Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/298 E. 2022/232 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/298 Esas
KARAR NO : 2022/232

DAVA : Endüstriyel Tasarım (Maddi Tazminat İstemli)
DAVA TARİHİ : 11/06/2018
KARAR TARİHİ : 15/12/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Endüstriyel Tasarım (Maddi Tazminat İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi ve aşamalardaki beyanlarında özetle; Müvekkilinin artık pek kullanılmayan, unutulan ya da duyulmamış ve kendilerini heyecanlandıran, duymaktan ve söylemekten haz aldığı kelimeleri sosyal mecralar üzerinden #bazıkelimelerçokgüzel yaftasıyla paylaştığını ve akabinde “…” isimli bir kitapta topladığını, bu kitapta bulunan bu sözcüklerin ayırt edici, farklı ve tasarım yazım şekilleri çanta, kupa, bardak, defter, takvim, afiş gibi ürünlerin üzerine basılarak piyasaya arz edildiğini, anılan ürünlerde ve kitabında kullanılan sözcüklerin ayırt edici, farklı ve tasarım yazım şekilleri için Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde tasarım tescili başvurusunda bulunulduğunu ve müvekkilinin ilgili tasarımlarının 27.05.2015 tarihinde koruma altına alındığını, 27.05.2015 tarih ve… sıra numaralı tasarım; çanta, defter, poster gibi ürünler halinde, https://…/ alan adlı web sitesi başta olmak üzere çeşitli satış kanalları üzerinden piyasaya arz edildiğini, tasarım tescil belgesi ile de koruma altına alınmış olan tespit konusu müvekkilinin tasarımının, …ve … tarafından lisans bedeli karşılığında bir takım ürünler üzerinde kullanımının gerçekleştirildiğini, ülkemizin en büyük dijital bilgi paylaşım platformlarından olan Ekşisözlük’te “…” kelimesinin aratıldığında, anılan kelimenin müvekkilinin tasarımı ile bütünleştiğini gösteren yorumların yer aldığını, “…” ibaresi için yapılan Google aramalarında öncelikle müvekkiline ait tasarım ve bu tasarımı taşıyan ürünlerin “…” logosu ile birlikte çıktığını, davalı kullanımlarının müvekkilinin tasarım haklarını ihlal eder nitelikte olduğunu, bu hususun … 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyası kapsamında tespit edildiğini ve kullanımların yer aldığı mallar üzerinde ihtiyati tedbir uygulandığını, müvekkilinin davalının işletmecisi/ruhsat sahibi olarak gözüktüğü “…” adresinde yer alan “…” adlı işletmede müvekkilinin yukarıda belirtilen tescilli tasarımına tecavüz ettiğini haricen öğrendiğini, ihlal ve haksız rekabet teşkil eden kullanımların durdurulması için davalıya … 53. Noterliği’nin … gün ve … yevmiye numaralı ihtarname keşide ettiğini, … tarihinde tebliğ edildiğini ancak herhangi bir cevap alınamadığını, ihtarname gönderilerek sonuç alınamaması üzerine söz konusu tecavüze ilişkin somut delillerin tespit edilmesi amacıyla müvekkili … adlı işletmenin yukarıda belirtilen adresinde delil tespiti yapılması yönünde talepte bulunulduğunu ve … 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyası kapsamında 02.05.2018 tarihinde anılan adreste delil tespiti yapıldığını, yapılan delil tespiti ve bilirkişi incelemesi neticesinde davalının ticari faaliyetlerinde müvekkilinin bahse konu tasarımıyla birebir aynı görseli kullanmak suretiyle müvekkilinin tasarımına tecavüz edildiğini, davalının müvekkilinin tasarımını ihlal eden kullanımlarının aynı zamanda TTK 54 VD. Maddeleri uyarınca haksız rekabete yol açtığını, 6769 sayılı SMK kapsamında müvekkilinin tasarımdan doğan haklarının ihlali nedeniyle uğradığı zararlara ilişkin olarak yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında hangi seçimlik hakka başvurulacağı hususunda açıklama haklarının saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000 TL maddi ve 10.000 TL manevi tazminatın … 53. Noterliği’nin… gün ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinin davalıya tebliğ tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi ve aşamalardaki beyanlarında özetle; Davacı tarafın dava açma ehliyetine sahip olmadığını, müvekkili şirketin karşı tarafın tescilli desen tasarımını içerdiği iddia edilen bardak ve kupaları “…” firmasından bedelini ödemek suretiyle satın aldığını, kendisi tarafından üretilen veya tasarlanan bir ürün bulunmadığını, dolayısıyla karşı tarafın desen tasarımını kullanarak, iltibas yaratmak yahut bu suretle kazanç elde etmek gibi bir durumun söz konusu olmadığını, bu hususun “… ” uzantılı internet sitesine girildiğinde kolaylıkla tespit edilebildiğini, …’un … firmasına tasarım kullanım hakkını devretmiş olması halinde dahi davaya konu olan müşkülpesent yazısının bulunduğu ürünlerin … adlı restoranda kullanılmasının manevi ve maddi zarara neden olduğu yönündeki iddianın MK’nun 2. maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralına açıkça aykırılık kesbedeceğinin aşikar olduğunu, davacı vekilinin ileri sürmüş olduğu üzere … kelimesinin bir tasarım olarak kabul edilip aidiyetinin söz konusu olamayacağını, Türk lügatından hiçbir kelimenin bir yazı karakteri ile özgünlenemeyeceğini, yazı karakterleri ile tescillenemeyeceği gibi Türkçe bir kelimenin kimsenin tekeline bırakılmasının imkan dışı bir durum olduğunu, bir kelimenin tasarıma konu olabilmesi için bir ürün üzerinde belirleyici özellikleri ile var olması gerektiğini, nitekim ayırt edici özellikleri ile bir kelimenin ürünle özgülendiğinde bir tasarım meydana geleceğini, tek başına ayırt edici özelliklere sahip olmayan Türkçe bir kelimenin logo veya tasarım olarak kabul edilemeyeceğini, davacı tarafın tasarım olarak kabul edilerek tescil edilmiş, kendisine özgülenmiş dava konusu herhangi bir ürününün olmadığını, tasarım olarak nitelendirilen … ve … ürünlerine ilişkin müvekkilinin herhangi bir hak ihlali olmadığı gibi dava dilekçesindeki beyanlarına istinaden lisans sözleşmesi ile 3. kişilere kiralandığı kullanım hakkı dolayısı ile bu ürünler üzerinde de bir hakkı olmadığından hakkın ihlalini ileri sürmesinin mümkün olmadığını, müvekkili şirketin …’nı işlettiğini, restoranın marka hakkının Türk Patent ve Marka Kurumu Enstitüsü’nün … numaralı kararı ile tescil edildiğini, müvekkili şirketin Müşkülpesent markasını … ve … numaralı sınıflarda tescil ettirdiğini, yeme-içme sektörü dışında başkaca bir alanda ve marka hakkı dışında bir kullanımın söz konusu olmadığını, davacının … kelimesinin marka olarak kullanımına ilişkin herhangi bir tescil başvurusu bulunmadığını, müvekkilinin marka hakkını tescil ettirdiği alanda herhangi bir tasarımsal kullanımı veya marka hakkının da bulunmadığını, dolayısıyla aynı alanda faaliyet göstermeyen ve marka hakkına sahip olmayan karşı tarafın herhangi bir hak kaybına uğramasının mümkün olmadığını, restorana gelen müşterilerin, bardakların veya menünün üzerinde Müşkülpesent isminin soldan bloklanarak yazılması veya muhtelif yerlerde bu şekilde kullanılmasından dolayı değil, yemekleri, sunumu, müziği, daha öz bir anlatımla her anlamda kaliteli bir hizmet alabildikleri bir restoran olduğu için bu lokantayı tercih ettiklerini, davacı vekilinin dava dilekçesinde dayanak olarak gösterdiği kanun maddesi olan TTK 54. maddesi uyarınca haksız rekabetten bahsedilmişse de davacı tarafın müvekkili şirket ile aynı sektörde faaliyet göstermemesi sebebiyle haksız rekabet hükümlerinin uygulanmasının mümkün olmadığını, davanın reddini beyan, arz ve talep etmiştir.
Davacı vekilinin cevaba cevap dilekçesi ve aşamalardaki beyanlarında özetle; Davacı müvekkilinin Türk Patent ve Marka Kurumu sicilinde tasarımcı ve başvuru sahibi olduğunu, huzurda görülmekte olan davada da taraf sıfatına haiz olduğunun aşikar olduğunu, müvekkili tarafından verilen lisans sözleşmelerinde de dava açma hakkının pek tabi müvekkilinin üzerinde olduğunu, davalı vekilinin cevap dilekçesinde tescilli tasarımı içeren bardak ve kupaların … firmasından bedelini ödemek suretiyle satın aldıklarını, dolayısıyla da tasarım ihlali olmadığını belirttiğini ancak bu iddianın gerçeği yansıtmadığını, … 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin …D.İş sayılı nolu dosya kapsamında 02.05.2018 tarihinde anılan adreste delil tespiti yapıldığını, ilgili ürünlerin Paşabahçe tarafından satılan ürünler olmadığı ve davalı tarafça haksız ve izinsiz olarak gerçekleştirilen kullanımların olduğunun tespit edildiğini, bilirkişi raporu doğrultusunda Mahkemece ihtiyati tedbir kararı verildiğini ve anılan karar doğrultusunda ilgili kullanımlara İcra Müdürlüğünce tedbiren el koyma işleminin gerçekleştirildiğini, kullanımı gerçekleştirilen ürünlerde “…” logosunun yer almadığını, bu hususun bile ürünlerin taklit olduğunu gösterdiğini, davalının müvekkilinin tescil belgesi ile korunan tasarımının aynısını lokanta hizmeti esnasında kullanılan rakı kadehi, fincan, kupa ve bez peçetelik gibi birtakım ürünler üzerine izinsiz olarak basması, posterlerinde kullanması ve internet ortamında oluşturduğu çeşitli sosyal medya mecralarında müvekkilinin tasarımını içeren paylaşımlarda bulunmasının müvekkilinin tasarım hakkına tecavüz teşkil ettiğinin açık olduğunu, davalı yanca gerçekleştirilen kullanımların … işlem numaralı markanın tescilli olduğu şekli ile değil müvekkilinin tasarımı ile birebir benzer şekilde kullanıldığını, 6769 sayılı SMK uyarınca markasal bir kullanımdan bahsedilemeyeceğini, davalı vekilinin iddialarının reddini ve davanın kabulünü beyan arz ve talep etmiştir.
Dilekçeler teatisi tamamlanmış, dosyaya sunulan deliller ve belgeler ile TPMK’a müzekkere yazılarak davacı …’a ait davaya konu …sıra numaralı tasarım tescil belgesinin emtia listesi ile birlikte onaylı örneğinin gönderilmesi ve halen geçerli olup olmadığının bildirilmesi istenilmiş ilgili bilgi ve belgeler celp edilerek, davaya konu tespitin yapıldığı Mahkememiz … D.İş sayılı dosyası ile birlikte Mahkememiz işbu dosyası içerisine alınmıştır.
Mahkememiz…D.İş sayılı dosyasında alınan Bilirkişi Raporunda özetle; Dava Dosyasına sunulan belgelerin doğrulanması amaçlı incelemede; tespit isteyen Taraf … ‘a (…) ait ; 27.05.2015 tarih ve …nolu Çoklu Endüstriyel Tasarım “Desenler”, Locarno 32-00 sınıfında 27.05.2020 tarihine kadar 6769 sayılı kanun kapsamında koruma altına bulunduğunun tespit edildiğini, 02.05.2018 tarihinde; aleyhine tespit istenen karşı/ diğer Taraf …’nın, … Mahallesi, … adresine keşif ziyareti yapıldığını, vergi levhası ve belediye işyeri ruhsatı ile tespit yeri doğrulandığını, ilgili belgelerden birer suret alındığını, … Ltd. Şti. nin işletmeci olduğunun tespit edildiğini, karşı-diğer firma yetkilisinin TPE marka tesciline sahip oldukları iddia/beyanına istinaden yapılan inceleme sonucu: Grup Şirketlerinden olan … Limited Şirketi (…) ait; 19.04.2017 tarih ve … nolu “…” ibazeli yazı, …Mal-Hizmet sınıflarında 19.04.2027 tarihine kadar 6769 sayılı kanun kapsamında koruma altına bulunduğunun tespit edildiğini, keşif tutanağı hazırlandığını ve imza altına alındığını, tespit konusu tescilli tasarım kullanıldığı tanıtım – lokanta-malzemelerine rastlandığı, lokanta, mutfak, sahne, hizmet alanları, depo incelenmiş ve mekan fotoğrafları çekildiğini, ayrıca içki bardağı, kahve mag, kahve fincanı ile bez peçete, pipetten birer adet örnek incelenmek ve dosyaya konmak üzere delil olarak alındığını, tespit Isteyen Taraf … … nolu Endüstriyel Tasarım “Desen” (A) ile Karşı/Diğer Taraf …’nda gerçekleşen tespitler sonucu raporda … sayfalarında karşılıklı analiz ile incelenmesi sonucu: Tespit edilen tanıtım ve mutfak malzemeleri üzeri yer alan “…” kodlu … nolu tescilli marka’da isim olarak birebir aynı kelime kullanımı ile anlam üzerine eşleşme görüldüğü ve “…” ile Benzerlik tespit edildiği, “…” kodlu lokanta giriş cephe tabelası, cama folyo marka ve poster de, … nolu tescilli marka’daki isim olarak eşleşme ve yakın karakter kullanıldığı ve “…” ile Benzerlik tespit edildiği, “…” kadlu keşifte tespit edilen ve alınan örneklerin üzerindeki baskılı görseller ile, internette sosyal medya tanıtımındaki şarkıcı sanatçı posterlerinde yer alan şekil/ibareli yazıda Heceleme uygulamasında “…” ile Benzerlik tespit edildiği, tespit isteyen tarafa ait … nolu Endüstriyel Tasarım “Desen” ile genel görünümde ve özellikle kısık göz ile bakıldığında karakteriksel harfler üzerinde kısmi … farklılığa rağmen, benzerliğin etki ve katkısı nazara alınması gerektiği, bilgilenmiş tüketici nezdinde özellikle “…” ile “Birebir”e yakın oranda benzerlik ile karıştırma ihtimalinin yüksek olacağı ve yarattığı iltibas sonucu haksız rekabet oluşturduğu görüş ve kanaatlerini belirtmiştir.
Mahkememiz 2018/69 D.İş sayılı dosyasında verilen 25/05/2018 tarihli ihtiyati tedbir ara kararında “…Tüm dosya kapsamı alınan bilirkişi raporu ışığında 6100 sayılı HMK’nın 389-390 maddeleri ile 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 159.maddesi gereğince İHTİYATİ TEDBİR TALEBİNİN takdiren 10.000,00 (on bin TL) nakdi teminat veya aynı miktarda kesin ve süresiz banka teminat mektubu ibrazı şartıyla KABULÜNE, Aleyhine tespit ve tedbir talep olunanın … tescil nolu ”…” ibareli markanın tescil olduğu şekil dışındaki tedbir talep edenin … tescil nolu desen tasarımına benzer şekildeki; Alan adı ve sosyal medya hesaplarından tasarımın görsellerinin bir haftalık süre içerisinde çıkartılmasına aksi takdirde söz konusu sitelere erişimin engellenmesine, Tasarımın taklit edildiği ürün, bardak, peçetelik, katalog, kılavuz ve her türlü ticari evrağın toplatılarak yediemine teslimine, 6100 sayılı HMK’nın 393/2 maddesi gereğince iş bu tedbirin, … İcra Dairesi aracı kılınarak infazına… ” karar verilmiş ve talep edence aynı gün teminatın yatırılması ile tedbir kararı uygulanarak Mahkememiz işbu esas davasının açıldığı anlaşılmış olup davalı … Ltd. Şti. vekili tarafından sunulan 11/06/2018 tarihli ihtiyati tedbirin kaldırılması talebi yönünden Mahkememiz 19/07/2018 tarihli Ara Kararı ile “…İhtiyati tedbire muhalefetin tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydının yapılmasına…” tefrik edilerek Mahkememiz 2018/369 Esas sayılı dosyasına kaydedilmiş ve Mahkememiz 26/11/2019 tarih 2018/369 Esas ve 2019/496 sayılı kararı ile “…Davanın, Anayasa Mahkemesinin 11/07/2018 tarihli 2018/1 esas, 2018/83 karar sayılı, 30692 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan kararına göre 6100 sayılı HMK’nın 398.maddesinin 1 nolu fıkrasının 1.cümlesinin anayasaya aykırı olduğuna ve iptaline karar verildiği dolayısıyla davalının cezalandırılmasının talep edildiği hükmün iptal edilmiş olması, yerine henüz başka bir yasal düzenlemenin de yapılmamış olması, suç ve cezalarda kanunilik ilkesi gereğince kanunca cezalandırılan bir eylemin öngörülmemesi nedeniyle DAVANIN REDDİNE…” karar verildiği anlaşılmıştır.
Toplanan deliller ve belgeler de dikkate alınarak Mahkememiz 19/02/2019 tarihli duruşmasında “…Dosyanın Mahkememizce resen seçilecek bir marka /tasarım uzmanı, bir bilişim uzmanı, bilirkişiye tevdiine, tarafları arasındaki uyuşmazlık konusunun tespiti yönünden özellikle davalı kullanımlarının davacının tescilli tasarımına tecavüz niteliğinde olup olmadığı davalı adına tescilli marka dikkate alındığında ve lisanslı ürün alımına ilişkin savunmalar göz önünde bulundurulduğunda davalı eylemlerinin tescilli tasarıma tecavüz olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği hususunda ve iddia ve savunmalar kapsamında ayrınıtılı ve gerekçeli bilirkişi raporu alınmasına…” karar verilmiş ve alınan 18/06/2019 tarihli Bilirkişi Heyeti Raporunda özetle; Davacının davaya mesnet gösterdiği … dosya numaralı çoklu tasarım dosyasındaki 5 numaralı tasarımın adına tescilli olduğu, Davalı tarafın … ibareli tasarımı, ticari amaçla elinde bulundurmadığı, bu çerçevede SMK m.153-1 kapsamında sayılacağı, dolayısıyla davalının SMK Md. 81/1 (a) gereği davacının tasarım hakkına tecavüz etmediği görüş ve kanaatlerini belirtmişlerdir.
Davacı vekili tarafından sunulan 18/07/2019 havale tarihli Bilirkişi Raporuna karşı beyan dilekçesinde özetle; davalı işletme adresinde 02.05.2018 tarihinde delil tespiti yapıldığını ve akabinde mahkemece tespit edilen ihlal eyleminin varlığı nedeniyle ihtiyati tedbir kararı verildiği, davalının gerek internet sitesinde gerekse de yukarıda yer verilen görsellerden de anlaşıldığı üzere; müvekkilin tescil belgesi ile korunan tasarımının aynısını lokanta hizmeti esnasında kullanılan rakı kadehi, fincan, kupa ve bez peçetelik gibi birtakım ürünler üzerine izinsiz olarak basması, posterlerinde kullanması ve internet ortamında oluşturduğu çeşitli sosyal medya mecralarında müvekkili tasarımınını içeren paylaşımlarda bulunmasının müvekkilinin tasarım hakkına tecavüz teşkil ettiğini, davalı taraf “tüzel kişi” olduğunu,“…” adlı işletmesinde yiyecek-içeçek hizmeti sunduğunu ve müvekkilinin tescilli tasarımını “ticari amaçla” ve doğrudan “ticari faaliyetlerinde” haksız ve izinsiz olarak kullandığını, dilekçelerinde sundukları görsellerden de görüleceği üzere; müvekkili tasarımının izinsiz olarak kullanıldığı posterler ile kendisine ait sosyal medya hesaplarından paylaşım yapan davalının her gün ya da
haftalık olarak yaptığı paylaşımlarla işletmesinde sahne alacak sanatçıları ve programın tanıtımını yaptığını, bu vesileyle de müvekkilinin tasarımını kullanarak kendi işletme reklamını ve işletmesindeki organizasyonlara ilişkin reklam yaptığını, ticari amaçla kullandığını, davalının söz konusu reklam/tanıtım çalışmalarında dahi müvekkilinin tescilli tasarımının aynısını kullanıyor olduğu göz önüne alındığında bu kullanım amacının sadece ticari kaygı güdülerek gerçekleştirildiği, davalının işletme adının “müşkülpesent” şeklinde düz kelime markası olarak kullanımı mümkünken, müvekkilinin tescilli tasarımı ile doğrudan ilişkili şekildeki kullanımının belli bir amaç ve menfaat doğrultusunda yapıldığını, açıklanan nedenlerle 18/06/2019 tarihli bilirkişi raporunda yer verilen incelemelerin eksik ve hatalı olduğu hususu ve .. 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş sayılı dosyası kapsamında alınan bilirkişi tespit raporu ve akabinde aynı mahkemece verilen tedbir kararı da gözetilerek, dosyanın yeni bir bilirkişi heyetine gönderilmesini, Mahkememiz aksi kanaatte ise dosyanın dilekçelerinde beyan ettikleri eksikliklerin giderilmesi amacıyla ek rapor alınması için yeniden aynı
bilirkişiye gönderilmesine ve dava sonucunda, yargılama gideri ile avukatlık ücreti davalıya yükletilmek üzere davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan 18/07/2019 tarihli Bilirkişi Raporuna karşı beyan dilekçesinde özetle; rapor doğrultusunda davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddedilmesini, SMK 153. Maddesi gereğince müvekkili yönünden pasif husumet yokluğu söz konusu olduğunu, vaki uyuşmazlıkta taraflarına husumet yöneltilmesinin mümkün olmadığını, nitekim taraf ve dava ehliyetinin HMK’nın 114. Maddesi uyarınca dava şartlarından olup mahkemece re’sen gözetilmesi gerektiğini, izah olunan nedenlerle husumet itirazında bulunduklarını; pasif husumet yokluğu nedeniyle bilirkişi raporu doğrultusunda davanın usulden reddini talep ettiklerini, 18.06.2019 tarihli bilirkişi raporuna ilişkin beyanlarını sunarak rapor doğrultusunda ve vaki uyuşmazlıkta taraf ehliyetleri olmaması sebebiyle pasif husumet yokluğu sebebiyle davanın usulden reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin ise davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememiz 05/12/2019 tarihli duruşmasında “…Davacı vekiline SMK 151/2 kapsamında maddi tazminat taleplerini netleştirebilmesi için bir aylık kesin süre verilmesine, lisansa dayalı tazminat talebi halinde emsal lisans bedellerini de sunması yahut emsal lisans bedellerinin araştırılacağı yerleri aynı süre içerisinde bildirmesi hususunun ihtarına (ihtarat yapıldı), ek inceleme ve mali inceleme hususunun bir sonraki celse itibariyle değerlendirilmesine…” karar verilmiş ve davacı vekilince sunulan 03/01/2020 havale tarihli dilekçesinde emsal lisans sözleşmeleri sunulmuş olup dilekçesinde özetle; Müvekkilinin yoksun kaldığı kazancın hesaplanması yönteminde 6769 sayılı SMK’nın 151/2. Maddesi uyarınca “c) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin bu hakkı bir lisans sözleşmesi ile hukuka uygun şekilde kullanmış olması hâlinde ödemesi gereken lisans bedeli.”nin dikkate alınmasını talep ettiklerini, ayrıca emsal teşkil etmesi ve ilgili hesaplamalar yapılırken değerlendirmeye alınması amacıyla müvekkillerinin davaya dayanak olarak gösterilen tescilli tasarımlarına ilişkin imzalanan lisans sözleşmesi örneklerini ve lisans sözleşmelerinin minimum lisans bedeli + satış üzerinden pay şeklinde düzenlenmiş olduğundan sözleşmeler kapsamında yapılan ödemeler ve satışlar üzerinden elde edilen payları gösterir ilgili fatura örneklerini de sunduklarını sözleşmelerin bu şekilde dikkate alınmasını talep etmiştir.
Toplanan deliller ve emsal lisans sözleşmeleri de dikkate alınarak Mahkememiz 19/11/2020 tarihli duruşmasında “…dosyanın rapor sunan bilirkişi heyetine mali müşavir bilirkişi eklenmek suretiyle (ticari defterlerin sunulması halinde) tevdi ile tarafların rapora yönelik itirazları değerlendirilmek suretiyle, takdir mahkemeye bırakılmak suretiyle davacının SMK 151/2-c kapsamında talep edebileceği tazminatın ne olabileceği hususunda rapor tanziminin istenilmesine…” karar verilmiş ve alınan 28/04/2021 tarihli Bilirkişi Heyeti Ek Raporunda özetle; Davacı tarafın kök rapora itirazlarının değerlendirilmesi sonucu, kök rapordaki görüş ve kanaatlerinin değişmediğine,
Davalı tarafın dava konusu tasarımı üretmek, piyasaya sunmak, satmak, sözleşme yapmak için öneride bulunmak, ticari amaçla kullanmak veya bu amaçlarla bulundurmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, eylemlerinin hiçbirini gerçekleştirmemesi sebebi ile takdiri Yüce Mahkemeye ait olmak üzere SMK M.153- (1) kapsamında sayılabileceğine, Davalı tarafın tutulması zorunlu ticari defterlerinin; TTK hükümlerine göre, usulüne uygun
olarak tutulduğu, açılış tasdiklerinin yasal süresi içerisinde yapıldığı, takdiri Yüce Mahkemeye ait olmak üzere defterlerin sahibi lehine takdiri delil niteliğine haiz olabileceği, Davacının, dosyaya emsal olarak sunduğu sözleşmelerden sadece … Aş. İle yapılan sözleşmede sözleşmenin tarafı olduğu, ancak bu sözleşmenin de konu itibariyle emsal olarak kabul edilemeyeceği,
Davalının, dava konusu tasarımların üzerinde yer aldığı bardak, kupa vb. sunum servis materyallerini Paşabahçe haricinde farklı firmalardan da tedarik ettiği,
Davalının, dava konusu tasarımların yer aldığı ürünlerin satışını yapmaması, müşteriye servis ve sunumda kullanması nedeniyle; emsal olarak sunulan … sözleşmesinin de emsal olarak kabul edilmesinin, takdir Sayın mahkemeye ait olmak üzere, heyetlerince uygun olmayacağı kanaatinin oluştuğu, Sayın mahkemece Paşabahçe sözleşmesinin emsal kabul edilmesi takdir olunursa; davacının SMK 151/2-c maddesi uyarınca talep edebileceği lisans bedelinin 25.461,92-TL. (KDV dahil ) olabileceği, Tarafları huzurdaki davanın tarafı olmamasına karşın, sunulan emsal sözleşmelerin emsal olarak kabul edilmesinin mahkemece uygun görülmesi halinde, sözleşme konusu ve tarihi açısından karşılaştırıldığında emsal alınması en uygun olan sözleşmenin … Aş.ile yapılan sözleşme olduğu ve buna göre davacının SMK 151/2-c maddesi uyarınca talep edebileceği lisans bedelinin 35.400,00-TL. ( KDV dahil ) olabileceği görüş ve kanaatlerini belirtmişlerdir.
Davacı vekilinin 22/10/2021 havale tarihli dilekçesi ile dava ıslah edilmiş olup sunulan dilekçede özetle; ıslah taleplerinin ve huzurdaki davanın kabulü ile dava dilekçelerinde talep ettikleri 1.000,00 TL maddi tazminatın ıslahla arttırdıkları 34.400,00 TLlik kısım eklenerek fazlaya ilişkin hakları ve ek dava açma hakkı saklı tutulmak kaydı ile toplam 35.400,00 TL maddi tazminatın … 53. Noterliğinin … gün ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinin davalılara tebliğ tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, fazlaya ilişkin hakları saklı tutulmak kaydı ile 10.000,00 TL manevi tazminatın … 53. Noterliğinin… gün ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinin davalılara tebliğ tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, tüm yargılama ve ilan giderleri ile avukatlık ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ederek davayı ıslah etmiştir.
İş bu dava tasarıma tecavüz ve haksız rekabetin tespiti durdurulması önlenmesi ortadan kaldırılması, maddi ve manevi tazminat taleplerine ilişkindir.
Tasarıma tecavüz iddiası yönünden;
6769 sayılı yasanın “Tasarım hakkına tecavüz sayılan fiiller” başlıklı 81. Maddesi; “(1)Aşağıda belirtilen fiiller tasarım hakkına tecavüz sayılır: a)Tasarım sahibinin izni olmaksızın bu Kanun hükümlerine göre koruma kapsamındaki bir tasarımın kullanıldığı veya uygulandığı ürünün aynısını veya genel izlenim itibarıyla ayırt edilemeyecek kadar benzerini üretmek, piyasaya sunmak, satmak, sözleşme yapmak için öneride bulunmak, ticari amaçla kullanmak veya bu amaçlarla bulundurmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak. b)Tasarım sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek. c)Tasarım hakkını gasp etmek. (2)Başvuru, 65 inci maddeye göre tescil edilerek yayımlandığı takdirde, tescil sahibi, tasarım hakkına yönelik olarak bu maddede sayılan tecavüzlerden dolayı hukuk davası açma hakkına sahiptir. Tecavüz eden, başvurudan ve kapsamından haberdar edilmişse başvurunun yayımlanmış olmasına bakılmaz. Tecavüz edenin kötüniyetli olduğuna mahkeme tarafından hükmolunursa yayımdan önce de tecavüzün varlığı kabul edilir. (3)Koruma kapsamındaki tasarımın tescilli olduğuna ilişkin kaydın ürün, ambalaj veya fatura üzerine konulmamış olması, bu maddede sayılan fiilleri tasarım hakkına tecavüz olmaktan çıkarmaz. (4)Tescilsiz tasarımlar için, tasarım 57 nci maddeye göre kamuya sunulduğu takdirde, hak sahibi, tasarım hakkına yönelik ihlallerden dolayı dava açmaya yetkilidir.” hükümlerine amirdir.
6769 sayılı SMK’da tescilli tasarımların korunma şartları belirlenmiştir.
Tasarım ve ürün; Madde 55- (1)Tasarım, ürünün tümü veya bir parçasının ya da üzerindeki süslemenin çizgi, şekil, biçim, renk, malzeme veya yüzey dokusu gibi özelliklerinden kaynaklanan görünümüdür. Yenilik ve ayırt edicilik; Madde 56- (1)Tasarım yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olması şartıyla bu Kanunla sağlanan haklar kapsamında korunur. (4)Bir tasarımın aynısı; a)Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce, b)Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edilir. Tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorsa aynı kabul edilir. (5)Bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim; a)Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce, b)Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir. (6)Ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır. Madde 57- (1)Kamuya sunma; sergileme, satış gibi yollarla piyasaya sürme, kullanma, tarif, yayım, tanıtım veya benzer amaçlı faaliyetleri kapsar. Tasarımın gizlilik şartıyla üçüncü bir kişiye açıklanması kamuya sunma sayılmaz. (2)Koruma talep edilen bir tasarım, BAŞVURU TARİHİNDEN VEYA RÜÇHAN TALEBİ VARSA RÜÇHAN TARİHİNDEN ÖNCEKİ ON İKİ AY İÇİNDE tasarımcı veya halefi ya da bu kişilerin izni ile üçüncü bir kişi tarafından veya tasarımcı ya da halefleri ile olan ilişkinin kötüye kullanımı sonucu kamuya sunulması hâlinde bu açıklama tasarımın yeniliğini ve ayırt edici niteliğini etkilemez. Madde 58- (1)Tasarım sahibi, kendi tasarımına kıyasla ayırt edici niteliğe sahip olmayan tasarımlara karşı bu Kanundan doğan haklarını kullanabilir. (2)Koruma kapsamının değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır… Madde 59- (1)Tasarımdan doğan haklar münhasıran tasarım sahibine aittir. Üçüncü kişiler, tasarım sahibinin izni olmadan koruma kapsamındaki tasarım veya tasarımın uygulandığı ürünü üretemez, piyasaya sunamaz, satamaz, ithal edemez, ticari amaçlı kullanamaz veya bu amaçlarla elde bulunduramaz ya da bu tasarım veya tasarımın uygulandığı ürünle ilgili sözleşme yapmak için öneride bulunamaz. (2)Tescilsiz tasarım, sahibine birinci fıkrada belirtilen fiilleri engelleme hakkını sadece korunan tasarımın aynısının veya genel izlenim itibarıyla ayırt edilemeyecek kadar benzerinin kopyalanarak alınması hâlinde verir. Korunan tasarımın kendi tasarımından önce kamuya sunulduğunu makul yollarla bilmesi mümkün olmayan bir tasarımcı tarafından bağımsız olarak yapılan tasarımın koruma kapsamındaki tasarımdan kopyalanmış olduğu kabul edilmez.
Haksız rekabet iddiası yönünden;
6102 sayılı TTK’nın 54 vd maddeleri Haksız Rekabete ilişkindir. Madde 54- “(1)Haksız rekabete ilişkin bu Kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır. (2)Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.” hükümlerine amridir. Yine TTK Madde 55- (1)Aşağıda sayılan hâller haksız rekabet hâllerinin başlıcalarıdır: a)Dürüstlük kuralına aykırı reklamlar ve satış yöntemleri ile diğer hukuka aykırı davranışlar ve özellikle;…. 4.Başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak,… dürüstlüğe aykırı davranmış olur. Şeklinde düzenlenmiş Madde 56 da “Haksız rekabet sebebiyle müşterileri, kredisi, meslekî itibarı, ticari faaliyetleri veya diğer ekonomik menfaatleri zarar gören veya böyle bir tehlikeyle karşılaşabilecek olan kimse; a)Fiilin haksız olup olmadığının tespitini, b)Haksız rekabetin men’ini, c)Haksız rekabetin sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, haksız rekabet yanlış veya yanıltıcı beyanlarla yapılmışsa bu beyanların düzeltilmesini ve tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise, haksız rekabetin işlenmesinde etkili olan araçların ve malların imhasını, d)Kusur varsa zarar ve zıyanın tazminini, e)Türk Borçlar Kanununun 58 inci maddesinde öngörülen şartların varlığında manevi tazminat verilmesini isteyebileceği düzenlenmiş kararların ilanının talep edebileceği öngörülmüştür.
Rapordaki tespitlerde; her ne kadar alınan heyet raporunda davacının davaya mesnet gösterdiği … dosya numaralı çoklu tasarım dosyasındaki 5 numaralı tasarımın adına tescilli olduğu, davalı tarafın müşkülpesent ibareli tasarımı, ticari amaçla elinde bulundurmadığı, bu çerçevede SMK m.153-1 kapsamında sayılacağı, dolayısıyla davalının SMK Md. 81/1 (a) gereği davacının tasarım hakkına tecavüz etmediği tespit ve değerlendirmesinde bulunulmuş ise de diş tespit dosyasında tespit konusu tescilli tasarım kullanıldığı tanıtım – lokanta-malzemelerine rastlandığı, lokanta, mutfak, sahne, hizmet alanları, depo incelenmiş ve mekan fotoğrafları çekildiğini, ayrıca içki bardağı, kahve mag, kahve fincanı ile bez peçete, pipetten birer adet örnek incelenmek ve dosyaya konmak üzere delil olarak alındığını, tespit edilen tanıtım ve mutfak malzemeleri üzeri yer alan kullanımlarda isim olarak birebir aynı kelime kullanımı ile anlam üzerine eşleşme görüldüğü alınan örneklerin üzerindeki baskılı görseller ile, internette sosyal medya tanıtımındaki şarkıcı sanatçı posterlerinde yer alan şekil/ibareli yazıda Heceleme uygulamasında benzerlik tespit edildiği, bilgilenmiş tüketici nezdinde “Birebir”e yakın oranda benzerlik ile karıştırma ihtimalinin yüksek olacağı ve yarattığı iltibas sonucu tasarıma tecavüz ve haksız rekabetin oluştuğunun değerlendirildiği, bu noktada davalı bir kısım kullanımları lisanslı ürüne ait kullanımlar olmakla birlikte bunun dışında kalan be davacı tasarımı ile birebir benzerlik gösteren kullanımlar yönünden tasarım tecavüzü ve haksız rekabetin oluştuğuna kanaat getirilmiş bu yöndeki taleplerin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Tazminat Talepleri yönünden değerlendirme;
Yine 6769 sayılı Kanunun “Tazminat” başlıklı 150. Maddesine göre “(1)Sınai mülkiyet hakkına tecavüz sayılan fiilleri işleyen kişiler, hak sahibinin zararını tazmin etmekle yükümlüdür.
(2)Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edilmesi durumunda, hakka konu ürün veya hizmetlerin, tecavüz eden tarafından kötü şekilde kullanılması veya üretilmesi, bu şekilde üretilen ürünlerin temin edilmesi yahut uygun olmayan bir tarzda piyasaya sürülmesi sonucunda sınai mülkiyet hakkının itibarı zarara uğrarsa, bu nedenle ayrıca tazminat istenebilir.
(3)Hak sahibi, sınai mülkiyet hakkının ihlali iddiasına dayalı tazminat davası açmadan önce, delillerin tespiti ya da açılmış tazminat davasında uğramış olduğu zarar miktarının belirlenebilmesi için, sınai mülkiyet hakkının kullanılması ile ilgili belgelerin, tazminat yükümlüsü tarafından mahkemeye sunulması konusunda karar verilmesini mahkemeden talep edebilir.
“Yasanın “Yoksun kalınan kazanç” başlıklı MADDE 151-
(1)Hak sahibinin uğradığı zarar, fiili kaybı ve yoksun kalınan kazancı kapsar.
(2)Yoksun kalınan kazanç, zarar gören hak sahibinin seçimine bağlı olarak, aşağıdaki değerlendirme usullerinden biri ile hesaplanır: a)Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin rekabeti olmasaydı, hak sahibinin elde edebileceği muhtemel gelir. b)Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin elde ettiği net kazanç. c)Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin bu hakkı bir lisans sözleşmesi ile hukuka uygun şekilde kullanmış olması hâlinde ödemesi gereken lisans bedeli.
(3)Yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında, özellikle sınai mülkiyet hakkının ekonomik önemi veya tecavüz sırasında sınai mülkiyet hakkına ilişkin lisansların sayısı, süresi ve çeşidi, ihlalin nitelik ve boyutu gibi etkenler göz önünde tutulur.
(4)Yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında, ikinci fıkranın (a) veya (b) bentlerinde belirtilen değerlendirme usullerinden birinin seçilmiş olması hâlinde, mahkeme ürüne ilişkin talebin oluşmasında sınai mülkiyet hakkının belirleyici etken olduğu kanaatine varırsa, kazancın hesaplanmasında hakkaniyete uygun bir payın daha eklenmesine karar verir.” hükümlerine amirdir.
Sınai mülkiyet hakkına tecavüz sayılan fiilleri işleyen kişiler, hak sahibinin zararını tazmin etmekle yükümlüdür. Markaya tecavüz nedeniyle marka sahibinin uğradığı maddi kayıp, fiili zarar ve yoksun kalınan kazançtan oluşmaktadır. Yoksun kalınan kazanç, marka hakkına tecavüz edilmesi dolayısıyla malvarlığında kesin olarak ya da büyük ihtimalle gerçekleşecek artışın kısmen veya tamamen önlenmesi, yitirilmesi olarak tanımlanabilir.
Somut olaya dönüldüğünde ;
Davacı yanın dosyaya sunmuş olduğu beyanlar ve deliller kapsamında bu hesaplama usullerinden maddenin 151/2-c fıkrası kapsamında davalının elde ettiği kazanç üzerinden hesaplanmasını talep ettiği anlaşılmıştır.
Davalı tarafça sunulan ticari kayıtlar incelenmiş raporda; Davalının, dava konusu tasarımların yer aldığı ürünlerin satışını yapmaması, müşteriye servis ve sunumda kullanması nedeniyle; emsal olarak sunulan … sözleşmesinin de emsal
olarak kabul edilmesinin, takdir mahkemeye ait olmak üzere, heyetlerince uygun olmayacağı kanaatinin oluştuğu, Paşabahçe sözleşmesinin emsal kabul edilmesi takdir olunursa; davacının SMK 151/2-c maddesi uyarınca talep edebileceği lisans bedelinin 25.461,92-TL. (KDV dahil ) olabileceği, Tarafları huzurdaki davanın tarafı olmamasına karşın, sunulan emsal sözleşmelerin emsal olarak kabul edilmesinin mahkemece uygun görülmesi halinde, sözleşme konusu ve tarihi
açısından karşılaştırıldığında emsal alınması en uygun olan sözleşmenin … Aş.ile yapılan sözleşme olduğu ve buna göre davacının SMK 151/2-c maddesi uyarınca talep edebileceği lisans bedelinin 35.400,00-TL. ( KDV dahil ) olabileceği tespit ve değerlendirmeleri dikkate alınarak, somut uyuşmazlık açısından net bir zarar tespitinin mümkün olmadığı BK 50 maddesi gereği eylemin ağırlığı kullanım durumu da dikkate alınarak takdiren 10.000,00 TL üzerinden kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Manevi Tazminat yönünden;
SMK 149 hükmüne göre; “ Sınai mülkiyet hakkı tecavüze uğrayan hak sahibi manevi zararın tazminini isteyebilir”. Manevi tazminat talebi için Borçlar Kanunu hükümleri çerçevesinde manevi tazminat şartlarının gerçekleşmesi gerekir.
Yargıtaya göre marka hakkına tecavüz varsa başka bir deyişle haksız rekabet eylemi sabit ise bu halde manevi tazminata da hükmedilmesi gerekir.
Somut olaya dönüldüğünde; Davalının tasarıma tecavüze yönelik eylemlerinin davacının tasarımlarına olan güvenirliği, tüketici nezdinde oluşan algıyı zedelediği dikkate alınarak ihlalin ağırlığı hak ve nesafet gözetildiğinde takdiren 5,000,00 TL’nin yerinde olduğuna kanaat getirilmekle bu miktar üzerinden talebin kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Tüm dosya kapsamı sunulan rapor içerikleri izahı yapılan mevzuat kapsamında yukarıda açıklanan gerekçelerle davacının tasarıma tecavüz ve haksız rekabete dayalı taleplerinin kabulüne, maddi tazminat talebinin BK 50 gereği kısmen kabulüne, manevi tazminatın ise eylemin ağırlığı dikkate alınarak kısmen kabulü yönünde aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; Davalı kullanımlarının tasarıma tecavüz teşkil ettiğinin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine, ortadan kaldırılmasına, bu kapsamda davacı adına tescilli … nolu tasarımı birebir içeren – lisanslı kullanımlar hariç olmak üzere – kullanımların önlenmesine, “müşkülpesent” ibaresini davacı tasarım tescili hali ile içeren her türlü ürüne ve tanıtım, reklam vasıtasından öncelikle bu ibarenin silinmesine aksi takdirde el konularak yeddiemine teslimine, Karar kesinleştiğinde masrafları davalıya ait olmak üzere imhasına, davalının davaya konu tasarımlarını içeren sosyal medya internet paylaşımlarını kaldırabilmesi için 2 haftalık süre verilmesine, aksi takdirde ilgili sitelere erişimin engellenmesine,
2-Davacının maddi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile; 10.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Davacının manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile; 5.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan harçtan peşin alınan harcın mahsubu ile bakiye kalan 205,69 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 818,96 TL (peşin + başvuru + vekalet + ıslah) harç ile 3.959,80 TL posta + bilirkişi giderinin kabul oranına göre hesaplanan 2.648,78 TL’si olmak üzere toplam 3.467,74 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-a)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen tasarım tecavüzü ve haksız rekabet talebi yönünden hesaplanan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
b)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen maddi tazminat talebi yönünden hesaplanan 10.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
c)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen maddi tazminat talebi yönünden hesaplanan 5.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
7-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/12/2022

Katip … Hakim …
¸ ¸