Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/209 E. 2020/130 K. 19.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/209
KARAR NO:2020/130

DAVA:Marka
DAVA TARİHİ:21/03/2014
KARAR TARİHİ:19/02/2020

Davacı tarafça davalı taraf aleyhine açılan iş bu Marka Hakkına Tecavüzün ve Haksız Rekabetin Tespiti, Önlenmesi ve Marka Hükümsüzlüğü davasının yapılan yargılaması sonunda;
DAVA
Davacı şirket vekili Mahkememize verdiği 04/10/2005 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 138 yıllık dünyanın en büyük gıda şirketlerinden biri olduğunu; ilk sıralarda yer alan … çikolata üreticisi niteliğini taşıdığını; … markalarının hazır … türü ürün için Türkiye dahil 100’den fazla ülkede tescilli ve tanınmış olduğunu; bu markaların kelime ve şekil unsurundan oluştuğunu ve … ve … türevi ürünler üzerinde sürekli ve bir kompozisyon halinde kullanıldığını; bu markaların her birinin tüketici nezdinde ayrı bir prestij ve tanınmışlığının bulunduğunu; dünya çapında tanınmış olan … markasının … tarafından da tanınmış marka ilan edildiğini; 7.6.1999 tarihinde yenilenmiş … markası olduğunu; bu markanın da 556 sayılı KHK’nın korumasına sahip olduğunu; davacının ayrıca … ve … türü ürünleri için “… taneleri arasına oturtulmuş … içinde …” görüntüsünden oluşan şekil markasını kullandığını; … markası ile özdeşleşen ve bu şekil markasının ayrılmaz elemanı olar kırmızı kupanın, davacının çalışanı olan … tarafından davacı için … yılında yaratıldığını; bu şeklin tüm haklarının davacı tarafından devralındığını; bu ana unsurun yaratanı, gerçek ve üstün hak sahibi olduğunu; 1968 yılından beri … ürün ambalajları üzerinde bu şekil markasını kullandığını; bu kullanımın reklam ve promosyon önlemleri ile tüm dünyaya yayıldığını; böylece “… taneleri arasına oturtulmuş … içinde …” kompozisyonu ile dünya çapında tanınarak … markalı içeceklerin ayırt edici bir simgesi haline geldiğini; Türkiye’deki ilk tescilinin 1990’lı yılların başına tekabül ettiğini; bu şeklin …+… şekil markasının ayrılmaz bir unsuru olarak … nezdinde … sayı ile 9.4.2004 tarihinden beri tescilli olduğunu; bu şekil markalarının tescil başvuruların ilk olarak 30. Sınıf için …’de yapıldığını; bu markaların ayrıca 29, 30 ve 32. Sınıflar için tescil edildiğini; davalılardan … San.Tic.Ltd.Şti.’nin 08.08.2003 tarih ve … sayı ile davacının “… taneleri arasına oturtulmuş … içinde …” görüntüsünden oluşan şekil markasını aynen ihtiva eden …+şekil markasını tescil ettirdiğini; aynı davalının … nezdinde … sayı ile …+şekil markası için tescil başvurusunda bulunduğunu; davacının tescilli kelime ve şekil markasını aynen ihtiva eden bu marka başvurusuna davacı tarafından itiraz edildiğini; bu itirazın henüz sonuçlanmadığını; diğer davalı … Gıda San. Ve Tic. Ltd.Şti.’nin “…+Şekil”, “…+şekil” ve “… arada” markalı ve ambalajlı ürünler ürettiğini; bu ürünlerin … Gıda Paz.Şan.A.Ş. tarafından piyasaya sürüldüğünü; ürün ambalajları üzerinde ayrıca … San. Ve Tic. A.Ş.’nin logosunun da kullanıldığını; davalılarca üretilip piyasaya sürülen bu ürünlerin davacının tescilli kelime markası ile şekil markası ve ambalaj unsurunu aynen ihtiva ettiğini, marka tecavüzü ve haksız reabete son verilmesini isteyen ihtarname gönderildiğini; davalıların tecavüzleri sona erdirmeye yönelik bir eylemde bulunmadıkları gibi, mevcut eylemlerini devam ettireceklerini cevaben bildirdiklerini; davalıların tescilsiz …+şekil marka kullanımının davacının tescilli … markasına tecavüz teşkil ettiğini ve haksız rekabet oluşturduğunu; ürün ambalajı unsurlarını ürün ambalajlarında aynen taklit ettiklerini, davalıların … markası, … ve … arada ürün ambalajlarını kullanmak suretiyle davacının tanınmış ve tescilli markalarına tecavüz ettiklerinin ve ürün ambalajını aynen taklit etmek suretiyle davacı marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespitini, tecavüz ve haksız rekabetin önlenmesini ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasını,. 2 nolu davalı adına … nezdinde tescilli … sayı ile tesçilli …+şekil markasının hükümsüzlüğünün tespiti ile sicilden terkin edilmesini, …+şekil, …+şekil ve … arada markalı ürünlerin üretiminin, satışının ve dağıtımının, bu ürünlerin ithalinin ve ihracının, yurt içinde ve yurt dışında satışa sunulmasının önlenmesini, marka ve ürün ambalajlarını ihtiva eden, ambalaj ve sair tanıtım malzemeleri kullanılarak satışa sunulmasının önlenmesi, ambalaj ve sair tanıtım malzemelerinin toplatılması ve imhası ve hükmün ilanını talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalılar vekili 02.03.2006 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacının, … tanelerinin arasına oturtulmuş … içindeki … görüntüsü için üstün hak sahibi olduğunu iddia ettiğini; ispata çalıştığını; davacının bu kadar önem verdiği marka ve/veya tasarımı niçin usulünce tescil ettirmediğini veya tescil ettirilmiş ise, basiretli davranarak niçin yenilemediğini; davalı şirketlerden … Grubuna dahil olan … Ltd.Şti.’nin bu unsuru-şekli ihtiva eden markayı usulüne uygun olarak kendi adına tescil ettirdiği, davanın kötü niyetli olduğunu; … unsurundan oluşan kelime markalarının tanınmış marka olduğunun doğru olduğunu; … kelime markasının da tanınmış marka olduğunun iddia edildiğini; mevzuata aykırı olarak her nasılsa bunun marka olarak tescil ettirildiğini; … ibaresinin ve davacının tescilli markasının hiçbir özelliği ve etkinliğinin bulunmadığını; …’nin … taneleri arasına oturtulmuş … içinde … tasarımının ilk yaratanı olması ve telif haklarını davacıya devrettiği iddialarının birkaç yönden tutarsız ve gerçeğe aykırı olduğunu; sunulan belgeden, bu şeklin değil, sadece içi dahi görülmeyen bir kupanın çizildiğinin anlaşıldığını; kupanın belli bir renginin de bulunmadığını; bu belgenin resmi bir tasdiki ve tarihinin bulunmadığını; …’nin “… taneleri arasına oturtulmuş … içinde … şekli”nde herhangi bir ayırt edici nitelik görmediğinden ve markanın esas unsurları arasında değerlendirmediğinden, davalının önceki tarihli ve usulünce tescilli, içerisinde “… şekli” bulunan, … sayılı markası var iken, davacı taraf adına sonraki tarihli … sayılı markayı tescil ettiğini; davacının, … numaralı markanın hükümsüzlüğü iptali için herhangi bir talep ortaya koymadığını sadece markanın kullanılmaktan men’ini talep ettiğini; haksız rekabete dahi dayandığını; oysa tescilli bir markanın kullanılmaktan men’inin haksız rekabet hükümlerine dayanılarak talep olunamayacağını; tescil edildiği şekilde kullanılan marka ile ilgili olarak haksız rekabetten söz edilemeyeceğini; ürün ambalajlarında da haksız rekabet ve marka tecavüzünün bulunmadığını; tescile dayalı hakların kullanıldığını; tescilsiz bir kullanımın, tescilli bir kullanıma karşı hiçbir şekilde üstün hak sahibi olamayacağını; davalının dava konusu edilen … yazı tarzının aynen tescilli örnekte yer alan tarz olduğunu; … ve fincan şekillerinin tanınmış olduğu iddiasının mesnetsiz olduğunu; davadaki iddiaların TRIPS ile ilgisinin bulunmadığını; davacının haksız olduğunu beyanla, haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGITAY BOZMA İLAMLARI
Mahkememizce yapılan yargılama sonucu davanın kısmen kabulü ile davalı … adına tescilli … +Şekil markasının hükümsüzlüğü haksız rekabetin tespiti ve önlenmesi ile ambalaj,tanıtım malzemesi, basılı kağıt ve evraklara el konularak imhasına tescilli markanın kullanılması nedeniyle tecavüzün tespiti ve önlenmesi taleplerinin reddine hükmün ilanına karar verilmiş ve mahkememiz kararı yapılan temyiz incelemesi sonucu Yargıtay 11. Hukuk dairesinin 2013/8385 esas 2013/23506 karar sayılı ilamı ile bozularak gönderilmiş mahkememizce yeniden yargılama yapılarak bitirilmiştir Yargıtay bozma ilamında mahkememizce verilen hükümsüzlük kararının hükümsüzlük koşullarının gerçekleşmiş bulunması nedeniyle hükümsüzlük kararına yönelik temyiz itirazlarının reddine fakat, Mahkemece, hüküm fıkrasının (2). bendinde ”davalı tarafın davacıya ait ürün ve ambalajları ile iltibas yaratacak şekilde kullanarak satışa sunmak suretiyle haksız rekabetin tespiti ve önlenmesine, iltibas oluşturan ambalaj ve sair tanıtım malzemelerinin, basılı kağıtların ve iş evraklarının el konularak imhasına” karar verilmişse de, hükmün infazı için davalıların ne tür eylemlerinin davacının hangi haklarına tecavüz oluşturduğunun ve tecavüzünün sonuçlarının da ne şekilde ortadan kaldırılacağı hususlarının her bir davalı bakımından açık ve infazda tereddüt oluşturmayacak biçimde karar yerinde belirtilmesi gerekir. Oysa, yukarda belirtildiği üzere mahkeme kararının (2). bendinde hükmün infazına ilişkin olarak taraflara düşen hak ve yükümlülükler açık olarak belirtilmediğinden hükmün anılan (2). bendine ilişkin olarak kararın temyiz eden davalılar yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.” şeklindeki gerekçe ile karar bozulmuş
Bozma sonucunda yapılan yargılamada haksız rekabetin bulunduğuna dair verilen karar da Yargıtay 11. HD’nin 2016/3620 Esas, 2017/7555 Karar no’lu ilamıyla ” Davalı … Bisküvi Sanayi Anonim Şirketi vekilinin karar düzeltme itirazlarının incelenmesine gelince, davalı vekili savunmasında müvekkilinin davada taraf ehliyetinin bulunmadığını, ”…” marka ve logosunun dava dışı Yıldız Holding..A.Ş’ye ait olduğunu, müvekkili şirketin ticaret unvanının çekirdek unsurunun ”…” olmasının bu davada taraf olacağı anlamına gelmeyeceğini, izinli veya izinsiz olarak kullanımda müvekkilinin bir dahlinin bulunmadığını savunmuştur. Bu durumda, mahkemece bu davalının, diğer davalılar ile birlikte uyuşmazlık konusunu oluşturan ambalajların yer aldığı ürünün üretimi ve piyasaya sunulmasında katılımı olup olmadığı ve ürün ambalajında yer alan logonun davalı şirket dışında başka bir şirketin tanıtıcı işareti olarak kullanılıp kullanılmadığı hususlarında davacı delilleri değerlendirilmek suretiyle davalının pasif husumet ehliyetine sahip olup olmadığının araştırılması ve bu konuda varsa davalıdan delilleri de sorulması suretiyle oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmadığından ” gerekçesiyle davalı … A.Ş. bakımından bozulmuştur.
GEREKÇE /
Dava; 556 Sayılı yasaya dayalı Markaya tecavüzün ve TTK.na göre haksız rekabetin tespiti ile önlenmesi ve … nosu ile tescilli “… + Şekil” markasının hükümsüzlüğüne ilişkindir. Taraflara ait ve dava ile ilgili marka belgeleri dosyaya celp edilmiş ve incelenmiştir. Buna göre; Davacı Adına Tescilli Markalar: -… sözcük markasının, 129911 sayı ile ticaret markası olarak davacı adına 30. Sınıfta …, … hülasaları, kafeini çıkarılmış …, kafeini çıkarılmış … hülasaları için ilk kez 19.10.1971 tarihinde tescil edildiği; 19.10.2001 tarihinden itibaren 10 yıl süre ile yenilendiği,
“…” sözcük markasının 112694 sayı ile 30. Sınıfta yer alan “süt ve sütlü gıdalar, esası süt olan yiyecek maddeleri, süt yerine kaim maddeler, … ve … hülasaları, … yerine kaim maddeler ve … yerine kaim maddelerin hülasaları, şikore ve şikore hülasaları, esası … ve şikore olan mamuller, esası … ve şikore hülasası olan mamuller, sıvıda derhal çözünen ve pişirilmeden hazırlanan kahveler, kafeini çıkarılmış …, kafeini çıkarılmış … hülasaları, kakao ve esası kakao olan mamuller, çukulata, dondurma, dondurma yapmaya mahsus müstahzarlar” için ilk kez 07.06.1989 tarihinde tescil edildiği; 07.06.1999’dan itibaren 10 yıl süre ile yenilendiği, “…” sözcük markasının “N” harfinin tüm harfleri kapsayacak şekilde üstten uzatıldığı bir şerit ile birlikte 93983 sayı ile ticaret markası olarak, 05, 29, 30, 31 ve 32 sınıfta ilk kez 05.11.1966 tarihinde tescil edildiği; 05.11.2006 tarihinden itibaren 10 yıl süre ile yenilendiği; …+… çekirdekleri üzerinde … şeklinden oluşan … sayılı ticaret markasının 30. Sınıfta 9.4.2004 tarihinden itibaren tescil edildiği, ayrıca kırmızı kupanın … ibaresi ile birlikte veya … çekirdekleri ile çok sayıda ülkede tescil edilmiş olduğu görülmektedir. Örneğin Almanya’da uluslar arası marka olarak …+…+… çekirdeklerinin 01.11…. tarihinde 30. Sınıfta tescilli olduğu;Yunanistan’da 1994 yılında tescil edildiği, … Resmi Marka Gazetesi Özel Sayısından … markasının tanınmış markalar arasında yer aldığı görülmektedir.140683 sayılı marka tescil belgesinin koruma süresi içinde yenilenmemesi sebebiyle sahibi adına geçerliliğini (müddet) yitirdiği anlaşılmaktadır.
Davalı … Ltd.Şti. adına yapılan başvuruda …’nin 29.12.2003 tarihli yazısından; … kod numaralı 12.05.2003 başvuru tarihli “…” marka başvurusunun 556 sayılı KHK 7/1-(b), (f) bentleri gereğince verilen reddedildiği; … Yeniden inceleme ve Değerlendirme Kurulu’nun 31.12.2004 tarih ve M-2569 sayılı kararı ile … kod numaralı 12.05.2003 başvuru tarihli “…” marka başvurusunun 556 sayılı KHK 7/1-(b), (f) bentleri gereğince verilen red kararı ve gerekçelerinin isabetli bulunduğu, …’nin 30.11.2006 tarihli yazısından, davalı adına ayrıca … kod numaralı başvurunun 556 sayılı KHK 7/1 -(b) ve (f) bentleri uyarınca reddedildiği; … kod numaralı işlem dosyasının halen başvuru aşamasında olduğunun belirtildiği,“….” sözcüklerinden ve … içinde … ve kaşıkla dökülen toz … kreması şeklinden oluşan markanın … sayı ile ticaret markası olarak 29. Sınıfta yer alan … kreması için 11.03.2005 tarihinden itibaren 10 yıl süre ile tescil edildiği, “…+…+…+hayatı keyfe dönüştür” ibaresi ve … çekirdekleri üzerinde … kupası şeklinden oluşan siyah beyaz hizmet ve ticaret markasının … sayı ile 30 ve 43. Sınıftaki emtia ve hizmetler için “ 11.03.2005 tarihinden itibaren 10 yıl süre ile tescil edildiği, “…+…+…+hayatı keyfe dönüştür” ibaresi ve … çekirdekleri üzerinde … kupası şeklinden oluşan siyah beyaz hizmet ve ticaret markasının … sayı ile 30 ve 43. Sınıfta yer alan emtia ve hizmetleri için 11.03.2005 tarihinden itibaren 10 yıl süre ile tescil edildiği; “… …” sözcüklerinden oluşan ticaret markasının … sayı ile 30. Sınıfta yer alan emtia için 16.03.2004 tarihinden itibaren 10 yıl süre ile tescil edildiği; “…” sözcüklerinden oluşan ticaret markasının … sayı ile 30. Sınıfta yer alan emtia için 15.12.2003 tarihinden itibaren 10 yıl süre ile tescil edildiği; …+…+…” ibaresi ve … çekirdekleri üzerinde … kupası şeklinden oluşan siyah beyaz hizmet ve ticaret markasının … sayı ile 30. ve 43.Sınıfta yer alan hizmetler için 08.08.2003 tarihinden itibaren 10 yıl süre ile tescil edildiği; -“…” ibaresi ve … çekirdekleri üzerinde … kupası şeklinden oluşan siyah beyaz hizmet ve ticaret markasının … sayı ile 30. ve 43. Sınıfta yer alan hizmetler için 08.08.2003 tarihinden itibaren 10 yıl süre ile tescil edildiği; üzerinde “…” ibaresi bulunan … içinde kahveden oluşan siyah beyaz şekil markasının ticaret ve hizmet markası olarak … sayı ile 30 ve 43. Sınıflarda yer alan emtia ve hizmetler için 14.04.2003 tarihinden itibaren 10 yıl süre ile tescil edildiği;üzerinde “…” ibaresi bulunan … içinde kahveden oluşan siyah beyaz şekil markasının ticaret ve hizmet markası olarak … sayı ile 30 ve 43. Sınıflarda yer alan emtia ve hizmetler için 14.04.2003 tarihinden itibaren 10 yıl süre ile tescil edildiği anlaşılmaktadır.
Davacı tarafından Davalı … aleyhine … “…+Şekil” ve … sayılı “…+Şekil” markalarının hükümsüzlüğü için …. FSHHM’nin … sayılı dosyası ile açılan davanın yargılaması sonunda “…, kakao, suni …, moka, çayevleri, … yerine geçen maddeler ile …, kakao esaslı içecekler ile … ve … dükkanı hizmetleri, çay evleri ürün ve hizmetleri için kısmen hükümsüzlüğüne” karar verildiği, kararın temyizi üzerine Yargıtay 11.Hukuk Dairesince önce 556 sayılı KHK’nın 8/1-b bendi ve marka tescil başvurularına ait mal ve hizmetlerin sınıflandırılmasına ilişkin tebliğ hükümleri itibariyle 43. Sınıf 01 Alt gurupta sayılan tüm hizmetleri kapsayacak şekilde hükümsüzlük karan verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuş ve karar tashihi aşamasında ise başka mahkemelerde … ve … sayılı markalarla ilgili olarak davaların sonuçlarının beklenerek davalı markalarının seri marka olup, olmadıklarının değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle bozma kararının kaldırılmasına karar verildiği ve aynı kararın 2. Sayfa 1. Bendinde “geçici barınma tedariki hizmetlerinin tebliğin 43/01. Alt gurubundaki hizmetlerden sayılmadığı kabul edilerek davalının sair karar düzeltme taleplerinin reddine karar verildiği, bozma kararında davalı şirketin 2003 yılında tescil ettirilmiş markalarıyla ayniyet derecesinde benzer işaretleri ve aynı sınıflar içeren … ve … sayılı markaları seri marka yaratmak amacıyla mı, yoksa davacı şirkete ait … sayılı marka ile iltibas oluşturmak için mi yaptığının tesbiti gerektiği belirtildiği, bozma üzerine aldığı … Esas sayısı üzerinden yapılan yargılama sonunda yine 27/09/2011 tarihli kararla “Davalı adına tescilli … ve … nolu markaların “geçici barınma tedariki hizmetleri” dışındaki sınıf ve hizmetler için hükümsüzlüğüne, geçici barınma tedariki hizmetlerine ilişkin talep ile diğer taleplerin reddine” karar verildiği, kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.
Yine davacı tarafından … ve … aleyhine …. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile … sayılı “… +şekil” markasının hükümsüzlüğü ve … kararının iptali hakkında açılan davanın yapılan yargılaması sonunda da … sayılı kararı ile “işaret üzerindeki öncelik hakkının markayı ilk oluşturan davacıya ait olduğu gerekçesiyle … nolu markanın hükümsüzlüğüne karar verildiği ve Yargıtay’ca da onanarak kesinleştiği anlaşılmıştır.
Davaya dayanak marka kayıtları …’den, yine taraflara ait sicil kayıtları da Ticaret Sicil Memurluğundan celp edilmiş, ayrıca tarafların delilleri dosyaya toplanıldıktan sonra davanın teknik ve kayıtlar üzerinde inceleme yapılması gerekliliği yönleri gözetilerek dosya önce resen seçilen Uzman Hukukçu bilirkişiler …, Doç. Dr. … ve Doç. Dr. …’den oluşturulan heyete tevdi edilerek rapor alınmış, bilirkişi heyeti 27.03.2008 tarihli raporlarında ağırlıklı görüş olarak; “… taneleri içine oturtulmuş … içinde …” kompozisyonunun, davacının markasına ya da ona izafe edilebilecek ayırt edici bir niteliğe sahip olmadığı, zira davacının daha önce tescil ettirmiş olduğu ve yenilemediği ve halen kullanmakta devam ettiği markasındaki kupanın kırmızı renkte olduğu, renklerin ise tek başına ayırt edicilik vasfını haiz olmadığı gibi bir kimsenin münhasır kullanımına da bırakılamayacağı, “…” ibaresinin münhasıran veya kök kelime olarak ayırt edici vasfı son derece zayıf olan bir kelime olduğu ve ayrıca, 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamemin 7/son fıkrası uyarınca ayırt edici vasfı olmayan bir işarete MarkKHK md. 5 anlamında kullanımla ayırt edicilik kazandırıldığına dair dosyada sunulan belgelerle yeterli bir kanaata varılamadığı için, davalı yanın … markasının davacının … markasına tecavüz teşkil etmediği (bu sonuç hakkında … ayrı düşüncede olduğu), Davalı yana ait … +şekil markasının, davacının markasına tecavüz teşkil etmediği, dolayısıyla hükümsüzlüğünün talep edilemeyeceği (bu sonuç hakkında … ayrı düşüncede olduğu), Davacının “… …” ve “… 3ü 1 arada” ürün ambalajlarıyla, davalının “…”, “…” ile “… arada” ürün ambalajlarının renk, ebat, yazı şekil kompozisyonu bakımından TK m. 57/5 anlamında haksız rekabet oluşturduğu” görüşünün açıklandığı, …’in kısmen ayrık görüşü ile de; “… markası bakımından bu markanın zayıf marka olarak kabulünün mümkün görülmediği, 2 nolu davalı adına yapılmış olan marka tescillerinden … sözcüğünün terkin edilmesi gerektiği” yönünde görüş açıkladığı görülmüştür.
Taraf vekillerinin rapora gerekçeli itirazı üzerine dosya bu kere yine resen seçilen Uzman Hukukçu bilirkişiler …, Prof. Dr. … ve Doç. Dr. …’ten oluşturulan heyete tevdi edilerek rapor alınmış, bilirkişi heyeti 15.06.2009 tarihli ağırlıklı görüş olarak; “Tarafların markalarını oluşturan unsurların bütün olarak bıraktığı intiba dikkate alındığında; davacı markaları ile, davalının … markasının büyük ölçüde benzer olduğu; bu nedenle aynı veya benzer mal veya hizmet için kullanımının ortalama tüketici nezdinde karıştırma tehlikesine yol açabileceği; bu nedenle 30. ve 43. Sınıftaki emtia için hükümsüzlüğünün talep edilebileceği, Davalı tarafından kullanılan …+şekil ibaresinden oluşan ambalajların davacı adına tescilli … sözcük markası yanında, diğer tescilli markalarının, keza davacı ambalajlarına karıştırma tehlikesi yaratacak biçimde kullanıldığı; bunun, hem markaya tecavüz, hem de TTK 57/5 çerçevesinde ambalaj taklidi anlamına geldiği; … ibaresinin ambalajlarda yer almasının sonucu değiştirmediği; … ibaresinin serbest bir işaret olmadığı ve davalı tarafından KHK 12 çerçevesinde kullanılmadığı; …+şekil markası, huzurdaki davanın açıldığı tarihte henüz tescil edilmiş olduğu; bilahare tescil gerçekleşmiş ise de; …. FSHHM’nin … E. Sayılı dosyasında görülmekte olan davada, … sayılı … +şekil markasının hükümsüzlüğüne karar verildiği; ancak henüz bu kararın kesinleşmediği; hükümsüzlüğe ilişkin kararın kesinleşmesi halinde ise, marka tescili KHK 44/1 uyarınca baştan itibaren (makable şamil olarak) geçersiz sayılacağından, işbu kullanımın usulüne uygun olarak iktisap edilmiş bir hakka istinaden kullanım teşkil etmeyeceği; başvuru halinde, başvuruda bulunan kişinin ileride markasının tesciline bağlı olarak beklemece bir hakkı mevcut olup; ancak tescil ile marka üzerindeki hakkın başvuru tarihinden itibaren korunabileceği; Yargıtay’ın, marka sahibinin, usulüne uygun olarak tescil ettirdiği markasını aynen kullandığı takdirde, tescile dayalı hakkına istinaden işbu markayı kullandığından, söz konusu markanın hükümsüzlüğüne karar verilmediği sürece, bu kullanımın markaya tecavüz ve haksız rekabet teşkil edeceğinden söz etmenin mümkün olmadığına ilişkin kararları da dikkate alınarak bu kullanımın markaya tecavüz ve haksız rekabet teşkil edip etmeyeceği hususunun Mahkeme’nin takdirinde olduğu…” görüşünün açıklandığı, …’nın kısmen ayrık görüşü ile de; “Davalının … sayılı markasının genel olarak “davacının tüm markalar: iie benzer” olduğundan ve davacının markalarına tecavüz oluşturduğundan bahsedilmesinin mümkün olmadığı, Davalının … sayılı “…+ şekil” markasının ancak davacının … numaralı “… + şekil” markası ile benzer okluğundan bahsedilebileceği ve bu benzerliğinde sadece öğelerin yerleştirilme biçimi, renk geçişler ve bir bütün olarak kompozisyon açısından söz konusu olduğu, Davacının bu şekildeki kompozisyon benzerliğinden dolayı davalının … “… + şekil” markasının hükümsüzlüğünü talep edebileceği, ancak bu durumun kesinlikle “… fincanı” veya “… çekirdeği”‘ ibarelerinin ya da davacı tarafından hakkında herhangi bir teşci! belgesi ibraz edilmeyen “…” kelimesinin kullanımının davacının tekelinde olduğu anlamına gelmediği, Bu nedenle davalının ve bu arada … sektöründe faaliyet gösteren diğer müteşebbislerin: tescilli diğer markalara tecavüz ve onlarla iltibas oluşturmayacak bir dizilimle bu figürleri ve bu arada yardımcı unsur olarak “…” kelimesini kullanmasının mümkün bulunduğu, Davalıya ait … arada ibarelerinin yer aldığı poşet … ambalajında oluşturulan kompozisyonun, yalnızca, dosya içeriğinden davacının tescilsiz kullanımında bulunduğu anlaşılan ambalajlarla benzerlik göstermesi ve tescilli markalarından herhangi birisi ile benzerlik göstermemesi nedenleri ile haksız rekabet anlamında davacının dosyaya örnekleri sunulu ambalajları ile iltibastan bahsedilebileceği, söz konusu davalı ambalajının bunun dışında bir davacı markasına tecavüzde bulunmadığı” yönünde görüş açıkladığı görülmüştür.
Bu rapora da itiraz edilmiş ise de, dosya kapsamında alınan raporların birbirini teyit ettiği kanaatine varıldığından, bu yöndeki talepler değerlendirilmemiştir.
Mahkememizce verilen hükümsüzlük kararına ilişkin ve davalının tescilli markasını kullanması nedeniyle davacı marka hakkına tecavüzün bulunmadığına ilişkin verilen karar yönünden mahkememiz kararı kesinleşmiştir. Bunun yanında bozma ilamında belirtildiği şekilde bir kısım davalı tarafından davacıya ait ürün ve ambalajları iltibas yaratacak şekilde kullanarak satışa sunmak suretiyle haksız rekabette bulundukları itibar edilen bilirkişi raporları ile ayrıntılı olarak tespit ve izah edildiğinden, bu yöndeki talebin de kabulü ile davalıların haksız rekabetinin tespiti ile önlenmesine, iltibas oluşturan ambalaj ve sair tanıtım malzemelerinin, basılı kağıtların ve iş evraklarının el konularak imhasına, haksız rekabetin tespiti ve önlenmesi talebine münhasır olmak üzere karar kesinleştiğinde hüküm özetinin masrafı davalı taraftan alınmak üzere Türkiye genelinde yayın yapan 3 büyük gazeteden birinde 1 defaya mahsus olmak üzere ilanına karar verilmesi yönündeki karar da kesinleşmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda yapılan araştırma ve incelemede davalı … A.Ş.’ nin haksız rekabet filliyle ilişkilendirilebilecek kullanımının veya kullandırımının bulunmadığı, uyuşmazlık konusunu oluşturan ambalajların yer aldığı ürünün üretimi ve piyasaya sunulmasında katılımı olup olmadığı ve ürün ambalajında yer alan logonun davalı şirket dışında başka bir şirketin tanıtıcı işareti olarak kullanılıp kullanılmadığı hususlarında bu yönde bir bilgi ve belgeye ulaşılamadığı anlaşıldığından Davalı … A.Ş. yönünden pasif husumet ehliyetinin bulunmadığı sonucuna varılarak bu davalı yönünden davanın reddine, diğer davalılar bakımından hüküm kesinleşmiş olduğundan karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davalı … Sanayi ve Ticaret A.Ş’nin pasif husumet ehliyetinin olmadığından davanın REDDİNE,
2-Diğer davalılar yönünden karar kesinleşmiş olduğundan karar verilmesine yer olmadığına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 54,40 TL karar harcından peşin yatırılan 9,95 TL’nin mahsubu ile kalan 44,55 TL bakiye karar harcının davacıdan tahsiline,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı … A.Ş. vekili yararına hesap olunan 4.910,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalı … A,Ş,’ye verilmesine,
4-Davalı … A.Ş. tarafından yapılan: 170,00 TL posta gideri olün yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı … A.Ş.’ye verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, Yargıtay Temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi. 19/02/2020

Katip …

Hakim …