Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/271 E. 2020/375 K. 04.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/271 Esas
KARAR NO : 2020/375

DAVA : Endüstriyel Tasarım Tecavüzünün Tespiti, Önlenmesi, Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 24/05/2018
KARAR TARİHİ : 04/11/2020

Mahkememizde görülmekte bulunan Endüstriyel Tasarım Tecavüzünün Tespiti, Önlenmesi, Maddi ve Manevi Tazminat
davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin uzun yıllardır bayan giyim tekstili alanında faaliyet gösteren bir firma olduğunu; tüm marka ve endüstriyel tasarımlarını mevzuatın öngördüğü şekilde Türk Patent nezdinde tescil ettirdiğini, bu anlamda … Locamo sınıfında 25/04/2018 tarih ve … tescil numarası ile tescilli … ürünlerinin tasarımında münhasır hak sahibi olduğunu, buna ilişkin tescil belgelerinin dilekçe ekinde sunulduğunu ve davalı tarafından müvekkilinin Türk Patent nezdinde tescilli tasarımı ile iltibas yaratacak derecede ve hatta ayniyet derecesinde birebir benzeyen ürünleri müvekkili tarafından kendisine herhangi bir hak tanınmaksızın veya arada herhangi bir lisans sözleşmesi olmaksızın haksız ve hukuka aykırı bir şekilde üretilmekte ve/veya satılmakta olduğunu, davalı tarafın işbu eylemlerinin, müvekkilinin tescilli tasarımından doğan sınaî hakkına tecavüz etmekle kalmayıp aynı zamanda da haksız rekabete de yol açmakta olduğunu, açıklanan hususların tespiti amacıyla … 2. Fikri ve Sınaî Haklar Mahkemesinin … D.İş, … Karar sayılı dosyasmda keşif yapıldığını ve keşif esnasında davalının “…” adresindeki “..” mağazasına gidilmiş olduğunu ve davaya konu müvekkile ait … numaralı tescilli tasarıma ayniyet derecesinde benzeyen 2 farklı renkte satışa hazır toplam 10 adet taklit ürün bulunduğu ve satışının perakende olarak söz konusu adreste yapıldığının keşif ve bilirkişi marifetiyle tespit edildiğini, yapılan tespitler neticesinde davalının, bilirkişi raporunun sonuç kısmından da görüleceği üzere tespitin yapılması anında zorluk çıkarmış olduğunu, ürünlerin kendisine ait bir tasarım olduğunu beyan etmişse de bu beyanını içeren tutanağı imzalamaktan imtina ettiğini, 6769 sayılı SMK’nın 81. maddesinde tasarım hakkına tecavüz sayılan fiillerin düzenlendiğini, davalı tarafça bilirkişi raporu ile sabit olduğu üzere müvekkiline ait tescilli tasarımdan hiçbir yenilik ve ayırt edicilik vasfı olmadan birebir aynısının ticari anlamda satışının yapılması nedeniyle müvekkilinin yoksun kaldığı kazancın SMK md.151 kapsamında belirlenmesi gerektiğini, üstelik davalıya ait işyerinde yapılan tespitte bulunan taklit ürün adedinin dahi müvekkilinin zararının boyutunu gösterdiğini, davalı tarafından bu ürünlerin sezon başından beri satışının gerçekleştirildiği dikkate alındığında müvekkilinin zararının çok daha fazla olduğunu, bu hususun yargılama safhasında bilirkişi vasıtası ile taraflara ait ticari defterler üzerinde bir inceleme yapılarak tespiti gerektiğini, bu bağlamda fazlaya ilişkin talep ve dava haklannın saklı kalmak kaydıyla, Sınai Mülkiyet Kanunu Md. 151/2 deki seçimlik haklardan (a) fıkrasının seçimi ile “Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin rekabeti olmasaydı, hak sahibinin elde edebileceği muhtemel gelirin belirlenerek şimdilik 5.000,00-TL maddi tazminata hükmedilmesi talebinin mevcut olduğunu, davalı tarafça tescilli bir tasarımın, hiçbir ayırt edici ve yenilik niteliği bulunmadan birebir aynısının satışının yapılarak haksız bir kazancın elde edildiğinin tespiti ile önlenmesi ve engellenmesi gerektiğini belirterek, dava konusu ürünün satışının, piyasaya arzının, tanıtımın engellenmesi ve taklit tasarımların el konulmak suretiyle ihtiyati tedbir taleplerinin kabulüne, müvekkiline ait tescilli tasarıma yönelik fiilin tecavüz olup olmadığının tespitini, muhtemel tecavüzün önlenmesini, tecavüz fiillerinin durdurulmasını, tecavüzün kaldırılması ile fazlaya dair hakların saklı kalmak kaydı ile şimdilik 5.000,00-TL maddi ve Şimdilik 5.000,00-TL manevi zararın tazminini, tecavüzün devamını önlemek üzere tedbirlerin alınması, özellikle masraflar tecavüz edene ait olmak üzere ele geçirilen ürünlerin imhasını, haklı bir sebebin veya menfaatin bulunduğu kabul edilerek, masrafları karşı tarafa ait olmak üzere kesinleşmiş kararın günlük gazete veya benzeri vasıtalarla tamamen veya özet olarak ilan edilmesi veya ilgililere tebliğ edilmesini, gerek huzurdaki işbu tazminat davasının gerekse işbu dava dosyasının eki niteliğinde olan … 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin … D. İş … Ka. sayılı değişik iş dosyası kapsamındaki her türlü yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi usulüne uygun olarak davalı tarafa tebliğ edilmiş, davalı tarafça cevap sunulmamış ve herhangi bir delil bildirilmemiştir.
Dava 6769 sayılı SMK hükümlerine göre açılmış Tescilli Endüstriyel Tasarımdan Doğan Haklara Tecavüzün Tespiti, Önlenmesi, Maddi ve Manevi Tazminat talepli davadır.
Dosyada taraflarca bildirilen tüm deliller toplanmış, TPMK kayıtları getirtilmiş, değişik iş dosyası dosyamız arasına alınmış, bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor alınmıştır.
Mahkememize 19/09/2019 havale tarihi ile sunulan bilirkişi raporunda özetle, herhangi bir teknik zorunluluğun bu tür tasarımlar açısından var olmadığı, ürünlerin her ikisinin de aynı amaçla kullanılan ürünler oldukları, hitap ettikleri tüketici kitlesi ve seçenek özgürlüğünün çok geniş olduğu dikkate alınarak yapılan değerlendirme sonucunda davalı tasarımının genel kalıp ve görünüm özelliği ve detaylar yönünden bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde farklılıklar bulunmadığı, bu sebep ile benzer olarak algılandıkları, davacının elde edebileceği muhtemel gelirin 159*50=7.950,00 TL olabileceği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Davacı vekili bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesinde; 1 seri üretim gerçekleştirdiği yönündeki tespitinin yeterli olmadığını, 5 farklı renkte üretilmiş olduğu hususunun dikkate alınarak ek rapor alınmasını, aksi kanaatte kıyas yoluyla 5 farklı renk üzerinden hesaplama yapılarak 19.875,00 TL maddi ve 5.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep edilmiştir.
İtiraz üzerine bilirkişi heyetine bir tekstil sektörü bilirkişisi eklenerek ek rapor alınmasına karar verilmiş, 10/06/2020 havale tarihli sunulan bilirkişi raporunda özetle; davalının, davacının … numaralı tasarımının 2. ceket tasarımına tecavüz oluşturan 5 renkte toplam 125 adet ceketi satışa sunduğu, 6769 sayılı SMK’nın m.151/2-a maddesine göre, davacının 2.960,00 TL tazminat talep edebileceği görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Davacı vekili 22/06/2020 havale tarihli ıslah dilekçesinde, bilirkişi kök ve ek raporunda yapılan mali incelemelerin hatalı ve eksik olduğunu, maddi ve manevi tazminat talepleri yönünden kök bilirkişi raporunda yer alan tespitlerin, BK kapsamında ve kıyas yoluyla 5 farklı renk üzerinden hesaplama yapılmak suretiyle 19.875,00 TL üzerinden maddi tazminat ve 5.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesi yönünde davasını ıslah etmiştir.
KANAAT VE GEREKÇE
Dava konusu uyuşmazlık; davacının … nolu kuşaklı ceket ibareli endüstriyel tasarımına davalı yanca tecavüzün tespiti, durdurulması ve önlenmesi ile fazlaya dair hakları saklı tutularak şimdilik 5.000 TL maddi ayrıca 5.000 TL manevi zararın tazmini, hükmün ilanı istemine ilişkindir.
Türk patent ve marka kurumundan tasarım dosyası celp edilmiştir. … nolu tasarımın 25.04.2018 tarihinde başvurusunun yapıldığı ve bültende 24.05.2018 tarihinde yayınlandığı ve 02-02 nolu kuşaklı ceket tasarımının halen davacı adına tescilli olduğu anlaşılmış ve tasarımın genel görüntü ve kalıp özelliğini içeren görseli de kurum tarafından mahkememize gönderilmiştir.
6769 sayılı SMK’nun 56. maddesi; “(1) Tasarım yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olması şartıyla bu Kanunla sağlanan haklar kapsamında korunur. (2) Birleşik ürünün parçasının tasarımı, aşağıdaki şartları taşıyorsa yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir:
a) Parça birleşik ürüne takıldığında, birleşik ürünün normal kullanımında görünür durumda olmalıdır.
b) Parçanın görünür durumda olan özellikleri, yenilik ve ayırt edici nitelik şartlarını karşılamalıdır.
(3) Bu maddede yer alan normal kullanım; bakım, servis veya onarım işleri hariç olmak üzere, son kullanıcı tarafından kullanımı ifade eder.
(4) Bir tasarımın aynısı;
a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce,
b) Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edilir.
Tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorsa aynı kabul edilir.
(5) Bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim;
a) Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce,
b) Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir.
(6) Ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır.” hükmü amirdir.
6769 sayılı SMK’nun 58. maddesi göre; “(1) Tasarım sahibi, kendi tasarımına kıyasla ayırt edici niteliğe sahip olmayan tasarımlara karşı bu Kanundan doğan haklarını kullanabilir. (2) Koruma kapsamının değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır. (3) Bu Kanun kapsamında sağlanan tasarım koruması, 5/12/1951 tarihli ve 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununda aranan şartları taşıması hâlinde söz konusu Kanunla öngörülen korumaya halel getirmez.
(4) Aşağıda belirtilen hâller koruma kapsamı dışındadır:
a) Kamu düzenine veya genel ahlaka aykırı tasarımlar.
b) Ürünün teknik fonksiyonunun zorunlu kıldığı görünüm özellikleri.
c) Tasarımın kullanıldığı veya uygulandığı ürünün, başka bir ürüne mekanik olarak monte edilmesi veya bağlanması için belirli biçim ve boyutlarda üretilmesi zorunlu ürünlerin görünüm özellikleri.
ç) Paris Sözleşmesinin 2 nci mükerrer 6 ncı maddesi kapsamında yer alan hükümranlık alametleri ile bu kapsam dışında kalan ancak kamuyu ilgilendiren, dinî, tarihî ve kültürel değerler bakımından halka mal olmuş ve ilgili mercilerin tescil izni vermediği işaretlerin, armaların, nişanların veya adlandırmaların uygunsuz kullanımını içeren tasarımlar.
(5) 56 ncı maddedeki şartları karşılamak kaydıyla farklı veya eş birimlerden oluşan modüler bir sistemde bu birimlerin birbirleriyle sonlu veya sonsuz olarak çeşitli biçimlerde bağlantı kurmasını sağlayan tasarımlar korumadan yararlanır” hükmü amirdir.
6769 sayılı SMK’nun 59.maddesi göre “Tasarımdan doğan haklar münhasıran tasarım sahibine aittir. Üçüncü kişiler, tasarım sahibinin izni olmadan koruma kapsamındaki tasarım veya tasarımın uygulandığı ürünü üretemez, piyasaya sunamaz, satamaz, ithal edemez, ticari amaçlı kullanamaz veya bu amaçlarla elde bulunduramaz ya da bu tasarım veya tasarımın uygulandığı ürünle ilgili sözleşme yapmak için öneride bulunamaz” hükmü amirdir.
Bir tasarımın koruma kapsamı belirlenirken buna, o tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimle bariz bir benzerlik gösteren bütün tasarımlar dikkate alınır. Koruma kapsamının belirlenmesinde, kıyaslanan tasarımların farklılıklarından çok ortak özelliklerine ağırlık verilir ve tasarımcının tasarlama açısından seçenek özgürlüğüne sahip olduğu dikkate alınır.
6769 sayılı SMK’nun 81.maddesine göre “a) Tasarım sahibinin izni olmaksızın bu Kanun hükümlerine göre koruma kapsamındaki bir tasarımın kullanıldığı veya uygulandığı ürünün aynısını veya genel izlenim itibarıyla ayırt edilemeyecek kadar benzerini üretmek, piyasaya sunmak, satmak, sözleşme yapmak için öneride bulunmak, ticari amaçla kullanmak veya bu amaçlarla bulundurmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak. b) Tasarım sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek. c) Tasarım hakkını gasp etmek. (2) Başvuru, 65 inci maddeye göre tescil edilerek yayımlandığı takdirde, tescil sahibi, tasarım hakkına yönelik olarak bu maddede sayılan tecavüzlerden dolayı hukuk davası açma hakkına sahiptir. Tecavüz eden, başvurudan ve kapsamından haberdar edilmişse başvurunun yayımlanmış olmasına bakılmaz. Tecavüz edenin kötüniyetli olduğuna mahkeme tarafından hükmolunursa yayımdan önce de tecavüzün varlığı kabul edilir. (3) Koruma kapsamındaki tasarımın tescilli olduğuna ilişkin kaydın ürün, ambalaj veya fatura üzerine konulmamış olması, bu maddede sayılan fiilleri tasarım hakkına tecavüz olmaktan çıkarmaz. (4) Tescilsiz tasarımlar için, tasarım 57 nci maddeye göre kamuya sunulduğu takdirde, hak sahibi, tasarım hakkına yönelik ihlallerden dolayı dava açmaya yetkilidir” hükmü amirdir. Ancak “özel amaçla sınırlı kalan ve ticari amaç taşımayan fiiller; deneme amaçlı fiiller; ticari uygulamadaki dürüstlük kuralları ile bağdaşır olmak, tasarımın normal kullanımını gereksiz şekilde tehlikeye sokmamak ve kaynak göstermek şartları ile eğitim veya referans amaçlı çoğaltmalar” ile belirli koşullarda onarım amaçlı fiiller tasarım hakkının kapsamı dışında kalır. (6769 sayılı SMK madde 59/3- a, b, c)
6769 sayılı SMK’nun 149.maddesi; “(1) Sınai mülkiyet hakkı tecavüze uğrayan hak sahibi, mahkemeden aşağıdaki taleplerde bulunabilir:
a) Fiilin tecavüz olup olmadığının tespiti.
b) Muhtemel tecavüzün önlenmesi.
c) Tecavüz fiillerinin durdurulması.
ç) Tecavüzün kaldırılması ile maddi ve manevi zararın tazmini.
d) Tecavüz oluşturan veya cezayı gerektiren ürünler ile bunların üretiminde münhasıran kullanılan cihaz, makine gibi araçlara, tecavüze konu ürünler dışındaki diğer ürünlerin üretimini engellemeyecek şekilde elkonulması.
e) (d) bendi uyarınca elkonulan ürün, cihaz ve makineler üzerinde kendisine mülkiyet hakkının tanınması.
f) Tecavüzün devamını önlemek üzere tedbirlerin alınması, özellikle masraflar tecavüz edene ait olmak üzere (d) bendine göre elkonulan ürünler ile cihaz ve makine gibi araçların şekillerinin değiştirilmesi, üzerlerindeki markaların silinmesi veya sınai mülkiyet haklarına tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise imhası.
g) Haklı bir sebebin veya menfaatinin bulunması hâlinde, masrafları karşı tarafa ait olmak üzere kesinleşmiş kararın günlük gazete veya benzeri vasıtalarla tamamen veya özet olarak ilan edilmesi veya ilgililere tebliğ edilmesi.
(2) Birinci fıkranın (e) bendinde belirtilen talebin kabulü durumunda, söz konusu ürün, cihaz ve makinelerin değeri, tazminat miktarından düşülür. Bu değerin kabul edilen tazminat miktarını aşması hâlinde, aşan kısım hak sahibince karşı tarafa ödenir.
(3) Birinci fıkranın (g) bendinde belirtilen talebin kabulü durumunda ilanın şeklî ve kapsamı kararda tespit edilir. İlan hakkı, kararın kesinleşmesinden sonra üç ay içinde talep edilmezse düşer.
(4) Coğrafi işaret ve geleneksel ürün adları bakımından manevi zararın tazmini talep edilemez.” hükmü amirdir.
6769 sayılı SMK’nun 151.maddesine göre; “(1) Hak sahibinin uğradığı zarar, fiili kaybı ve yoksun kalınan kazancı kapsar. (2) Yoksun kalınan kazanç, zarar gören hak sahibinin seçimine bağlı olarak, aşağıdaki değerlendirme usullerinden biri ile hesaplanır:
a) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin rekabeti olmasaydı, hak sahibinin elde edebileceği muhtemel gelir.
b) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin elde ettiği net kazanç.
c) Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin bu hakkı bir lisans sözleşmesi ile hukuka uygun şekilde kullanmış olması hâlinde ödemesi gereken lisans bedeli.
(3) Yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında, özellikle sınai mülkiyet hakkının ekonomik önemi veya tecavüz sırasında sınai mülkiyet hakkına ilişkin lisansların sayısı, süresi ve çeşidi, ihlalin nitelik ve boyutu gibi etkenler göz önünde tutulur.
(4) Yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında, ikinci fıkranın (a) veya (b) bentlerinde belirtilen değerlendirme usullerinden birinin seçilmiş olması hâlinde, mahkeme ürüne ilişkin talebin oluşmasında sınai mülkiyet hakkının belirleyici etken olduğu kanaatine varırsa, kazancın hesaplanmasında hakkaniyete uygun bir payın daha eklenmesine karar verir. (5) Mahkeme, patent haklarına tecavüz hâlinde, patent sahibinin bu Kanunda öngörülen patenti kullanma yükümlülüğünü yerine getirmemiş olduğu kanaatine varırsa yoksun kalınan kazanç, ikinci fıkranın (c) bendine göre hesaplanır.
(6) Coğrafi işarete veya geleneksel ürün adına tecavüz hâlinde bu madde hükmü uygulanmaz.” hükmü amirdir.
Somut olayımızda; davaya konu tescilli tasarım ceket’in bol kesimli olduğu, karşılaştırılan ürünlerin genel itibariyle görünümleri, bedenlerinin ve yakalarının kalıp özellikleri benzer bulunduğu, özellikle, yakanın biçimi ele alındığında, omuzda omuz dikişinden çıkan, bele kadar aynı kalınlıkta uzanan ve yaka ucu kavisle döndürülerek kesik şekilde biten yatık yakanın dava konusu ürün ile benzer nitelik taşıdığı, aynı şekilde, her 2 tasarımda da önden arkaya doğru beden üzerinde körük uygulaması, kolun takma kol olarak takılması ve kapaklı olması, belde ayrı bir parça kemerle beden bolluğunun toplanması, cebin yarma cep şeklinde olması ve cep ağzına parçanın döndürülmesi benzer şekilde olduğu bu suretle dava konusu tescilli tasarım ile davalıya ait ürünlerin benzer olduğu anlaşıldığından davacının tasarım hakkının ihlal edildiği anlaşılmıştır.
Maddi ve Manevi Tazminat yönünden yapılan incelemede; Davacı tazminat seçim yöntemini SMK 151/2-a kapsamında talep etmiştir .yani Sınai Mülkiyet hakkına tecavüz edenin rekabeti olmasaydı hak sahibinin elde edebileceği muhtemel gelire göre hesaplanmasını talep etmiştir.
Davaya konu olan davacı …’e ait … nolu tasarımın davalı tarafça satışa sunulduğu, yukarıda ayrıntıları ile açıklandığı üzere davalının davacıya ait tasarımı taklit ettiği anlaşılmıştır.Taklit üretim, satış, sergileme, ticarete konu etme eylemleri, tasarım sahibinin önleyebileceği ve tazminata sebep olabilecek haksız eylemlerdir. En sık görülen tasarım ihlali; ” tasarımın aynı ya da ayırt edilemeyecek derecede benzerini üretim, satış, ithalat ticari olarak kullanmak, icaba davet ve ticari bulundurma eylemleridir. Bu bağlamda davacının işbu haksız eylem nedeni ile maddi ve manevi zarara uğradığı izahtan varestedir.
Davalı işyerinde tespit esnasında 2 farklı renkte 10 adet ürün olduğu, 38/40/42/44/46 bedenlerde en az 5’er adet kesimin yapılabüeceği düşünüldüğünde minimum 25 adet ürün olabileceği ve 2 renk ürün olduğu dikkate alındığında toplam ürün sayısının 50 adet üründen az olmayacağı bilirkişilerce tespit edilmiştir. Davalı taraf süresi içerisinde ve daha sonrasında da ticari defterlerini ibraz etmemiş, bu nedenle hesaplama tespit dosyasında tespit olunan ürün miktarları üzerinden yapılmıştır. Davacı yanın dosyaya sunmuş olduğu örnek faturalar dikkate alındığında söz konusu ürünün satış fiyatının 159-TL şeklinde olduğu tespit edilmiştir. Sektör bilirkişisinin ilgili ürünün minimum 50 adet olabileceği yönündeki tespiti neticesinde davacının elde edebileceği muhtemel gelirin 159 x 50= 7.950-TL olabileceği tespit edilmiştir. Mahkememizce anılan raporda bilirkişilerce salt cironun tespit edildiği, kar oranının tespit edilmediği gerekçesi ile yeniden hesaplama yapılması için dosya ek rapora gönderilmiş, sektörel uygulamalara göre bayan dış giyim imalat maliyeti üzerine %15-20 kar eklenerek toptan satış fiyatının belirlenebileceği, davalının dava konusu ceketlerde ürün maliyetine ortalama %17,5 kar eklediği varsayımı ile dava konusu ceketlerin birim maliyetinin 135,32 TL olabileceği, davacının talep edebileceği tazminat miktarının da 2.960,00 TL olabileceği sonucuna varılmıştır. Her ne kadar davacı tarafça maddi tazminat talebi yönünden 5 renk üzerinden 19.875 TL tutarında bedel arttırım dilekçesi sunulmuş ise de ek raporda yapılan hesaplama doğrultusunda 5 kat, 5 beden ve 5 renk üzerinden 125 adet ürün kesimi yapıldığı, farklı renklerin de hesaplamanın içerisine dahil edildiği bu suretle davacının itirazlarının da değerlendirildiği nazara alınarak fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Bir tür haksız eylem niteliği taşıyan davalının tasarıma tecavüzü sonucu, davacı tasarım sahibinin piyasada edindiği imaj ve güvenden oluşan manevi ticari varlığında meydana gelen kayıp ve zararlar ile uzun süren çabalarla yaratılan imajının zedelenmesi nedeniyle manevi tazminat isteminin yerinde olduğu, davalının basiretli tacir gibi davranmayarak, gerekli izni almaksızın davacı tasarımını kullanması davacı adına tescilli tasarımı ticari faaliyetlerinde kullanmaya devam etmesi kusurlu bir davranış olup, izinsiz olarak davacıya ait tasarımın kullanılması suretiyle oluşan haksız eylemin manevi tazminatı da gerektirdiği sonucuna ulaşılmış bu nedenle 5000 TL manevi tazminatın olay bakımından uygun kabul edilebileceği kanaatine varılmıştır.
Tüm bu açıklamalar muvacehesinde toplanan deliller, TPMK kayıtları, hükme esas alınan bilirkişi raporları uyarınca davacıya ait tasarımlar ile davalıya ait ürünler kıyaslanması neticesinde benzer olduğundan , ürünlerin bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimin davacıya ait tasarım tescili ile belirgin derecede aynı olduğundan tasarıma tecavüzün tespitine , durdurulmasına, maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 2.960,00 TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, manevi tazminat talebinin kabulü ile 5.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar kesinleştiğinde hüküm özetinin tirajı en yüksek üç gazeteden birinde masrafı davalıya ait olmak üzere ilanına karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, davalı tarafça piyasaya sunulan ürünlerin, TPMK nezdinde davacı adına … tescil numaralı iki nolu tasarıma tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine,
2-İhtiyati tedbir kararı ile toplatılan ürünlerin kararın kesinleşmesine binaen masrafı davalıya ait olmak üzere imhasına, (infazda mahkememizin … Değişik İş sayılı dosyasına sunulan bilirkişi raporu ile 19/09/2019 tarihli esas dosyadan alınan heyet raporunun dikkate alınmasına, bu raporların hükmün eki sayılmasına,)
3-Maddi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile 2.960,00 TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
4-Manevi tazminat talebinin KABULÜ ile 5.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde hüküm özetinin tirajı en yüksek üç gazeteden birinde masrafı davalıya ait olmak üzere ilanına,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 543,74 TL karar harcından peşin ve ıslah ile yatırılan 425,78 TL’nin mahsubu ile kalan 117,96 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-a)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen tecavüz davası yönünden davacı vekili yararına hesap olunan 4.910,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
7-b)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kısmen kabul edilen maddi davası yönünden davacı vekili yararına hesap olunan 2.960,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
7-c)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen manevi tazminat davası yönünden davacı vekili yararına hesap olunan 4.910,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan: İşbu Esas dosyada 2.600,00 TL bilirkişi ücreti, 195,15 TL posta gideri olmak üzere 2.795,15 TL ve 461,68 TL harç (peşin+başvuru+ıslah) olmak üzere toplam 3.256,83 TL ve Mahkememizin … D.İş sayılı dosyasında 1.000,00 TL bilirkişi ücreti ve 28,00 TL posta gideri olmak üzere 1.028,00 TL ve 95,00 TL harç (peşin+başvuru) olmak üzere toplam 1.123,00 TL’nin toplamı ile 4.379,83 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekillerinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.04/11/2020

Katip …
¸

Hakim …
¸