Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/331 E. 2021/259 K. 21.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/331
KARAR NO : 2021/259

DAVA : Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/07/2018
KARAR TARİHİ : 21/09/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkillerinin Türkiye çapında tescilli ve Dünyaca tanınan …, …, …, … ve … markalarının sahibi olduğunu, markalarının Türk Patent ve Marka Kurumu’nda tescilli olduğunu, müvekkili şirketlerin tescilli markalarının izinsiz bir şekilde kullanılması, ürünlerinin satışa arz edilmesi, depolanması üzerine, ihlalin tespit edilebilmesi için davalı hakkında … 1. Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nden delil tespiti talebinde bulunduklarını, … 1. Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi tarafından … Değişik İş sayısı ile yapılan tespit sonucu düzenlenen bilirkişi raporu ile; Davalı …’e ait mağaza ve showroom adreslerinde yapılan tespitte mağaza adresinde müvekkilere ait tescilli markaların birebir aynısının kullanıldığı; … markalı 6 adet taklit çanta, 1 adet valiz, 2 adet cüzdan, … marka 7 adet çanta, … markalı 2 adet taklit çanta, 1 adet cüzdan, … marka 2 adet taklit cüzdan, … marka 1 adet çanta tespit edildiğini, davalıya ait showroom adresinde ise (… Cad. …) – … markalı 41 adet cüzdan, 70 adet çanta, 29 adet kemer, 4 adet anahtarlık, 5 adet cep telefonu kılıfı, 2 adet valiz, 1 adet valiz, 2 adet cüzdan, – … marka 4 adet çanta – … markalı 2 adet cüzdan, 17 adet kemer, 4 adet çanta,- … marka 5 adet çanta tespit edildiğini, tespit edilen ürünlerin taklit olduğunun 02.07.2018 tarihli bilirkişi raporu ile sabit olduğunu, ürünlere el konularak yedd-i emine teslim edildiğini, davalı tarafın fiillerinin müvekkili davacı şirketlerin marka hakkına tecavüz teşkil ettiğini beyanla … 1. Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi … Değişik İş sayılı dosyası ile tespit edilen ve elkoyma kararı verilen ürünler üzerindeki ihtiyati tedbir kararının devamına karar verilerek ürünlerin muhafazasının devamına, davalı eylemlerinin marka hakkına tecavüz eylemi ve haksız rekabet eylemi olduğunun tespitine, durdurulmasına, önlenmesine, giderilmesine, taklit ürünlerin kapladığı yer ve muhafazasının ciddi külfet meydana getirmesi sebebiyle Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 163. maddesine istinaden hızlı imhasına, Depolama-sundurma ücretinin davalıya tahmiline, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik her bir davacı için 1000-TL maddi, (6769 sayılı SMK m.151/2(a) bendine göre hesaplanmak üzere) 1000-TL manevi, 1000-TL itibar tazminatının haksız fiil tarihinden işleyecek en yüksek reeskont faizi ile birlikte hüküm altına alınmasına, verilecek mahkeme kararının Türkiye’nin bütününde yayın yapan tirajı yüksek bir gazetede masrafları davalı tarafından karşılanmak üzere yayınlanmasına karar verilmesini talep ve dava ettiği, 09.07.2021 tarihli talep arttırım dilekçesi ile bilirkişi raporu ile yapılan tespitler üzerine maddi tazminat taleplerini 69,025 TL olarak talep ettiklerini bildirdiği anlaşılmıştır.
Davalıya dava dilekçesinin usulüne uygun olarak tebliğ edildiği ancak davaya cevap vermediği, 15.09.2020 tarihli duruşmada “… Ben davaya konu ürünleri satıldığı işyerini yeni açmıştım, bu nedenle ticari defter ve kaydım bulunmamaktadır, davacı taraf dükkana gelip, davaya konu ürünleri topladığında ben kendilerine bu markaların taklit ürün olduğunu bilmediğimi söyledim, daha sonra dükkanı da kapattım, o günden bu güne de işsizim çalışmıyorum, davanın reddini istiyorum…” şeklinde beyanda bulunduğu anlaşılmıştır.
Dosyada bildirilen tüm deliller toplanmış, teknik ve özel bilgi gerektirmesi nedeniyle bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor alınmıştır.
Davacı yanın davalı aleyhine … 1 FSHHM … D.İş sayılı dosyası aracılığıyla tespit işlemleri yaptırdığı tespit neticesinde sunulan bilirkişi ranorunda özetle; “Mağazada ve shvwroomda tespit edilen eşyaların, orijinal ürünlere benzer şekilde taklit olarak üretildikleri, eşyaların dikiş. yapıştırma, malzeme ve baskı kalitelerinin iyi olmadığı, siğnetriliğe dikkat edilmediği, orjinal ürünlerde bulunan karton ve kod etiketlerinin bulunmadığı, işyerlerinin … isimli şahsa ait olduğu, mağazanın ve shawroomun çanta, cüzdan, kemer ve benzeri eşyaların satışının yapıldığı işyeri olduğu, eşyaların raflarda satışa hazır şekilde dizildiği, mağaza ve showroom’da yapılan aramada dava konusu ürünlerin bulunduğunun tespit edildiği ürün miktarlarıyla birlikle belirtildiğinin…” bildirildiği anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulan 10.07.2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle”…Davalının kullanımının SMK m.7 ve m.29 uyarınca tescilli markalara tecavüz teşkil ettiği, davacının SMK 151/2-b kapsamında isteyebileceği tazminat miktarına ilişkin değerlendirmenin. davalı taraf ticari defter ve belgeleri sunulmadığından yapılamadı…” sonuç ve kanaatinin bildirildiği, 18.06.2021 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle”… Mevcut davalı beyannamelerinin içeriğinde 2018 yılının olmadığı, ayrıca beyannameler üzerinden ürünlerin hesap hareketlerinin takibinin mümkün gözükmediği ürünlerin barındırdıkları kalite unsurları ve ticari karşılık bulabilecekleri yaklaşık piyasa değeri dosyaya sunulan bilirkişi raporlarında sektör bilirkişisi tarafından tespit edildiği, bu tutarlar göz önünde bulundurularak buna göre taklit olduğu tespit edilen 208 Ürün Baz alındığında KDV dahil olarak 69.025 TL muhtemel kazanç hesabı yapılabilmektedir…” sonuç ve kanaatinin bildirildiği anlaşılmıştır.
KANAAT VE GEREKÇE
Dava, 6769 Sayılı SMK hükümlerince açılmış, marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması, önlenmesi, sonuçlarının ortadan kaldırılması, maddi-manevi-itibar tazminatı istemlerine ilişkin davadır.
TPMK kayıtlarının incelemesinde, davacılara ait dava konusu markaların tescil koruma sürelerinin devam ettiği görülmüştür.
Marka hakkına tecavüz sayılan haller, SMK’nın 7. maddesine de atıf yapılmak suretiyle 29. Maddede düzenlenmektedir. 7. maddede “marka tescilinden doğan hakların kapsamı ve istisnaları” başlığı altında marka sahibinin yasaklayabileceği fiiller sıralanmakta, 29. maddede ise“marka hakkına tecavüz sayılan fiiller” düzenlenmektedir. Marka hakkına tecavüz sayılan fiiler incelenirken, 7. Madde ile 29. Maddenir birlikte dikkate alırıması gereklidir. Tecavüz, bir haksız fiildir. Tecavüzün varlığı için SMK’da belirtilen eylemin gerçekleşmiş olması ve somut olayda hukuka tygunluk sebeplerinden birinin mevcut bulunmaması gereklidir. Tescilli bir markanın, sahibinin izni olmaksızın kullanılması veya o markayı taşıyan mal ve hizmetlerin, tecavüzün bilinmesine rağmen pazarlanması, stoklanması, satış için teklif edilmesi, ihracı, ithali ya da tecavüzün bilinmesine rağmen o malların nereden sağlandığının bildirilmesinden kaçınılması, tecavüz olarak tanımlanmıştır ( Tekinalp, Ü.: Fikri Mülkiyet Hukuku, İstanbul 2612, s. 491 ).
SMK’nın 29. maddesi ise, hangi fiillerin marka hakkına tecavüz sayılacağını açıklamıştır. Buna göre, Marka hakkına tecavüz sayılan fiiller Madde29- (1) Aşağıdaki fiiller marka hakkına tecavüz sayılır:
a) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 7 nci maddede belirtilen biçimlerde kullanmak.
b) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek.
c) Markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak.
ç) Marka sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bı; hakları üçüncükişilere devretmek.
Anılan madde metninde atıf yapılan SMK’nın 7. maddesi ise;
(1) Bu Kanunla sağlanan marka karuması tescil yoluyla elde edilir.
(2) Marka foscilinden doğan haklar münhasıran marka sehibine aittir. Marka sahibinin, izinsiz olarak yapılması hâlinde, aşağıda belirtilen fillerin önlenmesini talep etme hakkı vardır:
a) Tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin, tescil kapsamına giran mal veya hizmetlerde kullarılması.
b) Tescilli marka ve aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dâhi karıştırılma ihtimal bulunan herhangi bir işaretin kullanılması.
c) Aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde olmasına bakılmaksızın, tescilli marka ila aynı veya benzer olan ve Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle markanın itibarından haksız bir yarar elde bdecek veye itibarına zarar verecek veya ayırt edici karakterini zedeleyecek nitelikteki herhangi bir işaretin hakir bir sebep olmaksızın kullanılması, şeklinde düzenleme içermektedir.
Somut olay bakımından yapılan incelemede, dosyamız arasına alınan … 1 FSHHM …D.İş sayılı dosyası içinde yer alan 02/07/2018 tarihli rapor, mahkememizce aldırılan 10.07.2019 tarihli rapor ve tüm deliller bir arada değerlendirildiğinde, davalı kullanımlarının, davacı adına tescilli markalar ile ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğu, davacının tescilli ürünlerinin yer aldığı sınıflarda kullanıldıkları, bu ürünlerin satışa hazır vaziyette showroom ve mağazada ticaret alanına çıkarıldıkları, söz konusu mallara ilişkin olarak, malların orijinal ürün olduğuna dair ya da marka sahibince kendilerine verilen lisans doğrultusunda ürünlerin kullanımına dair herhangi bir belge de sunulmadığı dolayısıyla davalı tarafın bu eylemlerinin. SMK’nın 7 ve 29. maddeleri gereğince davacının marka hakkına tecavüz oluşturduğu, bu haksız eylemimin aynı zamanda TTK md. 54 hükmüne göre de haksız rekabete sebebiyet vereceği kanaatine varılmıştır.
Tazminat Talepleri Bakımından Yapılan İnceleme Davacı vekili, davalının haksız kullanımı nedeniyle uğranılan zararların tazmini amacıyla maddi, manevi ve itibar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
6769 sayılı Sınai mülkiyet Kanunu 149/1/ç maddesi gereğince, markası tecavüze uğrayan kişi, şartların varlığı halinde maddi ve manevi tazminat talep etme hakkına sahiptir. Kanunun marka sahibine tanıdığı diğer talepler gibi, tazminat talebinde bulunabilmek için marka hakkına tecavüz şeklindeki haksız fiilin olması ve hukuka uygunluk sebeplerinden birinin olmaması gerekir. Ayrıca maddi tazminata hükmedilmesi için tecavüz fiili neticesinde zararın oluşması ve davalının/mütecavizin kusurunun da bulunması gereklidir.
Marka hukukunda maddi tazminat talebi, marka hakkı sahibinin fiili olarak uğradığı zararın yarn sıra, yoksun kalınan kazancı da kapsamaktadır (SMK m. 151). Fiili zarar, zarara uğrayanın ticari defterlerinin incelenmesi sonucunda ortaya çıkan zarardır. Yoksun kalınan kazancın tespiti ise biraz daha güçtür. Bu nedenle SMK’da yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında üç seçenek belirtilmiştir:
a) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin rekabeti olmasaydı, hak sahibinin elde edebileceği muhtemel gelir,
b)Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin elde ettiği net kazanç
c) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin bu hakkı bir lisans sözleşmesi ile hukuka uygun şekilde kullanmış olması hâlinde ödemesi gereken lisans bedeli, usullerinden biriyle yoksun kalman kazanç hesaplanabilir.
Davacı SMK m.l51/2/b uyarınca maddi tazminatın hesaplanmasını talep etmiştir.
Bu hesaplama yöntemine göre, tecavüz edenin elde ettiği net kazanç miktarının hesaplanması gerekeceğinden, davalılara ait ticari defter ve kayıtlar istenilmiş, ancak davalı tarafça defter ve kayıtların sunulmasından imtina edildiği görülmüştür.
Tecavüz olgusuna ilişkin yapılan tespit sonucu davacının tazminat talebinde haklı olduğu görülmekle bu kez mahkememizce … 1 FSHHM… D.İş sayılı tespit dosyasındaki ürünler baz alınarak davalının elde etmiş olduğu net kazancın hesaplanması mali bilirkişi vasıtası ile istenilmiş olup, yapılan hesaplama sonucunda davacının talep edebileceği net kar’ın 208 adet ürün üzerinden 69.025,00 TL olduğu hesaplanmıştır.
Mahkememizce de, davalının kullanım durumu, Değişik İş dosyası, taklit ürün adedi, sunulan deliller kapsamında bilirkişi raporunda belirtilen 69,025,00 TL üzerinden talebin kabulüne, SMK 150/2 (hakka konu ürün veya hizmetlerin, tecavüz eden tarafından kötü şekilde kullanılması veya üretilmesi, bu şekilde üretilen ürünlerin temin edilmesi yahut uygun olmayan bir tarzda piyasaya sürülmesi sonucunda sınai mülkiyet hakkının itibarı zarara uğradığı) kapsamındaki talep yönünden de orjinal ürünlerin kalitesi ve hitap ettiği kitle dikkate alındığında düşük kalitede uygun fiyata ürünün piyasaya sunulduğu dikkate alındığında yine yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla sunulan ürün adedi eylemin ağırlığı dikkate alınarak takdiren 1.000,00 TL üzerinden talebin kabulüne, karar vermek gerekmiştir.
Marka hakkı tecavüze uğrayan kişi SMK m.l49/l/ç maddesinin TBK’nın 58. maddesi ile birlikte değerlendirilmesi sonucunda, şartların oluşması halinde manevi tazminat isteme hakkına sahiptir. Yukarıda da açıklandığı üzere, davalıların eylemlerinin, davacının marka hakkına tecavüz teşkil ettiği yönündeki tespit ve değerlendirmeler ışığında manevi tazminata hükmedilebilmesi için aranan kusur şartının gerçekleştiği kabul edilmekle, marka hakkına yapılan tecavüzün niteliği, ,davacının manevi ticari varlığında meydana gelen kayıp durumu, manevi tazminatın amaç ve içeriğine, hak, nesafet ve adalet ilkesine keza manevi tazminatın maddi bir zenginleşme talebinden çok manevi tatmine yönelik bir talep olması, dolayısıyla somut olaya göre takdiren 1.000- TL üzerinden manevi tazminat talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Tüm dosya kapsamı, 1.FSHHM’nin … D. İş dosyasında yapılan tespit ve sunulan bilirkişi raporları bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davalının, davacıya ait tescilli markayı birebir taklit etmek suretiyle piyasaya sunmuş olduğu ürünlerin izahı yapılan mevzuat gözetildiğinde davalı eyleminin marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiği anlaşılmakla davalı kullanımlarının, davacıya ait tescilli marka haklarına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunun tespiti ile bu tecavüz ve haksız rekabetin durdurulmasına, önlenmesine ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, bu suretle … 1.FSHHM’nin … D. İş sayılı dosyası ile tespit edilen ve el koyma kararı verilen ürünlerin hızlı imhasına depolama ücretinin davalı tarafça karşılanmasına, maddi tazminat talebinin kabulü ile, 69.025 TL tazminat bedelinin 02/07/2018 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, manevi tazminat talebinin kabulü ile, 1.000,00 TL tazminat bedelinin 02/07/2018 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, itibar tazminat talebinin kabulü ile, 1.000,00 TL tazminat bedelinin 02/07/2018 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, haksız eylem nedeni ile hüküm özetinin Türkiye çapında yayın yapan tirajı en yüksek üç gazeteden birinde masrafı davalıya ait olmak üzere bir kez ilanına, karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın KABULÜ İLE, davalı kullanımlarının, davacıya ait tescilli marka haklarına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunun tespiti ile bu tecavüz ve haksız rekabetin durdurulmasına, önlenmesine ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, bu suretle … 1.FSHHM’nin … D. İş sayılı dosyası ile tespit edilen ve el koyma kararı verilen ürünlerin hızlı imhasına depolama ücretinin davalı tarafça karşılanmasına,
2-Maddi tazminat talebinin kabulü ile, 69.025 TL tazminat bedelinin 02/07/2018 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Manevi tazminat talebinin kabulü ile, 1.000,00 TL tazminat bedelinin 02/07/2018 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-İtibar tazminat talebinin kabulü ile, 1.000,00 TL tazminat bedelinin 02/07/2018 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Hüküm özetinin Türkiye çapında yayın yapan tirajı en yüksek üç gazeteden birinde masrafı davalıya ait olmak üzere bir kez ilanına,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 6.081,30 TL karar harcından peşin yatırılan 1.215,90 TL’nin mahsubu ile kalan 4.865,40 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen marka haklarına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması, önlenmesi ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına ilişkin talepler yönünden davacı vekili yararına hesap olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacılara verilmesine,
8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen maddi tazminat talebi yönünden davacı vekili yararına hesap olunan 9.773,25 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacılara verilmesine,
9-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen manevi tazminat talebi yönünden davacı vekili yararına hesap olunan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacılara verilmesine,
10-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen itibar tazminatı talebi yönünden davacı vekili yararına hesap olunan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacılara verilmesine,
11-Davacı tarafından yapılan: 2.100,00 TL bilirkişi ücreti, 611,80 TL posta gideri olmak üzere toplam 2.711,80 TL ve 1.251,80 TL harç (ıslah+peşin+başvuru) olmak üzere toplam 3.963,60 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
12-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/09/2021

Katip …

Hakim …

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İmza ile imzalanmıştır.