik tespitin yapılamadığı, … ve … isimli internet siteleri üzerinden yapılan satışlar bu web sitelerinin sunucularında bulunan veri tabanlarından sorgulanarak tespit edilen satış bilgilerine göre … isimli web sitesinde 7 adet ürün satışından toplam 2.238,00 TL ve … isimli web sitesinde 32 adet ürün satışından toplam 9.044,00 TL olmak üzere genel toplamda 39 adet ürün satışından 11.282,00 TL tutarında satış yapıldığı, tespiti yapılan satışlar içerisinde, hak ihlali olduğu tespit edilen … ve … ürün kodlu tasarımlardan dava tarihi ve öncesinde satış bulunmadığı, dava tarihinden sonraki süreçte ise her iki üründen toplam 14 adet ürün satışı gerçekleştiği ve 3.809,00 TL’ sı satış hasılatı elde edildiği, davacı/Karşı davalı tarafın, dava konusu tasarıma ilişkin gerçek satış ve karlılık oranlarının tespit edilemediği, 14.07.2014 tarihli ek raporda Sayın Mahkeme’ ye alternatifli yapılan muhtemel kazanç hesabının, dava dışı … şirketinden alınan satış bilgileri doğrultusunda yapılan hesaplama neticesinde 155.243,66 TL si olarak tenzil edilmesi gerektiği yönünde görüş bildirildiği anlaşılmıştır.
Esasen bu tür davalarda net zarar tespitinin mümkün olmaması, farazi hesaplamalar doğrudan hükme esas alınabilecek nitelikte olmaması, -ürün satışlarının salt tasarımdan kaynaklı olmaması, davalının da kendisine ait bir müşteri portföyünün bulunması, tasarımları tüm tüketiciler nezdinde tercih sebebi olarak algılanamayacağı dikkate alındığında- tespit edilen miktarın Borçlar Kanunu 50. Maddesi gözetilerek değerlendirme yapılması gerektiği sonucuna ulaşılmakla sonuç olarak ise davacının talebinin BK 50 de gözetildiğinde yerinde ve hakkaniyete uygun düştüğü anlaşılmış olmakla taleple bağlı kalınarak önceki kararda da kabul gören 10.000 TL üzerinden davacının talebinin tümden kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Tüm dosya kapsamı sunulan rapor içerikleri bozma ilamı kapsamında değerlendirildiğinde; asıl dava yönünden; davaya konu tasarımların yenilik ve ayırt edicilik vasıfları devam ettiği, bu tasarımlar yönünden hükümsüzlük şartlarının oluşmadığı anlaşılmakla hükümsüzlük davasının bu tasarımlar yönünden reddine, davaya konu … nolu tasarımın yenilemesinin yapılmadığı karar tarihi itibarı ile tescilli olmadığı anlaşılmakla bu tasarım hakkında karar verilmesine yer olmadığına, yine davaya konu … nolu tasarıma ilişkin temyiz itirazlarının reddolunduğu bozma kapsamı dışında kaldığı anlaşılmakla bu tasarım yönünden önceki karara dokunulmaksızın hüküm tesisi yoluna gidilmiş, karşı dava yönünden;karşı davalıya ait “…” web sitesinde yer alan … kodlu tasarımın davalı karşı davacıya ait … nolu çoklu tasarımdaki 7 nolu tasarım ile iltibasa sebebiyet verecek derecede benzer olduğu, yine aynı sitede yer alan … kodlu tasarımın karşı davacıya ait … nolu çoklu tasarımdaki 10 nolu tasarım ile ayniyet derecesinde benzer olduğu ve bu şekilde KHK kapsamında tasarım tecavüzü ve TTK madde 54 ve TTK madde 55/1-a(4) kapsamında haksız rekabete sebebiyet verdiği anlaşılmakla tasarıma tecavüzün ve haksız rekabetinin tespitine, önlenmesi ve haksız rekabetin ortadan kaldırılmasına, yine karşı davada davaya konu davacı karşı davalıya ait aynı web sitesindeki … nolu tasarıma ilişkin açılan dava yönünden karşı davacının davasına dayanak … nolu tasarımın yukarıda izah olunduğu üzere karar tarihi itibarı ile yenilemesi yapılmaması sebebiyle tescil korumasının sona erdiği dikkate alınarak bu tasarım yönünden açılan karşı davanın reddine, maddi tazminat talebi yönünden ise TBK 50 maddesi gözetilerek ve taleple bağlı kalınarak talep edilen miktar üzerinden davanın kabulüne ve ilana dair aşağıdaki şekilde karar tesis olunmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
a)Asıl davada;
1-Davacı … Ltd Şti tarafından davalı şirket aleyhine açılan davanın kısmen kabulü ile davalı … AŞ adına TPE nezdinde tescilli … nolu tasarımın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine,
2-Davaya konu … nolu tasarım yönünden davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davacı yanın diğer tasarımlara ilişkin hükümsüzlük talebinin reddine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 54,40 TL karar harcından peşin yatırılan 21,15 TL ile ıslah harcı olan 25,20 TL’nin mahsubu ile kalan 8,05 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-a)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 4.910,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
b)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ret edilen talepler yönünden 4.910,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan: 7.450,00 TL bilirkişi ücreti, 374,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 7.824,50 TL’nin -ret ve kabule göre takdiren hesaplanan- 3.912,25 TL ve 67,50 TL harç (peşin+başvuru+ıslah) olmak üzere toplam 3.979,75 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama giderleri karşı davaya ilişkin kısımda hesaplandığından yeniden hesaplanmasına yer olmadığına,
b)Karşı davada;
1-Davacının davasının kısmen kabulü ile; davacının … ve … nolu tasarımlarına davalı tarafından iltibas yaratacak şekilde ürün imal ve satışı nedeniyle davacının tasarım hakkına tecavüzün ve haksız rekabetinin tespitine, önlenmesi ve haksız rekabetin ortadan kaldırılmasına, davaya konu … nolu tasarım yönünden açılan davanın tasarımın yenilemesinin yapılmadığı hükümsüz kaldığı anlaşılmakla reddine,
2-Dava konusu (…, …) taklit tasarımların imali satışının önlenmesine, üretime yarayan kalıplar ile üretilmiş dava konusu tasarımların bulundukları yerlerden toplatılmasına, gazete, dergi ve web ortamında yer alan reklamlardaki yanlış ve yanıltıcı bilgilerin düzeltilmesine, infazda 09/04/2019 tarihli bilirkişi raporunun dikkate alınmasına hüküm eki sayılmasına,
3-Taleple bağlı olarak 10.000 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren yürütülecek reeskont (avas faizini aşmayacak şekilde) birlikte davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
4-Masrafı davalıdan alınmak üzere kesinleşen hüküm özetinin yurt çapında yayın yapan tirajı en yüksek 3 gazeteden birinde bir kez ilanına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 683,10 TL karar harcından peşin yatırılan 148,50 TL’nin mahsubu ile kalan 534,60 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-a)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen tasarım tecavüzü ve haksız rekabete ilişkin talepler yönünden 4.910,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
b)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca red edilen tasarım tecavüzü ve haksız rekabete ilişkin talepler yönünden 4.910,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
c)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen maddi tazminat yönünden 4.910,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan: 3.650,00 TL bilirkişi ücreti, 173,80 TL posta gideri olmak üzere toplam 3.823,80 TL ve 169,65 TL harç (peşin+başvuru) olmak üzere toplam 3.993,45 TL yargılama giderinin kabul red oranına göre takdiren hesaplanan 2,995,09 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin kısmın davacı üzerinden bırakılmasına,
8-Davalı tarafından yapılan yargılama giderleri asıl davaya ilişkin kısımda hesaplandığından yeniden hesaplanmasına yer olmadığına,
c)Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 15 gün içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere açıkça okundu, usülen anlatıldı. 15/10/2020

Katip …
¸

Hakim …
¸

Bu belge 5070 sayılı elektronik imza kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır