Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/195 E. 2020/239 K. 08.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/195
KARAR NO:2020/239

DAVA:Marka Hükümsüzlüğü ve Sicilden Terkin
DAVA TARİHİ:06/04/2018
KARAR TARİHİ:08/07/2020

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka Hükümsüzlüğü ve Sicilden Terkini Talepli davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili Şirketin, motorlu araçlar ile bunların yedek parçaları, aksesuarları ve bu ürünlerin imal ve ticareti sektöründe lider bir konumda olup dünyada önde gelen çok Tanınmış markaları ile bu ürünlerin imal, sunumu ve ticareti ile iştigal etmekte olduğunu, şirketin tüm faaliyetlerinin, usulünce tescil ettirilmiş bulunan markaları ile sürdürülmekte olduğunu, tüm dünya ülkelerinde olduğu gibi Türkiye’de de tescilli “…” sözcük markası, baklava/eşkenar dörtgen logoları ve diğer şekil markaları, yoğun reklam ve tanıtım ile bugün dünyanın pek çok ülkesinde ve Türkiye’ de tanınmış markalar arasında, tartışmasız yer almakta olduğunu, şirketin … SAYILI …, … tescil tarihli … numaralı …, 25.12.1972 tescil tarihli … numaralı …+şekil, … tescil tarihli … numaralı …+şekil, 30.09.2010 tescil tarihli … tescil numaralı … … …, 30.09.2010 tescil tarihli … tescil numaralı … …, … tescil tarihli … tescil numaralı … … ibareli markalarının sahibi olduğunu, Davalı tarafın, müvekkili şirketin çok tanınmış “…” markasının Türkiye’de de herkesin ve dolayısıyla ortalama tüketicinin bildiği okunuşunun yanına davalının ticari faaliyeti olan araç … servisinin İngilizce karşılığı ve tanımlayıcı bir ibare olan tali unsur … kelimesini getirmek suretiyle oluşturduğu … ibaresini, müvekkili şirketin faaliyet alanı içinde olan 12. Sınıfta yer alan mallar için tescil ettirdiğini, … sözcüğü genel olarak tüm tüketici kesimleri tarafından bilineceği üzere “…”, “…” ve hatta “TEKNİSYEN” anlamına geldiği için … markasının esaslı olarak … …, … TEKNOLOJİSİ şeklinde algılanacağını, davalı tarafın, müvekkili şirket ile aynı sektörde faaliyet göstermekte olup her iki şirket de araçlar için yedek parça imalat ve/veya ticareti yapmakta olduğunu, davalı tarafın müvekkili şirketin faaliyetlerinden ve markalarından haberdar olmamasının mümkün olmadığını, bu nedenle davalı tarafın, müvekkili şirket’in çok tanınmış markalarına ayniyet derecesinde benzer ibare olan Türkiye’de herkesin bildiği okunuşuna sadece tanımlayıcı tali unsur … kelimesini getirmek suretiyle markasını haksız ve kötü niyetli olarak kendi adına tescil ettirdiğini, hükümsüzlüğü talep edilen davalı taraf markası müvekkili şirketin tanınmış markalarını fonetik/işitsel açıdan AYNEN/BİREBİR olarak, görsel açıdan ise BENZER olarak ihtiva etmekte olduğunu, davalı tarafın, bir markanın yaratılması ve tanıtılması için zorunlu olan emek ve masraflardan kaçınarak müvekkili şirketin yüksek derecede tanınmışlık düzeyine ulaştırdığı markalardan haksız ve izinsiz olarak faydalanmak niyetinde olduğunu, somut olayda, “…” ile “…” markasının esas unsurunun okunuşu birebir aynı olduğunu, dava konusu markanın müvekkili şirketin seri markalarından biri olduğu algısı oluşturmakta olduğunu, karıştırılma ihtimalinin söz konusu olduğunu, ve davalının markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesi gerektiğini, markaların tescilinin kapsadığı sınıflar ile mal ve hizmetlerin birbiriyle aynı olduğunu, davaya konu marka tescilinin müvekkil şirketin tanınmış markalarından yararlanmak gayesiyle kötü niyetli olarak yapıldığını belirterek mevcut durumun muhafazası ve davanın etkinliğinin sağlanması bakımından, anılan markanın olası devrinin sicile kaydının dava sonuna dek önlenmesi için, HMK 389 ve devamı maddeleri gözetilerek sicil kaydına ihtiyat-i tedbir konulmasına ve, davalı taraf adma tescilli … sayılı “…” markasının 12. sınıfta yer alan tüm mallar yönünden hükümsüzlüğüne ve bu sınıfta tescilli olduğu tüm mallar yönünden TPMK Başkanlığı marka sicilinden terkinine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin dava konusu … markasının tescil sahibi olduğunu 2012 yılından bu yana markasının tescilli olması ve fiilen kullanılmasına güvenerek birçok ticari bağlantı kurduğunu, tanıtımlar reklamlar yaptığını ve yüzlerce satış noktasına erişerek birçok taahhütler altına girdiğini, kullanmayı düşündüğü markaların tescili için TÜRK PATENT kurumuna başvurduğunu ve tescil aldığını, “…” markasının 19.04.2012 tarihinde … no ile başvurusunun yapıldığını, başvurunun TÜRKPATENT uzmanlarınca tescile müsait görülüp 12.10.2012 tarihli 206 sayılı ilanda ilan edildiğini, marka ilan aşamasında herhangi bir itiraz yapılmadığını ve tescil sürecinin tamamlandığını, davacının marka tescil sürecinde itiraz yapmadığını, davacının TÜRKPATENT nezdinde ‘”…” ibareli onlarca marka tesciline asla itiraz etmediğini, “…” ibareli tescillerin ticari hayatta yer almasına ses çıkarmadığını, 2012 tarihinden beri yıllardır tescilli olan markanın hükümsüzlüğünü talep etmekte olduğunu, davacının bu davranışının kötü niyet taşıdığını, ticari hayatta “…” ibareli birçok marka ve unvanın aynı anda yer almakta olduğunu, “…” ibareli birçok unvan bulunduğunu, sadece “…” kelimesinden ibaret marka tescillerinin olduğunu, …” ibareli bir markanın 04, Sınıf “makine yağları” alanında … firması adına tescilli olduğunu, “…” ibareli markanın bizzat 12. sınıfla … firması adına tescilli olduğunu, davacı adına kayıtlı markalar incelendiğinde birebir “…” veya “…” ibareli markalar bulunmadığını, davacının ticari marka sahibi olarak menfaatlerinin zarar görme olasılığının bulunduğunu kanıtlaması gerektiğini, bununla birlikte her farklı mal ve hizmet açısından kullanım nedeniyle markanın tanınmışlığından haksız yarar sağlanacağı, tanınmış markanın itibarına zarar verileceği ya da aynı edici niteliğinin zedeleneceği sonucu çıkarılamayacağını, mevcut olayın niteliğine göre söz konusu koşulların iddia eden tarafça ispatlanması gerektiğini, markaların işitsel bakımdan kati surette benzer olmadığını, markalar arasında ayniyet ve ayırt edilemeyecek derecede benzerlik olmadığını, davacının, kötü niyete ilişkin iddialarının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacı tarafın “…” markasını tescil aldığı sınıflar ve 12. sınıfın tüm alt grup açısından kullanılıp kullanmadığını ispatlaması gerektiğini iddia ederek davanın reddini talep etmiştir.
YAPILAN YARGILAMA VE GEREKÇE
Dava 6769 sayılı SMK kapsamında açılmış marka hükümsüzlüğü talepli davadır.
Tarafların bildirdikleri tüm deliller toplanmış, marka kayıtları getirilmiş, uyuşmazlığın çözümü kısmen özel … bilgi gerektirmesi nedeniyle bilirkişi raporu aldırılmıştır.
Mahkememize 31/10/2019 havale tarihi ile sunulan bilirkişi raporunda özetle; davacıya ait … markasının tanmış marka olarak kabul edildiğini, davalı tarafa ait … markasının davacının … markası ile karıştırılma ve ilişkilendirme ihtimalinin bulunduğu, davacının markasının varlığı karşısında … markasının 12.sınıfta kullanımının iltibas yaratabileceği görüş ve kanaati bildirilmiştir.
6769 Sayılı SMK ‘nın Hükümsüzlük hâlleri ve hükümsüzlük talebi başlıklı 25. Maddesi;
(1)5 inci veya 6 ncı maddede sayılan hâllerden birinin mevcut olması hâlinde mahkeme tarafından markanın hükümsüzlüğüne karar verilir.
(2)Menfaati olanlar, Cumhuriyet savcıları veya ilgili kamu kurum ve kuruluşları markanın hükümsüzlüğünü mahkemeden isteyebilir.
(3)Marka hükümsüzlük davası, dava tarihinde sicilde marka sahibi olarak kayıtlı kişilere veya hukuki haleflerine karşı açılır.
(4)Bir marka, 5 inci maddenin birinci fıkrasının (b), (c) ve (d) bentlerine aykırı olarak tescil edilmiş olup da kullanım sonucunda tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından hükümsüzlük talebinden önce ayırt edici nitelik kazanmışsa hükümsüz kılınamaz.
(5)Hükümsüzlük hâlleri, markanın tescil edildiği bir kısım mal veya hizmete ilişkin bulunuyorsa, sadece o mal veya hizmet yönünden kısmi hükümsüzlüğe karar verilir. Marka örneğini değiştirecek biçimde hükümsüzlük kararı verilemez.
(6)Marka sahibi, sonraki tarihli bir markanın kullanıldığını bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde bu duruma birbirini izleyen beş yıl boyunca sessiz kalmışsa, sonraki tarihli marka tescili kötüniyetli olmadıkça, markasını hükümsüzlük gerekçesi olarak ileri süremez.
(7)6 ncı maddenin birinci fıkrası uyannca açılan hükümsüzlük davalarında 19 uncu maddenin ikinci fıkrası hükmü defi olarak ileri sürülebilir. Bu durumda kullanıma ilişkin beş yıllık sürenin belirlenmesinde dava tarihi esas alınır. Hükümsüzlüğü istenen markanın başvuru veya ruçhan tarihinde, davacının markası en az beş yıldır tescilli ise davacı ayrıca, söz konusu başvuru veya ruçhan tarihinde 19 uncu maddenin ikinci fıkrasında belirtilen şartlann yerine getirildiğini ispatlar.
6769 Sayılı SMK’nın Marka tescilinde nispi ret nedenleri başlıklı 6. m. ise:
(1) Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz Özerine başvuru reddedilir.
…(4) Paris Sözleşmesinin 1 inci mükerrer 6 ncı maddesi bağlamındaki tanınmış markalar ile aynı veya benzer nitelikteki marka başvuruları, aynı veya benzer mal veya hizmetler bakımından itiraz üzerine reddedilir.
(5) Tescil edilmiş veya tescil başvurusu daha önceki tarihte yapılmış bir markanın, Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle haksız bir yararın sağlanabileceği, markanın itibarının zarar görebileceği veya ayırt edici karakterinin zedelenebileceği hâllerde, aynı ya da benzer markanın tescil başvurusu, haklı bir sebebe dayanma hâli saklı kalmak kaydıyla, başvurunun aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde yapılmış olmasına bakılmaksızın önceki tarihli marka sahibinin itirazı üzerine reddedilir.
…(9) Kötüniyetle yapılan marka başvurulan itiraz üzerine reddedilir.
Hükümlerini amirdir.
Davacı yanın dava dilekçesi ve dosya kapsamına sunulu dilekçelerinde, davacı yan tarafından hükümsüzlük talebine konu hukuki gerekçelerinin, davacının hükümsüzlük talebinin 6769 Sayılı SMK’nın Marka tescilinde nispi ret nedenleri başlıklı 6. maddesi (1),(4),(5), (9) maddelerinde düzenlenen hukuki gerekçelere dayanıldığı anlaşılmaktadır.
MADDE 6- (1) “Tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı va da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı va da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine” anılan şartların birlikte varlığı aranmaktadır.
Karıştırılma ihtimalinde halktan kasıt, potansiyel müşteri kitlesine göre belirlenecek ortalama tüketicidir. Buna göre halk tarafından karıştırılma ihtimali incelenirken, ortalama tüketici gözüyle değerlendirme yapılacaktır. Somut olaydaki, taraf markalarının yöneldiği sektör ve mal ve hizmet grubu bakımından, ürün ve hizmetlerin alıcısı daha yüksek ve uzman bir algı düzeyine yönelik bir sınıf ve hizmetin söz konusu olmadığı, ortalama tüketici dikkat ve algısının benzerlik değerlendirmesine konu edilmesi gerektiği göz önüne alınmalıdır.
Karıştırılma ihtimali, klasik ve geniş anlamda olmak üzere iki şekilde tanımlanmaktadır. Klasik anlamda karıştırılma ihtimali, bir mal veya hizmetin alıcısı durumunda bulunan kimselerin almayı düşündüğü, bildiği veya duyduğu bir mal veya hizmeti aldığı düşüncesiyle, başka bir işletmenin aynı veya benzer malını veya hizmetini alma ihtimali (tehlikesi) ile karşı karşıya olması anlamına gelmektedir. Geniş anlamda karıştırılma ihtimali ise, markalar arasında herhangi bir şekilde bağlantı kurulması tehlikesini de içerir.
Karıştırma ihtimalinin inceleme yönteminin nasıl olması gerekmesi konusunun bütünsel değerlendirme ile yapılması gerektiği hususu doktrinde kabul edildiği gibi uygulama ve yargı kararlarında da kabul edilmiştir.
Ancak bütünsel değerlendirme yapılırken karşılaştırmaya konu markalan oluşturan jenerik, tanımlayıcı, tali unsurların değerlendirme dışı bırakılması gerekmektedir.
Doktrinde de kabul gördüğü üzere markalara ait mal ve hizmet listelerinde yer alan emtiaların “benzer” olup olmadığının değerlendirilmesinde, sınıflandırmaya ilişkin ulusal ve uluslararası düzenlemeler bağlayıcı kesin kurallar içermemektedirler.
Bu nedenle inceleme konusu markaların emtia listelerindeki sınıf numaralandırması ile bağlı kalınmaksızın, karşılaştınlan emtia listelerinin “aynı veya benzer” mal ve hizmetlerden oluşup oluşmadığı incelenmelidir.
“Marka kapsamındaki mal ve hizmetlerin aynı veya benzer tür olup olmadığı hususunda 1957 yılında yapılmış olan Uluslararası Nice Protokolü kapsamında hazırlanan Mal ve Hizmetlerin Sınıflandırılmasına ilişkin Tebliğ Hükümlerine ve bunun ekindeki sınıflara ve alt gruplara göre yapılan listenin dikkate alınması gerekmekle birlikte tek başına listenin bir bağlayıcılığı bulunmamaktadır. Bu anlamda ilişkilendirmenin varlığı için mal ve hizmetlerin tamamen aynı sınıfta veya aynı alt grupta yer alması gerekmez.
Zira asıl olan, işaretlerin, kapsamındaki mal veya hizmetler üzerinde tescilli bir marka olarak kullanılması durumunda, tüketici nezdinde markaların karıştırılma ihtimaline yol açılıp açılmamasıdır. Bu nedenle mal ve hizmet sınıf ve alt gruplarında benzerlik araştırmasında piyasanın anlayışı, benzer alıcı çevresine hitap edip etmediği, benzer ihtiyaçları giderip gidermediği, mal veya hizmetlerin birbiri yerine ikame edilebilme ve rekabet olanaklarının olup olmadığı, birinin diğerini tamamlama imkanı olup olmadığı, mal veya hizmetlerin dağıtım kanallarının ortak olması, aynı veya yan yana raflarda satışa arz edilip edilmediği kullanım yöntemleri, hedeflenen müşteri kesiminin aynı olup olmadığı hususlarnın araştırılması gereklidir.” (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2017/759 E., 2018/6323. 2 Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/7808 E., 2018/1281 K.)
Tüm bu bilgiler ışığında değerlendirildiğinde , … markasının tanınmış marka olduğu, toplumdaki pek çok kişi tarafından bilindiği bir gerçektir. Davalının dava konusu markasını … marka araçları ile ilgili tamir, bakım, yedek parça gibi işlerde kullandığı tespit edilmiştir. Dava konusu markanın okunuşu davacı …’un Türkçe telaffuzuna çok yakındır. Dava konusu … markasının … sonra aldığı -… eki bir ayırt edicilik sağlamamakta, marka ile muhatap olan kişileri davacının tanınmış … markasına yönlendirmektedir. Bu haliyle davalının markasının karıştırılmaya sebep olduğu sonucuna varılmıştır. Ayrıca davalının … ibareli markayı … marka araçlarla ilgili bakım ve onarım gibi işler için kullanmış olması da davalının baştan beri dürüstlük kuralına uygun olmadan davrandığını ve bu bakımdan kötü niyetli olarak markanın tescil ettirildiği yönünde mahkememizde kanaat oluşmasına sebebiyet vermiştir.
Tüm bu sebeplerle davanın kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın KABULÜNE, davalı adına tescilli … tescil nolu … ibareli markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 54,40 TL karar harcından peşin yatırılan 35,90 TL’nin mahsubu ile kalan 18,50 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsiline,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı vekili yararına hesap olunan 4.910,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan: 1.400,00 TL bilirkişi ücreti, 213,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 1.613,00 TL ve 71,80 TL harç (peşin+başvuru) olmak üzere toplam 1.684,80 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.08/07/2020
Katip …

Hakim …