Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/152 E. 2020/50 K. 23.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/152
KARAR NO : 2020/50

DAVA : FSEK-İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 13/03/2018
KARAR TARİHİ : 23/01/2020

Mahkememizde görülmekte bulunan FSEK-İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, taraflar arasında 30/06/2009 tarihli Meslek Birlikleri Lisans Sözleşmesi imzalandığını, lisans alanın 2008 ve 2009 yılları için Meslek Birliklerine ödemeyi taahhüt ettiği toplam 1.384,21 TL + KDV mali hak bedelini 15/07/2009 tarihinde ödeyeceğini gayri kabili rücu beyan, kabul ve taahhüt ettiğini, sözleşmenin süresi ve feshinin 8.maddede düzenlendiğini, mali şartlar başlıklı 6/3.maddesinde 01/01/2010 tarihinden itibaren sözleşmenin otomatik olarak 8 TL, yenilenen dönemler için davalı/borçlu şirket tarafından müvekkiline ödenmesi gereken mali hak bedelinin faturalarda gösterildiğini, sözleşme ve faturalardan kaynaklanan 2.540,86 TL asıl alacak ve 1.738,12 TL olmak üzere toplam 4.278,98 TL’nin sözleşmeye istinaden vadelerin belirli olmasına ve faturaların tebliğ alınmasına rağmen davalı tarafından ödenmemesi üzerine, alacağın tahsili için davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının icra takibine ve fer’ilerine ve yetkiye itiraz ettiğini, takibin durduğunu, asıl alacağa ek olarak sözleşmenin mali şartlar başlıklı 6.maddesinin 4.bendi uyarınca ödemelerin gecikmesi halinde lisans alanın türk lirası için aylık %2,03 gecikme faizi ödemeyi kabul ettiğini, bu nedenle 2,03 oranında faiz işletildiğini iddia ederek, itirazın iptali ile takibin devamına, müvekkili lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, dava konusu edilen faturaların öncesinde müvekkili firmaya tebliğ edilmediğini, davacı yanın öncelikle faturalara konu yaptığı eylemleri ispatlaması gerektiğini, davaya konu yapılan faturaların içeriği telif haklarının doğduğu yer olduğu iddia edilen … adresinde bulunan iş yerinin müvekkili firma tarafından 2013 yılı Kasım ayında kapatıldığını, davacı yanın müvekkili firmanın bu adresine 2014 ve 2015 yılları için de fatura yazmaya devam ettiğini, 2016 yılı için müvekkilinden bir talep olmadığını, davacının talep ve iddialarının gerçeğe uymadığını, haksız alacak iddialarını kabul etmediklerini belirterek, davanın reddine karar verilmesini ve davacı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
İş bu dava taraflar arasında akdedilen lisans sözleşmesine dayalı yapılan takibe vaki itirazın İİK.’nın 67. Maddesine dayalı iptali istemine ilişkindir.
Dosyada taraflarca bildirilen tüm deliller toplanmış, icra müdürlüğü dosyası dosyamız arasına alınmış, bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor alınmıştır.
Mahkememizce alınan raporda bilirkişi, “Taraflar arasındaki sözleşmenin 6.maddesinde mali şartlar başlığı altında düzenlenen 6.4 bendine göre ‘Meslek Birlikleri faturayı ödemenin yapıldığı günden itibaren iki iş günü içinde tanzim edip, gönderir. Ödemeler karşılığında faturalar KDV eklenerek kesilir.’ şeklinde devam eden sözleşmeye istinaden davacı tarafın hiçbir ödeme almadan fatura düzenlemesinin sözleşmenin belirtilen madde hükümlerine göre uygun olarak düzenlenmediği, davacı tarafın belirttiği ancak tutarlarına işlemiş faize yönelik taleplerin sözleşme hükümlerine uygun olarak hesaplandığı tespit edilmiştir.” şeklinde görüşünü bildirdiği anlaşılmıştır.
Anılan maddede “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. (Değişik fıkra: 09/11/1988 – 3494/1 mad.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibin de haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare: 02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” hükümlerine amirdir.
… 11. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip sayılı dosyasına ilişkin takip talebinde, alacaklı … (…) tarafından, borçlu … Tic. Ltd. Şti/… aleyhine 2.540,86 TL asıl alacak, 1.738,12 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 4.278,98 TL tutarında icra takibi başlatıldığı, borçlunun itirazını 7 günlük yasal süre içinde yaptığı, davanın süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, tanzim olunan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında 30/06/2009 tarihli lisans sözleşmesi imzalandığı, sözleşmeye istinaden davacı tarafça düzenlenen faturaların ödenmemesi üzerine … 11. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile davalı hakkında icra takibinin başlatıldığı, davalıya çıkartılan ödeme emrinin tebliği üzerine davalı tarafından süresi içerisinde itiraz edildiği ve yine davacı tarafından süresi içerisinde itirazın iptali davasının açıldığı, taraflar arasındaki sözleşmenin yetkiye ilişkin hükümleri gereği davalının icra müdürlüğünün yetkisine yönelik itirazlarının yerinde olmadığı, davalı tarafça işletmenin 2013 yılı kasım ayında kapatıldığı iddia olunmuş ise de (Her ne kadar SGK kayıtlarında 31/08/2013 tarihi itibarı ile sigortalı işçi çalıştırmaya son verildiği bildirilmiş ise de vergi dairesi cevabında … Vergi Dairesine nakil gittiği bildirilmiştir.) tacir sıfatına haiz davalının usulünce sözleşmeyi sonlandırmadığı buna ilişkin davacıya bildirimde bulunmadığı, her ne kadar bilirkişi raporunda fatura düzenlenmesinin sözleşme hükümlerine aykırı olduğu değerlendirilmiş ise de ödeme yapmayan davalıya ilişkin sözleşme kapsamında fatura düzenlenmesinin ve takibe konulmasının sözleşmeye aykırı olduğu iddiasının dürüstlük kuralı ile bağdaşmayacağının izahtan vareste olduğu gibi takibe konu faturaların 2013 yılı öncesi dönemi de içine aldığı anlaşılmakla taraflar arasındaki sözleşme hükümleri kapsamında yapılan bilirkişi incelemesindeki tespitler dikkate alınarak davacının sübut bulan davasının kabulü ile; … 11. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında davalı tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin aynen devamına karar vermek gerekmiş, davalının itirazında haksız ve kötü niyetli olduğuna kanaat getirilmekle takip miktarının %20’si oranında inkar tazminatına hükmolunarak miktar yönünden kesin olmak üzere aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davacının davasının KABULÜ ile, … 11 İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında davalı tarafından yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin aynen DEVAMINA,
2-İcra İflas Kanun’unun 67/2. maddesi uyarınca takip miktarı olan 4.278,98 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 323,03 TL karar harcından peşin yatırılan 80,76 TL’nin mahsubu ile kalan 242,27 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı vekili yararına hesap olunan 4.278,98 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan: 650,00 TL bilirkişi ücreti, 119,40 TL posta gideri olmak üzere toplam 769,40 TL ve 116,66 TL harç (peşin+başvuru) olmak üzere toplam 886,06 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, miktar yönünden kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/01/2020

Katip …
¸

Hakim …
¸