Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/796 E. 2019/441 K. 31.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/796
KARAR NO : 2019/441

DAVA : Marka Hakkına Tecavüzün Tespiti, Ref’i, Sonuçlarının Ortadan Kaldırılması, Haksız Rekabet ve Tecavüzün Men’i ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 29/12/2017
KARAR TARİHİ : 31/10/2019

Mahkememizde görülmekte bulunan marka hakkına tecavüzün tespiti, ref’i, sonuçlarının ortadan kaldırılması, haksız rekabet ve tecavüzün men’i ve manevi tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dosyaya sunduğu dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin 1953 yılında ABD’de kurulmuş olan paslanmayı önleyici çözücü ve yağ gidericiler için emsalsiz ve özel bir formül yaratan ve bu ürünü “…” ürünü olarak markalandıran şirket olduğunu, ürünün dünya çapında üretildiğini ve dağıtıldığını, tanınmış marka olduğunu, Türkiye’de de uzun yıllardır kullanıldığını, ilk marka başvurusunun 1973 yılında gerçekleştirdiğini, 50’li yıllardan beri bu marka adı altında üretim yaptığını, dünya çapında tescillerinin bulunduğunu, bahse konu ürünün yüksek satış rakamlarına sahip olduğunu, çeşitli film ve yayınlara konu olduğunu, davaya konu ürüne ilişkin Türkiye’de de birden fazla tescilinin bulunduğunu, markanın tanınmışlığının … 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 05/09/2013 tarih, … esas, … karar sayılı kararı ile kabul edildiğini, marka ve tesciller ile korunan ürünün ticari takdim şekli dahil pek çok firma tarafından taklit edildiğini, ticari takdim şekli ve tanınmışlığından haksız kazanç elde edilmeye çalışıldığının, davalı tarafça … ibaresi ile satışa sunulan pas sökücü ürünlerin müvekkiline ait tescilli ve tanınmış markalarının ve ticari takdim şeklini birebir taklit ettiğini, müvekkilinin faaliyetleri ile iş mahsulleriyle iltibas yarattığını, bu suretle haksız rekabet ve markaya tecavüze sebebiyet verdiğini, ürün görsellerinden de anlaşılacağı üzere davalı tarafından sunulan ürünün takdim şeklinin müvekkiline ait ürünün birebir taklidi olduğunu, 40 sayısı ile sarı ve lacivert renk kombinlerinin birebir uygulandığını, … ve … ibareleri dışında birebir aynı olduğunu, bu haksız kullanımın müvekkiline ait tescilli marka ve ticari kullanım şekli ile ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğundan, kullanıcıya müvekkiline ait ürün izlenimi verdiğini, davalıya ait taklit fiillerinin … 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin … D.iş sayılı dosyası ile tespit edildiğini, davalıya noter ihtarları gönderilmesine rağmen haksız kullanımın sona erdirilmediğini belirtmiş, müvekkiline ait … markaları ürünleri ticari takdim şekli, tescilli ve tanınmış markaları ile iltibas yaratacak ve marka ile ürünün tanınmışlığından faydalanacak şekilde davalıya ait dava konusu … ürünlerini üretmek, şişelemek, depolamak, satışa arzetmek, satmak, reklam ve tanıtımını yapmak suretiyle vaki fiillerin haksız olduğunu ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, men’ine, davalı fiillerinin markaya tecavüz teşkil ettiğinin tespiti, önlenmesi ve ortadan kaldırılmasına, bu kapsamda dava konusu ürünü aynen ya da cüzi değişiklikler ile dahi olsa imalat, satış, depolama ve pazarlama dahil her türlü ticari kullanımının önlenmesine, benzer tüm ürünlere ait şişe, etiket, kalıp, kutu, koli, ambalaj, katalog, broşür, basılı evrak vs.her türlü ürün ambalaj ve tanıtım vasıtasının davalıya ait iş yerlerinden ve ticari amaçla bulundukları yerlerden toplatılarak imhası ile markaya tecavüz ve haksız rekabete dayalı olarak 50.000 TL manevi tazminatın davalıdan dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ve hükmün ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya, Tebligat Kanunu 35.maddesine göre dava dilekçesinin tebliğ edildiği, cevap sunmadığı, delil bildirmediği ve duruşmalara da katılmadığı anlaşılmıştır.
Dava, 6769 sayılı SMK hükümleri ve TTK hükümleri uyarınca açılmış, marka hakkına tecavüzün tespiti, ref’i, sonuçlarının ortadan kaldırılması, haksız rekabet ve tecavüzün men’i ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Dosyada bildirilen tüm deliller toplanmış, Türk Patent ve Marka Kurumu kayıtları getirtilmiş, … 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin … D.iş sayılı dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
Türk Patent ve Marka Kurumu kayıtlarının incelenmesinde, … tescil nolu “…” ibareli markanın 02 emtia sınıfında, “Pası önlemeye ve aşınmayı kontrol etmeğe mahsus kaplamalar, koruyucu kaplamalar ve dekoratif kaplamalar” hizmetlerinde 16/08/1993 tarihinde tescil edildiği, 16/08/2013 tarihinden itibaren 10 yıl süreyle yenilendiği, … tescil nolu “…” ibareli markanın 04 emtia sınıfında, “Yağlama yağları ve nüfus etmeyi kolaylaştırıcı yağlar” hizmetlerinde 09/10/1995 tarihinde tescil edildiği, 08/10/2015 tarihinden itibaren 10 yıl süreyle yenilendiği, … tescil nolu “ŞEKİL” ibareli markanın 02, 04 emtia sınıflarında “Metal satıhların paslanmasını ve kararmasını önleyici müstahzarlar. Yağlama yağları ve nüfus etmeyi kolaylaştırıcı yağlar” hizmetlerinde 08/05/1996 tarihinde tescil edildiği, 07/05/2016 tarihinden itibaren 10 yıl süreyle yenilendiği, … tescil nolu “ŞEKİL” ibareli markanın 02, 04 emtia sınıflarında “Metal satıhların paslanmasını ve kararmasını önleyici müstahzarlar. Yağlama yağları ve nüfus etmeyi kolaylaştırıcı yağlar” hizmetlerinde ve 19/06/2012 tarihinde tescil edildiği, 18/06/2012 tarihinden itibaren 10 yıl süreyle yenilendiği, … tescil nolu “ŞEKİL” ibareli markanın 02, 04 emtia sınıflarında “Metal satıhların paslanmasını ve kararmasını önleyici müstahzarlar. Yağlama yağları ve nüfus etmeyi kolaylaştırıcı yağlar” hizmetlerinde ve 19/06/2012 tarihinde tescil edildiği, 18/06/2012 tarihinden itibaren 10 yıl süreyle yenilendiği ve … adına kayıtlı oldukları anlaşılmıştır.
… 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin … D.iş sayılı dosyasından alınan raporda bilirkişi, davalı tarafından kullanılan “…” ibaresi, bu ibarelerin ürünleri üzerindeki kullanım şekli ve davacı adına TPMK nezdinde tescilli “…” ibareli marka “Şekil” ibareli markaları ile benzer mahiyette olduğu, davalının “…” ibareli markası ve bu markaya ait ürünlerin üretim tarzı itibariyle iltibasa ve haksız rekabete yol açabileceği, davacı şirket adına TPMK nezdinde tescilli ürünlerin izinsiz taklit ve kullanımı, ticari alana çıkartılması fiillerinin 556 sayılı KHK m.9 ve 6, TTK m.54 ve 55 anlamında ayrılık teşkil ettiği kanaatine vardığını belirtmiştir.
SMK m.7/II’ye göre; Marka tescilinden doğan haklar münhasıran marka sahihine aittir. Marka sahibinin, izinsiz olarak yapılması halinde, aşağıda belirtilen fiillerin önlenmesini talep etme hakkı vardır: a)Tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin, tescil kapsamına giren mal veya hizmetlerde kullanılması. b)Tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması. c)Aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde olmasına bakılmaksızın, tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle markanın itibarından haksız bir yarar elde edecek veya itibarına zarar verecek veya ayırt edici karakterini zedeleyecek nitelikteki herhangi bir işaretin haklı bir sebep olmaksızın kullanılması.
SMK m.29/I-c uyarınca markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği halde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak, marka hakkına tecavüz sayılır.
6769 sayılı SMK’nın 7. Maddesine göre; Bu Kanunla sağlanan marka koruması tescil yoluyla elde edilir. Marka tescilinden doğan haklar münhasıran marka sahibine aittir. Marka sahibinin, izinsiz olarak yapılması hâlinde, aşağıda belirtilen fiillerin önlenmesini talep etme hakkı vardır: a)Tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin, tescil kapsamına giren mal veya hizmetlerde kullanılması. b)Tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması. c)Aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde olmasına bakılmaksızın, tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle markanın itibarından haksız bir yarar elde edecek veya itibarına zarar verecek veya ayırt edici karakterini zedeleyecek nitelikteki herhangi bir işaretin haklı bir sebep olmaksızın kullanılması. (3)Aşağıda belirtilen durumlar, işaretin ticaret alanında kullanılması hâlinde, ikinci fıkra hükmü uyarınca yasaklanabilir: a)İşaretin, mal veya ambalajı üzerine konulması. b)İşareti taşıyan malların piyasaya sürülmesi, teslim edilebileceğinin teklif edilmesi, bu amaçlarla stoklanması veya işaret altında hizmetlerin sunulması ya da sunulabileceğinin teklif edilmesi. c)İşareti taşıyan malın ithal ya da ihraç edilmesi. ç)İşaretin, teşebbüsün iş evrakı ve reklamlarında kullanılması. d)İşareti kullanan kişinin, işaretin kullanımına ilişkin hakkı veya meşru bağlantısı olmaması şartıyla işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük ya da benzeri biçimlerde kullanılması. e)İşaretin ticaret unvanı ya da işletme adı olarak kullanılması. f)İşaretin hukuka uygun olmayan şekilde karşılaştırmalı reklamlarda kullanılması. (4)Markanın sahibine sağladığı haklar, üçüncü kişilere karşı marka tescilinin yayım tarihi itibarıyla hüküm ifade eder. Ancak marka başvurusunun Bültende yayımlanmasından sonra gerçekleşen ve marka tescilinin ilan edilmiş olması hâlinde yasaklanması söz konusu olabilecek fiiller nedeniyle başvuru sahibi, tazminat davası açmaya yetkilidir. Mahkeme, öne sürülen iddiaların geçerliliğine ilişkin olarak tescilin yayımlanmasından önce karar veremez. (5)Marka sahibi, üçüncü kişiler tarafından dürüstçe ve ticari hayatın olağan akışı içinde, markasının aşağıda belirtilen biçimlerde kullanılmasını engelleyemez: a)Gerçek kişilerin kendi ad veya adresini belirtmesi. b)Malların veya hizmetlerin türüne, kalitesine, miktarına, kullanım amacına, değerine, coğrafi kaynağına, üretim veya sunuluş zamanına ya da diğer niteliklerine ilişkin açıklamalarda bulunulması. c)Özellikle aksesuar, yedek parça veya eşdeğer parça ürünlerinde, malın ya da hizmetin kullanım amacının belirtilmesinin gerekli olduğu hâllerde kullanılması.
6769 sayılı Kanunun 29. maddesinde marka hakkına tecavüz sayılan fiiller sayılmıştır. Bunlar Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 7. maddede belirtilen biçimlerde kullanmak, marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak, marka sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek halleridir.
Kanunun 149.maddesinde “Sınai mülkiyet hakkı tecavüze uğrayan hak sahibi, mahkemeden aşağıdaki taleplerde bulunabilir: a)Fiilin tecavüz olup olmadığının tespiti. b)Muhtemel tecavüzün önlenmesi. c)Tecavüz fiillerinin durdurulması. ç)Tecavüzün kaldırılması ile maddi ve manevi zararın tazmini. d)Tecavüz oluşturan veya cezayı gerektiren ürünler ile bunların üretiminde münhasıran kullanılan cihaz, makine gibi araçlara, tecavüze konu ürünler dışındaki diğer ürünlerin üretimini engellemeyecek şekilde elkonulması. e)(d) bendi uyarınca elkonulan ürün, cihaz ve makineler üzerinde kendisine mülkiyet hakkının tanınması f)Tecavüzün devamını önlemek üzere tedbirlerin alınması, özellikle masraflar tecavüz edene ait olmak üzere (d)bendine göre elkonulan ürünler ile cihaz ve makine gibi araçların şekillerinin değiştirilmesi, üzerlerindeki markaların silinmesi veya sınai mülkiyet haklarına tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise imhası. g)Haklı bir sebebin veya menfaatinin bulunması hâlinde, masrafları karşı tarafa ait olmak üzere kesinleşmiş kararın günlük gazete veya benzeri vasıtalarla tamamen veya özet olarak ilan edilmesi veya ilgililere tebliğ edilmesi” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.
6102 sayılı TTK’nın 54 vd maddeleri Haksız Rekabete ilişkindir. Madde 54- “(1)Haksız rekabete ilişkin bu Kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır. (2)Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.” hükümlerine amridir. Yine TTK Madde 55- (1)Aşağıda sayılan hâller haksız rekabet hâllerinin başlıcalarıdır: a)Dürüstlük kuralına aykırı reklamlar ve satış yöntemleri ile diğer hukuka aykırı davranışlar ve özellikle;…. Madde 56’da “Haksız rekabet sebebiyle müşterileri, kredisi, meslekî itibarı, ticari faaliyetleri veya diğer ekonomik menfaatleri zarar gören veya böyle bir tehlikeyle karşılaşabilecek olan kimse; a)Fiilin haksız olup olmadığının tespitini, b)Haksız rekabetin men’ini, c)Haksız rekabetin sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, haksız rekabet yanlış veya yanıltıcı beyanlarla yapılmışsa bu beyanların düzeltilmesini ve tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise, haksız rekabetin işlenmesinde etkili olan araçların ve malların imhasını, d)Kusur varsa zarar ve zıyanın tazminini, e)Türk Borçlar Kanununun 58 inci maddesinde öngörülen şartların varlığında manevi tazminat verilmesini isteyebileceği düzenlenmiş kararların ilanının talep edebileceği öngörülmüştür.
6100 sayılı HMK’nın “USUL EKONOMİSİ İLKESİ” başlıklı Madde 30-“(1)Hâkim, yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlüdür.” hükmüne amirdir.
Tüm dosya kapsamı yukarıda izahı yapılan mevzuat kapsamında değerlendirildiğinde; … 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin … D.iş sayılı dosyasında bilirkişi tarafından tespit edildiği üzere davalının … ibaresi ile satışa sunduğu pas sökücü ürünlerin davacıya ait tescilli markalarını ve ticari takdim şeklini birebir taklit ettiği, bu durumun davacının mevzuat kapsamında koruma altında olan tescilli markasına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiği, tekrardan inceleme yapılmasının davanın esasına etkili olmayacağı gibi usul ekonomisine uygun düşmeyeceği anlaşılmakla davacının sübut bulan davasının kabulü ile davalı eylemlerinin markaya tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine, sonuçlarının ortadan kaldırılmasına karar vermek gerekmiş yine manevi tazminatın şartlarının oluştuğu eylemin ağırlığı hak nesafet kuralları dikkate alınarak 5.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesi ve hüküm özetinin ilanı karar verilerek aşağıdaki şekilde karar tesis olunmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın KABULÜ ile; davalı tarafından üretilip satışa sunulan … + şekil ibaresini taşıyan ürünlerin davacıya ait tescilli markaya tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin TESPİTİNE, markaya tecavüzün ve haksız rekabetin DURDURULMASINA, ÖNLENMESİNE, SONUÇLARININ ORTADAN KALDIRILMASINA, bu kapsamda dava konusu davalıya ait “… + şekil” ibareli ürünler ile bu ibareyi taşıyan benzer ürünlere ait (davalı nezdinde olmak kaydıyla) şişe, etiket, kalıp, kutu, koli, ambalaj, katalog, broşür, basılı evrak, yazı vb ürün ambalaj ve tanıtım vasıtasının toplatılarak EL KONULMASINA, masrafları davalıya ait olmak kaydı ile İMHASINA, hükmün infazında … 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin (Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi sıfatıyla) … değişik iş sayılı dosyasına sunulan 19/07/2016 havale tarihli bilirkişi raporunun dikkate alınmasına, bilirkişi raporunun hüküm eki sayılmasına,
2-Davacının manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile; 5.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
3-Karar kesinleştiğinde hüküm özetinin traji en yüksek üç gazeteden birinde masrafları davalıya ait olmak üzere İLANINA,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca yatırılan 853,88 TL peşin harçtan 341,55 TL karar harcının düşülmesine, kalanı 512,33 TL’nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
5-a)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tecavüz talebine ilişkin 3.931,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
b)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen manevi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 3.931,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan: 145,20 TL posta giderinin -ret ve kabule göre hesaplanan- 14,52 TL’si ve 885,28 TL harç (peşin+başvuru) olmak üzere toplam 899,80 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
8-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 31/10/2019

Katip …
¸

Hakim …
¸

Bu belge 5070 sayılı elektronik imza kanunu kapsamında E-İMZA ile imzalanmıştır