Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/364 E. 2019/30 K. 22.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/364
KARAR NO : 2019/30

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 17/07/2018
KARAR TARİHİ : 22/01/2019

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili şirketin kredi finansmanlığı faaliyetinde bulunan bir Doğan Holding firması olduğunu, tarafların 2007 yılında yaptıkları sözleşme kapsamında “..” adlı yazılım programını kullanmakta iken davalı şirket tarafından bu programın belirli ihtiyaçları karşılamayacağı ve ileri tarihlerde Microsoft altyapısı tarafından desteklenmeyeceğini bildererek müvekkili şirket için daha iyi, daha ileri bir ürünün geliştirilmesinin teklif edildiğini, programın lisans bedelinin tamamıyla ödendiğini, müvekkili şirket tarafından kullanılır durumda olduğunu, davalı firmanın müvekkili için daha ileri ihtayaçları karşılayacağını taahhüt ettiği “…” yazılımını geliştirmeyi kabul ettiğini ve 27/03/2014 tarihinde sözleşme imzalandığını, sözleşme uyarınca müvekkili şirketin beklentileri doğrultusunda şekillendirilecek ve geliştirilecek olan programın zaman çizelgesi çerçevesinde tamamlamayı kabul ettiklerini, ancak teslimin kararlaştırıldığı tarihten itibaren bir yıl geçmesine rağmen müvekkili şirketin ihtiyaçlarını karşılayacak düzeye getirilemediği gibi en basit haliyle bile çalışabilecek konuma getirilemediğini, tüm uğraşlara ve müvekili firmanın IT departmanının seferber olmasına ve yardım etmesine rağmen sonuç alınamadığını, hatta bazı kodların müvekkili tarafından yazıldığını, bu durum üzerine davacıya ihtarname gönderildiğini, buna rağmen herhangi bir iyileştirilmenin yapılmadığından hareketle sözleşmenin feshi ihtarnamesinin gönderildiğini, bu zamana kadar kendisine ödenen 295.072,22 TL, 358.502,41 TL olmak üzere toplam 653.574,63 TL’nin yasal faizi ile birlikte 15 içinde iadesini talep ettiklerini ve davalı tarafından düzenlenen 401.729,11 TL’lik son faturanın ödenmeyeceğinin bildirildiğini, davalı yanın haklı bildirimlerine rağmen müvekkili şirkete bu faturaya ilişkin icra takibi başlattığını ve itirazları neticesinde … 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı davasını açtıklarını, müvekkili şirket tarafından kullanılır hale getirilemeyen yazılımın peşin olarak ödemesinin yapıldığı 1.ve 2.taksitlerinin iadesi için ve ayrıca sözleşmeye güvenle yazılım için gerekli serverın sağlanması için IBM firmasına yapılan ödemelere ilişkin menfi zararın tazmini için … 8. Müdürlüğünün… esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, takibe itiraz edildiğini belirterek, … 8. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra takibine yapılan itirazın iptaline ve takibin kaldığı yerden devamına, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davanın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacının iddiasının kendi içerisinde çelişkili olduğunu, müvekkili şirketin karar destek sistemleri, analitik çözümler ve pazarlama hizmetleri alanında dünya lideri olup kurumların daha hızlı ve kaliteli kararlar almalarına yardımcı olan analitik uzmanlık ve özel yazılım ürünleri sunduğunu, davacının kullanmakta olduğu “..” adlı yazılımın bağımlı olduğu Microsoft’un, server 2002 ve üstü desteğini durdurması sonucu, davacının gelişmiş bir yazılım ihtiyacının meydana geldiğini, bu ihtiyacın karşılanması için taraflar arasında sözleşme imzalandığını, PowerCurve yazılımının .. yazılımından çok daha gelişmiş bir yazılım olduğunu, tarafların yazılımın davacı tarafından kabul edildiği tarihe kadar her bir aşamada karşılıklı olarak mutabakata varmak suretiyle hareket ettiklerini, yazılımın tamamlanması ve davacı tarafından kabul edilmesi aşamalarında davacıdan kaynaklanan nedenlerle gecikme meydana geldiğini, özel istekler vb.durumlar yaşandığını, müvekkili şirketin yazılımın bir an evvel program dahilinde kabul testlerini tamamlaması ve böylelikle yazılımın davacı tarafından kabulü için büyük çaba sarfettiğini, gecikmenin tamamen davacının kendi uygulamalarından kaynaklandığını belirterek, davanın reddine ve davacının %20’den aşağı olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatının tahsil edilmesini istemiştir.
Dava 2004 sayılı İİK’nın 67.maddesi hükümleri uyarınca açılmış itirazın iptali davasıdır.
… 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 26/04/2018 tarihli, 2017/282 ve 2018/400 sayılı görevsizlik kararı üzerine mahkememize tevzi edilen davanın esasa kaydı yapılmış ve yargılama yapılmıştır.
Mahkememizin 2017/133 esas sayılı dosyasının incelenmesinde, taraflarının dosyamız tarafları ile aynı dava konusunun yine itirazın iptaline ilişkin olduğu, aralarında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu, birisi hakkında verilecek kararın diğerini etkileyeceği anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere 6100 sayılı HMK.nun 166. maddesi uyarınca “(1) Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar. (2)Davalar, ayrı yargı çevrelerinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış ise bağlantı sebebiyle birleştirme ikinci davanın açıldığı mahkemeden talep edilebilir. Birinci davanın açıldığı mahkeme, talebin kabulü ile davaların birleştirilmesine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren, bununla bağlıdır. (3)Birleştirme kararı, derhâl ilk davanın açıldığı mahkemeye bildirilir.” denilmektedir.
Tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde, dosyalar arasındaki hukuki ve fiili irtibat göz önüne alınarak, birisi hakkında verilecek kararın diğerini etkileyeceği, birlikte görülmesinde hukuki yarar ve zorunluluk bulunduğu, davaların birleştirilerek görülmesinin uygun olacağı anlaşılmakla mahkememiz dosyasının yine mahkememizin 2017/133 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesi gerekmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Dosyamızda görülen dava ile yine mahkememizin 2017/133 esas sayılı dosyasında görülen ve davalar arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu, birisi hakkında verilecek kararın diğerini etkileyeceği, birlikte görülmesinde hukuki yarar ve zorunluluk bulunduğu kanaatine varıldığından işbu dosyanın mahkememizin 2017/133 esas sayılı dosyası ile BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2-Esasımızın bu şekilde kapatılarak yargılamanın birleştirilen 2017/133 esas sayılı dosyamız üzerinden yürütülmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı ESAS KARARLA BİRLİKTE İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 22/01/2019

Katip …
¸

Hakim …
¸

Bu belge 5070 sayılı elektronik imza kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır