Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/263 E. 2020/325 K. 20.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/263
KARAR NO : 2020/325

DAVA : Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli), Marka (Tecavüzün Giderilmesi İstemli)
DAVA TARİHİ : 21/05/2018
KARAR TARİHİ : 20/10/2020

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli), Marka (Tecavüzün Giderilmesi İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin faaliyet adresine 2018 yılı Şubat ayında, davalıya “…” adı altında gönderilen bir kargonun sehven müvekkili şirkete gönderilmesi üzerine yapılan araştırmalarda “…” markasının davalı adına tescilli olduğunun öğrenildiğini, davalıya eylemlerinin marka hakkına tecavüz olduğu hususlarında noter aracılığı ile ihtarname gönderdiklerini, ancak davalının kendisine verilen bir aylık süre sonunda faaliyetlerini “…” adı altında sürdürmeye devam ettiğini, müvekkilinin 1996 yılında kurulduğunu, kuruluş tarihinden itibaren danışmanlık faaliyetlerini birçok alanda gösterdiğini, faaliyetlerinde marka kullanımını ön planda tuttuğunu, şirket unvanında yer alan “…” ibareli markayı 17.11.2004 tarihinde tescil ettirdiğini, seri olarak “…” ibareli markasını çeşitli sınıflarda tescil ettirdiğini ve koruma altına alındığını, davalının “…” markasının tescilinin 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’na aykırı olduğunu, müvekkilinin tescilli markaları göz önünde bulundurularak davalının marka başvurusunun red edilmesi gerektiğini, aynı tüketici sınıfına yönelik hizmetler veren davalının, müvekkili şirketin sahip olduğu ve bugüne kadar oluşturduğu marka değerini lehine kullandığını, müvekkilinin sektörde ve hizmet verdiği alanlarda tanınmış bir şirket olduğunu, “…”, “…”, “…” ve “…” olarak birçok çevre tarafından bilinip tanındığını, müvekkili şirket ile iletişime geçen müşterilerin davalı …’ın kullanmış olduğu “…” markasını, müvekkili şirketin bir şubesi zannederek, kendilerine daha yakın olduğu için oradaki şubelerine gedebileceklerini belirttiklerini, bu durumun sık sık yaşandığını ve müvekkili yönünden katlanılamayacak zararlar doğurmaya başladığını, davalının “…” işletme adı altında müvekkili şirketin sahip olduğu tüm sınıflardaki haklarına tecavüz fiilini gerçekleştirdiği, “…” adına bir çük ürün bastırdığını ve bunları müvekkilinin marka hakkının bulunduğu tüm alanlarda kullandığını, sosyal medya hesaplarında da “…”, “… ” gibi unvanları kullandığını, davalının “…” uzantılı internet sitesinde sadece “…” ismini ön plana çıkararak reklamını yaptığını, “…” kelimesinin dava konusu durum açısından esaslı unsur olduğunu, bu nedenle davalının ortalama tüketiciyi yanıltacak derecede reklam yaptığını, müvekkili şirketin “…” ismi ve markasını 2006 yılından bu yana “…” uzantılı internet sitesinde faaliyette tuttuğunu, 2017 yılından itibaren “…” internet sitesini kullandığını, gerek çalışan sayısındaki fazlalık gerek yaptığı ciro ve gerekse bugüne kadar bu markaya yaptığı yatırımlar açısından müvekkili şirketin yaptığı harcamaların oldukça fazla olduğunu, davalı adına haksız tescile konu edilmiş olunan “…” markasının, müvekkili şirketin uzun yıllardır “…” markası altında sürdürdüğü faaliyetlerini aynı tüketici sınıfına hitap ederek engellediğini ve müvekkilinin sahip olduğu birçok sınıftaki marka hakkını da ihlal ederek taklit ettiğini beyanla, davalı markasının üçüncü kişilere devir ve temlikinin önlenmesine, markanın müvekkili şirkete karşı kullanılmasının önlenmesi ve tazminat hakkı saklı kalmak kaydıyla müvekkili şirketin marka haklarına tecavüzün durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davalı lehine tescili yapılan … tescil numaralı “…” markasının tescil edildiği tüm emtialar bakımından hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacının iddia, beyan ve taleplerinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, söz konusu markaların kapsadığı hizmet sınıfları karşılaştırıldığında; davacının .. sayılı “…” markasının 44.sınıf “Tıbbi hizmetler: Tıbbi yardım hizmetleri, hastane hizmetleri, tıbbi klinik hizmetleri, kan bankası hizmetleri, diş hekimliği hizmetleri, hemşirelik (tıbbi) hizmetleri, optik hizmetler, fizik tedavi hizmetleri, tıbbi amaçlı masaj hizmetleri, psikologlara ait hizmetler, ilaç önerme, eczacılık hizmetleri… “davacının … sayılı “… eğitim ve psikolojik danışma merkezi+şekil” markasının 28 .sınıf “Oyunlar ve oyuncaklar. Salonda oynanan oyunlar; harici ekran ya da monitör ile bağlanıp oynanabilen oyunlar için aletler, makineler ve cihazlar (jetonla çalışanlar dahil). Hayvanlar için oyuncaklar. Çocuk bahçeleri, parklar ve oyun parkları için oyuncaklar. Jimnastik ve spor aletleri ile malzemeleri. Suni yılbaşı ağaçları ve bunlar için süsler, suni karlar, çıngıraklar, parti ve benzeri eğlenceler için malzemeler, kağıttan parti şapkaları.” 44.sınıf “Tıbbi hizmetler.”, davacının 2015/15903 sayılı “…+şekil” markasının 35.sınıfta “Reklamcılık, pazarlama ve halkla ilişkiler ile ilgili hizmetler, ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri. Büro hizmetleri; sekreterlik hizmetleri, gazete aboneliği düzenleme hizmetleri, istatistiklerin derlenmesi, büro makinelerinin kiralanması hizmetleri, bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi, telefon cevaplama hizmetleri. İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat-ihracat acente hizmetleri, geçici personel görevlendirme ( başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri. Açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri. Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Kağıt, karton (mukavva); kağıt veya karton malzemeden mamul ambalajlama ve sarma malzemeleri, karton kutular; kağıttan yapılmış tek seferlik kullanıma mahsus ürünler (kırtasiye amaçlı ürünler hariç): kağıt havlular, tuvalet kağıtları, kağıt peçeteler. Plastik malzemeden mamul ambalajlama ve sarma malzemeleri. Matbaa ve ciltleme malzemeleri. Basılı yayınlar, basılı evrak: kitaplar, dergiler, gazeteler, faturalar, irsaliyeler, gelir makbuzları, takvimler, posterler, fotoğraflar, afişler, tablolar, çıkartmalar, pullar. Kırtasiye, büro, eğitim-öğretim, yazım, çizim, resim ve sanatçılar için malzemeler (mobilyalar ve cihazlar hariç): kırtasiye tipi kağıt ürünler, yapıştırıcılar, kalemler, silgiler, kırtasiye tipi bantlar, el işi için karton, yazı kağıtları, kopyalama kağıtları, yazarkasa kağıt ruloları, çizim aletleri, kara tahtalar, resim boyaları. Büro makineleri. Badana ve boya işleri için fırçalar ve rulolar. Tespihler. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)”, 41.sınıfta “Eğitim ve öğretim hizmetleri. Sempozyum, konferans, kongre ve seminer düzenleme, idare hizmetleri. Spor, kültür ve eğlence hizmetleri (sinema, spor karşılaşmaları, tiyatro, müze, konser gibi kültür ve eğlence etkinlikleri için bilet sağlama hizmetleri dahil). Dergi, kitap, gazete v.b.gibi yayınların basıma hazır hale getirilmesi, okuyucuya ulaştırılmasına ilişkin hizmetler (global iletişim ağları vasıtasıyla anılan hizmetlerin sağlanması da dahil). Film, televizyon ve radyo programları yapım hizmetleri. Haber muhabirliği hizmetleri, foto-muhabirliği hizmetleri. Fotoğrafçılık hizmetleri. Tercüme hizmetleri.”, davacının …numaralı “…” markasının 28.sınıfta “Oyunlar ve oyuncaklar. Salonda oynanan oyunlar; harici ekran ya da monitör ile bağlanıp oynanabilen oyunlar için aletler, makineler ve cihazlar (jetonla çalışanlar dahil). Hayvanlar için oyuncaklar. Çocuk bahçeleri, parklar ve oyun parkları için oyuncaklar. Bu sınıfa dahil jimnastik ve spor aletleri; olta takımları, yapay balık yemleri, avcılık ve balıkçılık için tuzaklar. Suni yılbaşı ağaçları ve bunlar için süsler, suni karlar, çıngıraklar, parti ve benzeri eğlenceler için malzemeler, kağıttan parti şapkaları” 41.sınıfta “Eğitim ve öğretim hizmetleri. Sempozyum, konferans, kongre ve seminer düzenleme, idare hizmetleri. Dergi, kitap, gazete v.b.gibi yayınların basıma hazır hale getirilmesi, okuyucuya ulaştırılmasına ilişkin hizmetler (global iletişim ağları vasıtasıyla anılan hizmetlerin sağlanması da dahil)” 44. Sınıfta “tıbbi hizmetler.” kapsamında olduğunu, davalının … sayılı “…+şekil” markasının ise; 35.sınıfta “Büro hizmetleri; sekreterlik hizmetleri, gazete aboneliği düzenleme hizmetleri, istatistiklerin derlenmesi, büro makinelerinin kiralanması hizmetleri, bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi, telefon cevaplama hizmetleri. İş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat-ihracat acente hizmetleri, geçici personel görevlendirme (başkası adına fatura yatırma, vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi) hizmetleri.”ni kapsadığını, davacının 6769 sayılı yasanın 5/ç ve 6.maddesinin uygulanabilmesi için “Aynı veya aynı türdeki mal veya hizmetlerle ilgili olarak tescil edilmiş (aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle)” koşulunun gerçekleşmesi gerektiğini, davacının sahibi olduğu markalardan sadece … sayılı “…” markasının davalının markası ile aynı sınıfta (35.sınıf) olduğunu, bu sınıfta da davacının tescil konularının bir kısmı ile davalının tescil konularının bir kısmının aynı hizmetleri kapsadığını, bu nedenle davacının … sayılı “…” dışındaki diğer markalarına dayalı hükümsüzlük talep ve dava hakkı bulunmadığını, davacının … sayılı “…” markasının 35.sınıf kapsamında ürün ve hizmet sunumu olmadığı için fiilen bu alanda kullanımının bulunmadığını, davacının faaliyeti bulunmayan alanda marka hükümsüzlüğü talep etme hakkının da bulunmadığını, bu şekilde bir talebin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu, davacının “…” iddiası da yerinde değildir davacının “…” iddiasının doğru olmadığını, davacının kendisine ait tescil ve kullanım kapsamında olmayan davalı faaliyetlerini, “…” kavramıyla dava konusu yapmasının hukuki bir dayanağı bulunmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Dava; 6769 Sayılı SMK kapsamında açılmış marka hükümsüzlüğü ve maka hakkına tecavüz istemine ilişkindir.
Dosyada tarafların bildirdikleri tüm deliller toplanmış, TPMK kayıtları getirtilmiş özel ve teknik bilgi gerektirmesi nedeniyle bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor alınmıştır.
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan gelen kayıtların incelenmesinde, … tescil numaralı “…” ibareli markanın 28 ve 44.sınıflarda , … tescil numaralı “…” ibareli markanın 35 ve 41. sınıflarda, … tescil numaralı “…” ibareli markanın 28,41 ve 44.sınıflarda davacı … adına tescilli oldukları, … tescil numaralı “…” ibareli markanın 35.sınıfta davalı … adına tescilli olduğu anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulan 05.09.2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; ;”…Hüksüzlüğü talep edilen davalıya ait … tescil numaralı, “…” markası ile davacı tarafın hükümsüzlüğe gerekçe gösterilen … tescil numaralı, “…” markası SMK mad. 25 hükümsüzlük halleri kapsamında değerlendirilmiş, SMK mad. 25/1 gereğince davacının hükümsüzlük talebinin yerinde olduğu, davacı tarafın … tescil numaralı, “…” markası, 25.02.2015 başvuru, 01.12.2015 tescil tarihlidir. Markanın tescil tarihinden itibaren beş yıllık süre geçmemiş olduğundan, kullanım ispatı veya kullanmamaya bağlı marka iptali konusundaki davalı iddialarının (SMK mad.9 kapsamında) dayanağının olmadığı, davalı …’ın “…” adı altında sunduğu mülakat koçluğu, kariyer koçluğu, beslenme koçluğu, öğrenci koçluğu, kişisel gelişim eğitimi&mülakat simülasyonu vb. hizmetlerin 35. ve 41. nice sınıflarım kapsaması ve … markasının bu sınıflarda davacı adına tescilli olması nedeniyle, davalı marka kullanımının davacı marka hakkına tecavüz sayılabileceği…” sonuç ve kanaatinin bildirildiği, davalı’nın 30/09/2019 tarihli itirazları doğrultusunda alınan 23.07.2020 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle;”…Davalıya ait hükümsüzlüğü talep edilen … tescil numaralı … ŞEKİL markasının SMK. md. 25/1’in md.6/1’e yaptığı atıf dolayısıyla hükümsüzlüğe konu olabileceği, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu md. 29 hükmü uyarınca davacıya ait …ve … tescil numaralı … markalarına karşı tecavüz eyleminin oluştuğu…” sonuç ve kanaatinin bildirildiği anlaşılmıştır.
Marka Hükümsüzlüğü Yönünden inceleme ve değerlendirmeler;
Markanın hükümsüzlüğü, SMK’da öngörülen sebeplerin varlığı halinde, mahkeme kararıyla markanın koruma süresi sonra ermeden marka sicilinden silinmesidir. Tescile bağlanan hakların, adına tescil yapılan kişinin isteği olmaksızın ve tescil süresi dolmadan sona erdirilmesinin yolu, hükümsüzlük davası açılması ve bu davanın davacı lehine sonuçlanması, yani mahkemece hükümsüzlük kararı verilmesidir.
Markanın hükümsüzlük sebepleri. SMK m. 25 hükmünde sayılmıştır Madde 25-(1) inci veya 6 ncı maddede sayılan hâllerden birinin mevcut olması hâlinde mahkeme tarafından markanın hükümsüzlüğüne karar verilir.
SMK madde 5’te Marka tescilinde mutlak red nedenleri, madde 6’da da nispi red nedenleri düzenlenmiştir. Mutlak red nedenleri, kamu menfaati ile ilgili görülen ve herhangi bir itiraza tabi olmaksızın marka tescil başvurusunda mevcut olup olmadığı Kurum tarafından resen incelenen engelleridir.
Nispi red nedenleri ise marka olarak tescili istenen işarete ilişkin bir başkasının hak sahibi olması halinde hak sahibinin itirazı üzerine incelenir ve re’sen dikkate alınmazlar. Nispi tescil engellerinin varlığı halinde kamu menfaatini ilgilendiren bir durum söz konusu değildir. Mülga 556 sayılı KHK’nin 8. maddesinde düzenlenmiş olan nisbi red nedenleri, SMK kapsamında madde 6 hükmünde düzenlenmiştir.
SMK Mad. 6 kapsamındaki nispi ret nedenleri ;
MADDE 6- (1) Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvuru reddedilir.
(2) Ticari vekil veya temsilcinin, marka sahibinin izni olmaksızın ve haklı bir sebebe dayanmaksızın markanın aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerinin kendi adına tescili için yaptığı başvuru, marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(3) Başvuru tarihinden veya varsa rüçhan tarihinden önce tescilsiz bir marka veya ticaret sırasında kullanılan bir başka işaret için hak elde edilmişse, bu işaret sahibinin itirazı üzerine, marka başvurusu reddedilir.
(4) Paris Sözleşmesinin 1 inci mükerrer 6 ncı maddesi bağlamındaki tanınmış markalar ile aynı veya benzer nitelikteki marka başvuruları, aynı veya benzer mal veya hizmetler bakımından itiraz üzerine reddedilir.
(5) Tescil edilmiş veya tescil başvurusu daha önceki tarihte yapılmış bir markanın, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hâllerde, aynı ya da benzer markanın tescil başvurusu, haklı bir sebebe dayanma hâli saklı kalmak kaydıyla, başvurunun aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde yapılmış olmasına bakılmaksızın önceki tarihli marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(6) Tescil başvurusu yapılan markanın başkasına ait kişi ismini, ticaret unvanını, fotoğrafını, telif hakkını veya herhangi bir fikri mülkiyet hakkını içermesi hâlinde hak sahibinin itirazı üzerine başvuru reddedilir.
(7) Ortak markanın veya garanti markasının yenilenmeme sebebiyle koruma süresinin sona ermesinden itibaren üç yıl içinde yapılan, ortak marka veya garanti markasıyla aynı veya benzer olan ve aynı veya benzer mal veya hizmetleri içeren marka başvurusu, önceki hak sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
(8) Tescilli markanın yenilenmeme sebebiyle koruma süresinin sona ermesinden itibaren iki yıl içinde yapılan, bu markayla aynı veya benzer olan ve aynı veya benzer mal veya hizmetleri içeren marka başvurusu, önceki marka sahibinin itirazı üzerine bu iki yıllık süre içinde markanın kullanılmış olması şartıyla reddedilir.
(9) Kötüniyetle yapılan marka başvuruları itiraz üzerine reddedilir.” şeklinde düzenlenmiştir.
Somut olayda; davalı’nın … tescil numaralı “…” markası ile davacı tarafın hükümsüzlüğe gerekçe gösterilen … tescil numaralı “…” markası yukarıdaki hükümsüzlük halleri kapsamında değerlendirildiğinde öncelikli hak sahibi markası ile sonraki başvuru sahibi markasının mal/hizmet sınıfı dikkate alınarak değerlendirme yapılmış, davacı markası ve davalı markasının ortak olarak 35. sınıfta tescilli olduğu, davacının 35.sınıf marka tescil kapsamı, davalı tarafın 35. sınıf marka tescil kapsamının tamamını içerdiği TPMK kayıtlarından anlaşılmıştır. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi sınıfsal benzerlik araştırmasında, “piyasanın anlayışı; benzer alıcı çevresine hitap edip etmediği; benzer ihtiyaçları giderip gidermediği; mal veya hizmetlerin birbiri yerine ikame edilebilme veya rekabet etme olanaklarının bulunup bulunmadığı; birinin diğerini tamamlama olanağı olup olmadığı; mal veya hizmetlerin dağıtım kanallarının ortak olup olmadığı; kullanım yöntemleri; amaçları; hedeflenen halk kesimin aynı olup olmadığı” kriterlerini ölçü almaktadır (Uğur Çolak, Türk Marka Hukuku, İstanbul 2012, s. 253/-254). Taraflara ait markaların kullanıldığı emtialar arasındaki benzerlik incelendiğinde her ikisinde de esas unsurun “…” ibaresi olması, davalı markasında ikinci bir kelime olan “danışmanlık” ibaresinin yapılan işi tanımlaması, davacı markasındaki ek “pd” harflerinin markada ayırt edilebilirliği güçlendirici özelliği olmaması tüketici nezdinde karışıklığa ve ilişkilendirmeye neden olabileceği anlaşılmıştır. Bu bakımdan iki markanın benzer ihtiyaçları giderdiği, birbirleri yerine ikame edilebildikleri, rekabet edebildikleri, birbirlerini tamamladıkları, kullanım yöntemleri ile amaçlarının aynı olduğu görülmüştür.
Her ne kadar davalı tarafça davacının 35. Sınıf kapsamındaki ürün ve hizmetler yönünden … tescil numaralı “…” markasını kullanmadığı şeklinde itirazlarda bulunulmuşsa da, davacı faaliyetlerinin içinde yer alan çalışmalardan iş yönetimi idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık faaliyetlerinin mevcut olduğu, “…” ye ait web sitesinde yer alan “…” başlıklı sayfanın içinde yer alan çalışmalarında iş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi alanında çalışmalarının olduğu bilirkişilerce tespit edilmiş, bu nedenle bu savunmaya itibar edilmemiştir.
Sonuç olarak; iki marka arasında karıştırılma olasılığı bulunduğu bu yönden SMK 25/1. maddesine göre hükümsüzlük talebinin yerinde olduğu anlaşılmıştır.
Marka Hakkına Tecavüz Yönünden Tespit ve İnceleme;
6769 Sayılı SMK mm 6/1 maddesi uyannca “markanın tescil haklarına giren aynı mal ve hizmetlerle İlgili olan, tescilli markanın kapsadığı mal ve hizmetlerin aynı veya benzeri mal ve hizmetleri kapsayan ve bu suretle tüketici nezdinde tescilli marka arasında bağlantı olduğu ihtimali de dahil olmak üzere davacı markasına iltibas teşkil edecek şekilde gözde ve kulakta tüketicileri yanıltmasına” neden olacak ve bu durum 6769 Sayılı SMKnun 7/2 (a) ve (b) maddeleri uyannca marka hakkına tecavüz teşkil ve haksız rekabet teşkil edecektir.
6769 Sayılı SMK nun 29/1. Maddesinde marka hakkına tecavüz teşkil eden eylemler sayılmıştır. Buna göre;
a)Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 7 nci maddede belirtilen biçimlerde kullanmak
b)Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek.
c)Markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerekliği hâlde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak ” şeklindeki eylemler marka hakkına tecavüz kapsamında değerlendirilmiştir.
Somut olayda; davalı yanın “…” markasını, mülakat koçluğu, kariyer koçluğu,beslenme koçluğu, öğrenci koçluğu, kişisel gelişim eğitimi&mülakat simülasyonu vb. alt hizmetleri adı altında kullanması, bu hizmetlerin 35. sınıf danışmanlık hizmetleri dışında 41. sınıfta yer alan “eğitim ve öğretim hizmetleri, sempozyum, konferans, kongre ve seminer düzenleme, idare hizmetlerini” kapsar nitelikte olması ve davacının 41. sınıfta “…” esas unsurlu markalarının tescilli olması, tecavüz iddiasına konu olan davalının “…” adlı internet sitesindeki ve “…” instagram hesabındaki kullanımlar incelendiğinde davalının markasını tescil ettirdiği tarihten itibaren farklı olarak kullandığı, kullanımlarının markasını tescil ettirdiği 35.sınıfta yer alan emtialardan ziyade 41.sınıfta yer alan hizmetleri kapsar nitelikte olduğu , bu hali ile davacıya ait … tescil numaralı “…” ve …tescil numaralı “…” markalarının da 41.sınıfta tescilli olması nedeni ile davalının söz konusu tescilsiz markasal kullanımlarının davacıya ait … “…” ve … tescil numaralı “…” markalarına tecavüz teşkil ettiği, davacının … tescil numaralı “…”, … tescil numaralı “…” markaları davalı tarafından kullanılan eğitim, öğretim hizmetlerini de içerir şekilde 41 nice sınıfında tescilli olması, davalı’nın 41 .sınıfta “…” esas unsurlu tescilli bir markasınını bulunmaması gözönüne alındığında davalının “…” adı altında sunduğu hizmetler ile davacının marka hakkına tecavüz oluşturduğu anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, sunulan deliller, bilirkişi raporu bir bütün olarak değerlendirildiğinde yukarıda açıklanan gerekçeler doğrultusunda davanın kabulü ile, davalı adına TPMK nezdinde …numara ile tescilli “…” ibareli markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, marka hakkına tecavüz yönünden davalı kullanımlarının davacıya ait … tescil numaralı “…” ve … tescil numaralı “…” markalarına karşı tecavüz teşkil ettiğinin tespitine dair karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın KABULÜ İLE, davalı adına TPMK nezdinde … numara ile tescilli “…” ibareli markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine,
2-Marka hakkına tecavüz yönünden SMK m.155 hükmü gereğince davalı kullanımlarının davacıya ait … tescil numaralı “…” ve … tescil numaralı “…” markalarına karşı tecavüz teşkil ettiğinin tespitine,
3-Alınması gerekli 54,40 TL karar harcından peşin yatırılan 35,90 TL’nin mahsubu ile kalan 18,50 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan; 1.500,00 TL bilirkişi ücreti, 178,90 TL posta gideri olmak üzere toplam 1.678,90 TL ve 71,80 TL harç (peşin+başvuru) olmak üzere toplam 1.750,70 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı yargılamada kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden, kabul edilen markanın hükümsüzlüğü ve sicilden terkini talebi yönünden AAÜT’sine göre tespit olunan 4.910,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı yargılamada kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden, kabul edilen marka hakkına tecavüzün tespiti talebi yönünden AAÜT’sine göre tespit olunan 4.910,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/10/2020

Katip …

Hakim …

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İmza ile imzalanmıştır.