Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/254 E. 2019/492 K. 26.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/254
KARAR NO : 2019/492

DAVA : Marka Hakkına Tecavüz ve Haksız Rekabetin Tespiti, Men’i, Ref’i, Marka Hükümsüzlüğü, Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 15/05/2018
KARAR TARİHİ : 26/11/2019

Mahkememizde görülmekte bulunan marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, men’i, ref’i, marka hükümsüzlüğü, maddi ve manevi tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili şirketin 2010 yılında kurulduğunu, … markası ile yiyecek ve içecek sağlanması hizmetlerinde faaliyet gösterdiğini, müvekkili şirketin … ‘nda … adlı bir kafe-restoranı işlettiğini, … markası ile dünyaya açılma vizyonu doğrultusunda Katar, Kuveyt, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nde şubeleri bulunduğunu, … ibareli markanın uzun yıllardır gıda sektöründe müvekkili şirket lehine hukuki koruma sağladığını, müvekkilinin … nolu “… ” ibareli, … nolu “… ” ibareli, … nolu “… ŞEKİL” ibareli, … nolu “… ” ibareli ve … nolu “…” ibareli markalarının TPMK nezdinde tescilli olduğunu, davalının … nolu “…” ibareli marka başvurusunda bulunduğunu, davalı tarafın “…” esas unsurlu markası ile müvekkilinin markasının karıştırma ihtimali bulunduğunu, davalı yanın bu kullanımının haksız rekabet ve tecavüz teşkil ettiğini, haksız eylemlerine son vermesi ve markayı geri çekmesi için noter kanalıyla ihtarname gönderildiğini, ancak davalının kullanımlarına son vermediğini, … ve … ibarelerinin ayırt edilemeycek derecede benzer olduğunu, tek farkın … harfi yerine aynı şekilde okunan … harfinin kullanılmış olduğunu, yine karşı tarafın internet sitesi …nin, müvekkili şirkete ait www…..com.tr alan adlı internet sitesi ile karıştırılacağını, davalının … ibareli ürünleri kullanımı, satışı, ticari hayata çıkarmasının müvekkili şirketin haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğini, ticaret unvanından doğan haklara tecavüz teşkil ettiğini, markaları gören ortalama tüketici, bunun müvekkiline ait bir seri marka olduğu izlenimine kapılacağını iddia ederek, davalı şirketin müvekkili adına TPMK nezdinde tescilli “…” esas unsurlu markaları ile iltibas teşkil eden “…” ibaresinin kullanılması suretiyle yarattığı tecavüz ve haksız rekabet teşkil eden eylemlerinin tespitine, men’ine, ref’ine, davalıya ait internet sitesine erişimin engellenmesine, davalıya ait … tescil nolu “…” ibareli marka başvurusunun tescil edilmesi halinde hükümsüzlüğüne, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla, 1.000 TL maddi ve 2.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkilinin TPMK nezdinde “…” ibareli markasının tescili için başvuruda bulunduğunu ve … sayı ile işleme alındığını, ancak marka başvurusuna itiraz edildiğini, itirazların reddine karar verilerek müvekkilinin başvurusunun tesciline karar verildiğini, müvekkilinin markasının kaynağını oluşturan özel tatlı çeşitleri üzerinde çalıştığını, müvekkilinin markasını tatlı türü olan … tatlısı için kullanmadığını, son derece titiz AR-GE çalışmaları neticesinde dünyada bir ilk olan bir tatlı türü üretin müvekkilinin, bilinen … tatlısından tamamen farklı şekilde yapılan, farklı malzemeler kullanılan, farklı tekniklerle pişirilen ve ek tatlarla özgünleştirilen bir tatlı ortaya çıkardığını, müvekkilinin markaya ayırt edicilik kazandırdığını, bu nedenle müvekkilinin markasının davacının markasından etkilenmesi ya da o markayı taklit etmeyi istemesinin geçerli ve mantıksal hiçbir sebebinin bulunmadığını, markalar arasında en ufak bir benzerliğin bulunmadığını, müvekkilinin markasının her açıdan özgün, ayırt edicilik vasıfına haiz, temsil ettiği ürünün tam anlamıyla algılanmasını sağlayıcı özelliklere sahip olduğunu, davacının markasının ise hiçbir ayırt ediciliği ve özgünlüğünün bulunmadığını, her iki firma markalarının benzer olmadığını ve karıştırılmalarının mümkün olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Dava, 6769 sayılı SMK hükümleri uyarınca açılmış marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, men’i, ref’i, marka hükümsüzlüğü, maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Dosyada tarafların bildirdikleri tüm deliller toplanmış, TPMK kayıtları getirtilmiş, bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor alınmıştır.
Taraflarca imzalanan sulh sözleşmesinin 14. nolu maddesinde tarafların birbirlerinden avukatlık ücreti ve yargılama gideri talep etmeyeceğinin düzenlendiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan 26/11/2019 tarihli oturumda davacı vekilinin, karşı taraf ile sulh olduklarını, sulh kapsamında davalarını geri aldıklarını, sulhe ilişkin protokolü dosyaya sunduklarını, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını ve davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesini beyan ettiği anlaşılmıştır.
Aynı oturumda davalı asil ve vekilinin, davacı tarafın açmış oldukları davaya geri almalarına muvafakatlerinin olduğunu, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını beyan ettiği anlaşılmıştır.
HMK’nın 123.maddesi “Davacı, hüküm kesinleşinceye kadar, ancak davalının açık rızası ile davasını geri alabilir.” şeklinde düzenlenmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davacının açmış olduğu davasını HMK 123 kapsamında geri aldığı davalının buna açıkça muvafakat ettiği tarafların yargılama harç ve yargılama giderleri ile vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığı anlaşılmakla davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davacının açmış olduğu davayı geri aldığı, davalının da davanın geri alınmasına muvafakat ettiği anlaşılmakla davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 44,40 TL karar harcından peşin yatırılan 35,90 TL’nin mahsubu ile kalan 8,50 TL bakiye karar harcının davacıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-Taraflarca yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
4-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 26/11/2019

Katip …
¸

Hakim …
¸
Bu belge 5070 sayılı elektronik imza kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır