Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/307 E. 2020/149 K. 26.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/307
KARAR NO : 2020/149

DAVA : Fikir Ve Sanat Sanat Eseri Sahipliğinden Kaynaklanan Haklara Tecavüzün Ref’i, Önlenmesi Ve Tazmini
DAVA TARİHİ : 19/06/2018
KARAR TARİHİ : 26/02/2020

Mahkememizde görülmekte bulunan Fikir Ve Sanat Sanat Eseri Sahipliğinden Kaynaklanan Haklara Tecavüzün Ref’i, Önlenmesi Ve Tazmini davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin uzun yıllardır her türlü sınai ticari ve endüstriyel ürünlerin ithalat ve ihracatıyla faaliyet gösterdiğini, aynı zamanda ürünlerinin sanal ve elektronik ortamlar üzerinden ticaritini yapdığını, “…” markasını TPE nezdinde 08.04.2013 tarih ve …tescil numarası ile tescil ettirdiğini, “…” markalı ürünlerinin satışını aktif bir şekilde yaptığını, davalı şirketin müvekkili şirket ve markaları ile ilgili olaraık … internet sitesi üzerinden haksız rekabet oluşturan işlem ve eylemlerde bulunduğunu, … isimli sitede müvekkilinin kurumsal üyeliğinin bulunmadığını ancak davalının birlikte çalışıyormuş izlenimi yaratarak müvekkilinin markasına yer verdiğini ve bu markanın altında müvekkili firma ve ürünlerine karşı yapılan haksız, yanıltıcı ve gerçeğe aykarı yorumları hiç araştırmadan sitede yayınladığını, tüketicilerin ücretsiz bir şekilde yorum ve şikayetlerini yaptıkları platformda , müvekkilinin yorumlara ve şikayetlere cevap verebilmesi için ücret ödemesi gerektiğini ve şikayetlere cevap verip çözüme kavuştursa dahi davalıya yapılan şikayetlerin silinmediğni ve yayınlanmaya devam ettiğini, bu durumun TTM.55/a-2 gereği müvekkili aleyhine haksız rekabet teşkil ettiğini, müvekkilinin markasının arama motorunda yazıldığında bu şikayetlerin potansiyel müşterilerinin önüne geilidğini, ticaret kültüründe “müşteri her daim haklıdır” felsefesinin hakim olduğunu, müşteri memnuniyetinin bir çok firmanın yükselmesinde en önemli etken olduğu gibi olumsuz yorumlarında ticari itibarın zedelenmesinde eeen böyük etken olduğunu, müvekkiline yönelik yapılan asılsız yorumların ihtarlara rağmen araştırılmadan yayınlanmasının ve kalldırılmamasının müvekkilinin ticari itibarını zedelediğini ve haksız rekabet oluşturduğundan bahisle, davalının haksız rekabet teşkil eden eylemlerinin tedbiren durdurularak, tedbiren www.sikayetvar.com sitesindeki müvekkili ve müvekkili marka hakkındaki şikayetlerin kaldırılmasına ve davalı eylemlerinin haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine karar verilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete ait “…” internet sitesinin 2001 yılında kurulduğunu, kurulduğu tarihten itibaren birçok tüketici açısından vazgeçilmez bir hak arama platformu haline geldiğini, çağa uygun ve şeffaaf bir hizmet sunduğunu, “…” sitesinin en önemli özelliğnin tüm kişi ve kurumlara eşit uzaklıkta olduğunu, hiçbir şekilde taraf tutmadan, şeffaf bir şekilde faaliyetlerini yürüttüğünü bu yönü ile alanında lider olduğunu, platformda içeriklerin tamamen üye kullanıcılar tarafından oluşturulduğunu, müvekkili şirket tarafından bu çeriklerin firma aleyhine olacak şekilde hiçbir surette müdahale edilmediğini, ancak hukuka ve ahlaka uygun olmayan içeriklerin çıkarıldığını ve yayınlanmadığını, platformda tüketiciler tarafından yapılan şikayetlerin , üye olan/olmayan ayırımı yapılmadan yayınlandığını, cevap hakkınında aynı şekilde üye olan/olmayan ayırımı yapılmadan ücretsiz olarak tanındığını, müvekkiline ait “…” adli internet sitesinin Yer/Hizmet Sağlayıcı fonksiyonunu yürüttüğünü, iş bu davanın muhataplarının içeriği oluşturan şikayet sahipleri olduğunu, dolayısıyla pasip husumet yokluğu olduğunu ve davanın usulden reddinin gerektiğini, ayrıca müvekkiline ait internet sitesinde davacı tarafın markasının markasal kullanımından bahsedilemeyeceğini, “…” ibaresinin tüketicinin sorununu dile getirmek için zorunlu olarak kullanıldığını, marka hakkına tecavüzden söz edilemeyeceğini, davacının dilekçesinde belirttiği arama motorlarında çıkan sonuçların müvekkili ile bir ilgisinin bulunmadığını, davacıya cevap hakkının tanınmadığı, kurumsal üyelik ve ücret karşılığı olduğu iddiasının doğru olmadığını, kurumsal üyeliğin firmaların cevap hakkını kullanmaları ile ilgisinin bulunmadığını , müvekkilinin tüketici tarafından yapılan şikayetleri sadece yayınladığını, içeriklerinden sorumlu olmadığını, dolayısıyla haksız rekabet şartlarının da oluşmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
YAPILAN YARGILAMA VE TOPLANAN DELİLLER
Dava 6769 Sayılı SMK kapsamında açılmış, marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, durdurulması ve ortadan kaldırılması talepli davadır.
Dosyada tarafların bildirdikleri tüm deliller toplanmış, özel ve teknik bilgi gerektirmesi nedeni ile bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor alınmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konusunun tespiti yönünden özellikle davalı kullanımlarının marka tecavüzü olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği haksız rekabet teşkil edip etmediği, davalı sisteminde şikayet sürecinin ne şekilde işlediği şikayet edene ait bilgilerin yer alıp almadığı şikayet kaldırma süreçlerinin ne şekilde işlediği mükerrer şikayetlerin bulunup bulunmadığı şikayetçi bilgilerinin sistemde kayıtlı diğer firmalar ile paylaşılıp paylaşılmadığı, davalı yönünden sistemde kayıtlı herhangi bir şikayetin bulunup bulunmadığı ve davalı firmanın erişim/yer sağlayılıcılığına yönelik iddiaları da mevzuat kapsamında değerlendirilerek iddia ve savunmalar kapsamında alınan 21.10.2019 tarihli bilirkişi raporunda;”…marka ihlalinin şartlarının olayımızda bulunmadığı, haksız rekabetin şartlarının olayımızda bulunmadığı…” sonuç ve kanaatinin bildirildiği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Davalıya ait site üzerinde davacıya ait … markasının kullanıldığı görülmektedir. Söz konusu marka altında anılan markayı kullanan sitenin üyesi olan kişilerin şikayetleri sıralanmış, şikayetlerin çoğu da kullanıcıların şikayetlerinin muhtemelen davacı tarafından giderilmesiyle şikayetçiler tarafından kaldırılmıştır. Böylece sitede davacının markası hakkında %89 memnuniyet olduğu belirtilmiştir.
Burada marka sahibinin haklarıyla markayı eleştiri, parodi, haber amaçlı kullanmak isteyenlerin arasında denge sağlayıcı bir durum olmalıdır. Bu dengeyi sağlayacak olan da markanın herhangi bir ticari gelir elde etme veya markanın itibarına, kaynak gösterme fonksiyonuna zarar vermeden somut olay açısından sadece eleştiri amacıyla kullanılmasıdır.
Davacının markası burada eleştiri amacıyla kullanılmaktadır, söz konusu sitede bir mal veya hizmet sunulmamakta, müşteriler davacının markasına alternatif kaynaklara yönlendirilmemektedirler. Davacının markası kullanılmadan davalının kullanıcılarla iletişim kurabilmesi ve kullanıcıların da davalının web sayfasında davacının markasını kullanmadan kendilerini ifade edebilmeleri mümkün değildir.
Kaldı ki Starbucks, Renault, Zara gibi dünyaca tanımış bir çok marka da davalının web sayfasında müşteri şikayetine konu olmuştur. Anılan markalar hakkında oldukça yüksek müşteri şikayeti olması potansiyel müşterilerin her marka hakkında şikayet olabileceği konusunda eğitim ve tecrübe kazandıklarını göstermektedir ki anılan markalar açısından memnuniyet düzeyi oldukça düşüktür.
Ayrıca davalının web sitesinde tüm markalar hakkında şikayet vardır; davacı hakkında yapılan şikayetler de incelendiğinde şikayetler kimi zaman kargonun geç gelmesi kimi zaman da müşteri hizmetlerinin ilgisizliğinden kaynaklanmaktadır. Ancak davalının portalında müşteri ile iletişim kurarak şikayeti giderme imkanı da vardır. Nitekim Zara gibi markalar bu tip şikayetlere önem vermezken davalı gibi firmalar şikayetlerin üzerinde durup müşterilerin memnuniyetini büyük oranda sağlamışlardır. Müşterilerin şikayetini giderme konusunda davalının sitesinin herhangi bir zorluk çıkardığına ilişkin izlenim edinilmediği gibi davalı gibi üye olmadan da müşterilerin şikayetlerini gidererek şikayetlerini kaldırmalarını sağlamak da mümkündür.
Bütün bu hususlar bir arada değerlendirildiğinde; davalının web sitesindeki kullanımlarının “ticari etki” yaratabilecek nitelikte olmadığı, markaya alternatif sunmadığı ve markanın kapsamındaki mal/hizmetlerle ilgili bir faaliyeti olmadığı, markanın şikayetlerin ifade edilebilmesi amaçlı kullanımının ifade özgürlüğü sınıfları içinde olduğu kanaatine varıldığından marka ihlali olmadığı kanaatine varılmıştır.
Davacı vekili davalının web sayfasındaki içeriklerin gerçek dışı kullanıcı adlarıyla ve yorumlarıyla hakaret kapsamında değerlendirilebilecek içeriklerin yayınlandığını ifade etmiştir. Bu durumun da TTK m. 55/a-2 anlamında haksız rekabet yarattığını öne sürmüştür.
Dezpack hakkındaki şikayetler incelendiğinde şikayetlerin kargonun geç gelmesi, diyet ürünlerinin tadının kötü olması, diyet ürünlerinin arzu edilen kiloyu verdirmemesi gibi noktalarda toplandığı görülmüştür. Davacı sitesinde yer alan şikayetlerden üslup olarak hakaret içeren veya incitici, markanın itibarını zedeleyici içerikte olan tespit edilememiştir. Davacı da davalının web sitesinde hakaret niteliğinde şikayetlerin yer aldığını öne sürmekle birlikte hangi şikayetin ne açıdan hakaret içerdiğini somutlaştırmamış, çok genel bir iddiada bulunmuştur.
Diğer yandan davacı bir yer sağlayıcıdır. Yer sağlayıcı; hizmet ve içerikleri barındıran sistemleri sağlayan veya işleten gerçek veya tüzel kişileri ifade eder. Örneğin Facebook, Youtube, Twitter vb. birer yer sağlayıcıdır. İçeriklerine herkesin erişebildiği küçük bir forum sitesinin toplam 45 üyesi için o forum sitesi de yer sağlayıcıdır, ayda toplam 1000 kişinin ziyaret ettiği WordPress Blogu için alınan site barındırma hizmetini sunan kurum da, Ekşi Sözlük siteleri de birer yer sağlayıcıdır. Ancak Facebook’a üye olanlar, ekşi sözlük yazarları birer içerik sağlayıcıdırlar. 
5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi Ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi hakkında Kanun m. 5’e göre; Yer sağlayıcı, yer sağladığı içeriği kontrol etmek veya hukuka aykırı bir faaliyetin söz konusu olup olmadığını araştırmakla yükümlü değildir.
Telekomünikasyon Kurumu Tarafından Erişim Sağlayıcılara Ve Yer Sağlayıcılara Faaliyet Belgesi Verilmesine İlişkin Usul Ve Esaslar Hakkında Yönetmelik m. 15/3’e göre; Erişim sağlayıcı, kendisi aracılığıyla erişilen bilgilerin içeriklerinin hukuka aykırı olup olmadıklarını ve sorumluluğu gerektirip gerektirmediğini kontrol etmekle yükümlü değildir.
Kanunda ve yönetmelikte; Yer sağlayıcı, yer sağladığı içeriği kontrol etmek veya hukuka aykırı bir faaliyetin söz konusu olup olmadığını araştırmakla yükümlü değildir, denilmek suretiyle, yer sağlayıcıların, yer sağladığı içeriği kontrol etmek veya hukuka aykırı bir faaliyetin söz konusu olup olmadığını araştırmakla yükümlü olmadıkları açıkça belirtilmiştir. Kanunun 4/1. Maddesine göre ise; İçerik sağlayıcı, internet ortamında kullanıma sunduğu her türlü içerikten sorumludur. Dolayısıyla hakaret içerdiği öne sürülen içeriklerden yer sağlayıcı olan davalı değil içerikleri yazan “içerik sağlayıcı kişiler” sorumludur.
Bu doğrultuda, somut olayda haksız rekabetin şartlarının bulunmadığı sonucuna varılmıştır
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 54,40 TL TL karar harcından peşin yatırılan 35,90 TL’nin mahsubu ile kalan 18,50 TL bakiye karar harcının davacıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı yargılamada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’sine göre tespit olunan 4.910,00 vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/02/2020

Katip …
¸

Hakim …
¸

Bu belge 5070 sayılı elektronik imza kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır