Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/1 E. 2020/405 K. 25.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1
KARAR NO : 2020/405

DAVA : Fikir Ve Sanat Sanat Eseri Sahipliğinden Kaynaklanan Haklara Tecavüzün Ref’i, Önlenmesi Ve Tazmini
DAVA TARİHİ : 03/01/2018
KARAR TARİHİ : 25/11/2020

Mahkememizde görülmekte bulunan Fikir Ve Sanat Sanat Eseri Sahipliğinden Kaynaklanan Haklara Tecavüzün Ref’i, Önlenmesi Ve Tazmini davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; 1945 yılında Almanya’da kurulduğunu, kurulduğu günden bu yana dünya çapında yaygın ve sektöründe önde gelen firmalardan biri olarak mimarinin her alanı için yüksek kalitede lambalar ürettiğini, müvekkili şirketin ürünleri, konsepti ve tasarımları ile sektörde tüm dünya da ve Türkiye’de tanındığını, davalı şirketin müvekkili ile aynı sektörde faaliyet gösterdiğini, … alan adlı internet sitesinin sahibi olduğunu, davalının müvekkiline ait … alan adlı internet sitesinden müvekkilinin izni olmadan ürünleri kopyalarak kendisine ait sitede kullandığını, fotoğrafların kaldırılması için davalıya ihtarname gönderildiğini, ancak kullanımın devam ettiğini, bunun üzerine … 1. Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi’nin … D. İş sayılı dosyası üzerinden bilirkişi marifetiyle müvekkiline ait 24 ürün fotoğrafının müvekkiline ait internet sitesinden kopyalanarak davalıya ait internet sitesinde kullanıldığı tespit edildiğini, söz konusu fotoğrafların davalıya ait internet sitesinden kaldırılmasına ilişkin olarak ihtiyati tedbir kararı verildiğini, tüm mali hakları müvekkiline ait olan dava konusu fotoğrafların 2003 yılından bu yana müvekkili şirket bünyesinde çalışan profesyonel ürün fotoğrafçısı … tarafından müvekkili şirketin internet sitesi ve kataloglarında kullanılmak üzere çekildiğini, fotoğrafçının tüm haklarını müvekkil şirkete devrettiğine ilişkin beyanın ihtiyati tedbir dosyasında yer aldığını, dava konusu fotoğrafların FSEK m. 1/B anlamında sahibinin hususiyetini taşıyan ve FSEK m. 4/5 kapsamında güzel sanat eserlerinden bedii vasfını haiz fotoğrafik eser niteliğinde olduklarını, davalının izinsiz kullanımının müvekkilinin eser sahipliğinden doğan haklarına tecavüz teşkil ettiğini, davalı yanın müvekkiline ait eserleri internet sitesinde yayınlamak suretiyle müvekkiline ait işleme hakkını(FSEK m. 21), çoğaltma hakkını(FSEK m. 22), yayma hakkını(FSEK m. 23) ve umuma iletim hakkını(FSEK m. 25) açıkça ihlal ettiğini beyanla müvekkilinin dava konusu fotoğrafik eserleri üzerindeki hak sahipliğinden doğan mali haklarına vaki tecavüzün tespiti, önlenmesi ve giderilmesine, müvekkiline ait dava konusu fotoğrafların eser niteliğini haiz olmadığı kanaatine varılırsa, davalının eylemlerinin FSEK m. 84’ün yaptığı atıfla TTK kapsamında haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, haksız rekabetin önlenmesi ve giderilmesine, tecavüzün giderilmesi bağlamında davalının … alan adlı internet sitesinde yayınlanan müvekkiline ait fotoğrtoğrafların kullanılmasının yasaklanmasına, davalının söz konusu fotoğrafları internet sitesinden kaldırmaması halinde mümkünse internet sitesinde tecavüz teşkil eden fotoğrafların yer aldığı sayfalara, mümkün değilse internet sitesinin tamamına erişimin engellenmesine, müvekkilinin tecavüz nedeniyle uğradığı maddi zararın tazmini bakımından, eser sahipliğinden doğan mali haklara tecavüz niteliğindeki davalı filleri göz önüne alınarak FSEK m. 68 uyarınca hesaplanacak rayiç bedelin üç katı tazminatın veya TTK’ya göre rayiç bedelin, bilirkişi incelemesi ve tazminat hesabı yapıldıktan sonra tam ve kesin olarak belirlendiğinde artırılmak üzere ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava ettiği, 26.11.2019 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerinin 33.500,00- TL artırılarak toplam 34.500,00 TL maddi tazminat talebinin davacıdan tahsiline karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Davalıya dava dilekçesi ve eklerinin usulüne uygun olarak tebliğ edildiği ancak davaya cevap dilekçesini sunmadığı anlaşılmıştır.
Dava, 5846 sayılı FSEK kapsamında, eser sahipliğinden kaynaklı tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, giderilmesi ve FSEK 68 kapsamında maddi tazminat talepli davadır.
Dosyaya sunulan 16.09.2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle;”…dava konusu fotoğrafların eser vasfında olduğu, 23 adet fotoğrafı davalı tarafından izinsiz kullanıldığı, bu durumun FSEK m. 22 ve 23’ün ihlali sayılacağı, fotoğrafların rayiç bedelinin 11.500 TL olduğu, davacının FSEK m.68 çerçevesinde rayiç bedelin 3 katı olarak 34.500TL talep edebileceği…” sonuç ve kanaatinin bildirildiği, 28.02.2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “… dava konusu fotoğrafların eser niteliği taşıdığı…” sonuç ve kanaatinin bildirildiği anlaşılmıştır.
ESER VASFI YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRME
Yargıtay kararlarına göre, FSEK kapsamındaki uyuşmazlıkta dava konusu fikri ürünün “eser” niteliği taşıyıp taşımadığı re’sen araştırılmalıdır. FSEK’in 1/B maddesinde öngörülen tanım dikkate alındığında bir fikir ve sanat ürününün eser olarak nitelendirilebilmesi için iki unsuru haiz olması gerekir. Bunlardan ilki, “fikir ve sanat ürününün sahibinin hususiyetini taşıması”, İkincisi ise “kanunda sayılan eser kategorilerinden birine dahil olmasıdır. Doktrinde, bu unsurlardan ilkine “sübjektif unsur” veya “esasa ilişkin şart”, İkincisine İse “objektif unsur” veya “şekle ilişkin şart” denilmektedir. Sübjektif unsur gereğince, bir fikir ve sanat ürününün eser olarak kabul edilebilmesi için, bu ürünün onu meydana getiren kişinin “ hususiyetini” taşıması gerekmektedir. Başka bir deyişle eser onu yaratan zihnin bireyselliğini gösteren özellikler taşımalıdır. Objektif unsur gereğince, bir fikir ve sanat ürününün hukuk alanında korunmayı hak edebilmesi için, sahibinin hususiyet arz eden fikri çabasının somut neticesi olması gerekir. Fikir ve düşünceler, ancak bir şekle büründüğünde yani eser formunda açıklığında fikri hukuk kapsamına girer. Diğer taraftan eserde algılanabilir olma dışında düşüncenin açıklanış formatı da önemlidir. Yani fikir ve sanat ürününün FSEK’te öngörülmüş olan düşünceyi ifade formatlanndan birine dahil olması gerekir. FSEK’te eser formatları olarak; ilim ve edebiyat eserleri, musiki eserleri, güzel sanat eserleri, sinema eserleri ve bağlı eser olarak kabul edilen işlenme eserler gösterilmiştir. Dolayısıyla bir fikir ve sanat ürününü bu formatlardan birine sokmak mümkün değilse, onu kanuna göre eser saymak ve korumak da mümkün olmayacaktır.
FSEK m.2/3 maddesine göre, bedii vasfı bulunmayan her nevi teknik ve ilmi mahiyette fotoğraf eserleri ilim ve edebiyat eseri, FSEK m.4/b.5’te fotoğrafik eserler ve slaytlar estetik niteliğe sahip olmaları ve hususiyet taşımaları şartıyla güzel sanat eseri olarak kabul edilmişlerdir. Fotoğraflarda estetik nitelik, konunun çıplak gözle görülenden başka türlü yansıtılması halinde ve fotoğrafçının fotoğrafı çekerken yaptığı hazırlık çalışmalarında ve fotoğraf üzerine aksettirmiş olduğu hususlarda görülür. Yani bir kişinin poz verirken, ışık durumunu ayarlarken yapmış olduğu hazırlık çalışmaları ve fotoğrafa ait cam veya film üzerinde yapmış olduğu rötuşlar, o fotoğrafa güzel sanat eseri niteliğini kazandırır . Eğer bir fotoğraf, onu çekmiş olan kimsenin hususiyetini taşımıyorsa ve estetik bir niteliğe de sahip değilse, o fotoğraf güzel sanat eseri olarak korunmaz. Bununla birlikte, bilimsel ve teknik nitelikteki fotoğrafların her zaman bir ilim ve sanat eseri olarak korunması mümkündür.
Somut olaya dönüldüğünde; 16.09.2019 tarihli bilirkişi raporunda fotoğraf konusunda uzman bilirkişi tarafından yapılan teknik değerlendirmede, dava konusu 23 adet fotoğrafın stüdyo ortamında paraflaş ışık kullanılarak çekildiği, çeken kişinin mesleki bilgisi ve tecrübesi sayesinde fotoğraf çekim aşamasında planlı ve bilinçli olarak yaptığı müdahaleler ile fotoğraf çekildikten sonra bilgisayarda rötuşlanması işlemlerinin FSEK bağlamında hususiyet olarak değerlendirileceği, davayı konu olan fotoğrafları çeken …’in profesyonelce bir çekim yaptığının ve estetik algıya sahip olduğunun, bu tespitler doğrultusunda dava konusu fotoğrafların eser niteliğine sahip olduğu kanaatine varılmıştır.
DAVAYA KONU FOTOĞRAFLARIN “KOPYALANIP KOPYALANMADIĞI” HUSUSU
Davalıya ait olduğu anlaşılan http://… adresli web sitesinde davacıya ait fotoğrafların kullanılıp kullanılmadığının tespiti için yapılan incelemede davacıya ait olduğu anlaşılan bütün fotoğrafların yayından kaldırıldığı görülmüştür. .
Tespit dosyasında yer alan bilirkişi raporu ekindeki davacı ve davalıya ait web sitelerindeki fotoğrafları gösterir çıktılar üzerinde yapılan incelemede 23 adet fotoğrafın hepsinin davalı web sitesinde değişik ürün isimlerinde kullanıldığı tespit edilmiştir.
Davacı tarafça tespit dosyası talep dilekçesi ekinde sunulmuş karşılaştırma tablosuyla davalı tarafın 67 tane fotoğrafı izinsiz kullandığı iddia edilse de söz konusu tabloda yer alan fotoğrafların web sitesinden kopyalanarak Word belgesine yapıştırılıp altına nadirler şirketine ait link adresinin yazılması şeklinde oluşturulduğu anlaşılmıştır. Davalı Nadirler şirketinin fotoğrafları web sitesinden kaldırma ihtimaline karşı 67 fotoğrafa ilişkin davalı web sitesinden ekran görüntüsü veya ekran videosu çekilmediği tespit edilmiştir.
Sonuç olarak tespit dosyasındaki değerlendirmeler doğrultusunda, davalı tarafça kullanılan fotoğrafların fikri mülkiyet hakları davacıya ait olan fotoğrafları kopyaladığı kanaatine varılmıştır.
ESER ÜZERİNDEKİ HAK SAHİPLİĞİ HUSUSU:
FSEK çerçevesinde fotografik eserlerde de eser sahibi, “eseri” meydana getiren kişidir. Davaya konu fotoğraflar, fotoğrafçı …. tarafından çekilmiş olduğundan eser sahibinin bu kişi olduğu, ancak dosyaya sunulan yeminli beyanda eser sahibinin fikri mali mülkiyet haklarını (beyanda fotoğrafların kendisi tarafından çekildiği, davacıya eserleri kullanmak üzere münhasıran herhangi bir sınırlama taşımaksızın haklar verildiği, özellikle bunların çoğaltılması, dağıtımı, sergilenmesi ve kamuya sunma hakkının verildiği yer almaktadır) davacıya devrettiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle davacının FSEK kapsamında fikri mülkiyet haklarını ileri sürebileceği sabittir.
FSEK gereği eser sahibine tanınan haklar; manevi ve mali haklar başlığıyla toplanmakla birlikte manevi hakların (umuma arz, adın belirtilmesi, değişikliği men) kullanım yetkisi eser sahibince devredilemez ve vazgeçilemez olduğundan işbu davada konu edilmemektedir.
Ancak mali hakların (işleme, çoğaltma, yayma, temsil, umuma ilerim) işbu davada davacı tarafça kullanılabileceği anlaşılmaktadır. Davaya söz konusu kullanımda, davalı davacıya mali haklan ait otan eseri küçük bazı değişikliklerle internet sitesi üzerinde, irin almaksızın ve kaynak belİrtmeksizin kullanıma açmıştır. Bu da, FSEK tn. 22 ve m.23 gereği eserin çoğaltılması ve yayılması haklarının ihlali niteliğindedir. Zira eser; görüntü nakil ve tekrarına yarayan web sitesi ortamında çoğaltılmaya açık bir şekilde kullanılmış ve bu vesileyle yayılmıştır.
Bu durumda FSEK m. 68 gereği davacı “Eseri, icrayı, fonogramı veya yapımları hak sahiplerinden bu Kanuna uygun yazdı izni almadan, işleyen, çoğaltan, çoğaltılmış nüshaları yayan, temsil eden veya hertürlü işaret, ses veya görümü nakline yarayan araçlarla umuma iletenlerden, izni alınmamış hak sahipleri sözleşme yapılmış olması halinde isleyebileceği bedelin veya bu Kanun hükümleri uyarınca tespit edilecek rayiç bedelin en çok üç kat fazlasını” isteyebilir.
MADDİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN YAPILAN İNCELEME
FSEK m 68/1 hükmüne göre; “Eseri, icrayı, fonogramı veya yapımları hak sahiplerinden bu Kanuna uygun yazılı izni almadan, işleyen, çoğaltan, çoğaltılmış nüshaları yayan, temsil eden veya her türlü işaret, ses veya görüntü nakline yarayan araçlarla umuma iletenlerden, izni alınmamış hak sahipleri sözleşme yapılmış olması halinde isteyebileceği bedelin veya bu Kanun hükümleri uyarınca tespit edilecek rayiç bedelin en çok üç kat fazlasını isteyebilir”. denilmektedir.
FSEK md. 68 kapsamında bu taleplerin ileri sürülebilmesi için, mütecavizin kusurunun olması ya da zarann gerçekleşmiş bulunması şart değildir Yine Yargıtay’a göre; eser sahibinin mali hakları korunurken sadece bu tecavüzün haksız fiil olduğu varsayımından hareket edilmeyecektir. Somut olayın özelliğine göre varsayımsal sözleşme bedeli tayin edilirken eser sahibinin bilimsel/sanatsal yeteneği, üretim kapasitesi gibi sübjektif nitelikleri, eserin beğeni ölçüsü, sayfa sayısı, estetik görünümü, nitelik ve niceliği, ihlal edilen mali hakkın türü, coğrafi kapsamı, ihlal süresi, ihlalin yapıldığı vasıta, bunun geniş halk kitlesine ulaşımı gibi objektif kriterler dikkate alınarak eser sahibi izinsiz yayın yapanla sözleşme yapması halinde, bu sözleşme uyarınca isteyebileceği bedel, bunun faizi 68. madde uyarınca açılacak davada dikkate alınacaktır.
Bilirkişiler tarafından yapılan fotoğrafçılık sektörü özelinde yapılan piyasa araştırmasında, davalının davacıya ait fotoğrafları birebir olarak alıp kullanmak yerine kendine has olarak yeniden çektirseydi kare başına çekim sonrası rötuş işlemi dahil 500,00 TL ücret ödeyeceği tespit edilerek fotoğrafın kare başına rayiç bedelinin 500,00 TL olması gerektiği tespit edilmiştir. 23 adet fotoğrafın izinsiz kullanıldığı dikkate alındığında 500×23=11.500,00 TL izinsiz kullanılan fotoğrafların rayiç bedeli olarak hesaplandığı,eserlere ilişkin tecavüz sabit bulunduğundan, ihlalin yoğunluğu da gözetilerek bu bedelin 3 katı olan 34,.500,00 TL’nin FSEK 68 çerçevesinde talep edilebileceği kanaatine varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, denetime elverişli bilirkişi raporu bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davanın kabulü ile, davalının, davacının mali hak sahibi olduğu, dava konusu fotoğrafları kullanması sebebiyle eser sahipliğinden kaynaklanan haklara tecavüz ettiğinin tespiti ile, bu tecavüzün önlenmesine, giderilmesine, FSEK m.68 kapsamında 34.500,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalıya ait … alan adlı internet sitesinden davaya konu fotoğrafların davalı tarafından kaldırılmasına, aksi halde siteye erişimin engellenmesine, dair karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın KABULÜ İLE, davalının, davacının mali hak sahibi olduğu, dava konusu fotoğrafları kullanması sebebiyle eser sahipliğinden kaynaklanan haklara tecavüz ettiğinin tespiti ile, bu tecavüzün önlenmesine, giderilmesine,
2-Fsek m.68 kapsamında 34.500,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalıya ait … alan adlı internet sitesinden davaya konu fotoğrafların davalı tarafından kaldırılmasına, aksi halde siteye erişimin engellenmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 2.356,70 TL karar harcından peşin yatırılan 35,90 TL’nin mahsubu ile kalan 1.751,30 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen davacının mali hak sahibi olduğu, dava konusu fotoğrafları kullanması sebebiyle eser sahipliğinden kaynaklanan haklara tecavüz ettiğinin tespiti ile, bu tecavüzün önlenmesine, giderilmesine yönelik talepler yönünden davacı vekili yararına hesap olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen FSEK 68 md. yönündeki maddi talepler yönünden davacı vekili yararına hesap olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan: 1.300,00 TL bilirkişi ücreti, 145,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 1.445,00 TL ve 641,30 TL harç (peşin+başvuru+ıslah) olmak üzere toplam 2.086,30 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
9-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/11/2020

Katip …

Hakim …

Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında E-İmza ile imzalanmıştır.