Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/321 E. 2018/283 K. 24.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/277
KARAR NO : 2018/282

DAVA : Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/05/2018
KARAR TARİHİ : 24/12/2018

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 23.05.2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davalı yanın haksız rekabet ortamı oluşturduğunu, …., …, .., nolu tasarım tescillerine ve bununla birlikte 22.12.2014 tescil tarihli … tescil nolu ve 05.10.2015 tescil tarihli … tescil nolu “…” ibareli marka haklarına tecavüz edildiğini belirtimiş ve davalı yanın hukuka aykırı haksız rekabetin tespitini önlenmesini ve durdurulmasına, müvekkiline ait markalarına vaki tecavüzünün tespitine, meni’ne, refine, müvekkilin zararlarından dolayı 1.000,00 TL maddi ve her iki davalıdan ayrı ayrı 250.000,00 TL’şer manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 12/07/2018 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Müvekilinin “…” ibaresine ait TPMK nezdinde …, …, …, …, … ve … tescil nolu tasarımların müvekkiline ait olduğunu,”…” yapıştırıcısının türkiye’de pazarlamaya yetkili firmanın davacı yan olduğunu, ancak “…” yapıştırıcısının distribütörü olduğu zaman içinde “…” marka ve tasarımının tescili olan müvekillinin izni olmadan kötüniyetli bir şekilde “…” ibaresini tescil ettirmesi nedeniyle distribütörlük sözleşmesinin sona erdiğini, daha sonra “…” ibareli yapıştırıcının Türkiye’de pazarlanma konusunda 16/06/2017 tarihinden itibaren tek yetkili firmanın ise lisans sahibi olan davalı müvekkilinin olduğunu, ayrıca Yargıtay 11. HD’nin 09/11/2009 tarih 2008/7264 E, 2009/11537 K sayılı kararlarına göre de Fikri Sınai Mülkiyet hakkı sahibi aleyhine açılacak davalarda yetkili mahkemenin davalının yerleşim yeri mahkemesi olması gerektiğini, davalının da adresinin İzmir olduğunu bu nedenle davanın yetkisizlik kararı verilerek İzmir FSHHM’ne gönderilmesini, İzmir FSHHM’de 2017/172 esas,2018/122 esas ve 2018/148 esas sayılı dosyaların mevcut iken davanın açılmasının derdest olmama şartına aykırı olduğunu ve derdestlikten dolayı reddini mahkememizce bu talebin kabul görmemesi durumunda ise yine İzmir FSSHM’nin 2017/172 esas,2018/122 esas ve 2018/148 esas sayılı dosyaları ile mahkememiz dosyasının birleştirilmesini, bu talebinde mahkememizce kabul görmemesi halinde bahse konu davaların bekletici mesele yapılması belirtmiş, davanın hukuki mesnetten yoksun olduğunu belirterek esastan reddini talep etmiştir.
Mahkememizde açılan davanın 6769 sayılı SMK ve 6102 sayılı TTK hükümleri uyarınca açılmış Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan) hakkına tecavüz ile haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, giderilmesi, sonuçlarının ortadan kaldırılması talepli davadır.
İzmir FSHHM’nin 2018/122 esas sayılı dosyalarının incelenmesinde, taraflarının dosyamız tarafları ile aynı dava konusunun yine Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan) hakkına tecavüz ile haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, giderilmesi, sonuçlarının ortadan kaldırılmasına ilişkin olduğu, aralarında hukuki ve fiili irtibat olduğu anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere 6100 sayılı HMK.nun 166. maddesi uyarınca “(1) Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar. (2)Davalar, ayrı yargı çevrelerinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış ise bağlantı sebebiyle birleştirme ikinci davanın açıldığı mahkemeden talep edilebilir. Birinci davanın açıldığı mahkeme, talebin kabulü ile davaların birleştirilmesine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren, bununla bağlıdır. (3)Birleştirme kararı, derhâl ilk davanın açıldığı mahkemeye bildirilir.” denilmektedir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, mahkememizin iş bu dava dosyası ile İzmir FSHHM’nin 2018/122 esas esas sayılı dosyası arasında fiili ve hukuki bağlantısının mevcut olduğu, biri hakkında verilecek hükmün diğerini de etkileyeceği anlaşıldığından usul ve dava ekonomisi de gözönüne alınarak her iki dosyanın birleştirilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Dosyamızda görülen dava ile İzmir Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesinin 2018/122 esas sayılı dosyasında görülen ve davalar arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu, birisi hakkında verilecek kararın diğerini etkileyeceği bir birlikte görülmesinde hukuki yarar ve zorunluluk bulunduğu kanaatine varıldığından işbu dosyanın İzmir Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesinin 2018/122 esas sayılı dosyası ile BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2-Esasımızın bu şekilde kapatılarak yargılamanın birleştirilen İzmir Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesinin 2018/122 esas sayılı dosyası üzerinden yürütülmesine,
3-Harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin birleşen dosya üzerinden değerlendirilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda karar verildi. 24/12/2018

Katip …
¸

Hakim …
¸
Bu belge 5070 sayılı elektronik imza kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır