Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/221 E. 2019/482 K. 21.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/221
KARAR NO : 2019/482

DAVA : Marka Hakkına Tecavüzün Durdurulması, Haksız Rekabet Tespiti, Önlenip Yasaklanması, Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 24/04/2018
KARAR TARİHİ : 21/11/2019

Mahkememizde görülmekte bulunan marka hakkına tecavüzün durdurulması, haksız rekabet tespiti, önlenip yasaklanması, manevi tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle müvekkili şirketin 12.10.2009 tarihinde kurulduğunu, ticari faaliyetlerini Türkiye çapında yüksek bilinirliğe sahip … internet sitesi üzerinden sürdürdüğünü, TPMK nezdinde tescilli olan … sayılı tanınmış … markasının hak sahibi konumunda olduğunu, davalının … markasıyla haklı yahut meşru hiçbir bağlantısı olmamasına rağmen … alan adlı web sitesine ilişkin ticari etki yaratacak biçimde Google Adwords Reklam Yönetimi için anahtar kelime olarak izinsiz ve hukuka aykırı kullanılarak müvekkilin marka tescillerinde doğan haklarının ihlal edildiği ve bu suretle internet arama motorları üzerinden yapılacak aramalarda vekil edenin itibarından ve tanınmışlığından faydalanılması suretiyle hukuka aykırı menfaat temin edilmeye çalışıldığını, kendilerince yapılan incelemelerde … isimli internet sitesinin … Aş.’ye ait olduğunun tespit edildiğini, mahkememizin … D.İş dosyasında davalının haksız ve hukuka aykırı kullanımlarının bilirkişi raporuyla tespit edildiğini, raporda bilgisayar ve mobil cihazdan yapılan tespitte … sitesinin … markasını Google Adwords Reklam Sistemi’nde anahtar sözcük olarak kullandığını belirtmiş markaya tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması, önlenmesi, ortadan kaldırılması bu kapsamda davalının … internet sitesinde vekil edenin … ibareli markalarını kullanmamak suretiyle eğer bu mümkün değilse … sitesine erişimin engellenmesi, davacının oluşan zararının telafisi anlamında 6769 sayılı SMK’nın 149 ve TTK’nın 56.maddesi uyarınca davalı lehine 10.000 TL tutarındaki manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile beraber davalıdan tahsili ve hükmün ilanına karar verilerek yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı yanın talepleri açısından haksız rekabet taleplerinin de bulunması ve haksız rekabetin TTK’da düzenlenmiş olması nedeniyle ticari dava sayılması gerektiğinden davanın ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiğini, bu nedenle görevsizlik kararı verilmesini, müvekkili şirketin adresinin … olduğunu, yetki itirazında bulunduklarını, yetkisizlik kararı verilerek dosyanın … mahkemelerine gönderilmesini talep ettiklerini, yine davacı yanın talepleri açısından zamanaşımı itirazı ve hak düşürücü süre savunmasında bulunduklarını, davanın zamaşımını ve hak düşürücü süreden reddedilmesi gerektiğini, müvekkili şirket tarafından …markası nedeniyle haksız kazanç sağlama durumunun olmadığını, bu kapsamda bir delilin bulunmadığını, davacı yanın dava konusu yapılan talepleriyle ilgili olarak dürüstlük kuralına aykırı davranarak hakkını kötüye kullandığını, müvekkili şirket tarafından bir bilgisayar ve yazılım firmasından hizmet alımı yapıldığını, ilgili firmanın bu işlemleri yürüttüğünü, müvekkili şirketin bu davada husumet sahibi olarak bulunabilmesinin mümkün olmadığını, dava konusu talepler yönünden müvekkili şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkilinin eyleminin haksız rekabet kapsamında olmadığını, davanın konusuz kaldığını, davacının tüzel kişi olması nedeniyle manevi tazminat hükmedilebilmesi için gereken şartların oluşmadığını, talep edilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Dosyada tarafların bildirdikleri tüm deliller toplanmış, TPMK kayıtları getirtilmiş, değişik iş dosyası dosya arasına alınmıştır.
Dosya içerisine alınan … sayılı değişik iş dosyasına sunulan bilirkişi raporunda bilirkişiler; davalıya ait “…” isimli internet sitesinin tespit talep eden davacının “…” ibareli markalarına Google Adwords sistemi ile reklam verdiğinin tespit edildiği anlaşılmıştır.
Dava, 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu ve TTK hükümlerine dayalı olarak açılmış marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması, önlenmesi, sonuçlarının ortadan kaldırılması ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
SMK m.7/II’ye göre; Marka tescilinden doğan haklar münhasıran marka sahihine aittir. Marka sahibinin, izinsiz olarak yapılması halinde, aşağıda belirtilen fiillerin önlenmesini talep etme hakkı vardır: a)Tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin, tescil kapsamına giren mal veya hizmetlerde kullanılması. b)Tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması. c)Aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde olmasına bakılmaksızın, tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle markanın itibarından haksız bir yarar elde edecek veya itibarına zarar verecek veya ayırt edici karakterini zedeleyecek nitelikteki herhangi bir işaretin haklı bir sebep olmaksızın kullanılması.
SMK m.29/I-c uyarınca markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği halde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak, marka hakkına tecavüz sayılır.
6769 sayılı SMK’nın 7. Maddesine göre; Bu Kanunla sağlanan marka koruması tescil yoluyla elde edilir. Marka tescilinden doğan haklar münhasıran marka sahibine aittir. Marka sahibinin, izinsiz olarak yapılması hâlinde, aşağıda belirtilen fiillerin önlenmesini talep etme hakkı vardır: a)Tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin, tescil kapsamına giren mal veya hizmetlerde kullanılması. b)Tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması. c)Aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde olmasına bakılmaksızın, tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle markanın itibarından haksız bir yarar elde edecek veya itibarına zarar verecek veya ayırt edici karakterini zedeleyecek nitelikteki herhangi bir işaretin haklı bir sebep olmaksızın kullanılması. (3)Aşağıda belirtilen durumlar, işaretin ticaret alanında kullanılması hâlinde, ikinci fıkra hükmü uyarınca yasaklanabilir: a)İşaretin, mal veya ambalajı üzerine konulması. b)İşareti taşıyan malların piyasaya sürülmesi, teslim edilebileceğinin teklif edilmesi, bu amaçlarla stoklanması veya işaret altında hizmetlerin sunulması ya da sunulabileceğinin teklif edilmesi. c)İşareti taşıyan malın ithal ya da ihraç edilmesi. ç)İşaretin, teşebbüsün iş evrakı ve reklamlarında kullanılması. d)İşareti kullanan kişinin, işaretin kullanımına ilişkin hakkı veya meşru bağlantısı olmaması şartıyla işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük ya da benzeri biçimlerde kullanılması. e)İşaretin ticaret unvanı ya da işletme adı olarak kullanılması. f)İşaretin hukuka uygun olmayan şekilde karşılaştırmalı reklamlarda kullanılması. (4)Markanın sahibine sağladığı haklar, üçüncü kişilere karşı marka tescilinin yayım tarihi itibarıyla hüküm ifade eder. Ancak marka başvurusunun Bültende yayımlanmasından sonra gerçekleşen ve marka tescilinin ilan edilmiş olması hâlinde yasaklanması söz konusu olabilecek fiiller nedeniyle başvuru sahibi, tazminat davası açmaya yetkilidir. Mahkeme, öne sürülen iddiaların geçerliliğine ilişkin olarak tescilin yayımlanmasından önce karar veremez. (5)Marka sahibi, üçüncü kişiler tarafından dürüstçe ve ticari hayatın olağan akışı içinde, markasının aşağıda belirtilen biçimlerde kullanılmasını engelleyemez: a)Gerçek kişilerin kendi ad veya adresini belirtmesi. b)Malların veya hizmetlerin türüne, kalitesine, miktarına, kullanım amacına, değerine, coğrafi kaynağına, üretim veya sunuluş zamanına ya da diğer niteliklerine ilişkin açıklamalarda bulunulması. c)Özellikle aksesuar, yedek parça veya eşdeğer parça ürünlerinde, malın ya da hizmetin kullanım amacının belirtilmesinin gerekli olduğu hâllerde kullanılması.
6769 sayılı Kanunun 29. maddesinde marka hakkına tecavüz sayılan fiiller sayılmıştır. Bunlar Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 7. maddede belirtilen biçimlerde kullanmak, marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak, marka sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek halleridir.
Kanunun 149.maddesinde “Sınai mülkiyet hakkı tecavüze uğrayan hak sahibi, mahkemeden aşağıdaki taleplerde bulunabilir: a)Fiilin tecavüz olup olmadığının tespiti. b)Muhtemel tecavüzün önlenmesi. c)Tecavüz fiillerinin durdurulması. ç)Tecavüzün kaldırılması ile maddi ve manevi zararın tazmini. d)Tecavüz oluşturan veya cezayı gerektiren ürünler ile bunların üretiminde münhasıran kullanılan cihaz, makine gibi araçlara, tecavüze konu ürünler dışındaki diğer ürünlerin üretimini engellemeyecek şekilde elkonulması. e)(d) bendi uyarınca elkonulan ürün, cihaz ve makineler üzerinde kendisine mülkiyet hakkının tanınması f)Tecavüzün devamını önlemek üzere tedbirlerin alınması, özellikle masraflar tecavüz edene ait olmak üzere (d)bendine göre elkonulan ürünler ile cihaz ve makine gibi araçların şekillerinin değiştirilmesi, üzerlerindeki markaların silinmesi veya sınai mülkiyet haklarına tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise imhası. g)Haklı bir sebebin veya menfaatinin bulunması hâlinde, masrafları karşı tarafa ait olmak üzere kesinleşmiş kararın günlük gazete veya benzeri vasıtalarla tamamen veya özet olarak ilan edilmesi veya ilgililere tebliğ edilmesi” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.
6102 sayılı TTK’nın 54 vd maddeleri Haksız Rekabete ilişkindir. Madde 54- “(1)Haksız rekabete ilişkin bu Kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır. (2)Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.” hükümlerine amridir. Yine TTK Madde 55- (1)Aşağıda sayılan hâller haksız rekabet hâllerinin başlıcalarıdır: a)Dürüstlük kuralına aykırı reklamlar ve satış yöntemleri ile diğer hukuka aykırı davranışlar ve özellikle;…. Madde 56’da “Haksız rekabet sebebiyle müşterileri, kredisi, meslekî itibarı, ticari faaliyetleri veya diğer ekonomik menfaatleri zarar gören veya böyle bir tehlikeyle karşılaşabilecek olan kimse; a)Fiilin haksız olup olmadığının tespitini, b)Haksız rekabetin men’ini, c)Haksız rekabetin sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, haksız rekabet yanlış veya yanıltıcı beyanlarla yapılmışsa bu beyanların düzeltilmesini ve tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise, haksız rekabetin işlenmesinde etkili olan araçların ve malların imhasını, d)Kusur varsa zarar ve zıyanın tazminini, e)Türk Borçlar Kanununun 58 inci maddesinde öngörülen şartların varlığında manevi tazminat verilmesini isteyebileceği düzenlenmiş kararların ilanının talep edebileceği öngörülmüştür.
Adwords reklam uygulamalarında da reklam verenin herkesin kullanabileceği genel geçer bir kavramı veya kendi işiyle ilgili bir kavramı kullanmasının engellenmesi mümkün değil ise de bu konudaki geniş özgürlüğün varlığına rağmen rakip şirketlerin markasının ticaret unvanlarının veya tanınmış özelliklerinin anahtar kelime olarak kullanılması durumunda burada dürüstçe bir kullanımdan bahsetmek mümkün olmayacağından davalının bu eylemlerinin SMK 7/3-d kapsamında marka tecavüzü ve TTK 56 vd. maddelerine göre Haksız Rekabet teşkil ettiğinin kabulü gerekmektedir.
6100 sayılı HMK’nın “USUL EKONOMİSİ İLKESİ” başlıklı Madde 30-“(1) Hâkim, yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlüdür.” hükmüne amirdir.
Tüm dosya kapsamı yukarıda izahı yapılan mevzuat kapsamında değerlendirildiğinde; mahkememizin … D.iş sayılı dosyasında bilirkişi tarafından tespit edildiği üzere davalının google adwords reklamlarında davacıya ait tescilli markayı anahtar sözcük olarak kullandığı şu hale göre bu durumun davacının mevzuat kapsamında koruma altında olan tescilli markasına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiği, tekrardan inceleme yapılmasının davanın esasına etkili olmayacağı gibi usul ekonomisine uygun düşmeyeceği anlaşılmakla davacının sübut bulan davasının kabulü ile davalı eylemlerinin (davacı adına tescilli “…” marka ve ibaresinin davalı tarafından google adwords aracılığı ile anahtar sözcük olarak kullanılmak suretiyle reklam vermek) markaya tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine, bu kapsamda davacıya ait “…” ibareli markanın davalı tarafça google adwords uygulamalarında anahtar sözcük olarak kullanılmasının önlenmesine, aksi takdirde davalıya ait … sitesine erişimin engellenmesine karar vermek gerekmiş yine manevi tazminatın şartlarının oluştuğu eylemin ağırlığı hak nesafet kuralları dikkate alınarak 3.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesi ve hüküm özetinin ilanı yönünde aşağıdaki şekilde karar tesis olunmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın KABULÜ ile; davalı kullanımlarının (davacıya ait tescilli markanın google adwords de anahtar sözcük olarak kallanmaktan ibaret) marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin TESPİTİNE, DURDURULMASINA, ÖNLENMESİNE, bu kapsamda davacıya ait “…” ibareli markanın davalı tarafça google adwords uygulamalarında anahtar sözcük olarak kullanılmasının ÖNLENMESİNE, AKSİ TAKDİRDE davalıya ait … sitesine erişimin engellenmesine,
2-Davacının manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile; takdiren 3.000 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
3-Hüküm özetinin karar kesinleştiğinde masrafları davalıya ait olmak üzere tirajı yüksek 3 gazeteden birinde bir defaya mahsus ilanına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 204,93 TL karar harcından peşin yatırılan 35,90 TL’nin mahsubu ile kalan 169,03 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
5-a)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tecavüz talebine ilişkin hesap olunan 3.931,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
b)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen manevi tazminat miktarı yönünden hesap olunan 3.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ret edilen manevi tazminat miktarı yönünden hesap olunan 3.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan: 183,30 TL’nin -ret ve kabule göre hesaplanan- 54,90 TL’si ve 71,80 TL harç (peşin+başvuru) olmak üzere toplam 126,70 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
9-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/11/2019

Katip …
¸

Hakim …
¸

Bu belge 5070 sayılı elektronik imza kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır