Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/282 E. 2019/364 K. 12.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/282
KARAR NO : 2019/364

DAVA : FSEK-Haksız Fesihten Kaynaklanan Alacak
DAVA TARİHİ : 04/06/2018
KARAR TARİHİ : 12/09/2019

Mahkememizde görülmekte bulunan FSEK-Haksız Fesihten Kaynaklanan Alacak davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, taraflarca 08/06/2012 tarihli sözleşmenin kabul edilerek imzalandığını ve yürürlüğe girdiğini, sözleşme içinde bulunan Bölüm-1, Bölüm-2 ve Bölüm-3 başlığı altında oluşturulan her bir bölümün birbirinden bağmısız sözleşmeler olduğunu ve sözleşmenin konusu bölümünde taraflarca kabul ve ikrar edildiğini, davalının dava konusu taraflarca mutabakata varılan 3 farklı sözleşmeyi 27/11/2013 tarihinde sözleşmelerin süreleri bitmeden ve haklı bir nedene dayanmadan tek taraflı olarak sonlandırdığını, sözleşmelerin haksız fesih edildiğinin … 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile … 18. İş Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında yapılan yargılama neticesinde mahkeme ilamları ile tespit edildiğini, davalının sözleşmeyi haksız ve hukuksuz olarak fesih ettiği hususunun ihtilafsız olduğunu, sözleşmenin mutabakata aykırı olarak sonlandırılması durumunda her bir sözleşme için ayrı ayrı olmak üzere her üç sözleşmenin kalan aylara ilişkin bedelinin toplamı kadar cezai şartın süresinden önce sözleşmeleri sonlandıran davalı tarafından ödeneceğinin davalı tarafından sözleşmede yazılı olarak ikrar ve taahhüt edildiğini, tüm talepler yönünden … 18. İş Mahkemesinde açılan davada Bölüm-2 ve Bölüm-3’e ilişkin talepler yönünden görevsizlik kararı verildiğini ve 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinde … esas sırasına kaydının yapılarak eser sehipliği ve telif hakkına dayanak alacaklarla ilgili 2 ayrı sözleşme yönünden yargılamaya devam edildiğini belirterek, dava konusu 08/06/2012 tarihli sözleşmenin Bölüm-2’den kaynaklı cezai şart bedelleri için tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla şimdilik 25.000 TL cezai şart alacağı ile Bölüm-3’ten kaynaklı cezai şart bedelleri için tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla şimdilik 25.000 TL cezai şart alacağının davalının sözleşmeleri haksız feshettiği tarih olan 27/11/2013 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, aynı sözleşmeye, birebir aynı sözleşme maddesine dayanarak aynı davacı tarafından aynı taleple açılmış olan … 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında yargılama yapılarak karara çıktığını ve söz konusu kararın davaya konu edilen cezai şart alacağına ilişkin açık hüküm içerdiğini, Yargıtay aşamasından geçtiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava, 5846 sayılı FSEK hükümleri uyarınca açılmış sözleşmenin haksız feshine dayalı cezai şart bedelinin tahsili talebine ilişkindir.
Dosyada tarafların delilleri toplanmış, Mahkememize ait 2014/230 esas sayılı dosya dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizin 2014/230 esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacısının mahkememiz dosyası davacısı, davalısı yine mahkememiz dosyası davalısı olduğu, dava konusu 08/06/2012 tarihinde imzalanan sözleşmeye ilişkin açılmış, yıllık izin ücretleri, reklam gelirleri, cezai şart bedeli, eksik ödenen kıdem tazminatına ilişkin açılmış alacak davası olduğu, 17/12/2015 tarihinde “Davacı … tarafından davalı şirket aleyhine açılan davanın kısmen kabulü ile, davacının 31.250,00 TL telif alacağı, 18.750,00 TL yorumculukdan doğan alacağı ve 280.000,00 cezai şart alacağı toplamı 330.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,” şeklinde karar verildiği, taraflarca temyiz edilerek Yargıtay’a gönderildiği, Yargıtay 11. HD’nin 20/04/2017 tarihli, 2016/3618 esas, 2017/2305 karar sayılı ilamıyla, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmişse de 6098 sayılı Borçlar Kanunu 180.maddesinde, alacaklının hiçbir zarara uğramamış olsa bile kararlaştırılan cezanın ifasının gerektiğini, alacaklının uğradığı zarar kararlaştırılan ceza tutarını aşıyorsa alacaklının, borçlunun kusuru bulunduğunu ispat etmedikçe aşan miktarı isteyemeyeciği hususunun belirtilerek davacının cezai şart talebi yerinde bulunmakla, bakiye ücret alacağının istenemeyeceği gözetilerek, cezai şart dışındaki bakiye ücret alacağı talebi yönünden ret kararı verilmesi gerekirken bu alacak kalemi yönünden de davanın kabulünün doğru olmadığı gerekçesiyle hükmün davalı yararına bozulduğu, karar düzeltim taleplerinin reddine karar verilerek davanın Mahkememizde 2019/203 esas sırasına kaydının yapıldığı ve yargılamanın devam ettiği anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK’nın 114. maddesi dava şartlarına ilişkindir. Madde 114/(1)- ı)Aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmaması. Dava şartı olarak düzenlenmiştir. Yine aynı yasanın Madde 115- (1)Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. (2)Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder. Hükümlerine amirdir.
Tüm dosya kapsamı, dosya içerisine alınan mahkememizin 2014/230 esas sayılı dosyası (bozma sonrası 2019/203 esas) ile bir arada değerlendirildiğinde; her ne kadar davacı mahkememizin 2019/203 esas sayılı dosyasında dava edilmeyen kısma ilişkin dava açtığını, eksik incelemenin bulunduğunu, davanın ek dava niteliğinde olduğunu, ıslah imkanlarının bulunmaması nedeniyle davanın açıldığını iddia etmiş ise de mevcut yargılamaya konu cezai şart talebine ilişkin davanın daha önce açılmış ve halen görülmekte olduğu, esasen davacının cezai şart yönünden raporu esas almak suretiyle verilen kararı temyiz etmediği gibi bu yönden onanmasını talep ettiği (bahse konu kararda değerlendirilen cezai şart miktarının taraflar açısından kesinleştiği dikkate alındığında bu hususta tekrardan inceleme yapılamayacağı), açılan davanın ek dava olarak kabulünün şu hale göre mümkün olmadığı, hüküm altına alınan cezai şartın bozma ilamı dışında kaldığı, dava tarihi itibarı ile davacının aynı sözleşme kapsamındaki mükerrer nitelikteki talebine ilişkin açılan bu davanın HMK 114/1-ı bendi gereği (derdestlik yönünden) dava şartı yokluğundan usulden reddinin gerektiği anlaşılmakla davanın usulden reddi yönünde aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın HMK 114/1 ı gereği dava şartı yokluğundan REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca peşin yatırılan 853,88 TL’den karar harcı olan 44,40 TL’nin düşülmesine, kalanı 809,48 TL’nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 3.931,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/09/2019

Katip …
¸

Hakim …
¸

Bu belge 5070 sayılı elektronik imza kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır