Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/256 E. 2020/300 K. 02.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/256
KARAR NO : 2020/300

DAVA : Endüstriyel Tasarım Hakkına Tecavüzün ve Haksız Rekabetin Tespiti, Durdurulması, Men’i, Ref’i, Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 16/05/2018
KARAR TARİHİ : 02/10/2020

Mahkememizde görülmekte bulunan endüstriyel tasarım hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması, men’i, ref’i, maddi ve manevi tazminat, hükümsüzlük davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı karşı davalı vekili dava dilekçesi ve aşamalardaki beyanlarında özetle; müvekkilinin … markasıyla kendi orijinal tasarımları olan, takı ve aksesuarları dünya çapında satışa sunulan, yaratıcı ve alanında tanınmış bir tasarımcı olduğunu, müvekkilinin …’da ilk lansmanını yaptığı markasının bilahare dünyanın birçok ülkesinde de tanıtımını yaptığını ve markasını dünya çapında bilinir bir hale getirmiş olup, halihazırda yirmi ülkede son derece prestijli olan mağazalarda … ürünlerinin satıldığını, müvekkilinin markasını TPMK nezdinde tescil ettirdiğini, yine müvekkilinin TPMK nezdinde … markasıyla satılan özel tasarımlarını da kendi adına …, … ve… numaralarıyla tescil ettirdiğini, ayrıca tasarımların güzel sanat eseri niteliğinde olduğunu ve telif hakkı kapsamında da korunmakta olduğunu, müvekkili tasarımlarının çok kısa sürede büyük bir kesim tarafından sevilip takdir gördüğünü ve çokça talep olduğunu, sanat ve cemiyet hayatında kabul gördüğünü ve bir prestij sembolü olduğunu, müvekkilinin ün ve şanından faydalanmak isteyen çokça kişinin ürünleri taklit etmeye başladığını, davalı yanın müvekkilinin tescilli ürünlerini taklit ederek müvekkilinin emeğini sömürdüğünü, hem maddi hem de manevi menfaat elde ettiğini, dava konusu tasarımları taklit ederek … isimli iş yerinde satışa sunduğunun saptandığını, http://… isimli web sitesinde yine davalı yana ait @… isimli instagram hesabında sergileyerek satışa sunduğunu, davalı tarafa noter kanalıyla ihtarname gönderildiğini, cevabi ihtarlarında müvekkilinin marka ve tasarım hakkını ihlal edecek hiçbir kullanımın olmadığını, müvekkilinin tasarımlarının yenilik ve ayırt edicilik niteliği haiz olmaması nedeniyle herhangi bir koruma sağlamayacağını belirttiklerini, davalı yanın marka ve tasarım hakkına tecavüz fiillerinin devam ettiğini, … 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin … D.iş sayılı dosyası ile davalının müvekkiline ait tasarımlarına konu ürünleri üretip satışa sunarak haksız olarak gelir elde ettiğinin tespit edildiğini, davalının bu fiilleri sebebiyle müvekkilinin iş ilişkilerinin olumsuz yönde etkilendiğini ve pazar payının düştüğünü, telafi edilemez maddi zararlara uğradığını belirterek, müvekkili adına TPMK nezdinde tescilli …, … ve … numaralı tasarımlara tecavüzün ve haksız rekabetin tespitine, men’ine, ref’ine, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla 2.000 TL maddi ve 5.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsili ile hükmün ilanına karar verilmesini ve tecavüze konu ürünler ile kalıplar üzerinde müvekkiline mülkiyet hakkı tanınmasına, mümkün olmadığı takdirde bunların imhasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı-karşı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesi ve aşamalardaki beyanlarında özetle; asıl davaya ilişkin olarak, müvekkilinin 17 yıldır aksesuar tasarımı ve alım satımı ile iştigal eden bir tasarımcı olup, sattığı ürünlerin dava konusu tasarımlar ile benzer kabul edilecek niteliği bulunmadığını, müvekkiline ait … figürü tasarım ile davacı yan adına tescilli kaplumbağa figürü tasarıma bakıldığında, boyut, ayakların şekli ve bitişikliği/ayrıklığı, kabuğun şekli, kabuğun bölündüğü motif sayısı ve şekli bakımından farklılıklar olduğunun açıkça görüldüğünü, davacının markalarının özgünlükten ve ayırt edicilikten uzak, sektörde herkesçe yapılan ve bilinen nitelikte olduğunu, tazminat talebinin de fahiş olduğunu, davacının tamamen kötü niyetle tescil ettirdiği ve kendisine ait olmayan tasarımlar nedeniyle herhangi bir itibar kaybına uğramadığını, karşı davaya ilişkin olarak, davacı-karşı davalı adına tescilli olan tasarımların neredeyse birebir aynılarının dünyaca ünlü mücevher üreticileri …, … , …, …, … vb.firmalar tarafından uzun yıllardan bu yana üretildiğini, ülkemizde faaliyet gösteren firmalar tarafından da uzun zamandan bu yana kullanıldığını, davacı-karşı davalının hiçbir yenilik unsuru içermeyen tasarımları kendisinden başka hiç kimsenin kullanmasına müsaade etmediğini, davacı-karşı davalı adına tescilli davaya konu endüstriyel tasarımların tescil tarihinden daha önce kamuya sunulduğu yenilik ve ayırt edicilik niteliklerini taşımadığından hükümsüzlüğüne karar verilmesi gerektiğini iddia ederek, asıl davanın reddine, karşı davanın ise davacı-karşı davalı adına kayıtlı …, … ve … sayılı endüstriyel tasarım tescillerinin hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı-karşı davalı vekili karşı davaya cevap dilekçesi ve aşamalardaki beyanlarında özetle; davalı-karşı davacının müvekkiline ait tasarımların hiçbir yenilik ve ayırt edicilik özelliği taşımadığını ve başka firmalar tarafından uzun yıllardan beri üretildiğini iddia ettiğini, ancak bu iddiasını ispatlamakla yükümlü olduğunu, davalı-karşı davacının bu hususta dayandığı delillerden müvekkiline ait tasarımla benzerlik kurulabilen tek delilin …’in ürünü olduğunu, delil olarak gösterilen ürünle ilgili olarak söz konusu markaya ihtar çekildiğini ve sonucunda da bu ürünlerin satışının durdurulduğunu, davalı-karşı davacı tarafından mahkemeyi yanıltmak için dava konusu toplu kaplumbağa ile alakasız birçok kaplumbağa görüntüsünün dosyaya sunulduğunu, sunulan hiçbir delilin iddialarını ispatlar nitelikte olmadığını, davalı-karşı davacının tasarım tescil sahibinin rızası olmaksızın, başkasına ait bir tasarımdan haksız kazanç elde etmeye çalışan kişilere karşı gösterilen çabayı kötü niyet olarak adlandırdığını, müvekkilinin bu çabasının tam aksine kötü niyetli kişilere karşı tasarım hakkına tecavüzün önlenmesi çabasından ibaret olduğunu, müvekkilinin markasını 2012 yılında kurduğunu, davalı-karşı davacının davaya konu tasarımları 2013 yılında yapıldığını iddia ettiğini, müvekkiline ait olan tasarımın herhangi bir kaplumbağa figüründen ibaret olmadığını, müvekkilinin imzası haline gelmiş denebilecek şeklide, kendisi ile özdeşleşmiş bir tasarım olduğunu, müvekkilinin tasarım hak sahipliğinden doğan haklarını kullanmaktan başka hiçbir şey yapmadığını, kanundan doğan bir hakkın kullanılması nedeniyle, kimsenin kötü niyetli olmayacağını, davalı-karşı davacının iddialarının dayanaktan yoksun olduğunu belirterek, asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosyada bildirilen tüm deliller toplanmış, TPMK kayıtları getirtilmiş, diş dosyası dosya içerisine alınmış, bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor alınmıştır.
Türk Patent ve Marka Kurumu kayıtlarının incelenmesinde, … tescil nolu, 27/02/2014 tescil tarihli, Locarno sınıfı 02-07 olan, giyim aksesuarı adlı tasarımın … adına kayıtlı olduğu, … tescil nolu 04/08/2017 tescil tarihli, Locarno sınıfı 02-07 olan, giyim aksesuarı adlı tasarımın … adına kayıtlı olduğu, … tescil nolu 08/02/2018 tescil tarihli, Locarno sınıfı 11-01 olan, giyim aksesuarı adlı tasarımın … adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizin … diş sayılı dosyası dosya içerisine alınmış, bilişim uzmanı ve endüstriyel tasarım uzmanı bilirkişi tarafından sunulan heyet raporunda özetle; talep edene (davacı/karşı davalı) ait … numaralı endüstriyel tasarım ile aleyhine tespit talep edilen (davalı/karşı davacı) ait iş yerinde tespit edilen “…” küpeler arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, bu sebeple benzer algılandıkları, davacı tarafa ait … (10)numaralı endüstriyel tasarım ile aleyhine tespit talep edilen iş yerinde tespit edilen bilezik üzerinde yer alan kaplumbağa arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunduğu, bu sebeple farklı olarak algılandıkları yönünde görüş bildirdikleri anlaşılmıştır.
Mahkememizce alınan raporda bilirkişiler, davalı-karşı davacıya ait dosya ekinde bulunan 2 adet tasarım ürünü küpe ile davacı/karşı davalıya ait … nolu 5 sıra nolu tasarımın farklı tasarımlar olduğu, aralarında iltibasa sebebiyet verecek derecede bir benzerlik bulunmadığı, dosyada bulunan bilgi ve belgeler kapsamında, davacı-karşı davalıya ait tasarımların hükümsüzlük şartlarının oluşmadığı, hususlarında görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir.
Davacı vekilinin rapora itiraz ettiği ve itirazları doğrultusunda ek rapor alınmasını talep ettiği, davalı vekilinin de rapora itiraz ettiği, heyete bilişim uzmanı eklenmek suretiyle ek rapor alınmasına karar verilmesini talep ettiği, mahkememizce yapılan 19/09/2019 tarihli oturum 1 nolu ara kararı uyarınca rapor sunan bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, dosyanın bilirkişi heyetine tevdi olunduğu ve ek raporun sunulduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce alınan ek raporda bilirkişilerin, esas dava yönünden, davalı-karşı davacıya ait dosya ekinde bulunan 2 adet tasarım ürünü küpe ile davacı/karşı davalıya ait … tescil numaralı 10.1 numaralı giyim aksesuarı tasarımı, … tescil numaralı, 1 ve 2 numaralı bronş tasarımları ve …nolu 5 sıra nolu tasarımın farklı tasarımlar olduğu, aralarında iltibasa sebebiyet verecek derecede bir benzerlik bulunmadığı, KARŞI DAVA YÖNÜNDEN, benzer olduğu kanaatinde olunan, 21 sıra numarasında bulunan istakoz figürü 28/09/2015 tarihinde kamuya sunulduğu için, daha sonra tescil edilen … çoklu 36.1 numaralı ve … çoklu 8 numaralı istakoz tasarımlarının hükümsüzlük şartlarının oluştuğu, benzer olduğu kanaatinde olunan, 30 sıra numarasında bulunan böcek figürü 27/06/2009 tarihinde kamuya sunulduğu için, daha sonra tescil edilen … çoklu 18.1 numaralı böcek tasarımının hükümsüzlük şartlarının oluştuğu, dosyada bulunan bilgi ve belgeler kapsamında, davacıya ait diğer tescilli tasarımların tescil tarihinden daha önce benzerlerine rastlanmadığı, bu kapsamda davacıya ait tasarımların yenilik ve ayırt edici özelliklerinin devam ettiği, hususlarında görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir.
Dava, 6769 sayılı SMK hükümleri uyarınca açılmış tescilli tasarıma tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması, önlenmesi, maddi ve manevi ve itibar tazminatı talepli asıl dava ile tasarım hükümsüzlüğüne ilişkin karşı davaya ilişkindir.
1-Karşı davadaki tasarım hükümsüzlük talebi yönünden;
Davacı karşı davalının tasarım tecavüzüne ilişkin taleplerinin değerlendirilebilmesi için öncelikle karşı davadaki hükümsüzlük iddiasının değerlendirilmesi gerek ve zorunludur.
6769 sayılı SMK’da tescilli tasarımların korunma şartları belirlenmiştir. Tasarım ve ürün; Madde 55- (1)Tasarım, ürünün tümü veya bir parçasının ya da üzerindeki süslemenin çizgi, şekil, biçim, renk, malzeme veya yüzey dokusu gibi özelliklerinden kaynaklanan görünümüdür. Yenilik ve ayırt edicilik; Madde 56- (1)Tasarım yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olması şartıyla bu Kanunla sağlanan haklar kapsamında korunur. (4)Bir tasarımın aynısı; a)Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce, b)Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edilir. Tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorsa aynı kabul edilir. (5)Bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim; a)Tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce, b)Tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce, kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir. (6)Ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır. Madde 57- (1)Kamuya sunma; sergileme, satış gibi yollarla piyasaya sürme, kullanma, tarif, yayım, tanıtım veya benzer amaçlı faaliyetleri kapsar. Tasarımın gizlilik şartıyla üçüncü bir kişiye açıklanması kamuya sunma sayılmaz. (2)Koruma talep edilen bir tasarım, başvuru tarihinden veya rüçhan talebi varsa rüçhan tarihinden önceki on iki ay içinde tasarımcı veya halefi ya da bu kişilerin izni ile üçüncü bir kişi tarafından veya tasarımcı ya da halefleri ile olan ilişkinin kötüye kullanımı sonucu kamuya sunulması hâlinde bu açıklama tasarımın yeniliğini ve ayırt edici niteliğini etkilemez. Madde 58- (1)Tasarım sahibi, kendi tasarımına kıyasla ayırt edici niteliğe sahip olmayan tasarımlara karşı bu Kanundan doğan haklarını kullanabilir. (2)Koruma kapsamının değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır… Madde 59- (1)Tasarımdan doğan haklar münhasıran tasarım sahibine aittir. Üçüncü kişiler, tasarım sahibinin izni olmadan koruma kapsamındaki tasarım veya tasarımın uygulandığı ürünü üretemez, piyasaya sunamaz, satamaz, ithal edemez, ticari amaçlı kullanamaz veya bu amaçlarla elde bulunduramaz ya da bu tasarım veya tasarımın uygulandığı ürünle ilgili sözleşme yapmak için öneride bulunamaz. (2)Tescilsiz tasarım, sahibine birinci fıkrada belirtilen fiilleri engelleme hakkını sadece korunan tasarımın aynısının veya genel izlenim itibarıyla ayırt edilemeyecek kadar benzerinin kopyalanarak alınması hâlinde verir. Korunan tasarımın kendi tasarımından önce kamuya sunulduğunu makul yollarla bilmesi mümkün olmayan bir tasarımcı tarafından bağımsız olarak yapılan tasarımın koruma kapsamındaki tasarımdan kopyalanmış olduğu kabul edilmez. MADDE 77- (1)Aşağıdaki hâllerde tasarımın hükümsüz sayılmasına mahkeme tarafından karar verilir: a)55 inci maddenin birinci ve ikinci fıkralarında yer alan tanımlara uygun olmadığı, 56 ncı ve 57 nci maddelerde belirtilen şartları taşımadığı, … başvurunun kötüniyetle yapıldığı ve bir fikri mülkiyet hakkının yetkisiz kullanımını içerdiği ispat edilmişse. b)Hak sahipliğinin başka kişiye veya kişilere ait olduğu ispat edilmişse. c)Sonradan kamuya açıklanan aynı veya benzer nitelikteki bir tasarımın başvuru tarihi, tescilli bir tasarımın başvuru tarihinden önce ise…. Madde 79- (1)Tasarımın hükümsüzlüğüne ilişkin karar geçmişe etkili olup, tasarıma bu Kanunla sağlanan koruma hiç doğmamış sayılır. 2)Tasarım sahibinin ağır ihmali veya kötüniyetli hareket etmesinden zarar görenlerin tazminat talepleri saklı kalmak üzere, hükümsüzlüğün geçmişe dönük etkisi aşağıdaki durumları etkilemez: a)Hükümsüzlüğe karar verilmeden önce tasarımın sağladığı haklara tecavüz nedeniyle verilen kesinleşmiş ve uygulanmış kararlar. b)Hükümsüzlüğe karar verilmeden önce yapılmış ve uygulanmış sözleşmeler. (3)İkinci fıkranın (b) bendinde belirtilen sözleşme uyarınca ödenmiş bedelin hakkaniyet gereğince kısmen veya tamamen iadesi talep edilebilir. (4)Tasarımın hükümsüzlüğüne ilişkin kesinleşmiş karar herkese karşı hüküm doğurur.
Davacı/karşı davalıya ait …, … ve … çoklu tasarımlar tescilli tasarımlardır ve değişik tarihlerde tescil edilmiştir.
Davacı-karşı davalı vekilince sunulan 31/10/2019 tarihli beyan dilekçesindeki örneklerin benzerlik değerlendirilmesi rapor sonundaki ekte tablo halinde verilmiştir. Tasarımlar bilirkişi heyetince tek tek incelenmiş (rapor ekinde yer alan listede) ve değerlendirilmiştir.
Sunulan bilirkişi raporunda iltibas şüphesi oluşturan çalışmaların internet ortamında yayımlanan görsel örneklerine yer sağlayıcılığı yapan internet siteleri genelinde yapılan tespit ve analitik değerlendirmeler neticesinde;
(21) sıra numarasında yer alan ıstakoz figürlü çalışmanın;
h… internet adresli bir blog sayfasında yayımlandığı,
“…” ibaresiyle kurumsal bir web sitesi olarak yayın yapan bir içerik sağlayıcı olarak değerlendirildiği, İçerik sağlayıcının genel merkez iletişim bilgilerinin “…, …, …(…) (…) … Fax: (…) …” şeklinde gözlendiği, içerik sağlayıcının kendisini, nadir mücevher ve saat mezatçısı olarak tanımladığı, anılan internet sitesinin … alan adlı sitenin bir alt sitesi olduğu, internet alan adı kütük kaydının aşağıdaki gibi tespit edildiği, buna göre; 20/03/1995 tarihinde ilk kez tescil edilmiş alan adının halen aktif kullanımda olduğu ve … unvanlı tüzel kişilik namına tescilli bulunduğu, dosyaya konu çalışma ilgili bağlantının … açık artırma numarasıyla halen aktif olduğu ve açık artırma tarihinin 28/09/2015 olarak gözlendiği, anılan çalışmaya ait web sitesinde yer alan açıklamanın, orijinal dilde aşağıdaki gibi olduğu, buna göre, ürün tasarımcısının “LeVian” ibareli özel ve tüzel kişilik olduğunun işaret edildiği ve çalışmanın fiziki özelliklerine yer verildiği, çalışmanın aşağıdaki gibi bir görseline ulaşıldığı,
1. (30) sıra numarasında yer alan böcek figürlü çalışmanın;
… internet adresli bir blog sayfasında yayımlandığı, yer sağlayıcısının … adresinden yayın yapan bir servis olduğu, servisin, Google Inc. unvanlı … menşeili internet teknoloji şirketinin bir alt hizmeti olduğu, içerik sağlayıcısının kimlik bilgisi gizli olmakla birlikte, kadın ve …, … adresli olduğunun değerlendirildiği, blog sayfasında “…” başlığının kullanıldığı ve Kasım, 2008 tarihinden bu yana yayında bulunduğu, içerik niteliği yönünden, kişisel ve evlilik hazırlıkları ile ilgili hemen her başlığı içeren, tematik bir blog sitesi olduğu, içerik sağlayıcısına ait profil sayfasının aşağıdaki gibi tespit edildiği, blog sitesinin 23/11/2011 tarihli ziyaretçi sayısı 1091 iken işbu bilirkişi raporu incelemesi esnasındaki güncel ziyaretçi sayısının 1837’e ulaştığı, bundan hareketle profesyonel amaçlı olmaktan daha çok, düşük ziyaretçi profilli amatör, kişisel bir site olarak değerlendirildiği, anılan blog sitesinin tespit olunmuş internet adresinde yer alan paylaşımın “…” başlığı ile yapılmış 27/06/2009 tarihli olduğu değerlendirilen bir paylaşıma ait bulunduğu, paylaşım görselinin aşağıdaki gibi gözlendiği, bu paylaşımda kaynak olarak gösterilen web sitesinin kurumsal yapıda olduğu ve içerik sağlayıcısının “…” unvanlı ve “…, …, …, …” iletişim bilgilerine sahip görüldüğü, kaynak olarak gösterilen web alanının www… internet alan adına sahip olduğu ve adın kütük kaydının aşağıdaki gibi olduğu, buna göre internet alan adının 08/11/1998 tarihinden bu yana kullanımda ve halen aktif olduğu,… isimli … menşeili bir tüzel kişilik namına tescilli bulunduğu, anılan kök blog sitesinde, tasarımcısı olarak gösterilen “…” namına kaynak gösterilen internet sitesinde, işbu bilirkişi raporu tanzim tarihinde yapılan taramada, anılan ürüne rastlanmadığı, tasarımcıya ait yalnızca aşağıda görüntüsü verilen ürünlerin tespit olunduğu, kayda geçirilmiştir.
2. (27) sıra numarasında yer alan denizyıldızı figürlü çalışmanın;
Bir önceki maddede yer alan www… internet alan adına sahip internet sitesinde yayımlandığı ve web sitesine ait sicil bilgilerinin yukarıdaki gibi olduğu, ürüne erişim sağlayan internet sitesi bağlantı adresinin https://www… şeklinde olduğu, ürünün orijinal sergileme adının “…” olduğu ve “Satıldı” statüsünde bulunduğu, çalışmaya ait teknik detay bilgilerinin orijinal yayın dilinde aşağıdaki gibi tespit edildiği, buradan, çalışma satıcısının gizli olmakla birlikte “incelenmiş profesyonel satıcı” rumuzlu ve sistemde … referans numarası ile tanımlanmış, 2013 yılından itibaren kayıtlı satıcı olduğu, ürün görselinin bulunduğu sayfa görselinin aşağıdaki gibi gözlemlendiği, ürünün anılan internet sitesindeki yayın tarihine dair bir bulguya rastlanmamış olmakla birlikte, satıcısının 2013 yılında sisteme kayıt olduğu, benzer olduğu kanaatinde oldukları 21 sıra numarasında bulunan … figürü 28/09/2015 tarihinde kamuya sunulduğu için, daha sonra tescil edilen … çoklu 36.1 numaralı ve … çoklu 8 numaralı … tasarımlarının hükümsüzlük şartlarının oluştuğu, benzer olduğu kanaatinde olduğumuz, 30 sıra numarasında bulunan … figürü 27/06/2009 tarihinde kamuya sunulduğu için, daha sonra tescil edilen … çoklu 18.1 numaralı böcek tasarımının hükümsüzlük şartlarının oluştuğu, benzer olduğu değerlendirilen, 27 sıra numarasında bulunan … figürünün kamuya sunulduğu tarih belirlenmediği için, … çoklu 19.1 numaralı deniz yıldızı tasarımının hükümsüzlük şartlarının oluşmadığı tespit olunmuştur.
Sonuç olarak; izahı yapılan mevzuat kapsamında hükümsüzlük talebi değerlendirildiğinde; sunulan bilirkişi raporlarındaki tespitler dikkate alındığında hükümsüzlüğü talep edilen davacı-karşı davalı adına kayıtlı …, …ve … sayılı endüstriyel tasarım tescillerinden … figürünün 28/09/2015 tarihinde kamuya sunulduğu için, daha sonra tescil edilen … çoklu 36.1 numaralı ve … çoklu 8 numaralı … tasarımlarının hükümsüzlük şartlarının oluştuğu, benzer olduğu kanaatinde olunan … figürünün 27/06/2009 tarihinde kamuya sunulduğu için, daha sonra tescil edilen … çoklu 18.1 numaralı … tasarımının hükümsüzlük şartlarının oluştuğu, dosyada bulunan bilgi ve belgeler ve sunulan raporlardaki tespitler kapsamında, davacıya ait diğer tescilli tasarımların tescil tarihinden daha önce benzerlerine rastlanmadığı, bu kapsamda davacı karşı davalıya ait tasarımların yenilik ve ayırt edici özelliklerinin devam ettiği anlaşılmakla karşı davanın kısmen kabulü ile yenilik ve ayırt ediciliği bulunmayan tasarımlar yönünden endüstriyel tasarımın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Asıl davadaki tasarıma tecavüz tespiti, durdurulması, önlenmesi talepleri yönünden;
6769 sayılı yasanın “Tasarım hakkına tecavüz sayılan fiiller” başlıklı 81. Maddesi; “(1)Aşağıda belirtilen fiiller tasarım hakkına tecavüz sayılır: a)Tasarım sahibinin izni olmaksızın bu Kanun hükümlerine göre koruma kapsamındaki bir tasarımın kullanıldığı veya uygulandığı ürünün aynısını veya genel izlenim itibarıyla ayırt edilemeyecek kadar benzerini üretmek, piyasaya sunmak, satmak, sözleşme yapmak için öneride bulunmak, ticari amaçla kullanmak veya bu amaçlarla bulundurmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak. b)Tasarım sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek. c)Tasarım hakkını gasp etmek. (2)Başvuru, 65 inci maddeye göre tescil edilerek yayımlandığı takdirde, tescil sahibi, tasarım hakkına yönelik olarak bu maddede sayılan tecavüzlerden dolayı hukuk davası açma hakkına sahiptir. Tecavüz eden, başvurudan ve kapsamından haberdar edilmişse başvurunun yayımlanmış olmasına bakılmaz. Tecavüz edenin kötüniyetli olduğuna mahkeme tarafından hükmolunursa yayımdan önce de tecavüzün varlığı kabul edilir. (3)Koruma kapsamındaki tasarımın tescilli olduğuna ilişkin kaydın ürün, ambalaj veya fatura üzerine konulmamış olması, bu maddede sayılan fiilleri tasarım hakkına tecavüz olmaktan çıkarmaz. (4)Tescilsiz tasarımlar için, tasarım 57 nci maddeye göre kamuya sunulduğu takdirde, hak sahibi, tasarım hakkına yönelik ihlallerden dolayı dava açmaya yetkilidir.” hükümlerine amirdir.
Kanunun 149.maddesinde “Sınai mülkiyet hakkı tecavüze uğrayan hak sahibi, mahkemeden aşağıdaki taleplerde bulunabilir: a)Fiilin tecavüz olup olmadığının tespiti. b)Muhtemel tecavüzün önlenmesi. c)Tecavüz fiillerinin durdurulması. ç)Tecavüzün kaldırılması ile maddi ve manevi zararın tazmini. d)Tecavüz oluşturan veya cezayı gerektiren ürünler ile bunların üretiminde münhasıran kullanılan cihaz, makine gibi araçlara, tecavüze konu ürünler dışındaki diğer ürünlerin üretimini engellemeyecek şekilde elkonulması. e)(d) bendi uyarınca elkonulan ürün, cihaz ve makineler üzerinde kendisine mülkiyet hakkının tanınması f)Tecavüzün devamını önlemek üzere tedbirlerin alınması, özellikle masraflar tecavüz edene ait olmak üzere (d) bendine göre elkonulan ürünler ile cihaz ve makine gibi araçların şekillerinin değiştirilmesi, üzerlerindeki markaların silinmesi veya sınai mülkiyet haklarına tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise imhası. g)Haklı bir sebebin veya menfaatinin bulunması hâlinde, masrafları karşı tarafa ait olmak üzere kesinleşmiş kararın günlük gazete veya benzeri vasıtalarla tamamen veya özet olarak ilan edilmesi veya ilgililere tebliğ edilmesi” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.
Yine “Tazminat” başlıklı 150. Maddesine göre “(1)Sınai mülkiyet hakkına tecavüz sayılan fiilleri işleyen kişiler, hak sahibinin zararını tazmin etmekle yükümlüdür. (2)Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edilmesi durumunda, hakka konu ürün veya hizmetlerin, tecavüz eden tarafından kötü şekilde kullanılması veya üretilmesi, bu şekilde üretilen ürünlerin temin edilmesi yahut uygun olmayan bir tarzda piyasaya sürülmesi sonucunda sınai mülkiyet hakkının itibarı zarara uğrarsa, bu nedenle ayrıca tazminat istenebilir. (3)Hak sahibi, sınai mülkiyet hakkının ihlali iddiasına dayalı tazminat davası açmadan önce, delillerin tespiti ya da açılmış tazminat davasında uğramış olduğu zarar miktarının belirlenebilmesi için, sınai mülkiyet hakkının kullanılması ile ilgili belgelerin, tazminat yükümlüsü tarafından mahkemeye sunulması konusunda karar verilmesini mahkemeden talep edebilir. ” yasanın “Yoksun kalınan kazanç” başlıklı MADDE 151- (1)Hak sahibinin uğradığı zarar, fiili kaybı ve yoksun kalınan kazancı kapsar. (2)Yoksun kalınan kazanç, zarar gören hak sahibinin seçimine bağlı olarak, aşağıdaki değerlendirme usullerinden biri ile hesaplanır: a)Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin rekabeti olmasaydı, hak sahibinin elde edebileceği muhtemel gelir. b)Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin elde ettiği net kazanç. c)Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin bu hakkı bir lisans sözleşmesi ile hukuka uygun şekilde kullanmış olması hâlinde ödemesi gereken lisans bedeli. (3)Yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında, özellikle sınai mülkiyet hakkının ekonomik önemi veya tecavüz sırasında sınai mülkiyet hakkına ilişkin lisansların sayısı, süresi ve çeşidi, ihlalin nitelik ve boyutu gibi etkenler göz önünde tutulur. (4)Yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında, ikinci fıkranın (a) veya (b) bentlerinde belirtilen değerlendirme usullerinden birinin seçilmiş olması hâlinde, mahkeme ürüne ilişkin talebin oluşmasında sınai mülkiyet hakkının belirleyici etken olduğu kanaatine varırsa, kazancın hesaplanmasında hakkaniyete uygun bir payın daha eklenmesine karar verir. (5)Mahkeme, patent haklarına tecavüz hâlinde, patent sahibinin bu Kanunda öngörülen patenti kullanma yükümlülüğünü yerine getirmemiş olduğu kanaatine varırsa yoksun kalınan kazanç, ikinci fıkranın (c) bendine göre hesaplanır. (6)Coğrafi işarete veya geleneksel ürün adına tecavüz hâlinde bu madde hükmü uygulanmaz.” hükümlerine amirdir.
Tasarımlar ayırt edici nitelik açısından birbirleriyle kıyaslanırken farklı bilgi ve tecrübeye sahip kişilerce değişik şekilde yorumlanabilmektedir. Söz konusu sektörde bilgi ve tecrübe sahibi olan bir kişinin yapacağı kıyaslama ile herhangi bir tüketicinin yapacağı kıyaslama farklı olacaktır. Ayırt edici niteliğin belirlenmesinde ve tasarımların karşılaştırılmasında, ne sıradan tüketici gibi basit ne de ilgili sektörde uzman kişi kadar derin bir değerlendirme gerektirmeyecek şekilde, ürün hakkında temel bilgilere sahip bir kişinin yapacağı değerlendirme anlaşılmalıdır. Söz konusu değerlendirmeyi yapabilecek kişi Kanunda bilgilenmiş kullanıcı olarak yer almıştır. Ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, tasarımcı ne kadar seçenek özgürlüğüne sahipse tasarımı o derece farklılaştırabilir. (Yasemin Şahinler Baykara, Levent Yavuz, Türkay Alıca)
Bilgilenmiş kullanıcı, kural olarak alanında uzman olan bir kişi değil aksine sıradan bir kullanıcının gözden kaçırabileceği ayrıntıları fark edebilecek düzeyde dikkatli ve deneyimli bir kullanıcı olup ürün hakkında önceden beri belli bir bilgi birikimi olan kimsedir.
Ayrıca genel piyasa şartlarında tasarımcıların birbirlerinin tasarımlarından etkilenme durumu da söz konusudur. Tasarımcılar birbirlerinin tasarımlarından esinlenerek (ilham alarak) kendi tasarımlarında farklı görselliklere ulaşabilmektedirler. Bu sebeple, birbirleri ile kıyaslanan tasarımların ayırt edici niteliklerinin değerlendirilmesinde ilke olarak farklılıklarından çok ortak özelliklerinin değerlendirilmesine ağırlık verilir ve tasarımcının tasarımı geliştirme açısından ne kadar seçenek özgürlüğüne sahip olduğu göz önüne alınır.
Somut olaya dönüldüğünde; bilirkişi heyeti tarafından yapılan incelemelerde dosya ekinde bulunan …’na ait küpe ürün, tescilli tasarımda bulunan kaplumbağa figürü ile aynı olduğu için, benzerlik yönünden değerlendirmede tasarım esas alındığı, benzerlik değerlendirmesinde tasarımcının esinlenme serbestliğine bakıldığı, davacı tasarımı “Giyim aksesuarı” ürün adı ile tescil edildiği, tasarım orijinal ürün incelendiğinde küpe tasarımı olarak göründüğü, tasarım … figürü üzerine taş işleme yapılarak altına bir küre eklendiği, davalı tasarımının “küpe tasarımı” bir ürün olduğu, tasarım incelendiğinde küpe tasarımı olarak göründüğü, tasarım kaplumbağa figürü üzerine taş işleme yapıldığı, tasarımın çok farklı ayırt edici özelliği olmadığı, Kaplumbağa figürü, ayak şekilleri, taş işlemelerinin ayırt edici özellik olmadığı, birçok tasarımcı, giyim aksesuarı, küpe, bileklik, broş gibi, kuyumcu aksesuarlarında, hayvan figürlerini, ağaç, çiçek figürlerini tasarımlarında kullandığı, bu figürler anonim figürler olup ayırt edici özellik olarak daha önce bilindikleri için yenilik vasıfları olmayıp ayırt edici özellik olarak değerlendirilemeyeceği, tasarımcının bu figürlere ne eklediği kendisine has hangi özellikleri ilave ettiği ayırt edici özellik olarak değerlendirilmesi gerektiği, bu açılardan bakıldığında tasarımcının, kaplumbağa figüründe, kuyruk kısmını sola dönük yaptığı ve alt kısmına bir küre eklediği, kabuk deseni olarak birbirine birleştirdiği, 13 adet altıgen şeklindedir, yanlarda tamamlayıcı şekilleri olduğu, altıgenlerin net olarak ayrı şekilde olmayıp, küme şeklinde birleştirildiği, anonim olan kaplumbağa figürü, ayak şekilleri ve taş işleme ayırt edici özellik olarak değerlendirilmeksizin belirtilen diğer hususlar mukayese edildiğinde, tasarımda olan kürenin, davacı küpelerinde bulunmadığı, kuyruk şekillerinin farklı olduğu, kabuk desenleri, şekli ve sayısı farklı olduğu, davacı tasarımında kabuk kümeler şeklinde görünmesine rağmen, davalı küpe tasarımında kabuk, futbol topu şeklinde olduğu gibi birbirinden ayrık 7 altıgen şeklinde olduğu, esinlenilen figürün, kaplumbağa şekli olduğu, bunun dışında diğer özelliklerin farklı olduğu, davalı-karşı davacıya ait dosya ekinde bulunan 2 adet tasarım ürünü küpe ile davacı/karşı davalıya ait … tescil numaralı 10.1 numaralı giyim aksesuarı tasarımı, … tescil numaralı, 1 ve 2 numaralı bronş tasarımları ve … nolu 5 sıra nolu tasarımın farklı tasarımlar olduğu, tasarımcının esinlenme serbestiyetini fazla kullandığı, aralarında iltibasa sebebiyet verecek derecede bir benzerlik bulunmadığı, her ne kadar tespit raporunda aksi yönde değerlendirmede bulunulmuş ise de yargılama safahatında taraf delilleri sonrası alınan ve tek tek tasarım görsellerinin tasarım hukuku ve sektörel bazda değerlendirmek ve karşılaştırılmak suretiyle yapılan inceleme sonrası sunulan, alanında uzman bilirkişilerden oluşan heyet tarafından düzenlenen heyet raporu (ek) hükme esas alınmakla tasarım tecavüzünün şartlarının oluşmadığı sonucuna ulaşılmış, bu yöndeki taleplerin reddine karar vermek gerekmiştir.
Maddi tazminat talebi yönünden; tasarım tecavüzünün şartlarının oluşmadığı anlaşılmakla bu yöndeki taleplerin de reddine karar vermek gerekmiştir.
Manevi tazminat talebi yönünden; tasarım tecavüzünün şartlarının oluşmadığı anlaşılmakla bu yöndeki taleplerin de reddine karar vermek gerekmiştir.
Tüm dosya kapsamı sunulan bilirkişi raporları ve izahı yapılan mevzuat kapsamında değerlendirildiğinde; her ne kadar tespit raporunda benzerlik yönünden yargılama safahatında alınan heyet raporundan farklı değerlendirmelerde bulunmuş ise de sunulan heyet raporunun tespit raporundaki yüzeysel incelemelerden ziyade denetime elverişli ayrıntılı incelemeler içerdiği, tasarımların karşılaştırmalarının sektör uygulamaları da dikkate alınarak tek tek yapıldığı, bu noktada çelişkiden bahsedilemeyeceği gibi yeni bir rapor alınmasının usul ekonomisiyle bağdaşmayacağı anlaşılmakla yargılama safahatinde alının bilirkişi kök ve ek raporları hükme esas alınmış bu raporlardaki değerlendirmeler kapsamında; tasarım başvuru tarihleri itibarı ile yenilik ve ayırt ediciliği bulunmayan tasarımlar yönünden karşı davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş, yine asıl davadaki tasarım tecavüzü iddiaları ve bu iddialar kapsamındaki maddi manevi tazminat talepleri yönünden karşı davacının esinlenme serbestisinden yararlandığı, figürlerin sektörde sıkça kullanılan anonim nitelikte kullanımlar olduğu, tasarım tecavüzü şartlarının oluşmadığı dikkate alınarak davacının sübut bulmayan davasının reddine karar vermek suretiyle aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Asıl davanın davacının tasarıma tecavüzün tespiti, durdurulması, önlenmesi, ortadan kaldırılması, maddi ve manevi tazminata yönelik açmış olduğu davaların REDDİNE,
a)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca peşin yatırılan 290,32 TL’den karar harcı olan 54,40 TL’nin düşülmesine, kalanı 235,92 TL’nin karar kesinleştikten sonra talep halinde davacı-karşı davalıya iadesine,
b)-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ret edilen tecavüz talebine ilişkin 4.910,00 TL vekalet ücretinin davacı-karşı davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalı-karşı davacıya verilmesine,
-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ret edilen maddi tazminat talebine ilişkin 2.000,00 TL vekalet ücretinin davacı-karşı davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalı-karşı davacıya verilmesine,
-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ret edilen manevi tazminat talebine ilişkin 4.910,00 TL vekalet ücretinin davacı-karşı davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalı-karşı davacıya verilmesine,
c)Davacı-karşı davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
2-Karşı davada davanın KISMEN KABULÜ ile, davacı-karşı davalı adına TPMK nezdinde …, … ve … no ile tescilli tasarımların HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE, SİCİLDEN TERKİNİNE, fazlaya ilişkin talebin reddine,
a)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 54,40 TL karar harcından peşin yatırılan 35,90 TL’nin mahsubu ile kalan 18,50 TL bakiye karar harcının davacı-karşı davalıdan tahsiline,
b)-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen kısım yönünden 4.910,00 TL vekalet ücretinin davacı-karşı davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalı-karşı davacıya verilmesine,
-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddolunan kısım yönünden 4.910,00 TL vekalet ücretinin davalı-karşı davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacı-karşı davalıya verilmesine,
c)Davalı-karşı davacı tarafından yapılan: 50,00 TL posta ücreti, 1.575,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.625,00 TL ve 71,80 TL harç (peşin+başvuru) olmak üzere toplam 1.696,80 TL yargılama giderinin kabul red durumu dikkate alınarak takdiren 848,00 TL’lik kısmının davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya verilmesine,
3-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/10/2020

Katip …
¸

Hakim …
¸

Bu belge 5070 sayılı elektronik imza kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır