Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/174 E. 2021/269 K. 23.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/174 Esas
KARAR NO : 2021/269

DAVA : Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli)
DAVA TARİHİ : 22/03/2018
KARAR TARİHİ : 23/09/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili şirketinin 1981 yılında … da kurularak, 1986 yılında … markasını WIPO nezdinde tescil ettirdiğini ve 1993 yılında …’da ilk mağazasını kurarak outdoor giyim, ayakkabı ve ekipmanları alanında 900’den fazla … mağazası ve 4000’den fazla perakende mağazası ile dünyanın önde gelen markaları arasına yerleşmiş olduğunu, müvekkil şirketinin Türkiye’deki ilk ulusal koruma sağlayacak tescilini ise 2008 yılında Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde şekil markası tescili ile gerçekleştirildiğini, Türkiye ve dünya çapında son yıllarda tanınmış düzeyde bir marka haline gelen …, hukuk ve rekabet kurallarına, piyasa koşullarına uygun davranarak bu noktaya ulaştığını, Müvekkilinin orijinal ürünlerini, …, …, … …, …, …. …’de bulunan … ve …, …, … bulunan … mağazaları ve diğer perakende satış mağazaları aracılığı ile satışa arz etmekte olduğunu, bunun yanı sıra yüksek ayırt edicilik vasfını kazanmış bir marka olarak, Türk Patent ve Marka Kurumu haricinde WIPO nezdinde de tescili bulunan bir marka olduğunu, http://…/ alan adlı web sitesinde vekil edene ait tescilli markaları barındıran taklit ürünler internet üzerinden satışa arz edilerek müvekkilin marka hakkının ihlal edildiğini, yasa hükmü gereğince davalının web sitesinin halen faal olmasından anlaşılacağı üzere müvekkil marka hakkına yönelik zarar verici ağır ihlalenin devam ettiğini, davalının ağır ihlalinin tespiti ertesinde uygulanacak olan tedbirin davalının hukuka aykırı bu fiillerinin durdurulmasına yönelik olması, tecavüz teşkil eden eylemlerinin tekrarlanmasının engellenmesi gerektiğini, belirtilen işareti kullanan kişinin, işaretin kullanımına ilişkin hakkı veya meşru bağlantısı olmaması şartıyla işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük ya da benzeri biçimlerde kullanılmasının hiçbir yasal ilişki dayanağı olmaksızın aleyhine tespit istenen davalının, müvekkilinin tescilli markaları ile ticari değere sahip olan marka hakkına tecavüz nedeniyle kişilik haklarının ihlaline sebebiyet vermekte olduğunu, bahse konu sitenin tamamı ile vekil eden adına tescilli …markasının taklit/sahteleri üzerine satış yaptığını belirtmiş, … web sitesi üzerinden yapılan taklit satışların markaya tecavüz teşkil ettiğinin tespitine, durdurulmasına önlenmesine ve web sitesinin tüm yayınına yönelik olarak erişimin engellenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dosyada bildirilen deliller toplanmış, TPMK kayıtları getirtilmiştir.
TPMK kayıtları incelendiğinde; … nolu şekil markasının 16/01/2007 tarihinde, “…” ibareli … nolu markanın 17/01/2007 tarihinde davacı tescil edildiği marka yenilemelerinin yapıldığı, davacının şekil ve ibreyi içerir birden fazla marka tescilinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Açılan davada husumet http://…/ web sitesi yetkilileri ve içerik sağlayıcısı ile … nolu hat sahibi ve kullanıcılarına yönelik açıldığı, yargılama safahatinde davalıların tespit olunmaya çalışıldığı bu kapsamda yapılan araştırmalarda davalı …’ın whoıs kayıtlarında isminin bulunduğu, yine … kayıtlarından davalı …’in yetkilisi olduğu şirkete ait isim ve adrese ulaşıldığı, davalı … yönünden de davacının …’un aynı şirketle birlikte faaliyette bulunduğu adresinin aynı olduğundan bahisle davalı olarak bildirildiği ve dosyaya eklendiği anlaşılmış olup dosyaya sehven eklenen …’un dosyada taraf sıfatının bulunmadığı anlaşılmakla uyap kayıtlarından ismi çıkartılmıştır.
Yargılama safahatinde davalılara usulüne uygun tebliğe rağmen davaya cevap sunmamışlar, davalı … 21/01/2021 tarihli beyan dilekçesinde kimlik bilgileri kullanılarak birçok internet sitesi açıldığını mağduriyetine sebebiyet verdiğini belirtmiş, dava konusu siteye ilişkin olmayan bir kısım kovuşturmaya yer olmadığına dair kararı dosyaya sunmuştur.
6100 sayılı HMK’nın “USUL EKONOMİSİ İLKESİ” başlıklı Madde 30-“(1)Hâkim, yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlüdür.” hükmüne amirdir.
Sunulan deliller dikkate alındığında davaya konu site ve Tlf numarasına ilişkin kullanımlara ilişkin görsellerin dosyaya sunulduğu, davacıya ait tescilli markayı taşıyan ürünlerin bahse konu siteden satışa sunulduğunun anlaşıldığı ve davaya konu talep dikkate alındığında tekrardan inceleme yapılmasının esasa etkili olmayacağı, usul ekonomisine uygun düşmeyeceği anlaşılmakla tekrardan inceleme yapılmaksızın yargılamaya devam olunmuştur.
Dava, 6769 sayılı SMK hükümleri uyarınca açılmış marka hakkına tecavüzün tespiti, önlenmesi, durdurulması, kaldırılması talebine ilişkindir.
SMK m.29/I-c uyarınca markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği halde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak, marka hakkına tecavüz sayılır.
6769 sayılı SMK’nın 7. Maddesine göre; Bu Kanunla sağlanan marka koruması tescil yoluyla elde edilir. Marka tescilinden doğan haklar münhasıran marka sahibine aittir. Marka sahibinin, izinsiz olarak yapılması hâlinde, aşağıda belirtilen fiillerin önlenmesini talep etme hakkı vardır: a)Tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin, tescil kapsamına giren mal veya hizmetlerde kullanılması. b)Tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması. c)Aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde olmasına bakılmaksızın, tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle markanın itibarından haksız bir yarar elde edecek veya itibarına zarar verecek veya ayırt edici karakterini zedeleyecek nitelikteki herhangi bir işaretin haklı bir sebep olmaksızın kullanılması. (3)Aşağıda belirtilen durumlar, işaretin ticaret alanında kullanılması hâlinde, ikinci fıkra hükmü uyarınca yasaklanabilir: a)İşaretin, mal veya ambalajı üzerine konulması. b)İşareti taşıyan malların piyasaya sürülmesi, teslim edilebileceğinin teklif edilmesi, bu amaçlarla stoklanması veya işaret altında hizmetlerin sunulması ya da sunulabileceğinin teklif edilmesi. c)İşareti taşıyan malın ithal ya da ihraç edilmesi. ç)İşaretin, teşebbüsün iş evrakı ve reklamlarında kullanılması. d)İşareti kullanan kişinin, işaretin kullanımına ilişkin hakkı veya meşru bağlantısı olmaması şartıyla işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük ya da benzeri biçimlerde kullanılması. e)İşaretin ticaret unvanı ya da işletme adı olarak kullanılması. f)İşaretin hukuka uygun olmayan şekilde karşılaştırmalı reklamlarda kullanılması. (4)Markanın sahibine sağladığı haklar, üçüncü kişilere karşı marka tescilinin yayım tarihi itibarıyla hüküm ifade eder. Ancak marka başvurusunun Bültende yayımlanmasından sonra gerçekleşen ve marka tescilinin ilan edilmiş olması hâlinde yasaklanması söz konusu olabilecek fiiller nedeniyle başvuru sahibi, tazminat davası açmaya yetkilidir. Mahkeme, öne sürülen iddiaların geçerliliğine ilişkin olarak tescilin yayımlanmasından önce karar veremez. (5)Marka sahibi, üçüncü kişiler tarafından dürüstçe ve ticari hayatın olağan akışı içinde, markasının aşağıda belirtilen biçimlerde kullanılmasını engelleyemez: a)Gerçek kişilerin kendi ad veya adresini belirtmesi. b)Malların veya hizmetlerin türüne, kalitesine, miktarına, kullanım amacına, değerine, coğrafi kaynağına, üretim veya sunuluş zamanına ya da diğer niteliklerine ilişkin açıklamalarda bulunulması. c)Özellikle aksesuar, yedek parça veya eşdeğer parça ürünlerinde, malın ya da hizmetin kullanım amacının belirtilmesinin gerekli olduğu hâllerde kullanılması.
6769 sayılı Kanunun 29. maddesinde marka hakkına tecavüz sayılan fiiller sayılmıştır. Bunlar Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 7. maddede belirtilen biçimlerde kullanmak, marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak, marka sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek halleridir.
Kanunun 149.maddesinde “Sınai mülkiyet hakkı tecavüze uğrayan hak sahibi, mahkemeden aşağıdaki taleplerde bulunabilir: a)Fiilin tecavüz olup olmadığının tespiti. b)Muhtemel tecavüzün önlenmesi. c)Tecavüz fiillerinin durdurulması. ç)Tecavüzün kaldırılması ile maddi ve manevi zararın tazmini. d)Tecavüz oluşturan veya cezayı gerektiren ürünler ile bunların üretiminde münhasıran kullanılan cihaz, makine gibi araçlara, tecavüze konu ürünler dışındaki diğer ürünlerin üretimini engellemeyecek şekilde elkonulması. e)(d) bendi uyarınca elkonulan ürün, cihaz ve makineler üzerinde kendisine mülkiyet hakkının tanınması f)Tecavüzün devamını önlemek üzere tedbirlerin alınması, özellikle masraflar tecavüz edene ait olmak üzere (d)bendine göre elkonulan ürünler ile cihaz ve makine gibi araçların şekillerinin değiştirilmesi, üzerlerindeki markaların silinmesi veya sınai mülkiyet haklarına tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise imhası. g)Haklı bir sebebin veya menfaatinin bulunması hâlinde, masrafları karşı tarafa ait olmak üzere kesinleşmiş kararın günlük gazete veya benzeri vasıtalarla tamamen veya özet olarak ilan edilmesi veya ilgililere tebliğ edilmesi” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; http://…/ isimli site üzerinden davacıya tescilli markaları taşıyan ürünlerin piyasaya sunulduğu, bahse konu ürünlerin taklit ürünler olduğu, bu hususta davacı tarafça şikayet var sitesinde yer alan müşteri şikayetlerinin dosyaya sunulduğu, bahse konu sitenin whoıs kayıtlarında … adına kayıtlı olduğu, …’in kargo ve siparişleri alan firma (… A.Ş.) yetkilisi olduğu, yine sunulan kaşe bilgilerine göre …’un da aynı adreste faaliyet gösterdiği, davalılarca davaya herhangi bir cevap sunulmadığı, gibi husumet yönünden de itiraz veya cevap sunulmadığı, … tarafından sunulan takipsizlik kararının davaya konu siteye ilişkin olmadığı, site sahiplik bilgilerinde isminin yer aldığı, sunulan delillerden davalıların davaya konu sitedeki ürünlerin piyasaya sunulmasından sorumlu olduklarına kanaat getirilmekle izahı yapılan mevzuat kapsamında markaya tecavüz şartlarının oluştuğu sonucuna ulaşılmış buna dayalı taleplerin kabulü yönünde aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM :Ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; davalıların kullanımlarının markaya tecavüz teşkil ettiğinin TESPİTİNE, DURDURULMASINA, ÖNLENMESİNE, ORTADAN KALDIRILMASINA, bu kapsamda http://…/ isimli siteye erişimin ENGELLENMESİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 35,90 TL’nin mahsubu ile bakiyesi 23,40 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye İRAD KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan 357,80 TL masraf ve 71,80 TL harç gideri ( 35,90 TL peşin harç, 35,90 TL başvuru harcı olmak üzere) olmak üzere toplam 429,60 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
4-Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. Uyarınca 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
5-Artan gider avanslarının karar kesinleştikten sonra talep olması halinde taraflara İADESİNE,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.23/09/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸