Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/36 E. 2019/363 K. 12.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/36
KARAR NO : 2019/363

DAVA : Fikir Ve Sanat Sanat Eseri Sahipliğinden Kaynaklanan Haklara Tecavüzün Ref’i, Önlenmesi Ve Tazmini
DAVA TARİHİ : 26/01/2018
KARAR TARİHİ : 12/09/2019

Mahkememizde görülmekte bulunan Fikir Ve Sanat Sanat Eseri Sahipliğinden Kaynaklanan Haklara Tecavüzün Ref’i, Önlenmesi Ve Tazmini davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin eserleri, konferansları, sosyal, toplumsal bilinci yükseltmek amacı ile hazırladığı özgün videoları ile ülkemizde ve yurt dışında tanınan ve sevilen bir yazar olduğunu, yardım amaçlı sosyal projelerde sürekli sorumluluk aldığını, 50 çocuğun eğitim giderlerinin karşılanmasının amaçlandığı … çatısı altında yürütülecek bir sosyal yardım organizasyonunda yer alması için kendisinden destek talep edildiğini, projede kullanılması amacı ile video ve resim çekimlerine katıldığını, projenin masraflarının … markasına sahip davalı … firması tarafından karşılanması ile ilgili olarak, görüntülerinin ve resimlerinin bu firmanın herhangi bir tanıtımında yer almasını istemediği şartını ileri sürmüş, bu hassasiyetini proje çalışmasını yürüten davalı … firmasının yetkilisine defalarca yazılı ve sözlü olarak ilettiğini, müvekkilinin elli çocuğun eğitim masraflarının karşılanacağı sosyal sorumluluk projesi kapsamında, gönüllü olarak katıldığı “…” isimli organizasyon içinde gerçekleştirilen video ve resim çekimlerinin TV, İnternet, sosyal medya ve çeşitli yayın araçlarında … markasının yoğun bir şekilde ön planda olduğu tanıtımlarda kullanıldığını, bu durumun birçok kişide müvekkilinin … reklam filminde ücret karşılığı rol aldığı algısını oluşturduğunu, bu konuda birçok eleştiri ve olumsuz yorum aldığını, “…” isimli projenin kamuoyuna sunulma şeklinin ortalama bir tüketici nezdinde ürün markasının reklamının yapıldığı algısını oluşturduğunu, hatta bu projenin yayınlandığı görüntünün hemen ardından … reklamında uzun süredir rol alan …’in yer aldığı reklam videosunun özellikle yayınlanarak izleyicide projenin reklam amaçlı olduğu algısının güçlendirildiğini, müvekkilinin herhangi bir ticari markanın tanıtımında yer almamaya büyük bir özen gösterdiğini, söz konusu projenin hazırlık aşamasında müvekkilinin herhangi bir ticari marka ile beraber bir tanıtım veya sunumda yer almak istemediğini çok açık bir şekilde yazılı ve sözlü olarak ifade etmiş olmasına rağmen bu konuda özensiz davranıldığını, bunun üzerine müvekkilinin organizasyonu yapan firma yetkililerinden görüntülerinin kullanılmamasını talep ettiğini, firma yetkilisi tarafından bu talebe uygun davranılacağının, kamuoyuna bu yönde bir açıklama yapılacağı sözünün verildiğini, ancak verilen basın açıklamasının yapılmadığını, müvekkilinin adının ve görüntülerinin ürün markası ile birlikte kullanıldığı tüm görsel, işitsel tanıtım içeriklerinin, TV, radyo, basın, internet, sosyal medya ve benzeri tüm mecralardan kaldırılması ve ileride de ürün tanıtımında müvekkilinin isim ve görüntülerinin hiçbir şekilde kullanılmaması ve müvekkilinin … tanıtımının yapıldığı projede herhangi bir ücret karşılığı yer almadığı yönünde kamuoyuna açıklama yapılması hususunun … 44.Noterliğinin … tarihli ve … sayılı yevmiye numarası ile ihtar edildiğini, davalılar tarafından … 21.Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname ile; proje tanıtımlarında … logosuna yer verilmesinin ürün tanıtımı amacına hizmet etmediği, müvekkilinin yardım amaçlı, gönüllü olarak ilgili projeye katıldığı hususunu açıklayan ve görüntülerinin izinsiz olarak ürün markası ile birlikte kullanıldığı konusunda kamuoyuna yapılacak açıklamanın yardım projesine zarar vereceği, müvekkilinin yer aldığı görsel ve işitsel tüm elektronik içerik ve materyalin proje kapsamında kullanımdan kaldırılmış olduğunun belirtildiğini, müvekkilinin resmi ve isminin halen … markasının ve davalı … firmasının adının da yer aldığı … sitesinde kullanıldığını, “…” projesi ile ilgili olarak kamuoyuna sunulan tüm tanıtım içerikleri incelendiğinde tüm tanıtım organizasyonuna … markasının hakim olduğunun görüleceğini, hatta … isimli ilaç kutusunun turuncu renginin dahi proje tanıtımlarında tüketicinin dikkatini çekecek şekilde özellikle kullanıldığını, müvekkilinin yardım projesi için çekilmiş olan resimlerinin fon rengi dahi turuncu olduğunu, Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre kişilerin izinlerinin dışında görüntülerinin ticari amaçla kamuya sunulmasının kişilik haklarının ihlali niteliğinde olduğunu beyan ederek müvekkiline ait görüntülerin yardım projesi gerekçesi ile çekilip ticari bir ürün markasının reklamı olarak algılanacak şekilde müvekkilinin onayı dışında kullanılmasının kişilik haklarının ihlali olduğunun tespiti ile birlikte müvekkilinin “…” isimli proje kapsamında görüntüsünün ve isminin yer aldığı tüm görsel, işitsel tanıtım içeriklerinin TV, radyo, basın, internet sosyal medya ve benzeri tüm mecralardan kaldırılmasına ve ileride de müvekkilinin isim ve görüntülerinin ilgili markanın tanıtımlarında kullanılmasının yasaklanmasına karar verilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle;öncelikle “… ” isimli projenin, …’ye ait olan “…” markası ve … tarafından ortak olarak yürütülen ve elli çocuğun eğitim masraflarının karşılanması amacına hizmet eden bir sosyal yardım projesi olduğunu, bu çerçevede “… ” ve “… ” vasıtasıyla toplanan tutarların … aracılığı ile öğrencilerin masraflarının karşılanmasında kullanıldığını, satışı yapılan her kitaptan elde edilen gelirin …’na aktırıldığını ve aynı zamanda bu gelir ile eşit tutarda ek desteğinde … tarafından ayrıca …’na aktarıldığını, projenin tüketiciler nezdindeki bilinirliğinin ve bu yolla kitap satışlarının arttırılması için projenin etkin bir şekilde tanıtılmasının önemli olduğunu, bahse konu projeye dair herhangi bir görsel ya da işitsel tanıtım içeriğinde davacının ismi ya da davacıya ait herhangi bir görsel kullanılmadığını, projeye dair yapılan tanıtımlarda gerek katılımcılara gerekse sponsor firma/marka ve … da dahil olmak üzere katkıda bulunan tüm proje paydaşlarına hakkaniyetli bir şekilde yer verildiğini, internet ortamında yazılan birkaç yorum üzerinden bu şekildeki bir sosyal yardım projesine dair tanıtımların vasfina karar verilmesinin mümkün olmadığını, dava konusu projenin sosyal yardım amaçlı olarak … ve … tarafından birlikte yürütülen bir proje olduğunu, proje ile ilgili tüm maliyetlerin … tarafından karşılandığını, “… ” ve “… ” vasıtasıyla toplanan tüm gelirin tamamıyla …’na iletildiğini ve satışı yapılan her kitaptan elde edilen gelirin eşit tutarda bir ek katkının da … tarafından ayrıca …’na aktarıldığını, bu tutarların tamamının ise proje kapsamında 50 öğrencinin eğitim masraflarının karşılanmasında kullanıldığını, projenin finansal sponsorluğunu üstlenen, uzun bir süredir tanıtımlarında kullandığı slogan etrafında bu tarz bir proje yapılandırılmasına önayak olan ve hatta projenin isim hakkına sahip olan … markasının bu tanıtımlarda projenin paydaşlarından birisi olarak yer almasının son derece doğal bir durum olduğunu, davacının bu husustan projenin hazırlık aşamasında haberdar olduğunu, projeye dair tanıtımlarda ağırlıklı olarak katılımcıların yer aldığını ve “…” markasına yalnızca sponsor olarak ilgili tanıtımın sonunda yer verildiğini, tanıtımlarda aynı şekilde projenin diğer paydaşı olan …’nın da yer aldığını ve projenin … web sitesinde de yayınlandığını, “… Kulübü” projesine dair tanımlanan ürün tanıtımı olarak algılanacak şekilde yapıldığına dair iddianın gerçeği yansıtmadığını, davacı tarafın projenin hazırlık aşamasında … firmasının ve … markasının proje sponsoru olduğunu bilmediği yönünde kanaat uydurma gayreti içerisinde olduğunu, davacı da dahil olmak üzere proje katılımcılarının tamamının … firmasının ve … markasının proje sponsoru olduğu hususunda bilgi sahibi olduğunu, nitekim bizzat davacının da iştirak ettiği lansman toplantısında kullanılan görsellerin de bu hususu açık bir şekilde ortaya koyduğunu, bu itibarla davacının dava konusu görsellerin bilgisi ve izni dışında … logosu ve … markası ile aynı tanıtım görsellerinde kullanıldığına dair iddiasının da gerçeği yansıtmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Dosyada tarafların bildirdikleri deliller toplanmış, bilirkişi raporu alınmıştır.
Tarafları arasındaki uyuşmazlık konusunun tespiti yönünden özellikle tarafların iddia ve savunmaları kapsamında sosyal sorumluluk projesi olduğu bildirilen “… Kulübü” isimli projede davacının yer aldığı görsel ve diğer mecralardaki tanıtımlarda davalı … Şirketine ait “…” isimli ürünün reklamının ön plana çıkıp çıkmadığı, reklam sektörü uygulamaları dikkate alındığında ticari amaçla yapılmış bir proje izlenimi uyandırıp uyandırmadığı, ürün reklamının proje amacının önüne geçip geçmediği, normal bir tüketici algısı dikkate alındığından kabulünün mümkün olup olmadığı hususları değerlendirilmesi, dava tarihi itibariyle davacının isim ve görüntüsünün yer aldığı görsel yazılı ve diğer mecralardaki paylaşımın devam edip etmediği devam etmiyor ise hangi tarihte kaldırıldığı hususlarında ibraz edilen 22.03.2019 tarihli bilirkişi raporunda;”…Video ve resimlerdeki kullanımın davacının FSEK 86’da anlamında kişilik hakkının ihlali sonucu doğurabileceği…” kanaatinin bildirildiği anlaşılmıştır.
Somut uyuşmazlığa ilişkin olarak teknik bilirkişi tarafından yapılan incelemede; “…” isimli internet sitesinin “…” başlığı altında yayınlanan (… adlı linkte) videoda ve görsellerde davacının isim ve görüntüsünün yer almadığı, ancak “…” isimli web sayfasının geçmişe dönük arşiv kayıtları üzerinde yapılan incelemelerde ise davacının isim ve görüntüsünün anılan web sayfasında en son 01/02/2018 tarihinde yayında olduğu, sitenin 02/02/2018 tarihli yayının da ise davacının isim ve görüntüsünün yer almadığı, davacının isim ve görüntüsünün web sayfasından 02/02/2018 tarihinde kaldırıldığının, “Google” arama motorunda 01/02/2018-02/03/2019 tarihleri arasını kapsayacak şekilde “…” ibaresi ile yapılan görsel arama sonuçlarının incelenmesi neticesinde; proje ile ilgili yayınlarda davacının isim ve görüntüsünün geçtiği görsellerin yer aldığının gözlemlendiği, bahse konu görsellerin farklı internet sitelerinde halen yayında olduğunun tespit edildiği, dosyada bahsi geçen … isimli web sayfasında yapılan incelemelerde, “… ” başlıklı yazı içeriğinde davacının isminin ve yazı içeriğinde paylaşılan görselde davacının ismi ve görüntüsünün yer aldığının tespit edildiğinin bildirildiği anlaşılmıştır.
Dava, 5846 sayılı FSEK kapsamında açılmış davacıya ait görsellerin ticari ürün markasının reklamı olarak algılanacak şekilde izinsiz kullanımı iddiası ile kişilik haklarına tecavüzün tespiti ve men’i talepli davadır.
Bilindiği üzere dış görünüş, kişilik haklarının bir parçası olarak hukuken korunur. Bir kimsenin dış görünüşü üzerinde kişilik hakkı vardır. Dış görünüşün yansıması ve tekrarı demek olan resim üzerinde de kişilik hakla bulunmaktadır ve bu yüzden resim ve portreler öncelikle kişilik hakkı olarak Medeni Kanun tarafından korunur. FSEK.m.86’da ise resim ve portreler özel bir hükümle korunmuştur. Kişinin fotoğrafı üzerindeki hak Medeni Kanun ve Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu gereğince kişilik hakkı kapsamında herkese karşı ileri sürülebilen mutlak haklardandır.
FSEK.rn.86/1’e göre, “eser mahiyetinde olmasalar bile, resim ve portreler tasvir edilenin, tasvir edilen ölmüş ise 19 uncu maddenin birinci fıkrasında sayılanların muvafakati olmadan tasvir edilenin ölümünden 10 yıl geçmedikçe teşhir veya diğer suretle umuma arz edilemez”. Resim ve portreler bir kimsenin dış görünüşünü teşhis etmeye elverecek şekilde yansıtan yüzey ve cisimlerdir. FSEK.m.86 hükmü gereği, bir şahsın fotoğrafı, yağlı boya, karakalem portresi, resimleri, büstü vs. onun izni olmaksızın teşhir veya diğer bir şekilde umuma arz edilemez ve herhangi bir tarzda (bir ilanda, bir banknotun üstünde, ilgisiz bir haberde, bir değerlendirme yazısında, bir vitrinde veya bilboardda), bir reklam filminde, bir afişte, kullanılamaz. FSEK m.86/1’e konu koruma, fotoğrafın “eser” niteliği olmayıp, tasvir olunan kimsenin kişilik hakkıdır ve kişinin fotoğrafı, resmi ve portresi vs.FSEK anlamında eser olmasa dahi korunur.
Yine FSEKm.86/ll’ye göre; memleketin siyasi ve içtimai hayatında rol oynayan kimselerin resimleri örneğin, milletvekilleri, sinema oyuncuları, tiyatro oyuncuları, şarkıcılar gibi kimselerin resimleri izin alınmadan yayınlanabilir. Tasvir edilen kimselerin iştirak ettiği geçit resmi veya resmi tören yahut genel toplantıları gösteren resimler ile günlük hadiselere müteallik resimler, radyo ve film haberleri için muvafakatin alınmasına gerek yoktur.Ancak bu hallerde, resimlerin kamuya sunulmaları haber verme amacı içinde kalmalıdır. Ticari amaçlarla, reklam için çekilen resimlerde, fotoğrafa dahil olanların rızaları alınmadan bunların kamuya sunulması söz konusu olamaz. Örneğin bir banka için çekilen reklam filminin fotoğrafında yer alan kimsenin resmi rızası dışında kullanılamaz, yine ünlü bir sanatçının isminin ve resimlerinin rızası olmadan ticari amaçla kullanılması, video klipte gösterilmesi, yine bu sanatçının çıplak fotoğraflarının yayınlanması kişilik haklarına saldırı oluşturur. Yine, bir siyasi partinin ya da derneğin tanıtım afişlerinde bir şansın fotoğraflarının izin alınmadan kullanılması da kişilik haklarına aykırılık oluşturur.
Görüldüğü üzere, toplumun hayatının gerekleri, toplumun haber alma ihtiyacı, resmin ve portrenin korunmasına bazı sınırlar getirilmesini gerekli kılmıştır. Ancak resimlerin kamuya sunuluşu haber verme amaçları içinde olmalıdır. Bunların reklam araçları için ya da ticari amaçla kamuya sunulması hukuka aykırıdır.
Dava konusu olayda heyet raporunda da tespit olunduğu üzere; davacının sosyal sorumluluk projesine katılmasından elde edilen yardım amaçlı görüntülerinin, sosyal sorumluluk projesinin sponsoru olan davalı … Şirketinin “…” markası ön plana çıkarılmak suretiyle reklam amaçlı olarak kullanıldığı anlaşılmıştır. Zira sosyal yardım amaçlı projelerde temel unsur sosyal sorumluluk projesinin ön plana çıkartılmasıdır. Sosyal sorumluluk projesine sponsor olan firmaların, sosyal sorumluluk projesinin sponsoru olduktan sonraki tanıtımları, projeye katılan kişilerin önceden izinleri alınmamışsa, sosyal sorumluluk projesi geri planda bırakılarak sponsorun markasının tanıtımı ve reklamının ön plana çıkartılıp markanın reklamının yapılması düzeyine çıkmamalıdır. Aksi halde sosyal sorumluluk projesinde yer alan kişilerin tanınırlığından faydalanıp markanın reklamını yapma sonucu ortaya çıkar.
Teknik tespitte de anlaşılacağı üzere sosyal sorumluluk projesinin ana aktörü …’na video ve resimlerde … markası kadar yer verilmediği anlaşılmaktadır.
Davaya konu kullanıma ilişkin Genar araştırma şirketinin raporunda; tüketici nezdinde söz konusu kullanımın sosyal amaçlı bir tanıtım olmayan reklam amaçlı tanıtım algısı yarattığının belirtildiği, dosyada davacıya söz konusu proje ile ilgili olarak ilaç reklamı yaptığına ilişkin sosyal medyadan mesajlar gönderildiği, sosyal medya sitesinde davacının ilaç reklamında yer almasının davacının daha önceki beyanları ile çeliştiği yönünde yorumlar yapıldığı, davacının katıldığı sosyal sorumluluk projesindeki görüntülerinin ilaç markası ile birlikte kullanılmaması konusunda davalıya mailler gönderdiği, teknik incelemede davanın açıldığı tarihte davacının görüntüsünün de olduğu videonun dava tarihinden sonra 02.02.2018 tarihinde kaldırıldığı anlaşılmaktadır.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, bilirkişi raporu yukarıda izahı yapılan mevzuat kapsamında değerlendirildiğinde, davacının “…” isimli sosyal sorumluluk projesi kapsamında görüntü ve isminin yer aldığı, tüm görsel işitsel tanıtım içeriklerinin, TV, radyo, basın, internet, sosyal medya vb.nin FSEK kapsamında eser niteliğinde olmamakla birlikte FSEK 86.maddesi uyarınca korunabileceği, davalının sosyal sorumluluk projesi amacını aşan ve ürün reklamı algısı oluşturan, ticari amaçlı olduğunun kabulü gereken kullanımlarının FSEK 86 hükümlerine aykırılık teşkil ettiği ve davacının kişilik haklarının ihlal edildiği kanaati ile davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, davalı eylemlerinin (sosyal sorumluluk ve yardım projesi kapsamında oluşturulan davacıya ait görsellerin ticari ürün markasının reklamı olarak algılanacak şekilde izinsiz kullanımından ibaret) FSEK 86 kapsamında davacının kişilik haklarının ihlali niteliğinde olduğunun tespitine, davacının “…” isimli sosyal sorumluluk projesi kapsamında görüntü ve isminin yer aldığı, tüm görsel işitsel tanıtım içeriklerinin, TV, radyo, basın, internet, sosyal medya vb tüm mecralardan kaldırılmasına yönelik talebinin davalı yönünden konusuz kaldığı (davalı tarafça paylaşımların kaldırıldığı dikkate alınarak) anlaşılmakla bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, muhtemel kullanımların önlenmesine, karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın KABULÜ İLE; davalı eylemlerinin (sosyal sorumluluk ve yardım projesi kapsamında oluşturulan davacıya ait görsellerin ticari ürün markasının reklamı olarak algılanacak şekilde izinsiz kullanımından ibaret) FSEK 86 kapsamında davacının kişilik haklarının ihlali niteliğinde olduğunun TESPİTİNE,
2-Davacının “…” isimli sosyal sorumluluk projesi kapsamında görüntü ve isminin yer aldığı, tüm görsel işitsel tanıtım içeriklerinin, TV, radyo, basın, internet, sosyal medya vb tüm mecralardan kaldırılmasına yönelik talebinin davalı yönünden konusuz kaldığı anlaşılmakla bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, muhtemel kullanımların önlenmesine,
3-Alınması gerekli 44,40 TL karar harcının, peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 8,50 TL’nin davalılardan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan: 2.250,00 TL bilirkişi ücreti, 251,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 2.501,00 TL yargılama gideri ile 71,80 TL harç (peşin+başvuru) olmak üzere toplam 2.572,80 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı yargılamada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre tespit olunan 3.931,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/09/2019

Katip …
¸

Hakim …
¸

Bu belge 5070 sayılı elektronik imza kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır