Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/151 E. 2019/190 K. 16.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/151
KARAR NO : 2019/190

DAVA : Endüstriyel Tasarım Hakkına Tecavüzün Önlenmesi, Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 13/03/2018
KARAR TARİHİ : 16/05/2019

Mahkememizde görülmekte bulunan endüstriyel tasarım hakkına tecavüzün önlenmesi, maddi ve manevi tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin tasarım tescil başvurusunda bulunduğu bir kısım tasarımlarının davalı firma tarafından … markası adı altında üretilip satılmak suretiyle tasarım hakkına tecavüzde bulunulduğunu, tasarım hakkına tecavüzün davalı şirketin ticari faaliyeti çerçevesinde yapıldığını, davalı şirket tarafından taklit edilen tasarımların, müvekkili şirket tarafından …, …, … ve … numaraları ile tescil ettirildiğini, davalı firmanın tasarım hakkı müvekkiline ait olan ürünlerin üretim ve satışını yaparak yaratılan bu ikili durum nedeniyle müşteri kitlesi açısından kafa karışıklığına neden olduğunu ve müvekkilinin satışlarını etkileyerek maddi ve manevi zarara uğramasına neden olduğunu, davalı tarafından üretilen kalitesi düşük ürünlerin müşteriler karşısında müvekkilini zor durumda bıraktığını ve prestijinin sarsılmasına neden olduğunu, davalı tarafından müvekkiline ait tasarımın üretiminin yapıldığının … 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin … D.iş sayılı dosyası ile tespit edilmiş olduğunu iddia ederek, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla, davalının üretiminin engellenmesine, üretimde kullanılan makine, kalıp ve cihazlara el konulmasına, 2.000,00 TL maddi, 1.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiilin gerçekleştiği tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı yanın iddialarının asılsız ve gerçek dışı olduğunu, müvekkili …’nun şahıs firması olan …’in sahibi olduğunu, bu firmanın davacı yanın belirttiği gibi herhangi bir üretim yapmadığını, sadece toptancılardan, üreticilerden temin ettiği ürünlerin satışını yaparak ticaret hayatını sürdürdüğünü, dava konusu çay bardağı ve çay tabağı ürünleriyle ilgili herhangi bir üretim ve satış yapmadığını, ürüne ilişkin toptancılar tarafından bırakılan sadece bir kutu numune bulunduğunu, dava dilekçesi ekinde ve bilirkişi raporunda bulunan tasarım tescil belgesinde tescil sahibinin … Şirketi’nin göründüğünü, tespit isteyen ve davayı açanın ise … Tic. Ltd. Şti olduğunu bu nedenle husumet yönünden de itirazda bulunduklarını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İş bu dava Endüstriyel Tasarım Hakkına Tecavüzün Önlenmesi, Maddi ve Manevi Tazminata ilişkindir.
6100 sayılı HMK Madde 114 dava şartlarına ilişkindir. ” Tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları; kanuni temsilin söz konusu olduğu hâllerde, temsilcinin gerekli niteliğe sahip bulunması” dava şartı olarak öngörülmüş olup, Madde 115 “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder. ” hükümlerine amirdir.
Husumet dava şartı olup, kamu düzenine ilişkin bulunduğundan yargılamanın her aşamasında mahkemece resen gözetilmesi gereken bir husustur.
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan getirtilen … tescil nolu,… tescil nolu, … tescil nolu, … tescil nolu tasarımların dava dışı … Şirketi adına tescilli olduğu, dava açıldığı tarihte yine aynı şirket adına tescilli oldukları anlaşılmaktadır. Davacı adına tescilli herhangi bir endüstriyel tasarım bulunmadığı, kendisine verilen kesin süre içerisinde de davaya konu tasarımlar üzerindeki hak sahipliğine ilişkin delilin dosyaya sunulmadığı, iş bu dava yönünden aktif husumetinin bulunmadığı anlaşılmakla davanın aktif husumetinin yokluğundan reddine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın aktif husumet yokluğundan usulden REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 44,40 TL karar harcından peşin yatırılan 35,90 TL’nin mahsubu ile kalan 8,50 TL bakiye karar harcının davacıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
3-a)Reddolunan tecavüz davası yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca 3.931,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
b)Reddolunan maddi tazminat davası yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/2 maddesi uyarınca 2.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
c)Reddolunan manevi tazminat davası yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/2 maddesi uyarınca 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.16/05/2019

Katip …
¸

Hakim …
¸
Bu belge 5070 sayılı elektronik imza kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır